Azalarak tükenin amk

Bunların kitapları aldık geri dönecez ama kızı bırakmak istemiyorum tabi. Aldım bunları yemek yeme bahanesiyle şu an ismini hatırlayamadığım canlı müzik yapan bir mekana girdik. Mekan metropol sinemalarının olduğu sokakta müzikleri de tırt aq, bazen yolum düşer önünden geçerim 9 sene olmuş hala aynı müzikleri çalar binler. Sesi sağlam bir eleman içeride gitar çalıyor ben kızı kesiyorum yanımda da kardeşim var. O da anlam veremiyor ama yakalıyor bazen benim kızı kestiğimi. içeride bir yemek yiyip nargile söylüyorum, hop kızda çıkarıp yakıyor bir dal. O da içiyormuş başlıyoruz bunla tatlı bir muhabbete.

Halı saha maçı akşama... Kardeşim dedi ki "abi üniversite hazırlık kitabı alıcam arkadaşımda gelecek bizi karanfil pasajına zütürürmüsün." "Yok" dedim "Akşama maçım var" beni pedere şikayet etmiş el mahkum zütürecem. Bi yandan da arkadaşını niye çağırdın diye kızıyorum buna. Tren istasyonuna gittik. Bunun bir arkadaşı geldi ama kız hafif balıketli, siyah saçlı siyah kaşlı aynı Merale benzeyen bir kız tabi Meral daha güzel. Kızın ismi Seher babasıda dolmuşçu aq, tam ankaralı yani bildiğiniz. Sen kalk istanbullardan gel Merale benzeyen böyle bir kız bul. Neyse kızla bir kaç sohbet ettik baktım iyi hoş kız bıcır bıcır birşey.

Hazırlığın yaz tatili... Ankara'ya gelip liseden arkadaşlarla görüşüp paso geziyoruz. Halı saha maçları, bowling turnuvaları, piknikler falan derken zaman su gibi akıyor. Benim liseden elemanlarda başlamış sigaraya ortam güzel yakıyoruz sigaraları deriin derin çekiyoruz. Efkarlı efkarlı üflüyoruz. Bu arada Meral de hala aklımda unutamıyorum kızı bir anım iyiyse diğerinde melankolik bir şekilde geziyorum. Bir gün arkadaşlar halı saha maçı ayarlamış gelirmisin dediler tamam gelirim dedim göbek de var arada erisin aq 19 yaşındayım göbekli göbekli geziyorum ortada. Belki Meral de o yüzden beğenmedi beni...

Ulan bu winston ilk içtiğimnde 3,5 milyon muydu neydi paketi. Git gide artıyor fiyatı bu gidişle 5 milyona gelecek (Paradan 6 sıfır atılmamıştı galiba yada yeni atıldıydı). Pederden aldığım parayı bir sigaraya birde içkiye yatırıyorum. Arada arıyor "naber oğlum" diye "iyi baba diyorum dersler iyi geçecem inşallah." Allahtan dersler iyi kalmadan geçecem hazırlığı, ingilizceyi de iyi öğrendik tabi. Neyse hazırlık bitti proficiency sınavını falan atlattık peder anne kardeş geldiler arabayla beni almaya. Bir otele gittik ben annemle kalıyorum kardeşim babamla. TV de de hiç unutmam eurovision 2006 var. Onu izlerken anneme anlattım anne ben içki içip sigara içiyorum diye. Kadının bir ağlayışı var hala gözümün önünden gitmez içim parçalanmıştı aq. E ana yüreği babama hiç bir zaman söylemedi. Bu olaydan sonra kadıncağız hayatı boyunca hiç kılmadığı halde namaza başlmıştır.

Hazırlığın ikinci dönemi de yavaş yavaş bitmekte. Bir hocam var amerikalı, ismi rus ismi gibi... Buradan ismini vermeyim belki tanıyanlar olabilir. Adam stand up yapıyor aq, baya da eğlenceli bir tip. Arada leman kültüre gidip bunu izliyoruz stres atmak için. Gittiğimiz günlerden bir gün Meral de olmasın mı orada!!! Alkoldü, yurtta atılan ihaleli bataklar falan derken hafif hafif unutmaya başlamıştım ben bu kızı. Nereden çıktı tekrar karşıma! Arkadaşlar kalkalım istersen dese de ben oturalım diye ısrar ettim. Keşke onları dinleyip kalksaydım. Basit bir platonik aşk benim için tutkuya dönüşecek ve unutmak için hayatımı gibmeye çalışacaktım. Kız elinden telefonu düşürmüyor. Sürekli gülümseyip, beni farketmesine rağmen giblemiyordu. Alkole de alıştık ya anasını satayım arkadaşların tavsiyesiyle söyledim bir kaç tane tequila. Alkole dayanıksız bünye tequilayı görünce direk züt oldu. Kendimi dünyanın en öz güvenli adamı olarak attım kızın yanına... Arkadaşlar olayı farkedip engel olmaya çalışsada kıza tekrar tekrar ilanı aşk edip kendimi rezil ettim a dostlar. Kıza neden bana arada bir kaçamak bakışlar attığını sorup, onunda beni sevdiğini iddia ettim. Kız "olmaz tuskiyancheck benim bir erkek arkadaşım var hatta gelmek üzere git ne olur" demesine rağmen kıza tabiri caizse yavşamaya devam ettim. Köpek gibi seviyordum aq. Bir kaç dakika geçmedi içeri uzun saçlı sarışın ve küpeli kız güzeli bir çocuk geldi. Beni Meral'in yanında görüp "Kim bu Meral Arkadaşın mı?" diye sorunca kızcağız evet sevgilim dedi. "Sevgilim!!!" insan sevdiğine bastıra bastıra sevgilim der mi? E Demez tabi amerikan dizisi mi lan bu. Kız korktu rezillik çıkacak diye kibarca gitmemi istiyor. E bende tip olarak yarışamam bu kız güzeliyle. iyi akşamlar diyip ayrıldım ama nasıl acılar içerisindeyim.

Alkol olayını atlatmam yaklaşık bir ay aldı bu arada namazı falan da bıraktım. Çünkü bir eleman vücutta bir damla alkol dahi olsa 40 gün ibadet yapamazsın diye saçma bir şey söylemişti. Zaten din tüccarlarının yanında kala kala, dinden de soğumanın verdiği rehavetle, her şeyi boş vermiştim artık. Arada arkadaşlar alkol alırken, nede olsa içtim bir kere diyerek sık sık alkol almaya başlayacaktım onlarla beraber. Bu arada Meral de ben açıldıktan sonra kaçamak kaçamak beni süzmeye başladı ama hayırlısı...

Ertesi sabah ilk uyandığımda hatırladığım his yoğun bir pişmanlıktı. Annemler telefonla aradığında konuşmak bile istemiyordum. Ailem normalde çok dindar değildir ama benim beynim nasıl yıkandıysa artık kişiliğime işlemiş bazı değerler oluşmuştu. içgüdüsel olarak kızlara mesafeli ve öz güvensiz durup, günahlardan kaçmak. Meralle o konuşmayı yapmak ve akabinde çıkıp alkol almak baya bir sarsmıştı beni. içtiğim sigara sayısıda artıyordu günden güne. Aq nerden başladım ben bu sigaraya...

Aq hayatımda ilk defa bir kıza açılma cesareti bulup açılıyorum. Kızdan afedersiniz gibtiri yedikten sonra öyle bir acı çekmeye başlıyorum ki, belki beni bir nebze de olsa anlayabilirsiniz liseli ergen kardeşlerim. Sanki anam babam öldü. Yeni tanıdığım ve çok hoşlandığım bir kızla bir daha konuşamamak o ergen bünyeye ölümden beter bir his yaratıyor bilen bilir. Durumumu arkadaşlarım görüyor ne kızla olan ortak derslere gidiyorum nede doğru dürüst yemek yiyorum. Adamlar acıyıp bir gün gel dışarı çıkalım dediler ve gittik istiklalde nevizadede bulunan MAVi diye bilinen bara. Ben tabi abdestinde namazında adamım ya girmek istemedim ama ısrarlara da dayanamadım girdim. Orada ne konuştuk arkadaşlar neler anlattı bilmiyorum ama o gece türlü oyunlarla 3 tane bira içirdiler bana ve kafamın taşşak gibi olduğunu hatırlıyorum. Hayatımda ilk defa bira içmiştim aq. O lisedeki saf ve temiz çocuk ölüyor muydu acaba.

Bu arada bir kızla tanıştım adı Meral... Böyle ceylan gibi bir kız, omuzlar hafif geniş, göğüsler dolgun... Kalça belden bir metre geriden geliyor neredeyse... Kirpikler uzun ve kömür karası aynı gözleri gibi, dudaklar doğal kırmızı, bir içim su bir kız anlayacağınız. Ama kız tam bir çetin ceviz çıktı beyler. Peşinden az koşmadım. Çiçekler mi almadım, şiirler mi okumadım. Gece MSN den az poke yollamadım. Ama olmayınca olmuyor işte. Kız hala içimde bir uktedir. Arada aklıma gelir derin bir iç çekerim. Neyse bir gün ben bunu tenhada kıstırdım. Dedim ki "Meral kısa boylu bir kızsın, 1,55 boyun var. Çok çıtı pıtısın, Dokunsam elimde ufalanacak gibisin ama neden bilmiyorum, sen yanımda olmayınca nefes alamıyorum. Seni tanımadan önceki halime dönmek istiyorum ama dönemiyorum. Senin o kömür gözlerini gördüğümden beri başka bir yere bakmak istiyorum ama hep onlara bakıyorum kaçamak kaçamak. Şu değersiz hayatıma değer katarmısın... " Kız ne dese beğenirsiniz ? "tuskiyancheck, lütfen bu bahsi kapatalım". Evet o bahsi orda kapattım ama tekrar geri açmak üzere...

dıbına koyim hazırlıkta bitmek üzere, sınıfta baştan bir cemaatçi havası yarattım sebepsiz yere. Kızlar uzak duruyor. Yanaşmaya çalışıyorum ama nafile. Ben lisede böyle değildim, fazla sosyaldim, kızlar kendisi yanaşırdı bana. Bu arada da sigarayı çıkardım günde 1 pakete küllük gibi geziyorum ortada.

Sigarayla tanışmamdan sonra kısa bir süre içerisinde, yarım paket sigara içer oldum. Peder zaten devlet memuru, birde kardeşim var lisede okuyan. Sigara içip ayrıca bir masraf kapısı açtım ama ulan diyorum. Bizim pederin eti belli budu belli bir de sigaraya başladım. karşılayabilecek mi acaba adam diyorum. Bir yandan da sigaraya başladığımı peder duysa ebemi giber diye düşünmeden de edemiyorum. Yok yok en iyisi başındayken bırakmak bu illeti.

Hal beyle olunca beyler ilk fırsatta kaçtım oradan. Arkamdan çok aradılar çok çağırdılar ama gitmedim. Ömrümden tam üç ayımı çaldılar, ve dinden beni öyle bir soğuttular ki... Ateist olmadım ama müslümanım diyip her taku yiyen tiplerden oldum. Bu cemaat olayı böylece kapandı gitti. Evden ayrılınca okulun yurduna geçtim, dünya varmış dedim. Hazırlıktan arkadaşlarla aynı odaya çıkamasamda her gün beraber takılıyoruz, geziyoruz eğleniyoruz. Bu elemanlardan da sigara içmeyen yok. Bir gün uzattılar "verin lan yakim bi tane" dedim, tamamen özenti bir şekilde. Acemice bir kaç nefesten sonra öküsürük krizine girdiğimi hatırlıyorum. Ama allem edip, kullem edip bitirmiştim o sigarayı.

insan pgibolojisi bu ister istemez etkileniyor. Biz de cahil değiliz ki bunlara göz yumalım. Din bu değil diyorum. Karşılıksız vereceksin, karşılıksız seveceksin, din budur. Tabi fazla da sesimi çıkarmıyorum kuytudan kenardan bunları izliyorumben. Bir başka gün sara hastası bir çocuk geldi pırıl pırıl böyle. Çocuklar gelirken getirmişler yanında. Abi bu arkadaşımız da sizden ders almak istiyor dediler. Hay hay dedim gençler getirin bakalım. Çocuk ilk ders sara nöbetine girdi yanımda. Tabi daha önceden tecrübeli olduğum için panik yapmadım, çocuğun gözlüklerini çıkardım ve kontrollü bir şekilde krizi atlatmasını bekledim. Çocuk kendine gelince ev imdıbının ilk lafı, gönder bunu burdan oldu. Sebebini sorduğumda bu çocuğun işlerine yaramayacağını söyledi ve tam anlatmak istemese de bazı şeylerden bahsetti. Lan!!! ben nasıl bir oyunun içerisindeyim böyle... Anlattıkları yenilir yutulur cinsten şeyler değil. Babannemin o vatana millete faydalı dediği camia üstümüze kibrit yakar atar aq. Bu adamlar resmen devlet ve askeri kadroları ele geçirmeye yönelik adam yetiştirmek istiyorlar.

Bunların eve ilk girdiğimde hiyerarşiyi bilmiyorum tabi. Ama zamanla öğrendik. Her evde bir ev imamı, onların bağlı oldukları bir mahalli bölge imamı, sonra ilçe imamı, sonrada bir şehir imamı var. Arada toplanıp sohbetler yapılıyor. Sizinde taşak geçtiğiniz gibi mübarek pilavlı sohbetleri yapılıyor. Neyse, Gel zaman git zaman bunlar tarafından bana, bu öğrencilerin beyinlerinin yıkanması talimatı verildi. Çocukların maddi manevi her türlü ihtiyacını biz karşılayıp bize karşı minnet duymalarının armasını ve ailelerinden uzaklaştırmaya yönelik talimatlar verilmesi direktifi verildi. Mesela bir çocuğun diş telleri takılacak ve ailesi bunu karşılayamıyor. Bunu kasadan alınan para ile biz karşılattık ve ev imamı çocuğa, ailesinin maddi açıdan yetersiz olduğunu ve kendilerinin masrafları karşıladığını, eğer cemaatten ayrılırsa haklarının helal edilmeyeceğini henüz içinde bulunduğu durumu bile idrak edemeyen çocuğa bir güzel anlattı dostlar.

Ben lisedeyken, benim peder geleceği gören adam, gerçi şu an akpartili ama severim hıyarı. Oğlum uzak dur şu adamlardan dediyse de vazgeçiremedi beni. Bende şu mantalite oluştu bir kere, bana bu adamlar kazandırttı üniversiteyi ve ben bunların evlerinde bu adamlara hizmetçilik ederek ödeyecektim haklarını. O zamanlar rehberlik hocam bizim evlerimizde kalır mısın dediğinde hiç düşünmeden atlamıştım kalırım tabi hocam diye. Neyse hazırlık okuyacaz işte bunlar aldılar beni kendi evlerinde kalmaya zütürdüler. Eve yerleştim güzelce altıma da 3 tane öğrenci verdiler al bunları eğit diye. Neyse ben bunlara ders anlatıyorum arada namaz falan kıldırıyorum ve kendimi iyi bir şey yaptığıma inandırıyorum.

Yıl 2005 o zamanlar üniversiteye yeni kayıt yaptırmışım. Çiçeği burnunda bir üniversiteliyim ama anadolu genciyim alt yapım sağlam hem dini yönden hemde dersler yönünden. Gelmişim Ankara'dan istanbul'a gözüm daha açılmamış okuyup vatanıma milletime faydalı adam olmaya çalışacam aq. Bu da çok sevdiğim babaannemin lafıydı, kıyak laf aq her zaman kullanırım. Allah mekanını cennet etsin babannemin. Neyse işte hazırlık okuyacam bir sene, atlayamadık hazırlığı. Bende lisedeyken cemaatin dershaneye gidiyorum hani dedim ya dini yönden alt yapım sağlam, işte bu ipneler baya bi dine yönlendirmişlerdi bizi o bakımdan sağlam. Gerçi benim dedeler falan hacı hoca tayfasından arkadaş çevremde sofu diye tabir ettiğimiz insanlar ama cemaatin üzerimde katkısı baya büyük.

Beyler ben şu an astanada yaşayan ve hayatından zerre keyif almayan bir mühendisim. Alın hemen rezervleri ve başlayalım benim hayatımı giben olaylar silsilesine.