• 1 / 1 / 2383 entry
  • 396 başlık
  • 7.06 incipuan

whitedog üçüküncü nesil normal

  • 0
    lan çıldıracam ulan
    hala mı gri ekran
    ···
  • 0
    çok yakışıklısın ne keşfetmek isterdim uçan yarah
    başlığı okurken altıma sıçtım. ahaha
    ···
  • 0
    boş başlık 3
    gerçek bir tak hikayedir,

    olay 3 sene önce oluyor ama şimdi anlatmak geldi içimden. Amcamlar izmir'de yaşıyor. biz de her yaz 1 hafta falan yanlarına gideriz. benim mide de her seferinde hava değişikliğinden bozulur. neyse benim mide yine bozuldu. bütün gün dışarıda gezerken karnımdan sesler geliyor. tam osuracak gibi oluyorum milletin yanında ayıp olmasın diye kendimi sıkıyorum içimden ses geliyor amk. neyse akşam oldu eve geldik. ben de tuvalete gittim. mide fena. ama kakam gelmiyor nedense. tam indirdim donları işiyorum, işerken yine aynı şey oldu. heh dedim tamam bu sefer osurayım da içimdeki gaz gitsin. içimdekini bi saldım meğersem gaz değiliş amk :( salmamla beraber iki bacaktan da taklar akmaya başladı. bildiğin su. gün içinde sıka sıka su olmuş artık. bütün yerler, halı bacaklarım, don, şort hepsi tak oldu. banyo da küçük. hava 40 derece. benim stresimle beraber ben bi terlemeye başladım anlatamam.
    hayatımın en çaresiz anıydı. allahım diyorum ne yapacam lan. bi de bu amcamlar zengindir. adamların gül gibi banyolarına sıçtım amk. baya baya sıçtım :D içerde annem, amcam, yengem, abim, kardeşim hepsi oturuyor. taklu bolu yanlarına gidip - "anne ben sıçtım" mı diyeyim amk.
    hemen çıkardım donu. bi poşet buldum koydum içine. ama burdan nasıl çıkarıcam. evden çıksam "nereye" diyecekler. banyodaki pencereden aşağı atmayı düşündüm. ama tel var amk penceresinde o da olmadı. bu arada benim heryerden ter akıyor. iiçierisi 70 derece.
    tuvalet kağıdı ile bacaklardaki ve yerlerdeki takları sildim. zütümü temizledim. şortu silmeyi denedim ama acayip kokuyor.
    ne yapıcam kafayı yicem.
    sessizce kapıyı açıp çıktım.
    evin kapısını açıp kapı önünde bulduğum ufak kadın terliklerini giydim.
    atladım asansörü doğru aşağı. kapıyı da kapatmadı ki gittiğim blli olamsın. neyse indim aşağı.
    apartmanın kapısı kapanmasın diye terliklerin birini çıkarıp kapının arasına koydum. tek ayak çıplak taklar içinde gittim taklu donu çöpe attım döndüm. eeve geldim.
    gizlice odaya gidip üstümü değiştirdim ama o tak kokusundan kesin bir şey olduğunu anlamışlardır.
    banyo dayapamadım. taklu taklu yattım amk :(
    Bu arada olay olduğunda yaşım 20 idi.
    ···
  • 0
    amcamların evine sıçtım
    gerçek bir tak hikayedir,

    olay 3 sene önce oluyor ama şimdi anlatmak geldi içimden. Amcamlar izmir'de yaşıyor. biz de her yaz 1 hafta falan yanlarına gideriz. benim mide de her seferinde hava değişikliğinden bozulur. neyse benim mide yine bozuldu. bütün gün dışarıda gezerken karnımdan sesler geliyor. tam osuracak gibi oluyorum milletin yanında ayıp olmasın diye kendimi sıkıyorum içimden ses geliyor amk. neyse akşam oldu eve geldik. ben de tuvalete gittim. mide fena. ama kakam gelmiyor nedense. tam indirdim donları işiyorum, işerken yine aynı şey oldu. heh dedim tamam bu sefer osurayım da içimdeki gaz gitsin. içimdekini bi saldım meğersem gaz değiliş amk :( salmamla beraber iki bacaktan da taklar akmaya başladı. bildiğin su. gün içinde sıka sıka su olmuş artık. bütün yerler, halı bacaklarım, don, şort hepsi tak oldu. banyo da küçük. hava 40 derece. benim stresimle beraber ben bi terlemeye başladım anlatamam.
    hayatımın en çaresiz anıydı. allahım diyorum ne yapacam lan. bi de bu amcamlar zengindir. adamların gül gibi banyolarına sıçtım amk. baya baya sıçtım :D içerde annem, dayım, yengem, abim, kardeşim hepsi oturuyor. taklu bolu yanlarına gidip - "anne ben sıçtım" mı diyeyim amk.
    hemen çıkardım donu. bi poşet buldum koydum içine. ama burdan nasıl çıkarıcam. evden çıksam "nereye" diyecekler. banyodaki pencereden aşağı atmayı düşündüm. ama tel var amk penceresinde o da olmadı. bu arada benim heryerden ter akıyor. iiçierisi 70 derece.
    tuvalet kağıdı ile bacaklardaki ve yerlerdeki takları sildim. zütümü temizledim. şortu silmeyi denedim ama acayip kokuyor.
    ne yapıcam kafayı yicem.
    sessizce kapıyı açıp çıktım.
    evin kapısını açıp kapı önünde bulduğum ufak kadın terliklerini giydim.
    atladım asansörü doğru aşağı. kapıyı da kapatmadı ki gittiğim blli olamsın. neyse indim aşağı.
    apartmanın kapısı kapanmasın diye terliklerin birini çıkarıp kapının arasına koydum. tek ayak çıplak taklar içinde gittim taklu donu çöpe attım döndüm. eeve geldim.
    gizlice odaya gidip üstümü değiştirdim ama o tak kokusundan kesin bir şey olduğunu anlamışlardır.
    banyo dayapamadım. taklu taklu yattım amk :(
    Bu arada olay olduğunda yaşım 20 idi.
    ···
  • 0
    bu şarkıyı dinleyip tribe girmeyen var mı amk
    neoldulanbuadamyaşıyormuamk
    ···
  • 0
    gittiğiniz yabancı stadyumları yazın
    nou camp. erasmus saolsun
    ···
  • 0
    20 tl ye zengin olma
    kendisini gibtirip üzerine para veriyor
    ···
  • 0
    seneye fenerbahçemiz şampiyonlar
    zeki mizah tebrik ettim. ahahahaha amk malı
    ···
  • 0
    25 tl param var
    su al sat.
    ···
  • 0
    arkadaşa verdiğğim ibbretlik ayar capslı
    ···
  • 0
    kızınız kaç yaşında bekaretinii kaybedecek
    risk avi
    ···
  • 0
    letonyadayım soruları alayım
    evet gençler soruları alayım
    ···
  • 0
    internet hızlarımızı ifşa ediyoruz beyler
    http://www.speedtest.net/my-result/2879440404
    ···
  • 0
    iki hafta sonra letonyaya gidiyorum
    1 yıl orada kalıcam. soru ve önerilerinizi alayım?
    ···
  • 0
    bu kutsal gece için ney dinletisi
    ney dinleytisi amk?
    ···
  • 0
    ingilizce çeviri çok kısaa
    yardım edin lan acil
    ···
  • +1
    üniversite seçimleri için yardım gerek beyler
    arkadaşın sallamış
    ···
  • 0
    ingilizce çeviri çok kısaa
    Please better contact us after a while as a huge amount of people who willing to live here.

    burda ne diyor beyler. translate yapıp buraya yazmayın valla bak :(
    ···
  • 0
    beyler kısa hikaye yazdımm
    @10 saolasın panpa okuduğun için. dediklerini dikkate alıcam.
    ···
  • 0
    beyler kısa hikaye yazdımm
    upupp ulan
    ···
  • 0
    beyler kısa hikaye yazdımm
    okuyun lan zütler
    ···
  • 0
    beyler kısa hikaye yazdımm
    okuyun yorum yapın beyler. olmuş mu

    Kırk Yıllık

    Kalabalıkta yüzünü kaybettim. Sağ yanağındaki kegib izinden seçmeye çalışıyordum nereye gittiğini. Biran yüzünü görür gibi oldum “işte orada!” diye bağırdım istemsizce. Kalabalığın şaşkınlığı arasında adamı kaybetmemeye çalışıyordum. insanlara çarpa çarpa ilerliyordum. Derken protesto alanından uzaklaştım, kalabalık azaldı. Yolun kenarında gözlüklü, kısa boylu bir adam bekliyordu.
    Soluk soluğa yanına yaklaştım “Sağ yanağında kegib izi olan uzun boylu bir adam gördünüz mü?”
    Biraz düşündükten sonra
    -”Hayır. Kimseyi görmedim”
    Kahretsin! Neredeydi bu adam.
    Elindeki çanta benim için çok önemli. Aslında 2 ay önce aldığım o adi çanta değil içindeki önemliydi. Babamın kırk yıl çalıştıktan sonra bana bırakabildiği tek şey o çantanın içindeydi. Yıllar boyunca muhafaza edip kolumda taşıdıktan sonra geçen hafta eve giren hırsızın endişesiyle artık bankada bir kasa kiralayıp orada saklamaya karar verdim. Saat hala çalışıyordu. Ama artık evde başına bir şey gelmesinden korkuyordum. Evin iki cadde aşağısındaki meydandan da eskiden beri müşterisi olduğum bankaya gitmeye karar vermiştim. Sabah kalkıp ilk işim banka müdürü Necdet beyi aramak oldu. Çalıştığım Hukuk bürosundan izin alıp erkenden yola koyuldum. Ama atladığım bir şey vardı. Sabahın erken saatlerinde bankanın olduğu meydanda hükümetin otobüs bilet fiyatlarına yaptığı zammı protesto etmek için üniversite öğrencileri toplanacaklardı. Olay o kalabalığın içine girip bir merakla insanları seyretmeye koyulmakla başladı. Bendeki de boş merak işte. Kahretsin nasıl bir dalgınlık içerisindeydim ki çekip aldı elimden o çantayı.
    Yol kenarındaki adamın umursamaz cevabından sonra hemen bir karar vermek zorundaydım. Önümde iki seçenek vardı. Ya adamın düz devam ettiğini varsayıp yoluma devam edecektim ya da sağ köşedeki pastanenin oradan dönüp kalabalık meydana giden yola tekrar girecektim. Ben hırsız olsam tekrar kalabalığa girerdim herhalde. Bu yönde karar verip koşmaya devam ettim. Koşmaya devam ederken eski aile dostumuz tamirci Orhan usta’ya denk geldim. Her zaman ki gibi saçları arkaya taranık, yıllardır adeta imzası olmuş göbeğinden aşağı sarkan yağlı pantolonu askıyla omuzlarına tutturmuştu.
    “Sedat nereye koşturuyorsun böyle?”
    “Abi anlatması uzun sürer. Sen sağ yanağında yara olan elinde çantayla koşturan bir adam gördün mü? Onu söyle bana. Çantamı çaldı şerefsiz”
    “Yüzünü göremedim ama bir adam koşturuyordu. Meydana doğru çıktı”
    “Tamam Orhan amca çok sağol” deyip yola devam ettim.
    Arkamdan “Polise uğra Sedat polise” diye seslendi. “Tamam” diye geçiştirip artık koşmaktan acıyan ayaklarımla meydana daldım. Kalabalık seyrekleşmişti. Adamı ararken bir taraftan “ya adamı bulamazsam?” diye kendi kendime soruyordum. Yıllar boyunca gözümden sakındığım, babamdan kalan tek hatıra ya yok olursa?
    Kendime sorular sormaya devam ederken gözlerim protestocu kalabalığından faydalanıp su tezgahı açan bir adamın yanında su almaya çalışan birine takıldı. Evet! işte çantam da elinde. Çantayı benden çaldığı yerin tam karşısındaydı. Artık beni atlattığını düşünüyor olacak ki durup su almaya cesaret edebiliyor. Ne yapayım şimdi? Hızla gidip üzerine mi atılmalıydım yoksa etrafa ”yakalayın, o hırsız, çantamı çaldı” diye bağırıp adamı durdurmalarını mı istemeliydim. Bunları düşünürken zaman geçiyor. Biran önce hareket etmeliyim. Bağırmamaya, yavaşça yanına sokulup herifi enselemeye karar verdim. Tam harekete geçecektim ki oda ne! Telefon çalıyor. Kahretsin tam da zamanı.
    -“Efendim Zeynep”
    -“Ahmet koştururken görmüş seni. Merak ettim ne oldu?”
    -“Sonra anlatırım. Şimdi kapatmam lazım”
    Al işte. Adam tezgahın önünde yok. Tam adamı kaybettim derken; heh tamam az ileride elinde çantamla yürüyor. Kalabalığa tekrar karışmadan yakalamam lazım. Arkasından yaklaşıp üzerine atıldım. Etrafta meraklı gözler bizi izliyordu.
    -“işte yakaladım seni bin kurusu. Ver şu çantayı”
    Ben bağırdıkça yerdeki bin sessiz kalmaya devam ediyordu. Etraftaki kalabalık beni adamın üstünden almaya çalışırken, ben bizi ayırmaya gelenlere adamın hırsız olduğunu anlatmaya çalışıyordum. Yakından suratındaki yara izi daha iyi belli oluyordu. Belli ki bıçak yarasıydı. Oldukça derindi.
    Kalabalık adamı tutarken bende pislenmiş siyah pantolonumu temizleyip çantayı kontrol ettim. Saat mavi kutusuyla beraber çantanın içindeydi. Kafamı kaldırıp adamın suratına uzun uzun baktım. Suratında hiçbir pişmanlık ibaresi göremedim. Daha genç biri. Üstünde eskimiş kısa kollu kareli bir gömlek, kahverengi kadife pantolon ve tabanları aşınmış eski ayakkabılar vardı.
    “Neden çaldın çantamı?” diye sordum hiç ifade olmayan suratına bakarak.
    Surat ifadesi hiç değişmeden Montaigne’in “Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkır.” sözüyle cevap verdi. Bir hırsızdan bu sözleri duyunca aynı donuk yüz ifadesine ben de büründüm.
    Sonuç olarak;
    içinde para olduğu ümidiyle çaldığı çantada kendisi için bir çöp ama benim için dünyadaki tüm paralardan daha değerli bir şey vardı.
    ···
  • 0
    beyler senaryosunu yazdigim filme
    "ödül intikam" olsun
    ···
  • 0
    inci yarakos buraya 3 lü çektir tayfaya
    55555555555555555555555555555555555555
    ···
  • 0
    facebookta profil fotosuna içkili resim koymak
    olabilir aslında
    ···
  • daha çok