ap ap ap

yazmyom dıbınım

beyler gibecem ama bi ses edin

Gelecek bir kaç günüm hep aynı geçti bütün gün Hamzayla takılıyodum geceleri bilgisayar başında oyun oynayarak almanyadan arkadaşlarımla konuşarak geçiriyordum. çok özlüyordum beyler oturduğum şehri eski sevgilimi arkadaşlarımı tekvandoyu vs vs. her gece ağlıyordum sigaranın dıbına koyuyordum. her sabah uyandığımda eski hayatımın arkamda kaldığını ve artık başka bir ülkede yaşadığımı yeniden farkına varıyordum ve bu bana çok koyuyordu...
Bi gün Hamza mesaj attı parka gel diye giyinip çktm gittim parka. Bunun yüzü gözü mor olmuş sordum hemen noldu diye. Bu sinirli sinirli sigara içiyodu

+ dıbına koyacam analarını gibecem onun
- kim abi baştan anlat şunu
+ enes toplamış binlerini arka mahallede tek yakaladılar beni analarını gibecem ben onların
Nasıl tepki vereceğimi bilemedim
- sakin ol kardeşim kimmiş bu enes ( tekvandoma güveniyodum )
+ benim kızın eski sevgilisi kıza yazıyomuş uyarmıştım konuşmaması için bugünde tek görünce çöktü huur tohumları ben o bine göstericem adam çağırmayı
Ben bişey demedim sigaramızı içtik hamza sürekli onu çok fena gibeceğinden bahsediyordu biraz sohbetten sonra evlere dağıldık , ertesi gün akşam hamzayla bizim evde oturup bilgisayar oynarken hamzanın telefonu çaldı arayan hamzanın arkadaşlarıydı enesi gördüklerini ve hemen gelmemizi söylediler . hamza istemiyosam benim gelmemi söyledi bende onu yalnız bırakmayacağımı söyleyip ,o anda aklıma bişey geldi okul gezisinde çek cumhuriyetine gitmiştik orda kendime muşta almıştım laf olsun diye şimdiye kadar kullanmak nasip olmadı , onuda alıp hemen çıktık çocukların yanına gittik . enesin ve bi arkadaşnın okulun bahçesinde oturduklarını söylediler hemen 4 kişi yola çıktık enes orda oturuyordu bende heycan tavan yaptı ,Almanyada tekvando dışında dövüşmemiştim zaten oturduğumuz yer sakin biyerdi hiç toplu kavgada bulunmamıştım .

2-3 gün hamzayla takıldık aramız iyi oldu bizim evde hazır olmuştu kendi evimize geçtik küçük bi mustakil evdi mahalle fakir biyere benziyordu . dışarda gezen tipler pek güvenilire benzemiyordu benim odamın balkonu vardı her gece orda oturup dışarı seyrederim ve kesin 2 günde bi parkta kavga oluyodu . Allahım ben nasıl biyere düştüm. babam pek evde olmuyordu işlerle ilgileniyordu . okul işlerini hamzayla konuştum oda kendi okuluna gelmemi söyledi okul bizim mahalleden yaklaşık 5 dakikalık mesafedeydi. babamla bu durumu konuştum oda gidip okulun müdürüyle konuştu gerekli evrakları hazırlandı söylediğine göre rüşver vermiş biraz. okul işinide hallettik açılmasına 1 ay vardı . almanyadaki derslerimle buradaki dersler biraz farklı olduğu için hamzadan kitap istedim biraz araştrırım diye ama hiç bi gibim yapmadım amk

küfür faslını geçtikten sonra bunlar kendi aralarında sohbet etmeye başladılar kendimi dışlanmış hissettim hamza anlamış olacakki gruptan ayrılıp bi kafeye çay içmeye gittik hamza sigara çıkardı banada teklif etti ve aramızda kalsın dedi tabi dedim. Türkiyedeki ilk sigaramı ozaman içtim
+ bizimkiler biraz maldır kusurlarına bakma
- yok ya bende eğlendim ( yalan )
+ hahaha ozaman dıbınoğlunun almancasınıda söylermisin malca olur diye soramadım
hay kafasını gibtiğim
- yav öyle küfürmü olur burada amma ilginç küfürler var hahaha
+ daha neler görüceksin burda
biraz muhabbet açıldı ona almanyadaki hayatımı anlattım . oda bana buradaki hayatını anlattı bi sevgilisi olduğundan bahsetti. istersem bana kız arkadaşının arkadaşını ayarlayabileceğini söyledi ben net bi cevap vermedim

okuyanlar bi belli etsin kendini

olm niye çügülüyonuz

neyse sivasa geldik babamın arkadaşı ve gelecekteki iş ortağı Ahmet amcanın evinde kalacaktık . onlardan bahsedeyim cana yakın orta gelirli bi ailelerdi 3 çocukları var biri benden bi yaş büyük hikayenin başında anlattığım ve yaşadığımız olayları anlatacağım Hamzaydı. büyük bi ablası ve küçük bi erkek kardeşi vardı bizim taşınacağımız ev onlara yakındı evi döşeyene kadar onların evinde kalacaktık. yol yorgunluğunu attıktan sonra Ahmet amca Hamzaya bana şehiri gezdirmesini söyledi . beynim yanmış gibiydi hiç bişey düşünemiyordum yaşadıklarım filmdeymişim gibi geliyordu . Hamzayla birbirimize biraz soğuktuk pek konuşmuyoduk sadece geziyoduk . Türkiyeyi sırf televizyondan tanıdığım için istanbul gibi biyer bekliyodum ama küçük bi şehirdi pek eğlenceli biyere benzemiyordu burada nasıl vakit geçireceğimi bilmiyorum. dışarıda sanki görünüşümden dolayı hep bana bakıyomuş gibi geliyordu . görünüşümden bahsedeyim biraz 1.80 boyunda tekvandodan dolayı biraz kaslı eli yüzü düzgün hafif sarışın bi çocuktum babam beni dindar yetiştirmemişti ezan sesini her duyduğumda bana garip bi his veriyordu . sık sık gözümü açıp kapatıyodum her açtığımda eski hayatımda olmayı ümit ediyordum . akşam sivas köftesi yedik müthiş bi tadı var buranın almanyadan tek iyi yanı yemekleri . yemekten sonra hamzanın arkadaşları geldi hamzayı dışarı çağırdılar oda benimde gelmemi istedi beraber dışarı çıktık beraber mahallede oturduk arkadaşlarıyla tanıştım amk malları bana sürekli almanca küfür soruyolardı
+ gardaş huur çocuğunun almancası ne hahahahahahahahahahahaahaaaaaaaaaaaaaaaaa
- hurensohn
+ hahahahaha gibtir gitin almancası ne
- verpiss dich
+ vuuuuhahahahahha
böyle salak salak güldüler

odama çekilip babamın neden aksi davrandığını düşündüm ve biraz internette takılıp yattım ertesi gün babamla kahvaltı yaparken çalıştığı fabrikanın krizden etkilendiğini ve kötü durumda olduğunu söyledi ve kendisininde işten çıkarıldığını söyledi şok olmuştum bir haftadır işsizmiş bana belli etmiyormuş elindeki parayı iş bulana kadar idareli kullanmamız gerektiğini söyledi bende ona tamam diyip bu durumu atlatıcağımızı söyledim .
öğlene doğru biraz kafamı dağıtmak için kız arkadaşıma buluşmak için mesaj attım işi varmış gelemeyeceğini söyledi . bende bizim panpalarla buluştum herzamanki gibi enerji içeceği artı sigara yaptık dünki partiye neden gelmediğimi sordular . hastaydım diyip geçiştirdim . bir hafta böyle geçti babam hala iş bulamamıştı, sevgilimden durumu başkasına anlatmadım. tekvando kursunun aidat zamanı geldiği zaman kursu bıraktım babama böylelikle kendi çapımda yardımcı olabileceğimi düşündüm.
Babam ilkokul mezunu olduğu için iş bulması neredeyse imkansız gibiydi. kimse almıyordu. devletin verdiği işsizlik maaşıyla kıt kanaat geçiniyorduk . param olmadığı için okul dışında pek dışarı çıkmıyordum böylelikle sevgilimden ayrıldım . iyice asosyal olmuştum okul dışında zamanım bilgisayar başında geçiyordu . sevgilimden dolayı ve parasızlıktan dolayı piskolojim baya bozuldu aylar böyle geçti .birgün babam böyle devam etmeyeceğini ve çok düşündüğünü okulum bitince Türkiyeye kesin dönüş yapacağımızı ve okul hayatıma orda devam edeceğimi söyledi baştta şaka yaptığını sandım ama baya ciddiydi karşı geldim çok ısrar ettim ama nafile babam kararlıydı okulun bitmesine 1 aydan daha az bi süre vardı. evi satılığa çıkardı elde edeceğimiz paranın birazını sivasta bi eve kalanını ise babamın arkadaşının butiğine ortak olmak için yatıracaktı . kalan günlerim çok taktan geçti ama elden bişey gelmiyor hiç unutmam ağustosun ikisinde eşyalarımızı arabaya yerleştirip bidaha dönmemek üzere yola çıktık , yine hiç unutmam bulgaristandayken babam sarı ışıkta geçti polisler bizi durdurup kırmızı ışıkta geçtiğimizi söyledi tabi yalan bizden resmen rüşvet istiyorlardı babam ilk 50 euro verdi kabul etmediler bu 200 euroya kadar çıktı . tam oc millet .

kimse okumuyor galiba yarın devam ederim

Sevgilimle hafta sonu küçüp çapta bi partiye gitcektim . sevgilim( bu arada alman ) parti için hazırlanmış ve benim hazırlanmama yardım etmek için bize gelmişti , bana dolabımdan seçtiği kıyafetleri giydim evden çıkmaya hazırdım , tek eksiğim biraz paraydı . babamdan parayı istemeye gittim

+ baba kız arkadaşımla partiye gitcem biraz para verirmisin

bana biraz ters baktı

- seninde hiç isteklerin bitmiyo . sormuyosun babanda para varmıki . gitmeyin partiye oturun evde işiniz gücünüz parti

afalladım babamdan böyle bi tepki beklemiyordum hiç böyle terslememişti

+ noldu baba bugün niye aksisin

buna cevap vermedi sadece homurdandı bende pek üstelemedim .

bunun üstüne sevgilime partiye benim gelemeyeceğimi , istiyosa kendisinin gidebileceğini söyledim ve o partiye tek gitti

odama çekilip babamın neden aksi davrandığını düşündüm ve biraz internette takılıp yattım

beyler ben almanyada doğup büyüdüm , annem alman babam Türk . annem ben 4 yaşndayken vefat etmiş . babam annemden sonra hiç evlenmedi . babamda iyi bi fabrikada işciydi , tek çocuk olduğum için pek para sıkıntım yoktu . almanyanın güneyinde sakin bi kentte oturuyoduk orda eğitim sistemi farklı olduğu için pek detaya girmicem . isteyen varsa detaya girebilirim. 16 yaşıma kadar herşey iyi gidiyordu iyi bi okulum iyi bi sevgilim ve iyi bi arkadaş çevrem vardı. zamanımı okul , sevgili ve tekvando üçlüsüyle geçiriyordum yaklaşık 7 aylık bi tekvando geçmişim vardı fenada sayılmazdım . çevredeki küçük çaplı turnuvalara katılıyordum abartılacak birşey değil . Türkiyeye sadece bir kez gittiğimi hatırlıyorum , ordaki akrabalarla pek bi aramız yoktu babamın alman bi kadınla evlenmesinden dolayı ve bir kaç miras olayı yüzünden kısacası aile babamı ve böylelikle bana gibtiri çekmişti pekte gibimde değildi açıkcası

part 1

Köşeye sıkışmıştık ,dayak yiceğimiz kesindi ama en azından kendimize olan saygımızı kaybetmiyecektik . Hamza bana göz ucuyla baktı o an napıcağımızı anlamıştım , elimi arka cebime attım lanet olsun herzaman yanımda taşıdığım muştamı en gerekli zamanda yanıma almamıştım . Hamzanın hareketlendiğini görünce bende hareketlendim ve ilk yumruğu biz attık , sonras malum hatrladığım yere kapaklanmış biçimde temizce dayağımızı yiyorduk . Bu duruma nasıl geldim ben yahu daha aylar önce almanyada kız arkadaşımla sevişiyorduk, en iyisi anlatmaya oradan başlıyayım.

ahahaha güldürdün bin şukunu kap

sözlüğün yeni yazarı adamdır