• 1 / 1 / 142 entry
  • 14 başlık
  • 3 trend
  • 589.76 incipuan

truth guard oybirinci nesil normal

  • 0
    neden dinden çıktım
    merhaba ben truth guard en çok sevilen entrym olan tükenmeyen kur\\\\\\\\\\\\\\\'an mucizelerini yazmış biri olarak dinden çıktım son günlerde

    sorularım var ve bu sorular cevaplanasıya kadar dinden çıkmış bulunmaktayım
    ···
  • +1
    satrançta milli takım oyuncusuyum
    Beyler lichess inci takımı açacam eklemek isteyenler newalperensnak takımı açıyorum gelin
    ···
  • 0
    arşivlendi otuzbire müsait mini collection
    Twiter verin sağlam olsun
    ···
  • 0
    lichess org
    free chess site ever takip etmeyi unutmayın
    ···
  • 0
    hadi bakın
    bakın kandırdım
    ···
  • 0
    alkol alanlar maldır
    lan keko magno sende akıl da mı yok cennette insalnar istediğini içeçek şarabta olabilri ama dunya hayatında o yasak ve bir imtihan alkol zararları olan zevk bundan kaçınmamız lazım
    o yuzden haram olduğu belilrtilmiş kur'an da ama şunu anlamadım burada haram olsa cennetede mi? haram olması gerek keko bu dunyaada dayan cennette istediğin kadar iç hadi selametlen
    ···
  • 0
    mustafa kemal atatürke dinsiz diyen gericiler
    atatürk yapsın yapmasın musluman olup olmadığı belli deil şu ayete gore bakara 170
    atatürk yaptığı ilkeleri din anlamında ahlak anlamında göreceli bakabilrisin yaptığı inkilaplar doğru mu ? islamca ona da bakamayız . o yuzden sen bakara 170 e bak
    ···
  • 0
    mustafa kemal atatürke dinsiz diyen gericiler
    https://www.youtube.com/watch?v=_m8n8bWL7kw

    Atatürk'u bitiren vidyo
    ···
  • 0
    mustafa kemal atatürke dinsiz diyen gericiler
    : Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?
    (bakara 170 ) diyanetin meali
    ···
  • 0
    kur anda hata var açıklama 1 mülk 5
    kur'anda hata yoktur ...
    ···
  • -1
    kur anda hata var açıklama 1 mülk 5
    selam beyler youtube'da ateist beyle mkonuşurken ayetler yolladı hepsini kendi emeğim çok az bir tarafını başkasından alarak tefsir gibi bir şey yaptım .
    ama adam 10 15 civarı ayet attı hepside açıklanacak ayetler ...
    bende oraya yazdıklarımı buraya atatım dedim böylece her gun 1 seri yapacağız. aslında adam hata bulduğu ayetleri okuduğu yanında hatayı düzelten ayetlere bakmamış. yani sadece dinsiz sitelerdeki hata ayetlerine bakmış
    neyse o farklı açıklamalarda görünecek geçelim

    MÜLK 5
    Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık.
    AÇIKLAMA
    şimdi en yakın gök diyor bize en yakın olan gezegen onu kandillerle susledik(lambalaarla) bilirsin ki lamba (kandil) ışık kaynağı değildir..

    "onları şeytanlara atılan taşlar yaptık"

    burada bir çok alim bu ayete ilişkin farlı şeyler soyluyor. ben kendi yorumumla yorumlayacağım .burada atılan taşlar yaptık derken . buyuk ihtimalle senin bulduğun hata idda dediğin yer burası yani enerji kaynağı şeytan için bir azab olamaz cunku azab ateşli bir yer

    CEVAP: benim goruşum şu en yakın gök ve
    taş fırlatma diyor ve enerji kaynağı olmayacak . sadece bunu doğrularyan metoroid(şihab) kayan yıldız

    Şeytan ve kâfir cinler bu esrarlı âlemde inen haberleri dinlemek isterler. Oysa bu onlara yasak kılınmıştır. Yükselmeye başladıkları zaman «şihab» denilen meteoritler birer roket veya nükleer başlıklı füze gibi onlara fırlatılır ve böylece geri dönmeleri sağlanır.

    Olayın içyüzü(şeytan ve cinler) astrofizik açısından bilinmese de kâinatın çok mükemmel işleyen düzenine bakıp bu olaya inanmak gerekir.

    Meteoritlerin kendi ışınları yoktur. Dünya çekim alanına girenleri atmosferde sürtünmeden dolayı akkor haline gelir; kimi parçalanıp toz haline girerken, kimi de yeryüzüne düşebilmektedir.
    ···
  • 0
    islam gerçek dindir ayetlerle
    benim attığım mucize yazısından daha farklı seni trende çıkaralım benim tukenmeyen kur'an mucizeleri entrysine bakmayı unutma pnp.
    ···
  • 0
    yanıldım kur an ı kerim de evrim
    bu araştırma bitmeyecek sandım en son hadislerin guvenilir olmadığına inanmayı bıraktığım zaman böyle olmuştu. yazıdaki sebep evrimin kur'anda inkar edilemez bir biçimde geçtiğidir.
    ayetler
    insan 1
    enbiya 30
    hacc 5
    casiye 4
    zümer 6
    gibi ayetleri birbirlerinin doğruluğunu gösterip ayetlerde evrime işaret gösterdiği çok AÇIKTIR

    uzun zamandır yazı gelmiyordu bu onun yerine olsun
    ···
  • 0
    akıma uyup bende atıyorum
    Turan da Türk de aynı ama turan Dursun gelince aklıma çugu verdim o adam yalancının teki çünkü
    ···
  • 0
    beyler duanızı istiyorum
    ALLAH şifasını versin
    ···
  • 0
    beşar el esed öldü
    Yahudi olan dansı bahsediyorsunuz sözlükte olan
    ···
  • 0
    selam beylerdjjdd
    aleyukum selam
    ···
  • +1
    cuma nız hayırlı olsun
    seninkide amin
    selam selam yine selam
    ···
  • 0
    nisa 34 ahzap 33 ayetlerine göre
    selam ve dua ile sorularla islamiyet
    ···
  • 0
    nisa 34 ahzap 33 ayetlerine göre
    "Gündüz karısını köle gibi kırbaçlayan birisi akşam onunla aynı yatağa nasıl girecek?" (Buhârî, Nikâh 93; Ebû Dâvûd, Nikâh 60). diye sormaktadır.
    Eski tefsircilerin, bu âyetin geliş sebebi olarak zikrettikleri bir vak'a, Araplarda âdet haline gelmiş bulunan "kadını dövme" eylemine Hz. Peygamber (asm)'in bakışı ve bunu ortadan kaldırma iradesi bakımından ilgi çekicidir.

    Ensardan Sa'd b. Rebî', nâşize olan karısına bir tokat vurmuş, kayınpederi de damadını, Hz. Peygamber (asm)'e şikâyet etmişti. Peygamberimiz (asm) "Kadın da aynı şekilde kocasına vursun." buyurdu. Fakat daha emir yerine getirilmeden açıklamakta olduğumuz âyet geldi, bu durumda kocanın karısına vurabileceği anlaşıldı ve emir geri alındı (Cessâs, 188; ibnü'l-Arabî, 415).

    Dövmenin şekli ve miktarı üzerinde durulmuş, kadına zarar vermemesi, iz bırakmaması, yüze vurulmaması genel olarak kaydedilmiştir. Bazı tefsircilere göre vurma tamamen semboliktir, meselâ müfessir Atâ'ya göre misvak (dişlerin temizlendiği, fırça büyüklüğündeki özel, yumuşak ağaç dalı) gibi bir şeyle yapılacaktır (Cessâs, 189; ibn Atıyye, 48).

    ikinci nesil âlimlerinden Atâ, hukuku çiğneyen kadına uygulanacak müeyyide ile genel olarak kadın dövme konusundaki hadisleri birlikte değerlendirmiş ve şu sonuca varmıştır:

    "Erkek, namusu lekeleyecek bir davranışta (fahişe) bulunmayan, yalnızca nâşize olan karsını dövemez, ancak ona karşı öfkesini ortaya koyabilir."
    Atâ'nn bu anlayışını açıklayan -biri eski, diğeri çağdaş- iki tefsir âlimi farklı dayanaklardan hareket etmişlerdir.

    Bunlardan Ebû Bekir ibnü'l-Arabî'ye göre Atâ, âyette geçen dövmenin ibâha (serbest bırakma) ifade ettiğini, genel olarak karı dövmeyi yasaklayan hadislerin ise kerahet (mekruh ve çirkin görme) hükmü getirdiğini tesbit etmiş ve sonuç olarak; "Koca, karısını dövemez." demiştir (Ahkâm, 420).

    Çağdaş tefsircilerden ibn Âşûr'a göre Atâ, âyet ve hadislerin farklı durumlara göre farklı hükümler getirdiğini anlamış, öğüt ve küsmenin kocaya, tecavüzün şiddetine göre sopa vb. müeyyide uygulamanın ise kısmen kocaya, genel olarak da yönetim ve yargıya (ulü'l-emre) ait bulunduğu sonucuna varmıştır.

    Koca iyi niyetle (ıslah etmek ve aileyi korumak maksadıyla) ve sınır aşmadan, kadına zarar vermeden -nâşize olan eşine- birkaç sopa vurursa buna izin verilecektir; sınır aşılır, bu izin kötüye kullanılırsa ülü'l-emr kocaların eşlerini sopalamasını kesin olarak yasaklayabilecektir. (ibn Âşûr, V / 43-44).

    Fuhuş sebebiyle değil de yalnızca kocasına baş kaldırdığı, aile hukukunu çiğnediği, uzun zaman sevdiği ve kabullendiği kocasını istemez olduğu için karının, kocası tarafından -belli ölçüler içinde- dövülebileceği hükmüne tarihîlik açısından da bakılmıştır.

    ibn Âşûr'a göre dövme izni bazı toplulukların veya toplum tabakalarının örf, âdet ve ruh hallerine riayet edilerek verilmiştir, her zamanda ve her durumda geçerli değildir.

    Nüşûz durumunda kocanın karısını dövebilmesi için aralarında yaşadıkları toplumda bu davranışın ayıp, anormal, aşağılayıcı, zarar verici, hukuka aykırı telakki edilmemesi, kocanın öfkesinin karısı tarafından ancak bu vasıta ile hissedilir olması gerekir; izin böyle topluluklar ve durumlar için geçerlidir.

    Hz. Ömer (ra)'in Mekke halkı ile Medine halkını, kadınlara hâkimiyet bakımından karşılaştırdığı şu sözleri de toplum değiştikçe ilişki ve davranışların da değişebileceğini göstermektedir:

    "Biz muhacirler kadınlarımıza hâkimdik, sözümüzden çıkmazlardı, Medine'ye gelince gördük ki, Medine'nin yerli kadınları kocalarına hâkim durumdalar, bu defa bizim kadınlarımız da onlara benzemeye, onlar gibi davranmaya başladılar." (Buhârî, Nikâh 83; ibn Âşûr, V / 412).
    Bize göre kadının aile hukukunu çiğnemesi halinde bir ıslah tedbiri olarak ve içinde yaşanılan topluluğun örf ve âdetine uyularak serbest bırakılan "kocanın karısını dövmesi" eylemi, Hz. Peygamber (asm) tarafından toplum ıslah edilerek, insanın ve özellikle zevcenin dövülemeyeceği ifade ve telkin edilerek ortadan kaldırılmış, "iyi bir kocanın karısını dövemeyeceği" kaidesi, bu yakışıksız davranışın önüne bir set olarak konmuştur. Burada sünnet (Resûlullah'ın sözleri ve uygulaması) âyeti neshetmemiş, tarihîliğini, yerelliğini ve kültürel bağldıbını açıklamıştır.
    ···
  • 0
    nisa 34 ahzap 33 ayetlerine göre
    a) Allah insanların bir kısmına diğerlerinden üstün kabiliyetler vermiştir, bu cümleden olarak koruma ve yönetme bakımından erkekler, kadınlardan daha uygun özelliklerle donatılmışlardır.

    b) Erkekler aile geçimini ve diğer malî yükümlülükleri üslenmişlerdir. Bazı müfessirlere göre bu iki gerekçeden birincisi insan tabiatının değişmez özelliğidir; genel olarak erkeklerde akıl ve mantık ön plandadır, kadınlarda ise duygu öne çıkar. Koruma bakımından fizik güç önemlidir ve erkekler bu yönden daha güçlüdürler.

    ikinci gerekçe ise yaratılıştan değil, kültür ve medeniyet şartlarına bağlı alışkanlıklar, âdetler, tutumlardan kaynaklanmaktadır. islâm'ın geldiği çağda daha yoğun, günümüzde ise önemli ölçüde olmak üzere erkeklerin bu fonksiyonları da devam etmektedir.

    islâm hukuk kurallarına göre erkek hem -geniş mânada- ailenin geçiminden tek başına sorumludur, hem de mehir, diyet, cihad/askerlik gibi malî tarafı olan yükümlülükleri vardır.

    Erkeğin "kavvâm" olması hangi yetkileri ve vazifeleri ihtiva etmektedir?

    Bu soruya verilen cevaplar eskiden yeniye değişik olabilmiştir. Yalnızca âyet ve hadislerin lafızlarını değil, bunların yanında uygulamayı ve dolayısıyla örf ve âdeti de göz önüne alan müctehid ve müfessirler, sözlük mânası "bir şeyin üzerinde duran, hâkim olan, özen gösteren, onunla yakından ilgilenen" demek olan kavvamlığa, "reislik, yöneticilik, eğitim, koruma, savunma, ıslah, kazanma, üretme" mânalarını yüklemişlerdir.

    Tarih boyunca erkekler bu işleri ve sıfatları, fiilen kadınlardan daha ziyade yüklenmişlerdir. Çağımızda kelimeye yüklenen hâkim mâna ise "aile reisliği"dir.

    Âyetten erkeklerin yönetim, savunma ve koruma bakımlarından genel olarak önde oldukları anlaşılmakla beraber, takip eden cümleler göz önüne alındığında burada, aile kurumunda hâkimiyet ve yöneticilik mânasının ağır bastığı görülecektir.

    Ailede kurucu unsur karı kocadır. Bu temel kurumu oluşturan, yöneten, yönlendiren dinî, ahlâkî, hukukî kurallar vardır. Kurallara uyulduğu müddetçe mesele yoktur. Taraflar kuralları bozar, hakları çiğnerse düzeni sağlamak ve adaleti gerçekleştirmek üzere çeşitli tedbirler ve müeyyideler devreye girecektir.

    Bu âyette karının, aynı sûrenin 128. âyetinde ise kocanın hukuku çiğnemesi ve düzene baş kaldırması (nüşûz) ele alınmıştır. Aile hayatı içinde kadın, kurallara göre rolünü ifa edip etmemesi yönünden iki sıfatla nitelendirilmiştir:

    Sâliha ve nâşize. Sâliha kadınlar hem kocalarının ve diğer aile fertlerinin yanında (açıkta, zâhirde) hem de onların bulunmadıklar yerlerde (gaybda) vazifelerini hakkıyla yerine getirir, Allah'ın koyduğu, toplumun benimsediği kuralların dışına çıkmaz, aileye ihanet etmez, şerefine leke sürmezler.

    Bazı davranış ve tavırları sebebiyle yoldan çıkma, hukuka baş kaldırma (nüşûz) belirtileri gösteren, böylece nâşize olması ihtimali beliren kadınlara karşı ne yapılacak, aile düzeni ve hukuku nasıl korunacaktır?

    işte bu noktada Kur'ân-ı Kerîm vazifeyi ailenin reisi sıfatıyla önce kocaya vermektedir. Öngörülen tedbirlere başvurmasına rağmen koca düzeni sağlayamazsa ve ailenin dağılmasından korkulursa, sıra hakemlere gelecektir.

    Âyette hukuka baş kaldıran, meşrû aile düzenini bozmaya kalkışan (nâşize) kadına karşı erkeğin yapabileceği şeyler: Öğüt vermek, yatakta yalnız bırakmak ve dövmek şeklinde sıralanmıştır. Öğüt vermek ve yatakta yalnız bırakmak, küsmek gibi tedbirler problem teşkil etmemiştir, ancak dövme tedbiri özellikle çağımızda, kadın hakları ve insanlık haysiyeti yönlerinden önemli bir tartışma konusu olmuştur.

    Esasen tefsir ve hadis kitaplarına bakıldığında kadının baş kaldırma durumunda bile kocası tarafından dövülmesini, eski tefsirciler arasında da farklı yorumlayanların, bunun câiz olmadığını ileri sürenlerin bulunduğu aşağıdaki alıntılarda görülmektedir.

    Dövme tedbiri ve hükmünün -bu âyet dışında- en önemli dayanağı ilgili hadislerdir. Bu hadislerin, aksini söyleyen rivayetlere nisbetle daha sahih ve sağlam olanlarında Peygamberimiz (asm) kadınların dövülmesini menetmekte, karılarını dövenlere "hayırsız" demektedir:
    ···
  • 0
    nisa 34 ahzap 33 ayetlerine göre
    Bundan dolayı iyi kadınlar ita'atkar olup, Allah'ın kendilerini korumasına karşılık (Allah'ın verdiği başarı ile) gizliyi korurlar (kocalarına asla ihanet etmezler). Hırçınlık, etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onlara sokulmayın, onları DÖVÜN. Eğer size ita'at ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın." (Nisa, 4/34) Burdaki "dövün" lafını nasıl açıklıyorsunuz?

    Erkeklerin aile içindeki yetkileri, kadınların da bu yetki karşısındaki durum ve tutumları konusu şu âyetlerde açıklanmıştır:

    "Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler, kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah'a itaatkârdır. Allah'ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara ögüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün."

    "Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. Eğer karı kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin; düzeltmek isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır." (Nisa, 4/34-35).
    Şimdi bu iki âyeti tefsir ederek konuyu anlamaya çalışalım:

    34. Âyette, yalnızca kocaların değil, bütün erkeklerin koruyucu ve yönetici (kavvâmûn) olmaları iki gerekçeye dayandırılmıştır:
    ···
  • 0
    allah var ise ispat edin
    sorunuz çok yönlu cevap verilebilir olup açık uçludur.

    oku kitap oku
    bilim tanrının varlığını ispatlar mı ?
    Alla'ın varlığının 12 delili oku
    pnp yada benim yazılarıma bak kur'an bilimselliği vs
    ···
  • 0
    ateistlik yapmayın gençler
    kafirler birbirlerinini yardımcısıdır

    inkâr edenler de birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunların gereğini yapmazsanız, yeryüzünde bir karışıklık ve büyük bir bozulma olur.
    enfal 73
    ···
  • 0
    beyler yardım rüyama çük giriyo
    Beyler geçende islamı bir video izliyordum yorumlarına bakayım dedim adam dini değerlere sözmüş ingilizce adamın adı hasan aliydi söven kelimeler vardı gay sex pislikler bir şey diyodu heralde ama bilmediğim başak kelime de var dı. cümlede adamın profiline girdim bursuru yannan gördüm sonra hemen sekmeyi kapattım o zamandan beri gözlerimde o yannan birde cümlesi arattım adam gaymış saten büyük ihtimalle o yannanların adamın oynatma listesine'ydi beyler lütfen yardım edin . Gözlerimde iğrenç görüntüler hala var .
    Allah rızası için yardım edin.
    ···
  • daha çok