onun o bembeyaz yannanını sararmış külodunun içinden çıkarıp avuçlarımın arasına almak istiyorum. lastik gibi yumuşacık. dokunuyorum her bir yanına. yanaklarımı değdiriyor dilimle, tepesinde geziniyorum. yavaş yavaş şaha kalkmaya başlıyor yakışıklı erkeğimin utangaç yannanı. damarları belirgin bir hal alıyor, başı kabarmaya gövdesindeki irili ufaklı kıllar diken diken olmaya başlıyor. tam kökünden kavrıyorum üniversiteli yannanını. gövdesinden başına kadar ovuyorum zevk. suları parmaklarımın arasına süzülüyor. dayanamıyor daha fazla serkan. kafamdan tutup yannanına doğru çekiyor beni. tamamı ağzımda heybetli yannanının. damarlarını damaklarımda hissediyorum. sıcacık kafası dil altlarıma ve diş etlerime değiyor. kalbim duracak gibi. doymuyorum, elimde olsa çğnemeye yutmaya çalışacağım o dillere destan yannanı. dakikalarca sömürüyorum yavşak yavşak dil atıyorum. sıcacık spermleriye gargara yapıyorum serkanımın.

sokakta, yatakta, mutfakta o ne derse o olur. asla sesimi çıkartmam. ben onun kölesiyim. ne haddime ona karışmak, asabını bozmak. ben erkeğimi mutlu etmekle mükellefim. ona huzursuzluk vermek aklımın ucundan bile geçmez, bir dediğini iki etmem ben onun malıyımçünkü, ona saygıda kusur etmeyi hadsizlik addederim. ama bazen canımı sıkarsa, çok üstüme gelirse hafiften naz yasparım, küstüğümü, beni kırdığını belli ederim ama çok kıa sürer. aynen böyleyim;

http://www.youtube.com/watch?v=-4w8lpxzWQs#t=4m08s

yemin ediyorum size. allah celle celalühü'nün adını veriyorum. tek bir kişiye, tek bir allah'ın kuluna bahsedersem ilişkimizden, 9 tahta altındaki canım babamın münker ile nekir karşısında dili tutulsun. itikATTA MEZHEBiNi, aMELDE MEZHEBiNi dil ile ikrar edemesin DE HER EZAN VAKTi KAbri cehennem çukurlarından bir çukura dönüşüversin.

yalvarıyorum size. otele gideriz ben ayarlarım tüm organizasyonu. bana pm atar adres verirseniz evinize yakın bi yerden alırım, evinizden biraz uzak olsun ki belki şüphelenen olur, beni gibmeden önce yemeğe zütürürüm, hesabı öderim, iki kadeh bi şey de içeriz hepsinin hesabı benden. elinizi cebinize attırırsam zütüm çürüsün.

otele gidicez ve beni 4 saat 5 saat 6 saat her neyse. iflahtan kesilene kadar gibeceksiniz. "tamam yeter doydum, artık gibme" falan dersem rabbim iki cihanda da mekanımı tarumar eylesin. siz ne derseniz onu yapacağım. 100 euronuzu da vereceğim, okul harçlığınızı da cebinize koyacağım.

yeter ki beni gibecek şöyle baya baya yakışıklı 1.76 - 1.80 boylarında biri çıksın. yalvarıyorum.

lütfen:( ulaşın...

ben yaklaşık 17 senedir zütümü dövdüren bu konuda uzman olmuş biri olarak konuşuyorum. aranızda muhakkak daha önceden zütünü gibtirmiş veyahutta erkek zütü gibmiş yakışıklılar vardır.

şöyle ki erkek zütü kadın zütü gibi değildir, erkek zütünün yanak kısmı kadın zütününkinden daha serttir. ama erkek zütünün o kahverengi büzüşük delik kısmı kadınlarla aynıdır. yani kasılmaya müsait, kitlenmeye elverişli bi yapısı vardır. ve bu bi dezavantajdır. bu sebeple çoğu erkek ve kadın zütünü gibtirirken yumuşatıcı krem vs kullanır kasılmayı kitlenmeyi önlemek için.

ama benim zütümün 17 yıllık tecrübeme dayanarak söylüyorum başka hiç kimsede olmayan bir özelliği vardır. benim züt deliğimin 3 4 cm kadar yukarısında küçük bir delik var. evet küçücük çivi kafası kadar. ilişkiden önce züt büzüşmesi denen hadise vuku bulmadan önce benim o delik kısmımdan oluk oluk ekşi sarı bi sıvı gelr. bu sıvı ilişkide krem vs kullanam gereksinimini yok eder ve daha doğal ve akıcı bir birleşme sağlar.

daha fazla uzatmayacağım. böyle nev i şahsına münhasır bir zütü gibmek için daha ne bekliyorsunuz. hadi doluşun inboxıma aşklarım benim bekliyorum

inci sözlükten tanıştığım hoş bir erkekle 20 günlük bir tatile çıkmak istiyorum. tüm masraflar bana ait. kemer Pirates Beach'de odamız hazır. 30 haziran cumartesi öğle saatlerinde yola çıkacağız. gece yarısı odamızdayız. mükemmel bir 20 gün bizleri bekliyor. bol içki, bol ciks... kavuran akdeniz güneşi altında sırtıma, züt yanaklarıma güneş kremi süreceğiniz anı sabırsızlıkla bekliyorum. denizde başı birbirine değen penislerimiz ve adeta salsa yapan ıslak dudaklarımız. akşam kumsalda denize nazır edeceğimiz romantik sohbetler, ateşli öpüşmeler; odamızda başlayacak şehvetli sevişmelerin antrenmanı olacak adeta.

serkan'ın önüne penguen gibi domalıp, etli züt yanaklarımı iri ellerimle kavrayıp, ardına dek aralamak istiyorum kahverengi züt deliğimi. serkanımın köhne evindeki antika halıfleks ise kaskatı kesilmiş. diz kapaklarımı acıtıyor. öyle sıkı domalmışım ki; züt deliğim ve züt bızırım soğuk bir kış gecesini atm'de geçirmek zorunda kalan eski bir yeşilçam aktörünün damarlı elleri misali tir tir titriyor. sarı kırmızı cerahatler dökülüveriyor züt yanaklarıma doğru. ara sıra bacak aramdan serkanımın devasa yannanını kolluyorum. milföy gibi kabarmaya başlamış bile. diz kapaklarımın acısı beni zorluyor. dayanamıyorum. son 100 metreye giren ingiliz grand ekinoks misali şahlanıyorum birden, ayaklanıyorum. belinden kavrıyorum serkanımı. kucağıma alıp eski bir züt çaputu gibi fırlatıyorum ergonomik istikbal yatağıma. tüneyiveriyorum yavrusu bir şahin tarafından iğfal edilmiş bir kuzgun misali etli yannanının üzerine. kurbanlık dana gibiyim, gözüm bir şey görmüyor. başını dilliyor, gövdesindeki damarlarda dilimi gezdiriyor, taşköprü sarımsağından hallice yumrulu başını bademciklerime değdiriyorum. ohh!!!

nikini görünce o kadar heyecanlandım ki :(

bana pileli bir etek giydirip gardroba sokmanızı istiyorum. önünüze domaltıp, züt yanaklarımı avuçlamanızı, züt deliğimin tüm detaylarını görebileceğiniz kadar aralamak istiyorum züt deliğimi iri ellerimle. önce serçe parmağınızla yoklamanızı, sonra burnunuzu sokup koklamanızı istiyorum. o kadar kasılarak domalmışım ki zütümde tek tük bulunan sarımtrak tüylerden mercimek tanesi büyüklüğünde taklar sarkıyor. onlara dil atmanızı, ağzınızda ufalayıp tekrar zütümün içine tükürmemizi istiyorum onları. pırt pırt diye ağzınıza osururken züt yanaklarımı tokatlamanızı, züt deliğimin içine hohlamanızı istiyorum. sizi seviyorum.

minicik, biblo gibi, tüylü zütünüzün bızırına katı tükürüklerimi boca edip dilimle her bir noktasına masaj yapmak istiyorum. züt deliğinizden başlayıp züt dalağınızın ucuna kadar yalamak, deliğine dilimle ittirmek istiyorum. ellerimle 31 çektirip sarı spermlerinizi gözlerime boşaltmanızı, yannanınızda kalan son damlayı ellerimle sıkıp ağzıma boşaltmak istiyorum. erkeğimden bir parçanın midemde bulunduğunu biliyor olmanın verdiği huzurla geniş omuzlarınızın ev sahipliği; tahrikkâr nefesinizin verdiği güvenle, huzurlu bir uyku çekmek istiyorum.

geceyi birlikte geçirmişiz. saatlerce züt tünelime girip çıkmış, yorgun düşmüş. saten çarşafımı bedenine dolamış küçülen yannanını züt deliğime sıkıştırıp derin bir uykuya dalmış. sabah olmuş ondan evvel uyanmışım. alt dudağını sarkıta sarkıta, "ehhmm ühhmm" ede ede uyuyor. o kadar tatlı ki. yavaşça sıyırıyorum çarşafı üzerinden. lastikleri gevşemiş mavi külodundan içeri elimi sokuyorum. sıcacık içerisi. büzüş büzüş. allahım safranbolu lokumu gibi. nası tatlı bi şey. bilahare, gayriihtiyari dikelmeye başlıyor sevimli yannanı. hissediyorum... az evvel avuçlarımın içinde kaybolan o küçücük yannan, bir anda gaddar bir atmacaya dönüşüyor. serkanın mırıldanmaları artıyor. gevşek ağzından süzülen tükürükleri yastığını sırılsıklam etmiş. uyanır gibi oluyor. yüzünde hınzır bir gülümseme. elini külodundan içeri sokuyor. utanıyorum. ellerimi tutuyor. taşşaklarına doğru sürüklüyor ellerimi. "sıksana taşşaklarımı" diyor. dayanamıyorum. bağdaş kurup ağzıma almaya başlıyorum uyku mahmuru yannanını. dakikalarca emiyorum.

bütün bir günün güzel geçeceğinin müjdesidir. ağzınızda kocaman bir yannanla uyandırılmak ne kadar güzel olurdu. uyku mahmuru gözlerle mırıldana mırıldana, "ıhmm ühhm" ede ede uyanırsınız, ağzınızda kocaman bir yannanla karşılaşınca bütün o mahmurluğunuz, sabah siniriniz ortadan kalkar. o kadar mutlu olursunuz ki... o muhteşem yannanın enfes aroması tüm odayı kaplar. erkeğinizin ise yüzünüze sevimli bir yumurcak gibi hınzır hınzır gülerek bakması neş'enize neş'e katar. gel de daha kahvaltı bile etmeden o küheylanın önünde eşşek gibi domalma.

sadece öpmenizi. aklımda en ufak fesatlık varsa namert olayım. bana şefkat göstermenizi istiyorum sadece. 10 aylık bir sabinin annesinin omzuna yanaklarını sürttüğü gibi sürtmek istiyorum kirli sakallarımı omuzlarınıza. sadece sıcak nefesinizi boynumda hissetmek, düşük frekanslı sevgi sözcüklerinizi dinleye dinleye huzurlu bir uykuya dalmak istiyorum yanı başınızda.

duştan yeni çıkmış gaddar erkeğim. gergin ve buz gibi olmuş tenceğizi. ıslak ıslak bakıyor bana. üşümüş, hemen yanıma sokuluveriyor. kurulanmasına yardım ediyor, kulağındaki nemi emiyorum. kucağıma yatırıyorum. ipek gibi olmuş yumuşacık saçlarını tarıyorum usul usul. doya doya içime çekiyorum yatak odamı saran nev i şahsına münhasır teninin o mükemmel kokusunu. ısırılmadık bir yerini bırakıyorum. o sadece hayran hayran gözlerime bakıyor. bana sırılsıklam aşık olduğunu gözbebeklerinden anlıyorum.

avuçlarımın içine alacak sımsıkı kavrayacaktım, damarlarının kabarıp sönüşüne avuçlarımla şahit olacaktım. o mazlum kafası nar gibi kızaracak, milföy hamuru gibi kabaracaktı, burnuma, yanaklarıma , kulaklarıma sürtecek eziyet edecektim ona, ağzıma alacakmış gibi yapıp dudağımın kenarından sektirip göz kapaklarıma dayayacaktım. ama bende daha fazla dayanamıyoırum bir an önce bu mükemmel uzvun tamdıbını ağzıma almalı; başını bademciklerimde, gövdesini damklarımda, kökünü dudaklarımda hissetmeliyim.

leş gibi kokan salyalı fakir bir inci sözlük yazarının yatağına gidip donunu indirip kendinden geçmiş pörsük, pörtlek yannanının üstüne oturmak istiyorum. abulu bubulu diye çenesi dilleri titremeye başlıyor kudurmuş köpek gibi. konuşmaya çalışıyor. gördü diyarbakır karpuzu gibi zütü nasıl konuşmasın? birden ayaklanıyor. pazar malı fakir işi leke jeans pantolonunu sıyırıyor. domaltıp gibiyor kıkırdak yannanıyla koca zütümü. efil efil tak kokan zütüne serçe parmağımı sokuyorum. ohh!!

allem ettim, kallem ettim, bir punduna getirip kandırdım onu. üstelik benim gibi 2.nesil. aslını söylemek gerekirse bana ilk mesajı atan oydu ama o mesajları entrylerimden etkilenip attığı da yadsınamaz bir gerçek. uzun zamandır msn'de ve pm'de sohbet ediyor, birbirimizi tanımaya çalışıyorduk ve dün akşam cesaretimi toplayıp onu evime davet ettim. koşulsuz şartsız kabul etti. onu bugün ulusta park evleri civarında metro yazıhanesinin önünde bekleyeceğim. saat 12:00'de gelecek. gün boyu gezip eğleneceğiz akşam ise muhafazakar apartmanımda şehvet dolu bir gece bizleri bekliyor. çığlıklarımı nevresimleri ısırıp gizlemeye çalışacağım. müthiş bir gece bizi bekliyor. belki bu çok özel geceden bir kaç caps ile sözlüğe bir armağanım olabilir. tabii kio da izin verirse. hmmm bi de şey. acayip yakışıklı ve üniversiteli : ))

?

korkmayın!! veyahut korkun ama korkunuzun sebebini kendinize açıklayın. baskılardan mı korkuyorsunuz? umarım böyledir. çünkü sizi ikna edebilirim. sadece bir kere geldiğimiz dünyada, başkalarının size çizdiği yol hARiTASINDA YÜRÜMEK YERiNE, ruhunuzun pusulasıyla hareket etmeli, içinizden gelen en düşük frekanstaki, en ahlakdışı sese bile korkmadan çekinmeden, pervasızca kulak vermelisiniz. düşünün bir kere. bir am denen rezil uzvu, bir de yannan denen görkemli uzvu kıyaslayın.

am!!! ne idüğü belirsiz, eciş bücüş, kırışık, efil efil pas kokan, tam manasıyla ceberrut bir organ. bir de yannanı getirin gözlerinizin önüne. şöyle heybetli. yarıçapı yüksek, başı mosmor, parlak, kabarık kabarık damarları gövdesinden fışkıracak gibi, tepesinden buz gibi yoğurt veya halis muhlis anzer balını boca etmişsiniz, başından gövdesine süzülüyor, damarları maskeliyor, dilinizle kökünden itibaren yalamaya başlıyorsunz calippo misali. ellerinize alıyor, öpüp okşuyor seviyorsunuz. bir de sperm denen harikulade garnitür lezzet var yanında. eşantiyon adeta. yoğun, kıvamlı, ister tükürüklerinizle bulamaç yapıp gargara yapın, ister damaklarınıza yapıştırıp dilinizle ağzınızın dört bir yanına yayın.

şimdi bir kez daha düşünün, sırf "biri ne der, erkekliğime ya halel gelirse" gibi saçma sapan düşünceler yüzünden bu eşsiz zevkten bir ömür mahrum kalmaya değer mi? soruyorum sizlere değer mi? değmez dediğnizi duyar gibiyim. o zaman artık bi karar verin. bakın ben çok yakınınızdayım. bir entry mesafesinde, bir pm uzaklığında. gelin "he!" deyin, benle başlasın bu yolculuğunuz. size yol arkadaşlığı edeyim. aktif bir deneyim için bizzat ben, pasif bir tecrübe için çok yakın dostlarımla size rehberlik edebilirim. inanın bana pişman olmayacak aksine bu tarifsiz zevki bugüne dek tatmadığınız için kendinize kızacak, hayıflanacaksınız.

oldu bu iş oldu...

hadi!

hadi hadi!!!: )))

avuçlarımın içine alacak sımsıkı kavrayacaktım, damarlarının kabarıp sönüşüne avuçlarımla şahit olacaktım. o mazlum kafası nar gibi kızaracak, milföy hamuru gibi kabaracaktı, burnuma, yanaklarıma , kulaklarıma sürtecek eziyet edecektim ona, ağzıma alacakmış gibi yapıp dudağımın kenarından sektirip göz kapaklarıma dayayacaktım. ama bende daha fazla dayanamıyoırum bir an önce bu mükemmel uzvun tamdıbını ağzıma almalı; başını bademciklerimde, gövdesini damklarımda, kökünü dudaklarımda hissetmeliyim.

sıcacık bir yatak. ben ve serkan. nefesimizle ısınan kaşmir yastıklar. birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz. sıcak ve çıplak bedenlerimiz fokur fokur kaynıyor. ayak başparmakları ayak bileklerimde geziniyor, benim bacaklarım onun iki bacağı arasında, testislerimiz birbirine değiyor. hakeza penislerimizin başı da. penisini avuçluyorum. nefesini kulağıma üfürüyor. gıdıma sonsuz öpücükler konduruyor. üstüme çıkıyor peşinden yannanlarımızın başı da birbirine değiyor. seni seviyorum diyor bana seni seni çok seviyorum. bir şeyler söylemek istiyorum. "sus konuşma" diyor. sadece birbirimize bakalım ve birbirimize dokunalım. boynunu öpüyorum, dudaklarını, göğsünün üstünde parmaklarımı gezdiriyorum. sımsıkı sarılıyorum. ve diyorum ki. seni çok ama çok seviyorum...

evet. beni zigon sehpaya narin ellerimi dayamak suretiyle yarı çömelik vaziyette domaltıp, ayaklarımı koyun derisinden ıslak bir kemerle kurbanlık bir dana misali bağlayıp saten bir mendille gözlerimi kapatarak üzerimde adeta yüksek gibiş ihtisası yapmanızı istiyorum. hiç bir yere kaçamamalıyım. pozisyonum rahat olmamalı. kaotik bir gibişme olmalı. karman çorman. ayaklarıma giren krampın verdiği acıyı; zütüme saplanan yannanın verdiği hazla telafi etmeli, zütümden yannanınıza akan ekşi sarı sıvılar, yannanınızın başından züt yanaklarıma, oradan baldırlarıma süzülürken kendimden geçmeli, sırtıma akıttığınız yoğun ve sıcak tükürüklerinizle şehvet denizinde kurbağalama yüzmeliyim.

uzansam yüzüstü, yatağıma. köpek gibi domalsam bir incinin yannanının karşısında. züt deliğim arş-ı alaya selam eylese. ampul gibi, parlak, pür-i pak züt deliğimin sureti, erkeğimin yannanına gölge etse. kocaman elleriyle kavrasa züt yanaklarımdan. var gücüyle aralasa züt deliğimi. kahverengi züt çeperim, faranjit geçiren bir kuzgun yavrusunun gözleri gibi açılıp kapansa. ıslanmaya başlasa züt deliğim; nevi şahsına münhasır ekşi ve sarı suları akmaya, erkeğimin parmaklarının üzerine fışkırmaya başlasa. sıcacık diliyle emse onları incici erkeğim. uçkurunu çözüp, önüme geçip yannanını elime tutuştursa. sımsıkı tutsam, başı kabarsa, damarları fokurdamaya başlasa, yeniden tebdil- i konum eyleyip bir evvelki vaziyeti alsa ve bu sefer yannanını saplasa daracık züt deliğime. züt tünelime damarları değdikçe acıdan nevresimleri ısırsam, saatlerce gibse. öksürte öksürte, sırtımı tokatlaya tokatlaya, saçlarımı çeke çeke gibse. züt deliğimi tarumar eylese, sarı, kekremsi, kırmızı cerahatler, irinler aksa züt deliğimden, iltihabını atsa, safralarını dökse. ohhh!!!

içinizden bir inciciyle bunları yaşamaya and içtim. kaçamazsınız benden.

buluşmak istiyorum onunla ulusta. önce elele gezmek, kuytularda öpüşmek, şık bir restoranda yemeklerimizi yedikten sonra evime zütürmek. aldığımız alkolün de etkisiyle birbirimize sırnaşmalıyız. onun akıllara durgunluk veren muazzam yannanının başına yavaşça oturmalı, mor başlı yannanının soğukluğunu züt deliğimde hissettiğim an tamdıbını içime almalıyım. o kadar kalın ve uzun olmalı ki yannanı; acıdan aygır gibi böğürmeli, mide bulantısından dana gibi geğirmeliyim. bağırsaklarımda hissetmeliyim muazzam yannanını. kusturana kadar, sakatatlarım yerinden oynarcasına gibmeli beni.

her erkeğin başta zorlandığı, yanaşmak istemediği, ama bir kere tadını aldı mı müptelası olduğu, dünyadaki diğer tüm ilişkilerden en ateşli ve dayanılmaz olanı. için için erkek gibmek isteyip de utancından, toplum baskısından gibemeyen, özde değil sözde erkekleri hasetinden çatlatan, insanı şehvet denen zevk deryasına yanına can simidi vermeden yollayan, allah celle celalühü'nün bizlere bahşettiği en mükemmel haz.

mesela aymı küvettesiniz. en sevdiğiniz, en kıymetliniz ve siz, çırılçıplaksınız, köpüklü bir küvet. kenarda viski kadehleriniz. girmişsiniz içine sıcacık suyun. teniniz birbirine karışmış. bi yandan viskinizi yudumluyor bi yandan birbirinizin en güzel yerlerine en sıcak öpücükleriniz yapıştırıyorsunuz, şen kahkahaklarınızla çınlıyor koca banyo. bunun adı aşktır. huzurdur. <3

sperm. celle celalühü'nün insan oğluna bahşettiği müthiş lezzet. cennet ırmaklarından bir numuneyi dünya üzerinde tatma imkanı ile ödüllendirildiğimiz için o yüce yaratıcıya şükretmeliyiz.

sperm muazzam bir lezzete, aromaya sahip, yoğun kıvamıyla tadını uzun süre damaklarda muhafaza eden harikulade tanımının kifayetsiz kaldığı akıllara durgunluk verecek derecede lezzetli bir yaratıdır.

zütünüzü gibtirdikten sonra ağzınıza attırılan spermin tadı muazzamdır. çünkü o sperm hem partnerinizin yannanından hem de kendi zütünüzden izler bulunan muazzam bir çeşniye sahiptir. kendi züt kokunuzu alırsınız o spermi yutarken.

yaladığınız yannantan ağzınıza boca edilen spermin tadı ise daha bi ayrıdır. bizzat membaından kana kana içtiğiniz kaynak suyu misali. testislerden gövdesine oradan başına ve en sonunda dudaklarınıza yürüyen o spermin oluşumundaki emeğe kendi gözlerinizle şahit olduğunuz için daha kıymetlidir. damaklarınızdan dilinize sarkar ilk etapta. oval hareketlere ağzınızın her yanına yayarsınız. "fırst fırst" diye dişlerinizin arasından elek gibi süzersiniz o muhteşem spermleri. dilinizle dudaklarınıza sıva yapar, küçük dilinizle sıyırırsınız. tükürüklerinizin yoğun olarak salgılanmaya başladığı an, yani yavaş yavaş kendi öz tadını kaybetmeye başladığı an, löp diye yutuverirsiniz. artık erkeğinizden bir parça midenizdedir. yek vücut olmak buna denir sanırım.