mhp en mantıklı seçenek ama onlarda da ülke yönetecek kaliteli bir kadro yok. keşke ak parti içindeki işe yarayan adamlar partiden istifa edip mhp'ye geçse muhteşem olur ya.

nickimden de anlayacağınız üzere osmanlıcı bir kişiyim. doğal olarak oyumu bu zamana kadar ak parti'ye vermiştim. ama artık bu seçimde vermeyeceğim.

vatanına düşman askeri girince zütün zütün kaçan yaratıklara vatandaşlık vermek de neyin nesi? tükiye bu kadar değersiz bir ülke mi? bu toprakları atalarımız kanıyla kazandı. bu günü de gördüm ya. keşke kazanmasalarmış diyorum.

bu suriyeliler ülkesini korumak yerinde savaştan kaçmışlar. yarın bir gün biz savaşa girersek hadi bunlar yine kaçar. doğduğu toprakları korumayan kişiler, sonradan geldiği ülkeyi hiç korumaz...

kimse kusura bakmasın. bu kadar aptalca bir karar alan bir hükümete bir daha asla oy vermem.

sorun şu ki; ben artık kime oy vereceğim?

temel reis izlerken çocukken hep kabasakal'a sinir olurdum temel reisin manitası olan safinaz yengemize sarktığı için.

ama şimdi düşünüyorum da sanki suç kabasakal'da değilde safinaz'daydı.

kabasakal evine gelince kapıyı falan açıp kendisini kaçırmasına müsade ederdi, kabasakal'ın yanında açık seçik giyinirdi, kabasakal'ın yanında karaçarşafsız dolaşırdı, üstelik türbanda takmazdı. ayrıca temel reis ile de sürekli kavga ederdi. herhalde mutluluğu başka bir erkekte aradı bu yüzden.

ulan huur safinaz, temel reis sana olan aşkı yüzünden yüzünden o kadar kavgaya karıştı. hiç mi için sızlamadı be başka erkeklere yüz verirken...

ülkücüler kardeşimizdir. onlarla bir sorunumuz yok. 28 şubatta bize destek çıkmışlardı zaten. biz yapılan iyilikleri de unutmayız.

ab alır.

siyasi parti tutmayan bir panpanızım. ama u adamın bu mücadeleci ruhuna hastayım ya. hiç bir zaman pes etmiyor.

şiir okudu hapse atıldı, vazgeçmedi geri döndü.

siyasi yasağından dolayı siyasete giremedi, partisini sokup anayasayı değiştirip girdi.

2007 yılında asker buna gövde gösterisi yapıp e muhtıra verdi. yılmadı gitti ergenakon denen bir şey uydurdu. hepsinden intikam aldı.

gezi parkı oldu. bavulun topla git artık senin başbaknlığın bitti dediler. giberim aq iki üç çapulcudan mı kaçacağım dedi ve gitmedi.

yolsuzluklar ortaya çıktı. ayakkabı kutuları vs.. herkes artık şimdi sonu geldi derken yine pes etmedi. yine mücadeleye devam etti.

son zamanlarda pkk, ışid, ypg, dhkp-c, amerika, avrupa, rusya üstüne geliyor. yine yılmıyor aq. son şiddet mücadeleye devam ediyor.

bu kadar eneriyi nerden buluyor anlamış değilim. ben bu kadar olay yaşasam 'giberim devleti de milleti de' deyip dubai'ye kaçardım.

ama adamdaki eneri, hırs ve mücadele azmi hiç bitmiyor. helal olsun gerçekten. keşke bende böyle azimli biri olabilseydim.

merak ettim aq. harry potter kitabını okuyan panpalar yazarlarsa sevinirim.

ben en çok voldemort ile ron'u severdim. ikisi de binin tekiydi.

EKŞiCi GiBMiŞ.

geçen çarşıda gördüm. bir çocuk babasından bigiblet istiyordu. babası 'oğlum daha geçen sene aldık olmaz' dedikçe, çocuk 'banane ya ben yenisini istiyorum o eskidi' diye direniyordu.

bu şımarık çocuğu görünce aklıma eski zamanlar geldi. biz çocukken bigiblet çok pahalıydı o yüzden tahta araba yaptırıp binerdik. benim tahta arabamda yoktu.

bir gün kenarda tahta arabaya binen çocukları izlerken babam geldi yanıma. sanırım çocukların arabasına imrenerek baktığımı görmüş. tuttu beni kolumdan marangoza zütürdü. marongazcuya 'usta şu çocuğa bir tahta araba yap yaw' dedi. usta tamam deyip arabayı yaptı ve getirdi.

babam 'günahımız nedir usta' deyince usta 'o günah ikimizin be selim' diyerek babamın dudaklarına yapıştı. daha sonra babamla el ele tutuşup marangozun oradaki yokuştan gittiler. gitmeden hemen önce babam 'annene söyle artık eve gelmeyeceğim, hayatımı yaşamaya gidiyorum' demişti.

zor günlerdi benim için...

adam haklı.

atatürk TÜRK DÜNYASININ BAŞINA GELMiŞ EN BÜYÜK FELAKETTiR.

adam türk gibi imparatorluklar kurmaya alışkın bir milletin dış politikasını 'yurtta sulh cihanda sulh' olarak belirlemiş.

ulan türk ırkı tarih boyunca savaşmaya ve kazanmaya alışkın bir millet. senin ne haddine bu milleti uysallaştırmak.

kimsenin kimseyi zorla sevdirmeye hakkı yok. saygı duymana da gerek yok. sevmediğin birine neden saygı duyasın ki?

şahsen ben de zerre kadar sevmiyorum atatürk'ü. ona olan tek saygım soyisminde TÜRK kelimesi bulunması.

benim atam fatihtir, yavuzdur, atilladır, timurdur. öyle kafasına göre şapka takmayanı asan bir adam benim değil atam, çöpümü temizleyen çöpçü bile olamaz.

bitse de gitsem evime. dolabımda efeslerim beni bekliyor. zavallılar bensiz kaldı

gerçekten bu durum çok garibime gidiyor.

bu hayatta ateist olmayı her şeyden çok istedim. öldükten sonra yaptıklarım için hesap vermemeyi çok isterdim. belli dogmalara bağlı kalmayıp özgürce yaşamayı çok isterdim. bunun için bir sürü ateist bilim addıbının kitabını okudum. ama bir türlü olmuyor nedense.

nedensellik fikri, evrim teorisi, çoklu evrenler deneyleri falan mantıklı şeyler. ama ateist olmak için yeterli değil.

başlangıcı olduğu ve mutlak sıfır noktası olup sonsuz yoğunluktaki bir hiçlikten oluşan evren nasıl kendi kendine oluşabiliyor?

termodinamiğin birinci kanunu olan ve bilimin temeli olan teori şu: enerji yoktan var olamaz, vardan da yok edilemez'

ateizm bu yasa ile ters düşüyor. madem bir tanrı yok. o zaman evrenin öncesinde enerji de yoktu. peki evren nasıl oluştu?

bu konuda teizm görüşü oldukça mantıklı bir şey söylüyor: 'bütün bu zamandan ve mekandan bağımsız bir şey vardır. işte o şey tanrıdır, evrenin oluşması tanrının kudreti ile olmuştur'

yani her şey bu kadar açıkken ateist olmayı nasıl başarıyorsunuz? bilim allah'ın varlığını açıkça kanıtlıyor zaten.

atatürk hakkında en ufak bir olumsuz düşünce de hemen küfürlere hakaretlere başlıyorsunuz. vatan hainliğinden tut nankörlüğe kadar her kalıba sokuyorsunuz.

geçen sadece atatürk'ün ekonomi politikasının yanlış olduğunu söylemiştim. yahu ne hakaretler, ne küfürler yedim. aklınız almaz.

atatürk'te insan o da hata yapabilir. yanlış bir ekonomi politikası yürütmesi gayet normal. insandır hata yapar. mesele sizin her şeyi bu kadar abartmanız.

artık yeter! kabullenin atatürk tanrı falan değil. o da bir insan ve her insan gibi o da yanlışlar yapmıştır.

şimdi sırf bunları yazdığım için de beni vatan haini ilan ederler. tiksiniyorum sizden ve bağnazlığınızdan!

tarih boyunca bir çok büyük türk komutan gelip geçmiştir. ama bu komutanlar içinde en büyüğü hiç şüphesiz yavuz sultan selim'dir.

Tahtı devraldığında 2.375.000 km2 olan Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibi kısa bir sürede 2,5 kat büyütmüş ve ölümünde imparatorluk topraklarının 1.702.000 km2'si Avrupa'da, 1.905.000 km2'si Asya'da, 2.905.000 km2'si Afrika'da olmak üzere toplam 6.557.000 km2'ye çıkarmıştır.

bu ne demek biliyor musunuz? 8 yılda 6 türkiye büyüklüğünde toprak almak demektir. düşününce ne kadar imkansız geliyor değil mi? ama işte karşınızda imkansızı gerçekleştiren bir adam var.

zaten mısır seferi başlı başına bir destan...

tarihte hiç bir ordunun geçmeyi başaramadığı koskoca sina çölünü yayan bir ordu ile geçen ve bu yorgun ordu ile koskoca mısır'ı ve memlüklüleri almayı başaran yavuz sultan selim büyüklüğünü bir kez daha ispatlıyor.

ayrıca türk tarihi en zengin dönemini yavuz döneminde yaşamıştır. devlet o kadar zenginleşmiştir ki, altınları koyacak depo kalmamıştır.

şu kesin bir şekilde söyleyebilirim ki YAVUZ SULTAN SELiM türk dünyasının hatta türk dünyasını bırak insanlığın gördüğü en büyük komutandır.

siz de fark ettiniz mi bu durumu?

son yıllarda şeker toplayan çocuk popülasyonun da ciddi bir azalma göze çarpıyordu. ama yine de 3-5 tane çocuk geliyordu. bu seneki bayramda ise tek bir çocuk bile şeker toplamak için gelmedi.

oysa ben sırf o çocuklar için en güzel şeker tabağını hazırlamıştım, içine en güzel çikolotalardan koymuştum... çünkü biz eskiden şeker toplarken, kapısını çaldığımız kişiler bize ucuz şekerden verirlerdi, misafirlerine pahalı şekerlerden verirlerdi. o zamanlarda yemin etmiştim, büyüyünce kapıma gelen çocuklara en güzel şekerlerden verecektim. ama kimse gelmedi...

sanırım artık şeker bayrdıbına. ramazan bayramı demeliyiz. çünkü artık çocuklar her gün yedikleri için bayramda ekstra bir istek duymuyorlar ve şeker bayramı demek artık anlamsız.

-kemal kılıçdaroğlu 17 aralık 1948 yılında tunceli'de doğmuştur.

-kılıçdaroğlu'nun ırkı kürt, mezhebi ise aleviliktir.

-kılıçdaroğlu'nun öz kuzeni olan ATiLLA ÖZDOĞAN pkk'nın hamburg temsilcisi.

-kılıçdaroğlu genel başkanlığa başladığı günden itibaren partideki vatansever ulusalcıları partiden uzaklaştırıp, yerlerine alevi tanıdıklarını atamıştır.

-kılıçdaroğlu bir basın toplantısında 'YPG topraklarını savunan bir oluşum, terör örgütü olarak görnüyoruz' demişti.

-kılıçdaroğlu başka bir basın toplantısında da ' hendek kazan arkadaşlara söylüyorum lütfen kazmasınlar' diyerek teröristleri arkadaş olarak gördüğünü açığa çıkartmıştı.

-kılıçdaroğlu 7 haziran seçimlerinden sonra pkk milletvekili selahattin demirtaş'a başbakan yardımcılığı teklifinde bulunmuştur.

survivor.

o iddianın doğru olabileceğini ilber ortaylı'da kabul etti. internete yaz görürsün.

en büyük zararı özgüveni yok ediyor aq.

herkes istediğini söylemekte özgür. buna kimse karışamaz. mesele her duyduğuna inanan salaklarda.

albert einstein.

dedelerden uzak durun. tehlikeliler.

anasının dedesini gibmiş okumayın.

EĞER VATAN HAiNLiĞi;

yapmaksa üçüncü köprüyü,
marmarayı yapıp trafiği azaltmaksa,
ekonomiyi özgürleştirmekse vatan hainliği,
sağlık hizmetlerinin düzeltmekse,
tüp kuyruklarını bitirmekse,
yapmaksa dünyanın en büyük havalimanını,
duble yollar yapmaksa vatan hainliği,

yazın koskoca puntolarla:

TAYYiP ERDOĞAN VATAN HAiNLiĞiNE DEVAM EDiYOR HALA!