beyler yarın yazarım müsait olursam. kollarım kasıldı amk son cümleleri yazarken.

beyler dedemin olayının detaylarını yazmak istemiyorum şimdi. sizide kendimide üzmeyeyim. ama helallik aldım. bunu bilin. yani rahattı vicdanım. hani son zamanlarında torunlarıyla ve çocuklarıyla yani yakınlarıyla bi kaç dakika görüştürürler ya, işte benimle görüşmesinde kurduğu bi kaç cümleyi söyleyeyim sonra diğer konuya geçelim. içeri girdiğim de zaten yarı baygındı. konuştuk biraz. çıkmama yakın, senin neleri başarabileceğini benden iyi sen biliyorsun 'szofren' oğlum dedi. bi kaç bi şey daha dedi ama anlamadım. zaten hemen çıkmanın derdindeydim. biraz daha dursaydım ağlayacaktım. ben kimsenin yanında ağlamam. dışarı çıkınca kimse beni gözleri kızarık görmesin. insanlar zayıflıklardan beslenir. tamam ordaki herkes tanıdık herkes akraba eş dost ama elmanın içindeki kurdu ısırdıktan sonra görüyoruz. hiç gerek yok. benim bir zaafım yok. ağlamadım ve çıktım oradan. .dışarıda hava alıyorum telefon çaldı. çalıştığım marketin biraz yanında 2 katlı bir cafe vardı. onun sahibinin elemanıydı arayan. dedim ya az çok çevrem oldu diye. işten çıktığımı duyunca beni işe çağırdılar ordan. hemde garsonluk değildi bu sefer. zaten garsonluk zannettim başta. o yüzden pek umursamadım dediklerini. sonra işi sordum. cafe nin genel sorumluluğunu vermek istediklerini söylediler. tabi üstüm olacaktı gene onun dediklerini yapacaktım. ama bakıldığında benim için on numara bi işti. ertesi gün görüşmeye gittim. zaten işimede o gelirdi çünkü o kasvetli ortamda kalamazdım. kalmazdım.

bu arada bizim marketçi dayı beni işten çıkarmıştı. sebebi ise daha önce başına böyle bir şey gelmemiş. şimdi benim yüzümden marketi saldırıya uğramış. bi daha böyle bir şey olursa millet gelmezmiş. para kazanamazmış. abi para lazım ben işimi aksatmadan yapıyorum zaten hakkımdan fazlasında gözüm yok. işten çıkarsam parasız kalırım o yüzden geçimim zorlaşır hatta geçinemem iş lazım bana dedim. kusura bakma ben bunu göze alamam dedi. ne diyeyim... tamam abi dedim . içimden giberim senin marketini dedim ama anca içimden derim. dayıdan korktuğum için değil. ekmek yedik sonuçta iyi kötü. şimdi nankörlük olmaz. ama kızgınlığımıda bi şekilde atmam lazım. o yüzden içimden küfür ediyordum dişlerimi sıkıp dudaklarımı parçalıordum o kadar. evet beyler.. gene kaldık çulsuz amk. şimdi bide ordaki ortamıma alışmıştım. e herkes tanıyordu az çok. rahatım iyidi yani çalıştıktan sonra sıkıntı yoktu. hayatımın kalanını o şekilde geçirmeyecektim ama askerliğe kadar en azından geçinmem lazımdı. o günlerde kalan 3 kuruş parayla geçinmeye çalışırken telefon çaldı. dünya dönüyordu, birileri gidiyor birileri geliyordu. bu sefer benim dedem di dünyaya gözlerini yumacak olan.. apar topar gittim hemen. hastane ortdıbını biliyorsunuz işte. başında bekleyenler, dışarıda asık suratlar, içeride ağlayanlar gözler. hastaneye girdiğim gibi içerideki o 'hastane kokusu' var ya. onu oldum olası sevemedim. nefret ederim amk kokusundan. yazarken bile geldi şimdi burnumun ucuna..

o gece polis falan geldi ama basit hikayeler işte. bunları buldular parasını ödettiler. bizim dayıdan özür dilediler. haa bu arada dayının elinede bi şeyler sıkıştırmışlar belli. yoksa hemen şikayetçi değilim demezdi. günahını almayalım binin gibtir et. büşra ertesi gün sipariş verdi gene. eve gidince içeri davet etti. girdim bende amk dünden razı gibi. konuştuk ettik işte. beyler orda can söz konusuydu. ama bu karı hala benden ramboymuşum gibi bahsetti. güya çok etkileyiciymişim. dıbına kodum kızı geberiyordum orda. diyemedim tabi. bana farklı gözle baktığını hoşlandığını falan söyledi. o günden sonra muhabbetimiz ilerleyince aşık olmaya kadar gitti. benim düşüncelerim belliydi. ben büşrayada söyledim baştan. aşık olmak gibi bir tecrübem yok sevgi nedir bilmiyorum dedim. iyi niyetliyim ama o konularda beceriksizim dedim. büşra pek umursamadı. merak etme ben diğerlerine benzemem dedi. daha öncekilerde bunu demişti ama büşraya bunu sölyesemde umursamayacaktı. çünkü bu zamana kadarki takıldığı lavuklar bunun zütü tavana çıkartmışlar. biz ekmek parası diyoruz. büşra hanım terk eden hep ben oldum diyor. frekanslar ne kadar zıt siz tahmin edin işte. zaten azda olsa muhabbetlerimizde hep onun kanaldan konuşuyordum. çünkü benim düşüncelerime yetişmesi falan baya zordu. zaten onunda öyle bi derdi yoktu. herkesin zannettiği şey dünyanın kendi etrafında döndüğüdür. o işler öyle olmuyor beyler.

bizim markette ben vardım bide bizim marketçinin oğlu. ikimiz takılıyorduk içerde sohbet muhabbet falan işte. neyse ben bıçakla dışarı çıktım. bu sefer silah çekilen taraf bendim amk. lavuk işini sağlama almış silah çekti. bizim marketçinin oğlu etliye sütlüye karışmazdı. zaten lavuk benim için gelmişti. . e bi cam parası ödenir ne olacak amk demiştir bu da içinden. o dışarı çıkmadı. lavuk sarhoş silahın namlusunu bana doğrultmuştu. beylere gece karanlık amk bende anlayamadım o zaman kuru sıkımı gerçek mi diye. her neyse benim o anki düşüncelerim şunlardı. ya bu lavuk beni vursa ve ben ölsem. kim ertesi günü 'szofren' diye biri vardı.. iyi biriydi ya. hadi ömür boyu onu unutmayalım. yaptıklarıyla onu analım.. diyecekti?? ben öldükten sonra, eminim ki bi kaç kişi dışında (onlarda ara ara) hatırlamayacaktı. hayat devam edecekti yani. beni tanıyan son insanda ölünce, ben bu dünyaya hiç gelmemiş sayılacağım zaten. öyle değil mi? yani dünyada gözümle gördüğüm hiç bir şeyden korkmuyordum bu yüzden. o an yaşadığım hayata bakıyordum, birde düşündüklerime bakıyordum. olum bildiğin boşuna yaşıyordum lan. hani o beynimde kendime göre çıkardığım hayatın %1 i yoktu o an. sonunda olan oldu zaten. lavugun üzerine yürüdüm. elimdeki bıçağıda attım amk. vur ulan diye bağırıyordum. vur huur çocugu sık kafama. sıkmassan adam değilsin huur cocugu sıksana!! lavugun dibine kadar böyle gittim. yanındaki binle beraber şoka girdiler. etrafta izleyen huur cocuklarıda mal gibi bakıyordu. insan bi polis çağırır. tamam benim gibimde değilde. oradaki benim yerime başkası olabilirdi. lavuk silahi attı arabasına bindiler gibtir oldu gitti. beni o an izleyenler arasında büşrada varmış beyler. ben rol kesiyorum zannetmiş heralde. çok etkilenmiş aşık olmuş bana güya. öyle söylemişti ertesi gün. henüz bunu bilmiyordum ama duyduğumda da şaşırmadım. çünkü insanlara farklı gelen şeyler hep çekici gelir. geliyordu çünkü bunu renkli limonlardan biliyordum. birden renkli limonlara bağlayaşımı yadırgamayın lan sakın. ikisi aynı kapıya çıkıyor bakınca. basit düşününce.

büşrayla olan bir sonraki muhabbetim 5-6 gün sonra olacaktı. büşranın ev arkadaşlarından birinin sevgilisi eve gelmişti. bunlar beni aradı sipariş verdi. bende eve zütürdüm siparişleri. lavuk zengin binin teki. kızda öğrenci. tabi doğal olarak lavugu koynuna almış manita yapmış amk. yiyior lavugu anlayacağınız. zaten siparişin parasını lavuk verdi. bide üstü kalsın dedi bana. ulan huur çocugu ya. paranın üstünü verdim tabi. gerek yok kardeşim dedim kazandığımız bize yetiyor. kız güldü. diğer kız odada değildi. büşra hiç sesini çıkarmadı. lavukta güldü ve parasını geri aldı. gecenin ilerleyen saatleri oldu. bana gene sipariş verdi bunlar. zütürdüm bende. kapının önüne geldiğim zaman içeride bağırışmalar vardı. bu lavuk büşraya yürümüş. sevgiliside anlamış bunu büşraya bağırıyor. büşrada ben yüz vermedim tarzında konusuyor. lavuk %100 suçlu ama kız ona bi şey diyemiyor. kız deyip duruyorum adını unuttum şimdi amk. adını ayşe diyeyim. zengin binin sevgilisi ayşe. büşranın ev arkadaşı ayşe. kapıyı çaldım neyse. onları bekleyemem şimdi. işim gücüm var. büşra açtı kapıyı. sağol 'szofren' dedi uzattı parayı. evde 3 kız bide bu lavuk var. bende insanlık hali sordum. dedim hayırdır bağrışmalar falan duydum bi sıkıntımı var diye. lavuk bağırdı içerden sanane lan işine bak sen diye. ben bu lavuğu gibmeyeyimde ne yapayım şimdi? herşeyi cebindeki parayla satın alabileceğini sanan bu insanlara karşı çok katı kurallarım var zaten benim. bu bira şişeleride tam kafaya koymalık beyler. zaten tecrübeliyim diğer mevzudan biliyorsunuz. neyse dedim yutkundum. lavuğa dediğim tek şey şuydu. senin ananı giberdim ama şu an çalışıyorum. ekmek yediğim yerden olmak istemiyorum. ondan sonra çıktım gittim beyler. bi kaç saat sonra bu lavuk geldi. yanında bi sinek 2 de getirmiş. marketin cdıbına taş fırlattı. cam kırıldı. sarhoş olmuş huur evladı. dışarıdan bağırıyor köpek gibi. dışarı gel lan o.ç diyor bana. bende ekmek bıçağını aldım reyondan. geliyorum huur evladı diye bağırdım buna içerden. dışarı çıktım.

Ertesi gün öğlene kadar her yer boştu. Millet bayılmış amk. Biz çalışıyorduk. Ben erken kalkmıştım o Yüzden. Öğleden sonra büşra geldi. Hayal meyal bi Şeyler hatırladığını söyledi. Benimlemiydin dün gece dedi. Bende Özet geçtim durumu anlattım. Bi şey yaşadık mı peki? Diye sordu. Büşraya gayet emin bakışlarla söylediğim, merak etme, düşündüğün şekilde bir şey olmadı dedim. Ben müşterilere o gözle bakmam dedim. Yalan amk. Bakıyordum. Ama gerçekten o gözle baksam bile yaklaşmazdım beyler. Ekmek zütürüyorsun sonuçta. Yakışmaz esnaf adama. Her neyse büşra bi kaç bişey Alıp çıktı. Bana da teşekkür etti. Benim için bi şey ifade etmeyen kuru bi teşekkür. Ya ne olacaktı sanki amk? Dudaklarıma mı yapışacaktı. Yarram yerini bil . Altı üstü bakkal çırağısın. Diyordum kendi içimden. Kendimi hiç bir zaman ezmedim ezdirmedim. Ama gerçekten yaptığım iş belliydi. Etrafa bakış açım, içimde düşündüklerime bakılırsa, Olduğum ve Bulunduğum konumla hiç alakam yoktu. Ama şartlar şu an için bunu gerektiriyordu.

Akşama doğru bi Şeyler karalamaya çalışcam beyler..

Yarın çok yoğunum. Gene de bi kAç bişey karalamaya çalışırım. Iyi geceler beyler.

festival zamanı geldi işte stand kurduk falan satış yapıyoruz. Akşama doğru ben öğrencilerin içlerine doğru yol aldım ufaktan. Ortam çok rahat elde her türlü alkol vs. Biraz Önümde Büşrayla arkadaşları falan var. Yanında lavuklar falanda var. Yine üni de okuyanlar bilir. Bu amk ortamlarında kızla erkek Arasında Toros dağları kadar farklar olur amk. Bu lavuk bu kıza selam bile veremez normal hayatta dersin. Ama üni de aynı yatakta yatar amk. Her neyse bunlar abarttı işi tabi. Bi lavuk bayıldı bi kız bayıldı falan. Amı zütü dağıttı millet. Büşrada inceden sendeliyor falan. Biraz geriye doğru geldi bende ileri gittim . Sağa sola dönerken gördü beni falan. Ooo 'szofren' naber falan. Biraz konuştuk sonra eve zütür kötüyüm falan yaptı. Bende aldım market arabasını bunların eve gittik. Yatağa yatırdım üstünü başını ayarladım falan. Gel beraber yatalım benimle ol gibisinden Konuşuyor. gibişelim diyor amk işte. Alkol alan kızlar genelde azar beyler. Bunu bilen bilir. Ben o gece dokunmadım büşraya. Belki enayi dersiniz ama o gece konuşan o değildi amk beyni yerinde değil. Ha tecavüz etmişsin ha ağır alkolden sonra yatmışsın farkı yok.

Ne yapabilirim diye bi yandan düşünürken, diğer yandan günlük hayatıma devam ediyordum. Sipariş zütürdüğüm bazı evlerdeki kızların o ev hali durumlarını sürekli görüyordum. Üni okuyanlar bilir. Ayrı eve çıkmış 2-3 kız arkadaş evde nasıl takılır. Bilmeyenler için buraya yazsınlar. Dalganın her daim hazır asker gibi beklediği dönemlerde böyle Görüntüler görünce ister istemez Aklın gidiyor amk. Büşra diye bi kız vardı. Ya beyler abartmıyorumda sanki bi ingiliz atı ülkemize okumaya gelmiş ve Türkçe Konuşuyor amk . O Kızın insan olabilme ihtimali Sıfır yani. O zamanlar düşüncelerim bunlardı. Büşra sipariş versinde Koşarak gideyim arabayı gibtir et diyordum. Kız arayınca benim asker hazır ola geçmeye başlıyordu bile. Her neyse bu ünilerde Festivaller olur ya. O zaman bi festivale denk geldim. Ama özel bi bileklik mi ne takıyorlarmış. Öğrenci olmayan giyemiyormuş. Kara kara düşünüyordum aklıma bizim çocuklar geldi. Ikiside gideceğini söyledi. ipneler. Zaten gitmese bile ben giremezmişim öyle söylemişti ne kadar doğru bilmiyorum. Zaten stand görevlisi olarak girmiştim. Marketin sahibi sağ olsun.

Aynı gün içerisinde marketin sahibinin oğlu geldi, bizim markette çalışırmışın diye. Lavuk 30 lu yaslarda. Piyango vurmuş gibi sevindim amk. Çalışırım tabi abi dedim. Küçük Emrah gibi amk. işte evlere sipariş, raf düzeni, falan filan. Sabit bi para geliri vardı. Ha bu arada sigara içmem bunu Söyleyeyim. Para çok harcamıyordum yani. Şimdilik zütü kurtarmıştık. Ama Ömür böyle geçmezdi. Bir şey dikkatimi çekti. O gün tezgahı sıfırladığımda, alan insanların hepsi meraktan almıştı limonları. Büyük bir çoğunluğunun da ihtiyacı bile yoktu eminim. Sorduklarında ne bu diye, limon dedim sadece. Renkli limon. O içlerindeki Merak dürtüsü sayesinde şimdi bu durumlara gelicektim işte. Yani o amk toplumunu kendi silahıyla vuruyor olacaktım. O gün ben limon satmadım. Merak satmıştım. Bunu anlamam benim açımdan çok iyi olmuştu.

Bir diğer sıkıntı şuydu, üni ortamında limonu kim Napsın amk? Zaten market var e manavda var. Adamlar eve sipariş zütürüyor arabayla. Pazarda satayım desem, teyze orda. Amk çok büyük pazar değil ki. Muhtemelen benden değil hepsi ondan alır zaten. Ben bunları düşünürken, hazır üni ortamı bende biraz renk katayım bu limonlarada belki dikkat çeker diye düşündüm. Eve gittim gece sabaha kadar limonları renkli renkli boyadım amk . Beyler beyaz bi tezgah düşünün biraz yükselttim alttan. Beyaz kumaşı serdim. Sepetleri koydum beyaz fileleri aldım . içine Boyalı limonları koydum. O gün tezgahı akşam olmadan bitirdim. Kendimle gurur duydum ama 1 gün sürdü. Çünkü insanlar sattığım limonların bi farkı olmadığını anlamış! Ertesi gün kimse almadı neredeyse. işte bizim milletin süper zeka olduğunun bir kanıtı daha.. içinden kırmızı mavi limon çıkmasını falan bekliyorlardı galiba.. Civciv ya bu amk.

Ondan sonra farklı işlere yöneldim. Olmadı. Simit falan satayım dedim. Yemedi. Açık açık Söyleyeyim ya da çok utandım beyler. Hafta sonları arkadaşlar genelde evlerine gidiyorlardı. Ben evde yalnız kalıyordum. Hani meşhur laf vardır, erkek adam ağlamaz diye. Ben evde bağıra bağıra ağladığı mı Hatırlıyorum. Anıra anıra ağladığımı Hatırlıyorum. Polislerin şikayet üzerine gelip sorduğunu Hatırlıyorum. Yok abi öyle bişey, benden başkası yok evde. Der yollardım. O an için bile rol kesiyordum. Erkek adam Ağlar. Ama kimse yokken Ağlar. Dışarıda, herhangi bi zor koşulda ya da her hangi bi güç durumda olayları idare edebilme yeteneği çok Yüksektir bu insanların. Ama yalnız kaldımı Ağlar. Amk hayatı ne istiyorsa artık bizden. Toplumun genel bi yapısı vardır bu hiç değişmez. Aile akraba çevre Eş dost. Farketmez. Bi kalıba sığacaksın. Mecbursun. Yoksa seni ötekileştirirler. Bu hiç değişmez. Ama ben onuda yapmadım. Evet köpek gibi Ağladım ama kendim olmaktan vaz geçmedim. Neyse konumuza Dönelim. Bunları Yaşadıkça artık ne iş olsa yapayım kendimi kurtarayım derdindeyim. Bi gün pazarda ( üni nin bi kaç km ilerisinde yerleşim vardı) bi teyzeyi limon satarken gördüm. Filelerin içinde vardı bide tezgahta. Baktım bu işin uğraşı yok, kıvırırım ben bunu. Teyzeden bende toptan aldım kalan bi kaç Kuruş paramla. Şimdi bi tezgah Tarzı bişey ya da büyük bi kumaş parçası bi kaç plastik kasa bulup satmaya başlayabilirdim.

Para suyunu çekti tabi. Bana da para Lazım. Bi yerde çalışayım dedim önce. Amk yeri şehrin merkezi gibi değil ki ayakkabıcıda çalış ne bileyim lokantaya gir. Gerçi lokanta Tarzı yerlerde utanıyordum artık tepsiyle dışarda yemek taşımaktan. Utanıyordum derken utanırdım yani. Yapamazdım. Napıcam ne edicem derken. Canlı müzik olan bi cafeye garson olayım dedim. Neyse işe başladık. Öğrenci biliyorlar amk. Şimdi üni okuyanlar bilir. Bazı zengin huur çocukları karıyla kızla gelince bi havalar bi şekiller. Amk evladı iki bira içiyor giyinmeyi bilmiyor cepte parası var diye bize köpek gibi davranıyor. Bi tanesi geldi işte, hop koçum 2 tane daha getir falan. Beyler ben hayatımda limonda sattım. Şimdi bünyemde çalışan insan sayısı da yaşım kadar vardır. Iki durumda da kimseyi ezmedim. Ben birilerinin yanındayken, bu bizim eleman dediler, bizim çalışan ya falan dediler. Ben kimseye onu bile demedim , demem. Iş Arkadaşı de geç. Neyse bu gece boyu, hop koçum hop Aslanım vs Konuşuyor. En son tepside 4-5 bira bi kaç enerji vardı bi tane bira şişesini aldım bu huur evladının beyninde patlattım. Yanındakilerde etraftakilerde şok geçirdi. Çok garip öyle yapmam sanki. Amk bi insan diğerini kendinden üstün Görüyor ezmeye Çalışıyor. Bide bunu parasıyla yapmaya Çalışıyor. O çok normal. Biz anormal. Neyse bu bayıldı ambulans falan çağırdılar, beni gibtir ettiler zaten ordan, kovuldum yani. Polis falan filan derken o gece nezarette kaldık.

Önümüzdeki 3-5 ayı, 1 saatle bile özetlerim. Çünkü elle tutulur gözle görülür büyük bi şey olmadı. Sadece bir kitap okumuştum. Adı ' ingiliz casusun itirafları' bu kitaptan sonra biraz daha geniş düşünmeye başladım. Çünkü kitap Okumanın devamı geldi. Merak etmeyin büyük bi gelişme olmadı amk sadece bi Şeyler kattı. evden ayrıldığım zamana geleyim. Çok büyük paralar olmasada eskisinden iyi durumdaydık. Lise bitiyordu ben sınava girmiştim ama gibimde olmadığı için çoğunu salladım. Şimdi pederin verdiği harçlıkların birazını biriktirmiştim. Ne olur ne olmaz. Sınav sonuçları geldi züt gibi kaldık tabi. Evdekilerden yediğim senelik toplam ayarı yavaş yavaş hazmetmeye çalışıyordum. Artık 19 yaşındayım ve bunları kaldıramadığımı fark ettim. Az biraz para vardı. Evden gibtir olup gitmeyi kafama koydum. Öylede olacaktı. Kaldığım Şehirde üniversite biraz uzakta yani 1 saati aşıyor yol. Benim arkadaşlardan orda okuyan vardı. Ev tutmuşlardı. Sürekli memlekete gidiyorlardı. Zaten 1 saat amk. Eve bende ortak oldum. binlerin işine geldi tabi. Seneye askerlik vardı ama tecilliydi. Şimdi Önümde ki tek engel oydu. Bide para suyunu çekiyordu amk. Karı kızı arabayı düşünüyordum arada. Sonra bide yıllardır yediğim baskı, ayar. giberim arabayı parayı karıyı kızı amk. Limon satarım kimseye eyvallahım olmaz diyordum. O limon satarım Lafı, derler yaz tabiri caiz Hesabı. Her işte o limonu gerçekten sattım ben. gibe gibe..

Ya beyler standart bi hayatı olan bu ülkede zaten 20 li yaşlara kadar 5-10 kızla rahatlıkla beraber oluyor amk. Sizde iyice gömdünüz beni. Paramız yoktu ama gibimiz kalkıodu amk

geceye doğru gelirim beyler

Bu lavuğun yanına gittiğimde yanında 2-3 kişi daha vardı. Ben tektim. Aptallık gibi gözüküyor ama benim belimde de silah vardı. Bu gerizekalılar o karanlıkta silahın ucunu görecekte kuru sıkı olduğunu anlayacak da.. Ölme eşşeğim ölme. Neyse silaha gerek bile kalmadı çünkü bu yağmuru bozduğunu söyledi. Çok şey söyledi ama pek dinlemedim . Zaten duyduğum bi kaç kelime yetti. Aynı şeyleri yaşadığımı söyleyince o da şoka girdi ya da girmiş gibi yaptı. Çünkü bundan 1 hafta sonra tekrar sevgili oldular. Şimdi evlendiklerini bile biliyorum. Bi kaç kez Boşanma kararı mı ne vermişler ondan sonra ortada çocuk var diye vazgeçmişler falan. bunlar duyduklarım. Ne kadar doğru bilmiyorum. Ben o gün bir şeyi iyi anladım ama. Sevgi aşk bende yoktu ama, seven gibilir, giben sevilir. Bu harbiden böyleymiş..

Hayatım boyunca çekindiğim kız tipi bu tiplerdir. Bi kız yolluysa zaten giyimiyle konuşmasıyla bunu belli eder. Eğer kız tam tersiyse gene bunu belli eder. Ama bu tipler, melek yüzlü Şeytanlar amk başka açıklaması yok. Hayat boyu Böylelerine kanmamak Lazım. Yarı yıl tatilinden sonra pederin işler düzelince artık para yönünden sıkıntı yoktu. istediğim zaman istediğimi yapıyordum. Bu lavuk Beni öğrenmiş sonra Yağmur'u Paso tehdit falan etmiş. Yağmurda bana anlatmak zorunda kaldı. Ama bununla yattığını falan anlatmadı. Bende lavuğun numarayı aldım Aradım. Telefonda bi ton küfür falan etti. Hiç sesimi çıkarmadım. Evde ruhsatlı kuru sıkı vardı. Aldım bindim arabaya lavukla Görüşmeye gittim. Bu arada işler düzelince iyi kötü bi arabada almıştı peder o süre zarfında bende ehliyetimi almıştım.

Biz yağmurla tekrar barıştık. Çıktığı lavuğu bana anlatmamıştı. Üstelik benden önce onunla yatmış ve bunu bana söylememişti. Bana anlattığı ve bana hissettirdiği, benim ilk Olduğum ve son Olacağımdı. Aile yapısı ortada bi de bana duygu sömürüsü yapıyordu. Sonunda da yanlış anlama diyordu. Bunları bana işledi aylarca.

babamın yaptığı iş tornacılıktı. Bu sene babam 2. El makina alım satım işine girecekti. Paranın dıbına koyacaktı. Ama bunu o dahil şu an hiç birimiz hayal edemezdik bile. Gerçi bi kaç seneye kalmadan bu Kardeşiniz evden de gidecek. Ondanda bi haber yaşıyorduk şimdi. Yağmur zamanla hayatının merkezine beni almıştı. Artık bana göre haraket ediyor bana göre yaşıyordu. Bu ne kadar büyük bir Yük bilemezsiniz. Belki aranızda bilenler vardır. Ya da tahmin eden. Karı koca gibiydik amk. Ya benim en nefret ettiğim şey bu. Defalarca uyarmama rağmen vazgeçmedi bundan. Bende bütün değerimi saygımı yağmura vermiştim. Gram sevgi yoktu. Ama onun sevgisi Fazlasıyla olduğu için ikimizede yetiyordu. Ben güveniyordum yağmura yamuk kız değil diyordum. E bide ilkleri bizle yaşadı bu kız, bırakmak olmaz bana Yakışmaz diyordum kendime. Yağmurla bir gün çok büyük bir Tartışma yaşadık. Ve bir süre ayrıldık. Bu süre zarfı içinde yağmur bir lavukla çıkmış. Sırf Kafası dağılsın diye. Söylediği öyleydi. Ben bunu sonradan öğrenecektim tabi. Yani başka biriyle çıktığını. Beyler işin en acı Kısmı da neydi biliyor musunuz? Benden ayrıyken Çıktığı bu lavuk daha önce yağmurla çıkan ve Yağmurla yatan lavuktu beyler.

Beyler okullar başladı. Okullarımız ayrıydı . ama biz Her Çıkışta eve beraber gidiyorduk. Buna yağmur, kar vs. Engel olamıyordu. Ben Yağmur'u sevmiyordum. Aşık falan da değildim. Ama ona ve ailesine olan saygım vardı. Değer veriyordum. Ve yağmura hiç söylemedim ama onlara acıyordum. Çok acıyordum dıbına koyayım ya. Içimden bir Şeyler kopuyordu düşününce. Yağmurla bir gün konuşuyorduk. Bana sorduğu bi soruyu o zamana kadar ben kendime sormaya korkuyordum. ileri de bir gün beni de bırakacak mısın? Ben yağmura herşeyimi anlatmıştım. Diğer kızlara %1 ini bile anlatmamıştım. Yağmur da beni kısa sürede, ailesiyle en başta annesiyle Eşit tutuyordu. Bu bana çok ağır geliyordu. Kaldıramazdım bu kadar yükü. Biri beni önemsesin istemiyordum. O günlerde yağmurla Konuşurken konu ilişkiye gelmişti. Gerçi herşeyi her konuyu konuşurdum onla. Bu seferde ilişki hakkında konuşuyorduk. Yani cinsel anlamda olandan bahsediyorum. Ben yağmura karşı hiç belden aşağı düşünmedim. O da benim için öyle düşünmemiştir. Yağmur, o Konuları Konuşurken bir şey söyledi. Ben seninle herşeyi yaşamak istiyorum ve sana sonsuza kadar güveniyorum. Işin Özeti yatalım diyor. Yani o duygusal bakıyor olaya. Bi kız bi Erkeğe bu derece güvenirse açık açık benimle yat diyorsa bu büyük birşeydir. Beyler işin Özeti yaşadık yaşayacağımızı. Açık açık Söylemek gerekirse daha önce hiç bi kızın ilki olmadım. Hep daha önce yaşamıştı hepsi bir Şeyler. Zaten ayrılmam da belkide bu Yüzden kolay olmuştu. Yağmur Allah'a kitaba yemin etti benim ilk olduğuma. Annesinin üzerine falanda yemin etti. Bunlara gerek yoktu çünkü zaten öyle olduğunu biliyordum ve ona inanıyordum. Üzerime yağmurum Sorumluluğu yüklenmişti artık. Hem bir Şeyler yaşadım. Hem ilki oldum . Hemde deli gibi seviyordu. Durumları çok iyi değildi ve ailesinin durumu ortadaydı. Iki odalı bi evde yaşıyorlardı. Mutfak 1 odayla beraberdi iç içeydi. Yağmurla yaşadıklarımda bir şey dikkatimi çekti. Tamam ben ilktim ama bunun belli olması gerekiyordu yani kızlarda bulunan zar biliyorsunuz işte. Yağmurda bunu göremedim yani yaşadığımda bir şey olmadı. Sorduğumda daha önce ilaç kullandım ondan yoktur Demişti. Inandım ve bir daha konuyu açmadım. Inanmakla ne büyük aptallık etmiştim halbuki..

Ben bunu face den ekledim. Ordan biraz konuştuk tanıştık falan. Beyler bu kız bana kendini tam bir aile kızı olarak Tanıttı. Bunun babası başka Şehirde. Annesiyle ayrılar ama resmiyette Boşanma yok. Ama babasıyla alakaları yok bunların. Yağmurun bi kardeşi bi de ablası vardı. 3 ü de kız yani. Ben daha fazla detay verince ayıp etmiş gibi hissediyorum. Tamam belki kızı ifşa etmiyorum ama gene de Yakışmaz. Beyler bunun annesi Çalışıyor. Nerde olduğunun Önemi yok. Ama namusuyla çalışıyordu. Yağmur benimle yaşıttı yaza kadar biz sevgili olmuştuk. Okullar kapandı. Üzerinden bir ay kadar geçmişti. Yaşlar 18 di artık. Olaylar yavaş yavaş ceyeran ediyordu. Ama benim o zamanda gibimde olmamıştı. Yazın sonuna kadar normal ilişkimiz devam etti. Yani her şey yolundaydı. Lise sona gelmiştik artık.

Kızın adı yağmur. Şu an bunu bilmiyorum tabi. Kızla tanışmamı anlatayım. Olaylara geçerim sonra. Bizim okul daha öncede söylediğim gibi merkezdeydi. O Yüzden Etrafında okul ve dersane sayısı fazlaydı. Yağmur bize 400 500 metre uzaklıkta ki bi dersaneye gidiyordu. Benim samimi Arkadaşların bi tanesi bi dersaneye gidiyordu. Cafeye gideceğimiz bi gün bunu gidip dersaneden alacaktım. Sonuçta cafeye gidiyoruz amk benim için önemli bi şey. Biraz saç baş düzelttik gittik işte. Yağmuru dersanede gördüm. Arkadaşa dedim bu kız nedir necidir Hesabı. Kısacası kantinde tanıştırdı bizi. O günlere dönsem tekrar.. Herhalde tanışmamak için kafama sıkardım. O gün Dünya'da yapmak istediğim tek şey onu yakından tanımaktı. Şimdi bir şey gibimde değil ama o güne dönmek ister misin diye sorsalar. Yalan yok isterdim. Bir insanı vicdanı nasıl giber atar. Yakında sizde öğreneceksiniz beyler.