- 1 / 1 / 33 entry
- 4 başlık
- 374.38 incipuan
usnigga önüncü nesil normal
-
+12 -4
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
beğenmeyen okumaz huurlar, köyün koordinatlarını da vereceğim zütü yiyen gider kendi bakar hala duruyor köy, beğenmeyenler s. gitsin devam edelim ondan sonra -
+3
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
yauna elinde meşale gibi birşeyle bilmediğim dilde bağıra bağıra birşeyler okumaya başladı o okumaya başladıkça herkes ellerinde bıçaklarla kollarından kan akıtıp etrafımızdaki odunların üzerine sürüyorlardı, kesip kanı akıtan gidiyor arkalardan gelenler yine aynı işlemi yapıyordu, 10 dakika falan bunu yaptılar yauna da bu süre boyunca gırtlaktan gelen seslerle konuşulan bir dil vasıtasıyla bağıra bağıra bazı sözler söylemeye devam etti, orada bulunan amcamlar falan dahil herkes kanı akıtıp gitmiş karşımda sadece yauna kalmıştı, bize ne yapıyorlardı adeta bir kabusun içinde gibiydim, herkes gittikten sonra yauna bir süre daha birşeyler söyledi en sonunda konuşmasını bitirdi, bana baktı artık diğer boyuta gidiyorsunuz siz armağansınız bu gece gideceksiniz buradan çıkış yok kapı kapanacak dedi cebinden çıkardığı bıcakla kanını akıtıp odunları yaktı, etrafımızda ateşten bir çember oldu yauna artık görünmüyordu alevler inanılmaz derecede yüksekti, o boyutta odunlardan o büyüklükte alevler yükselmesine imkan yok, kıza baktım herkesin gittiğini anlayınca bağıra bağıra ağlamaya başladı boynuma sarılıp, kendi derdimi unutup kıza acıdım sen dedim normal insan mısın bunların soyundan değil misin, beni kaçırdılar dedi şu dağın arkasındaki köyde otururdum anam babamla, bir gece kapıda ağlayan bir çocuk gördüm ben peşinden gittikçe çocuk kaçtı ben gittikçe çocuk kaçtı bir de baktım ki köyün dışına çıkmışım benim köyün dışına çıktığımı farkeder etmez yanımda üç tane adam belirdi beni buraya getirdiler meğerse çocuk sandığım bana yaptıkları bir oyunmuş, o zaman dedim abin sandığım 3 kişi, evet dedi doğru bildin abim falan değil onlar -
+5
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
önümde taşlar çömelik vaziyette kalakaldım, beynim bomboş oldu sanki, zaman geçmiyor gibiydi, şoka girmiştim sanırım çünkü 30 saniye falan ağzımı açamadım, amcama baktım o da oradaydı bana bakıyordu en önde yauna'nın yanında duruyordu, amca dedim ağlayarak ayakkabısıyla yüzüme bir vurdu dişim kırıldı, acısını hissetmiyordum bile şoktan dolayı, ben kendimi toparlamaya çalışırken hiçbirinden ses çıkmıyordu, bir yandan dişim kanıyor diğer yandan konuşuyordum, birşey söyleyin dedim kimseden hala ses çıkmıyordu sadece bakıyorlardı, bir süre sessiz durduktan sonra yauna konuşmaya başladı, bu düğün metinin değil senin düğünün olacak, gözlerim kocaman oldu amcaoğlum metine baktım, güldü bana herşey senin içindi dedi, ne istiyorsunuz benden dedim ne demek herşey senin içindi, arkalardan bir kadın geldi halamdı bu yaklaşınca anladım, ama bir tuhaflık vardı bomboş bakıyordu, hala dedim sadece bu kelime çıktı ağzımdan, baktı kin ve nefret dolu olduğu belliydi hal ve hareketlerinden güldü ve getirdin mi lan istediklerimi köpek dedi, bir şokta o zaman yaşadım, siz kimsiniz ne istiyorsunuz benden bunları ne için getirttin bana dedim, yauna söze girdi bir yandan da kızını bana doğru iteledi al dedi evleneceğin kız, kıza baktım aralarında en normal gibi duran oydu güzel kızdı başta da belirttiğim gibi, ne istiyorlar bunlar benden dedim, kız konuşmuyordu etrafımızda çember halini aldılar, kırmızı gelinlik taşlar kız ben etrafımızda onlarca kişi çember oldular herkes elinden birşey bırakıyordu yere, odundu bu bıraktıkları, etrafımız halka şeklinde odunla kaplandı halkanın içinde ben ve inzişşaf vardı hepsi dışına çıktılar -
+4 -2
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
geri dönüp halama taşları bulamadığımı söyleyecektim çünkü ortada taş maş yoktu, bir taraftan kendi taşım hala avucumda duruyordu, derken aklıma bir fikir geldi, koca odada gelinlik ve bakır tas harici birşey yoktu o zaman bakır tas işime yarayacak birşey olmalıydı, bakır tası aldım elime düşünüyordum ne yapabilirdim bunlarla, oturdum yere tasla yerden toprak aldım baktım birşey yok toprağı yere dökmemle o toprak elimdeki gibi taşlara dönüştü, ben kalakaldım hepsini cebime koydum, tüm ceplerimi dolduracak kadar taş vardı ceplerimde, koşup çıktım tekrardan ordan, önce kafayı çıkardım görünürde kimse yoktu, elimde gelinlik cebimde taşlar dolu halamı bıraktığım yere doğru yardırıyorum, ulan köy mü virane mi belli değil sanki film seti gibi sahte bir köy gibi, bu düşüncelerle yürüye yürüye halamı bıraktığım yere vardım ama ortada yoktu, dolandım her yeri lakin halamı bulamıyordum, ben de elimdekileri bir yere saklayıp yauna'nın evine girmeye karar verdim, saklayacak en iyi yer bunları bulduğum evin bahçedeki ağaçtı geri döndüm ağacın oraya taşları ağacın dibine bıraktım gelinliği de ağaca çıkıp dalın üzerine bırakacaktım ancak eğilip taşları ağacın dibine bırakınca arkamda takip ediliyor gibi birşeyler hissettim, arkamı döndüm karşımda yauna 3 oğlu karısı kızı amcamlar halamlar amcaoğlum yani köye geldiğim ailem ve diğer köylüler olduğunu düsündügüm onlarca kişi ayakta bana bakıyorlar dibimdeler -
+5 -3
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
halam kimse yok demişti ama yine de emin olmalıydım, beni çağıranın halam olduğundan bile kesin emin olamıyordum gerçekle gerçeküstü karışmıştı, dolandım dolandım evde kapı yok, halam nasıl gireceğimi söylememişti, en az 10 kere dolanmışımdır evin etrafında pencereyi kırmaktan başka çare görünmüyordu, yerden büyükçe bir taş aldım ses çıkarma pahasına pencereye fırlattım kırılmadı, kesinlikle kırılması lazımdı kocaman taş kırmamıştı pencereyi, tekrar taşla vurdum yine kırılmadı ilginç bir şekilde pencere kırılmıyordu, evin toprakla birleştiği yerde dikkatimi bişey çekti, büyükçe demir yuvarlak tutmaç gibi birşey vardı, toprağı eşeledim tuttum o demiri çektim yere açılan küçük bir mahzen gibi birşey, herhangi bir ışık kaynağı da yoktu sadece ay ışığı ile atladım içeri önümü göremeden yürüdüm yürüdüm hafif bir ışık hüzmesi vardı az ileride o tarafa gittim büyük bir ateş vardı yerde yanıyordu kamp ateşi gibi ama çok daha büyüğü, baktım etrafta kimse yok halamın dediği taşlar burda mı diye düsündüm bir an ama görünürde taş falan yoktu, odada koca bir ateş köşede eski bakır bir tasta su, aldım suyu ateşe döktüm o kücücük bakırdaki su koca ateşin hepsini söndürdü ateşin sönmesiyle kırmızı bir gelinlik çıktı, nasıl oluyordu da ateşin içinden kırmızı gelinlik çıkmıştı, aldım onu hemen ama taşlar yoktu ortada -
+4 -4
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
tamam dedim söyle ne yapacaksam, gideceğin evin içi şu elimdeki gibi taşlarla dolu, gideceksin alabildiğin kadar taş alıp getireceksin, bir tane de kırmızı gelinlik olacak o kırmızı gelinliği de getireceksin, bu ikisini hemen bana getir burada bekliyorum seni dedi, tamam dedim, unutma dedi elindeki taşı sakın bırakmadan getir bunları eğer elindeki taşı bırakırsan seni farkedecekler, tamam dedim sıktım yumruğumu taş elimde yola koyuldum, giderken yol boyu yanlarda dizili eski kerbin evlere baktım bir tarafdan, hiçbirinde perde yoktu yaunanın evinde de yoktu dikkatimi çeken başka birşey de bu olmuştu, hedefimdeki eve yaklaşmıştım tam varmak üzereydim 1 ev vardı önümde bir ses işittim, döndüm yan taraftaki eve kapıda bi çocuk bana bakıyor, sus işareti yaptım elimle, üzerime doğru yürüdü, uzakta kalan halama baktım kaç kaç diye işaret ediyordu, hızlandım çocukta hızlandı, koşmaya başladım çocukta koşmaya başladı gülüyordu az ilerde hedefimdeki evin bahçesinde ağaç vardı koştum tırmandım aşağıda kaldı bu velet, köyün biraz yukarısı olduğu için sesin duyulmayacağını düşünerek ne istiyorsun lan dedim, sen beni nasıl farkediyorsun elimde taş var dedim, ben farkederim çünkü insanım dedi, köyde 20den fazla ev var onlar niye farketmiyor hepsi insan dedim, sesli şekilde güldü hala uyanamamışsın deyip geldiği yöne doğru koşmaya başladı çok hızlı koşuyordu evine girdi kapıyı kapattı indim ben de ağaçtan, bir sorun vardı bu eve nasıl girecektim arka tarafına dolandım dağa bakan tarafında kalıyordu, pencereleri falan sağlamdı ben kırık ve yıkık dökük bir yer bekliyordum, pencereye tıklattım -
+9 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
gözlerimi ovuşturdum dikkatli baktım evet halamdı karanlıkta zor seçiliyordu ama halamdı bu, birden aklıma mutfaktaki gülüşme sesleri takıldı, bu da bir rüya mıydı yoksa gerçek miydi, elindeki birşeyi cama yaklaştırdı, benim cebimdeki gibi turuncu beyaz karışımı bir taş, bunu eline al diye işaret etti elimi cebime attım taşı alıp avucumla sıkıca kapattım, tamam dercesine işaret yaptı, gel dedi, nasıl gidecektim ama üç kardeşle aynı odadaydım, ısrarla gel diyordu, belki cebimdeki taşın bir özelliği vardı, cesaretimi toplayıp üç kardeşin üzerlerinden atlaya atlaya kapıdan çıktım hiçbirisi uyanmamıştı dış kapıya yöneldim tam dibinde banyo olduğunu düşündüğüm bir oda vardı, banyo olduğunu düşündüğüm diyorum zira büyük metal bir leğen tabure falan vardı içinde, kafamı uzatıp baktım boştu içerisi, iyi dedim kimse görmeden çıkacağım dışarı içeriden asma kilit vardı kapıda ama anahtarı üzerindeydi açtım kapıyı çıktım dışarı görünürde kimse yoktu evin arka tarafında dolaştım halam oradaydı vardım yanına hala dedim napıyoruz gecenin bi vakti burada soru sormadan diyeceklerimi yap dedi elindeki taşı sıkıca tuttuğun müddetce seni farketmeyecekler onu cebine ben koydum şimdi şu dağın yamacındaki evi görüyor musun dedi, evet dedim oraya gidip evin içinden sana söyleyeceğim malzemeleri getireceksin, hala dedim evde yaşayan vardır ben nasıl getireyim gece gece, eğer dedi getirmezsen düğünden sonra buraya hapsolacağız hepimiz, eve baktım dağın yamacında diğer evlerden daha yüksek bir noktada idi, ne getireceğim oradan dedim -
+13 -2
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
bunlar bana dik dik baktılar, içlerinden birisi konuşmaya başladı yauna size yarın görürsünüz dedi niye bu kadar merak ediyorsun bilmez misin fazla merak eden insanın başına gelebilecekleri, dondum kaldım yanlış anladınız daha önce hiç köy düğünü görmedim o sebeple soruyorum dedim, cevap vermediler direk yattılar ben pencerenin dibinde yatıyordum, dikkatimi çeken şey ise babasından yauna diye bahsediyor olmasıydı, pot kırmıştı acaba bunlar yaunanın çocukları değil miydi, bu sefer ağzımı tuttum ve sormadım babana niye yauna diyorsun diye, elimi cebime attım telefonumu alayım diye cebimde birşey vardı aldım baktım bir tane turuncu beyaz karışımı taş çıktı, ben koymadığıma emindim nereden gelmişti o taş cebime, hemen tekrar cebime koydum taşı uyumamam lazımdı sabah nasıl kaçacağımızı bilmiyordum, ama halam kendisinin sözüne uymamızı istemişti ben de uyacak ve bekleyecektim, telefonla oynadım şarjı bitene kadar 2 saat falan sürmüştür, sonra elimde şarjı bitik telefon uyuyakalacakken pencereyi çok hafif bir şekilde birinin tıklattığını duydum kafamı kaldırdım pencerenin yanında yatıyordum çünkü, kimse yoktu görünürlerde herhalde yanlış duydum veya rüzgardan falandır dedim, tekrar geldi bu sefer biraz daha kuvvetliydi, baktım pencerenin önünde halam durmuş bana bakıyor, gel işareti yaptı eliyle -
+9 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
çaldık bekledik açan olmadı o sırada birşey dikkatimi çekti, yine köyde dışarıda hiç kimse yoktu, hala dedim bu köyde hiçkimse yok sürekli evlerinde duruyorlar dikkat ettin mi dedim, bana baktı gülümsedi bu köyde senin bildiğin manada 8 kişi var o da bizim ailemiz dedi, nasıl yani hala dedim yauna var ailesi var diğer evler var, o sırada kapıyı açtılar, kapıyı yaunanın karısı açtı, halamın sözleri kafama takıldı ama ne demek köyde 8 kişi var ee bu kapıyı açan kadın neci ya da diğer evlerde yaşayanlar neci, halam gözüyle eniştemle beni uyardı dikkatli olmamız konusunda, içeri vardık amcamlar gelmiş oturuyorlardı, içerideki kadro aynıydı oğulları kızı yauna ve bize kapıyı açan karısı bizim aile hariç yine aynıydı onların evdekiler, geçtik oturduk yere, yauna konuşmaya başladı yarın sabah düğün hazırlığı ile geçer akşdıbına düğün başlar, ancak düğün bizim adetlerimize göre yapılacak, amcam neymiş sizin adetleriniz dedi, gülümsedi yauna yarın görürsünüz adetlerimizi şimdi yatalım sabah çok işimiz var dedi kalktı gitti adam odasına, annem yengem halam kızın annesi ve kız aynı odada kalacaktı, amcam eniştem babam amcaoğlum bir odada ben ve kızın 3 kardeşi bir odada kalacaktık, birşey anlaşılmasın diye itiraz edemedim bu dağılıma, diğer dikkatimi çeken ise yaunanın yalnız yatıyor oluşuydu, herkes odasına çekildi korkunun ve halamın dediklerinin yüzünden bildiğimi 3 erkek kardeşe belli etmemem gerekiyordu ben de suçluluk pgibolojisi ile laf açmak için yine ağzımı tutamadım ve bunlara dedim ki yarınki düğün nasıl olacak adetleriniz neler, üçü birden bana baktı odada sadece onlar ve ben vardım -
+20
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
baktım 300 metre kadar ileride bir ağaç vardı önünde 3 hayvan bize bakıyor hareketsiz, köpek desen değil tilki desen değil, nasıl tarif edeyim 3 tane hareketsiz halde durmuş yaratık bize bakıyor, ben o manzarayı görünce bembeyaz oldum halam konuşmaya başladı, şimdi gözlerini yavaşça bana çevir dedi, zaten kafam halama dönük halde gözlerimi yana çevirip bakmıştım ağacın dibine farketmesinler diye, hala dedim bunlar ne, neyin içindeyiz biz, nasıl kurtulacağız, bak dedi eğer bu araba geri dönecek olursa o üç tane varlık 1 saniye geçmeden burada olup üçümüzü de yakalar, evet mesafe uzak gibi ancak buraya gelmeleri 1 saniye sürmez dedi, zaman kavramı burada senin bildiğin şekilde işlemiyor dedi, kaldı ki amcangil çoktan köye yaklaşmıştır mecburuz gitmeye bundan sonrası için dediklerimi harfiyen uygulayacaksınız dedi, eniştemin gözleri kocaman olmuştu korkudan, söyle yapmamız gerekenleri dedi halama, bu geceyi orada geçirmeye mecburuz yarın güneşin doğuşuyla birlikte köyden kaçacağız, ama eğer bizim bunların kim olduğunu bildiğimizi öğrenirlerse en ufak bir şüpheye düşerlerse oradan kurtulamayız aklınıza gelmeyecek şeyler yaparlar bize, sakın dedi sakın belli etmeyin normal gelin evi merasimi gibi davranın sakın şüphe çekecek birşey yapmayın dedi, ve diğerlerine de bu durumu söylemeyin ne kadar az kişi bilirse o kadar az şüphe çekeriz dedi, halam konuşurken babam aradı açayım mı dercesine baktım halama aç diye işaret etti, nerdesiniz oğlum dedi biz köye gelmek üzereyiz, baba dedim araba arızalandı hemen geliyoruz, gelelim mi dönüp yanınıza dedi, halam işaret etti sakın dercesine, yok baba geliyoruz biz siz varın dedim kapattık, tekrar yola koyulduk kısa süre sonra köydeydik amcamın araba duruyordu kapıda onlar köye gelip eve girmişlerdir diye düşündük kapıyı çaldık -
+16
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
durdurdu kocası arabayı, zaten bayağı mesafe açmıştı amcamlar arabayla, biz birbirimize baktık ne oluyor gibisinden, ben konuşmadan eniştem sordu noluyor dedi, halam rahat 1 dakika cevap vermeden kalakaldı, hala dedim iyi misin, yauna dedi demek yaunanın kızı ha, evet dedim tanıyor musun, enişteme döndü benim ilk gelin geldiğim sene almanyada bir komşumuz vardı hani alt katta otururlardı ıraklı bir aile, eniştem bir süre düşündü evet dedi ama bu en az 30 sene önceki olay nereden aklına geldi şimdi dedi, birden bana döndü halam, iyi dinle dedi, ben almayaya ilk gelin gittiğimde alt katımızda ıraklı bir aile otururdu hergün onlara gidip gelirdim türkmen bir aileydi ırak türkmenlerinden, bir gün bunlar türkiyeye gideceklerini söylediler oğullarına türkiyeden bir kız bulmuşlar evlendirmek maksadı ile 1 haftalığına türkiyeye gideceğiz dediler bir isteğimiz olup olmadığını sordular, hatta kızı buldukları köyün bizim şehrimiz olduğunu öğrenince pek sevinmiştim gelini alıp gelirler ben de buraya alıştırrım kızı, ablalık yaparım diye düşünüyordum, ama dedi 1 hafta sonra evlerine dönen olmadı, onlar gittikten tam 3 ay sonra düğün evine gidenlerden tek dönen çocuğun babannesi oldu o da almanyaya döndükten kısa süre sonra vefat etti, diğer aile fertlerine mi ne oldu bilen yok kayıp vakası olarak kayıtlara geçti ölüp ölmediklerini dahi öğrenemedi insanlar ama ben gerçeği biliyorum dedi, nereden biliyorsun hala dedim, babannesi geri dönünce inanılmaz değişmiş adeta delirmiş gibiydi, dinlemeye devam ediyordum, bana herşeyi anlattı ölmeden birkaç gün önce olanların tamdıbını anlattı dedi, şimdi biz nereye gidiyoruz biliyor musunuz bundan en az 30 sene önce o ailenin gelin almak için gelip bir daha kurtulamadığı yaunanın kızı inzişşaf'ın köyüne, geri dönelim hala çabuk dedim, dönemeyiz dedi belli etmeden şu karşıdaki ağacın dibine bak dedi -
+15 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
geldim beyler uyumayan tayfa ses versin yazalım birkaç saat daha liseliler yatmıştır gececilerle daha güzel oluyor anlatması -
+2
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
dilim sürçmüş panpa düzelttim sağol bilgilendirme için -
+17 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
ondan sonraki birkaç gün enteresan hiçbirşey yaşamadım halam ve kocası da gelmişti düğün için, salı akşamı gidip çarşamba düğünü kuracak cumartesiye kadar düğün evinde kalıp cumartesi şehrimize dönecektik, planlarımız buydu nerden bilebilirdik gerçekleri, salı gecesi köye gitmemize kadar önemli birşey olmadı başta da dediğim gibi ama salı gecesi o köye gitmemizle birlikte yaşananları 2 senedir hafızamdan silemedim, salı gecesine kadar halamgilin getirdiği alman çuklatalarını tükettim mutluydum ya da mutluyum sanıyordum herşeyi akışına bırakmıştım o yaşadığım geceyi de rüyaydı diye inandırmıştım kendime, salı günü 2 araba yola çıktım amcamlar biz ve halamlar gidiyorduk, halamın kocası araba kiralamış türkiyede olduğu sürede onla gezdi zaten, diğer araba da amcamın pejo partner, amcamlarla babamlar aynı arabada halam eniştem ben diğer arabada köye doğru yola koyulduk akşam 9 gibi falan, halam beni çok sever ben de halamı, yarım saat falan gittikten sonra tosunum dedi nerde bu köy uzak herhalde bayağı, daha dedim yolu yarılamadık bile hala, nerden bulmuşlar bu kızı dedi, bilmiyorum hala dedim yengem bulmuş, ama hiç gözüm tutmadı bunları dedim, niye dedi sen zeki çocuksun vardır bunlardan hoşlanmaman için mantıklı gerekçeler dedi, var hala dedim tavırları falan çok garip köyleri de çok garip, gidince görürsün inanılmaz negatif bir elektrik var dedim, en önemlisi de adamın adı garip, neymiş adı dedi yauna dedim, halam ön koltuktaydı bana baktı birden yüzü bembeyaz olmuştu yauna mı dedi evet hala dedim durdur arabayı dedi kocasına -
+12
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
açtım telefonu metin konuşmaya başladı amcama ulaştım evdeymiş zaten niye girip odalarına bakmadın derken kapının önüne babam geldi, oğlum noluyor aç kapıyı dedi açtım babamdı annem de geldi arkasından, oğlum noluyor az önce metin aradı annemle babam sizde mi diye aramışsın uyuyorduk içeride gecenin bu saatinde napmaya calısıyorsun dedi, baba dedim odanızın kapısını çaldım onlarca kez, telefonlarınızı aradım kaç kez duymadınız mı senin telefonun çaldı cevap veren olmadı annemin telefonu kapalıydı, oğlum ne diyorsun sen dedi telefonunu verdi baktım arama falan yok, annemde gösterdi telefonunu kapalı falan değildi, baba dedim kendim aradım daha yeni aradım, oğlum dedi telefon elinde görüyor musun arama falan, gerçekten yoktu kendi telefonumu uzattım baba bak bende var dedim, hani nerede dedi, baktım benim telefonumda da yoktu, noluyordu kafayı mı sıyırmıştım, oğlum dedi babam rüya falan gördün herhalde, kesinlikle rüya falan görmemiştim ama sanırım rüya gördüm baba dedim, boş boş bakıyordum etrafa, o sırada elektrik geldi, kalktım su içtim yattım uyudum ertesi gün uyanıp kahvaltı falan yapmadan evden çıktım metini aradım her zamanki gittiğimiz bilardo salonunda buluştuk, metin dedim dün için kusura bakma yanlış anladın, önemli değil dedi sorun yok dedi, tamam dedim eğer bu kızla mutlu olacaksan evlen, ama aklımda farklı planlar vardı madem metini kızı almamaya ikna edemiyorum salı gecesi köye gidince kızı ikna edicektim metini kötüleyecektim -
+10 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
tam kilidi çevirecekken birşey farkettim kapıdaki gölgelerde, bunlar benim annem babam olamazdı zira annem ve babama göre çok çok uzunlardı, geri çekildim kapıyı açmadan siz dedim anne babam değilsiniz, o annemin sesine benzer ses gitmiş yerine nefret dolu bir ses gelmişti aç şu kapıyı aç diye aşırı derecede yüksek ve sanki binlerce insanın aynı anda bağırdığı bir sesle bağırdılar, sıçradım olduğum yerde gözlerimden yaşlar boşalıyordu nasıl bir belaya bulaşmıştık, bağırdıktan sonra birden kayboldu gölgeler yatağın köşesine oturdum tekrar aklıma birşey gelmişti telefondan babamı aradım 3-4 kez aradım açmadı annemi aradım aradığınız kişiye ulaşılamıyor dedi, başka çare kalmamıştı amcaoğlunu aramam gerekiyordu küslüğü falan unutup aradım, 10 kere falan aramamın sonunda açtı, noluyor olm gece gece dedi, metin dedim annemgil sizde mi, yok bizde değiller ama dur bakayım ben uyuduktan sonra falan geldilerse dedi, kalktı salona baktı yok amcaoğlu burda kimse dedi, hemen dedim annemgili ara metin kötüyüm dedim, noldu lan geliyorum size dedi, yok gelmene gerek yok annemgile ulaş ulaşamıyorum dedim, tamam kapat ulaşmaya çalışayım dedi, kapattım telefonu bir taraftan belediyeye sövüyorum şu elektrikle şebekesini yenileyemediler sürekli yağmurda karda kesiliyor diye, 1 dakika geçti geçmedi metin aradı -
+11 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
dondum kaldım en ufak bir ses yoktu ortada kesildi bütün sesler gülüşmeler, sokaktan geçen bir araba dahi yoktu, yaklaştım mutfağa içeri girmeden baktım kimse yoktu görünürde, deli gibi susamış olmama rağmen o an aklımdan mutfağa girmek kesinlikle geçmedi, su falan içemezdim o durumda odama gitmeliydim bir an evvel, arkamı döndüm odamın kapısı kapalıydı, eminim açık bırakmıştım ama kapalıydı nasıl oluyordu bu, hızlı adımlarla odamın kapısına gittim tam kapı koluma elimi uzatırken çaaat diye bir ses arkamı döndüm mutfağın kapısı kapanmıştı, hemen odamın kapısını açtım girdim içeri kapattım kilitledim kapıyı yatağın köşesine sindim elimde telefon ışığı karşıma tutup hareketsiz halde beklemeye başladım, 15 dakika hiç hareket etmeden kaldım yatağın en ucuna duvara sırtımı dayadım, aniden odamın önünde 2 gölge belirdi kapıyı çaldılar, anne baba siz misiniz dedim ses vermediler, aralıksız usul usul kapıyı çalmaya devam ettiler kimsiniz ulan siz ne istiyorsunuz hırsız mısınız dedim, nereden bilirdim bunların hırsızla yahut insanla alakası olmayan şey ler olduklarını, ama o güne kadar bu tarz birşey yaşamadığım için sadece hırsız falan mı diye düşünüyorum, biziz aç oğlum dedi, annemin sesiydi bu evet annemdi, anne sen misin dedim, aynı sözleri tekrar etti biziz aç oğlum dedi, ağlamaya başladım gözlerimden yaşlar boşalıyordu açıyorum anne dedim kapıya yöneldim kilidi çevirmek için -
+4 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
yemek yiyip geliyorum beyler sırf kaçtı sanıp sövmeyin diye giriş yaptım -
+22 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
benim oda evin en ucunda yer alıyor, ev 3+1 girişte uzun bir koridor var evin bir ucu benim oda diğer ucu mutfak, hala uyku sersemliğini atamamıştım üstümden esneye esneye çıktım odamdan telefonun ışığını verdim koridora odamın kapısını açık bıraktım suyu alıp gelip odamda içerim diye düşünüyorum, o köye gittikten sonra açıkcası içime bir huzursuzluk çöktü onun da etkisi vardı kapıyı açık bırakmamda, birden aklıma köy ve o aile geldi, o ailenin aklıma gelmesiyle içime nedenini bilmediğim bir korku girdi, düşünmemeye çalıştım yürüdüm koridorda takip ediliyormuş hissi vardı bilirsiniz o hissi ama arkama bakmadan devam ettim mutfağa yaklaştım fakat bir tuhaflık vardı, gülüşme sesleri geliyordu mutfaktan kapısı da kapalıydı, biraz daha yaklaştım kapıya daha net duyulmaya başladı kesinlikle gülüşme sesiydi bu, anne dedim ses yok, mutfak kapısının ağzında dikildim kaldım telefonu mutfak kapısının cdıbına tuttum içeride insan gölgesi gibi karartılar var, yani birileri var içeride net olarak gölgeler görülüyor çünkü, ben anne diyince ses kesildi 5 saniye sonra daha kuvvetli gülüşmeler başladı böyle genç birilerinin gülmesi gibi ses ama güzel bir gülme değil insanın sinirlerini yıpratan tarzda gülme sesleri, cevap verin dedim anne sen misin dedim niye ses vermiyorsunuz kimsiniz dedim gülmeye devam ettiler, hemen yan tarafda birkaç adım ötede annemlerin odası vardı onların odasına yaklaştım kapı koluna bastım açılmadı, kapıya vurdum herhangi bir tepki yok, yumruklamaya başladım kalkın anne kalkın diye bağırıyorum, normalde babam horlar hiçbir ses yok lakin kapı açılmıyor sanki içerisi boş ama kapı kilitli gibi, o sırada mutfağın kapısı yavaşça açıldı -
+18
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
Annemgil yemek yiyordu beni çağırdılar oturdum sofraya, bir 5 dk sonra falan babam konuşmaya başladı hayırdır niye keyifsizsin dedi, hızlı bir karar vermem lazımdı aileme söylemeli miydim söylememeli miydim, baba dedim ben bugün gittiğimiz köyü de kız aldığımız aileyi de beğenmedim, duraksadı bir an aslına bakarsan ben de pek sevmedim lakin amcangil yanlış anlar diye ağzımı açmadım dedi, baba dedim köy garip bir yer aile daha garip bir yer hem bunlardan başka şeyler de var araştırdım adamın adı farklı bir din mensuplarının adıymış yani müslüman falan da değiller dedim, yangın olayından ise hiç bahsetmedim iyice korkutmak istemiyordum, boşver dedi babam yemeğini ye zaten düğünden sonra bir daha o köyle de o aileyle de işimiz olmaz kızı alır geliriz metin yuvasını kurar işimize bakarız dedi, cevap vermedim yemeği yiyip balkona çıktım paketi çıkardım 1 tek kalmıştı onu da içtim hızlıca odama geçtim, müzik falan dinledim 1-2 saat o şekilde oyalandım o şekilde uyuyakalmışım uyandığımda saat gece 2:30 sıraları falandı, hiçte sevmem erken uyuyup gecenin bir vakti kalkmayı, çıkardım kulaklığı kulağımdan acayip bir susuzluk vardı dilim damağım kurumuştu, kalktım ayağa ışığa bastım yanmadı camdan dışarı baktım yağmur yağıyordu ve mahalle komple karanlıktı elektrik kesilmişti yani, zaten azıcık yağmurda hemen kesilirdi yaşadığım şehrin elektriği, telefonun arka ışığı açtım mutfağa su içmeye çıktım odamdan -
+9 -1
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
yarım bırakmayı düşünmüyorum beyler birçok kişi o konudaki korkusunu dile getirmiş fırsat buldukça yazıyorum -
+9
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
okuyan yorum atsın da kendi kendime anlatmış olmayım bayanlar baylar -
+16
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
Karşımda yangın haberi açık arkama yaslandım düşünüyordum bir köyde aynı gece tüm evlerde yangın çıkıp nasıl olurda 12 tane erkek çocuk ölür, ben zaten tesadüflere inanan biri değilim ve böyle bir olayın tesadüf olduğuna inananın aklından da şüphe ederim, amcaoğlunu aradım bu bayağı keyifli şekilde açtı sevinçliydi doğal olarak kızı aldığı için, metin dedim bu kızdan vazgeç, bunun ses kesildi belli keyfini kaçırmıştım vazgeç diyerek, niye vazgeçeyim dedi, bak olm dedim bu köydeki tuhaflıkları bu ailedeki tuhaflıkları hissetmedin mi, ben birşey hissetmedim kıskanıyor musun lan beni dedi, ben şok oldum lan amk iti senin neyini kıskanayım şerefsiz dedim, kes lan dedi kıskanç köpek o kızı benim almamı yediremiyorsun kendine gibtir git arama bir daha dedi kapattı suratıma, ben elimde telefon kalakaldım, ben adamın başına bir işler geleceğini anlayıp bırak başka kız bul diyorum sen kıskandın diyor, o güne kadar yediğim içtiğim ayrı gitmezdi onunla, bana böyle şeyler söyleyebilecek dünyadaki son insandı belki de, bu aile 1 kere görüştükten sonra metini bu hale getirdilerse bu kızla evlendiği taktirde metin birnevi hayatını karartmış olacaktı, bir şekilde bu düğüne engel olmam lazımdı ama çocuk bir kez gördüğü kıza bağlanmıştı, amcam oğlunu evlendirip başından gitmesini istiyordu, yengem oğlunun mürvetini görmek istiyordu, beni kim takardı bu durumda, belki amcamla yengem de oğullarını kıskandığımı düşüneceklerdi -
+20
amcaoğlunun düğününden sonra yaşadığımız şeyler
pcye oturunca direk yauna ismini yazdım ilk defa böyle bir isim duyuyordum, ama karşıma birbirinden alakasız şeyler çıkıyordu, antik yunanca çıkıyordu, güney amerika çıkıyordu, tuhaf hiyeroglifler ve kabartmalar çıkıyordu, ama bizim kültürümüzde aşina olduğumuz birşey bulamamıştım, 10. sayfaya kadar aradım google'da en sonunda Türkiye ile alakalı olabilecek bir bilgiye ulaştım yauna bir dini inanıştakilerin çocuklarına verdiği isimlerden biriydi, o an anlamıştım bunlar kesinlikle müslüman falan değillerdi, sonra o dini araştırdım bilgiler topladım, google mapse girip köye baktım yukarıdan, gerçekten de çok ilginç bir yerdeydi koordinatları vereceğim ilerde şaşıracaksınız zira tam dağların ortasında çukurda bulunuyor acayip simetrik bir biçimde konumlanmış, tam tdıbına 21 tane ev saydım mapsten, köyün adını google'da aratınca sonuç bulunmuyordu alakasız şeyler çıkıyordu o köy hakkında bilgi bulamamıştım yaklaşık 2-2.5 saat araştırdım en sonunda yerel haber sitelerinden birinde köyde esrarengiz yangınlar diye bir haber gördüm çok kısa bir haberdi ... köyünde tüm hanelerde aynı gece yangın meydana geldi yangın sonucu 12 erkek çocuk hayatını kaybetti, aklımda kalanlar haberle ilgili bunlar, o an tüylerim diken diken oldu artık emindim bu köyde bu ailede bu insanlarda anormal olan birşeyler vardı - daha çok