Umut fakirin ekmeği.

philippa gregory mi okuyon ezik :/

Kız seni sevmiyorum diyo, bu adam da hala yol diyo ya. Yolunu gibiyim senin, hll spr dvm.

alev amk, adamı yakarlar.

ille de dinde iyi diye nitelenen bir şey yapmak mı gerek, kötü bir şey yapmamak yetmez mi ?

adam akpnin 'genç dimağ' diye bahsettiklerinden.
genç ve koyun.

yolla mevlana

Geldi panpa, cevap yazdım ben de.

Ama dostoyevski öyle be kardeşim. Yalnızca edebiyat yapmıyo adam, aynı anda hem rakı sofrası muhabbeti, hem pgiboloji hem de inceden inceye felsefe yapıyo. Ermiş birini dinlemek gibi bir şey onun kitaplarını okumak. Bilgi, teknik ve yeteneği şuanda herhangi bir yazarın ulaşamayacağı seviyede.

Neden nobel almıyo diyecek olursan, nobel ödülü fikirleri en farklı şekilde ifade edenlere layık görüldüğünden olsa gerek diye düşünüyorum. O fikirleri farklı şekilde değil, normal ifade edilebileceğinin en iyi şekliyle ifade ettiği için alamıyo. Farklı değil, ama kusursuza yakın. Kusursuza yakınlık da farklılık sayılmıyo malesef. Yolunda gitmek isteyen çoğu yazarın olması, onu farklı olmak ayrıcalığından alıkoyuyo.

'Her insan herkese karşı her şeyden sorumludur' sözü var mesela bu binin panpa. Örneğin; petersburg ayazında donmakta olan bir kız çocuğu varsa, kızın bu içler acısı halinin tek sorumlusu ona bakamayan anne babası değil, anne babasına bakamayan devlet, devleti bu hadde getiren idareciler, iyi idareciler seçemeyen halk ve iyi idareciler seçemeyen halktan olan -yine- anne babasıdır. Aslında bu adamın tüm anlatılarında ortak bir felsefi öz var, insan kendinin, toplumunun ve dünyanın yaratıcısı olduğu kadar, toplumu ve dünyası da insanın yaratıcısıdr. Yani her işlenen kötülük, kötülüğe maruz kalandan bağımsız değildir. Her fert hakettiğini yaşar demek istiyo bi nevi. Kimse masum değil felsefesini öyle bir açıklıyo ki bu adam, ve yarattığı karakterlerle bunun böyle olmaması gerektiğine öyle bir sarılıyo ki dört elle -örneğin raskolnikov-; seni ufak bi beyin fırtınasına çıkarıp, düşündürmeye zorluyo. Ama aynı zamanda ne yaparsan yap, tam bir kurtulusa eremeyeğini de söylüyo. Dostoyevskinin dahi denilmesinin bir sebebi de, bir dünya yaratıyosa onu tüm hatlarıyla yaratması, asla kafada bir soru işareti bırakmamasıdır. Petersburg ayazında titreyen o kızı anlatıyosa eğer, kitabı bitirdiğinde o kızla ilgili kafanda bir tane bile soru işareti kalmayacaktır. Açıklanması gereken her yeri, ve hatta daha fazlasını, farklı karakterleri aracılığıyla farklı perspektiflerden acıklıyo, hangisine inanman gerektiğini de sana bırakmayıp, bir baş karakterle, veya tanrısal bakış acısının sesiyle inanman gereken hakikati kulağına fısıldıyo..

Ruh betimlemeleri, konuya hakimiyeti aracılığıyla söz uzatmaları, anlatacağı kavramı tek bir perspektiften değil de, farklı açılardan görüp yorumlamaları eşsiz panpa. Hatta ruh betimlemeri tolstoy tarafından anna karenina'da özenilmiş, ama tolstoy asla onun yakaladığı başarıyı yakalayamamış, saçma sapan bir şey çıkmış ortaya, özenti olduğu şöyle bi 200 metreden anlaşılıyo. Dostoyevskinin en önemli özelliği bence ağzının iyi laf yapması. Asla baymıyo adam. Anlattıkları bildiğin şeyler olsa dahi, ondan duyunca farklı bir şey duyup yeni bir şey öğrenmenin zevkini yaşıyorsun. Ndıbının vermiş olduğu bi karizma da yok değil tabi, bunu yadsıyamayız. Yine de dostoyevski rakı içilecek adam muhabbeti yapıyor, ne anlatırsa anlatsın sıkmıyor. Hele bir de karamazov kardeşler'ini oku onun, zekasını nasıl uç noktalarda kullandığını görecek, dahi kelimesinin boş yere yakıştırılmadığının idrakine varacaksın.

üyeliğimiz olmadıgı için izleyemiyoruz kardeşim, var mı senin üyeliğin ?

antalya : zeytinköy

Çağımız popülarite avcısı tikkilerinden. Sokaklarda onbinlercesi var, bu da demek oluyor ki bi değeri yok.

@6 ahahaha allah belanı vermeye ipnenin sıçmığı

up up up
heer ilgili mesaj sukulanacaak.

beyler, var mı hatırlayan, hatırlatmak isteyen ?
Her fikirde bulunana şuku vercem.

卐 卐 卐 卐 卐 卐 卐 卐 卐 卐 卐

'codenazi'

@6 kahkaha attım
@7 tebessüm ettim sadece .d

şukular sizlerle..

Benim babam da öyle panpa üzülme, kitap oku odunlasmamak icin, bol bol oku. Okumadıkları icin yaslanınca oduna bağlıyolar onlar, fakat biz öyle olmayacağız.

ahaha kahkaha attım pic kap sukuletanı

1987 basımı erdal öz'ün Yaralısın isimli romanı.

Felsefe oku huur cocugu

Sen kendi hoşlandıgının peşinden git arkadaşım, hem x daha köklü değil mi ?
Daha öncelere dayanmıyo mu x ile münasebetiniz ?
Hangisi eskiyse ona git ki, diğeri hani önceden beni seviyodun, bana yakındın, noldu şimdi dönek ? demesin .d

Üzerinde düşünülmesi gereksiz bir olay diyorum. Sen onlara göre hareket etme, bırak onlar sana göre düzenlesinler hayatlarını. Asla ve asla oyuncakları olmadan bu üçgenin içinden zaferle cıkmaya bak. Oyuncakları oldugun an, bittiğin andır.

Ben senin yerinde olsam, eğer x'in sevdasına güveniyosam hiç durmadan x'e yazar, onu ayarlarlardım. Diğeri biraz uzak ihtimal gibi görünüyo.

Oyun kokusu seziyorum yoldaşım, dikkatli ol, gelme oyununa amlıların