üyesi olduğum bir sivil toplum kuruluşu olarak geçenlerde cumhur başkanına ziyaret gerçekleştirdik.
1 görüşmeye 1 saat önceden gelmemiz söylendi. gireceğimiz kapıdan kimlerin gireceği, üzerimizde neleri bulundurmayacağımız falan söylendi.
c kapısından sıkı bi aramayla girdik. bi araç bizi içerdeki cumhurbaşkanlığı konutuna zütürdü. orada bir asker (rütbeliydi büyük ihtimalle yaşı itibariyle) bizi karşıladı ve içeriye bir odaya aldı. odada bize cumhur başkanı yanında nasıl oturacağımızı, çayı nasıl içeceğimizi, cbaşkanı gülün elini nasıl sıkacağımızı ve nereye oturacağımızı gösterdi.
odaya girince sandalyede ellerimiz dizimizin üstünde olacak şekilde oturacağız. eğer konuşmuyorsak asla elimizi masanın üstüne çıkarmayacağız. belki 1 elimizi masaya koyabiliriz ancak dikkat çekmeyecek şekilde olacak. koltukta dik oturacağız, yayılmayacağız. her hareketimizde karşımızda cbaşkanı olduğunu unutmayacağız.
odaya cbaşkanı girecek. anında yerimizden ayağa kalkacağız ve koltuğumuzun sağından geriye dönüp cbaşkanının sıra sra elimizi sıkmasını bekleyeceğiz. elini sıkarken avucumuz hafif yukarı doğru gelecek şekilde uzatacağız. o sırada ben sizi tanıtacağım ve cbaşkanın bırakmasını bekleyeceksiniz elinizi. bütün masa ile tokalaşıp masasına geçip oturdumasını bekleyecek ve o oturduktan sonra oturacaksınız. görüşmeniz 15 dakika sürecek. ona göre konuşun. süreyi uzatmayın. müsaade isteyip cbaşkanının ayağa kalkmasını bekleyin ve ayağa kalktığında teşekkürünüzü edip peşimden gelin
dedi adam.
asker gibi dediklerini yaptık ama ben elini sıkacakken cbaşkanına avucum yere doğru bakacak şekilde nigga gibi uzattım. yanında herif bana bi bakış attı amk gözlerindeki ateşten altıma yapıyodum. adama gözlerimle özür diledikten sonra toplantıdan sonra özür dileye dileye bihal oldum.
sonra gibtir olup gittik. çay çok iyiydi ama
*
özet: okuyun olm bi gün cbaşkanı ile görüşürseniz lazım olur