adam kendine sözlükteki mal listesini çıkardı

@31 yaklaşık iki sene önce çıkan bir oyun ve efsane olmuş bir oyundur ayrıca. amacım olabildiğince çok kişinin bu yazı ile karşılaşması, o yüzden okuyanlar hayrına uplarsanız sevinirim. hepinize teşekkürler, god bless you

pall mall kırmızı helalinden

@11 bütün fakirlerin kendini avutma cümlelerini kurmuşsun panpa

Adamı bir odaya zütürüyorlar, adam çıkarken gözlerini kapatıyor ve açtığında o şeytan. Közleri klagib derecede kırmızı. Bir gülümseme ve göz kırpma...

-I'll see you later, friend...

Diğer odadan tüfeklerle ateşlenen onlarca atış sesi...

Ekran kararıyor ve önümüze GAME OVER. yazısı çıkıyor.
Thanks For Playing diyip bilgisayar bir anda kapanıyor. Bilgisayarı açtığımızda oyundan tek bir lanet iz bile yok. züt gibi kalıyoruz...

Sokağa çıkıp adamı tutukluyorsunuz. Kafasına bir silah dayayıp içeri zütürüyorsunuz. Ana sorgu odasına. izleyenler var...

Adam gülmeye başlıyor...
Sinirden masaya bir yumruk geçiriyoruz.

-WHY DiD YOU FAiL! I TOLD YOU TO KEEP TRYiNG!
YOU HAVE FAiLED TO HiS FAKE ORDER!
Adam biraz sakinleşiyor.
-I told you, he'd do everything...
Biz konuşamıyoruz ama ekran altında ilk defa karakterin söyledikleri yazmaya başlıyor galiba şöyle birşeydi.
-Nobody beliaved me. I don't even beliave you. You're a mad man.

Buradan sonra karakterimiz ve adam arasında tanrının yalanlarıyla ilgili uzun bir diyalog geçiyor. En sonunda polisler içeriye "Acil Durum idam Kararı" olarak dalıyor. Adamı alırlarken.

-Nobody beliaves you. But why go for so much trouble? Now you're going to die and there will be no one to prove your couse.

-No one? I have already spreaded my couse. I have infiltraded them. I have won.

-But how? You couldn't make them beliave you! You have failed your Couse! Tell me who beliaves you now!!!

-You...

@23 anlattıklarımla o oyunun bir ilgisi var mı bir daha oku veya bir daha izle.

Sürekli içinizden bir ses normal olarak oyunu tekrar oynamak ve devam edip neler olacağını görmek istiyor. En sonunda lanet olsun deyip oyunu tekrar açıyorsunuz. Değişik bir açılış, farklı bir menü ve bir müzik. Güzel rahatlatıcı bir keman ve bir arp.

Oyunu oynarken oyunun değiştiğini farkediyorsunuz. oyun artık daha çok bir cinayetin kanıtlarını bulmakla ilgili. Oyunun sonlarına kadar baya bir trajedik hatırlayamadığım olaylar oluyor fakat oyunun sonu geldiğinde evde hiçbirşey olmadığını farkediyorsunuz ve evden çıkıyorsunuz. kapıyı açtığınızda dışarıda sizi şapkalı biri bekliyor. Oyunun sonuna kadar size tanrı ile ilgili olan yalanlar, yanlışlar daha doğrusu tanrının egosundan dolayı söylediği ve yaptığı şeyleri ortaya çıkarıyorsunuz. Elinizde bu arada oyunun başından beri bir kamera var. Evden çıkıyorsunuz şapkalı sigara içen adamın yanına yaklaşıyorsunuz.

-Lets go. Its time you show everyone the truth.

Siz polis istasyonuna geri gidiyorsunuz. Herkes etrafınızda. Herşeyi anlatıyorsunuz. Kimse sizi dinlemiyor. Onlara videoyu göstermek için bağladığınızda ise... Video boş... Sadece fısıltılar...
Siz çabucak anlıyorsunuz ki bu fısıldamalar karakterinize ayit sesler.

-Why god...
-Why have you betrayed us...

Biranda bir flash back geliyor ve adamla sokakta konuşuyorsunuz.

-He will do everything to maintain his so called order.
-You have to keep trying. YOU HAVE TO KEEP GOING!

Kimse size inanmıyor ve size delice bakıyorlar. Zaten oyunun başından beri bu herifin anlattıklarına inanmak istemiyorsunuz. Yalan olmalı diyorsunuz, hepsi bir yalan olmalı...

Hani olur ya;
Bazen bilgisayarımız bozulurken, açılırken veya kapanırken çook yakından dinlediğimizde bir ses gelir. işlemciden di galiba tam hatırlamıyorum. Ufak cızırtı sesleri. incecik...

Ekranınız tamamen siyaha bürünür...
(Burada ben ekranı sadece programın kapattığına inanıyorum çünkü pikseller kapalı halde görünüyor.)

Ufak bir fısıldama...
-Ready...
-Here I come...
Bilgisayardan bazı acayip sesler gelmeye başlar.
(Muhtemelen program bizi kotkutmak için bazı şeyleri "Overclock" moduna alıyor. Çünki bu modda genelde işlemciler veya harddiskler normalden daha çok ses çıkarır.)

Mavi ekran...
Hepimizin bildiği bilgisayarın bozulma ekranı...
Panik.
Aklınızdan tek geçen bu. Panik.
Mavi ekranda bazı işlemler gerçekleşir. Karşınıza işlemler gerçekleşirken bir algoritma çıkar. Hani Matrix'de vardır ya 0'lardan ve 1'lerden oluşan. Bu zaten bilgisayarın çalışma prensibidir. Sadece 0'lar ve 1'lerden oluşur. Mesela bundan farklı tek bir bilgisayar var. Oda Kuantum Bilgisayarı. Bir prototip olmasına rağmen 0'lar ve 1'lerden oluşmaz. Farklı ve dahak çok şeyden oluşur. Buda önümüzde sonsuz sınırsız sayıda "Possibility" yani olasılık çıkarır. Of amk gittik Kuantum mühendisliğine girdik. Neyse ben daha fazla uzatmiyayım bu Kuantum işini.

Bu algoritma, 0'lar ve 1'lerden oluşmuyor. Normal bir insan baktığında bir tak anlamaz, ama bir profosyonel baktığında "Hasgibtir... " der. Bir süre algoritmaya baktıktan sonra bir ses...
Bir fısıldama...
-Relax...

Biraz geriye yaslandığınızda "HASS!!!" dedirtir size. Algoritmalar arasında bir resim...

Lies, Lies...

Only Truth Is Here...

Lets Play A Game.

Bilgisayar açılır sanki yeni açılmış hissi veriyor. Ama değil inanın bana değil...
Bir uyarı çıkıyor karşınıza. Ben işletim sistemini o aralar ingilizce kullanıyordum tabi buyüzden sizinkinden farklı olur. "System reboot finished"

"System faliure is fixed"

Windows'un vermiyeceği tepkiler veya yazı türleri. Tabi kimse anlayamıyor bunu. Bilgisayar masaüstüne geçiyor ve AAA birde ne görelim! Dosya yok. Yerine bir icon var. Oyunun iconu. Silemiyorsunuz fakat sadece masaüstünde olmak şartıyla yerini değiştirebiliyoruz.

Lan sıçarım böyle oyuna ya bune amk! Diyip oynamıyoruz birşeyler yapıyoruz. Ama oyun nekadar kapalı olsa bile bilgisayarda bir acayiplik var...
Ne program açsak, ne internet açsak birkaç saat, yarım saat, 15 dakika civarlarında kapanıyor ve oyun iconu tam masaüstünün ortasında beliriyor. Zaman geçtikçe açtığınız şeyler daha geç kapanıyor fakat bilgisayarda birşeyler size sürekli oyunu oynama isteği, daha doğrusu merakı veriyor...

-Hello there, greetings to you...
-Oh sorry I forgat to tell you. There, is no place for hurry right now.
-Please do not close your computer. I see you are in such a hurry. Why bother? Would you like to speak to me?
-Here you go then.
(Buradan sonra sadece mouse'unuzu hareket ettirebiliyorsunuz fakat tıklayabildiğiniz tek şey metin belgesi ve yapabildiğiniz tek şey yazmak. Birşeyler yazdıktan sonra ne yazsanız farketmiyor bu arada.)
-Ugh, I'm starting to get dizzy from your human babbling. Give a careful ear and listen to me.
-Today, you chose to rely on your own feelings and not trust me. But I'm going to prove you wrong. Just as I did the same to GOD...
(Manyakça bir kahkaha araya girer.
Bu sefer konuşma duyulur.)

-Now now, no need to scare I'm gonna show you something...
(Bir resim açılır, herşey baya bulanık buyüzden burada "Get closer if you can't see" der ve mal gibi ekrana heep birlikte yaklaşırız. Manyakça bir kahkaha daha ve biran... sessizlik...
Fısıldamalar, fısıldamalar... tekrar son birkaç birşey söyler)

-I will show you the true way... I will prove your god a liar, an egoist.
-From this day and later on till your death and the generations after you. I will guide you to painful truth...

(Fısıldar... )

-Watch closely...

Metin belgesinin üzerinde "Go Ahead" yazıyor. Bunu bir önceki dosyanın üzerindeki "Open Me" yazısıyla biraz bağdaştırıyoruz elbet. Metin belgesini açarken farkediyoruz ki sadece basit bir metin belgesi değil. Profosyonel olan oyuncular çok dikkatli bakarsa tek bir saniyede bu metin belgesinin bir metin belgesi görünümünde program olduğunu anlayabilir. Açtıktan sonra;

Belge açıldıktan sonra bir uyarı beliriyor. "Would You Like To Proceed?" Olumlu cevap verdikten sonra bir daha... "Are you sure? (ufak bir şeytan bıyık altından gülüyor)" Bu soruya da olumlu cevap verdikten sonra belge tamamen açılıyor ve mouse'unuzu hareket ettiremiyorsunuz. Klagib bilgisayar donması işte. Birkaç saniye sonra belge üzerinde...

-Hello there, greetings to you...

varsa gecenin bu saatinde dinleyecek bir iki kişi, devam edeyim beyler

Oyun çok garip cidden. Oyunun yapımcıları öyle ki sanki sizin bilgisayarınızla oynuyorlar. Sanki etrafınızda gerçekten paranormal şeyler oluyor gibi hissettiriyorlar. Mesela bir bölümünde oyunun bir köşesinde sıkışıyorsunuz ve hayaletimsi düşman sizi tam öldürecekken sizinle sohbet etmeye başlıyor. En sonunda bilgisayarınızla ilgili bir şeyler söylüyor eğer ona inanmıyorsak oyunu şuan kapatmamızı söylüyor. Eh başka seçenek yok sıçarım böyle oyuna deyip oyunu kapattığınız anda masaüstünüzde "Hello there" diye bir dosya beliriveriyor. Dosyaya tıkladığınızda ise içerisinde bir tane daha dosya çıkıyor. Bu dosyanın üzerinde "Open Me" yazıyor ve açtığınız dosyanın içerisinde ise bir metin belgesi...

birbirine laf sokmaya çalışan dingillerin yeri olmuş güzelim incisözlük, vay be

öpcük

uppppppppppp

up arkadaşlar, hepimiz kazanalım.

Arkadaşlar refinize bağlı olarak aylık kazancınız değişebilir. refleriniz ne kadar çok olur ve ne kadar aktif olursa sizde o kadar kazanabilirsiniz. 5 günde 8 dolar yapmıştım ben. arkadaşım ilk ödemesini aldı 30 lira olarak paypaldan. Gelen reklamlara tıklayıp 3 saniye kadar beklediğinizde 0.001 cent alıyorsunuz fakat anket doldurduğunuzda size 0.75 veriyor ve zaman zaman başka teklifler oluyor, şu dosyaları indir, şu oyunları oyna gibisinden. sadece siteyi takip etmeniz yeterli, ne zaman ulaşırsanız 8 dolara, o zaman çekme isteği gönderebiliyorsunuz, her pazartesi amerika saatine göre ödemeler yapılıyor. benden bu kadar, başka sorunuz varsa sorabilirsiniz.

bunlar ciddiyse artık ülkeyi kötülemenin zamanı gelmiş demektir.

pişik olma problemi yok

sondan 2.up

sondan 3.up

gülmek için ağzımı oynatmaya çalıştım ama yüz kaslarım katılaşmış senin yüzünden amk

sondan 4.up

sondan 5.up