O çocuk da burada "yolla" diyenler 100 yaşında mı?

What is kind of a title lan that's like karrrrrı,i'm making exit

-Animasyon dublajları
-Estetik cerrahi
-Ağaçlandırma
-Müzekart uygulaması
-Basketbol takımları
-T-Shirt üretimi
-Jelatin üretimi
-Yerel mutfak

Kanka adam sana şunu diyor:350 puan sınırı koyman saçma.Üniversitelere sıralamayla yerleşiliyor.ÖSYM kazık sorarsa 300le bile girersin ilk 200 bine.Ben bu sene 340 puanla 103 bindeydim.Şu an Biyomedikal Mühendisliğinin hazırlığını okuyorum. Eğer ben geçen sene hirseydim ve aynı puanı alsaydım sıralamam 150 bin bile olmazdı.ÖSYM bu sene büyük puştluk yaptı, soru tarzlarını kökten değiştirdi,bu değişim benim gibi fazla çalışmayanlara yaradı.Her neyse. Yani şunu demeye çalışıyorum:Puan sınırlaması koyma.

intihar edeyim-etmeyeyim fark etmez, zaten birkaç cinayet işlerim mutlaka. Gelgelelim eğer intihar edersem(ki mevcut ruh halimi göz önünde bulundurunca bu pek olasılıkdışı gözûkmüyor) önce yüksek bir duvara nir makara bağlar, sonra o makaraya bir ip geçirir, ipin bir ucuna 15-20 kilogram ağırlığında büyük bir kaya bağlar ve ipin diğer ucundan çekerim. Taşı tam kafama düşecel şekilde bırakırım ve elveda hayat...

Kadın aynı postta etiket koymuş herhalde. Soskayı bulduktan sonrası kolay. Millet gitti, hayal kırıklığına uğradı, nereden geldiklerini konuştular.Üzerine bin tane olay oldu,siz daha yeni "aha buldum" diye paylaşıyorsunuz.

E yuh ama. Kadın fotoyu paylaşalı aylar oldu. insanlar fotoğrafın altına doluştu. Binlerce yorum yaptı.Siz yeni mi buluyorsunuz? Beyler biz insanlık olarak tarım yapmaya falan başladık, sonra endüstri devrimi oldu, insan nüfusu 8 milyarı buldu. Yüzlerce gökdelen dikildi. Mağaradan çıkınca görürseniz şaşırmayın.Bu arada hâlâ bilmeyen varsa @soska

Belli ki sadece olmaya değil yazmaya da üşeniyorsun. Nitekim bir harfini ekgib yazmışsın.(Tıraş)

Aklıma nedensizce "Boş boş şeylerle uğraşacağınıza oturun iki sayfa Kur'an okuyun" cümlesi geldi

Karamozov Kardeşler-F.M.Dostoyevski
Çok beğendiğim, etkisinde kaldığım kitap:Notr Dome'ın Kamburu
Okurken Ouasimodo'da kendimi gördüm.

Sanki üniversite mezunu 30lu yaşlarda mvler çok bi'halta yarıyor.

Kanka sırf seni aydınlatabilmek için inciye üye oldum.
Bak şimdi, meyvelerin kabuğunda lifli, selülözlü bir tabaka bulunur. Mısır da bir meyvedir.Bu tabakayı çoğu zaman(elma, armut,portakal falan yerken) soyup attığımız veya dişlerimizle paramparça ettiğimiz için vücudumuzun bunu sindirip sindiremediğini anlamayız.Ama nohut, bezelye,fasulye, mısır gibi küçük taneli meyvelerde dişlerimizle çoğu zaman ağzımıza aldığımız tüm taneleri ısırıp parçalayamayız. Midemize bütün halde gider. Vücudumuzda selülözü sindirebilecek enzimler olmadığı için bu bütün haldeki taneler bağırsağa kadar etli sütlüye karışmadan iner.Bu tanrlerin bazılarını bizim bağırsaklarımızda yaşayan E ve K vitamini(vitaminleri yanlış hatırlıyor olabilirim) üreten bakteriler sindirir. Onların sindiremedikleri ise vücuttan biraz pisliğin içine karışmış şekilde atılır(en nihayetinde küçücük bakteriler için 5-6 mısır taneciğı çok çok fazla besin demek, niye fazladan sindirim enzimi salgılasınlar).