ahahahahaha azıcık araştıran diyo :d ulan işin içindeyim diyorum adam azcık araştıran diyo :d hayır ziraatçilerle muhattap olan araştıran ben değil de o :ddddd ziraai ilaçların devlet mi dağıtıyor dağıtıyosa gideyim alayım. atılan ilaçlar sanırsın atmosferde önemli bi paya sahip olacak kadar etrafa yayılıyorda onlar etkiliyo sanıcaklar olm hakkaten kafalar pırıl. 1.si bizim kullandığımız ufak bahçemiz de ki domatesler için tohumlar atadan deden kalma yetiştirilme sırasında zehir atılmamakta. 2.si işin teknik taraflarını bilmiyorsun mevsimin ne kadar taktan geçtiğini bilmiyorsun gelmişin devletin dağıtıgı felan diye saçmalıyosun. bak şimdi mevsimin erken gelmesinden kaynaklı zeytin meyvesi kararmadan soğuk vurdu kırağı yedi kabuktan içeri doğru buzlandı buzları çözülüncede içerisi vıcık vıcık çürüdü aynı şekilde domates mevsiminden önce ermeye başladı mevsimi şaşırdı ektiğin kurudu kurumayan meyve verenler meyveleri çürük oldu genel manada. neden mevsim çok absürt geçti. ama sen buna değil de devlet zirai ilaç vermişte millet atmışta o ilaç havada dağılmış dağılan parça gel sen domatese konda felan falanda geç bunu. mevsim geçen sene hiç iyi değildi. tarım ürünlerinde pahalığın temel sebebi bu. aydına manisa yuntdağına balıkesire hasat zamanı dolu yağdı bu hiç normal değil erken gelen kış çoğu meyveyi çürüttü. erken gelen bahar çoğu yaz meyvesini çürüttü. dalındaki meyveler içten çürüdü. bunu bizzat şahit oldum. bir de ziraatte ağaca mahsule bakmaktan daha önemli olan unsur her zaman için mevsimdir.

olm siz hangi kafayı yaşıyonuz. bilip bilmediğiniz işler hakkında ne çok atıp tutuyonuz. bi etrafa çıkın köye neyin gidin. mevsimin ne kadar taktan geçtiğini görün. manisa ovasında geçen yıl hasat alınamadı. aldığın herhangi bir meyve içten içe çürümüş. izmir de mandalinalar çürümüş. aydın balıkesir tarafların rüzgarlar dolular vurdu. bahçeden eve getirdiğimiz nar dışı semsert taş gibi içini bi açıyosun çürümüş. zeytin kırağı yemekten feriştahı kaymış çürük gibi. domates ona keza mevsimin erken gelmesinden vs. ulan soğan yazın yağan yağmurlardan içleri çürümüş çürümüş küflenmiş şeyleri yicekseniz bişey diyememde işi bilip bilmeden ehuheheuheu soğan ithal edilcekmiş diye saçma sapan ortaya çıkmayın la komiksiniz. burdaki en büyük problem küresel iklim değişikliği farkında değil misiniz ??? biz ufacık bahçeden haftalık kasa kasa domates hasat ederken geçen yaz domates bulamadık. ektiğimiz kurudu çıkanlar da vıcık vıcık çürük meyve verdi. olm bu kadar uzak olmayın dünyadan azcık temeli sağlam bi şekilde düşünün. iklimden kaynaklı, ürün miktarında bi azalma yok sağlıklı yenilebilir ürün miktarını feci şekilde etkiledi. bu şekilde gidilirse interstellar geleceği gerçek olucak azcık kafanızı kullanın. geçende güneydoğu anadolu yöresi hakkında bakan açıklma yapmıştı suya dayanıklı ürün yetiştirilmesi vs gibi tam hatırlamıyorum. hissetmeye başlayın bu iklim değişikliğini yakında çok daha sert olucak bu.

edit: hoşuna gitmeyince eksile neden hoşuna gitmiyo güzel kardeşim nesi gitmedi diyecek bişeyin yok mu eksiyi basıp itibarsızlaştırmaya mı çalışıyorsun anlamıyorum.

elma armutu karıştırmak bu. incil ile islamın alakası ne? islam ile hristiyanlık arasında bağlantı kurabilirsin veya kuran ile incil arasında.

kuran iniyor çünkü incil değiştiriliyor. 1500 yıldır müslümanların değişik şeyler uydurup birbirlerine sallamaları tekrardan bir kutsal kitabın inmesini gerektirmiyor. zaten öyle birşey olacak olsa bile inecek kitap yine kuranın aynısı olmuş olacak neden çünkü değiştirilmediği için. kuralları konmuş uygulayıp uygulamamak insana kalmış. hatta duyduğum birhadis var ki bu hadis mantıgımca kuran ile de çelişmeyeceği için mantıklı ve doğru olabileceğini düşünüyorum uydurma hadis olmadığını düşünüyorum, kuranın belli bölümleri zaten tevrat zebur incil i barındırıyor geri kalan kısımları yeni inen ayetler. doğrudur veya yanlıştır bu hadis bilemiyorum, araştırılması gerek.

edit: eksileyen arkadaşlar neden eksiledi acaba nedenleri beğenmedikleri ne?

oo yeni nesil güzellemesi. gerçekleri görmek için bir avm\'nin sinemasına gidip çıkan filmlere bakabilirsin. talep edilen filmlerin genel olarak (hepsi değil) ne kadar baştan savma özensiz ve boş olduğunu gişe amaçlı olduğunu görebilirsiniz. sonra çıkıp aynı avm\'nin içerisinde olabilcek kitap satan bölümüne gidip hangi tür kitapların popüler olduğunu görebilirsiniz (yine genelleme yapıyorum hepsi demiyorum). içlerinde liseyi dahi bitirmemiş liselilerin olduğu veya internette saçma sapan yazılar-twittler atan yazarların(!) kitaplarını görebilirisiniz, . içerik olarak birbirinin aynısı sürüyle kitap. 35 baskı yapmış içerik ve anlatım olarak sıfır kişisel gelişim, aşk, ihtiras vs konulu kitaplarla dolu raflar. youtube da üretilen içeriklerin çoğu genel olarak konuşuyorum yine zaman kaybı insan beynini etleştiren sululaştıran saçma sapan video çöplüğü ve bu çöpler hapur hupur yeni nesil tarafından yeniyor. sonra instagrama bakarsın cinselliği üzerinden 250bin kişiye ulaşabilen kadınları görürsün. yeni neslin ellerinin altında internet gibi bir nimet var iken merak etmez ama eğitim sisteminin suçu olduğundan yakınıp durur paşamın içinde gram merak yok halbuki açıp araştırmıyo öğrenmiyo. istedikleri kadar yeni nesil zeki olsun öğrenme-kavrama yetenekleri daha gelişmiş olsun kesinlikle düşünmeyen sorgulamayan merak etmeyen saçma bi nesil geliyo. güzelleme yapmanın anlamı yok.

not:yaş 23. yeni nesil genellemesi yapılmıştır. herkesi itham etmiyorum.

ben orda sosyal darwinizm demişim adam bana gelmiş fakirin kalbi yok mu :(

yav hadi tamam sen kralsın. daha kendi hakkından gelemiyoken başkalarının sorumluluğuna üstlen ardından 1 hafta sonra güya kafan çalışmaya başlayıp bu işin olmuycanı söyle, söyle ki ortamlarda abi o zengindi ben fakir diye efsane olmaya çalış. efkarlı puslu çocuk ol falan felan.

yaş maks 17. kendine dert arıyor. efkarlı efkarlı dolaşcak. madem hayatın çok kötü 1 hafta önceye kadar aklın nerdeydi. madem hayatın kötü niye iyileştirmeye çalışmıyorsun. olm faşist değilim de sosyal darwinizmi savundurcaksınız zorla.

Ben çocugum sokakta eşcinsel görünce etkilenir demedim. Nerenizle okuyorsunuz anlamıyorum. Heteroların yapmadığı çırılçıplak soyunup gözümüze sokarcasına abartılı şekilde heterolıklarını kanıtlamadıklarından bahsettim. Onur yürüyüşlerinde küçük çocuğun cinsel kimliği oluşmadan cinsel istismara uğramasından bahsettim. Nerenle okudun? 7 yaşındaki çocuğun ağız dolusu küfür etmesi başka bi başlığın konusu burda 7 yaşındaki çocugun agız dolusu küfür etmesini normalleştiren herhangi bir söylemde bulunmadım. Konu gereği eşcinsellik üzerine konuştum. Toplumun başka sorunlarını konu edilen başlık olsaydı o konu hakkında konuşurdum veya yazardım.

Toplumda heterociksüel ciks işçilerinin cinsel hastalık taşımalarını konu edinen bir başlık olsaydı orda fikirlermi beyan ederdim. Sadece transgender ciks işçilerinin cinsel hastalık taşıyıcısı olmadıgını biliyorum. Diğer ciks işçileride cinsel hastalık taşıyıcısı fakat transgender ciks işçilerinin genel manada hastalık taşıyıcısı olmadıklarını bu şekil inkar edemezsin. En azından heterociksüel ciks işçilerinin belli bir kısmı devlet gözetiminde genel evlerde sağlık taramalarına tabi tutuluyorlar. Diğer heterociksüel ciks işçileri illegal olarak çalışıyor fakat transgenderlerin alayı illegal şekilde çalışıyor denetimsiz.

Tarihimiz sadece osmanlı ile sınırlı değil. Geçmişide var. Kapalı kapılar ardında yapılan kapalı kapılar ardında kalır. Fakat benim bahsettim örf ve adetler tam olarak o değil. Örf ve adetler gereği erkeğin erkek kadının kadın olduğu durumdan bahsettim. Tarih dersi verecek halim yok. Açar bakarsın tarihte türk kadının yerine. Tarihte bakarsın türk erkeğinin yerine. Hepsi bu toplumun hayatta kalmasını sağlamış örf ve adetlerdir. Güya doğru diye tiye aldığın doğru erkek kadın rolleri evrimsel süreçte oluşmuş tarihsel geleneklerle şekillenmiş ve bizlere gelmiş teorikte beğenmediğin pratikte ise işe yarayan gerçekler. Bir insanın doğru erkek kadın rollerine uyup uymaması, hayatın zindan olup olmaması homociksüel, heterociksüel, biciksüel vs olması beni zerre ilgilendirmiyor. Her koyun kendi bacağından. Ben sadece fikrimi beyan ettim.

Aşkın metafiziği arthur schopenhauer. Okumanı tavsiye ederim. Kadın ve erkeği ve ilişkilerini materyalist bir şekilde açıklıyor.

ilk olarak devlet olarak enerji politikalarında tüm enerji kaynagını tek bir sepete koymak büyük bir hatadır. ikinci olarak fas dediğin topraklar çöl toprakları. ülkemizde verimli ovalarının güneş panelleriyle işgal edilmesi dogru olmaz. zaten güneş paneli tarlaları türkiyede yaygınlaşmakta. teşviklerde mevcut. ihalelerin hepsinin yapıldığı gibi birşeyler duymuşltum ne kadar dogru araştırmak gerek. güneş panellerinin doğal iklime de etkisi buluınmakta. büyük alanlara kurulu devasa güneş tarlaları bölge iklimini etkileyebilir. ortam şartları 15-20 derece iken bir güneş paneli sıcaklığı 60 derecelerde. ayrıyetten gelişmekte olan bir teknoloji verimleri düşük metrekareye düşen enerjinin en iyi ihtimal %15 civarı enerjiye dönüştürülebiliyor. gellişmekte olan teknolojiye varını yogunu yatırmak ne kadar dogru tartısılır. rüzgar güllerinde ise ülkemiz rüzgar açısından fakir. rüzgar santrallerinin kurulabileceği bölgeler belli. sizin orda rüzgar esmesi oraya rüzgar santrallerinin kurulması anldıbına gelmiyor. işin hakkı takunu koruyor mu mantıgına bakılmalı. bir standarta göre rüzgar santralleri kurulur. eşik değerinin üstünde olan rüzgar alan bölgelerde kurulur. türkiyede kurulabilecek alanlara zaten rüzgar santralleri kuruldu kurulacakda. bu bölgeler balıkesir bölgesinde ve ankara ve çevre yörelerde yogunlaşmakta. rüzgarın da masumiyeti o kadar yok. karbon emisyonu doğaya zarar verme konusunda temiz enerji fakat ortalama 110 metrelik çaptaki dönen pervanelerin çıkarttıgı gece gündüz uğultu bölge insanının pgibolojisini etkilemekte. uykularını kaçırmakta. kurulacak alanlar zaten ülkemizde sınırlı iken çevresinde yerleşim olmamasıda önemli bir unsur. çevre duyarlı temiz bir enerji yapacakken bölgede yaşayan hayvanların ve kuşların hakkınada gasp etmemek gerekir. ayrıyetten rüzgar santralleri maliyet açısından da çok külfetli.

türkiye rüzgar ve güneş enerjisi tarafında aslında güzel atılımlar yapmakta.

not: mühendis.

güneş panellerinin tek bakımı tozlandıgında yüzeylerine su püskürtüp temizlemektir.

çoğu canlıda hırsızlık birbirini öldürme, saldırma yaralama var. diğer canlıların hiç birinde tarlaya karpuz ekip yeme yok veya birbirleriyle çıkarları doğrultusunda ticaret etme yok. insan ile diğer canlılar arasında fark var. doğru ile yanlışı diğer canlılara bakarak belirleyemezsin. eğer diğer canlılara bakarak hareket edeceksek hırsızlık birbirlerine zorbalık ve birbirlerini öldürmek normalleşir.

genelleme yapmak gerekirse transgender sex işçilerinin toplumun sağlığına zararı var. çoğu hijyenik olmayan ortamlarda işlerini yerine getiriyorlar. çoğu hastalık taşıyıcısı. bulundukları sokaklarda genel olarak tekin olmuyor.
zarar sadece fiziksel olmasına gerek yok. sevmediğiniz toplum örf ve adetleri ister sevin ister sevmeyin o örf ve adetler sayesinde bu toplum tarih boyunca hayatta kalabildi. toplumlar örf ve adetlerini hayatta kalmalarını sağlayan pragmatik bağlarla oluşturdu. örf ve adetler sayesinde biz burada bu entryleri girebiliyoruz. toplumun örf ve adetlerine zarar getirmesi beni korkutuyor. elbetteki isteyen istediğini yapsın ama gözüme sokmasın. kendi kendine ne yaşıyosa yaşasın. ona ayak uyduranlarla birlikte gözümüze sokmadan yaşasın. bahsettiğim olaya örnek vermek gerekirse. pgibolji elinde deliller nesnel bilgilerin olmadan tecrübelerle gelişen bir bilim dalıdır. bu tecrübeleri elde ederken toplum faydasına göre oluşturulur. örneğin disleksinin hastalık olması gibi. okuma yazmayı öğrenmede sorun yaşayan kişiler topluma bu şekilde fayda sağlamayacağı için pgiboloji için hastalık sayılmıştır. ama benim resim yapmayı 12 senelik eğitim hayatında öğrenemem disleksi olarak tanımlanmamaktıdır. bunun gibi örnekler çoğaltılabilir.
onur yürüyüşlerinde heteroların normalde yapmadığı çırılçıplak soyunma vs gibi eylemleri normal karşılamak rasyonel akla hakarettir. 6-7 yaşında daha cinsellik ve cinsel kimliğin ne olduğu farkına varmayan bir çocugun onur yürüyüşünde kendine dayatılan kadın kimliği ve giydirilen kadın kıyafetleriyle en önde yürütülmesini normal karşılamak çok gerçekci değil.

topluma zararı olduğunu kadın ve erkek rollerinde bozulmalara sebeb oldugunu ve cinsel hastalık taşıyıcıları olan bireylere sahip olduklarını düşündüğüm için toplum için faydalı olduklarını düşünmüyorum.

kişilikleri ve ruhlarıyla muhattap alınamayanlar cinsiyetiyle prim yapmaya çalışıyor. yazık

18 gün 17 saat 23 dakika 57 saniyede yapabilirsin.

yıl 2010 üni tavsiyesi istedim diye sözlükten uçurulmuştum. adam lise3 üm diyebiliyor rahatlıkla

mevzu hızını ne kadar kesebilirsin ordan geçer. örneğin düşen asansörde düşmezden önce zıpladın ve bu zıplama ile kendi hızını yere göre sıfırlarsan veya seni hayatta tutacak hıza erişirsen kurtulursun tabiki insan için o zıplamayı yapıcak kuvvet anatomisibnde var mıdır bilmiyorum. ama sağa sola zıplaman seni kurtarmayacaktır. çünkü üzerine etkiyen kuvvet yere doğru iken sen sağa veya sola atlamışsındır. atladığın yönde bir hız kazanırken seni yere çeken kuvveti aazaltmamış aksine düşüşüne devam etmektesindir.

ışığın 10 katına çıkılamıyacağı için öyle bir durumun evrenin içinde mümkün olmamasından kaynaklı böyle bir sorunun cevabı yok. ışık hızından hızlı gidildiğinde hangi fizik kanunları geçerli olacağı bilinmez. şunu diyebilirsin bir düşünce deneyi fakat gerçeklikten uzak olduğu için soru veya düşünce değeri taşımıyor. ışık hızından hızlı gidilen evren bizim evren kurallarımız içinde mümkün olmadığı için (en azından bilinen bilgilerle şuan) bu soru doğru bir soru değil.

https://www.youtube.com/watch?v=3-tvGcQ2nhw
bu şekilde sistem incelemeleri mevcut

sosyalizm komunizm gibi düşünceler insan doğasına en aygırı düşüncelerdir. liberal ekonomik düzende insanların ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda üretim gerçekleştirilmektedir. komunizm altındaki düzenlerde ise komunist liderlerin dedikleri doğrultusun da üretim faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. örnek vermek gerekirse sosyalist nasyonal partisinin lideri hitler 2.dünya savaşında tüm halkını silah üretme üzerine, günümüz kuzey koresinde liderlerinin direktifleriyle insan kaynakları çalıştırılmakta ihtiyaç olan gıda ürünlerinin üretimi yerine asker ve silah üretecek insan yetiştirilmektedir. en basit ve saçma örnek olarak ilginç bir hikaye vardır. sscb döneminde yaşamış olan bir bilim adamı bilim üretmek yerine her gün devlet memuru gibi gidip kendi kafasından uydurduğu integral hesaplarını yapmakla görevlendirilmiştir. şöyleki kimsenin integral hesabı için açıp bakmayacağı bir kitapta sscb\'li bir bilimadamı kendi kafasında oluşturduğu integralleri çözmüştür şuan için bilgisayarların rahatça çözdüğü denklemleri. konu üzerine örnekler çoğaltılabilir. liberal ekonomik düzende ise çalışma veya çalışmama özgürlüğüne sahipsinizdir. açlıktan ölme özgürlüğünüz vardır. komunizm altında ise bu özgürlüğünüz bedeniniz ve ruhunuzun devletin malı olmasından kaynaklı elinizden alınmıştır. kişilerin çalışma düzeninde insanların ihtiyaçlarına yönelik çalışılması gerekmektedir. devlet kontrolunde hesaplanan ihtiyaçlar insanların ihtiyaçlarını karşılama da hep yetersiz kalacaktır.

Olm sen beynini kullanmayı bilmiyon mu? Girdiğim entrye cevabın tartışmayı ezberlediğini konulara yönlendirmek mi? Google mıyım bana soruyosun? Girdiğim entryden buraya nasıl getirdin konuyu? Türkiyenin imf’den milyon dolarla istemesi acınası bi durum değildi yani senin için. Siyasi olayı ecevitin ekonomik kriz haline getirmesi çok mu rasyoneldi. Ülke başbakanın basiretsiz kendine yapılan hakareti yedirememesinden kaynaklı kriz çıkması çok mükemmel bir siyasi hamle miydi? 2001 krizinde üç beş milyon dolar için ülkenin yabancıdan para istemesi tavizler vermesi kabuğuna çekilmesi vs vs. Sen bunlara cevap ver gerçi verebilcek cevabın olmayıp konuyu kendi istediğin yöne çekmeye çalışcaksın yine biliyorum *

eskiden dediği 6 ay öncesi :(

faizsiz borç verildiğini kanıtlayan kaynağın nerde? imf\'e borç verilmesi ne alaka benim orda koskaca Türkiye Cumhuriyetinin zamanın düştüğü kötü duruma örnek verdim. bi kaç tane iş addıbının toplanıp ortaya koyabilceği parayı devlet imf\'den zor bela tavizlerle istiyordu. Borç olayını sadece para üzerinden düşünmemek gerek. en yakın örnek yunanistan. yunanistan borçları yüzünden avrupa birliği ki avrupa birliği dediğimiz almanya, tavizler vermek iç dış işlerinde avrupa birliğinin komutlarını takip etmek zorunda. imf borcu hele hele o kadar küçük bir para için devletin burlara düşmesini belirtim. ihracatımız arttı tüik verilerinden görülebilir. cari açık gelişmekte olan ülkeler için doğal bir sonuç. cari acığı sadece ekonomi politikaları üzerinden eleştirmek haksızlık olur. bu duruma sosyolojik olarakta bakmak gerekli. tabiki tüik verilerinden ihracatın yıllara göre artışını görebilirsin. sanayileşmeyede şöyle basit bir örnekle türkiyenin yıllara göre enerji ihtiyacıyla gözlemleyebilirsin. son 10 yıl içinde enerji ihtiyacında oluşan artışa ve enerji nakil hatlarının inşaalarıyla gözlemleyebilirsin vs vs.
ithalat ihracatın üç katı arttığını hangi kaynakla söylediğini merak ediyorum mesela. veya 3 kat artış ne onuda merak ediyorum. çünkü tüik verilerinde ülkenin 60-70lerden beri (şuan hatırladığım) hep cari açığı vardı. ithalat ihracattan geride değil. 3 kat artış demek ne biliyim çok cesur bir artış veya terimleri kullanmayı bilmiyorsun.

75 kuruş muydu sdhakjdahkj diyo bide. olm ne güzel internet var. gir bak doların tl karşısındaki seyrine ne olmuş nasıl artmış. burda 75 kuruştu dsajkhdasjk diyo. 75 kuruş denmiyodu o zamanlar sevgili 2000'li. o zamanlarda 750bin deniyordu. bunun anldıbınıda araştır neden milyon değerinde kağıt paralar vardı *

tüik verilerinden ihracat değerlerine bakabilirsin. biri ezberletmiş ithalatla büyüyoz diye.

ecevit dönemi askeri ücret 90 dolardı şimdi 380 dolar. ecevit döneminde devlet imf\'den milyon dolarlara muhtaç bir devlet bak milyon dolar milyar demiyorum google\'layabilirsin. gelen hortumcuya akarken ecevit o zaman kırmızı ışıkta durup gazetecilere poz kesiyodu.

en yüzeysel olarak ülkenin başında sol tarafdan birini görmek istemiyorum. yaşadığımız coğrafya da sol bir yönetim sonumuz olcağını düşünüyorum. ki bunu chp ve muharrem ince kanıtlar nitelikte seçim propagandasında gösterdi.

edit: çügüleyenler neden çügülediğini yazsaya çügüleyip kaçmak yakışıyo mu?