Acemi birliği Kastamonu 5. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı
Esas Birliği Kara Kale nöbet eri Kuzey

Birliğe katılış tarihi 10.06.2017

Ak gezenler falan varmış ne zütüreyim tavsiyesi olan var mı?

Dünyanın en guzel icatlarından birisi

iki insandan üredik olum saçmalamayın lütfenn

topu kafayla kaleye sokmak varken röveşataya kalkmak

oldu biri beni aydınlatsın lütfen

Bu kıza sekiz yıl nasıl katlandım anlamadım. Henüz evlenmedik ama birlikte yaşıyoruz geçenlerde annesi bize geldi bir hafta kalacak falan. Hemen yalandan buna oda yaptık birlikte yattığımızı biliyor ama ayıp olmasın. Büyüklerin yanında sigara içmemekle aynı mantık. Kaynana ilk gün sessiz sakindi ikinci gün kıza ne demişse artık anneme hiç evlilik planlarından bahsetmemişsin dedi. kavga ettik tartıştık. sonuçta 24 yaşında ve gençliğim baharındayım ne diye evlenelim amk. Anasını kazasız belasız evden yolladıktan sonra bu benim odaya gelmedi. neymiş efendim artık birlikte uyumak yokmuş evlenince artık. hoca dururmu çıkarmış cebinden pırlantayı 22 ayar goldbaş yüzük beyler.

niyeeee

Biraz acıklı bir hikaye. iki yıl oldu mezun olalı üniversiteden. Az önce düşünürken yaşamış olduğum garip bir şey fark ettim. Ben üniversitede normal bir çocuktum. sakin bir tip. Kızların yanında küfür etmeyen camiye giden halk otobüsü kullanan. Efendi olarak birini göstersen kesinlikle o kişi ben olurdum. Herkese karşı saygılıydım. Gel gelelim ki efendilik para etmiyor. Hiç kızlar beni ortamlarına çağırmazdı çünkü bin değildim niyetim iyiydi hep.

Bir gün bir telefon

-Efendim Aslı
-Ya ben otogara gideceğim ama korkuyorum geçen gün iki kişi beni takip etti.
-Tamam ben 10 dakikaya evin önüne gelirim.

Belli ki gece gezmelerine gittiği çocuk kıçını kaldırıp gelmemiş.

Sonra yine bir telefon.
-Efendim
-Merhaba ben tren bileti aldım saat 02:00 de ben gidene kadar beni bekler misin garda.
-Eşya var mı
-Evet iki tane valiz var
-Tamam geliyorum yurdun önüne gelince ararım seni.

Geçen hafta doğum günü partisine gittiniz 10 tane erkek vardı. Bir kişi bile gelmemiş. Kız başına gitmesin diye mecbur gidiyorsun.

Yine başka bir gün bir mesaj
-müsait misin
-Evet müsaitim buyur (artık heyecan yapmıyorum amk kesin yine görev var)
-ya ben ayakkabı almaya gidecem yurdun etrafı ıssız gelsene
-Tamam geliyorum.

Görüldüğü gibi ben hep görev adamı olmuşum. güvenecekler zaman ben. Gezip içip eğlencekleri zamanlar binler. yazıklar olsun. Erciyes Üniversştesine selamlar. ams

Az önce twitter da çok sevdiğim bir yazar (detroitlikizil) sizlerle ilgili bir tweet atmış. Bende ne zamandır sözlüğe girmiyorum. Gelip bir teşekkür edeyim dedim kardeşlerime. Türkmen dağı için bağış toplanmasına yardım etmeniz ağlattı binler. Sağolun varolun.

hayat sizinle güzel.

Neden geldi Ali Biçim
Serkan bu adam kim
Getir şöyle bir hatun
Erisin dışım içim

Serkan yavuz gibi değildi. O hayata 1-0 önde başlamıştı. Ailesin vakti yerinde babasının güzel bir işi vardı. Çok şanslı bir çocuktu istemediği kadar üzerine düşülmüş en güzel okullara gönderilmiş, özel dersler, kurslar... Hayatta hiç bir endişesi olmadan yaşamış ailesinin ondan istediği şeyleri yapmıştı. Yavuzun ihtiyaçları onun zevkleriydi. Üniversiteye giderken altında son model arabası. Evet altında arabası konservatuvar, dans kursları, gece gezmeleri, partiler... Zengin çocuğuydu o otobüse akbil basacak hali yok yada ramazanda pide kuyruğuna girecek değil. Serkan aynı zamanda çok zeki bir gençti. akademik kariyer için yurt dışına giderken o da şimdi ıssız ve alışkın olmadı bir yerdeydi.

Yavuz aslında dışarıda kalmaya alışıktı. Evinde olduğu zamanlar onun lise yıllarında babası eve sarhoş gelirdi. Annesi tüm çabalarına rağmen onu sinir edecek bir şey yapardı ya da babası sinir olmakta çok usta bir adamdı. Evde şiddetli kavga olur babası annesini ve karşı koyduğu zamanlarda kendisini de pataklar küfürler savururdu. Yavuz ise babasının hem çalışmayıp hem de annesinin ve kendinin kazandığı paraları böyle çarçur etmesini kendine yediremezdi. Bu kavgalar çok gürültülü olduğu için komşular da duyar dedikodu yapmaktan da hiç çekinmezlerdi. Yavuz kavga sabahı apartmandan çıkarken meraklı komşulara katlanamazdı. Böyle durumlarda evden çıkar giderdi. Alışık olduğu bir durumdu uyuduğu yerin üzerinde çatı olmaması ıssız bir ada olmasa da.

Kazanın üzerinden koskoca iki gün geçmişti. ikisinin gözlerini de umutsuzluk kaplamıştı. Birden ekşici yazar adın dedi. Adın ne? Bir birlerinin isimlerini bilmeden iki gün geçirmişlerdi. Hiç kimsenin aklına ismini sormak gelmemişti. Zaten neden böyle bir şeye ihtiyaç duysunlar ki. Ahmet mehmet mustafa ne fark ederdi. Ekşici yazar adını sorduktan sonra incici isim ne kadar gereksiz diye geçirdi içinden ve Yavuz dedi. Senin? Serkan. Daha bir birleri hakkında öğrenecek ve öğretecek çok şeyleri yeteri kadar da zamanları vardı.

E: sence bizi ne zaman bulurlar
i: Şimdiye gelmeleri gerekirdi
E: Gelirler. Başka kurtulan olmuş mudur.
i: Ben o uçaktan sağ çıktıysam herkes çıkmış olabilir. Hala inanamıyorum.

Kimsede iştah kalmamış. Yeni gelenler özenti bile değil. 3-4 gün yazıp bir daha girmiyor sözlüğe. Giren kişi biraz entry okuyup çıkıyor. Sohbet eden yok. Herkes kendi halinde herkes kendi hikayesini anlatıyor. Üretici nesil bitmiş. Artık tek tip entryler girilir olmuş.

Sebepleri
1-) Sözlüğün yeni formatı

2-) Yazar özgürlüklerinin kısıtlanmış olması

3-) Eski yazarların sözlüğe çok girmemesi

Güzel yazan bir twitter fenomeni

işte böyle

Allah yardımcınız olsun beyler iyi geceler.

Ekşici yazar ayak seslerini duyar ve arkasını döner yüzünde bir gülümseme belirir hemen. Karşısında kısa boylu tıfıl bir erkek. Elindeki sopadan hoşlanmasa da LCW kıyafetlerinden yabani olmadığı belli.Çok mutlu olur. Karşı tarafın suratında ki şapşal bakışlara anlam veremez. Ayağa kalkar ve hafif çökerek sarılır. incici yazar şoku atlatamamıştır. Yaşadığı hayal kırıklığını asla unutamayacaktır. Oturup sohbet etmeye başlarlar.

ciks hayatı pek istediği gibi olmamıştı. Daha önce bir defa cinsel ilişkiye girmişti. O da ananelerinin köyünde komşunun tavuklarından biriydi.

incici yazar heyecanla sahilde oturan bayana doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. ilk konuşma nasıl olacaktı. Belki de hemen sevişmeye başlarlardı. Kendini o kadar hazırlamıştı ki yarağı bile ereksiyon halindeydi.

Bir yandan da kurtarma ekipleri uçak enkazının olduğu bölgeye gelmişlerdi. Ne yazık ki burası yanlış bölgeydi. Uçak dalış esnasında kuyruk kısmına fazla yük binmişti. Kazadan bir kaç gün önce başka bir pilot bu uçak ile hard landing yapmış. Yapılan incelemelerde iniş takımları ve pylon kısmında hasar bulunamamıştı. Ama uçağın kuyruk kısmında framelerde gizli hasar vardı. Bu hasarlardan dolayı uçığın kuyruğu kopmuş ve kara kutu arama kurtarma ekibini yanlış bölgeye yönlendirmişti.

Ekşici yazar sahilde oturup denizi izlemeye başladı. Gözleri dolmuş ağlamak üzereydi. Bu sırada incici yazar sahile yaklaşmıştı. Çok temkinli yürüyordu. Elindeki sopa ile ağaç yapraklarını aralayıp sahile doğru baktı. Uzaklarda sahilde oturan bayan vardı. Saçları omuzlarında boyu gayet güzel harika bir bayan olmalıydı bu. Ne kadar şanslıyım diye düşünmeye başladı. Eğer bir adada ben ve bir kız varsa... Kızın seçme şansı hiç yok. Geceleri onu sarılarak ısıtacağım her gün ciks yapacağım. Bu adada kendi kabilemi kurarım.

incici yazar yüksek bir tepeye çıkıp baktığında ıssız bir ada olduğunu anladı. insan eli değmemiş doğa ne kadar güzeldi. Burada insan olsa her yer piknik yapanların çöpleri, pislikleri ev yapmak için kesilmiş ağaçlar. Kendine yaşam alanı açmak için yaşam alanı katledilmiş canlılar olacaktı. insan oğlu herşeyi mahvediyor diye söylendi. Güzel olan her şeyi mahvediyor. Çok doğru bir söylem bu. Güzel olan ne varsa insan oğlu onu bulmuş ve kullanmış, kirletmiş, mahvetmiştir.

Ekşici yazar çok korkak olduğu için ağaçlık alana girmeye korktu. Yılan, akrep gibi yaratıklar ona hiç sevimli gelmiyordu. Bu sebepten dolayı adayı keşfe sahilden yürüyerek başladı. incici yazar ise adanın diğer tarafından ağaçlık alana dalmış gibinin doğrusuna yürüyordu. Yarım saat falan olmuştu sahilden ayrılalı amacı en tepeye çıkıp kuş bakışı ile bir insan, ev, yol gibi şeyler arama olacaktı. Yokuş yukarı tırmanmak onu baya yormuştu bir ağacın dibine oturup soluklanmak istedi. Yürürken çok değişik canlılara denk gelmişti.En gariplerinden biri Borussia Dortmund forması giymiş bir kurbağa idi. Böyle bir canlının üzerine oturmamak için ağacın dibinde bulunan gazelleri temizledi. Eline bir sopa alıp ağacın gövdesine vurarak sağlamlığını test etti. Sopa ona cesaret veriyordu. Kafasını kaldırıp tam tepedeki güneşi baktı. Vakit öğlendi. Acaba Türkiye de saat kaçtı. Belki gecedir diye geçirdi içinden. internet olsa ilk defa öğlen vaktinde liseliler uyurken sözlükte takılırdım dedi.