- 0 / 2 / 166 entry
- 6 başlık
- 1,131.91 incipuan
siratincambazi "congratulations"
-
0
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
kardeşim bıraktığım gün adanaya gidip gelmem gerekiyordu adanadan döndükten sonra kaza geçirdim burnum falan kırlıdı üstüne ben yaşadığım şehirde hem çalışıyorum hem okuyorum. Bu yüzden vakit bulamadım. Yeniden başlarsam yarım kalıcak bu yüzden başlayıp yine yarım bırakmıyorum. -
-1
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
işlerimden dolayı bi türlü fırsat bulamıyorum üstüne bi ton aksilik yaşadım herkesten özür dilerim yarım bıraktığım için 2. hikayenin sonu burada bitiyor.
devamı gelicek kaldığı yerden yani ancak yarım bırakmak istemiyorum.
.. 8 kişiyi öldürdüm bir de onu III : istanbul\'da.. Final bölümü şeklinde devam edicek farklı bir başlıkta. Özelden mesaj atıp isteyenlere hikaye başladığında mesaj atıcam herkese teşekkürler. -
+1
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
kardeşim adanaya gidiyodum acil iş dediğimde oydu yazarım sandım yazamadım dönünce bitiricem hikayeyi işlerim var anlayın beni kusura bakmayın -
+5
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
arkadaşlar okuyanlar bi belli etsin kendini akşam yeniden yazmaya devam edicem. -
+3
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Şok olmuş bir şekilde yerde duran cesetlere bakıyordum hepsi kafadan yemişti kurşunu. Tam bir profesyonel işiydi. Bende şoka girmiş bi şekilde sayıklıyordum:
- Lan hasgibtir.. hasgibtir noluyo laan...
Sonra arkamdan biri yaklaşıp ellerimdeki ipleri kesti. Sonra karşıma geçti. Olanlara anlam veremiyordum. Sandalyeden kurtulmama rağmen kalkamamıştım. Karşımdaki kişi Mert'di.
- Sen.. dedim şaşkınlıkla. sonra söze girdi.
+ Seni ilk gördüğümde çok tanıdık gelmiştin. Sonra operasyon sırasındaki davranışların..
Bu olabilir mi dedim kendi kendime ama sonra kendimi kandırdığımı sandım. Taa ki Selahattin sana Furkan diye seslenene dek. Sen benim kardeşimsin. dedi.
Gülümsedi gözlerinden bir iki damla yaş süzüldü. Benimde gözlerim dolmuştu. Ne diyeceğimi bilmiyordum.
- Neden şimdi ? Neden ozaman değilde şimdi hayatımı kurtardın.
+ Gelemezdim abim.. Alamazdım seni. dedi.
- Lan..
+ Affet beni bundan sonra yanındayım birlikte yapıcaz herşeyi ama sadece affet beni. dedi.
Kimsemin olmadığını sanarken yıllar sonra abimle karşı karşıyaydık. Gözlerimdeki yaşlara hakim olamıyordum yarı mutluluktan yarıda geçmişime ağlıyordum.
- Sen benim abimsin lan benim bi kardşeim var diyip sarıldım.
ikimizde gözlerimiz dolu dolu gülerek birbirmize bi müddet sarıldık. Hadi artık gitme zamanı dedi.
Ve arabasına doğru yürümeye başladık. Arabaya vardığımzıda suratımdaki ağrılar gittikçe artmıştı.
Arabaya bindik.
- Nere gidiyoruz ?
+ Seni bulduktan sonra burda bi otelde kalmaya başladım . dedi.
- Otel olmaz. Benim ev var oraya sür. Dedim ve yolu tarif ettim.
Eve gelip bür süre oturduk bi kaç kadeh ağrılarımı dindirsin diye rakı içtim. Derken laf lafı açtı Uzun bir süre hayatımızı anlattık birbirimize. istanbulda taşaklı bi iş addıbının tetikçiliğini yapıyomuş.
arada sıradada iyi para verilen işlere gidiyormuş. Zamanında Rus bi kadın la evlenmiş ama bu işleri bırakmadığı için ayrılmışlar şimdi yalnız yaşıyomuş. Bende çok derine inmeden isimde vermeden yaşadıklarımı anlattım.
- Artık birlikteyiz yarın direk istanbula gidicez yeni bi hayat bizi bekliyo kardeşim. Herşey çok güzel olacak. dedi.
Yarın saat 12 gibi kalktık herşeyimi hazırlayıp arabaya koydum, Gitme zamanı gelmişti artık. Bu şehir beni yiyip bitirmişti artık yeni bir hayata atılmanın zamanıydı. istanbula doğru yola koyulduk. O anda aklıma Melih geldi onuda almalımıydım çocuğun bu hale gelmesinin sebebi bir bakıma bendim.
- Abi dur birini almamız gerek dedim.
+ Kimi alıcaz.
- Melih diye bi çocuk var sonra anlatırım onu almadan gidemem
+ Tamam alalım ozaman.
Melihi aradım uzun bir süre çaldı. En sonunda açtı. Ama cevap vermiyordu.
+ Alo .
- Arayacağını sanmıyodum abi. dedi arkadan kadın ve çocuk sesleri geliyodu muhtemelen evdeydi.
+ Hazırlan gidiyoruz buralardan. dedim.
- Ben gelemem abi beni bırak artık herşey bitti. dedi.
+ Yerini söyle bana
- Yetişemezsiniz abi ama söylim dedi. Evini tarif etti ve daha bişey söylmeden kapattı Telefonu tekrar aradığımda kapalıydı.
- Çabuk ol şu adrese gitmemiz lazım diyip tarif ettim.
+ Noldu lan. ?
- Sen bas gaza soru sorma anlatıcam.
En sonunda Melihin olduğu semte varmıştık arabayı biraz ötede park edip indik. Bir gecekondu mahallesiydi burası dar sokaklarda melihin evini ararken polis arabalarının önünde beklediği bir evi fark ettik. Sokağın tam bitiminde bekliyorlardı burası melihin olduğu yer olmalıydı. Diğer köşedede biz vardık kafamı uzatıp olayları izlemeye başladım.
Polis kapıyı zorluyordu üst kattanda bir kadın ağlayarak bağrıyordu.
- Rahat bırakın bizi oğlum bişey yapmadı benim diye.
En sonunda kapı açıldı içerden Melih çıkıp polislere silah çekti.
+ Gidin lan burdan ben doğru olanı yaptım beni bu insanlar bu hale getirdi lan diye bağırdı.
polislerden biri seslendi.
- Silahını yere at !
Melih hiç duymamış gibi hala aynı şeyleri söyleyip duruyordu. En sonunda kaçmaya başladı polis ler arkasından koşmaya başladı.
P- Dur yoksa vururuz.
Melih arkasını dönüp bi el ateş etti. Kimseye isabet etmedi kurşun. En sonunda Melihe ateş açtılar. ilk kurşunu yedikten sonra sendeledi. Ama hala kaçmaya devam ediyordu. Artık tam dibimizdelerdi. Sokak bitiminde Melih bizi farketti. Mermi sırtına gelmişti. Sonra yeniden arkasını dönüp polislere ateş edicekken ard arda 2 - 3 el silah sesi duyuldu. Melih yere kapaklandı kolları iki yana düştü. Kafasını çevirip bana baktı yerdeyken. Hızlı hızlı nefes alıyordu. Bana bişeyler söylemeye çalıştı ama gücü yetmedi ve öldü. Ben hiçbişey yapmadan Melihin cansız bedenine bakıyodum bir yandanda Abim çekiştiriyordu.
- Oğlum adam öldü hadi gel gitmemiz gerek
en sonunda bi sille attı. Kafamdan tuttu.
- Hadi laan diyip çekiştirdi. Kendimi silkeleyip arabaya doğru koşmaya başladım. Ve olay yerinden uzaklaşıp otobana çıktık.
Artık iki kişiydik abim ve ben.
1 saatin sonunda şehir çıkışını geçmiştik.
Abim bana döndü.
- Kimliğinde neden farklı bir isim yazıyor.
+ Sahte kimlik ama devlette kayıtlı. Furkan Kara artık ölü bi adam.
- Yani sen artık ... dedi kimliğime baktı tekrar .
Sen artık Sedat'sın ha. Kim bu Sedat allah aşkına?
+ Bir zamanlar tanıdığım onurlu bir adam.
- Geçmişini unut Furkan artık ikimiz içinde yeni bir başlangıcın vakti geldi. -
+2
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Sözlük uyuyor olsada ben yazayım yinede bugünlük bukadar yarın devam edeceğim. iyi geceler -
+2
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Napıcağımı bilemiyodum bu olay benimde başımı yakıcaktı çünkü Selahattin Melihi öldürmemi istiyecekti. Ondan medet umamazdım ama eninde sonunda öğrenecekti. Başka çarem yok be melih diye söylendim kendi kendime.
Selahattnin yanına gidip durumu anlattım ve onun için bir kaçış imkanı istedim.
Beklediğim tepkiyi ne yazıkki aldım.
- Nee.! diye bağırdı ilk önce sonra devam etti.
Olmaz bu istediğin imkansız artık onunla işini bitir Furkan dedi. Tabi kastettiği onu öldürmemdi.
+ Yapamam. Bunu benden isteme.
- Başka bi adam ayarlarız canını sıkma.
+ Hayır bu iş kökten olmayacak.
- Eğer o çocuk yakalanırsa seni ele vermiyeceğinin garantisi yok. Eğer sen yakalanırsan benim adamım olduğun az çok kimseler tarafından duyuldu. Bu yüzden bunun riskini alamam. Dominodan bir taş düşerse bütün domino taşları yıkılır . O yüzden o çocuk ölecek okadar. dedi.
Yanından çıktım çaresizce Melihi aradım eskiden kaldığımız depoya çağırdım.
Depo da elimde silahla bekliyordum. Deponun kapısı yavaşça açılıp kapandı. Gelen Melihti yanıma oturdu.
- Hiç konuşmana gerek yok abi. Dinle beni... Ben buraya, beni öldürüceğini bilerek geldim. Bunu biri yapıcaksa sen ol istedim. Zaten hapse girsemde yaşatmazlar beni biliyorum. O yüzden korkmuyorum abi sık bana kurtul benden. dedi ve gözünü kapattı.
Silahımı doğrulttum ilk defa birini vurucakken elim titriyordu.
- Abii .. Uzatma artık nolursun .. Furkan abiii. !! diye bağırdı.
Silahımı indirip sinirimden ve çaresizliğimden bağırdım .
+ Olmuyo lan olmuyoo. Seni öldüremem oğlum ben.
Gözlerindeki yaşları sildi. Sarıldı bana
- sen benim ölene kadar canım kanım kalacaksın abim dedi.
+ Nolursa olsun telefonunu açık tut ve benden haber bekle saklanman gerek sakın yakalanma şimdi çık burdan dedim. Ve yine silahımı Melihe verdim.
Evin yolunu tuttum. Eve vardığımda Selahattinin korumaları kapıda bekliyordu tam silahıma davranacaktımki arkamdan sert bir cisimle vurdular. Bilincimi yitirdim.
Uyandığımda Ormanlık bir alandaydım önümde etrafı aydınlatan bir ateş yanıyordu.
+ Nere getirdiniz lan beni. diye sayıkladım.
Korumalardan biri yumruk attı sonra ardından diğeri bir müddet yumrukladılar.
sonra Selahattin durun anlamında elini kaldırdı.
- Niye sözümü dinlemiyosun bak şimdi ölüceksin. Şimdi bana melihin yerini söyleki seni salayım. Dedi
Yüzüne tükürdüm.
+ Yerini bilmiyorum bilsemde söylemem. Söylesemde beni öldürürsünüz bu yüzden. Başını alırsın dedim.
Ağzımda büyük bir acı vardı dudaklarım patlamıştı ve yanağım yarılmıştı.
Bu sefer sopayla birkaç kere karnıma ve belime vurdular. Bağırmaya başladım .
+ Durun durun söylicem. durup beklediler.
- Hadi söylede işimize bakalım . dedi selahattin. Bağırarak türkü söylemeye başladım.
+ Ne sen leyla\' sın ne de ben mecnun
Ne sen yorgun ne de ben yorgun
Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu
- Ulan muallak bizimle dalgamı geçiyosun diye vurmaya başladılar. Gülerek yeniden bağırdım.
+ Ne söyliceğimi söylemedimki muallakler.
Selahattin en sonunda dayanamadı. Silahını çekip kafama koydu.
- Bu inadın nedendir bilmiyorum Furkan ama kendine yazık ettin. dedi .
+ Eğer ıslanıcaksan bunu havuzda yapmalısın Selo. dedim gülerek. Yediğim darbelerden başım dönüyordu. Heryerim kan olmuştu.
silahın horozunu geriye doğru çekti. artık ölümle aramda milimetrik parmak hareketleri kalmıştı. Gözlerimi kapattım
Kulaklarımda çınlayan silah patlama sesi duydum. Ölmüşmüydüm.? Ama hala silah patlama sesleri yankılanıyordu boğuk bir şekilde kulaklarımda. Gözlerimi açıp derin bir nefes aldım. Etrafımdaki dört kişi yani selahattin ve 3 adamıda ölmüştü.
--
bölüm sonu soundu : https://www.youtube.com/watch?v=AK58u_sFiMQ -
+1
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Yaklaşık 2 gün geçmişti ben hala depoda kalıyordum yemeklerimi dışarıda bekleyen Selonun koruması alıyodu. Melihinde o kazadan sonra kafasında ve suratında 4 dikiş sol kolundada boydan boya bir alçı vardı.
Selahattin aradı .
- Zaman geldi hazırmısın yeni hayatına. dedi.
+ Evet napıcaz. dedim.
- Kapıda duran adamın yanına git o seni buraya getiricek dedi.
Dediğini yaptım ve Selahattinin yanına gittik.
Bana eski model bir passat gösterdi. Ve konuşmaya başladı.
- Arabanın içinde bir sayaç var radyoyu açtığında devreye giricek 60 dan geriye doğru sayıyor.
saniye bittiğinde araba patlıyacak.
Yanında duran gözlüklü adam lafa girdi.
+ Furkan bey araba patladığında arabanın içinde bulununan yanıcı varillerde patlıyacak. bu variller yanınızda durucak cesedin tanınmaması için konuldu kimliğinizi ıslak bir havluya sarıp bir çantayla bagaja koyduk arabya bindiğinizde olabilidğince heryere dokunmaya çalışın.
içimden Selahattine sövüyordum \'\' orusbu çocuğu adam negüzel anlattı sen nasıl anlattın\'\' diye.
- Peki herşey çok güzelde Melihe nolucak. dedim.
+ Onun için anlaşmadık diye yanıtladı. Selahattin.
- giberim böyle işi diye mırldandım. ve kabul ettim.
Bir şapka ve gözlük taktım sonrasında arabayı kameraların olmadığı bir ara sokağa parkedip radyoyu açtım ve sayaç çalıştığı andada alandan koşarak, farkedilmeden uzaklaştım. O büyük patlama sesi geldi. Patlama sesi kulaklarımda çınlarken bende gökyüzüne bakıp özgürlüğümü kucaklıyordum. Kulağımdaki çınlama bir müzikal mişcesine huzur dolup gülümsüyordum.
Yeniden Selahattinin yanına gittim.
- istediğin oldumu şimdi Furkan bey. dedi. Oan Selonun o gıcık ve kahpe sesi bile keyfimi kaçırmadı. Elini sıktım oldu dedim.
- Yeni kimliğini söyle bakalım bundan sonra benim için çalışacaksın dedi.
+ gibtir lan dedim gülerek.
- Şaka yapmıyorum bunu bir lütuf olarak gör.
+ Senin için çalışmak mı? Sen benim adımı unuttun herhalde Tarık beyin yanında daha düne kadar neredeyse elimi öpecektin.
- Geçmiş geçmişte kaldı öküz öldü ortaklık bitti . Furkan kardeş. Bundan böyle benim adamımsın.
Hiddetle ayağa kalktım
+ gibtir lan it diyip önüne tükürdüm.
- eeh yeter lan !! diye bağırdı. Avucumun içindesin hala görmüyomusun senin beni ynemen için onlarca adama ihtiyacın var benim seni yenmem için 3 tuşa basmam yeterli.. 1-5-5.. Şimdi afranı tafranı gibtirtmeden yeni kimliğindeki adını söyle dedi.
Bunların olucağını biliyodum bu şerefsiz evladının beni kullanacağını süründüreceğini biliyodum.
Çaresiz kalmıştım Yeni kimliğimin bilgilerini söyleyip. Depoya gittim.
Melih uyuyordu. Ayağımla dürttüm.
- Uyan lan uyan dedim.
Uyanıp yattığı yerden kalktı.
+ Noldu abi.
- Gidiyoruz Melihim hazırlan.
+ Hiçbişeyim yokki zaten . Nere gidiyoruz abi.
- Benim eski eve artık orda kalıcaz. Benim af işini hallettik seni çözemedik kususra bakma. dedim.
+ Ne kusuru abi sen beni hapisten çıkarttın bide af mı çıkartıcan sorun değil dedi.
Eski evime doğru yola koyulduk Selahattin bana eski model bi clio vermişti.
Günler hızla akıp gidiyordu.Bu arada haberlerde ölü olduğum açıklanmıştı. Bende Selo\'nun yanındaki işlerime başlamıştım bile neyseki sadece mal zütür getiri yapıyordum. Melihse eski mahallesine gidip annesine ve sevgilisine bakmayı istiyordu. Neredeyse her akşam yalvarıyordu bana. En sonunda bir miktar para verdim ve yolladım.
- Al bakalım git kız kardeşlerini gör bu parayıda annene ver.
+ Abi allah razı olsun. Abimsin sen benim artık kan bağım olmasada ailemden birisin. diyip sarıldı.
Bu durum benide mutlu etmişti.
- Bana eskiden tanıdığım bi dostumu hatırlatıyosun çocuk. Hadi bakalım git ve ikinci şansını yarat.
+ Eyvallah abi.
- Ha unutmadan şunu al nolur nolmaz diyip silahlarımdan birini verdim ve getir zütür işi için mekana gittim. Saatler geçti iş bitti. Selonun yanında oturup çayını içmesini ona buna homurdanmasını izliyordum. Bi anda teleofnum çaldı arayan Melihti.
- Abi ben .. Abi çok kötü bişey yaptım. dedi ağlıyarak.
+ Naptın lan !!
- Abi istemeden ... öldürdüm abi ben özür dilerim abi..
+ Allah kahretsin çocuk. Naptın sen. Neyse neyse uzatma yanıma gel dedim
ve bulunduğum yerin adresini verdim. yarım saat sonra gelmişti. Hala ağlıyordu.
Kafasını tuttum
+ Bak şimdi içerdekileri şüphelendirme Sakin sakin anlat.
- Ben eski mahalleye gittim anneme parayı verdim kardeşlerimi gördüm dediğin gibi. sonra Ayşe\'nin dükkanına gittim. Celalettin birlikte gördüm abi onları hani onun yüzünden hapse girdiğim çocuk.
Sevişiyorlardı abi ilk beni farketmediler. Kendime engel olamadım .
+ Yapma dıbına koyim demee. Dedim elimi alnıma koyup.
- Vurdum abi ikisinide vurdum.
+ Lan ben senin .. Lan ben sana napim . Allah seni kahretsin diye bağırıp bi sille attım.
- Haklısın abi istemeden oldu. diye sayıklayıp yere çöküp ağlamaya başladı.
Kalk kalk ver silahı .. Şimdi doğru gibtirolup eve gidiyosun. Benden haber bekle dedim. -
+2
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Yaptığım şeyden vicdan azabı duyuyordum ama istemdışı gelişmişti. Beni duymayacağını bilmeme rağmen .
- Özür dilerim. Bunu bilemezdim dedim.
En sonunda orman yoluna girmiştik ve hızımı normale düşürmüştüm. Yoldayken Hasanın ve Melihin nabzını kontrol ettim.
Hasan ölmüştü Melihse hala yaşıyordu.
Diğer araçlar çoktan gelmişti. Bizde en sonunda varmıştık. Arabayı parkettim.
Arka koltuktan melihi alıp servise bindirdim.
Diğerleri telaşla hepbir ağızdan sormaya başladı.
-+ Noldu diğer araba nerde. diye.
+ Ferrariyi alamadık Hasanda Melihi alırken vuruldu yolda öldü dedim.
Ve servise binip Selahattinin olduğu depoya gittik.
Karşısına oturdum .
- Ee Furkan bey Rapor ver bakalım dedi.
Arabaları ve yaşanan bütün olayları söyledim. O si*ik suratını somuttu.
- Bu hiç hoşuma gitmedi dedi.
+ Bak elimden geleni yaptım tamam mı. Hem amacın para değildi göz korkutmaktı 4 araba kaçır dedin kaçırdık. O kalan arabada hasarlı adam çok büyük bir maddi kayba uğradı zaten. Sözünü tutucaksın Selo efendi.
Kafasını saladdı aşağı yukarı.
- Tamam tamam bakalım . istediğini vericem. dedi diğer adamlarada birer deste para verip yolladı. -
+1
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Alarmlar çalmaya başlamıştı biz daha çevre yoluna varmadan bir grup polis siren sesi bile duyulmaya başladı. Bütün araçlar son hız makas atarak çevre yoluna girdik. Arkamızdaki polis araçlarını atlattık ancak önümüzde 2 ekip barikat kurmuştu En önden giden şoför Atilla başarıyla barikatları atlattı. Melih aracı kontrol edemeyip polis barikatinin birine çarptı. Ve onların açtığı yoldan anlık olarak Mert ve Harun geçmişti Bizde Melihin açtığı yolu kullanıp Barikati atlattık ama Melih arkada kalmıştı hemde büyük bir kaza yapmıştı. Bir anda direksiyonu sağa kıvrıp arabayı tam tersi yöne çevirdim ve gaza basmaya başladım. Melihi orada bırakamazdım Hasana döndüm.
- Silah kullanabilirmisin.
+ Denerim.
Arka koltuktaki sırt çantama uzanıp uzun namlulu bir taramalı çıkarttım. Gördüğün her polise ateş et dedim.
Bunlar olurken mesafeyi kapatmıştım bile arabayı bir anda durdurup. Kapıyı açtım kapıyı siper alıp önümde duran 2 polisi seri birşekilde vurdum. Melih arabanın içinde baygındı diğer polislerde bize ateş ediyordu. Hasan diğer ekip arabasını halletmişti. geriye sadee iki polis kalmıştı.
Bağırdım
- Size zarar vermek istemiyoruz. Kenara çekilin arkadaşımızı alıp gidicez.
+ Teslim olun vatan hainleri!! diye bağırıyordu memur.
- Arka kapıya doğru gerileyip sırt çantamın içinden diğer taramalıyı çıkarttım üstlerine doğru nişan aldım ateş ederek koşmaya başladım şanslıydımki kötü eğitimlilerdi ama acele etmemiz gerkeiyordu çünkü diğer polis araçları neredeyse burnumuzun dibindeydi. Polisleri etkisiz hale getirdikten sonra melihi kucaklayıp bizim arabaya doğru koştum ve aka koltuğa yatırdım arabayı yeniden çevirip kaçmaya başladım.
Hasan Bağırmaya başladı.
- Canım yanıyo lan . Karnımdan vurulmuşum oğlum ölücemmi lan sen bilirsin ahh.
+ Dayan lan dayan az kaldı.
- Bana doğruyu söylee. diye acı acı bağırdı. Hasan yüksek ihitmal 30 yada 40 dakika sonra ölücekti ama bunu ona söylemezdim. Sadece köprüye kadar yetiştirmem gerekiyordu.
+ Yok lan yok bişeyin yok gidince aldırırız kurşunalrı sararız dikişleriz bişeyin kalmaz.
- Oğlum başım dönüyor lan.
+ Yeter lan ağlama artık az kaldı dedim
ve köprü yoluna girdik. Ama çok zaman kaybetmiştik neredeyse 10 ekip dibimizde duruyordu artık son son arayı açıp köprüyü patlatmamız gerekti. Gazı kökleyip köprüye doğru düdüz ilerlemeye başladım 400 metre gibi bir mesafe açıldı köprüyü geçtiğimiz anda arabayı durdurdum Köprü bitiminde duran bi eleman vardı . Hasansa acıdan terliyordu.
- Bu o omu diye sordum.
+ Evet çantadaki büyük bombayı çıkar ona ver c4 lere uzanan kabloya bağlamaısnı söyle... çıkamıcam arabadan. .. Kabloyla birlikte gidebildiği kadar geriye gitsin ... yoksa ... ölür . dedi kegib kegib
Arabadan çıkıp çocuğa bombayı verdim ve Hasanın dediklerini söylerken polisler karşımızda tam gaz ilerliyordu lafı kesip acele et bekliyoruz dedim ve arabaya doğru koştum. Polislerin köprüyü geçmesine saniyeler vardı. Adam bombayı hazırladı. Hasan bağırmaya başladı.
+ Lan yanlış yerde duruyo
dediği anda köprü patladı ve çocukta köprüyle birlikte parçalandı.
+ Lan orusbu çocuğu ona niye söylemedin diye ağlamaya başladı . Bunlar olurken çoktan gaza basmıştım bile.
- Söyleymedim dedim.
+ Lan Şerefsiz!! ... ah o .. benim.. küçük kardeşimdi . dedi ve bayıldı. -
0
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Şuanda seri seri girmeye çalışıyorum önceden yazılmış metnim olmadığı için anlık yazıyorum . Bugün son yazdığım hariç bikaç tane daha post atıcam rahat ol -
+2
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Yarın akşama kadar depoda Melih le boş boş oturup sohbet ettik planın üzerinden geçtik ve en sonunda saat gelmişti. 1 saat öncesinden Selahattini arayıp aracın olacağı konumu söyledim. Saat geldiğinde bizi bir servis aldı ve galerinin olduğu sokağa zütürdü. Servisten indik Herkes ekipmanlarını tam bir şekilde donanmıştı. Galerinin arka kapısına doğru yöneldik. Gece saat 3 tü ve galeri kapalıydı.
- Herkes hazır mı beyler diye sordum.
Bombacı hasan lafa atıldı.
+ Dediğin köprüye birkaç tane telsiz c4 yerleştirdim ama bu yetersiz olucak orda bizi bir elemanım bekliyor onun yardımıyla yanımda olan yakın ateşlemeli bombayı kullanıcam riske atmayalım o yüzden bir araba beni orda beklemeli.
- Tamam başka sıkıntısı olan. Cevap gelmedi ve işe koyuldum.
Arka kapıda bir alarm vardı ancak kabloları içerden geçiyordu. Bu işlerden az çok anlasamda bu benim için zordu. Arkamı döndüm hepsi bordo bereli gibi beni bekliyordu.
- Aranızda alarm sökmeyi bilen varmı .
ses yoktu herkes birbirine bakıp durdu. Sonra Melih lafa atıldı.
+ Abi ben anlarım bi ara elektrikçide çalıştım.
- Oğlum bak eminmisin bu sıradn işlere benzemez yar*a yeriz .
Abi bak kapının açılma yerinde birbirine yapışık iki tane sensör var sensörler elektrik yüklü elektirik gitmesinde yada biribirlerini algılayamadıklarında otomatik olarak alarm devreye girer aynı şekilde camlardada bu sistem kullanılıyo olabilir. dedi. Biz bunları konuşurken hasan sırt çantasından küçük bir bomba çıkardı ve binanın zeminle temas eden kısmına yapıştırdı. Daha nolduğunu anlayamadan birkaç adım geri çekildi ve patlattı. Zeminle duvar arasında bir insanın geçebileceği kadar bir delik oluştu.
+ gibicem yapıcağınız planı daha bi kapı açamadınız artık kasayı patlatmak için 3 bomba kaldı. diyip açılan delikten içeri girdi.
Herkes şaşkın şaşkın biribirine baktı. Daha sonra Teker teker açtığı delikten içeri girdik. ilk önce anahtarları bulmamız gerekiyordu bunun içinde kasaya gitmemiz. gerekiyordu. Zemin kata inerken bir kapıyla daha karşılaştık ve bundada alarm vardı.
Herkes dönüp hasana baktı .
- E gibicem ama burda patlatsam ya merdiven çökücek yada hepimiz sağır bir şekilde hapse giricez. dedi.
Melih tamam ben hallederim diyip arka cebinden bir tornavide çıkardı , bir süre kapıyı inceledikten sonra kapının kolunu sökmeye başladı. Biraz daha bakındıktna sonra yanımıza gelip imkansız dedi.
ancak kapıyı çelik keser bi makinayla kesmemiz gerek. diye lafını tamamladı.
Hasanın merdiven çökertme işi mantıklı gelmişti bana. Yanımızda yeteri kada ekipman vardı yaklaşık yarım saat boyunca balyozlar ve kazmalarla merdiveni delmeye başladık. Ve bastığımız merdiven direncini yitirip aşağı çöktü yerde 3 adımlık bir delik açmayı başarmıştık ama çok fazla ses çıkmıştı.
Mert birisi geliyor sessiz olun dedi. Merdivenden inen adam bir güvenlikti hepimiz olduğumuz yere çöktük. Adam bizi gördüğü anda silahıma davrandım ve adamı vurdum Mert gerçekten benim abim olmalıydı çünkü ikimizde aynı anda adamın kafasını aynı tip susturuculu silahla ateş etmiştik. Sonrasında merdivende açtığımız boşluktan zemin kata atladık teker teker. Etraf karanlık olduğu için Melih elfenerini tutuyor bizde kasayı arıyorduk. iki koridor ilerledikten sonra Sonunda kasa bölümünü bulmuştuk. Ancak bir büyük 3 te küçük kasa vardı. Ve 3 bombamız vardı Ya küçük kasaları seçicektik yada büyük kasayı Hasan hızla büyük kasaya ilerleyip bombaları yerleştirdi.
Geriye doğru bir adım atıp kumandaya basarken eline atladım.
- Dur .
+ Noldu dıbına k*yim.
- O kasada para var anahtarlar değil.
+ Nerden biliyosun.
- Bilmiyorum ama o kasaya sığıcak kadar fazla anahtar olmadığını tahmin ediyorum küçük kasaları patlat bana güven. dedim.
Tahminim doğru çıktı küçük kasaları patlattığmızda Neredeyse bütün anahtarlar. Ordaydı.
Bundan sonrası çocuk oyuncağıydı. Sadece arabaları seçip kaçırmak kalmıştı geriye. sırayla arabaları seçtik.
Bmw i8
Lamborghini aventador
Mustang GT500
Ferrari 488
anahtarlarını alıp 2 sini şoföre birini Melihe birini Merte ve son kalan araç Mustang' ide ben aldım.
- Plan şu beyler Bombacı benimle geliyor Mert ve Harun bizim bir önümüzden gidiyor silah desteği için en öndende Atilla ve Melih gidicek. Dedim ve geldiğimiz delikten yeniden çıkıp binanın ana showroomuna ilerledik. Seçtiğimiz araçlar cam bölmelerde sergilenmek için bekliyordu.
Herkes araçlarına bindi o anda güvenlik bizi farketti camdan sarkıp güvenliği öldürdüm ve işaretimle birlikte camları kırıp çıkış yoluna doğru sıralandık. -
+2
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Beni tanımamıştı bende daha fazla belli etmeyip. Kendimi toparladım.
- Iıı tamam arkadaşlar. Planı bugün yapıcaz ve yarın akşam başlıcaz. dedim.
Selahattin gitmeden önce ek olarak küçük bi karalama tahtası istedim ve gelir gelmez planı yapmaya başladık. Bütün gün boyunca onlarca senaryo oluşturduk ve en sonunda neredeyse bizim için kusursuz olan planı bulduk. Galeri şehrin lüks semtlerinden birindeydi ancak iki semt sonrasında Şehir merkezine doğru giden bir çevre yolu vardı. Çevre yolu bir bölümde iki yamacın arasında kalıyordu ve bu iki yamacı birbirine birleştiren bir köprü vardı polisler %90 peşimize takılacaktı. Ve köprüden geçersek köprüyü patlatıp rahatlıkla onlara 10 km fark atabilicektik. 10 km fark ise altımızdaki arabalarla ulaşılamaz bir hal aldırıcaktı mesafeye. Köprüden geçtikten sonra asfalt yol 8 km sonra bitiyordu asfalt yol bitiminde 2 ayrılıyor ve bir yol ormanlık alana gidiyordu. Ormanlık yola sapıp 20 km gittikten sonra boş bi alanda arabaları park edip hep birlikte servis tarzı bir araca binip kaybolucaktık. Plan bitiminde saat epey geç olmuştu ve gelen adamların hepsi çıkmıştı. Son olarak Mert yani abim çıkıyordu depodan. Bana döndü .
- Sen .. Biyerden tanıyorum seni sanırım. ismin neydi?
bir süre cevap vermedim gözlerim doluyordu.
+ Ben pek çıkarmadım seni kardeş. ismim Sedat. dedim.
Kafasını selam vererek sallayıp çıktı.
Melih yanıma yanaştı
- niye yalan söyledin abi adama. Nolucaktıki dedi.
+ Bu iş böyledir onların yanında artık bana Sedat diyiceksin. Dedim.
- Eyvallah abi. diyip yatacağı yere gitti. -
+2
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Ben ve Melih geceyi orada geçirdik. Kapı vurulma sesine uyandım . Saat öğlen 12ydi Kapıyı açtığımda Selahattin içeri girdi. Gülümsedi
+ Ekibinle tanış senin için erkenden istanbuldan kalkıp geldiler. dedi ve içeri 4 tane adam girdi.
Masaya oturduk. Adamlardan kendilerini tanıtmalarını istedim sırayla.
- Ben Atilla korkmaz sokak yarışçısıyım.
- Harun Kırgız sokak yarışçısıyım.
- Hasan de sen bana soyadıma lüzum yok kimyagerim, patlayıcılar üzerinde profesyonelim.
Son adam sıra gelmişti. Bu adam bana biryerden tanıdık geliyordu.
Umursamazca kafası önde kendini tanıtmaya başladı.
- Adım Mert ... Mert Kara tetikçiyim.
Adını söylediğinde geriye doğru sendeledim adamla gözgöze geldik. Şaşkın şaşkın adama bakıyordum oda anlam veremez bir tavırla Selahattin ve bana.
Sonunda tanımıştım adamı bu adam yıllar önce istanbula giden abimdi. -
+2
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Gittiğimiz yer depo tarzı bir mekandı. Etrafta koli yığınları loş bir ışık ve ortada duran yuvarlak bir masa.
Melih ben ve Selahattin masaya oturduk.
- Ne o kumar mı oyanacaksın bizimle. dedim
içten bir kahkaha attı.
+ istersen oynarız. Tabi paran yeterse. dedi ve devam etti.
Beni bilirsin Furkan bazı semtler benim himayemde bu şehirde. Ve yönettiğim yerler diğer tabiri caizse mafya babalarının 3 te 1i bile değil. Ve bazı istemediğim durumlar var geçenlerde lüks bir araç galerisiyle aramızda bi husumet oluştu. Sende takdir edersin ki bu benim saygınlığımı etkiler.
Bu yüzden ona ufak çaplı bir ders vermek istiyorum.
- Ne gibi ? Tehdit etmemi mi istiyosun.
+ Hayır yaptığı şey bu küçük cezayla affedilemez. Haracımı vermediği yetmezmiş gibi birde bana kafa tutuyor bu adam. Senden galerisinden en değerli 4 aracını kaçırmanı istiyorum.
- Ben hırsız değil Selo. Yanlış adamla konuşuyosun.
Güldü bir süre.
+ Sen bir hırsızsın Furkan hemde profesyonel bir hırsız. Bu şehirdeki en büyük adamlarından biri olan Tarık Akarcanı soyup sonrada öldürecek kadar ve bunun yanında elini kolunu sallayarak cezaevine gidecek kadar büyük bir hırsızsın.
- Yanlış adamım ben Selo, daha önce yurt dışından çok fazla kaçak mal uyuşturucu vs. getirdim ama bunu hiç yapmadım.
+ Tek başına yapmıcaksın. Sana gereği kadar adam verebilirim. istanbulda bu iş için tanıdığım bir çok adam var.
Kafamı ellerimin arasına alıp uzun uzun düşündüm ve melihe dönüp.
- Araba kullanmayı biliyomusun. dedim.
+ Eski şahinciyim abi. dedi gülerek.
- Tamam şımarma . deyip Selahattine döndüm.
Bana 4 adam ayarla 2si şoför diğer ikisi ise suikastçi ve bombacı olsun dedim.
ilk önce garip garip bana baktı.
+ Bu amerikan filmi değil sen ne yaşıyosun lan. dedi.
- Bu işi bi şahinci bi hapis kaçkını tetikçi ve sıradan 2 tane daha adamlamı yapmamı istersin.
Sana nolucağını söylim Muhtemelen Melih yolda kaza yapıcak sıradan adamlarında daha yarı yolda yakalanıcak. Bende şansım varsa bitane arabayı kırık dökük bir şekilde sana getiricem.
+ Tamam halletmeye çalışırım . Dedi ve kalktı. -
+4
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Evde kısa bir süre daha vakit geçirdikten sonra paraların bir kısmını eve zulalayıp, kalanınıda alıp aşağı indim. Arabanın bagajına çantaları koyup arabaya bindim. Neredeyse 7 saat geçmişti bile saat öğleden sonra 3 gibi yeniden kulübeye döndüm kulübede kimse yoktu. Çantaları alıp kulübeye giriyordumki. Koruma arkamdan silah çekti.
Çantaları yere bıraktım ve önümü döndüm.
- Ellerini kaldır. dedi.
+ Ne yapıcaksın, beni vurucakmısın? dedim.
- Hayır sana ellerini kaldırmanı söylüyorum.
+ Selo seni yaşatmaz.
- Görücez bakalım diyip
yanıma yaklaştı silah hala bana dönükken çantalardan birini aldı.
+ Diğerini almıyomusun ?
- Selahattine selam söyle. Çiçeğim. dedi ve geri geri gitmeye başladı. arabanın kapısını açıp çantanın birini içine attı.
+ şşt Çakaal diye bağırdım
- Ne var lan?
+ Telefonunu unuttun dedim. gülümseyerek
- Al senin olsun alırım yenisini çiçeğim. dedi.
Birkaç adım ilerlemiştim bunları konuşurken bir yandanda telefonu uzatıyordum.
+ Al kardeş al sorun yok. Bu paralar benim işime yaramıcak zaten. Seloyu bende sevmiyorum al lazım olur kullanırsın. dedim.
adamla aramda birkaç adım mesafe kalmıştı ama hala silahı bana dönüktü.
- Doğru söylüyosun at bakalım . dedi.
Telefonu tam burun kemiğine fırlattım oanda silah patladı kurşun sol omzumu sıyırmıştı. Ardından bileğini kıvırıp silahı aldım elinden , birde kafa attım. adam sendelyip yere düştü. Silahın arkasını çevirip ağzı burnu damadağın olana kadar vurmaya başladım. En sonunda acıya dayanamayıp bayıldı.
Adamı sürükleyerek kulübenin içine çekmeye başladım.
+ Bi sen kalmıştın çakallık yapıcak bu alemde çiçeğini gibtiğim. diye mırldanıyordum.
Adamı kulübenin içine yatırdım. Cebindeki sigara paketini aldım içinden bir tek çıkarıp yaktım .
Sonrada selahattini aradım.
- Evet noldu. dedi.
+ Benim ,ben Furkan Selo. işim erken bitti paralar burda ama senin arkadaşın hiç değil.
- Noldu naptın ona ?
+ Ya sen bi gel konuşuruz. bıraktığın yerdeyim.
Aradan 1.5 saat geçmişti. Ve siyah bir araba yanaştı.
içeriden Selahattin, adamları ve Melih indi. Yanıma yanaşıp adamı neden dövdüğümü sordu bende olayları anlattım. Biraz düşündükten sonra addıbının birine git yaşıyomu kontrol et yaşıyosa sessizce öldür gel dedi.
Sonra çantalara baktı.
- Ne kadar var burda
+ Tüm param bu. dedim.
- Yani.
+ 2 çantada toplam 20 milyon tlye yakın para var. Dolar euro karışık.
Suratında bin bir gülüş oluştu.
- Bu yıl ki gelirimi tek günde hallettim desene sen şuna. Diyip kahkaha attı.
+ Tamam komikmiş. Artık sözünü tutup bizi temize çıkar. Ha tabi banada bir iş bulucaksın. dedim kendimden emin bir şekilde.
- Restorantımın birinde garson aranıyor. Çalışmak istersen orası uygun mu?
Adam benim sabrımı iyiden iyiye sınamaya başlamıştı. Yakasına yakıştım.
+ Ulan orusbu çocuğu. Bana kazıkmı atıyosun.
Korumaları beni tutuyordu .
- Sana hiç yakıştıramadım. Dedi alaycı bir ses tonuyla ve devam etti. Aslında küçük bir işim var Furkan ama bunun için taşaklı bir adama ihtiyacım var. Eğer bu işi halledebilirsen . Bende sözümü tutarım.
+ Ulan seni.. Derken sözümü kesti.
- itiraz edecek durumda olduğunu sanmıyorum.
Sakinleşmeye çalışıp bir süre düşündüm ve kabul ettim. beni takip edin dedi ve arabalara binip yola koyulduk. -
+3
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Arkadaşlar bir süre işlerimden dolayı yazamıyacağım akşam yine burda olucam. Takipte olduğunuz için teşekkürler. -
+1
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Rüyamda Sedat'ın sesini duyuyordum.
- Burdayım kardeşim. Yanındayım. Beni bul.
+ Seni göremiyorum ...
- Furkan...
+Efendim kardeşim.
Ses gittikçe boğuklaşmaya ve tekrarlamaya başladı.
- Furkan , Furkan ,Furkan.
Derin bir nefes alarak uyandım. Karşımda Selahattin duruyordu. Melihte çoktan uyanmıştı. Gözlerimi ovuşturup ayağa kalktım.
+ Şükür uyandın. Sandalye rahatmıydı. dedi
Cevap vermedim sonra devam etti sakin bir şekilde.
+ Bu çocuk kim onu niye çıkardın?
- O benimle , benim sorumluluğumda seni ilgilendiren birşey yok.
+ Sen öyle diyorsna umrumda bile olmaz . Şimdi istersen asıl mevzuya gelelim.
Çıktığına göre, Bana paramı getirebilirsin öyle değil mi ?
- Tamam istediğini yapıcam.
+ Şimdi sana bir araba vericem, yanında benim adamımda olucak. Bu çocuğuda bir süre yanımda misafir edicem. Paramı bul ve bana getir 24 saatin sonunda burada ol. Yoksa.. Peşine düşen sadece polis olmayacak.
derin bi nefes aldım. bir yandan plan kuruyor bir yandanda söylediklerini dinlemiştim.
- Tamam. istediğin olucak.
dedim ve bana göstediği arabaya yöneldim arabanın arka koltuğunda silahlı bir gözetmen oturuyordu.
Arabaya bindiğimde planım çoktan hazırdı. Sedat'ı bulucaktım, arkadaki korumayı öldürücektim.
Hem Sedat şimdiye bu parayla iş kurmuş, evler, arabalar almış ve iyi yatırımlar yapmıştır bile. Elimizde olan paranın gücünü kullanarak bu şarlatanı yok edip yeni bir hayata başlayabilirdim bende.
Sedat'ın evine doğru yola koyuldum. Eni sonu evinin önüne gelmiştim. Dairesinin olduğu kata çıktım. Kapıyı uzun bir müddet çaldım ve kapı açıldı karşımda genç bir bayan vardı. Vay be hemen evlendin ha Sedat diye düşündüm kadını görünce.
- Pardon hanımefendi Sedat'ı arıyorum acaba kendisi evdemi.
Kadın ne dediğimi anlamamış gibi baktı bana.
+ Öyle birini tanımıyorum yanlış geldiniz herhalde. diyip kapatıcakken kapıyı tuttum.
- Hayır... Bakın kendisi eskiden burada otururdu.
+ Ben burada kiracıyım taşınalı çok olmadı ev sahibimin numarasını vereyim istesen onunla konuş.
- Çok iyi olur teşekkür ederim. Deyip numarayı aldım.
Aşağı indim arabaya binmeden korumanın telefonunu alıp aradım. Kalın ve yaşlı bi ses telefonu açtı.
- Alo . dedim
+ Alo buyrun.
- Merhaba pardon siz kimdiniz.
+ Mehmet ben sen kimi aradın.
- Numaranızı kiracınızdan aldım efendim. Ben Sedat'ı arıyordum nerede olduğunu biliyomusnuz acaba.
Telefondaki ses hiçbişey demeden bi süre sustu.
- Ordamısınız efendim.
+ Burdayım burdayım... Ah be oğlum hiçmi haberin yok. dedi.
- Neyden.
+ Sedat öleli tam 2 sene oldu ben amcasıyım. dedi.
Kalbim hızla atmaya başladı şoka girmiştim
- Ne diyosun sen abi.. Nasıl oldu?. dedim sesim titreyerek.
+ intihar etti. dedi. o anda telefonu kapattım.
Olduğum yere çöktüm gözlerim doldu. içimden Olmaz.. bu böyle bitmez diye tekrarlıyordum.
Para bile zerre umrumda olmamaya başlamıştı tekrar arabaya bindim. Ne yapacağımı bilmiyodum.
Sadece etrafı izliyordum boş boş, gözlerimden yaşlar akıyordu. Bi yandanda arka koltukta oturan adam
noldu bilader diye sorup duruyordu.
Tekrar adamı arayıp mezarının olduğu adresi istedim. Ve oraya doğru sürdüm Bir yandan üzülüyordum. Bir yandanda kızıyordum ona. Benim tek ailem oydu onunda tek ailesi ben kalmıştım ve beni terketmişti. Mezarının başına gelip durdum .
- Niye yaptın lan bunu kendine... Hani birlikte yeni bir başlangıç yapıcaktık. Hiçmi düşünmedin beni lan şerefsiz... dedim ağlayarak.
Kendimi toparlamam gerekiyodu. Ayağa kalktım ve paraların nerde olabiliceğini düşünmeye başladım.
Derken telefon çaldı arayan amcasıydı.
- Alo
+ Adın Furkanmı oğlum senin.
- Evet
+ Sedat intihar notunda yazmıştı seni ve sana bir anahtar bıraktı.
Bunu üzerine adresi aldım. ve adamın yanında gittim bana anahtarı verdi. Yeniden arabvaya dönüp anahtarı incelemeye başladım bu benim eski evimi anahtarıydı. Gözümdeki son yaşlarıda sildim.
Gülümseyerek Zeki bin seni dedim kendi kendime. Ve sahte kimliğime kayıtlı olan eski evime gittim.
Kapıyı açıp içeri girdim herşey aynıydı benden sonra kimse gelmemişti. Hemen antrede para dolu iki tane çanta vardı üzerindede bir not ilk önce paralara baktım. Bir kuruşuna bile dokunmamıştı.
Sonra notu okudum:
-- Bu paralar gibi yaşamakta bana haram kardeşim. Şimdi gidiyorum sana yetişemiyeceğim. Hoşçakal. -- -
+4
8 kişiyi öldürdüm bir de onu ıı yeni bir başlangıç
Tam gaz cezaevinin yolundan çıkıp ara sokaklardan kaçmaya başlamıştık. Bu sırada Melih olayın şokuyla bağırmaya başladı.
- Furkan abi noluyo abi nere gidiyoruz.
+ Lan bi sakin ol. Bende bilmiyorum nere gidiceğimizi.
- Ölücez abi ölücez.!!
+ Ölmiyecez oğlum sen çıkmak istemiyomuydun al çıktın. Şimdi sessiz sakin otur.
Bu sırada bizi alan adama dönüp:
- Nere zütürüyosunuz bizi. Dedim
+ Selahattin bey size bir sığınak ayarladı bu geceyi orada geçiriceksiniz yarın gelip konuşacak seninle.
Polis siren sesleri heryerde yankılanmaya başlamıştı. Ağaçlık bi alana girdik yaklaşık 2-3 saatlik bir bekleyeşin ardından. Bizi kalıcağımız sığınağa zütürüp bıraktılar ve gittiler.
Kaldığımız yer ormanın içinde kulübe tarzı biryerdi. 1 yatak 1 sandalye ve bir elektirikli soba bulunuyordu içerde. dışarısı ise ağaçlarla çevrili ve zifiri karanlıktı. Gelip gidilen yol bile otlarla kaplıydı.
içeri girip oturduk.
Melih söze atıldı.
- Beni neden çıkarttın abi.
+ Çıkmak istiyodun.
- Sırf çıkmak istiyorum diye çıkarttığınamı inanıcam.
+ Memnun değilsen çok geçmeden dön en fazla 1 hafta hücre hapsi alırsın.
- Tamam abi ya sende hemen ne kızıyosun.
+ Yeni bir başlangıcın olsun istedim annene kız kardeşlerine bak diye çıkarttım seni.
bunu dediğimde gözleri doldu elime yapıştı.
- Büyüksün abi. Hakkını ödeyemem.
elimi çektim , omzundan tuttum.
+ Bazen kader, bizi istemediğimiz yollara sürükler. Bazense kaderi değiştirmek bizim elimizdedir.
insan ikinci şansı hep başkasından bekler, başka yerlerde arar. Ama bu hayatta öğrendiğim bişey var benim. ikinci şansı kendine sadece kendin verirsin... Bu yüzden oğlum ben sana sadece bir yol gösterdim bunu nasıl kullanacağın senin elinde.
- Eyvallah abi hakkını ödemek için elimden geleni yapıcam.
+ Hadi şimdi yat sen ben biraz oturucam.
deyip sandalyeyi aldım ve dışarı çıktım kulübenin dışında küçük bir lamba vardı onu yakıp oturdum.
Düşüncelerim ormanın karanlığında kaybolurken uyuya kalmıştım. - daha çok