Aq çapulcuları ucubeleri

Sakin sakin takılıyorum şu anasını gibtigim yazarını gibtiğim başlığı gördüm moralim alt üst oldu ulan huur çocuğu eline verilen kasetle o koltuğa oturan onuda geçtim kendisine Hayri olmayan SGK'yi batiran bu mala mı ülkeyi teslim edeceksin illa ülkenin anasını gibeceksiniz dimi KE-MAL'ist beyninizi gibeyim aq gericileri putcuları kökünüz kazılacak az kaldı hak yolunda ilerleyen islamın son kalesi Türkiyeyi sizin gibi mason sevicelerin eline bırakmadık bırakmayacaz ulan ne desem az size ne desem az aq sivil hayatta karşıma çıkmıyorsunuz ki bi hayatınızı gibeyim

Sağır ismet sjhdlfhsmwidnxkcn

Crazy sende beyin yok o atanda da yok benim atam FATiH SELIM KANUNI ABDULHAMID ALPARSLAN KURSAD
neymiş menemeni yakmış iki asker için ulan sen gibtir git puta tap pic oğlu pic

Hacı iki yıldır paralı askerim en azından burda dışarıya göre bi şeklim oldu parası mühim değil sivil hayatta yüzüme bakmayanlar yıllık izinlerimde etrafımda pervaneler aldığım maaş 3.800

Kalk yerine yat liseli

Can HANS Dündar

Rezzziiilllll

Adam 1.5 gündür uyuyor hayırdır la kış uykusuna mı yattın feres

Burada emniyet bombalanmadı aslanım

OKUYAN VARSA BELLi ETSiN REZ ALIN

Darbe sonrası 17 temmuz saat 08:00

Darbe sonrası ortalıkta bölük komutanı iki teğmen ve üç astsubay yoktu kaçacak delik arıyorlardır 17 Temmuz'da bölük komutanı geldi sabah içtima alırken bölüğe olaylar için kısa bir konuşma yaptı
"Bugün polis ve savcılar gelecek o gece dışarı kim çıktıysa şimdi koğuşa çıksın sivil kıyafetlerini giysin yemekhane de beklesin sizi sorguya alacaklar telefonları teslim edin eğer size neden çıktınız diye sorarlarsa ki muhakkak soracak onlara kandırıldığımızı hiç bir şeyden haberimizin olmadığını söyleyin"
Dedi

Ve gitti o onu son görüşümüzdü teslim olmaya gitti o diğer teğmen ve astsubaylar il merkezine kaçarken yolda yakalandı ..

Hala aklım almış değil Nusaybin de çatışan bizim bölük komutanı Üsteğmen FETÖ'cü çıkmıştı sonradan öğrendiğimiz bir olayda o tabur komutanının savcıya ifade verirken kullandığı "BEN DARBECiYiM AMA FETÖ'CÜ DEĞiLiM" Lafıydı

Darbeyle alakası olan olmayan kim varsa 17 Temmuz'da kışla içerisinde doluşan 20 25 belediye otobüsüne doldurulmuştu kocaman kışla neredeyse bomboş kalmıştı

Savcı geldi yemekhane de sorgulama yaptı aksama kadar sürdü ve akşam 18:00 sularında iki asker ortalarında bir polis olacak sekilde sırayla uzun bir kuyrukla arabalara bindirildi orada kiler çoğu suçsuz masum du .

il merkezine getirildik burada spor salonunda yerde yatırıldık sigara telefon yoktu Sigarasız kalmış kafayı yemiştik polis bizlere darbeci gözüyle bakıyor ki bize dağıttıkları yorganları resmen yüzümüze atıyorlardı

Polisler bizimle konuşmuyor soru sormak yasaktı
Bir ara polisin birine ne zaman bitecek sorgulama dediğim de :
"BENiMLE KONUŞMA SONRA BENi DE DARBECi YAPARLAR"
Demişti zoruma gitti ama bir yandan haklıydı biz darbe teşebbüsünden yargılanıyorduk ..

Sabah kahvaltı yoktu öğlen yarım ekmek döner getiriyorlar dı o dönerleri kasten soğusun diye bir kaç saat sonra dağıtıyor yanında bir şişe su ile resmen yüzümüze atıyorlardı 17 gün burada tutulduk bir kaç uzman arkadaşım ve iki cavus bir er dışında serbest

Ulan soysuz köpek senin dediğin şehit ÖMER HALiS DEMiRiN zekai aksakalli gibi bir komutanı vardı o komutan ona şehit olacaksın diye emir verdi benim başımda kimse yoktu ve sen hangi tankın altına yattın sen neden yaşıyorsun o kadar şehit gazi vermisken ?? senin bu vatana ne hayrın var sevgili karaktersiz bin ??

Saat 03:00 sularında darbeciler ilçede yavaş yavaş cözülmeye başladı asker hâlâ dışarıda duyduğum kadarıyla il merkezinden polisler takviye için yola çıktılar albay camii hoparlöründe anons yaptı ..

TSK MENSUPLARI VE EMNiYET MENSUPLARI DARBE YOKTUR GiRiŞiM VARDIR FAKAT MAĞLUP OLDULAR T.KOMUTANINIZ ŞUAN DEVLETiN ELiNDE VATANINI SEVEN KIŞLASINA DÖNSÜN ARAÇLARI BIRAKSINLAR

Girişime kalkişan subay ve astsubaylar alındı ve polis karakolunda tutuldu erbaş ve erler komutansiz kışlaya döndü albayımız darbecilerin uniformalarini çıkartırdı kesin bir emir verdi kimse bunlara bir yudum su vermeyecek dedi

Polisler albayın karşısında resmen esas duruş gösteriyordu halk sabaha kadar dışarıda bekledi.. saat 05:00 sularında dışarıda asker kalmadı albayın emriyle ilçede bulunan 4 kışla önüne kamyonlari ve kepceleri cektirdi

Helikopter iniş yapmasın diye helikopter pisti ve inebilecek muhtemel yerlere araç çektirdi ilçeye giriş yollarını kirpi denen askeri zırhlı personel taşıyıcı araç ile kapattırdı o bunları yaparken hayretle hayranlıkla onu izliyordum iyi ki de böyle bir komutanın habercisiydim ..

Silahlar tam dolduruşta albay iki yüzbaşı 4 tane astsubay ve ben doğruca içeri girdik üst kata doğru yürüdük karakol amirinin odasına girdiğimiz de bir tabur komutanı yarbay binbaşı astsubaylar ve iki polis biri herhalinden amir olduğu anlaşılan polisti 2 er vardı

Albayımızın içeri girdiği an ayağa kalktilar ALBAY A) DARBECi D)
A: Siz kime güveniyorsunuz ulan şerefsiz köpekler !
D: komutanim hükümet düştü artık yurtta sulh komisyonu adına bana verilen emirle ilçenin emniyeti halkın güvenliği bana verildi davamızda zafere gidiyoruz biz vatan haini değiliz herşey Türkiye için yap..
A: askerler alın bu köpeklerin silahını mermileri boşaltın
Dedi ..

Oda da hepimiz vatan hainlerine namluyu doğrultup duvara yasladık o odada kim var kim yok ister vatan haini ister diğerleri hepsini plastik kelepçeyle bağladıktan sonra karakolun nezaretine tıktık dışarıda bulunan erbaş erlere kısa bir konuşma yapan albayımız onlara kırmızı kurdela bağladı kollarına

Polis ile iş birliği yapmıyorduk zaten silahları alınmış muhimmatsızlar dı kapının önüne land rover yanaştı içinden kendim de tanıdığım binbaşı indi 20 dk boyunca bizim albay ile konuştu ve biz ayrılırken polis karakolu emniyeti binbaşı ya verildi ...

sağ kolumuza kırmızı bant çekerek yola koyulduk ben haberci olduğum için komutanın yanında yürüyordum komutanim eline telefonu aldı askeri Savcılığı aradı 10 dk boyunca konuştular belediye binasına gelmeden dönüp bize bendenmisiniz yoksa bu soysuz köpeklerdenmisiniz biz vatana ve size canımız feda komutanim dedik

YA ALLAH BISMILLAH diyerek belediye önünde ki benim gibi er olan 15 20 askeri yere yatırarak silahlarını aldık ve boş odaya doldurduk başlarına iki uzman cavus nöbetçi olarak dikildi

Yemin ediyorum sürekli terörist diye andığım ilçe halkının nasıl vatansever olduğunu gördüm baya yaşlı bi dedenin elinde ki o sopayla bizimle birlikte binanın içerisinde volta atması beni duygulardı ve baya utandırdı "şerefsiz köpekler alcaklar" diye Bağırması tarif edilemez bi hava katıyordu o hengamede bu vatanın sahipsiz olmadığını oracıkta anladım hani ölsem vurulsam en azından böyle vatansever bir milleti görecektim ve en azından ön yargımı affedecek bir helallik alırdım neyse ..

Rutbesini hatırlamadığım 6 7 tane subayı komutanımız o erlerin tutulduğu yerde rehin alındı linç etmekten zor kurtardık halkın elinden belediye Binası geri alınmıştı tekbir eşliğinde ilçe merkezine doğru yürüyorduk kim dost kim düşman belli değil di polislere güvenmiyorduk doğal olarak onlarda bize güvenmiyordu

Yaşı daha 22 23 olan bir polis bizim albaya açık açık size guvenmiiyorum bizim albayda oğlum biz o hainlerden olsaydık emin ol sen suan yasamiyordun dedi bozulmuştu o polis neyse polis karakolun önünde

Simdi gelelim askeri hastahane de o gece ve sonrasında olan bitenlere buradan o albayımın komutanımın ellerinden öpüyorum

Bu olayı daha dün akşam dinlediğim bir askerin ağzından yazıyorum o asker yanımda ve o albayın o olaylarda habercisiydi

Koğuşta yatmaya hazırlanıyorduk içeriye uzman girdi dolaplara vura vura herkes giyinsin acil şekilde aşağıya insin saldırı olacak herkes çabuk olsun

O sıra hemen giyinmeye başladık herkes birbirine noluyor amk kim saldırıyor diyordu

Aşağı indiğimizde silahlarımız hazır şarjörler takılıydı hemen nizamiyenin önünde iki tane transit belirdi içinde çıkan bir yüzbaşı bize şunları söyledi : "beyler gün birlik olma günü bize destek verin saldırı olacak" biz gaza gelmiş işin ciddiyetini kavramıştik

O an albayımızın aracı çıktı bize doğru geliyordu ve o iki transit hemen uzaklaştı noluyor du böyle kimse anlamiyordu albay sinirli bir şekilde DIŞARI ÇIKAN VAR MI ? diye bağırdı kimse çıkmadı Komutanım dedi Üsteğmen yahya

O esnada halk kapımıza kadar geldi ve asker kışlaya diye bağırıyorlardı bizim kahraman albay anons yaparak
"Biz dışarı çıkmadık biz sizdeniz biz darbe yanlısı değiliz bir Allahın kulu çıkmad"ı diye anons geçti o sırada halk alkışlarla albayımızı omuzlarına almış sevinç gösterileri yapıyordu

O an öğrendik darbe olduğunu lakin dışarı da ne olup bittiğinden haberimiz yoktu polisler geldi destek istedi ben albayımızın yanındaydım halk ile birlikte Darbecilere karşı koymaya gittik ...

Saat : 01/15 sularında tabur komutanı karakoldan çıktı kolunda emniyet amiri olduğu anlaşılan yaşı baya almış bir memuru dışarı çıkardı ve askerleri göstererek "şimdi sen bize katılacakmısın yoksa kafana 5.56yi yiyecekmisin" dedi

Sonrasında halk bizlere kışlaya dönün siz bizim evlatlarımızsınız bizim cocuklarımız bize silah doğrultmaz diye tepki gösteriyordu tükürenler kürtçe beddua mı küfür mü bilmiyorum ama sayıp döküyorlardı

T.komutani telefonlarla konuşuyor emir alıyor ve uyguluyor du hükümet Konağı na topladığımız polisleri plastik kelepçeyle bağlayıp rehin almıştık helikopter ilçe üzerinde alcak uçuş yaparak kulağımızı gibiyordu

Askeri hastahane de ki albay peşinde yüzlerce asker ve o askerlerin kolunda kırmızı bez veya filama ile Belediye binasını bastı orada ki darbeci astsubayları ve askerleri halı sahaya toplayıp plastik kelepçeyle bağladı askerlerine kaçan olursa vurun diye kesin emir verdi (Allah razı olsun)

Biz hükümet Konağı önünde 160 kişiydik başımızda anasını bacısını gibtiğim Üsteğmen ümit vardı polisleri tekmeleyip küfürler ediyordu arada telsizle t komutanı ile irtibat sağlayıp emir alıyordu ve bize keskin keskin bakıyordu amacı gözdağı vermekti ...

T komutanı bizlere eğer geri dönen olursa kaçan olursa karşı çıkan olursa yemin ediyorum alninin ortasında beylik silahımla acımadan vururum sizlere yetki veriyorum kaçan olursa sizde vurun

Biz ne yapacağımızı şaşırmış ne diyeceğimizi bilmiyorduk havaya ateş açanlar vardı bizden.. halk kürt halkı olmasına rağmen geri adım atmıyordu polis karakolu ele geçirilmiş hükümet Konağı ve belediye Binası tutulmuştu

Saat: 00:30 sularında taş üstünde taş kalmamıştı ve bir grup asker kışlaya döndü t. Komutanı polis karakolunda çay sigara içiyordu

Başka kışla dan askerler gelmişti dışarı çıkmayan tek kışla.. askeri hastahaneydi

Tabur komutanı yarbay (o.ç) emriyle nizamiyeden çıkış yaptık carsiya varmadan davul zurna tekbir sesleri ve tam olarak anlasilmayan belediyenin anons hoparlörü ilçede bulunan 8 tane camiinin sela okunması tüylerimi diken diken yapıyordu derken ateş açıldı kim açtı bilmiyorum ama hoparlöre ateş açıldı ve patlatıldı

Halk bize doğru geliyordu ıslık yuhalama ASKER KIŞLAYA Recep Tayyip Erdogan sesleri içinde taş yağmuruna tutulduk "DARBE" kelimesi aklımın ucunda bile geçmedi geçemez de darbenin ne olduğunu bile bilmiyorduk

TOMA polis araclarının ve iki belediye kepcesinin hızlıca nizamiye kapısının kapattığına şahit oldum DARBE OLUYORDU o karanlıkta iki askerin Camii içine girip imam olduğunu tahmin ettiğim kişiyi çıkardılar

Tabur komutanı camii hoparlöründe anons yapıyor du
: sayın ilçe sakinleri ve emniyet mensupları bize yardımcı olun biz TSK olarak yönetime el koymuş bulunuyoruz recep Tayyip Erdoğan öldü ve hükümet yetkilileri göz altında yurtta sulh komisyonu adına sizlerden ricam evlerinize dağılmanız ve emniyet mensuplarının silahları teslim etmesidir
Telefonum çalıyor anam babam tüm akrabalar arıyor cevap vermem imkansız mesajlara bakmak imkansız

Emniyet mensupları da anons yapıyordu asker kışlaya dön hükümet düşmedi girişim başarısız RTE yaşıyor tüm halkımızdan ricam demokrasiye sahip çıkalım kimse evlerine dağılmasın kan dökülmesin asker derhal kışlaya .. !!!

öncelikle selamunaleykum ben doğuda görev yapan uzman cavus bir abiniz kardeşinizim size o geceyi noktasından virgülüne kadar yalansız abartisiz üşenmeden yazacağım buraya part part atacağım şuku yada cugu yu ekgib etmeyin yarına çıkmak nasip olmasın ki hepsini harfi harfine yalansız anlatacağım...

15 temmuz saat 19:00 suları :

nöbetçi uzman cavusdum hersey normaldi 19/21 devriyesini atmak için nöbetçi Onbaşı ile kulelere devriye atmak için çıkmıştık devriye bittikten sonra nöbetçi uzman erbaş odasına çıktım kanepede uzanıyordum

odanın kapısı çalındı doğruldum ve geell dedim içeriye bölük cavusu girdi :
Ç: komutanim tabur komutanı geldi
B: NERDE?
Ç: odasına doğru gitti size haber vereyim dedim
B: TAMAM SAĞOL ASKERLERE SÖYLE ORTALIKTA TERLIKLE GEZEN OLMASIN
Ç: emredersiniz komutanim

dedi ve çıktı ben ne işi var la bu saatte dedim
kendi kendime çayımı içtim ve saate baktım

20:35 sularıydı telefonum cçaldı arayan A.M.M (Acil Müdahale Mangası)'nda ki devrem di bana buraya doğru gelsene acil dedi neyse çıktım 5 dakika sonra amm'ye geldim noldu devrem hayırdır inşallah dedim

DEVREM: (D)
BEN: (B)

D: tabur komutanı aradı bana cephaneliği aç emniyet muhafız bölük komutanının geleceğini sayım yapacağını nerde ne kadar çelik başlık çelik yelek şarjör varsa hepsini cephaneliğe zütürmemi ve bütün telsizlerin hazır bir şekilde beklemesini emretti noluyoruz devrem amk akşam akşam hayırdır noluyor??

B: ne bilim amk odasında şuan kendisi hayırdır inşallah operasyona çıkacak birlikte yok zaten arazide bi birlik var bugün araziye çıkacak birlik olsaydı sabahtan haberim olurdu acaba arazidekiler çatışmaya mı girdi amk

saat 22:00 suları

tabur komutanı tarafından acil bir şekilde içtima alanında toplanma emri geldi (Allahım noluyo)

TABUR KOMUTANI : (o.ç)

T: ilçemize 4 tane bombalı araç girdi ve kalabalık bir grup pkk görüntüsü alındı DAEŞ veya PKK saldırısı olacak emniyete destek için hükümet Konağının polis karakolunun sağlık ocağının ve hastahanenin emniyetini sağlayacağız herkes hazırlansın

dedi ve acele acele gitti durum vahimdi kimse ne olduğunu tam anlamış değildi subay ve astsubaylar hepsi toplantı icin gittiler

ortalık 56 olmuştu herkes 15 dk içinde hazırlandı muhimmatlar geldi silahlara takıldı kışla içinde toplam nerdeyse 600 700 kişiydik saat 22/30 sularında herkes tam teçhizat hazırdı sela okunmaya başladı ...

Edit: an itibariyle trenddeyiz buradan t.komutanının anasını bacısını gibeyim

MiT' o zamana kadar bir çok hazırlık içindeydi mit mensuplarından oluşan bir grup devletin bünyesinde ZAHOK'a girdi bölge aşiretleriyle ve PESMERGE güçleriyle 1993 yılında kurulan bir bölgesel kalkınma çatısı altında PKK'ya karşı operasyonel faaliyetleri içinde devam ediyordu yalnızca orada MiT yoktu ASALA,CIA, MOSSAD,KGB'de vardı MIT Öcalan'a operasyonlar düzenlesede her zaman başarısızlıkla sonuçlanmıştır sırtını bu dış mihrak'lara dayayan Öcalan her defasında daha çok güç topluyor gerek militan gerek silah gerek kaçakçılıkla bölgede illegal kanun dışı bir çok eylemlere imza atmaya devam ediyordu

OKUYAN OLMASADA BEN YiNEDE YARIM BIRAKMADAN DEVAM ETTiM YAZILACAK ÇOK ŞEY VAR ŞEHiDLERiMiZiN RUHU ŞAD OLSUN NE MUTLU TÜRKÜM DiYENE..!!

1992 sonbaharında PKK büyük kayıplar pahasına 26 Eylül 1992′de başta Derecik sınır karakolu (54 PKKlı öldürüldü 27 asker şehit oldu) olmak üzere birçok karakola saldırmıştır. Bölgede geniş bir alanda baskısını hissettirmek için köyler talan edilmiştir. Küçük kasabalar ve hatta illerin etrafında çemberler oluşturulmaya çalışılmıştır.

PKK 1991 yılından sonra PAK’ın yerine YNDK (Yekitiya Neteva Demokrat Kürdistan-Kürdistan Ulusal Demokratlar Birliğini)ni kurmuştur. Gençlik ve öğrenci kesimini örgütlemek, kitle eylemlerini organize etmek için YCK (Yektiya Civanen Kürdistan) ve Kadınlara örgütlemek ve PKK adına eyleme yönlendirmek için YAJK (Yektiya Azadıya Jinen Kürdistan-Kürdistan Özgür Kadınlar Birliği) adlı illegal yan kuruluşlarını faaliyete geçirmiştir.

Koruculara Yönelik Yapılan Faaliyetler (1991)

PKK, 1990 yılının sonunda toplanan IV. Kongre’de Abdullah ÖCALAN Koruculara af çıkarmıştır. Affa çağrı bildirisinde; “1 Ocak 1991 tarihinden, 31 Aralık 1991 tarihine kadar PKK’ya başvurup af dileyen korucular af edilecektir. Bu süre içinde PKK’dan af dilemeyenler ise ağır cezalara çarptırılacaklardır.” denilmiştir. ÖCALAN, ilan ettiği bu affın propagandasını en geniş bir biçimde yapmıştır.

1991 yılının sonu geldiğinde ÖCALAN, koruculuğu yine çözemeyince bu affı 1992 Nevruzu’na kadar uzatmıştır. Daha sert tehditler savurmuştur. Hatta Ankara’dan Kürtçü milletvekilleri bölgeye gelerek köy köy dolaşarak “T.C’nin silahlarını bırakarak Apo’nun silahlarını almalarını, Apo’nun emrine girmelerini” istemişlerse de korucular bu telkinlere itibar etmemişlerdir. Bunun üzerine ÖCALAN’ın talimatıyla, koruculara, çocuklarına, kadınlarına, hayvanlarına peş peşe katliamlar başlamıştır. Bu kez de bazı kişiler bu “Katliamları Kontr-gerillanın yaptığını” ileri sürmüşlerdir.