eşim birnurla mutfak alışverişimizi yapmak için yeni açılan algez süpermarkete gitmiştik. yeni açıldığı için ikimizde de tatlı bi heyecan ve telaş vardı. akşam iş çıkışı hanımımla meydandaki caminin önünde buluştuk. hava güzeldi. giderken biraz kabak çekirdeği alıp yavaş yavaş yürüdük. süpermarkete vardığımızda bir de ne görelim sanki tüm karaman ordaydı. adım atacak yer yoktu. daha da ilginci neydi biliyo musunuz . elimizde kalan çekirdeği görüp nerden aldınız bunu hangi reyondan demezler mi sanki başka market yokmuş gibi. neyse öyle şaşırdık ki bu tüketim çılgınlığına. sizin de böyle şaşırdığınız anlar oluyorsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

her sabah işe giderken servis beni evimizin hemen karşısındaki huzur parkının önünden alırdı. ancak servis şoförümüz hamdi abinin çocuğu olacağından servis şoförümüz değişti. yeni şoförümüz kendisine kolaylık olsun diye az daha ilerideki güleryüz marketin önünden binmemi istedi. ben de kıramadım olur dedim. akşam eve geldiğimde birnuruma söyledim. bu arada birnur benim eşim . o da bana ertesi sabah daha erken kalkmamı söyledi. sonuçta farklı bi yerden binecektim servise. ertesi sabah hazırlanmış tam giderken ,kapının ağzında bi de bana demez mi dikkat et aykut yanlış servise binme. sonuçta düşünsenize başka yerde bekleyeceksem başka servise binebilirim. beni de onu da bi gülme aldı ki.sizin de böyle hayatınızda tatlı heyecanlar oluyosa paylaşır mısınz arkadaşlar

dün akşam işten çıkmış eve doğru gidiyodum. eve varmadan eşim birgülü aradım bi şeyin lazım olup olmadığını öğrenmek için. pirinç almamı söyledi. bu arada laf aramızda pirinç pilavını ben de birgülüm de çok severiz. neyse lafı uzatmıyım bunun üzerine hemen akkaşlar camiinin karşısıdaki güle güle kullan süpermarkete girdim. pirinç sordum yok dedi bulgur sordum yok dedi. ben de birgülümü aradım o da bana demez mi ne biçim süpermarketmiş oldu olacak para toplayalım onlar için de gidip kendilerine pirinç alsınlar da biz de onlardan sonra alalım . bizi bi gülme aldı ki. sonuçta hiç bişey yok ya .sizin de böyle hüsrana uğradığınız ama tatlıya bağladığınız anılarınız varsa paylaşır mısnız arkadaşlar.

Havaların ısınması artık benim de birnurumun da canını oldukça sıkmıştı. Bir de bizim oraların sıcağı bir hayli fena olur. iş çıkışı eşimin çalıştığı yere gidip onun çıkışını kolladım. Birnur çıkar çıkmaz beraber hayırlı olsun alışveriş merkezine gittik. içeri girer girmez bi rahatladık ki. neden mi. neden olacak içerisi ne de güzel serindi de ondan. sonuçta sıcaktan bunalmıştık. her neyse pervane satan yeri bulmak zor olmadı . içeri girdik güzel bi tane beğendik. pazarlığımızı yaptık ama meğersem beğendiğimiz pervanenin ayağı yokmuş yani dik durmuyo. o yüzden fiyatı daha ucuzmuş. birnurum biraz bozuldu ama aldık. yol boyunca gönlünü almaya çalıştım . sonuçta ya pervanesi olmayıp ayağı olsaydı o zaman hiç işe yaramayacaktı öyle değil mi . Dönerken de bi ona bi de kendime limonata ısmarladım. ve dedim ki bak dedim birnur şimdi için serinledi az sonra da dışın serinliycek dedim. onu da beni de bi gülme aldı ki. sonuçta limonata içince içimize gidiyo ya pervane de dışımıza gidiyo yani .Kısacası dün eve biraz mutlu biraz durgun döndük ama gene de işe yaradı. sizin de böyle iki ayrı duyguyu aynı anda yaşadığınız anılarınız varsa anlatır mısınız arkadaşlar.

her sabah olduğu gibi gene saat 7 de kalkmıştık. eşim birgül kahvaltıyı hazırlarken ben de üstümü giyinmeye başladım. o sırada birgülüm mutfaktan bana seslendi. yanına vardığımda bir de ne göreyim elinde bir kavanoz açamıyo. ver dedim şunu hemencecik açıverdim. dönüp birgülüme al bak dedim ben sana dememiş miydim taşı sıksam suyunu çıkarırım diye. o da balkondaki turunçgilleri gösterip taşı sıkacağına şu portakalları sık da içelim bari dedi. bizi bi gülme aldı ki. sonuçta düşünsenize taşın suyu içilmez ama porakalın suyu tatlı olur içilir. sabah sabah güne öyle mutlu ve enerjili başladık ki. sizin de böyle anılarınız oluyorsa anlatır mısınız arkadaşlar.

dün akşam iç çıkışı eşim birgülle yılbaşı için alışverişe gittik. süsler aldık çeşit çeşit renk renk kurdelalar aldık .alışverişimiz bitmiş tam çıkacakken kasanın yanında oyunca çam ağacı gördük. o an ikimizin de aklından aynı şey geçmiş olacak ki birbirimize baktık. fiyatı da makul olunca çam ağacını da aldık . kasa da hepsinin parasını öderken birgül demez mi bu ağaç su ister mi demez mi. beni bi gülme aldı ki. sonuçta cansız ya ağaç su istemez yani. meğersem birgül bilmiyomuş. kasiyer kadın izah etti durumu. ama ben kendimi tutamadım . tam eve varcakken birgül dedim ağacımızı güneşe çıkartmayı unutma dedim. düşünsenize oyuncak ağaç ne su ister ne güneş öyle değil mi. sizin de böyle anılarınız varsa anlatır mısınız arkadaşlar.

dün akşam her zamanki gibi evde yemeğimizi yemiştik. televizyon izleyip meşrubatlarımızı içerken bir de farkettim ki bıcır ın hiç sesi çıkmıyor. bıcır bu arada bizim muhabbet kuşumuz görseniz o kadar tatlı o kadar güzel ki. renkleri çok parlak gökyüzü mavisi gibi kanatları. adından da anlışacağı gibi çok konuşkan öten bi muhabbet kuş cinsi. neyse lafı uzatmıyım birgül kız dedim bıcır neden konuşmuyo nesi var dedim. onu da beni de bi merak sardı . kalkıp dosdoğru kafesinin yanına gittik meğersem aynası düşmüş o da başında duruyor. o an birgülümle gözgöze gelip öyle hüzünlendik ki öyle ağladık ki. sonuçta düşünsenize arkadaşını kaybetmiş gibi başında bekliyor bıcır. hemen elimi kafese soktum ve aynasını geri düzelttim. ve tekrar canlandı. kanatlarını nası da açıp kapadı nası da öttü . biz de birgülümle birbirimize sarılıp bir daha daha dikkatli olacağımıza söz verdik. sizin de böyle acı ve üzüntülü anılarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

akşam defterdarlıktaki işimi bitirip eve geldiğimde saat 7 gibiydi.eve vardığımda birgülüm açtı kapıyı. o da mutfakta yemek yapıyodu o sırada.ne güzel mis gibi kokuyo ne pişiriyosun kız dedim o da kokulu musakka demez mi.hani ben mis gibi kokuyo diyince o da kokulu musakka dedi. beni bi gülme aldı ki. ben de cevabı yapıştırdım ama hemen . o zaman kokulu musakkanın hepsini bitirmeyelim de yarın sabah işe giderken üstüme sürerim biraz dedim. hani parfümü üzerimize sıkınca güzel kokar ya onun gibi oldu düşünsenize bi. onu da beni de bi gülme aldı ki. musakkayı her yiyişimizde gülmemek için kendimizi zor tuttuk. sizin de böyle eğlenceli akşam yemekleriniz oluyorsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

her sabah saat 7 de kalkarız birgülümle. ikimizin de mesaisi 8 30 da başlıyor ne de güzel. böylelikle aynı anda yatıyoruz ve kalkıyoruz. neyse lafı uzatmıyım . bürgülüm kahvaltıyı hazırlarken ben de yeni aldığımız elektrikli battaniyeyi kurcalıyodum. neyse kahvaltı hazır olunca oturduk. ayıptır söylemesi ben yumurtasız kahvaltı edemem.ve de çok pişmiş severim. tam yumurtamın kabuğunu soydum bi de ne görüyüm tam pişmemiş yumurtam. birgüle gösterdim bak dedim keşke az daha bekletseydin kaynar suda dedim. o da bana demez mi git elektrikli battaniyeye sar biraz daha pişsin o halde dedi. düşünsenize elektrikli battaniye de sıcak ya hani. onu da beni de bi gülme aldı ki . sizin de böyle anılarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

artık havaların soğumasıyla ve de gündüzlerin kısalmasıyla biz de artık erken yatar erken kalkar olmuştuk birgülümle. e tabi malum pazartesi iş de var. o yüzden saat 10 gibi boncuğun da üstünü örtüp yatağımıza geçtik. ha bu arada boncuk bizim kuşumuz. o da kafesinin üstüne örtü örtmeden uyuyamaz . hatta bi keresinde unutmuştum nası ötüyo . sanki üstümü örtmedin uyuyamıyorum der gibi ötüyodu çok akıllı ve güzel bi kuş görseniz. neyse lafı uzatmıyım . yatağımıza geçmiştik. tam uyuyacaktık ki kapı çalınmaz mı . birgülüm de hafif uyku sersemi olmuş . kapı çalınıyo kız dedim. kimki dedim acaba . o da demez mi kim olacak uyku gelmiştir. yani düşünebiliyo musunuz nası uykusu varsa artık. sonuçta kapı çalınınca illa ki biri gelmiştir. uyku cansız bi şey olduğundan gelemez ya . gelen olsa olsa insandır. ama onu da beni de bi gülme aldı ki sormayın gitsin. aklıma geldikçe hala gülüyorum. sizin de böyle anılarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

dün akşam bizim karamanda hava kapalıydı. gerçi bir kaç gündür kapalı. ara ara gök gürlüyor ama yağmıyor. neyse dün akşam televizyonda film izlerken hem de korku filmi izliyoruz birden gök gürleyince ikimiz de korktuk. eşim birgül bana bakıp aykut dedi filmi izlemesek de sadece gökgürültüsünü dinlesek yeter korkmamız için dedi. beni de bi gülme aldı ki. çünkü gök gürledikçe koktuk ya. neyse ben de bunun üzerine bu gidişle yağmur yağacak dedim. birgül de demez mi hayır yağmayacak. dün ve bugün yağmur yağarsa ben yağmazsa o kazanacak. şimdiye kadar yağmadı. ama henüz iddianın kazananı belli değil. gün içerisinde hava gürledi. hava gürledikçe birgül beni telefonla çaldırdı. hani pidelerimi hazırla der gibi. laf aramızda kazanırsa pide alıcam ona . o da bana çiğ köfte. sizin de böyle iddialarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

dün akşam defterdarlıktan çıkmış usul usul eve gidiyodum . eşimle herzamanki buluşma noktamız olan gezgez süpermarketin önünde buluştuk. akşam yemeği için marketten bi şeyler almaya karar verdik. içeri girdik ki ne güzeldi sıcacıktı. yeni yeni şeyler gelmiş. söylemesi ayıp insanın karnı açken her şeyi alası geliyo. neyse biraz bulgur ve köftelik kıyma aldık. tabi çikoyla boncuğun yemlerini de unutmadık. bu arada çikoyla boncuk bizim kuşlarımız. görseniz ne sevimliler. ne de güzel. bi keresinde yem almadık diye üç gün küstüler bize o yüzden ihmal etmemeye dikkat ediyoruz. marketteki işimiz bitince evin yolunu tuttuk. yolda birgül demez mi aykut ekmek almadık . neyse yol üstündeki yeye ekmek fırınına girdik. iki tane ekmek aldık ve çıktık. eve geldiğimizde birden farkettik ki ekmeğin parasını vermeyi unutmuştuk. birgülü de beni de bi hüzün kapladı ki sormayın gitsin. meğersem o benim verdiğimi bense onun verdiğini sanmışım. koşar adımlarla fırına gittim parayı ödemeye ama kapanmıştı. akşam yemekten sonra geç saatlere kadar uyuyamadık. çünkü birilerinin hakkını almıştık. bu bize iyi bi ders oldu bir daha her alışverişten sonra paramızı verdik mi diye sormaya karar verdik. sizin de böyle istemeden yaptığınız kötü şeyler oluyorsa anlatır mısnız arkadaşlar.

dün akşam eşim anne ve babasını ziyaret için kütahyaya gitti. daha henüz otobüs gardan ayrılmıştı ki beni bi hüzün kapladı. neyse evin yolunu tuttum. kendime çay koydum yanına da biraz üzüm leblebi birgülümün gitmeden yaptığı poğçalardan da bi kaç tane koyup tam televizyon keyfi yapacaktım ki telefonum acı acı çalmasın mı . arayan birgüldü . hayırdır kız noldu ne çabuk vardın diye gırgır yaptım . ama sesi çok kötü geliyodu . noldu gülüm dedim. meğersem otobüsün tekeri patlamış. ben de morali düzelsin diye bir sürü tekeri var bi şey olmaz dedim. sonuçta otobüsün tek tekeri yok öyle değil mi.tek tekerle gidemezdiler şayet. biraz neşesi yerine geldi. ama o da cevapı yapıştırdı hemen . evet öyle ama ya diğerleri de patlarsa demesin mi. bu sefer de beni hüzün kapladı . o da haklıydı sonuçta. neyseki aradım bu sabaha karşı varmış kütahyaya . başka tekeri de patlamamış otobüsün. sizin de böyle tedirgin olduğunuz anılarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

dün evde yemeğimizi yedikten sonra televizyon karşısında dinleniyoduk ki birden aklıma geldi. ne zamandır şımarık ve çiko yu beslemiyodum. bu arada şımarık ve çiko su kaplumbağalarımız. görseniz çok tatlılar. sürekli gülüyolar gibi. ve de suda yaşıyolar düşünebiliyo musunuz. mesela bizleri suya koysalar suda yaşayamayız bizler ama onlar yaşıyor. neyse onların da karnını bi güzel doyurduktan sonra ev telefonumuz çaldı. arayan bizim işyerinden adem abiydi. çay koymuş çıkın gelin deyince birgülümü aldım yanıma adem abinin evinin yolunu tuttuk. kapıyı çaldık çaldık açan olmadı. şaşırdık. hatta bi ara acaba yanlış eve mi geldik diye de düşünmeye başlamıştık ki adem abi açtı kapıyı tüm atleti kıpkırmızı olmuş kan gibi. birgül bi çığlık attı ki. meğersem salça sürmüş sonradan anladık ama o an öyle korktuk ki. ben de hemen patlattım ama espriyi. dedim ki adem abi ekmek varsa getir de seni yiyim dedim. hani salçayla ekmek güzel olurya. düşünsenize ademli ekmek yicektim az daha. beni eşimi ve adem abiyi bi gülme aldı ki sormayın gitsin. kısacası dün akşam korkuyu ve eğlenceği aynı anda yaşadık. sizin de hem böyle korku dolu sonrasında da güldüğünüz anılarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

öğlen eşim birgülü çalıştığı güzelgiy konfeksiyonundan alıp tabldotçu eşref abinin dükkanına gittik. öğle yemeğinde söylemesi ayıp mercimek çorbası lahana dolması lokma tatlısı ve cacık vardı. eşim de ben de o kadar acıkmıştık ki silip süpürdük tabakları. en son lokma tatlısını yerken ben çatalı tam batıramamışım heralde lokma tatlım cacık olan tabağa düştü . neyseki cacık bitmişti ama gene de etrafı yoğurt oldu. birgül görünce ohh valla aykut dedi hem cacık yiyosun hem lokma . oldu olacak çorbaya da batır da hepsini birden ye dedi. valla beni bi gülme aldı ki. eşref abi geldi hayırdır yemeğimi yiyen gülüyo dedi. yoksa yemeğimin içine tuz yerine güldürücü mü atmışım dedi. bizi bi daha kahkaha sardı ki sormayın gitsin. sizin de böyle keyifli yemeleriniz içmeleriniz oluyorsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

havalar henüz tam olarak soğumadı bizim karamanda. bu yüzden dün akşam iş çıkışı birgülümle gezgel parkına gitmeye karar verdik. iyice temiz hava alıp gezindikten sonra evin yolunu tuttuk. eve gelir gelmez güzel bi çay koyduk. ama birden kapı çaldı . şaşırdık o da kim diye. hatta sanırım boncuk da şaşırdı .ötmeye başladı kanatlarını açıp kapamaya başladı. eşim dedi ki kimki bu saatte . bence tahsindir dedim üst komşumuz . o da bence kapıcıdır dedi. iddiaya tutuştuk o an . kaybeden kazanana marketten ne isterse alıcaktı. kapıyı bir iki üç deyip bi açtık ki meğersem sevnurmuş. ikimiz de üzüldük. sevnura anlattık tabi . o da demez mi bilseydim kapıcı kılığına girer çöplerinizi alırdım diye. bizi bi gülme aldı ki. hani birgül kapıcıdır demişti ya. o kazansın diyeymiş. neyse ikimiz de bahsi kaybettik ama heyecanımıza diyecek yoktu. sizin de böyle heyecanlandığınız anılarınız oluyorsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

eşim birgül üniversiteyi sivasta okudu teknik lise mezunu olduğu için de dikiş nakış bölümüne devam etmiş üniversitede de. neyse tabi öğrencilik hali bilen bilir arkadaşlarıyla hem heyecan olsun hem de gerçekten de ihtiyacçtan bi marketten tavuk çalıp çantasına koymuş. evde pişirceklermiş. ama düşünsenize çantanızda tavuk var. canlı değil canlı olsa öter ve yakalanırlardı öyle değil mi. neyse havada sıcakmış günboyu çantasında tavukla gezmiş. ben de dedim ki iyi dedim pişirmeye gerek kalmamıştır evde dedim. hani sıcakta iyice pişmiştir diye. onu da beni de bi gülme aldı ki sormayın gitsin. bu kötü olay eşimin hayatta yaptığı ilk ve tek kötü şeymiş. sonrasında zaten tuzlu su falan içmiş dayanamamış. sizin de böyle küçükken hınzırlık yaptığınız sonrasında pişman olduğunuz olaylar varsa anlatır mısınız arkadaşlar.

her şeyi eşim birgül planlamış benim haberim yok. tuttu kolumdan dışarı çıktık sabah erkenden . güzelce karnımızı doyurduk. ordan güzelsu caddesinde yeni açılan konfeksiyoncuları gezdik. eşime bi bluz aldık bana da kışlık bi ceket. evdeki muhabbet kuşumuza da yem aldık pek tabii. neyse yorulmuştuk bi kamelyada oturup dinlenirken birgül cebindeki hediye paketini çıkarınca birden şaşırdım . hayırdır kime aldın o hediyeyi dedim. düşünün o kadar dalgınım ki kendi doğumgünümü unutmuşum. kime alıcam şaşkın sana aldım tabii ki diyince hatırladım doğum günümü. ama öncesinde dakikakalarca kahkahalara boğulduk. kendi doğum günümü unutmuşum düşünebiliyo musunuz . bana çok güzel bi dolmakalem almış. çok mutlu oldum. ama süprizler daha bitmemişti. akşama da yeiç lokantasına rezervasyon yaptırmış. akşam olunca da oraya gittik. lahmacunları pideleri harikaydı. hatta hepsini yiyemedim pidenin kalanını paket yaptırdım . birgül de demez mi ayranının hepsini içemediysen onu da paket yaptıralım . beni bi gülme tuttu ki. hani sonuçta paket yaptırsan dökülür ya . ıslanır ya halılar muşambalar o yüzden paket olmaz. kısacası hem güldük hem eğlendik. sizin de böyle güzel haftasonu anılarınız varsa anlatır mısınız arkadaşlar.

bu sabah alarm kurmaya gerek kalmadan kapının çalmasıyla uyandık. gelen üst komşumuz sevcandı. dün eşi eve gelmemiş . gece geç gelir diye yatmış uyumuş sevcan . ama sabah kalktığnda da göremeyince tarık ı korkmuş. neyse evde oturup sakin kafayla düşünmeye başladık. aklımıza kötü kötü şeyler geldi. yolda düştü mü acaba dedik. cüzdanını mı kaybetti dedik. bunun gibi şeyler geçti kafalarımızdan düşünürken. o sırada kapı çalınmaz mı . gelen kim tahmin edin. tarık gelen. meğersem dün geç gelmiş eve. sabahta erkenden taze ekmek almaya çıkmış. yani sevindik ama haber etmemesi gerçekten çok kötü. sevnur tarığa sarıldı ağlayarak. birgül de bana sarıldı o da ağlamaya başlamaz mı. noldu kız neye ağlıyosun dedim. o da bana demez mi bundan sonra ekmek almaya da beraber gidecez demez mi. beni de tarığı da sevnuru da bi kahkaha aldı ki sormayın gitsin. düşünsenize ekmek almaya da beraber gidecez dedi. nası korktuysa artık. neyse . sizin de böyle hem üzücü olaylar başınıza geliyosa paylaşır mısınız akadaşlar.

bizim ilçede bayram telaşı sardı her yeri. meydana kurbanlıklar konuldu. herkes kurbanlığını seçti aldı. biz bu sene bayramımızı babamın evinde geçireceğimiz ve kurbanımızı orda keseceğimiz için hiç bi hazırlık yapmadık. dün akşam iş çıkışı birgülümle seyahat firmasına gittik. kütahyaya perşembe akşamı için bilet almaya. adam bize demesin mi bilet kalmadı. ikimiz de şaşırdık. üzüldük. babamı aradım o da üzüldü. görevli adam dedi ki cumartesi akşdıbına bilet var isterseniz dedi. yapacak bi şey yok dedim. aldım . birgül demesin mi oldu olacak bayramı otobüste kutlarız. bizi bi gülme aldı ki. sonuçta cumartesi bayramya . biz de o gün otobüste olucaz ya . tüm üzgünlüğümüz gitti ve birgülümle güle oynaya evin yolunu tuttuk. tabi dönerken de kabak çekirdeğini ve gazozumuzu unutmadık. sizin de böyle hem üzgün hem şaşkın hem de mutlu olduğunuz anılarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

bahaneleri alıyım it sürüsü sizi

Dün akşam yemeğe dayım yengem ve yeğenim gelecekti. biz de sofrayı bi güzel hazırladık birgülümle. tabi boncuk da bize şarkılar söyledi o da destek verdi anlayacağınız. boncuk kim derseniz o bizim muhabbet kuşumuz. görseniz masmavi tüyleri var ne güzel. neyse kapı çaldı geldiler. ama bi bağrış çağrış hayırdır noluyo dedim içeri aldım hemen oturttum. meğersem yeğenim şeyma üniversiteyi kazanınca yengemle alışveriş yapmaya gitmişler. ve yengem işi biraz abartmış sanırım en büyüğünden bi valiz almış . selahaddin dayım küplere binmiş tabi. dönmüş demiş ki yengeme içine sen mi girceksin demiş . düşünsenize bi hani o kadar büyük ki içine mi girceksin demiş. sonuçta büyük şeylerin içine giriyoruz ya biz ev gibi. var ya dün güle güle öldük. sizin de böyle anılarınız varsa paylaşır mısınız arkadaşlar.

her sabah iş için servisimiz meydandaki parkın önünden beni alır. servis şoförümüz emekli assubay hasan abi . o kadar tatlı ve o kadar hoşsohbet ki. yıllardır tanırım bazı bazı akşamları da hanımıyla çıkar gelir bazen de ben birgülümü alırım giderim. hatta bi keresinde kızdı boncuğu neden getirmiyosunuz diye. boncuk bizim muhabbet kuşumuz. bizim diyorum çünkü aslında tüm mahalleli sever onu. neyse lafı uzatmıyım . sabah gene öne oturdum servisin ön koltuğuna . cam da açıktı işyerine varmak üzereydik ki çimleri sulayan fıskiyenin suyu camdan içeri girmesin mi. hasan abi döndü dedi ki aykut bak uykun da açıldı yıkanmış da oldun dedi. düşünsenize tam da o sırada esniyodum . bunun üzerine beni bi gülme aldı ki sormayın gitsin. sizin de böyle anılarınız varsa anlatır mısınız arkadaşlar.

eşimle 6 yıldır evliyiz ve onu mutlu etmek yani birgülümü mutlu etmek beni de mutlu ediyor. biz üç kişilik bi aileyiz . ben hanımım birgül ve kuşumuz boncuk. o kadar güzel ki. hafta sonları boncuğu balkona asarız biz de şemsiyenin altında onun güzel cıvıldamalarını dinleriz. çalıştığım defterdarlığın hemen altındaki pasaja alsev adlı bi petshop açıldı .bugün iş çıkışı boncuğa bi arkadaş almaya karar verdim. boncuk mavi renk bu sefer yeşil almak istiyorum. çünkü birgülüm yeşil renge bayılır. adını da yeşim koyarız diye düşündüm. bakalım akşama birgülüm kimbilir ne kadar sevinecek ve tabi boncuk da. sizin de böyle sürprizleriniz varsa anlatır mısınız arkadaşlar.

haftasonu piknik yapmaya güzelsu şelalesine gittik ben eşim birgül ve işyerinde arkadaşlarımızla. tabi kuşumuz boncuğu ve deniz kaplumbağamız şımarığı da unutmadık . sonuçta onların da ihtiyacı var öyle değil mi. neyse piknik yerine vardık salıncağımızı kurduk mangalımızı yaktık. cemille hanımı nursu mangalla ilgilenirken biz de etrafı keşfe çıktık. şelaleye vardığımızda orda suya giren insanları gördük. o kadar güzel eğleniyolardı ki. o an birgül dedi ki hadi aykut biz de girelim dedi ama hazırlıksızdık. neyse suyun kenarına kadar gittik. tertemiz su . ayakkabılarımızı çıkardık o kadar güzel geldi ki. tam o esnada bizi merak eden nursu bizi o halde görünce bi gülmeye başladı ki. noluyo ay dedi. bari olduı olacak bi yüzün de gelin biz de mangalı hazırlayalım dedi. o an çok utandım düşünsenize çünkü onlar orda mangalı hazırlarken biz de kendi eğlencemize düşmüşüz. hemen toparlanıp cemilgilin yanına mangalın başına döndük. sizin de kendinizi tutamadığınız anılarınız varsa anlatır mısınız arkadaşlar.