yaz bi şekilde bitti. üniversite başladı yeniden. istanbula geçtiğim gün görüştük. dediğim gibi harika vakit geçiriyorduk beyler. bu arada diğer kız yazın sevgilisinden ayrılmış hala peşimde geziyordu. kantindeyken soğuk durduğu birine birden yakın davranmalar falan, kendi çapında numaralardaydı. biz ders aralarında hatta öğle yemeğini çoğunlukla beraber yediğimizden çıldırıyodu.

tuğçenin bana aşık olduğuna da emindim. benzer şeyler yaşayan arkadaşlar daha iyi anlar, ona karşı olan sevgim arttıkça, güvensizliğim de artıyordu. gece uyuyamıyordum. kendi kafamda kurduğum senaryolardan dolayı, ondan soğuyordum. mesaj attığında filan geç cevap vermeye başlamıştım. okuldayken de soğuk davranıyordum. bu yaptığım büyük mallıktı beyler.

o ise kendisinden soğuduğumu düşünmeye başlamıştı. onun da bana karşı hareketleri soğumuştu. onurlu kızdı beyler. ona bişey bile ısmarlayamamıştım.
artık gözlerimin altı mosmor okula gidiyordum. onun ise ağlamaktan kızarmış olduğunu düşünüyordum. neyse beyler, görüşmemiz, konuşmamız, mesajlaşmamız da azaldı. okulun yarısı çıktığımızı bildiğinden özellikle kızlar yavşak bi ağız, suratında gülümsemesiyle ne olduğunu sormaya başlamıştı bile.

o da bursluydu. okulda fazla gözükmemeye başladı, kendini derslere vermişti sanırım. çünkü o dönem hukukta gayet iyi bi ortalama yapmıştı. bölümünü de daha sonra üçüncülükle bitirdiğini öğrenecektim.

1.sınıf da böyle bi mallığımla geçti beyler. finallere doğru toparlanamasaydım alttan ders bile bırakabilirdim. işin iyi tarafı ise baştayken kafamda işleri yavaştan aldığımdan aşık olmamıştım. tabi aşık olamamda onu bana karşı güvensiz yapmıştı. sevsem böyle olmazdı beyler. yaz tatilinde liseden bi arkadaşımla marmarise tatile gittik. gidenler ordaki gece hayatı, barlar sokağı filan bilirler. orda da 1 hafta tatilimiz bizi özellikle beni rahatlatmıştı. o yaz ise fitness ve taksa devam ettim. ispanyolca kursuna gittim. arkadaşlarımla vakit geçirdim.

fitness da bomba şeyler oldu. çıkmam lazım, fitnessi sonra ayrıntılı bi şekilde anlatıcam. ispanyolcada da iyi aile kızı tipine denk geldim. güzeldi başta hoşlandım. bu kız da istanbul üniversitesinde hukuk okuyormuş. 2.sınıf. okul biraz zorlamış bunu filan bu laf arasında şöyle bi cümle kurdu. "niye ben kendimi bu kadar zorluyorum ki bulurum ananem bulur bana zengin birini." beyler yalan olmasın cümleyi tam hatırlamıyorum. böyle bi cümleydi. ben baya soğudum bundan. geri çektim kendimi.

daha sonra devam edicez beyler.

tuğçe iyi kıza benziyordu. benim ise kotam çoktan dolmuştu. istesem de güvenemiyordum, şüpheciydim. yine paronoyaklaşmaktan korkuyordum. ailesi kemerden yer ayırtmış. geldi antalyaya. ben de pederden tatil parası aldım. 1 haftalığına kemerde kalıcaktık. muhabbeti de baya iyi sayılırdı. beraberken 4 5 saat de sohbet etsek sürekli sıkılmadan konuşacak bişey buluyorduk. ben ise bi taraftan bağlanmayı hiç mi hiç istemiyordum. ondan hoşlandığım için geçirdiğimiz vakitten de inanılmaz zevk alıyordum. neyse bu ayrıldı ailesiyle. gitti istanbula.

korktuğum başıma geldi beyler. kendimi kaybetmeye başladım. sürekli ne yaptığını, başka insanlarla da konuşup konuşmadığı düşünmeye başladım. biz ise mesajlaşıyor, akşamları da telefonla en az 1 saat konuşuyorduk. sürekli sussam da, bana ne yaptığından, ailesiyle olan ilişkisinden bahsederken sıkılmadan dinliyordum.

o gün uyuduk yine orda. sabah çıkıp beraber üniversiteye gittik. hazırlık yılı böyle böyle geçti. (diğer küçük ayrıntıları pek hatırlayamıyorum. aklıma önemli bir şey gelirse eklerim.)

dediğim gibi üniversitede kısa sürede az çok tanınan biri olmuştuk. yolda yürüken bile sürekli insanlarla selamlaşıyorduk. ben ise sosyal olarak kalabalıktan pek hoşlanmadığımdan yapmam gerekeni yapıyordum.

çünkü o zaman babam da demişti çevre her zaman önemlidir, ilerde lazım olur diye. babam bu lafı daha küçükken söylemiş olsaydı, örneğin lisede falan kesinlikle ona karşı çıkardım. "her şey para değil. önemli olan çevrende seni olduğun gibi seven sağlam insanlar olması diye". düşünüyorum da beyler o saflık zamanla azaldı. tabi bunda tamamen insanların payı vardı. yine de en büyük hayalim beyler hiç kimsenin sahte olmadığı, pisliğin olmadığı, herkesin eşit olduğu bi yer. bilmiyorum belki cennet... çünkü yaşlanınca daha da iyi anlayacağız kendini en büyük sananlar bile bi tak değil unutmayın.
iyi şarkıdır beyler: http://www.youtube.com/watch?v=thEHHbuUIoo

1 2 gündür giremiyorum dediğim gibi izin günlerim. bikaç arkadaşla görüştük.
kaldığımız yerden devam:

beyler yeni girdim. okuyacak varsa şimdi başlayayım yoksa akşam devam ederiz.

beyler gökberkle okuldaki popülerliğimiz o kadar arttı ki. 3.sınıflara kadar okulun neredeyse yarısıyla muhabbetimiz vardı. bunda gezilerin de payı büyüktü. ben açıkcası sosyal etkinliklikleri fazla gibleyen bi adam olmadım, çoğuna gökberkin zoruyla gittim.
he bi de doğru zamanda doğru yerde olmak gibi bir şansım vardı. gökberk kantinde veya bahçede ne zaman yeni birileriyle muhabbet etse, bi şekilde beni de tanıştırıyordu. ben de çok sık konuşmayan biri olduğum halde, muhabbeti rahatlıkla ilerletebiliyordum.
ecemin bahsettiği akşam yine taksimdeydik, buraları geçiyorum tabi, yanında okuldan bi erkek çocuğu da getirmişti. artık kıskandırmaya falan mı çalışıyosa. neyse beyler gece 2 3 gibi kalktık mekandan. bu çocuk evine gitti. bu da yarı sarhoş haliyle bize geçelim istersen dedi.
bunu o kadar rahat ve kibarca demişti ki. ben de yurda gideyim filan dedim. bakıyorum tabi ne kadar ısrar edicek diye. ısrarını sürdürünce geçtik bunlara taksiyle. eve girdiğimizde kuzeni salonda oturuyordu. hasta olduğu için izin aldım filan dedi de hikaye beyler. bayadır düzenli işe gidince kendi başına
vakit geçirip bi film izlemek istemiş. neyse bunun yanına oturduk. siz nerede takıldınız dedi. biz de anlattık. o da birden kafasını bana çevirerek benim de bi gece hayatı yapmayalı baya oldu ya dedi.
beyler benim 2 tipe karşı zaafım var.
1-masumlar
2-böyle olgun tipler işte.
zaten üzerine tüm vücut hatlarına yapışan bi pijama giymiş. şu çiçek desenliler varya, tayt gibi olan. göğüsleri de gayet iriydi. sütyeni filan belli oluyo. bi de ben alkolun getirdiği rahatlıkla süzüyorum bunu filan.
bu da rahatlığıma hayran bana inceliyo sürekli. ecem de şaşkınlıkla bizi izliyo.
neyse o gün filmi izlemeye devam ettik. aksiyon filandı heralde. her filmde olduğu gibi bi iki ciks sahnesi oldu.onu da hiçbişey yokmuş gibi izlemeye devam ettik zaten.

beyler yarım saate kadar çıkmam gerekli bi duş almam lazım yarın devam ederiz.
iyi akşamlar herkese...

klupler başladı biz tiyatrodayız. bu arada buse de bu klube yazılmış.
tiyatroyu tavsiye ederim beyler. bikaç sene boyunca devam ettim. gayet eğlencelydi. kız erkek oranı da dengeliydi. herseferinde yeni tipler geliyodu. daha 2.dersten tuğçe diye bi kızla tanıştım burda yine etkinlik sırasında.
klup bitiminde de baya konuştuk. bi kaç ders sonra ise birbirimize numaralarımızı vericektik.
hazırlık sınıfı arasında ecem yanıma geldi. onla hiç tek kalmamaya çalışıyodum açıkçası beyler. buna rağmen kız herkesin içinde direk artık hiç görüşemez olduk, telefonlara da bakılmıyo filan demeye başladı yavşak bi ses tonuyla.
ben de hatırlamıyorum, duymamışımdır filan dedim gülümsemeye çalışarak. o da iyi bakalım akşam sen de geliyosun dedi. nereye diyince, sürpriz olduğunu belirtti. ben de iyi bakalım dedim.
ordaki kızların beni tamamiyle çapkın biri olarak görmeye başladıklarını düşünmüştüm.

kaldığımız yerden devam.

klup seçimleri artık başlamıştı. dağcılığında su sporlarına kadar herşey vardı. tabi az çok bilirsiniz en çok kız gitme potansiyeli olan klupler abazalarla dolu olur.
bi nevi yerler değişmiş olur. biz de ise böyle bi sorun yoktu gökberk klup seçimlerini 15 kişiyle filan yaptı. bunlardan çok rahat 10 tanesi kızdı. tabi ecem de var. ,
o gün başka bi işim vardı çarşıda. dedim kendine ne yazıyosan bana da yaz. kimseye güvenemediğimden yakın dostum pek yoktu beyler. erkekler çoktan kaynaşmış, kanka hacı muhabbetleri
başlamıştı. zaten gökberk de karı kız olaylarında baya baya iyiydi. yavşak da değildi. cool bi çocuktu. ama nerde ne yapıcağını iyi biliyordu. bi kıza önden pas atıp 2 adım geri çekiliyodu falan.
daha sonra bu elemandan da gözlemleye gözlemleye çok şey öğrendim.

beyler kusura bakmayın bi kız arkadaşım çağırdı gece için. iki üç part atabilicem. merak etmeyin izin haftam bitene kadar hikaye bitmiş olur.
bu arada et125 içest bi ilişki yaşamadım kardeşim. olanlar o kadarla sınırlı. kendimi hep geri çektim, hayalini bile kurmadım zaten.

Bakın beyler, 2 kişi inanmadığından ve saçmaladığımdan bahsetti. Bu beni çok üzdü. Burda tek isteğim anlattıklarıma ortak olmanızdı. Ben herhangi bisey ispatlama kanısında da değilim beyler. Sadece anlatıyorum. Artik siz de hikaye gibi okuyun. Ya da ne biliyim ciks hikayesi filan okuyun. Bu ilk ve son tepki gosterisim bundan sonra umursamayacagim. Sadece uzuldugumu bilin beyler. Dediğim gibi amacim populerlik vs degil hikayemi anlatip aranizdan ayrilacagim.

neyse beyler üniversitede gökberk sayesinde kısa sürede ortamımız olmuştu. o zamanki çömezlikle hep beraber geziyor. ama ben yine de bunun çömezlik olduğunu üst sınıfları izleye izleye kapmışım, mümkün olduğunca az elemanla gezmeye çalışıyorum. çoğunluk kız oluyo ve gittiğim her yerde de ecem var. o ara neredeyse hergün 4 5 tane kız tarafından facebookda eklenmekteydim. ismimi filan sürekli soruyolarmış. hatta kantinde daha ilk ay 2 3 tane kızın yanıma gelip, merhaba diyip kendi aralarında şakalaştıklarını hatırlıyorum.

ayrıca o zaman gittiğimiz üniversitede kızların zütü gerçekten kalkıktı. kıvanç tatlıtuğ gibi adamların arabası olduğu halde sap gibi gezerken, gökberkle bizim grubun durumu gayet iyiydi. zaten kısa zamanda üst sınıfla da iletişimimiz başlayacaktı. kısacası milletin çömezlik döneminde biz okulda efsane olmaya başlayacaktık bile...

beyler en başından beri olayları tam olarak hatırlayamadığımı ve bazı kısımları atladığımı farkediyorum. ara ara eklemeler yapacağım. yarın devam etmeyi düşünüyorum.

beni hissetmek için dinleyin;) http://www.youtube.com/watch?v=hmbvQLrjUas
iyi akşamlar herkese...

neyse ben çektim aleti bunun zütüne biraz da yere boşaldım. beyler ben boşalmışım kız hala dönmüş sakso çekmeye çalışıyor. alet küçülmüş. neyse bi posta da yüzü bana dönük oturturken attım. ama her bi poziyon gayet uzun sürmüştü. bu beni öptü falan sonra duşa girdim. o gece bunlarda uyudum. kuzeni filan rahat insanlardı. yine de sarhoş olduğumu yurda gidemeyeceğim için orda kaldığımı filan söyledi. ama kuzeni anlamıştır tabi.

beyler oral ciksten sonra yatağa yüzüstü uzandı bu tabi kondom falan yok yanımda. vajinası hiç dar gözükmüyodu. yavaş yavaş soktum. zaten iyice ıslanmıştı. iki üç dk bu tempoda devam ettikten sonra, yavaş yavaş hızlanıp sertleştim. bi 3 dk filan daha devam ettim. baktım gelicem dedim pozisyon değiştireyim. duvarın tam köşesine domalttım bunu bi 5 dk de oyle gittim geldim. tabi ara ara kendimi geri çekiyorum. o zaman herşey beyinde bitiyo mentalitesini yeni yeni kapmaya başlamışız. fena da değildim ama. kıza göre bombaydı tabi. daha sonra peşimi de bırakmayacaktı.

neyse beyler, atladık taksiye ecemin evindeyiz. kuzeni memur olduğundan en geç 11 12 gibi yatıyo genelde. biz bunun odaya geçtik. bu daha odaya geçer geçmez bana sarılmaya filan başladı. bende soğuk kalmayınca direk boynumu öpmeye başladı bu.
herşeyi o yapıyodu. yaptığı herşeyi takip bile edemiyodum artık içinde nasıl bastırılmış şeyler varsa hepsini uygulamaya başlamıştı bile.
elini direk pantolonuma attı. yaklaşık 10 dk oral ciks yaptı beyler. ben artık sonlara doğru sürekli bunun kafasını çeker olmuştum. arada kafasını tutup ileri geri yaparken çok heyecanlanıyo zaten. lisede bikaç kere( yüz yüzelli defa) birlikteliği de olmuş.

beyler manuel ferrara diye bi eleman var pornucular bilir. ben yatakta bu herif gibiyim işte * açıkcası adamın çoğu videosunu izledim. genç panpalarım da izleyip örnek almalı. çünkü her ne kadar tanıdığınız tecrübesiz kızlar birliktelikte ciks falan önemli değil dese de bi süre sonra en önemli şeylerden birinin o olduğunu anlıyosunuz. eğer yatakta baskın olup partnerinizi tam anlamıyla tatmin edebilirseniz gerçek hayatta da ister istemez baskın konumda olursunuz. kıza istediğini yaptırabilirsiniz. tabii emri vaki olmayarak.

et 97 gibi adamlar bi tane de olsa devam ederim beyler. ama okurken ses vermediniz ki ben de kendi kendime yazdığımı düşünüp akşam devam ederim dedim

bigün sınıfta aylin diye bi tip geldi yanıma işte siz ecemle geziyomuşsunuz falan esra da deli oluyo tabi. ben de nerden bildiğini falan merak ettim. sonra öğrendim ki bizimki durum güncellemesi yapmış ahahhaa

neyse bende 1 kere gittik falan dedim. bu da beni çağırmadınız hiç filan dedi. ne kadar rahat amk kız. neyse ben de beraber de gideriz filan dedim. sınıftan gökberk vardı. girişken bi çocuktu. güvenilir mi bilmiyorum tabi. planı kurmuş bunlar ben, gökberk, ecem, aylin bi de burcu diye bi kız.

beyler bu 3 kız da sınıfın sürekli ilgi çekmeye calışan tiplerindendi. biz bunları aldık gece çıktık. ben biraz dengesiz içtim o akşam. kafayı biraz buldum. eceminde kafa biraz iyi. ecem dedi istersen bu halde dönme yurda hem uzak bize gideriz taksiyle diye. ben de olur o zaman öyle yapalım dedim.

bu arada kızlar da en az erkekler gibidir bilirsiniz beyler alkolün getirdiği rahatlık etkiyle gerçekte olan cinsel ilgilerini görmeye başlarsınız. bu kız tüm gece bana sürtündü, kucağıma filan düştü. durduk yere salak salak güldü. ben ise o kafayla olucakların zaten farkındaydım. bu kızı o gece boyunca yüksek cinsel dürtülerimle çıldırtacaktım beyler. yani başka bi deyimle ağlatacak, sizin deyiminizle de çatır çatır gibecektim.

bigün yurda dönerken otobüste bunla karşılaştım. yanım boştu geldi oturdu. yine değdiriyo bacaklarını. ben istanbul nasıl bi şehir falan dedi. biliyodu antalyadan geldiğimi. ben de kalabalık filan dedim işte. öyle havadan sudan muhabbetler. bu birdin gezmek istiyosan benle takılcan zaten burda dedi gülümseyerek. sesi biraz övünerek çıkmıştı. bana açıkçası çok ciksi gelmişti ses tonu.
ben de olur gezeriz falan dedim rahatlığımı bozmadan.

daha sonra bi kaç kere bara filan gittik. bu arada sordum o da istanbullu olduğu halde ailesiyle kalmıyomuş.
üniversiteye geçince ayrı kalıcam diye şart koşmuş ailesine. kendisi kuzeniyle kalıyo. kuzeni ise memur, bildiğiniz milf bi kadın ama bi nevi ortam kızıymış zamanında o da belli ediyo kendini

evet beyler beklediğiniz kısımlar artık başlıyo sanırım.

neyse ecem dar bi kot giymiş, yanındayım bacakları sürekli bana değiyo. tahrik etmeye çalıştığı belli. kız bana kaleminin rengi çok güzelmiş bile dedi beyler ahahaha.

bu arada sınıfta diğer kızların çoğu yavşamaya başlamıştı bile özellikle etkinliklerde. ben de aralarından bi kaç tanesiyle düzenli olarak konuşur haldeydim.

bi kac hafta oldu bunla konuşmayalı aynı sınıftayız hala.
bigün gec geldim sınıfa. bi kızın yanı boştu ecem diye. beyler bu kız nasıl anlatsam, ciksi vücutlu, iri kalçalı, ince belli. yüzü falan güzel değil. burnu hafif eğri. zaten ilk gün baya bi yavşamıştı anlamıştım ne mal olduğunu.
ben de son günlerde yeni konuşmaya başlamıştım.

belki çoğunuz esra ile karşılaştırdığınızda ecemi beğenicektiniz. ama esranın yüzündeki o masumiyete tav olmuştum beyler.

okuyan var mı yoksa sadece rezerv mi alınıyo beyler?

bu olaylarla beraber ciddi ilişkilere olan inancımı yine bi süreliğine kaybedecektim. mutlaka iyiler de vardı beyler ama ben onlarla takılıp, ne mal olduklarını anlayana kadar bi daha üzülme riskine giremezdim. bu sefer tamamen değişmekten korktum.

bakın beyler ben hiçbir zaman iyi biri olduğumu iddia etmedim. bu yaşadıklarımda da iddaa edemem.
ama o liseden sevgilisinin halini düşündüm beyler. kendimi onun yerine koydum. düşünsenize sevdiğiniz kız başka bi yerde siz başka bi yerde, o sevdiğiniz kız ise arkanızdan iş çeviriyo. siz ona mesaj atarken o başkalarıyla buluşuyo beyler.
bi de bana soruyo napalım diye.

ben bi anda soğudum kızdan ve beraberinde diğerlerinden. buna cevap yazmadım, telefonunu sildim. bi de etrafımda gezmeye başladı noldu sana diye. sonra düşündüm kendi kendime ben mi çok gurur yapıyorum? benim de mi yavşak olmam lazim?

neyse ben artık kantine falan bunla gidiyordum. bundan iyice hoşlanmaya başlamıştım. buna birgün ders çıkışı bişeyler yapalım dedim. bu da olur falan dedi. o gün de avmye gittik. zombili bi filme girdik falan. bu çok iyi vakit geçirdim dedi. ayrıldı.

ben tabi çok mutluyum herşey çok güzel başlamış. şimdi diycem yine bu herif gerizekalı diyceksiniz ama ben buna aşık oldum:(
napiyim hersey değişti bu o geriye kalan yuzde 10 luk kızlardan biri falan diye düşünürken bu bana mesaj attı. liseden sevgilisi olduğuna dair. ne yapıcaz filan dedi.
beyler şoktaydım. bi kız sevgilisi varken nasıl bana bu kadar yakın davranabilirdi. o zaman tabi düşünememiştim.

neyse benim yine orda kafama dank etti!

bu da o gün sınıfa gelmemişti. buna mesaj attım merhaba * diye.
biraz sohbet ettik, işte nerden geldiğinden, anne babasının neyle uğraştığınadn filan bahsetti. ben muhhabeti kurunca bunu dinlemeye başladım artık.

ertesi gün okulda yine biraz utangaçtı facebooka göre. günler geçtikçe yakınlaştık 1 2 sınıf etkinliğini beraber yaptık bunla. sınıf etkinliği dediğim beyler hazırlık okuyanlar bilir, ingilizce ödev tarzı etkinlikler.

neyse beyler o zamanlar millet facebookları kullanmaya başlamış ben de açmışım bi tane. bu daha beni ikinci günden ekledi.
bu ekleyince ben de kabul ettim. dedim artık gözlemleme vakti geldi bunu.

bu arada beyler ben her ne kadar birliktelik yaşamış biri olsam da hep tek eşlilğe özenmiş biriyim. herşemi paylaşacağım, arkadaşım olucak ve beni sadece ben olduğum için sevecek biri için herşeyimi verirdim beyler. demek istediğim bi kadını hayatım boyunca hiç sıkılmadan sevebilirdim. o yaşta bile bunun arayışındaydım işte...