Beyler ölmedim. Kanser macerası şimdilik bitti. Okula devam ediyorum, üniversiteye. Kanser için verdiğim 1 senelik arayla birlikte toplamda 6 yıldır okuyorum. Okulda bu sene yaz okulunda da bitebilir, veya seneye 1 dönem daha uzayacak. 1 Kız arkadaş yaptım. Nerden baksanız 1 yıldır o kızla birlikteyim. Çünkü aptalım.

işte bu S adında ki kız benden kanserken ayrıldıktan sonra, demiştim ya, am üstünde am gibicem diye. En son sayı ikiydi, şu an 1 yıllık sevgilimi de katarsam işin içine toplam da 4 oldu. Yine tam olarak bir amsalağım. Gidip am üstünde am gibicez dedik, yine sabit sevgilinin ulaşılabilirliği kandırdı beni. Kızı da sevmiyorum değil aslında ama, kız 2 3 kere yalan söyledi bana. Aslında devam etmemem lazım ilişkiye. Ama hem sevdiğimden hemde hala gerzek gibi insanları üzmek istemediğimden, bide hazır amcığın cazibesinden dolayı ayrılamıyorum kızdan.

Şimdi okuyanlar diyodur, ne oldu acaba yine niye geldi bu dalyarak diye. Biliyolar çünkü hayatımda bir şey cidden ters gitmiyorsa gelmiyorum buraya.

"Bi tane bin evladı vardı beyler, eleman bizden 2 yaş büyüktü ama huur evladının önde gideniydi. ( Adı K )
Basket oynardık bişiler oynardık hep bozardı muallaklik yapardı söverdi falan bize.
Sonra bi gün bu geldi yanıma bişiler dedi " Ya gibtirgit be K " dedim bende.
Ulan sen benimle nasıl konuşuyosun lan dedi, niye lan sen kimsin dedim buna.
Sonra bu bana gel lan dedi, nereye gelicem lan dedim yukarı dedi içinde bulunduğumuz binanın boş bi bölümü vardı oraya zütürdü beni gir dedi konuş burda dedim ittirdi soktu beni. ( Babası babamın altında çalışıyo )
" Senin gibi adamlara taşaklarımı öptürürüm lan ben Yarakcil canli, Sen kimsin lan. Babanın kim olduğu gibimde değil kime söylüyosan söyle ya burada elimi öpeceksin yada bi yumruk atacaksın bana kavga edicez, ilk yumruğuna karşılık vermiycem lan " dedi.
zütüm yemedi beyler.
Kavga etmeyi falan pek bilmem ben, giber atar beni dedim korktum.
Elini öptüm, sonra odadan çıktı.
Sonrada ben odaya oturup yarım saat falan ağladım, çok zoruma gitmişti. "

Diye bi post vardı ya. Bunu yaşadıktan ve bu kadar zoruma gittikten sonra artık dayak yemekten korkmam derdim kendi kendime. Öyle olmuyomuş beyler.

BEN KORKAĞIN TEKiYiM.

Bu gün 2 tane çocuk var tanıdığım, onlarla al sat yapıcaz inceden ticaret yapıyodum diyim yani. Daha önceden evime oturmuş muhabbet sohbet etmişliğim olan çocuklar bunlar. Neyse çocuklarla konuştuk anlaştık 500 liraya. Beni gece 00.30 gibi pazar yerine çağırdılar. Gittim yanlarına, kanka bi bakalım falan dediler. Verdim eline çocuğun, yüzüme baktı dedi ki kardeşim şimdi arkana doğru yürüyceksin ve gidiceksin para falan yok bizde. Çocuklar çok Sağlam tipler değil, bi yandan her an bıçak yiyebileceğimi düşünüyorum. Bi yandan beni burda çok kötü döverler diye düşünüyorum. Velhasılkelam çocuklarla biraz konuşmaya çalıştım nuh diyolar peygamber demiyolar falan. Yürüyüp uzaklaştılar.

Ben nasıl bi erkeğim beyler ?
Ne dayak yiyebilirsin ki yani ?
Ne biliyim bıçağı taksalar akan iki litre kanımdan daha mı kötü olucaktı erkekliğimi orada bırakmak ?

Kendimden nefret ediyorum. 500 lira zarardayım. Cebimde 5 kuruş param yok. Kalan çoğu şey de aynı zaten. Kendime yine içinden çıkma cesaretini gösteremediğim bi ilişkinin içine soktum. Okul ucu ucuna devam ediyo yine bu sene bitmiycek.

Benden cidden bi tak olmıycak. Arkama baktığımda hep pişmanlıkla dolu. Hem de düzeltme imkanım olduğu zamanlar bile düzeltmediğim pişmanlıklar.

Benden bi tak olmaz.

Oğlum sizi seviyorum lan. Cidden arada mesaj falan atıyosunuz yaşıyo musun ne oldu falan diye. Beni düşünen değer veren birilerinin olması sevindiriyo cidden.
Adamsınız yani.

Evet beyler, yine Ankaradayım, kontrol için geldim.
Kök hücre zımbırtısı bitti, ölmeden atlattım şükür. Çıktıktan sonra diye benim eskilerden biriyle konuşmaya başladım. Diyarbakır da ingilizce öğretmenliği okuyor kız. Onunla sevgili olduk tekrar, aslında çok güzel, tatlı ve ciksi bi kız ama şöyle bi durum var; Adriana Lima olsa bu saatten sonra gibimde olmaz.

Uzun ilişki muhabbetlerine girdim bununla ama hala ara ara kovalıyorum am, denk gelirse affetmiycem. Evet bu durum bana vicdan yaptırıyo, şunu diyorum kendi kendime " Ulan Yarakcil Canli, böyle yapıyorsun ama kız seni seviyor." falan. Sonra bi bakıyorum eski entrylere özellikle de bundan önce yazdığıma. Kendi kendime yürekleniyorum böyle; huur çocuğu olucam diyorum, çünkü hayat bana mutlu olmak için huur çocuğu olmanın gerektiğini öğretti.

Sanırım kanseri atlattım, kesin bi durum yok ortada bu gün Tomografiye gittim sonuçları Perşembe günü çıkacak. Kanseri atlatmış olabilirim, vücudumda tümörler stabil bi şekilde duruyor olabilir, veya hiç bi gibim geçmedi hala kanserim. Bu üç ihtimal var şu an.

Açıkcası geçmediyse ne yapacağım hakkında pek bi fikrim yok, tekrar kemoterapi almak istemiyorum, zor geliyor cidden artık. inşallah iyileşmişimdir diycem kısaca.

Eğer iyileştiysem önümüzdeki sene kendime saygı duymama veya kendimden nefret etmeme sebep olcak. Tekrar üniversiteye devam edicem, bu defa kendimi hatun var diyerek kısıtlamıycam, vurabildiğim kadar ama vurup kurabildiğim kadar ortam kurmaya çalışıcam. Çünkü eğer artık bunu yapamazsam kendimden nefret etmemem için hiç bir bahanem kalmamış olucak.

Bu arada 2. kızla da birlikte oldum, düşündüğüm kadar abartı bi durum yok, 2side am. Yani görsellik ve kızın dıbının darlığı (çok da farketmiyor) haricinde değişen bir şey yok. Kızı da ben bozdum, olabildiğince dardı yani. Aldığım ders şu oldu, " Am amdır; Güzel, çirkin, tipsiz, çirkin vs. vs. Hepsi sıcak ve nemli." Bi fark yok yani aralarında. Birazcık hayal kırıklığına uğramadım değil aslında ama sıkıntı yok öğrenmiş oldum en azından.

Bu benim eski hatunla, 3.5 yıllık olan, hala arada muhabbet sohbet edip arada denk gelirse buluşuyoruz, bi değişim yok açıkcası. Kendine bi tane tokmakcı bulmuş ona veriyo şu aralar. Çok da gibimde değil açıkcası ama bana da vereydi iyiydi. istedim biraz uğraştım falan ama vermedi bana yani.

Şu an hayat iyi veya kötü gidiyo diyemem, baya nötr ve stabil. Eğer geçtiğimiz 2 ay boyunca bi değişim olmazsa kendime çok küfredicem onu biliyorum. Ara ara buraya gelip yazmaya devam edicem beyler.

Hayatın bu kadar basit olduğunu, dürüstlük ile bir yere gelebileceğimi düşündüğüm için. Bu kadar düz mantıklı olduğum. Aptallık denebilecek bir naiflik derecesinde samimi muhabbet ettiğim için kendimden özür diliyorum. Haketmeyen insanlara haketmedikleri muameleleri yaptığım için, kendimden bu kadar çok verdiğim için, kendi mutluluğumu, kendi zevklerimi başka insanların duygularının üstüne koymadığım ve onları kandırmadığım için de kendimden özür diliyorum. Daha kırıcı olmak lazım mutlu olabilmek için, Daha duygusuz olmak lazım, Daha düşüncesiz olmak lazım anladığım kadarıyla.

Eğer bana 2. bi şans verirse Allah, Eğer ölmezsem bu hastane sürecinde, bu şansı elimden gelen en iyi şekilde kullanıcağıma dair de kendime söz veriyorum sözlük. Beni mutlu edicek olan şey her neyse, bunu başka insanların mutluluğunun üstüne koyarak yapmamı gerektiren bir mevzuysa eğer bu, bu defa daha bencil olucam.

Kız da bana böyle söyledi. Samimi bi şekilde sordum samimi bi şekilde de cevap aldım. Açıkcası derdin sadece buyduysa bana ben seni sevmiyorum uzun ilişki istemiyorum demiycektin dedi. Olur diycektin, severim seni diycektin sonra da gibicektin akşama çatur çutur dedi. giben öyle gibmiş onu da anlattı. Sonra da ekledi \" Aynı çocukla ufak bi sevgili olma ihtimalimiz olsun çağırsın beni, gider yine veririm\" diye. Ama bana vermedi. Çok trajikomik değil mi beyler ? Dürüst olduğum için neden cezalandırılmam gerekiyor ki ?

Metroya birlikte bindik. Aynı durakta indik, sonra otobüse kadar eşlik etti bana. gitmeden önce de sarılıp boynuma bir öpücük kondurdu.

Kalbini kırdım belki, beklentilerini karşılayamadım belki ben de senin. Ama dürüst olduğum, sana yalan söylemediğim, seni kullanamadığım için bana kızamazsın A. Ben kendime kızabilirim, ama sen bana kızamazsın.

Hayatın bu kadar basit olduğunu, dürüstlük ile bir yere gelebileceğimi düşündüğüm için. Bu kadar düz mantıklı olduğum. Aptallık denebilecek bir naiflik derecesinde samimi muhabbet ettiğim için kendimden özür diliyorum. Haketmeyen insanlara haketmedikleri muameleleri yaptığım için, kendimden bu kadar çok verdiğim için, kendi mutluluğumu, kendi zevklerimi başka insanların duygularının üstüne koymadığımve onları kandırmadığım için de kendimden özür diliyorum. Daha kırıcı olmak lazım mutlu olabilmek için, Daha duygusuz olmak lazım, Daha düşüncesiz olmak lazım anladığım kadarıyla.

Eğer bana 2. bi şans verirse Allah, Eğer ölmezsem bu hastane sürecinde, bu şansı elimden gelen en iyi şekilde kullanıcağıma dair de kendime söz veriyorum sözlük. Beni mutlu edicek olan şey her neyse, bunu başka insanların mutluluğunun üstüne koyarak yapmamı gerektiren bir mevzuysa eğer bu, bu defa daha bencil olucam.

Bu defa senin için değil, veya içimi dökmek için değil buraya yazma sebebim sözlük. Eğer hastaneden çıkarsam bana yaptığım hataları yapmamam konusunda yardımcı olacak bir hatırlatıcıya ihtiyaç duyabilirim.

Evet sözlük, 1 2 gündür yoktum kusuruma bakmayıver. Yazıcak şeyler bitti sayılır derken, bi iki güzellik oldu hayatımda. Daha doğrusu olabilirdi yani, yaklaşmıştım baya. Nasip değilmiş demek ki. Bana gelen bu ilahi "Uyan artık yarakcil canli" uyarısı keşke daha önce gelseymiş demekten başka bir şey kalmadı artık.

Oturdum bi rock bara. Zaten son 3 5 gündür orada takılıyorum. Sabah kahvesinin hemen ardına saat ister 12 olsun ister 10 olsun, başlıyorum içmeye. Ee, Bu yıkıklığı bir şekilde yaşatmak lazım biliyorsunuz. Açtım swarm'ı mekandaki insanlara bakıyorum falan öyle, kesen bi kız vardı onu bulmak ümidiyle bakmıştım ama kız Swarm kullanmıyor sanırım. Bulamadım o kızı ama, Başka 2 hatun vardı. Onları ekledim Bende.

En fazla 3 4 dakika sonra döndü bu hatunlardan biri. Adı A olsun. Bu A adlı hatunla konuşmaya başladım falan, hani mekanda yoksun bulamadım ben seni falan diye. Fotoğrafında elinde dövmesi vardı, işte "Elindeki dövmeden aramaya çalışıyorum öyle de bulamadım, geçici dövme mi yoksa kalktınız mı siz ?" diye sordum hatuna.

Kalkmışlar mekandan Ben gelmeden 1 2 saat önce falan kalkmışlar hem de.Üzdü yaa falan dedim, 1 2 dakikalık casual muhabbetimizin ardından takılalım dedim. Tıp okuyomuş A. Ders çalışmaya gitmiş falan. Ben de "Benim şu aralar takvimim biraz karışık, yarın Ankara'dan dönmek durumunda kalabilirim. Senin için de sıkıntı olmazsa geliyim çalıştığın yere muhabbet sohbet çevirelim biraz." dedim. Bana uyar dedi falan, numaramı attım, konumunu attı o da. Gittim işte bunu arıyorum falan dediği yerin önünde ben.

Geldi aldı beni, nereye oturalım diye sordu, sakin bi yere geçelim muhabbet sohbet edebileceğimiz dedim, kampüsünün arka bahçesine oturttu beni. Daha önceden beni Swarm'da görmüş zaten, dikkatini çekmişim sanırım. Ben de istek atınca kabul etmiş direk. Güzel bi kimyamız vardı açıkcası, baya sağlam susmadan uzun uzun bi muhabbet çevirdik aslında. Ben diyeyim 3 siz diyin 4 saat kadar falan. Anlattım biraz durumlarımı, sordu çünkü. Hastane durumları olsun, bu 3.5 yıllık ilişkimin bitmesi olsun, tüm çıplaklığıyla anlattım herşeyi.

O da kendinden bahsetti biraz, ama genelde beni konuştuk orada diyeyim ben size. Ordan kalkmak üzereyiz artık, son 10 dakkamız falan diyim size. Ben buna dedim ki " Eğer ben buradan kalkarken seni öpmemiş olarak kalkarsam, evime gittiğim de gerçekten çok pişman olucam." Sonra öpüşmeye başladık. işte bi 5 dakika kadar öpüştükten sonra görüşürüz baybay diyip kalktık.

Çok mutluydum be sözlük. Uzun bir süre sonra, hayatıma yeni girmiş birinin beni istemesi cidden beni mutlu etti. içimi, hayatımı durumumu anlatmama rağmen beni istiyor olması hoşuma gitti. O kadar özgüvenli ve dik yürüyodum ki anlatamam. Yüzümde kocaman bi tebessüm, kulağımda kulaklığım. Cidden mutlu bi adam olmayı özlemişim. Birnin sizi samimi bir şekilde isteyeceğini düşünmek büyük nimetmiş yani.

Ertesi sabah gittik hasteneye. Yine yatırmadılar beni. Çok uzatmıycam gibim sokum mevzular yani, ciğerimde bi gibimler varmış diye özet geçiyim size. Hastaneye yatmadığım ve ciğerimde bi gibim sokum durumlar olduğu için mutlu oldum sözlük. Garip cidden aslında. Kızla bu gün de buluşabilicem falan diyorum kendime.

Attım mesajı, dedim böyle böyle beni yatırmadılar hastaneye falan diye. Öğlen buluştuk. 12 gibi falan. 2 bira içtim bi kaç tane jager shot attık. sonra ders çalışcam gel birlikte çalışalım dedi, bi kafeye oturduk bardan çıkıp. O ara bunun sınav sonuçlarından birisi belli oldu, 20 alcağını düşündüğü dersten 60 almış A. gibtir et dersi dedik başladık muhabbete sohbete. Yine aynı ayaklar işte çok güzel muhabbet sohbet ediyoruz falan. Mevzu ilişkilere geldi, Ona 3.5 yıllık kızı anlattım daha açık bi şekilde. Birlikte vakit geçirdiğim kızları anlattım biraz. O da bana son zamanlarda yaşadığı şeyleri anlattı.

Beyler hani diyoruz ya içimizden ulan millet gibiş kıyamet, çatur çutur gibişiyo falan diye. Cidden çok doğruymuş. Hani tıp okuyan bi kızın bile bu kadar çok gibişip sokuşmak için vakti varsa, neler neler kaçırıyoruz ben anlatamam size. Kız cinsel olarak çok açık bi kız gördüğüm kadarıyla. Biciksüelmiş. Bol bol sevişiyomuş falan. E dedim çok güzel işte, ben bununla takılırım akşdıbına bi şekilde bunu giberim sonra da gider yatar hastaneye geberirim.

Saçlarıyla oynuyorum, ellerine dokunuyorum, omuzlarıyla oynuyorum falan. Hani arada ki olayı aşk gibi beklediniz belki de ama şöyle bi durum var; Biriyle geçirdiğin vaktin hoşuna gitmesi için, onu arzulamak için illa aşık olmak gerekmiyor. Zaten uzun bi ilişki yaşayamayacak kadar kırık hissediyorum kendimi açıkcası.

Çıktık kafeden, bunun bi kaç fotokopi işi vardı onları hallettik. Tekrar sabah oturduğumuz bara oturduk. Biralar içiliyor, muhabbetler dönüyor, Ufak temaslar var hala falan. Ben buna net ve açık bir şekilde seni istiyorum dedim. Seninle birlikte olmak istiyorum, aslında seni tekrar bara değil de evime falan davet edicektim açıkcası ama dıbına kodumun şehrinde ben de misafirim dedim. Zaten o ana kadar da böyle aşk meşk tarzı şeylerde bi beklentim olmadığını sezdirmiştim gibi düşünüyodum. Bu arada öyle söylenir mi amk falan demeyin cidden, eğer muhabbeti nasıl getiriceğinizi biliyosanız, şansınız da biraz yaver gitmişse çok güzel bi şekilde oraya getirebiliyorsunuz muhabbeti.

Sizin de tahmin ettiğiniz gibi, kabul etmedi. Cidden garibime gitti sözlük. Hani o kadar güzel bi kimyamız var, öpüştük seviştik koklaştık. E kız da cinsel açıdan çok rahat bi kız. Neden istemedi peki beni ? Bu defa gülücektim aq. Bu defa hikayenin sonu mutlu olcaktı hani ? Her şey çok smooth giderken neden hayır dedi ki ?

Sordum ona da buna benzer bi şekilde. Ben senin kadar açık sözlü değilim, anlatamam dedi. Muhabbeti kesmedik. Kararlıydım çünkü sebebini öğrenmeye. Yani kızın gözü önünde çizdiğim resim çok güzeldi açıkcası. Evet yıkık olabilirim, kanser olabilirim, terkedilmiş olabilirim vs. vs. ama hayat benim için hala güzeli hala mutluyum ve devam ediyo tablosu çizmiştim kızın gözünde.

Madem dedim samimi bir cevap istiyosun, o zaman samimi olucaksın yarakcil canli dedim kendi kendime. Sence ben bu güne kadar kaç kişiyle birlikte oldum diye sordum. Manyak mısın nerden biliyim falan dedi bana. Zorladım biraz bi cevap çıkarması için. 15 dedi 20 dedi falan.

Keşke dedim ve dökülmeye başladım. Size de geçmiş entrilerimde yalan söylemiş olabilirim, hayatımda da etrafımdaki insanlara yalan söylemiş olabilirim bilmiyorum açıkcası. Elime fırsatı çok geçti aslında ondan dolayı kadare sövemem ama ben bu güne dek sadece 1 kişiyle birlikte oldum sözlük. Saksodan, öpüşmeden yaraktan kürekten bahsetmiyorum. Çok var bunlar, hemde saçma bi şekilde çok var. Ama tam anlamıyla sadece 1 kişiyle birlikte oldum.

Kıza da anlattım bunu bu şekilde. inanmadı bana başta. Açıkcası inanmakta bu kadar güçlük çekmesi hoşuma gitmedi değil. Demek ki dışardan bakınca bu çocuk çatur çutur vuruşuyodur havası veriyorum insanlara, demek ki istenebilecek, arzu edilebilecek bir insanım.

Hayattan istediğin şey bu kadar basit olamaz muhabbetleri yaptı. Ben de açıkladım; Evet bu kadar basit. isteyip de elde edemediğim başka bir şey yok açıkcası. Veya şu şekilde söyleyeyim, isteyip elde edemediğim, ve ölmeden önce yapmayı tüm kalbimle istediğim başka bir şey yok açıkcası. 2. kez gibiştiğimde 1.sinden çok da farklı olmayacak biliyorum bunu. Hani birinde at diğerinde eşeğin içine girmiyosun sonuçta. ikisi de insan, ikiside am falan. Ama olsuni size veya A dediğim kıza istediği kadar basit gelsin sözlük. Benim istediğim şey bu. Ve buraya bile bunu yazarken utanıcak değilim. Bu durumdan dolayı utanıyor olsam da, en azından burda yazarken utanıcak değilim yani. Bu paragrafı kendim için yazmak istiyorum çünkü.

Neden diye sordum demiştim en son. Baya bir şeyler anlattı ama özet geçiyim size. Kız benden hoşlanmış ciddi anlamda. Tek gecelik bir şey veya süregelen bi cinsellik istemiyomuş benimle. Sevgili olmak istiyomuş. Ne yazık ki ben, bu kıza tamam sevgili olalım diyip sonra gibip ayrılıcak kadar şerefsiz, karaktersiz, iki yüzlü bir huur çocuğu değilim. Aynı şekilde de söyledim zaten kıza. Ben uzun soluklu bi ilişkiyi hem istemiyorum hem de hazır değilim diye.

Kendi kendime şunu farkettim. Samimiliğinizi, içtenliğinizi, dürüstlüğünüzü insanlara gümüş tepside sunmamanız lazım beyler. Hakeden birisi çıkarsa ona sunun mesela, ama haketmeyen insanlara sunmayın. Yapmayın benim yaptığımı. bin olun, gerekiyorsa huur çocuğu olun. Tamam sevgili olalım diyin. Ben sana aşığım diyin. Hoşlanıyorum senden, seninle olmak istiyorum, duygular besliyorum sana diyin. Sonra da gidip dıbının dibine kadar gibin o kızı. Ondan sonra da ayrılın, yürümüyor diyin. Ne biliyim özgür ruhlu bi insanım ben, sana bağlı kalamadım diyin, peşinize it edin köpek edin falan. Canınız istediği zaman tekrar gider gibersiniz, 1 defa gibtikten ve bağladıktan sonra mikro penisli falan değileniz devamı gelir zaten.

Ölsem mi artık dıbına koym ya ?

Bi süper gücüm olsa insanların düşüncelerini okumak isterdim sözlük. Böylece yıkılığımda yalnız olmadığımı anlayabilirdim veya gerçek yüzüme bi tokat gibi çarpardı da bakardım kodumun yerinde tek yıkık benim hayatımı değiştirebilirdim falan. Ne biliyim, insanların aklından geçmesine, düşünmelerine rağmen söylemedikleri o kadar çok şey var ki. Evet insanların özeli falan belki ama gidip de sağda solda dedikodularını yapacak değilim ki. Ben bilsem yeter. Şerefsizim bak böyle bi yeteneğim olsa kötü amaçlı kullanmam. En fazla 3 5 hatun falan düşürürüm yani. Veya ne biliyim 1 2 sınavda kopya çekmek için falan kullanırım. Hayatımı böyle kökten değiştiricek evrenin dengesini gibicek bişi yapmazdım yani. Hani heralde umarım yapmazdım.

Şuraya yazdığım bunca şeyi yazmak yerine gidip birilerine anlatsaydım dertlerimden birine bi çözüm bulurdu belki. Yani bilmiyorum buraya yazınca bi gibim olmuyor, sadece birazcık içim rahatlıyor falan. Biraz günlük gibi kullanmaya başladım burayı, aranızda okuyan yok da varsa eğer içinden bu çocukda bozmaya başladı falan diyodur belki. Napiyim oğlum benim de konuşucak tek kişim sensin mına koym. Yok işte, etrafımda derdime derman olucak, bana yardım edebilecek, edebilecek olsa bile etmeye karar vericek kadar beni gibleyen birileri yok yani.

Beyler swarm kullanmaya başladım falan demiştim tekrar size, ulan swarma giriyorum, 1 Check-in atıyorum soktumun yerinde ne kadar escort varsa beni ekliyo falan. Lan ne oluyor ? o kadar mı belli çöküklüğüm amk. Reddediyorum bakıyorum ertesi gün bidaha aynı istek. siliyorum ertesi gün yine aynı. Bi gamze escort bi merve escort falan. Yeter bi salın beni ya. insan evladı gibi muhabbet sohbet edebileceğim bi isnan çıkmayacak mı karşıma ? bazen düşünüyorum heralde bu ilahi bi işaret. Bak oğlum bu ayaklardan vazgeç muhabbeti sohbeti falan sal gibtir et, git ver 100 200 kağıt sabahlara kadar gibiş diye. Sonra diyorum ki sokarım böyle ilahi mesaj mı olur ?

Vallahi fazla bir şey istemiyorum lan. Yemin ediyorum kendime acıyorum artık. Bu kadar çok şey istiyosun hiç birini yapamıyosun falan diye. Etrafımdaki insanlar da benim gibi mi acaba diye düşünüyorum bazen. Heralde kendi kendimi kandırıyorum ama diyorum ki " Ulan aslında etrafındaki herkes senin gibi yıkık. Sadece saklamakta ustalar." Bu şekilde avutuyorum sanırım kendimi.

Bide normalde bu gün kredimin yatış tarihi. Niye yatmadı acaba ? Sanırım Hasteneye yattıktan sonra yatırıcaklar. Açlıktan ağzı koksun binin diye...

Bide şu aralar böyle biraz değişik triplere girdim gibi. Üstteki entrylerden bi kaç tanesinde bahsetmiştim yakışıklı çocuğumdur falan diye. Şu aralar bu inancım da biraz sarsılmaya başladım sanırım. Ulan kel dazlak adamın teki oldum, suratım sırtım ve göğsüm hatta omuzlarımın başları bile aldığım kemoterapiler yüzünden gibik sokuk sivilcelerle doldu. Hani tamam hiç bi zaman böyle babyface bi çocuk değildim ama şu aralar ekstradan bi kötü gibiyim yani. Bide ben böyleyalnızlığı tercih olarak yaşayan bi adamdım, hani zorunluluktan ötürü pek olmazdı böyle. Mesela üniversitenin ilk 3 senesinde elime gelen her fırsatı sırf sevgilim var diye geri çevirmem falan gibi. Artık istemiyorum bu yalnızlığı, fakat içerisinden de çıkamıyorum. Lan bi kızı keserdim falan bi bakardım bi yerden muhabbetimiz sohbetimiz başlamış falan. Artık eskisi gibi olmuyor sözlük. Galiba önceden ortamım falan ortak oluyodu biraz, oralardan denk geliyordu bi şekilde. Artık o da yok.

Etrafta bu kadar çok yalnız insan varken neden bu kadar çok yalnız insan var acaba ? diye soruyorum kendi kendime. Modumda olursam sigara eşliğinde düşünüyorum biraz, modumda olmazsam " giberim yarakcil canli boş boş felsefe yapma mına koym" diye bozuyorum kendimi. iyice Şizofrenik olmaya başladım sanırım.

içip içip kendimi kaybedesim var şu sıralar aslında, ama onu da yapamıyorum ki. Para yok. Son 100 lira kalmış kartta, Nakit olarak da 50 liram falan var. Hani otursam bi yere 10 tane bira içsem yarın cebimde 3 kuruş para kalmıcak. E ulan eğlenmek en çok benim hakkım değil de kimin hakkı ki ? Yani sokarım böyle kadare sözlük.

Arada diyorum ki ara tüm aile yakınlarını, ne biliyim teyzem, dayılarım, annemin kuzeni falan filan hepsinden 50 100 lira falan iste, son 5 günün dıbına koyarak geçir diyorum. ama sonra bakıyorum ben de öyle bi yüz yok, yani yapasım çok var ama ne biliyim babamın kulağına falan gider bu sefer adam mahcup duruma düşer. Gerek yok yani. Sonra oturup kös kös kahvemi içip kalkıyorum oturduğum yerden. Bence çok üzücü bi durum.

Bazen başıma gelen bu şeyleri hak edicek ne yaptım diyorum kendi kendime. Ne biliyim olm az buz bi şey değil ki, siz de okuyosunuz en başından beri. Kanser var, annemin babamı aldatması durumları var, işte kardeşimin 1 kaç kez intihara teşebbüsü var, 3.5 yıllık kadınımın benden kanser tedavim ortasında ayrılmaya karar vermesi var. Hani birinden temiz bi beddua yemiş olmam lazım bu kadar şeyin üst üste gelmesi için lan. Yani ne biliyim Allah durduk yerde bi kuluna bu kadar yüklenmez heralde. Yüklenir mi ki ? Aslında yüklenebilir de bence.

Yani ne biliyim olm, herkes de bi kafa var, hele özellikle de deistlerde böyle " Benim tanrım beni yaratıp gibtiretmez , yok işte beni yakmaz, beni gözetir, 3 yaşındaki suç suz günahsız çocuğun canını almaz falan filan". Ulan züt, adam sonsuz kudret sahibi bi varlık, ne biliyim kibir adama mahsus, hani adamın zaman algısı bile bizimkinden farklıyken sen kendini ne kadar önemli zannediyosun ki adamdan sana bir şeyler lütfetmesini bekliyosun ? Bence bu şekilde üdşünen insan kibirlidir abi. Vardır Allah'ın bi bildiği diyip geçiceksin açıkcası. Çünkü bi açıklama bulamıyosun. Hani en azından ben bulamıyorum yani. Tamam 4 4lük bi müslüman değilim, tamaa öyle sürekli hayır işleyen mükemmel bi insan evladı falan da değilim ama, özümde iyi çocuğum yani. Kimseye bilinçli olarak zarar verme amacım olmadı açıkcası bu yaşıma kaddar. Öyle çok bi kul hakkı vs yediğimi de düşünmüyorum. En fazla ayrılırken bi iki kızı üzmüşümdür, namazımı kılmamışımdır veya ne biliyim biraz içki içip zina yapmışımdır. Etrafıma bakıyorum benden çok daha rezil bi halde yaşayan insanlar varken bu kadar sıkıntının beni bulması biraz ironik geliyor bana...

Evet, yine gibtimin yerine geldim, yine gibten bir gün geçiriyorum sözlük. Normalde gün boyu kızılayda aptal gibi oturmak gibi bi planım vardı fakat PPD testi dedikleri bi zımbırtı var 3 gün önce onu yaptırmıştım, tüberküloz yani verem olup olmadığınıza bakıyolar. Onu göstermem lazım bu gün. Babam öğleden sonra gidelim dedi, yani tam günün ortasına denk geliyor ne yazık ki. Şimdi oturduğum gibik yerden kalkıp yaklaşık yarım saat sonra falan babamın alıcağı yere gitmem lazım.

ne kadar gibik bi plan olsa da gün içinde yapıcak bi şeyler düşünmüştüm kendime ve kendi kendime zaman ayıtabildiğim bu son günlerde böyle aptal şeyler için planlarımın ortadan bölünmesi cidden canımı sıkıyo aq.

Dün can sıkıntısı + yalnızlık ikilisiyle muhabbet sohbet ediyoduk yine, baktım artık baydılar dedim ulan insatgramdan 1 2 hatuna yazıyım da belki geri dönen olur, günüm yeşillenir falan. Olmadı ertesi gün takılırız vs. Herneyse girdim ankaradan 1 2 arkadaşın profiline ordan seri ekliyorum hatunları, 1 kaç tanesi geri dönüş yaptı onlar da takip etti falan. Dedim hocam bana burdan iş çıkar. 3 4 tanesine attım mesaj 1 tanesi direk geri dönüş yaptı ve başladık konuşmaya. Baya güzel de muhabbet döndü aslında anlamadım niye sonradan kız geri vites yaptı. biz bunun 40 45 dakka falan konuştuk instagram'dan sonra dedim ki e muhabbet sardı burayı gibtir et reelden devam edelim olmaz mı ? hatun ne dese beğenirsiniz ? Sanaldan tanıştığı insanlarla buluşmuyomuş vs. vs. Ualn dıbına koym o zaman niye benimle 45 dakika muhabbet ediyosun ki ? Hayır kimseyi zorla tutmuyorum telefon başında, amaçsızca muhabbet sohbet etmenin manası ne ?

Sonra dedim ki ya, zaten en son ne zaman başıma iyi bir şey geldi ki ? işte belli bi süre sonra hayatın bu gibtiritaktan durgunluğu sizi öyle bi uyuşturuyo ki üzülmeniz gereken şeylere bile olağan durumlarmış gibi bakıyosunuz.

Hani bazen A'llah'a dua falan ediyorum. Sonra duruyorum hemen kesiyorum duayı yarıda. Neden diye sroucaksınız di mi ? e oğlum Kabul olmuyacak duayı edicem, böyle tüm kalbimle rica edicem Allah'tan " Allahım çok yalnızım, hayatım çok taktan, bana bi çıkış yolu göster biraz mutlu olayım falan lütfen" Diycem sonra bekliycem bekliycem bakıcam duam kabul olmuyo, sorucam kendi kendime " Ulan millet sayısal lotoyu tutturuyo, millete milyar dolarlar miras kalıyo, ne biliyim millet hayatının aşkını buluyor, mutlu oluyor falan. Hani ben de bi kez mutlu olsam, bi kere benim de yüzüm gülse evrenin dengesi mi bozulur ki ?" Sonra isyan etmiş olucam Allah beni çarpıcak falan. Hani çarpmıycak da, ne biliyim hoş değil, Bi şey için yalvarıp yakarıp el açtığın yaratıcıya niye bana yardım etmiyosun diye seslenmek güzel değil bence.

Bu arada dün bi rüya gördüm, böyle bi sürü köpek vardı yanımda. baya belki 10 15 tane falan. Yanıma geldiler etrafımda çember oluşturdular falan ama hani korkutmuyolar uslu uslu duruyolar yanımda. Rüya tabirlerine baktım biraz acaba anlamı ney ki bunun diye. istediğim, arzuladığım şeyler gerçekleşicekmiş. Yani ben sitenin yalancısıyım sözlük. dıbına kodumun yerinde hayattan tam ümidi kesicem saçma sapan bi rüya bile hayata tekrar tutunmamı sağlıyor. Hani umut güzel şey falan ama, umut edip edip sonra umutlar boşa çıkınca çok üzülüyor insan. Sırf bu durumdan ötürü tüm umudumu kaybedesim var aslında. Hani bi beklentin olmazsa, gerçekleşmediğinde üzülücek bir şeyin de olmaz hesabı.

Hocam oraları çoktan geçtim ben ya. 4 defa falan tecavüz etselerdi de, şu yaşadıklarımı yaşamasaydım yani. yemişim zütü, nolcak...

Ya bide en çok şunu anlayamıyorum, ulan birisiyle muhabbet sohbet etmeye oturduğumda, böyle seri düşünemiyorum, bu kadar güzel muhabbet ssohbet çeviremiyorum gibi. Şu klavyenin başına geçtiğimde bazen o kadar çok ve hızlı bi şekilde geliyor ki aklıma hani düşüncelerime yetişemiyor elimin hızı.

Keşke bi toplum olarak, hatta gibmişim toplumunu komple tüm insanlık olarak bu kadar huur çocuğu olmasak. Yani ne biliyim oğlum sürekli hayvanlar gibiyiz, hani tamam belki birbirimizin zütünü koklamıyoruz ama sürekli hayvanlar gibiyiz bence. Ne biliyim bi hatun kendine eş seçerken karşısındaki erkeğin kaşına gözüne bakıyosa, bi kuş da diğer kuşa vermeden öncei lan bu ne kadar yükseğe uçabiliyor acaba diyor ? Ne biliyim hocam 2 timsah birbirinin bölgelerine girmek için birbirleriyle kavga ediyosa, Çinçin'de de Mehmetin mahallesine girdiğinde Mehmet sana saldırıyor. iki hayvan çiftleşme dansı yapıp karşısındaki dişiyi etkilemeye çalışıyosa, bizim keko Ahmet'de discoda dans ederken aynısını yapmaya çalışıyor.

Hayvanlarla bu kadar benziyoken, kendimizi saçma sapan kalıplara sokmaya çalışmamız, toplum etiğine, kurallarına bu kadar dikkat ediyomuş gibi takılmamız çok saçma. Ulan hatun da gibişmek istiyo, ben de gibişmek istiyorum. veya böyle olmadı, hatunda sevilmek istiyo ben de sevilmek istiyorum diye düzeltiyim onu. Ama gel gelelim mevzu ciddiye bindiği zaman başlıyoruz aptal saptal muhabbetlere: işte yok kız beni sapık sanar mı ? yok işte çocuğa cevap verip muhabbet edersem arkadaşlarım bana huur der mi ? bi arkadaşa denk gelirsem kıza yazdığım mekanda adım yavşağa çıkar mı ? vs. vs. gibi.

Benim bi teorim var mesela, ne kadar mantıklı gelir size bilmem ama şöyle anlatıyım; bi toplumun refah seviyesi ne kadar yükcikse o toplumda o kadar çok gibiş sokuş döner diye. insanların bazı basit ihtiyaçları vardır, mesela barınmak gibi ya da yemek yemek, veya ne biliyim işte yaşam güvenliğini sağlamak falan filan gibi anladınız siz. Bu ihtiyaçlarını karşılayamayan bi insan lüksü giblemez. şimdi senin yemeğe yemeğin yoksa evinde, koltuğun kenarının yırtık olmasını giblemezsin yani bunun gibi. Çocuk yapmak için değil de, eğlenmek ve zevk almak için gibişmek de bu koltuk kenarının yırtık olması gibi bi lükstür dersek. insan saçma sapan dertlerinden kurtulmadan önce böyle bi zevkin derdine düşmez yani. Hani tarihte bakarsak Roma'ya anlarız biraz bence bunu. Ulan adamlar zaten bolluk içerisinde yüzüyor, yedikleri önünde yemedikleri arkalarında, köleler falan bini bir para olmuş. E bu adamın hayatta bi derdi tasası kalmamış yani. E bu adam ne yapıcak o zaman ? çatur çutur gibişicek hocam. Seni de gibicek beni de gibicek kölesini de gibicek karısını da gibicek yani. Hatta gibmişim Romasını Amerikaya bakın veya refah seviyesi yüksek bir Avrupa ülkesine. Adamların evleri müstakil, ne biliyim senin hayallerinde ki hayatı yaşıyolar yani, adamın bizde ki gibi, ya bana ne derler ne olur falan gibi bir derdi de yok. Sen hiç bi Amerikan filmin de gördün Mike'ın Jessica'ya sırf birisne verdiği için Jessica'ya huur dediğini ? Göremezsin çünkü Mike'ın gibinde değil abi. Mike bizim Mahmut gibi asalak değil. Sen çıkıp da ortalıkta veren kızı yererseni muhabbetini çevirirsen adını huurya çıkarmaya çalışırsan hatun bi dahaki sefere birisine vermeden önce değil 2 kez 15 kez düşünür. Bu düşünmelerin 10. kısmında da seni gibtir eder mesela.

Bu daha çok baskıcı toplumlarda gördüğümüz bi durum. Yani iran gibi, veya ne biliyim Suriye gibi. Veya direk Türkiye gibi. insanlar toplumun beklentilerini karşılayabilmek adına kendi istediklerini hayatlardan uzak hayatlar yaşıyolar, iki yüzlü oluyolar sonrada.

Sinüzitlerden dolayı burun akıntım varmış biraz, Kulak Burun Boğaz doktoru söyledi. O geçmeden beni kök hücre nakli için yatıramazlarmış. Babam annem falan biraz üzüldü falan ama aslında ben sevindim. Lan %20 ihtimalle ölebilirmişim işte. Gecikiyor amk ne güzel, ölcek olursam ölmeden önce kendime daha çok vakit ayırmış olucam. Bence gayet iyi.

Tabi daha da iyi olabilirdi, ne biliyim karanfil Starbucks'da aptal gibi tek başıma oturmasaydım da yanımda samimi olduğum bi arkadaşım olsaydı. Muhabbet sohbet etseydik falan.

Ya da şöyle güzel bi kız olsaydı. Ellerinden tutsaydım, gözlerinin içine baksaydım, derdimi anlatsaydım. Aptal saptal şeylerime bakıp, "Ya sen ne güzel bir şeysin böyle falan deseydi.". Hani vardır ya kızlarda, durur böyle, bakar sana Ne oldu ? diye sorarsın. " Sen ne güzel sigara içiyosun öyle." der. Hatun milleti biraz böyle, kendinde farkına bile varmadığın çok küçük şeyleri gözetliyolar, farkına varıyolar bazen o küçük özelliklerine aşık oluyolar, bazen sadece hoşlarına gidiyor. Bi sevgilim ellerimi çok severdi mesela, hayranlıkla bakardı böyle. Başka biri burnumu çok severdi. Mına koym kızın da kafası mı güzelmiş neymiş anlamadım, yannan kafası gibi burnum var, kocaman. Seven insan istedikten sonra bi şey buluyor ya daha çok sevmek, daha çok aşık olmak için. Benim sevilme vaktim gelmiş galiba biraz.

Sevilmiyorum demiyorum yanlış anlamayın, canım annem çok seviyo beni, ne kadar hissettirmese de babam da öyle. Ama bu sevgi değil benim aradığım. Kayıtsız şartsız, karşılıksız da olsam beni ben olduğumdan ziyade, "Oğlu" olduğum için seviyo mesela. Beni ben olduğum için, kusurlarımla, ezikliklerimle yanlışlarımla sevicek birisini istiyorum sanırım.

insan elinde olanın kıymetini bilmiyor beyler. Hani bir şeyin değerini bilmemiz için illa elimizden gitmesi lazım. Kaybetmemiz lazım. Çok acı değil mi dıbına koym. Bence çok acı, senle birlikte sarılıp uyumak istiyen sevgili her gece yanında olduğu zaman, belli bi süre sonra bu istediği sinir bozucu gelebiliyor mesela. Artık tek başıma yatmak istemiyorum mesela. Ulan derdim gibişmek değil falan diye atmıycam şimdi, onu da yaparız eyvallah da; arada bi diyorum şöyle yatıyoken sarılsa bana sımsıkı, kafasını okşarken uykuya dalsam falan diye.

Bunu diyen ben, bundan 10 ay önce canım o şekilde uyuyamıyorum ben rahat edemiyorum diyip hatuna sırtını dönerek uyuyan ayıyla aynı kişi mesela. Çok iki yüzlüyüz mına koym. Niye elindeyken değerini bilmiyosun ki ? Sonra da isyan ediyoruz yüzsüz yüzsüz; "Allahım niye böyle" diye. Ulan it, elindeyken kıymetini bidin mi de, isyan ediyosun ?

Çok parça parça ve saçma sapan yazdığımın farkındayım sözlük, ama napıcaksınız mına koym zaten gibleyen en fazla bi avuç dolusu insan var. Hatta kendimi biraz fazla büyüttüm galiba gözümde, en fazla 3 5 kişi okur şu yazdıklarımı. Onlardan da 2 tanesi deseki ne diyo bu dıbına kodumun evladı diye kaldı geriye 1 bilemedim 2 kişi.

O kalan 1 2 kişiye söylüyorum hocam, seviyorum sizi. Ama burda benim gibi aptal elemanlarla harcamayın vaktinizi, ben 22 yaşındayım büyük ihtimalle benden küçüksünüz, burayı okuyacaksanız zaman geçirmek için okumayın dıbına koyum. Benim gibi yıkık olmamak için okuyun, hayatınızda ki yanlışlıkların farkındasınız, değiştirin hayatınızı, birisi çıkıp da size yaşamak için son 30 günün kaldı derse eğer, "Ulan keşke şunuda yapmış olsaydım" tarzında muhabbetler yapmayacak şekilde yaşayın hayatınızı.

insanı yaptığı şeyler pişman etmiyo genelde, yapmadıkları ediyo. Hani şu kıza açıldım ama kız beni tersledi durumunun sıkıntısı 1 bilemedin 2 gün sürer en fazla, ama şurda bi kız vardı da onunla konuşmadım bile, konuşsaydım ne olurdu acaba'nın pişmanlığı çok daha uzun sürüyor. Kendi kendinize " Acaba sorsaydım ne olurdu ?" diye sorarken buluyorsunuz kendinizi aradan 1 yıl geçmiş olsa bile.

Elif var mesela bizim, sürekli vaktimi geçirdiğim ( günde belki 10 saat mına koym) barista. Kızdan çok hoşlanıyorum beyler, kız öyle çok aşırı güzel aman aman bi kız değil ama çok ilginç bi albenisi var. Aşırı çekici geliyor yani bana. Aslında onnunla çok konuşasım var ama, bi kendime bakıyorum, bir de ona. Ona verebileceğim ne var ki ? Kanserli, önümüzdeki ayı görüp görmeyeceği belli olmayan, duygusal anlamda kırık, yarım bi çocuğum ben artık. Tamam biraz yakışıklıyım falan da, ne kadar sevebilirim ki onu ?

Kendimi bile bu kadar sevebiliyorken ?

Biraz da garibime giden şey şu, ne zaman insanlara dertlerimi anlatmaya başlasam bana kendi sıkıntılarını anlatmaya başlıyolar ve bu sıkıntılar bana sürekli saçma sapan geliyor. işte ne biliyim küçükken tecavüzde uğrayan bir arakadaşım var mesela, Bundan bahsetti biraz, annesi babası hiç şefkat göstermemiş çocuğa bundan konuştu biraz. Sonra işte maddi sıkıntıları falan var. Artı hayatı boyunca onu sevicek birilerini aramış ama ne yazık ki bulamamış falan.

Oğlum bunlar normal şeyler lan benim için artık. Hani soruyorum kendi kendime " Amk bunlar dert mi cidden ?" diye ?
Sonra bakıyorum ki benim için normal şeyler olmuş bu ve bunun gibi dertler . Ulan diyorum yarakcil canli, yıkılıkta yeni bir çığır açmışsın mına koym.

Sürekli farklı ortamlarda, farklı insanlarla oturuyorum. Çevrem biraz değişsin eğleniyim vs gibisinden sebeplerle, ama kendim değişmeyi başaramadıktan sonra istediğim kadar ortam veya insan değiştiriyim, herşey aynı kalıcak gibime geliyor.

Bütün hayatımı, bütün benliğimi başkalarına adamışım gibi hissediyorum. ilkokulda tek amacım babamı mutlu etmekti, sonra baktım ne yaparsam yapıyım mutlu olmuyo, Lisede Hayatı gibtir ettim, sadece uyumak uyanmak ve okula gidip hayatıma küfretmekten oluşan bir lise dönemi geçirdim toplasam 5 10 ayı haricinde. Üniversiteyi kazandıktan sonra 3.5 yılımıda elin kzıına adadım, o da ağzıma sıçıp gitti. Sonra bu kanser mevzuları falan. Sadece yaşamak için yaşıyorum galiba artık. Üzücü olan şey bunun farkında olmak değil aslında, üzücü olan şey hayatın bu uyuşturucu durgunluğuna kapılmış olmak, ve bunu değiştirmek için gerekli olan cesareti sergileyememek. Kendimi hayal kırıklığına uğratıyorum.

Bu kadar güçsüz değildim önceden, ya da haberim yoktu güçsüzlüğümden. Acizliğimin hep bi seçenek olduğuna inandırmıştım kendimi. " istersem dıbına koyarım ortalığında içimden gelmiyor" gibi cümlelerle. Artık değişmek istiyorum ama çok geç sanki.

Etrafımda ki hiç kimseyle bu durumu konuşamamak da çok koyuyor bana. Ne biliyim, kim ister ki sürekli dert anlatan birisiyle vakit geçirmeyi ? Açıkcası ben istemem.

Kendimi aciz hissediyorum sözlük, Yani ne biliyim yapmak istediğim çok şey var, ama cesaret edebilecek kadar çok istemiyorum sanırım. Hani yarın hastaneye yatıcam, minimum 15 maksimum 45 gün boyunca orada kalıcam. Doktorumun dediğine göre %20 ihtimalle ölebilirmişim. Yani aslında kaybedecek hiç bir şeyim yok, yani en kötü ne olabilir ki. karşı masamda ki güzel kızla konuşsaydım, ne biliyim hep istediğim o Antalya tatiline çıksaydım ne kaybım olabilirdi ki ?

Bir söz vardır, " Birazcık ölmeden, Tam olarak yaşıyorum diyemezsin. " diye.
Birazcık öldüm, hem de defalarca.

Kanser mevzusu olsun, annemin babamı aldatması olsun, kardeşimin intihar girişimleri olsun, 3.5 yıllık sevgilimin benden tedavimin ortasında ayrılması olsun.
Cidden defalarca öldüm yani. Ama hala bazı şeylerin kontrolünü ellerimden bırakamıyorum.

Geçenlerde bir arkadaşımla konuşuyordum. Gitar falan çalıyo çocuk, istanbul'da ki kuzeninden bahsetti bana biraz. Çocuk sokakta çalarken manyak hatunun biri gelmiş bunun yanındaki iki hatunu kovmuş falan, içkiliymişte zaten. Bağırmış elemana " Yanında ki iki amcığı gibicektin di mi ?" falan diye. Böyle aptalca bi muhabbetin ardından konuşmaya başlamışlar falan. Eleman yapıştırmış seninle sevişmek istiyorum ben kodumun kızı diye. 4 gündür birlikte kalıyolarmış falan. Sizce de çok absürd değil mi ? Bence de öyle, inanmadım da zaten aslında. Ta ki çocuk ekleyene kadar " Kıza 3 ay ömür vermiş doktorlar, beyninde tümör varmış."

Tamam 3 ay ömrüm kalmadı ama yaşamak istediğim şeyleri yaşayamıyorum, ben de bu dıbına kodumun kızı gibi salsam biraz kaybedecek neyim var ki yani ? Çok fazla soru var fakat cevap veremiyorum kendime sözlük.

işte buna bunu dedim, ardından muhabbete sohbete devam ettik falan. 2 gün sonra yakınlarda deniz kıyısında bi apart tuttum sabaha kadar seviştik. Ama bir şey hissetmedim.

Ayrı olduğumuz 1 ay boyunca o dudakları başkası öptü mü, başkası sardı mı onu benim sardığım gibi falan gibisinden düşünceler de gelmedi aklıma. Sevmiyorum artık galiba. Evet içimde kırılan bir şeyler var, evet üzülüyorum hala, çok nadiren de olsa ağlıyorum ama;

Neden bitti benim 3.5 yıllık ilişkim ?
" Mutlu olman gerekiyor yarakcil canli, ben seni mutlu edemiyorum. " cümlesi yüzünden. E o zaman giberim lan mutlu olucam ben de. Sizce de mantıklı değil mi ?

Ama şöyle bi sıkıntı var, kendinizi 3.5 yıl boyunca her konuda dizginledikten sonra, eskisi gibi özgür olamıyorsunuz. Kızlara nasıl yazılıcağını unutuyosunuz, insanlar hakkımda ne der diye üzülüyosunuz falan. Elimden geldiğince kırmaya çalışıyorum zincirlerimi ama bir yere kadar oluyor o da. Bu yüzden çok kızıyorum kendime. Gözden çıkarabileceğimden fazlasını feda etmişim sözlük.

işte şimdi tekrar girdim sosyal medya ayaklarına, instagramda ki fotoğraf sayısı kızla olanları sildikten sonra 3 e 4 e falan düşmüştü. 1 tane daha ekledim onlara. Güzel fotoğrafım da yok ki amk.
işte Swarmdı falan filan. olm 3.5 yılda çok şey değişmiş ya, önceden naber falan derdik ordan girerdik mevzuya muhabbet sohbet falan başlardı. Şimdi naber diyorum cevap bile atmıyolar. Daha yaratıcı cümleler kurmak lazım anladığım kadarıyla. Anca onlara geri dönüş yapıyolar.

Bide şöyle bi sıkıntı var, Hatunu düşürsem yatağa getirsem bile gibemiyorum ne yazık ki. Bağışıklık sistemin biraz gibik olduğu için, kızın kimseyle olmadığına emin olmam lazımmış çünkü basit bi mantar enfeksiyonu bile ebemi gibebiliyomuş yani. Geçen üniversiteden hatunun birini düşürdüm güç bela. gibemedim amk. Çok koyuyo açtı kız yatırdı mına koyum, ondan sonra oturttum kızı anlattım mevzuyu dedim yavrum böyle böyle ben bunu yapamam diye. Tabi çok ayrıntıya da girmedim ama sonuç olarak gibemedim yani.

Evet beyler. Yien yıkığım, yine buradayım.

Çok fazla değişen bir şey olmadı aslında, değiştim falan diyerekten kendimi falan kandırıyorum farkındayım ama yapacak bir şey yok. Bir şekilde avutmak istiyor insan kendini. Teselli etmek istiyor.

Kızla hala ayrıyız; Beni terkettiği sırada ağlayarak ona " Yaptığın saçmalığın farkında varacak ve geri döneceksin. " demiştim. Dediğim gibi oldu da.

1 ay yeni geçmişti ki konuşmak istediğini söyledi, tekrar Muğla'ya gelmişti. Tamam dedim, Beni terkettiği yere gelmesini istedim. Geldi oturduk konuştuk. Yaptığı hatanın farkına varmış, köpekler gibi pişman olmuş. Barışmak istiyomuş. Bende istiyorum aslında ama 3 buçuk yıl boyunca her şeyimi verdiğim kadın beni en zor dururumumda yalnız bıraktı. Geri dönemezdim artık ona. Tekrar 3.5 yılımı veremezdim. Tekrar kendimden bu kadar çok şeyi feda edemezdim.

istemedim sözlük. " Yalvarıyım mı, önünde diz mi çökeyim ?" dedi, "Gerek yok sonradan pişman olacağın şeyler yapma, ben zamanında çok yaptım sen de aynı yola girme benimle." dedim. Beni seviyomuş hala yanımda olmak istiyomuş bana aşıkmış falan. Bende onu seviyorum hala, ama keşke sadece bu yeterli bir şey olsa. Değil ne yazık ki.

Yanımda olmak istiyosan olursun, konuşmak muhabbet sohbet etmek istersen ederiz, hatta sevişmek istersen sevişiriz bile dedim. ama benden duygusal bağlamda hiç bir şey bekleme dedim, üzülürsün çünkü. Eski yarakcil canli yok artık. Olmamalı yani.

Hayatta başımıza çok taktan şeyler gelebiliyor, kontrolümüz olsa da olmasa da gelişebiliyor böyle olaylar. bunları yaşamak insanı büyütmüyo, bunlardan doğru dersler çıkarabilmek insanı büyütüyor bence. Hani vardır ya bi arkadaşınız, burnu taktan çıkmamıştır hayatı boyunca. işte ne biliyim küçükken tecavüze uğramıştır, annesi babası ayrılmıştır, yanlış ilişkilere girmiştir falan. Hayatı aynı şekilde de devam ediyodur. Buna saygı duymam ben mesela, eğer bu arkadaş bu yaşanmışlıklardan doğru dersler çıkaramadıysa, bunları hiç yaşamamış birisinden daha çok tecrübesi yoktur hayata dair kanımca...

yukarııııııı

Anladık eyvallah da, gibince dertlendin mi neden dertleşme kısmında başlık onu anlamadım ?

Devam panpa

Sanırım hayatım sürekli "Keşke o zamanlarıma dönebilseydim" Dediğim zamanlarla dolu olacak.
Keşke 2016'ya geri dönebilseydim...