0
Bankada işim vardı, kapıdan girerken bi çocuk gördüm. gayet düzgün giyinmişti. suratında bi utangaçlık hissi hakimdi. gözlerime bakamıyordu, sanki benden hakkı olmayan bi şey istiyomuş gibi mahçuptu. "abi mendil lazım mı?" dedi. "çok iyi olur kardeşim" dedim ve birazdan geleceğini iddia ettiğim arkadaşım için de bir adet istedim. "abi ben dilenci değilim, bitince başka bi arkadaştan alırsın, benim için bi tanesi yeterli" dedi. yemin ediyorum gözlerim doldu. içim parçalandı o hassasiyete, o olgunluğa hayran kaldım. "gel yemek yiyelim beraber kardeşim" dedim. "teşekkür ederim abi, az önce yedim ben, sana afiyet olsun" dedi. durum gittikçe şaşırtmaya başladı beni. çünkü bu çocuk, sokak köşelerinde "kolunu kazağının içine saklayıp" kolum yok yardım edin sahtekarlarından değildi. zaten dilenci bile değildi. ihtiyacı vardı, bu çok açık belliydi. fakat çocuk ihtiyacı olmasına rağmen "benim hakkım bir mendildir, diğerleri de kazansın" diyebilecek kadar da babayiğitti. daha fazla ısrar edemedim, oysa içimden çok samimi söylüyorum çocuğa sarılmak geldi lan. böyle kardeşim benim diyip ağlayasım, saatlerce konuşasım geldi. ama bu onu incitebilirdi. girdim bankaya, işlemlerimi gerçekleştirdim çıktım. yanıbaşında dikildim. inat ettim, o çocuğa bi şekilde yardım edecektim. fakat çocuk beni fark etmedi bile. nasıl bi ruh halindeydi o an için bilemiyorum.
10 dakika kadar orada kaldım. bu süre zarfında iki kişi mendil aldı, çocuk teşekkür etti müşterilere mendil aldıkları için. derken 22-23 yaşlarında üç kişilik bir arkadaş gurubu belirdi. ikisi erkekti biri bayan. çocuk bir tanesine yönelerek, "abi mendil ister miydiniz?" şeklinde sordu sorusunu. çocuğa cevap fırsatı vermeden kız atladı araya,
sen o mendillerle önce burnundaki sümüğü sil çocuk. insanları kandırarak para kazanmaya çok erken yaşlarda başlamışsın. git okulunu oku serserilikle para kazanılmaz. cebindeki parayı çıkarsan benim cüzdanımdakinden daha fazla çıkar, kendini akıllı mı sanıyosun sen?
şeklinde.
çocuk ne yaptı dersiniz?
haklısınız ablacım, amacım dilenmek değil para kazanmak. okulumu okuyorum ama şuan tatildeyiz. ihtiyacım olmasa satmazdım..
peki suratı ne haldeydi?
gözleri doldu. fakat bunu gizlemeye çalışıyordu.
ben ne beklerdim biliyo musun ?.. orada iki tane delikanlının o dıbına kodumun kaşarına gereken cevabı verip, o çocuktan birer tane mendil almasını, en kötü ihtimalle, "kardeşim sen aldırma ona" demesini.
peki onlar ne yaptı?
- "yuh be çisil kustun lan resmen ahahahaha"
- "aynen abi ya ne çemkirdi, sakin ol kızım
sonra o çocuk ne yaptı? ağladı dıbına koyim. hıçkıra hıçkıra ağladı. oradan uzaklaşırken mendillerini çantasına koydu. üşenmedim takip ettim. otobüs durağının bitişiğinde su satan başka iki tane çocuk vardı. gitti onlarla bi şeyler konuştu ve mendilleri onlara verdi. daha fazla dayanamadım. gittim, kardeşim sen ne yapıyorsun? neden verdin mendillerini o çocuklara dedim. "bana göre değilmiş abi, herkes kaldıramazmış bu işleri" dedi. peki neden mendil satıyorsun dedim. sana kaç lira lazım, ne için lazım dedim. cevap hiç beklemediğim bi yerden geldi,
"abi bi kız var. çok seviyorum. ama kızın babası çok zengin. haftaya doğum günü, ona hediye almak için yani. babamdan isteyemedim, bizim durumumuz kötü. beni görmesin diye sarayköy'den geldim, görürse çok üzülür, duysa "neden benden istemedin" der, kahrolur. o yüzden satıyorum. allah'a şükür ailemin de benim de sağlığımız yerinde. benimki keyfi oluyor yani, mendilleri de o yüzden verdim, çünkü o çocukların benden daha fazla ihtiyacı var."
ısrar ettim, yalvardım çocuğa resmen. bir miktar ben vereyim para diye. almadı. hani duygu sömürüsü olsa, "kız meselesi" demez. hadi dedi diyelim, o ısrara alır parayı. almadı lan, almadı adam amk.
"teşekkür ederim abi, sen çok iyi niyetlisin, yerinde olsam ben de aynısını yapardım ama yerimde olsan bence sen de bu teklifi kabul etmezdin"
diyerek ve tanıştığına memnun olduğunu belirterek gitmek için izin istedi, ben de yolun açık olsun kardeşim demekle yitindim. ve olduğum şokla da kaldım.