• 0 / 0 / 13 entry
  • 0 başlık
  • 0.00 incipuan

shark58 dokununcu nesil normal

  • 0
    medcezirde hangi karakteri sikeceksiniz
    risk.avi
    ···
  • 0
    medcezirde hangi karakteri sikeceksiniz
    risk.avi

    edit: oh amk orkunundan kurtulduk.
    ···
  • +2
    medcezirde hangi karakteri sikeceksiniz
    bir daha risk.avi

    edit: oha amk orkunu bi gibtir git lan peşimden.
    ···
  • 0
    medcezirde hangi karakteri sikeceksiniz
    risk.avi

    edit: hay şansıma.
    ···
  • 0
    hangi ünlüye bakarak 31 çekeceksiniz
    risk.avi

    edit: obaa merve reyiz.
    ···
  • 0
    beyler ben halit ergençin yerinde
    hiç alışmamışız lan bende kahkaha attım.
    ···
  • 0
    çok değişik bir oyun oynamaya
    risk.avi

    edit: en azından efsaneye gitti amk.
    ···
  • 0
    beyler ciddi birşey soracağım size
    panpa taşak geçmiyorum, geçen ay sabah yine okula gitmek için kalktım giyindim gittim o gün otobüs diğer günlerden daha dolu birde bizim oralar ilk duraklar daha düşün yani birkaç durak sonra yer kalmadı.Önümde de bir kız var mecbur yaslandım buna bu da bana baktı dedim yannanı yedik şimdi. Kız çantasını birden çekti ve "Yer açılsın rahat olalım" dedi. Ulan çanta varken çantayı çekti sanki istiyormuş gibi bende buna yaslamaya başladım havalar sıcak tabi etekler falan kısa bacaklarını falan elledim fakat çok geçmeden inmek zorunda kaldığından öyle kaldım.
    ···
  • +1
    çok değişik bir oyun oynamaya
    dur la deniyeyim bir daha.
    ···
  • +1
    çok değişik bir oyun oynamaya
    @4 ahahahaha
    ···
  • 0
    hayali büyük iki arkadaş
    Tuğrul: dıbına koyim saat 3 olmuş ama bizde % 70’ini bitirdik senaryonun,ben bir lavaboya gidiyorum sende bunu kaydet kapat.

    Varol: Tamamdır o iş bende.

    Tuğrul tuvalete gitti, daha sonra içeriye geldi ve ikili uyudular. Ertesi gün saat 16:40 gibi kalkmıştı Tuğrul.

    Tuğrul: Kaç saat uyudum la ben, başımın üzerinden tank geçti sanki dıbına koyim yok böyle bir ağrı.

    Bir yandan kendi kendine sızlanırken bir yandan da yataktan doğruldu ve yan tarafta uyuyan Varol’a baktı.

    Varol bir bacağını kanepenin üzerine atmış ve koltuğa adeta bir örümcek gibi yapışmıştı.

    Tuğrul: Kalk lan Varol, hadi dıbına koyim kalk.

    Varol’dan sadece horlama sesleri geliyordu.

    Tuğrul: Lan kalk oğlum hadi lan daha çok işimiz var.

    Varol hala uyumaya devam ediyordu.

    Tuğrul: Varol kalk lan kalk Hatice geldi.

    Varol bir anda dipçik gibi ayağa kalktı.

    Varol: Nerde lan nerede ? Hatçem nerdesin ?

    Uzun yıllar sonra vahşi doğaya salınmış çita gibi etrafta koşmaya başladı Varol en sonunda dışarıya çıkacam derken duvara sağlam bir çarptı ve yere düştü.

    Tuğrul: Dur lan dur manyak herif şaka yaptım. Uyan oğlum kaç saattir uyuyoruz.

    Varol: Ulan böyle şaka mı yapılır muallak, rüyamda Hatice’yi gördüm zaten.

    Tuğrul: Belli belli zaten kanepeye sarılmandan belli, ulan biraz daha zorlasan kanepeyi delip diğer tarafından çıkıyordun lan.

    Varol: Yürü lan öyle şey olmaz.

    ikili beraber mutfağa geçerler ve kendilerine birşeyler hazırlamaya başlarlar. Varol çayı demlerken Tuğrul’a soru sorar.

    Varol: Tuğrul,ne yapacaz lan sence bu sefer şansımız dönecek mi ?

    Tuğrul: Dönecek kanka,bu sefer hissediyorum dönecek.

    Varol: Ulan bir kere başka bir şey söyle be,gittiğimiz 18 yapımcıdan önce bu soruyu sana 18 defa sordum ve sende aynı cevabı 18 kez verdim ve hepsinde ne oldu ?

    Ufak bir sessizlik olur.

    Varol: Hepsinde gibtiri yedik.

    Tuğrul: Bak 19 oluyor bu,bu sefer olacak kardeşim.

    Tuğrul birden “AH” diye bağırdı, domatesi doğrarken Varol’a baktığından parmağını kesmişti.

    Varol: Ulan daha adam gibi domates doğrayamayan herifle film işine giriyoruz, Allah böyle çarpar işte adamı.

    Tuğrul: Espri yapma da şuradan yara bandı ver.

    Varol çekmeceleri karıştırmaya başlar.

    Varol: Yara bandı yok, koli bandı olur mu ?

    Tuğrul: Sen direkt silikon ver ben orayı komple birbirine yapıştırayım bir daha kesilmesin kesin çözüm olur.

    Varol: Espri yapma diyon bir de bana, çok kötü kesilmediyse şurada yıka geçer.

    Tuğrul: Tamam lan tamam, Ankara’lıyız lan biz zaten biz acıyı severiz.

    Varol: O yüzden mi geçen gün kıçına iğne battığında hayvan gibi bağırdın ya da korku filmi izledikten sonra 2,5 hafta aynı koltukta yattık ?

    Tuğrul: Geçmişi karıştırma o zamanlar gençtik.

    Varol: Lan 2,5 hafta öncesinden bahsediyorum,2,5 haftada olgunlaşacak adam olsan daha etkileyici bir sunum düşünür bu senaryoyu 18 yapımcıdan birine kakalardın.

    Tuğrul ve Varol aralarında ki sorunu çözdükten sonra yemeği yaptılar ve afiyetle yedikten sonra Tuğrul senaryoya devam etmek için laptop’unun başına geçti. Birkaç dakika sonra Varol’a seslendi.

    Tuğrul: Varol, nerede lan bu senaryo ?

    Varol: Word dosyasında lan işte masaüstünde.

    Tuğrul: Lan gerizekalı bende oraya bakıyorum yazı yok.

    Varol: Hiç mi yok ?

    Tuğrul: Hiç mi yok derken ? Adamlar bize acımış birkaç paragrafını bırakmışlar geri kalanı silinmiş, nasıl hiç mi yok lan yok işte basbaya yok.

    Tuğrul o anda mutfağa girer ve Varol’a bakar.

    Tuğrul: Yine kaydedemedin değil mi lan teknoloji özürlü herif.

    Varol: Ben yukarda ki çarpıya bastım daha sonra da kaydetme yazısına bastım.

    Tuğrul: Lan kaydedeceğin bir şey için niye kaydetme tuşuna bastın ? Ters etki yapıp beyin gücüyle falan mı kaydedeksin dıbına koyim. Senin yüzünden kaç sayfalık metin gitti lan.

    Varol: Pardon kardeşim ya çok bağırıyorsun ama sende.

    Tuğrul: Lan bak biz 8 saat uğraşıp yazının tamdıbını bitirememiş adamlarız, şimdi o kadar yazıyı nasıl yazacaz tekrardan ? Yarın saat 2’de de toplantımız var.

    Varol: Burada durup saçma saçma birbirimize bağıracağımıza gidip yazalım tekrardan.

    Tuğrul: Tamam dıbına koyim, yazalım.Ama bu yazı bir yetişmezse o hayalini kurduğum esmer hatunlar, sarışın kızlar yerine seni yatırır…

    Varol: Terbiyesizleşmeyelim mübarek kardeşim, hadi geç içeriye.

    Tekrardan geçtiler içeriye ve laptopun başına oturdular ve yazmaya başladılar. Yazı bittiğinde saat sabaha karşı 5 falandı, ikiside esnemekten bir hal olmuşlardı.

    Tuğrul: Bu sefer işimi sağlama alayım da ben kaydedeyim.

    Tuğrul: Tamamdır,ben yatmaya gidiyorum sakın saat 2’ye kadar laptopu kurcalayayım deme tamam mı ?

    Varol: Tamamdır Tuğrul’da hazır bu saate kadar oturmuşken sabah namazını kıl öyle yat.

    Tuğrul: Ben bugün muaf’ım namazdan.

    Varol: Nasıl muafsın lan ? Aybaşın mı geldi ? Ergenliğe mi girmedin ? Nasıl muafsın oğlum ?

    Tuğrul: iyi lan iyi senin çeneni çekmektense bundan önce ki tüm kazaya kalmış namazlarımı kılarım daha iyi.

    Tuğrul ve Varol abdest aldıktan sonra namazları kılmaya başladılar. Namaz bitince Tuğrul, Varol ile konuşmaya başladı.

    Tuğrul: Lan hani namazdan önce insanın içinde bir sıkıntı vardır, namaz kılar da üzerinde ki sıkıntı gider ya.

    Varol: Evet, sana da öyle oldu değil mi ?

    Tuğrul: işte bana o olmadı lan, hala içimde büyük bir sıkıntı var.

    Varol: gibtir git Tuğrul, gibtir git.

    Tuğrul ve Varol kanepelerine uzandılar ve uykuya daldılar, fakat uyku o kadar tatlı gelmişti ki ikiside uyanamadı. Saat 13:45 gibi Tuğrul uyandı ve saate bakmasıyla birlikte sesli bir “Hasgibtir” çekti.

    Tuğrul: Varol,lan Varol. Kalk lan kalk.

    Varol: Ne oluyo lan sabahın bu saatinde ?

    Tuğrul: Ne sabahı lan saat 2 olmuş oğlum kalk.

    Varol: Ee tamam ne olmuş yani ? Bize göre sabah değil mi bu saatler ?

    Tuğrul: Oğlum taşak mı geçiyon lan bugün yapımcıyla toplantımız var kalk lan.

    Varol bir anda kanepeden fırladı, Tuğrul ve Varol hızlıca duş aldıktan sonra üzerini giymeye başladılar. Saat 14:00 olmuşken dışarıya fırladılar ve hemen gemiye binip karşıya geçmeye başladılar.

    Tuğrul ve Varol ellerinde simitleri etrafa bakarken.

    Tuğrul: Oğlum ya hayatımızın en önemli gününü nasıl unuturuz ?

    Varol: Uyuyakalmışız oğlum normal işte.

    Tuğrul: La sen alarmı kurdun mu ?

    Varol: Kurdum ya kurdum 2’ye kurdum.

    Tuğrul: Lan gerizekalı gece 2’ye kurmadın değil mi ?

    Aralarında ufak bir sessizlik oldu.

    Tuğrul: Senin yapacağın işe sokayım ben, ulan gecenin 2’sinde ne işimiz var bizim orada ?

    Varol: Ne bileyim abicim ne bağırıyorsun ya,ben onun gece –gündüz ayarı olduğunu bilmiyordum.Sen 2’ye kur diyince bende 2’ye kurdum.

    Tuğrul: Sen bu zekayla fazla yaşamazsın kardeşim dikkat et sana suikast düzenleyip falan o beynini çalmaya kalkmasınlar.Onu koru bence sen.

    Varol: Tamam lan espri yapma.
    ···
  • 0
    hayali büyük iki arkadaş
    Tuğrul: 23 yaşında, makine mühendisi. Varol ile birlikte Üniversite’de başlayan dostlukları iyice büyümüş ve birbirlerinden hiç ayrılmaz bir ikili haline gelmişler.Üniversite’den mezun olduktan sonra da bir işe girememişler, girmek istememişler çünkü onların aklında sürekli bir film yazma duygusu var. Tuğrul Ankara’lı, Varol’dan daha cin birisi ve binliği üst seviyede.

    Varol: 23 yaşında o da Tuğrul gibi makine mühendisi ve aynı yerde okurken tanışmışlar. Varol Adana’lı ve dinine çok düşkün bir eleman. binliğe aklı Tuğrul kadar çalışmaz ve her insanın kendisi kadar iyi olduğunu düşünür ve yardım eder bu insanlarda onun bu zaafından yararlanır.O da film çekmek ve köyünde ki Hatice’yi almak için para biriktirmek ister kısa bir sürede.

    Tuğrul koltukta oturmuş maillerine bakıyordu, birden yeni bir mail geldi ve onu açtı. Birkaç saniye ekrana mal gibi kilitlenip kaldı.Bu kilitlenmesini fark eden Varol bir süre ona baktı.

    Varol: Tuğrul, hişt Tuğrul.Lan ne oldu oğlum cıbıldak kadın mı gördün ?

    Tuğrul birden kucağında ki laptopu kenara bıraktı ve Varol’un üzerine atladı ve bağırmaya başladı.

    Tuğrul: Yaşadık oğlum lan yaşadık, bunca senedir beklediğimiz şey oldu.

    Varol: Kalk lan üzerimden, tövbe tövbe abdestimi kaçıracan oğlum. Kutlama ayağına üzerime çıktın da bu kutlamanın sonu yatakta bitmesin.

    Tuğrul: Tamam lan tamam, sana kalmadık zaten şu film işi bir olsun ne karılar getirecem varya. Esmer üzerine zenci, zenci üstüne sarışın, sarışın üstüne beyaz tenli alayının…

    Varol: Zinakar herif seni, zaten sırf senin şu uçkurun, cenabetliğin yüzünden işimiz rast gitmiyo.Sen onu bunu bırakta ne oldu birden panda yavrusu gibi atladın üstüme bir şey oldu kesin.

    Tuğrul: Lan yapımcıya mail atmıştık ya geri dönüş yapmışlar oğlum,2 gün sonra bekliyorlar bizi ofise konuşacağız.

    Varol: Oğlum baştan söylesene lan şunu.

    Birden bu sefer Varol, Tuğrul’un üzerine atladı ve tepişmeye başladılar. ikisi Üniversite mezunu olmalarına rağmen hala çocuk gibilerdi. Boğuşmaktan yorgun düştükleri anda tekrardan koltuklarına dönüp dinlenmeye başladılar.

    Varol: Ee biz daha senaryoyu tam olarak yazmadık.

    Tuğrul: Hallederiz onu hallederiz,2 gün süremiz var oğlum biraz uykusuz kalacaz ama bitirecez.

    Varol: Tamam o zaman hadi hemen başlayalım,şu senaryo işi bi bitsin yapımcıya zütürelim o da kabul ederse. Film çekimleride hayırlısıyla bittikten sonra gidecem köyüme Hatice’yi alacam.

    Tuğrul: Varol yıl olmuş 2014 hala başlık parası ödemek için zütünü yırtıyon para kazancam diye, ulan zamanında rahmetli Kemal Sunal uğraşıyordu başlık parasıyla o filmlerin üzerinden 30-40 yıl geçti şimdi de sen uğraşıyorsun lan.O Hatice’ye vereceğin parayla kralından rus kızlarla en kral yerlerde birlikte olursun.

    Varol: Sen anlamazsın oğlum bu işlerden, bizde senin gibi çakıp gitmesini biliriz ama erkek adam bir kıza ömrünü adar.

    Tuğrul: Laf çakma lan,biz erkek değil miyiz ?

    Varol: Ben lafımı ortaya attım üzerine alınan alınsın.

    Tuğrul: Neyse çok konuşmada gel yanıma şu senaryoyu halletmeye başlayalım.

    O gece saat 3’e kadar uyumamıştı bu ikili ve senaryoyu sürekli yazdılar,en sonunda yatma vakti gelmişti.
    ···
  • +1 -1
    13 ağustos 2014 fenerbahçe galatasaray maçı
    fenerin 1 ya da 2 gol farkla kazanacağı maçtır.
    ···