- 0 / 0 / 36 entry
- 4 başlık
- 215.82 incipuan
siksik cem "İnna Lillahi Ve İnna İleyhi Raciün."
-
0
gerçekten yaşanmış bir öykü 3 devam
Sabah yazmaya baslayacagim. Bu sirada siz once ki partlari okursunuz zaten. -
0
gerçekten yaşanmış bir öykü 3 devam
Okumayanlar icin hikayenin 1. Partı:
http://www.incisozluk.com.tr/e/172398036/
Hikayenin 2. Partı:
http://www.incisozluk.com...±ÅŸ-bir-öykü-2-devam/1/ -
+2
gerçekten yaşanmış bir öykü 3 devam
Bilenler bilir öykümü. Yarım kalmıstı. Tamamlamak son yasadigim olaylarla farz oldu. Amacim hikayemi sizlere aktarabilmek. Suku falann pesinde degilim sadece hikayemi sizlere anlatmaliyim. Bilmelisiniz gercegi ve aradaki ince sır perdesini Toplanin kulaklarinizi ve gozlerinizi dort acin ve dinleyin!
Beni bilin, hikayemi duyun ve tanık olun!
"inna lillahi, ve inna ileyhi raciun!" -
0
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Hala burda mısınız kardeşler. size hikayenin devamı ve muhteşem yeni hikayelerle korku salacağım. -
0
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Geldim beyler kusura bakmayın çok beklettim. Bir olay ile ilgili şehir dışına çıkıyorum. Olayı da size yazacağım. REsimlerini de çekmeye çalışıp buradan atacağım sizee -
+2 -1
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Beyler cidden aksilikler oluyor anlaticam hepsini hikayeyi bitircem takipte kalin -
+1 -1
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Beyler sahurdan sonra sabaha kadar hikayehi kasicam. Uplayin geliyorum -
+4
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Yatağımın ucunda kahverengi cübbeler içerisinde iki kişi vardı. ikiside inceydi. Biri uzun boylu diğeri ondan çokça kısa. Dikiliyorlardı yüzlerini karanlığın içerisinde göremiyordum. Küçük olanı hızla üzerime doğru atıldı. Bende ani bir hamleyle yataktan üzerime yaptığı hamleden kaçabilmek adına savurdum kendimi yarım yamalak bir takla attım. yere düştüm. baktığımda yıldırım abi uyuyordu. dürtüyorum adam uyanmıyor. bağırıyorum vuruyorum tokat atıyorum uyanmıyor. sonra bu küçük olan bildiğin benim yatağıma oturdu. Diğeri bizi izliyor gibiydi. sonra başını diğerine doğru çevrdi küçük olan. bir şeyler konuştular aralarında anlayamadığım bir dilde. sesleri inceydi. sonra küçük olan kalkıp bana bişeyler söyledi anlayamadığım. diğerinin yanına gitti ve kayboldular. Sonra ezan okunmaya başladı zaten. Ben bir süre yerde uzandım. öylece kalakaldım. Sonra yıldırım abi uyanmış onun bismillah diye çığlık atışına irkildim bende. Adam beni sabahın köründe uyku sersemi yerde uyanır vaziyette görünce haliyle korkmuş. Hayırdır falan dedi. ilk kez evde ona anlatmıştım başıma gelenleri. Yıldırım abinin taşınması günler sürmüştü. Adam ilk geldiğinde 12 valizle geldi. Sonra bi 9 valiz daha falan geldi. bir kaç gün sonra son olara 3-4 valiz gelmişti. hepside büyük büyük tabi kolileri saymıyorum. Meğer adamın bu valizlerden bir tanesinde kıyafetleri varmış. diğerleri hep kitapmış. bana kitaplarından veriyordu okumam için hepside güzel kitaplar falan. aramızda böyle değişik bir muhabbet vardı yakın görmüştüm onu hem aynı odadayaşıyorduk adam bana katlanıyordu anasını satiim. neyse anlattım ona. biraz sessiz kaldı. Namazı kılalım seninle biraz muhabbet edelim dedi. Abdest aldık. Namazı ikimiz kıldık diğerlerini beklemeden. sonra kapıyı kapattı yıldırım abi odanın kapısını. Normalde cemaat halinde kılınıyordu evdekilere bir sürü bahane dizip geldi falan. Benimde başımdan geçti zamanında böyle şeyler anlıyorum dedi. Boynunda asılı duran muskasını gösterdi bana. Doğuluydu. Bunların orada sağlam bir hoca varmış. O bir muska yazmış kendine gelmiş sonra bizim yıldırım abi. Buralarda yeni gelen bir Salih abi var dedi. O bu tür şeylerde bilgili ona danışalım istersen dedi.
Kahvaltı edip gittik. Salih abi ile ilk kez tanışacaktım. Ben öyle sanıyordum. Halbuki lisedeyken gittiğim evlerden birinde aynı evde kalmıştık baya muhabbetimiz vardı. Bu tarafa gelmiş o da karşılaşınca baya konuştuk. Lisedeyken Salih abinin maceraları anlatılırdı efsane gibi. Adam Constantine gibiydi mübarek. Salih abi seans yapmayı teklif etti. Akşam ezanından sonra. Kabul ettik. O gün okula gitmedim. Akşam ezanından sonra toplandık evde. Kocaman bir salon. yere bir sini indirildi. taslar var üzerinde bir sürü yazılar olan. salih abi cübbe giydi yine üzerinde yazılarla dolu. Daha doğrusu ben o an cübbe sandım. O uzun bir bez imiş çarşaf gibi bir şey. Bir sürü mum var etrafta. Seans başlamak üzereydi. Salih abi bir elini su dolu tasın içine soktu. diğerini ekmek ezilmiş tasın içine soktu. Ve başladı okumaya.
-Not: Seansı okunan tılsımlarıda talep gelirse editleyip buraya yazabilirim daha detaylı.
Bir müddet okuyup kafasına kapattı salih abi çarşafı. -
+4
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Beyler sürekli giremeyebiliyorum onun için kusura bakmayın.
Yeğeni anlattı meğer zamanında benim gibi üniverste okumaya gelmiş bir kıza varmış. Buna fal baktırmaya gitmiş. Kızda büyü varmış. Büyü ile bir cini aşık ettirmişler. Bu da kıza kalkmış akıl vermiş şunu bunu yap falan diye. Söylediğine göre kız her bir girişime kalkıştğıında cin kızmış. Kızda çaresiz tabi ne bilsin buna sığınmış iyice. Bu da büyüyü bozayım diye seans tarzı bişey yapmış. Sonra komalık olmuşlar. Kızı annesi babası gizlice zütürmüş rivayete göre. Bunlarda bu hallere gelmişler. Yeğeni diyor ki eğer seni kovduysa daha hayırlı olmuş. Bizim kafalar iyice karıştı indik çay kahve içmeye ordan ayrılıp.
Otururken Haktan aradı istanbuldan. Hoş beş ettik. iyi misin bi sıkıntın var mı diye soruyor ısrarla yok oğlum diyorum ne olcak falan. Dedi ki ben biraz önce uyuya kalmışım. Abi seni rüyamda gördüm. Dedim nasıl gördün hayırlara gitsin. Önce normaldi herşey dedi. Sonra gözlerin alev alev yanmaya başladı. Yanıyordun ama duman tütmüyordu dedi. Sonra avuçlarını açtın bana doğru arapça bişeyler yazıyordu kanla. Sonra o yazılarda tutuşmaya başladı dedi. Sonra karnında dört beş kelime falan yazıyordu onlarda yanmaya başladı dedi. Bana doğru gelip işte ben buyum dedin garip bi sesle dedi.
Tam kelime sayısını nerde nasıl görmüştü hatırlamıyorum. Ama o zaman net rakamlar söylemişti ve toplamı dokuzdu. şaşırmıştım. Gülseren denen falcı kadın burada da isabetli birşey söylemişti. Olanlara iyice anlam veremiyordum artık. Çay kahve faslı bitti. Kızlar hiç konuşmadı bu konuyu açmakta istemedim. Eve gidip erkenden uyumak istiyordum. Yıldırım abi evdeydi. Hoş beş ettik ben yatıyorum abi dedim o da yatıyormuş zaten. Koydum kafayı yastığa. Uyuyor olmalıydım çünkü gece yatağımın üzerinde birisinin yürüdüğünü hissederek uyandım. Karşımda bütün tasvirlerin dışında bir manzara vardı.
Edit: Desteklerinize teşekkür ederim arkadaşlar. Desteklerinizi esirgemeyin lütfen. Rez - şuku her anlamda. Perdeyi aralıyoruz artık çok yakınız. Olay anlatımı sonunda ilgili capsleri vs. göndereceğim size. -
0
yok mu cinli minli bi hikaye yazacak panpam
Gel kardeÅŸim, hikayemi sende dinle. http://www.incisozluk.com...%C3%B6yk%C3%BC-2-devam/4/ -
+5
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Kusura bakmayın kardeşler devam ediyorum,
Kadın çılgın gibi sana ne yapmışlar falan diyip durdu bi süre. Sonra devam etti falcılığa. Hakkımda bilebileceği her şeyi ekgibsiz bildi beyler. Sonra esas meseleye geldi. Çocuğum dedi, biri sana hayız kanını içirmiş. Hayız kanı ne deme onu bile bilmiyordum o güne kadar. Meğer adet kanıymış. Kim içirmiş neden içirmiş diye sordum. Sana yakın biri falan fisman dedi. Sonra şimdi anlaşıldı dedi mevzu. Nedir o diye sordum. Oğlum dedi, yakışıklı evladım sana 9 Yer büyüsü yapmışlar. O ne demek dedim.
9 yer büyüsü, birden fazla dokuz neden için yapılan 9 büyünün birleşimiyle oluşan bir büyüymüş. bunu anlattı bana. Ama diye ekledi. Şimdiye çoktan olması gereken şeylerin çoğu olamamış sana dedi. Neden olamamış dedim. kadına bişeyler oldu. kafam iyice karıştı. Kadın biraz titredi yüzü karardı falan sonra git burdan diye bağırmaya başladı. kadın bizi kovuyor baktım. Ben en son geçen sene böyle birine baktım 3 ay kendime gelemedim falan dedi. Surat simsiyah oldu bildiğin kadın köpüre köpüre konuşuyor. Aşağıya indik apart topar. Baktık bunun yamuk yeğeni orada. Kovdu seni değil mi dedi. Evet dedim. Korkmuştur dedi. Neden dedim. Sen tehlikelisin çok dedi. Nasıl yani dedim. En son senin gibi biri geldiğinde beni bu hale soktular onun için korkuyor artık dedi. -
+2
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Beyler kusura bakmayin biraz karigib durumlar var onlari da anlaticam bu baslikta gece saat 1 gibi geliyorum hazir olun perdeleri aralayacagiz artik. -
0
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Devam ediyorum beyler.
Kahvemden bi yudum aldım. Fincani tabaga birakirken kadin konusmaya basladi. Yudumu alirken ensemde bi urperme hissetmistim. Kadin konusmaya basladiginda yuzune baktim kafami cevirip. Kadin sol tarafimdan arkama dogru bakarak konusuyordu. Bazende ara ara fisildasiyordu. Konusma soyle geciyordu aramizda.
Falci: Sen iki senelik okuyosun
Ben:Evet
Falci: 4 senelige cevirmek istiyorsun
Ben:Evet
Falci: Yurt disinda da okumak istiyormussun
Ben:Evet
Falci: Bana inanmiyo musun sen
Ben:Evet
Falci: Hala inandiramadim mi kendimi
Ben:Hayir
Falci: Peki senin sag dizinde yara izi varmis
Ben: ee
Falci: Bu demirle olmus. Ama jiletle falan degil. Sen bigibletten dusmusun bigiblet demiri yapmis. Sol dizinde de varmis. Orayada ahsap saplanmis.
Dogruydu. Sonuna kadar dogruydu. Kadin derin bir nefes cekip sigarasindan birden titremeye basladi rengi falan karardi kadinin. Butun bunlar olurken kadinin gozleri hala arka tarafima dogruydu. Kendine geldiginde gozleri fal tasi gibi acildi.
"Oglum sana ne yapmislar!" -
+1
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Kardesler kusura bakmayin bir kac hayati mesele oldu zor bi gundu. Gece yazicam devamink arkadaslar kusura bakmayin cidden kafamdaki teraneyi hala cozemedim -
+4
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Iceri kizlarla birlikte panik bir halde daldik. Kadin nefes nefeseydi. Yegeninin yuzu elleri yanmisti. Ismim hic zikredilmemesine ragmen kadinin ismimi nasil bilebildigine takmistim kafayi. Yegeni aglaniyordu. Kadin seninkiler cok cazgir. Sen burada otur kahveni su arkadaslarindan biri yapsin rahat birakmiyorlar demeye basladi. Tezgaha takildi gozum otururken. Kahve cezvesinin ici disinancikmisti resmen. Adeta erimisti. Bizim kizlar baska bi cezveyle kahveyi yapmaya basladilar. Kadin morarmaya baslamisti mefes nefese biseyler okurkenn sakinlesti. Sigara yakti. Sen sahiplisin dedi bana. Nasil yani dedim. Seni sahiplenmisler dedi. Kim dedim. Tanisamadin mi hala dedi. Hayir dedim. O sana ismini soylettirmis dedi. Duyurmus ismini. Nasil yani dedim. Senin Haktan diye bi arkadasin yok mu dedi. Var dedim. Tamam onunla beraberkennduymussun iste dedi. Beynimden vurulmusa dondum. Aklima hemen o ses geldi.
"Cüheyna binti Ceberrut El Nari" -
+4
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Ve kapi acildi. Bodur boylu her yani dovmeli surati ve konusmasi yamuk sesi erkek gibi -tipinide erkek mi kadin mi ayirt etmek zor- biri acti kapiyi ama kadindi her ne kadar bin sahit istesede. Neyse arkasindan kamburu cikmis tek gozu kucuk tek gozu buyuk aksak yuruyen bi kadin bize dogru bakti. Ben kizlarin ortasinda duruyorum. Sen baktircaksin dimi dedi. Evet dedim. Gecin suraya oturun diyip mutfaga girdi. Yegeniymis bize kapiyi acanda. Evde bir cok muhabbet kusu var etrafta kagiblarin icine micine degigib yerlerde bir suru tilsim oldugunu dusundugum arapca yazilar falan var. Oturduk koltuga. Kadin tekrar yanimiza geldi yegeniyle hosgeldin dediler bana hosbulduk dedim. Yegenine kahve yap dedi. Bekle cagirdigimda zaten gelirsin dedi kadin bana.
Biz hic konusmuyoruz sadece birbirimize bakiyoruz. Mutfak oturdugumiz yerin tam karsisinda icerisi gorunuyor. Bu yegeni basladi kahveyi yapmaya bir kac dakika sonra kuslar ciyaklamaya basladi. Buyuk bi sangirti koptu birseyler dokuldu Kahve puskurdu. Ikinciye yapmaya basladi. Kadinin biseyler okumaya mirildanmaya basladigini duyuyorduk. Ikincisinde biraz daha kuvvetli bi sangirti oldu. Kuslar iyice coyaklamaya basladi. Kadinin sesi biraz daha yukseldi. Kahve yine puskurdu direk yegeninin eli biraz yandi kiz soylenmeye basladi. Ucuncusunde artik kuslar catlayacak gibi oturuyordu. Kadin bagrinarak biseyler okumaya basladi. Bu sefer bildigin bir patlama sesi duyuldu yegeni ciglik atti kadin bagirarak beni cagiriyordu. Ismim hic zikredilmemesinr ragmen.
"Firaaaaaaattt!!!" -
+6 -1
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Artık sokağın sonuna gelmiştim. Yıkık dökük duvarların arasından köpeklerin parlayan gözlerini görüyordum. Siyah bir dumanla tütmeye başlamışlardı ve adeta çözülüyorlardı havada. Hızla dua etmeye başlayarak oradan ayrıldım ve eve vardım. Bahsetmiştim cemaat evlerinde kalıyordum. Oda da bir süre tek başıma yaşadım. Bu olayın gecesinde bir problem olmamıştı. Ertesi eve yeni biri geldi yaşı büyüktü ismi Yıldırım. Yıldırım abi ile birlikte aynı odada kalacaktık. Yüksek lisans yapıyordu. Okulunu bizim okulda okumuş, yüksek lisansıda bizim okulda tamamlıyordu. Birinin gelmesi ile birlikte biraz daha rahat etmiştim. Artık yalnız olmayacağımdan dolayı mutlu gibiydim hatta. Her neyse bu olaydan bir kaç gün sonra Lale adında çok sevdiğim kardeşim dediğim bir kız arkadaşım vardı onunla görüştük. O sırada Gamze diye bir kız var. Lale'Nin o da çok yakın arkadaşı. Onunla çıkıyor gibiyiz falan böyle manitacılık oynuyoruz. Ben kıza yüzük falan almıştım. Yüzük kızdaydı falan hatta. Lale geldi bana. Benim bu fal işlerinden falan haz etmediğimi biliyor. Onlara da bir fal muhabbeti açıldıığnda ufak bir şov yapma durumunda kalmıştım. Yanıma geldiler. Biz bi falcıya gittik. ismi Gülseren kadın cinlerini kullanarak bakıyor fala her şeyimizi bildi senide zütürelim mi dedi. Bende dedim tövbe tövbe öyle şey mi olur bilemez benim hiç bir haltımı. Olur olmaz olur olmaz derken bunlar beni ikna etti. Falcının yolunu tuttuk. Ben Gamze'yi yurdundan aldım. Lale bizi falcının evinin önünde bekleyecekti. Hava kararmaya yüz tutmuştu artık. Gamze ile aramızda şu diyalog geçti. Bu faldaki gibi bilinçli ama bilinçsiz söylediğimin farkında ama sanki ben söylemiyormuşum gibi şöyle bir diyalog oldu.
Gamze: Acaba ne çıkacak falında?
Ben: Ne çıkacak sen çıkacaksın, okul çıkacak falan.
Gamze: Ay gerçekten çıkar mıyım?
Ben: iddiaya var mısın?
Gamze: Korkuyorum ben o kadından ya tuhaf oluyor fal bakarken.
Ben: Gerçekten cinlerle falan baktığına inanıyor musunuz?
Gamze: Evet herşeyi biliyor tuhaf hareketler yapıyor.
Ben: Şimdi anlarız şartalatan mı gerçekten mi bakıyor.
Gamze: Neden öyle söyledin.
Ben: Eğer gerçekten öyleyse orada ortalık karışır baya bildiğin mevzu çıkar hatta.
Gamze: Neden ne alaka ki?
Ben: Çünkü benim cinlerim çok agresiftir de ondan.
Gamze: ...
Lale'yi gördük kapının önünde. Kısa bi hoş beş ettik sarıldık ettik. Lale zile bastı kapı otomatikten açıldı ve apartmandan içeri girdik. Her bir merdiveni çıktıkça aldığım şiddetli ve kötü bir koku genzimi yakıyordu. Ve artık kapısında bir sürü arapça lafız yazan kapının önünde kapının açılmasını bekliyorduk.
-Rezlerinizi alın ve sıkı durun. Her şeyin başladığı yer işte tam burasıdır. -
+3
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Sonra benzer bir sıkıntı olmamıştı. Ileride anlatacagim bir kac olaya kadar. Bir gece arkadaslara gittim. Yemege cagirmislardi. Yemek yedik falan saat gec oldu. Dedim bana musaade. Yolda giderken kestirme olsun diye bi yola girdim. Terkedilmis eski zeytinyagi fabrikasiymis. Cok sonradan ogrendim. Ondan oncesinde eski terke edilmis oldukca eski bi tas yapiydi benim icin. Gecenin 2si 3u saat. Sesler gelmeye basladi yine. Yolun sonunda 3 4 tane kara kopek var. Ben sokagin sonuna dogru yaklastikca ikiye dagilarak binalarin icine yoneldiler. O sirada gozlerimi binalardaki hareketlilik aldi. Birden fazlasini goruyordum. Pencereden beni izliyorlardi. Sokagin sonuna yaklastikca kopeklerin garip ve igrenc ulumalarini duymaya basladim. Urkutucuydu ve uzun zaman sonra cok korkuyordum. -
+3
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Yurda vardık. Yurtta bulunan kırmızı kese elime geldi. Odada 9 10 kisi variz. Herkes pur dikkat beni bekliyor. Bende actim saman kagidina cini murekkebiyle yazilmis bir Ayetel Kursiydi. Okuyunca anladim. Bunlar buyu falan sanmislar. Ben korkulacak bisey olmadigini ayetel kursi oldugunu soyleyince hepsi oh be diye rahatladi. Daha sehre geleli yeni olmus. Anlatin dedim neler oldu. Bir tanesi ismi bi degigib cocuktu. Orcan mi Arcan mi oyle birseydi. Cocuk titreye titreye sogara iciyodu. Bunlar bunu temizlik yaparken perdeye asili bi sekilde bulmuslar bu keseyi. Dolabin uzerine diye atmislar. Ordan da dolabin arkasina dusmus bi sekilde. Gece uyuyorlarmis. Bizim Gurkan abi uyanikmis telefonla ugrasiyormus sadece. Bizim bu eleman yataginda boyle kuvvetli bir sarsintiyla uyanmis. Kara uzun boylu iri bir adam ranzayi yumrukluyormus. Suratini cevirdigi anda bagirmis bizim bu eleman. Kimse duymamis gormemis bayilmis. Ayni gece ayni hadiseyi hepsi yasamis Gurkan abi haric. Gurkan abi sadece bi panikle uyandigini gormus bu elemanin gozucuyla. Sonra donmus geri. Bende kendimce oda da devamli boyle seylerin olacagini dusundum oncesinde de vardir diye. Odaya geldiklerinden beri oradaymis kese. Hatta biri iki senedir orda kaliyormus. Hep ordaymis. Boyle bi olay hic olmamis daha once. Ben bunlarida duyunca boyle dusundum. Ve bunlara yeni ogreeye basladigim bir iki vefk yazmistim copy paste tabi ki. Felak nas suresi falan okumalaramini ve vefkleri kapi pencere banyo gibi yerlerin kapilarinda bulundurmalarini soyledim. Baya Constantine moduna girmistim artik. -
+3
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Evin tam karşısında özel ama devlete ait bir kurumun yurdu var. Burada sınıf arkadaşlarımdan kalan sevdiğim kardeşlerim var. Birde Gürkan abimiz var ki, muhabbeti muhabbet delikanlı bir abi. Bir gece canım sıkıldı gittim yanlarına evin tam karşısı nasılsa. Bunlarda masa kurmuşlar piizdeler. Bende ziyade olsun diye oturdum buyur ettiler odada gırgır şamata. Gürkan abi başka bir oda da kalıyor. Bizim arkadaşlar bir arada başka bir odada. Konu yine cinnilere falan geldi. Herkesin başından geçmiş şahit olduğu duyduğu ettiği olaylardan anlatıyor. Ben o toplara girmeden kulaktan dolma kısımlarla alakalı eleştirilerimi getirdim. Bak bu böyle böyle değildir ya da olamaz şöyledir falan diye. Bizim Gürkan abi sen anlıyon galiba bu işlerden falan yaptı. Abi dedim ben Kuran kurslarında büyüdüm oradan duyduklarımız. Diyemiyorum ki adama abi ben neredeyse her gece uğraşıyorum böyle garipliklerle falan diye. Anlatamıyorum ki. Neyse gece öyle bitti biz dağıldık. Bir kaç gün sonra Gürkan abi benimle özel bi konu hakkında görüşmek istediğini söyleyerek kenara çekti. "Bizim oraya gelsene akşam sana bir şey danışmamız lazım sen anlarsın" dedi. Bende merak ettim ne olduğunu. Bunlar temizlik yaparken kırmızı bir kese bulmuşlar beyler. içindende bir kağıt çıkmış. Ne yazdığını anlayamadıkları bir kağıt. Arapçaya benziyormuş. Bir an önce dersler bitse de gitsek diye sabırsızlanıyorum. Olanlarıda akşam odadaki diğerleriyle birlikte anlatacaklarını söyledi. Hepsi anormal anormal şeyler yaşamışlar bu keseden sonra. Ders bitti çıktık yurdun yolunu tuttuk gece.
-rezlerinizi alın. geliyorum -
+2
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Kanlı gelin köprüsünün olayı şu bana anlatılan. Çoook eskiden bir kadına uğramışlar o taraflarda. Kadın geceleri kaçıp kaçıp buraya gelirmiş. En son bir gece kendi düğününden kaçmış bu abla. Soluğu yine burda almış ama kanlar içinde dereden süzülürken görmüşler. Kimse ne suya dalıp ablayı alabilmiş, ne de abla geri dönmüş. Dereyle beraber akmış gitmiş. Köylüler kanlı gelini derede cinnilerle beraber gördüklerini anlatırlarmış. Ya derenin içinde. Ya sazlıkların içinde. Kanlı, gelinlikli. Kara insanlarla birlikte.
Bu arada bir anti parantez daha açayım. Bu Karadedeler olayının geçtiği ilmiş bu Kırklareli. ilerleyen zamanlarda öğrendim. Olay gerçekmişte aynı zamanda. Filmin nerde çekildiğini bilmiyorum ama fındık ağaçlrı olması sebebiyle karadeniz bölgesinde birr yerlerde çekilmiş olmalı
Edit: Daha sonra bu olay ile alakalı tecrübelerimi de paylaşacağım rezlerinizi alın her şey daha yeni başlıyor. -
+3
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Kayıt günü gelmişti. Şehre gittim. Küçücük bir şehir. Bilenler bilir. Kırklareli'de rektörlüğün yanında inanılmaz eski bir mezarlık var. O kadar eski ki, hani bu ölenlerin başına yalnızca kaya taş falan koyulur ya. O dönemlerden. Mezar taşında yazı bulunan tek bir mezar yok. Hepsinin başında kaya var. Dikkatimi çekmişti bu mezar. Her neyse kayıt falan oldum. Kyk yurt sıralamam 1. yedekti. Ama nasıl oluyorsa kayıdın daha ilk gününden sıram geçmiş oldu. Mecbur kalacak bir yer bulmalıydım. Yine bir cemaatin evi denk düştü. Ailemde bu bunaltılardan dolayı iyi olacağını düşündü ama olmayacağını biliyordum daha önce işe yaramamıştı. Her neyse ben eve yerleştim. Okul başladı. ikinci öğretimim. Okula karanlıkta gidip karanlıkta geliyoruz. Ev ile okulun arası da çok yakın olduğundan servis yada dolmuşa binmek anlamsız olduğundan yürüyerek gidip geliyorum. Zaman içerisinde arkadaş edinmeye başladım tabi ki. Bir tanesi oranın yerlisi. Orhan ismi. Geçip giderken yol bir derenin üstünden geçiyor. Alttan şırıl şırıl akıyor dere. Hatta kanalizasyon giderlerini bu dereye bağlamışlar. Kanlı Gelin Deresi ya da Kanlı Gelin köprüsü derlermiş oraya.
-devamı yolda -
+2
gerçekten yaşanmış bir öykü 2 devam
Devam ediyorum buradan.
Artık lise bitmişti. Liseden sonra bir sene gitmedim üniversiteye. iyice bu tür konular üzerine araştırmalar yapmaya başladım eğilmeye çalıştım. Bir sürü hoca buldum. Ama daha sonra hepsi ya kaçtı ya da başka bir sebeple hiç birine ulaşamıyordum. Kafayı yiyecek gibiydim. Bu durumdan ötürü memlekete köy tarzı yerlere gidemez olmuştum. Benim bu olaylar öncesinde su korkum vardı. Ancak sanki suya aitmişim gibi sudan çıkmak bilmiyordum. Havalar biraz ısındı mı soğuk sıcak fark etmez suyun içine atıyordum kendimi. Her neyse zaman böyle geçti ufak tefek olaylarla. Ve ben üniversite sınavlarına girdim. Tercih yaptım tam yirmi tane. Ve yaptığım tercihler istanbul, trabzon ve antalya. başka bir şehirde bölüm yazmadığıma yemin ederim. Haktanlarda oturuyoruz bir gece millet facebooktan işte şurayı kazandım şu bölüm ehehehe diye paylaşıyor. Haktan bana sende sınava girmiştin gel bakalım dedi. Girdik baktık. Adını bile ilk kez duyduğum bir şehir çıkmıştı. Hatta Türkiye'deki konumunu yemin ederim ki Google Maps'tan arayıp bulduk. Kırklareli.
Yazmadığıma yemin ederim. ismini bile bilmediğim bir yeri nasıl yazabilirim? - daha çok