• 10 / 10 / 10 entry
  • 2 başlık
  • 81.50 incipuan

tabureleriseverim önüncü nesil normal

  • +6
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    sonuç olarak akşam saatlerinde (cebimde taksi parası da olmadığı için) zütümde bir kilo takla titreye titreye eve doğru yol aldım.
    1-2 saat önce okulda genç hocasının yanında cihangir solcusu gibi davranıp ona göre konuşan çocuktan eser yoktu...
    işte o günden beri bu bünyeme söver dururum aq. motoru bozacak yer buldu dıbınakodumun bedeni.

    bu da böyle bomtaktan bir anımdır beyler.

    ---REKLAMLAR---
    KANKAM PiÇ iRFAN'LA ASLI HOCAYI NASIL VE NEREDE BiRLiKTE YAKALADIM?

    TO BE CONTINUED...

    ---
    ···
  • +2
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    bi bahane bulup kendimi alelacele dışarı attım.
    evimle alakası olmayan bi yerdi burası.
    tabi ben yine pollyannacılıktan ödün vermeyip "neyse sorup soruşturur yolumuzu öğreniriz" dedim ve hırkamı giymek için hamle yaptım.
    yoğun tak kokusuna belli bi süre maruz kalınca koku afyon etkisi yaratmış olmalı heralde aq hırkamı da paltomu da arabada unuttuğumu o an yeni fark ettim.
    ···
  • +5
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    ben hala yamuk oturmakta direniyordum. aslı hoca da bana bakıyordu...
    karşısında iğne batıracaklarmış gibi garip oturan, dişleri soğuktan zangır zangır titremesine rağmen camı açıp tişörtle duran bi çocuk vardı.
    evde yaşayacaklarımın hayali gözümü ne kadar döndürmüşse ilk birkaç dakika kalmakta direndim ama sonra aslı hoca " çok üşüdüm ben ya" deyip camı kapatınca "kokunun yayılması yakındır aq şimdi daha büyük sıçtık işte" diye düşündüm.
    ···
  • +4
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    rahatça osurayim de rahatlayim diye zütümün sağ lobunu hafifçe kaldırdım.
    üstad bağırdıkça ben osuruyor, o bağırdıkça çaktırmadan osurmaya devam ederken bi anda bi zütümde bi boşalma hissettim.
    saf aslı hocam da masumca "noluyo yaa" diye şaşırıp korkmuş, radyoyu kapatıp dışarıyı dinlemeye başlamıştı.
    ben takun üzerine tam oturmamak için zütümün sağ tarafını yukarı da tutmaya çalışıyordum ama nafile.
    öyle sulu sıçmış olmalıydım ki aq nerdeyse tak paçamdan aşağı akıp arabanın döşemesini eritecekti.
    ···
  • +5
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    hocaya radyoyu açtırdım ve ilk kanalda durdurttum "bu şarkıya bayılırım kalsın" diyerek, bi de nolur nolmaz diye sesi de kökledim.
    ilk başta bilmediğim bi şarkı sanıp direkt atlamıştım ama sözleri gelince o şarkı olduğunu anladım:
    yaşayan efsane ajdar'ın ölümsüz eseri şahdamar.
    hocam bana şaşkın bir vaziyette bakarken ben ajdar'ın "ŞAH ŞAH ŞAH DAM DAM DAM AR AR AR ARJDAAAR AJDAAAR" diye bağıracağı kısmı bekliyordum.
    ···
  • +7
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    neyse araba ilerledikçe benim bağırsaklardan kulağıma garip garip sesler geliyo derken bir anda takumun çıkışa doğru hücum ettiğini hissettim.
    ne yapayim ne edeyim derken ileride olacaklara önlem olarak hocama camı açması için seslendim.
    "bu havada mı" diye sordu. ve birden isteğimin kulağa ne kadar mantıksız geldiğini anladım; ocak ayındaydık ve dışarıda ayaz üzerimizde de kapkalın paltolar vardı.
    ben durumu çaktırmamak için paltomu ve hırkamı çıkartıp "ben terledim amaaa" dedim.
    hoca bana bi an korkar gibi baktı ama sonunda camı açtı.
    koku sorunun hallettik diye düşünüp şimdi sıra sesi önlemekte deyip görevin ikinci aşamasını uygulamaya koydum.
    ···
  • +8
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    filmlerde olur ya hani insanın gözünde dolar işareti belirir işte benim de gözüm o an öyle açıldı ve dolar işareti yerine malum şeyler geldi gözüme.
    o son ders bitmek bilmedi. zaman-mekan algım kırıldı aq, interstellar'daki herifin yaşadığı gibi dışarı çıkınca alt dönemleri ak saçlı teyzeler-amcalar olarak göreceğimi falan sandım.
    neyse en sonunda zil çaldı ve ben zincirlikuyu'nda boş metrobüse koşar gibi hocamın yanına gittim.
    birlikte okuldan çıkar çıkmaz koluma girdi. bu hareketi benim beklentilerimi birden yükseltti tabi.
    "sonunda böyle, onunla başaracakmışım bu işi" diye düşündüm.
    arabaya girerken karnımdan garip sesler gelmeye başladı.
    "heyecandandır yaa" falan diyip fazla aldırmadım.
    ···
  • +4 -17
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    aradan günler, haftalar geçti ve ben gün geçtikçe aslı hoca'ya daha yakın olmaya başladım. onunla muhabbet edebilmek için internetten roman özeti okuyor, onunla kitaplar hakkında tartışabilmek için de ekşiye girip entellerin entrylerini ezberliyordum.
    derken bir gün olan oldu işte. son dersten önceki teneffüs bir şiir kitabı hakkında benimle konuşurken, benim de onu dinliyor gibi yapıp aslında hareket eden dolgun dudaklarına bakarken birden bana "bu şiir kitabının 40 yıl önceki ilk baskısından bir kopya da evimde var. istersen gel, gösteririm" demez mi aq!
    ···
  • +3
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    bu yeni edebiyat hocamız aslı'ydı.
    aslı hocamı anlatmam gerekirse; kadın insana iç çamaşır ya da mayo firmasının reklam yüzü olacağına "hayatında" kaydırma yapıp kendini eğitim fakültesinde servet-i fünun kasarken bulduğunu düşündürtecek tipteydi.
    neyse karşımda öyle bi hatun görünce benim de nutkum tutuldu. ve sıradan aşağı inip bana doğru bakmakta olan aslı hoca'ya doğru yaklaştım.
    heyecandan dilim kilitlendi sanki aq.
    almayı unuttuğum siyah 4 alnımda, "eğğğöğğğ" diye geveledim durdum.
    tiksinti duyup kızacağını beklerken, bana gülümsedi ve hafifçe kolumu okşadı. o an onda bi gariplik olduğunu anladım.
    ···
  • +33 -2
    edebiyat hocamın arabasına nası sıçtım anlatıyorum
    beyler şimdi bu anlatacağım olayı 2012 sonu - 2013 başı gibi bir zamanda lise son öğrencisiyken yaşadım.
    bizim edebiyatçı faruk başka yere kendini tayin ettirince 2 hafta edebiyat dersleri boş geçti.
    2 haftanın sonunda konseyi topladım ve boş derslerde niye böyle mal mal oturuyoz bi şeyler yapalım bari aq" dedik ve sınıfa okey takımı ve bikaç deste iskambil kağıdı almayı kararlaştırdık.
    ertesi gün sınıfta bi grup blöf, bi grup poker, bi grup da batak oynuyor; benim de dahil olduğum tayfa da okey oynuyordu.
    sınıfta bi boşta duran kankam bin irfan ve o dönem manitası olan yiyiştiği kızdı (onun temas ettiği şey kızın dudakları benimse mal gibi karıştırıp atmayim de taşşak geçmesinler diye ters çevirdiğim okey taşıydı aq şimdi kim boşta duruyomuş onu bi daha sorguladım.)
    her neyse bi anda istediğim taş geldi ve bittim. son taşı alıp alnıma yapıştırdım ve sıranın üstüne çıkıp mal mal hareketler yapmaya başlamıştım ki bi anda kapı açıldı.
    müdür yardımcısı hayvanat bahçesi vari gürültü yapıyoruz diye her ders sınıfa giriyordu, "gene odur heralde aq" diye düşünüp bakmadım bile arkaya.
    ama ben sıranın üstünde dans koreografisi kasarken sınıfın bi anda sessizleştiğini (fil sesi duysam bunun kadar garipsemezdim durumu aq) ve arkamdaki kapıya doğru bakakaldığını gördüm.
    bin irfan bile kızı bırakmış, ağzı açık vaziyette kapının olduğu tarafa bakıyordu.
    sonra arkamdan bir kadın sesi duydum ve arkamı döndüm

    okuyan varsa rez alsın beyler devam edecem
    ···