ok kib bye

şimdi komik gelmiyor ama o zaman ne gülmüştük amk

gırtlağında değdirecem hahahhahha

kanka sana ecemin selamı var

daha 6-7 ay önceki olay lan kimse mi hatırlamıyor hiç mi ahlaksız kalmadı sözlükte (:

gırtlağına değdir'ecem (:

hahahhahhahah. ulan ne geceydi bee sabaha kadar en az 200 yazar silinmişti amk

Carlito's Way filmini izleseydin o manşetin ne anlama geldiğini anlardın (:

1960 model jeep cj-4 sürmüştüm amk. kangoonun direksiyonuna skodanın vitesini falan laf yapmışsınız harbi yumuşaksınız amk hahhahah. maximum 80 km sürat yapıyodu.o arabayı hala kullanılırım kolum gelişti bayağı spora mı gidiyosun diye soranlar bile var amk. cj serisi hastalık yarattı bende babam cj8 aldı ben de para denkleştirirsem iyisinden bi cj-5 alacam.

babam beni hep küçük nedenlerden döverdi bardak kırdıgım için falan.ama iyi adamdı ben ağlarken yanıma gelir şurda örümcek var falan derdi kibritlerle bişeyler yapmayı falan öğretirdi aramızı düzeltmeye çalışırdı hep. iyi adamdı

her şey ben doğduğum esnada babamın tak yemesi sebebiyle başladı. hilmi amcanın kızı derya ile birkaç gün arayla doğmuşuz ve babamın "gel şunları beşik kertmesi yapalım." demesiyle derya benim alınyazım olmuş.

gel zaman git zaman büyüdük ve evlilik çağımız geldi. bu arada biz ilkokuldayken hilmi amcanının tayini çıkmıştı ve izmir'e taşınmışlardı. bayramdan bayrama telefon görüşmelerimiz oluyordu o kadar. zaten hilmi amca bu beşik kertmesi olayını çoktan unutmuştu. hatta biz bile unutmuştuk da babamın dışında bunu dillendiren yoktu.

birkaç gün önce babam beni kenara çekip sordu:

- naber la keranacı, kamışa su yürüyor mu?
- su ne kelime babacım baraj oldu baraj! barajın kapaklarını açmasam her tarafı su basar.
- yok mu manita peki?
- tık yok amk. gökten am yağsa bana yannan isabet eder.
- beşik kertmeni hatırlıyor musun? derya.. onu alalım sana.
- pazardan mal mı alıyoruz baba? kadını metalaştıran ataerkil toplum yapısını reddediyorum.
- kes lan dürzü! bunları ekşi sözlük'teki karılara yaz. burda para etmeyen söylemler geliştirme.
- sen de söylem geliştirmek falan, hayırdır baba ne ayaksın?
- bağlamdan uzaklaştığımızın farkında mısın yavrum? gel bu konuyu kahvelerimizi yudumlarken konuşalım.
- doğru söyle baba ekşi sözlük'te hesabın var mı senin de?
- henüz çaylağım oğlum. neyse onu daha sonra ele alırız.

salona geçtik ve sohbet etmeye başladık. daha sonra annem de geldi ve derya konusunu ona da açtık. babamın ısrarına dayanamayan annem peki dedi ve hilmi amcaları aradık. babam beşik kertmesi konusunu açmadı. sadece ziyaret etmek istediğimizi söyledi ve atladık uçağa izmir'e gittik. hilmi amca ve kızları derya ve handan bizi karşıladılar. derya'yı o an uzun yıllar sonra ilk kez görüyordum ve şok oldum. kardeşi handan muhteşem bir güzelliğe sahipti ama derya tam bir hayal kırıklığıydı. bunlar nasıl kardeşler böyle dedim ve hep birlikte hilmi amcaların evine gittik. bu arada biz beşik kertmesi olayını anlatmamıştık ama annem gizlice derya'nın annesi zeynep teyzeye konuyu açmış. o da kızlarına anlatmış.

eve geçtik ve sohbet etmeye başladık. derya dişlek ağzıyla gülümsüyor, bir an olsun yanımdan ayrılmıyordu. keşke dedim kendi kendime, handan'la beşik kertmesi olsaydım. moralim bozuktu ve iştahım kesilmişti. hayal kırıklığımı zor gizliyordum. bir ara babamı kenara çekip, bu beşik kertmesi olayını hiç açmamasını isteyecektim ama babamın keyfi yerindeydi. oysa handan için nelerimi vermezdim ki...

ikinci gün kahvaltıda babam hilmi amcaya beşik kertmesi meselesini açtı ve "gel hilmi şu çocuklara söz keselim." dedi. derya o kadar mutluydu ki.. ben ise sıkıntılı bir halde üzgün bir şekilde oturuyordum. handan bir salkım üzümü bana uzattı. "üzüm yesene enişte ferahlarsın." dedi.

aileler anlaşmış, derya ise mutluluktan uçuyordu. akşam oldu, yatma vakti geldi. benim uyuduğum oda handan ve derya'nın birlikte uyuduğu odanın yanındaydı. sıçmak için yataktan kalktığımda kızların odasından sesler geliyordu. kulak kabarttığımda adeta şok içindeydim. meğer handan'ı bana derya diye kakalayacaklarmış. birbirlerine, aman bu sırrımız ortaya çıkmasın diye sıkı sıkı tembihliyorlardı. üstelik hilmi amca ve zeynep teyze de bu kumpasa dahil olmuş. evde kalmış kızlarını bana itelemek için bu hain planı yapmışlar. gece gözüme uyku girmedi o sinirle. sabahı zor ettim ve hilmi amcanın karşısına dikildim. "ayıp ayıp senin bu yaptığın. baba sen de gel bak oğluna nasıl bir tuzak kurmuş bu huur çocukları." dedim ve tüm olanları anlattım. hilmi ve ailesi yerin dibine girdi. olay bu sabah bornova civarında yaşandı. rezaleti ben çıkardım.

dün akşam gönderici tarafından şubeye teslim edilen kargonun hala adresime teslim edilmediği rezalettir.

arkadaşım kargoyla yoğurtlu sos ve pizza yollamıştı. biliyorsunuz ki pizza soğuyunca bir şeye benzemez. gelecek olan soğuk yoğurtlu sosla belki içimi ferahlatırım ama o pizzayı çöpe atacağım. ayrıca aras kargo 30 dakikada teslim etmeyince bir dahaki kargoyu ücretsiz getiriyor diye biliyordum. demek ki o da yalanmış. beni bir daha aramasınlar.

rezalet başlıklarını ben de hiç sevmem ama yazmak zorunda kaldım. bunu yazmak zorunda bıraktılar çünkü. bu dominis pizza ile ilgili rezalet başlıkları açılıyordu sürekli zaten. şimdi ben de hak verdim hepsine.

bu sabah bu rezil işletmeye uğradım. yarım kilo pizza istedim. kerevizli pizza olsun dedim. kerevizi çok severim. çalışanlardan birine "yarım kilo kerevizli pizza verir misiniz lütfen. paket olsun işyerinde yiyeceğim" dedim. çalışanın bana verdiği cevap aynen şu oldu: "artiz mi, artiz ne arar la pazarda?"

bu davranış biçimi kabul edilemez tanrı aşkına.

siz siz olun dominis pizza'dan alışveriş yapmayın.

neyse ben bu pizzacılar zincirinin bölge müdürünün ve diğer bölge yöneticilerinin e-mail adresini buldum. şikayetimi bildirdim. adamların verdiği cevap aynen şu oldu: "çalışanımız doğru bir söz söylemiş, artiz pazarda ne arar?"

20 yıldır pizza yiyorum. türkiye'de pizza diye bir şey yokken ben pizza yerdim (bu arada ben avrupa görmüş bir insanım ve medeniyet olarak türk insanının hep bir tık önündeydim önceden beri). bugün sabah kerevizli pizza yerine poğaça yedim resmen. poğça nedir abi, woah poğaça. isme gel.

tanrı hepinizi lanetlesin.

amk geçenlerde aynı olayları ben yaşadım. kızı bi göreyim dedim. annem de çok övmüştü ama kız benden daha yakışıklıydı amk. galiba evlenemeyecem ben de

yapma yav

soru yok galiba neyse.ama şunu bilin kürtlerin beli ince zütleri çok sağlam

son 3 cümleyi oku

amerikada iş dünyasında çalışan erkeklerin iktidarsızlık problemi 35 yaşında başlıyormuş amk. bankaların genel müdürleri aylık 1milyon dolara yakın maaş alıyorlar. ikramiyeleri saymıyorum. mesai saati yok. gece telefon çalsa açacaksın. yıllık 5 gün tatilin var. yani o filmin gerçekle alakası yok. hayatı anlatılan adam zaten kolpadan iş yürütmüş yatmış çıkmış. hapisten cıktıktan sonra da bi gib kazanamamış. filmin sonu da gerçek değil.

bayrakların yarısını bilmiyorum ne kadar çok millet gibmişiz amk hahahhaha

türk birliğini bozan şey bizim gerizekalı olmamızdır. ebesinin amındaki ispanyayla bile savaşmış olan 600 yıllık imparatorluk hazar denizinden ileriyi düşünmemiş. burda ne var ne yok amk bi bakayım dememişler

'seni gibebilir miyim?'

karı gibtim. sorularınızı alayım

bence sen oy kullanacak yaşta değilsin babandan ne duyduysan o (:

Türk geleneğinde ak ve kara hayatın içerisinde birbirine zıt tüm unsurları ifade eder.ak iyiliği gururu cesareti temsil ederken kara bunun tam zıttıdır.bu deyimde kullanılışı da utandırma anlamında amk dürzüsü. binlerce yıllık türk deyimini zencilere nasıl bağladın moskof köpeği.

evlen lan benimle