ortak kullanım alanlarındaki tuvaletlerden hep tiksinti duymuşumdur örneğin otobüs terminalleri gibi. Her neyse eğer tuvalet alafranga ise klozetin üzerini tuvalet kağıdıyla örterek olaya başlarım.
bir gün işyerindeyken bu işlemi yapıp ellerimi yıkayıp çıktım, uzun koridorda yürüyerek sekreterin olduğu bölüme gidip bana gelen yazıları aldım ve sekreterin bana bakarak kahkahalarla gülmeye başlamasıyla irkildim. ne olduğunu sorduğumda o arkandaki kuyruk ne öyle, yeni moda mı diyerek kahkahalarına yenilerini ekledi. arkama dönüp baktığımda gördüğüm şey donup kalmama sebep oldu, klozetin üzerine serdiğim tuvalet kağıtlarından bi uzun parça giysime sıkışmak suretiyle arkamda kuyruk oluşturmuş nerden koyduysam lanet olası peceteyi. bide ben o uzun koridordan geçerken her biri cam mekanlı bölmelerden oluşan çalışma bölümlerinin önünden artis edasıyla geçmiştim ve muhtemelen pek çok kişi bu komik durumuma arkamdan gülmüştü. o gün mümkünse yok olmak, uzak doğuda bi köye ışınlanmak istedim ama olan olmuştu. yapacak bir şey kalmamıştı
*
buda böyle bir rezillik anımdır..
