bizim için sabah akşam çalışıp köprüler dikiyor, yollar yapıyor, karşılıksız didiniyor bizim için, o olmasa açlıktan ağzımız kokacak yemin ediyorum. bu adam insan olamaz ciddi anlamda melek falan bu herhalde. iyi ki tayyib var ya. iyi ki varsın koca yürekli adam.
yav tabi onun büyüklüğü ve yüceliği bir yana da, benim anlamadığım ülkenin masraflarını nasıl karşılıyor lan bu adam acaba? hani zengin bi ailenin çocuğu falan da değil? gerçi maaş falan alıyor ama yetmez ki o kadar masrafa. gökten para havalesi yapılmıyor buna sonuçta, di mi? aa doğru, bizler, yani vatandaşın ödediği vergilerle, bilmem nelerle falan yapıyor bunları di mi? evet ama sonuçta o yapıyor yani, çalışıyor adam. resmen tapılası yüce kişilik ya, ne iyi adam, iyilik abidesi sanki. ya benim bir diğer anlamadığım, bu mükemmel kişiliğin görevi zaten bunlar değil mi? ülke ve halk için bi şeyler yapmak? ee, evet? peki neden bununla bu kadar övünüyor ki acaba? övünmekte haklı da, çoğu insanlar falan da sırf bu yüzden seviyor ama tayyibi, sırf görevini yapmasını görev olarak değil de fedakarlık olarak gördükleri için. fedakar tabii adam ya, dediğim lafa bak, afedersiniz zütünü yırtıyor adam bizim için. yok, hırsızdır, çalıyor, soyuyor bizi falan diyorlar bi de, ulan adam çalıyorsa da ülkesi için çalıyor yani! değil mi? yapıyor adam. ya o değil de, niye onlar rahatsız bu durumdan? onlar dediğim, şu çapulcular falan işte, nerden baksan nüfusun 50%'si kadarlar, onlar da sonuçta bu ülkenin vatandaşı değil mi? her ne kadar bizden, yani akp'den olmasalar da? vatandaş sonuçta. peki onlar neden rahatsızlar ki acaba tayyibten, adam çok iyi çünkü, ne kusurunu görüyorlar acaba? allah allah, e adam o kadar şey yapıyor, dünya lideri oldu bi kere, davosta neler yaptı mesela, di mi? hem bundan 10 sene öncesinde tüp için, ekmek için saatlerce kuyruk bekliyorduk? bundan 20 sene öncesinde internet yoktu, onların zamanında yani? herkesin elinde ayfon var şimdi tayyibin sayesinde.
gerçi ekmek dedim, şimdi de çöpten ekmek toplamak için kuyruğa giriyor bazı insanlar, ben onları anlamıyorum pek, bu kadar bolluğun içinde nasıl aç kalıyor insanlar yav. gerçi, kesin cehape zihniyetidir onlar da, oyun yapıyolardır tayyibi düşürmek için.
tayyib zaten şuan türkiye demek, tayyib giderse türkiye de biter, sonumuz ne olur allah bilir. sonumuz suriyeliler gibi olur valla! cehapeliler, mehapeliler zaten bunun peşinde, başa geçip ülkeyi satacaklar, babalar gibi yaşayacaklar amerikalarda. türkiye dediğin kaç dönüm arazi zaten, az para değil yani. satılsa bayağı eder. harbiden ha.
tayyib acayip tatlı adam aq ya. ne iyi insan. helal olsun valla. allah allah?! vay be.

abartısız, en çok güldüğüm nick.

vay avradını gibiim...

sizce ne anlama geliyor bu? dayımla çok endişeliyiz. domates kabuğu yine masum biraz daha, fakat karpuz çekirdeği? ne bileyim ya. of dayı.

lakin basurumuz vardı ödeyemedik ameliyat parasını. ;)

dün akşam her zamanki gibi sobanın başında oturmuş, çayımızı içip sessizliği dinliyorduk. henüz ortada hiçbir şey yokken bardaklarımızın bitmesi sonucu aynı anda birbirimize mütevazi bi ses tonuyla fısıldadık, "çayı ben doldururum". ikimizin de yine aynı anda demliğe doğru atılmasıyla durduk, göz göze gelerek "dayı-yeğen" tebessümü oluştu yüzümüzde ve birden öpüşmeye başladık, çenesinden aşağıya inerek boynuna sürmeye başladım dudaklarımı, kalbim osura osura gülüyor gibiydi, meme uçlarımız adeta birbirlerine kafa göz dalmak istermişcesine sertti, kulak memem huur çocuğunun tekiydi, onun oltu taşı tesbihini yalamak istiyordum, en sonunda dayanamayıp o en sevdiği mor pijama altlığını yırttım ve ayak baş parmağımla kulağına fısıldadım "dayı, benimsin"...

işimiz bittiğinde çay bayatlamıştı ve dayımın kızlık zarı artık yoktu.

sabahın ilk saatlerinde gece ile günün öpüşmesini izlerken. ve sonunda tanrı orgazmı, güneşe boşalıp buharın neminin okyanusa sıçraması.

tanrının düşüncelerini ciğerlerine doldurmak gibi.

ciddi anlamda söylüyorum bak, değilsem de öyle gibiymiş gibi olabiliyorum bazen. bazen ise tıpkı nazlı bir inşaat ustasının narin ama tüm kötü koşullara çatal geren cesur poposu gibi, bazen güvercinin ayak tırnağı gibi. emin değilim.

ne yani? sadece uzun, kalın ve sert olduğun için beni bu denli tahrik edebileceğini mi sanıyorsun? hadsizsin. aptal, ukala.

http://youtu.be/HejsUs-IND8
gece ile sabahın ilk saatlerinin öpüşmesi gibi. di mi?

ben bi keresinde diz kapağımla ciks yaptım ayağımla ciks yaptığımı hayal ederek çünkü. bilmiyorum ya ayağım biraz muhafazakar o konularda. bu durum çok üzüyor beni aslında, sanki duygusuz herifin tekiymişim, onu sadece ciks için kullanacakmışım sanıyor herhalde. üzülüyorum. ayağım ya, of.

ortaokul 6. veya 7. sınıf olması lazım tam hatırlamıyorum, yanımda astım hastası(sonradan öğrendik astım olduğunu) bi kız oturuyodu ismi ebruydu hatta yamulmuyorsam. bi gün dersteyiz, bizim sınıfın binleri dersin ortasında osurma yarışı yapıp kıs kıs gülüyorlar arka sıralarda. bunlara uyup ben bi osurdum dıbına koyim, artık ne yemişsem yanımdaki kız nefes alamamaya başladı astım krizine girdi herhal kıpkırmızı oldu apar topar hastaneye zütürdüler bunu. ders kaynadı güzel oldu ama tenefüsünde müdürün yanına bi gidişim var sanırsın mahkemeye gidiyorum dıbına koyim yanımda koridor nöbetçileri falan, suçum da adam akıllı bi şey olsa bari "osuruğuyla arkadaşını hastenelik etti", ızdırabını gibiyim. kızın ertesi günü ailesi geldi okula başka sınıfa geçirttiler, hiç sevmezdim zaten dıbına kodumun sümüklüsünü. öyle osuruktan bi anı bu da. utandığım bi anı değil ama sonradan hatırlayıp utanmışlığım var.

edit: ortaokul yazılmıyormuş sonradan gördüm ama önceden görseydim de yazardım aq.

aynen kanka.

gelin lan üniversitede tıransformırslı bölüm okuyan değişik bi eleman var.

buraya şimdi yok şu durumdayım, şu şu başıma geldi, yok anamı gibtiler falan filan anlatmayacağım. sadece net bi cevap lazım bana, vehayut bahane.

yaşamak için geçerli olan tek bir neden?

https://www.youtube.com/watch?v=z6GhC57TjNU

http://imgim.com/orhangen...dsexypic%28nsfw%29+12.jpg

sansürsüzü için yala panpa diyeni yalıyorum.

çeyrek altın da pek para etmiyor ki aq.

orhan gencebay.

vallaha mı?

değil mi lan? prenses yiyomuş gibi hissediyorum lan böyle pembik pembik. çocayip çok.

dilimizi değdirdiğimiz anda "coss" diye ses çıksa, tatlı bi şekilde yansa dilimiz. ne güzel olurdu lan güneşi yalayabilsek. hayat çok taktan aq.

1600'lu yılların urfasındaki küçük bir ghetto barında mahzende özenle bekletilmiş kaçak şarabımı yudumlarken bana şehvetli bakışlar atan alımlı kürt kızının gözlerindeki çapakları canlandırırım. zarif ruhuma kıllı bi şekilde değdiriyor adeta bu destansı melodiler. aman tanrım şimdi dayanamayıp kendime bi kase yoğurt alacağım. :)

http://youtu.be/h7dm0vgj2SQ

Vàli - Et Ensomt Minne
http://youtu.be/ZCmmGbv-eyc