- 2 / 4 / 52 entry
- 4 başlık
- 232.89 incipuan
santo maria önüncü nesil normal
-
+1
ankara da gördüğünüz anlamsız şeyler
bir tane dayı vardı karanfil sakaryada yürüyen, adam gittikçe peşinden köpekler onu takip ederdi aq, hiç konuşmaz etmezdi hala onun gizemini merak ederim. bir de konur dostun önünde sarhoş veya haplı olmayan görmedim aq -
0
beyler kimlik bunalımı yaşıyorum yardım edin
panpa üniversite heyecanı falan derken zaten pek kafanda yer etmeyecek artık arkadaş, sevgili falan. sadece birkaç ay sabret yeter -
+2
bu başlıkta herkes hedeflerini yazsın amk
yazılım dili öğrenmek kolay panpa, coursera'da dersler var ya da netten indirebilirsin learning perl, python for dummies falan. kendi kendine halloluyor -
+1
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
devam ediyorum. kız gittikçe xbardaki ortamıma girdi beyler. tayfadaki herifler hiç bozuntuya vermediler sağolsunlar, kız da onların tavırlarından cesaret alıp her birine yavşıyordu. arada ben de onun arkadaş çevresiyle takılıyorum falan sevgilisi köpek gibi davranıyor ona ama kız yamanacak ya çocuğun bütün nazını kaprisini çekiyor tabi.
neyse sonbahar da geldi böylece, tayfa okuldur sevgilidir şudur budur derken pek uğramamaya başladı. ben de kızın çevresine dahil oldum iyiden iyiye. zaten çene çalmayı öğrenmişim orada da sevdirdim kendimi. öğrendim ki kız tayfadan bikaç kişinin numarasını almış düzenli olarak konuşuyor heriflerle, aklıma bi fikir geldi.
kızın doğumgünü yaklaşıyordu zaten xbara fazla uğramamaya başlamıştım, kendimi çektiriyordum sürekli cebimdeki parayı pek harcamıyordum. gittim gerekli ekipmanları falan aldim, dedim kıza doğumgününde bendesin, bütün içkiler benden yalnız sadece ikimiz olacağız. duyunca pek heveslendi kabul etti hemen. bi bahane uydurdu çocuğa yanımda kızkardeşim gelecek onunla kutlayacağız falan çocuk giblemedi tabi, canına minnet zaten bi de huurnun doğumgünüyle mi uğraşsın amk? -
+3
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
neyse işte biz bununla yakın olduk yine. bu arada bizim tayfadakiler prensipli çocuklar, her ortama girmişler, baya taşaklılar ve uyuşturucu falan karşı hepsi. feza hikayesini az biraz anlatmıştım, tanımadan hepsi kızdan iğrenmeye başladı haliyle. gidiyorum bir yandan onlardan akıl alıyorum ne yaparım ne ederim beyin fırtınası yapıyoruz. kız gibilmeyle iflah olup ders çıkaracak bir kız değildi beyler tüm tayfa gibip köpek gibi davransa yine zevkini alır utanmadan gelirdi yanımıza öyle bir huurydu. gerçi sevgili falan yaptım değiştim diyince bundan biraz feyz almaya karar verdim.
kızla iyiden iyiye yakın olduk. aramızdan su sızmamaya başladı. gerçi sürekli o anlatıyordu ben sadece kafama yazıyordum, zaten söylemiştim konuşmayı çok seven bi tip. anlatıyor işte sevgilisini nasıl sevdiğini onu kaybetmekten nasıl korktuğunu. oğlanın bu yıl okulu bitiyormuş evleneceklermiş. her taku yiyip onla bunla yatan sonra bulduğu enayiye kapağı atan sağlam bir huurydu beyler. bir ara laf soktum yediğin takları biliyor mu çocuk diye anlamadı tabi, aaa tecavüze uğradım ya dedi bi de göz kırptı pis pis sırıtarak. öyle salak bir huurydu ki hem kendi yolunu kendi yapıyor hem de içimde ona karşı en ufak merhameti inancı yok ediyordu. -
+2
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
bi hafta falan geçirdim böyle. sonra bi gün sonra tam evden çıkacam kapı çaldı. açtım baktım bu kevaşe kapının önünde. "nerden buldun lan beni?" dedim. ahmet abi söyledi dedi, ahmet abi de xbarin sahibi olan adam. iyi ki kıçımı dönüp oraya girmişim o gün amk. kız oraya gittiğimi görmüş tayfaya falan sormuş nerde oturduğumu bulmuş izimi. içeri geç gibilerinden bi hareket yaptım. yüzsüz huurnun ne diyeceğini merak ediyor da değildim. bi yandan da mutluyum kendi ayaklarıyla geldi kendi sonunu hazırlamaya diye.
"vicdanım çok sızlıyo çünkü fezanın o hale gelmesine ben sebep oldum" dedi, iyi bari farkındasın diye geçirdim içimden ama ağzımı açmıyorum. "biliyosun rahat bi yaşantım vardı önceden. size gelip giderken feza onunla sevgili olduğumuzu düşünmüş ki hayatımda başkaları da vardı. bunu anlayamadı belki küçük bi şehirden gelmiş olduğu için, bu kadar hazmedemediğini düşünemedim" dedi, yüzü de kızarmıyordu huurluğunu anlatırken.
sonra evde zulayı unuttuğu icin kendini suçlu hissettiğini söyledi. bunun üzerine bi tokat aşkedecektim kendimi zor engelledim beyler. ulan adamin kalbini kırmışsın, taklarına başlatmışsın, zaten huursun suçlu hissedecek bunu mu buldun amk?
sonra anlattı, başı derde girer diye bir süre ailesinin yanına dönmüş. ortalığın durulduğunu düşününce beni bulmaya çalışmış ama malum evi falan değiştirdiğim ve okula gitmediğim için bulamamış. Şimdi sevgilisi falan varmış akıllanmış o takları kullanmamaya yemin etmiş vesaire.
dinledim sonuna kadar bunu buyuk bi sabırla, bi yandan kendimi zaptetmeye çalışıyorum ama eminim gözlerimden ateşler fışkırıyor. bilirsiniz bi laf vardır dostunu yakın tut, düşmanlarını daha yakın
diye. ben de kem küm peki falan filan bişeyler dedim, geldi sarıldı falan hemen yavşamaya başladı, ama kız yaklaştıkça midem bulanıyor. -
+2
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
ilk defa kriz anında kafam çalıştı. normalde olaya bodoslama dalıp her şeyin içine sıçan biriyimdir. o sırada soğukkanlılığımı kazandım. masaya bi on lira atıp hızlıca kalktım yerimden. kız da kalkıp bana dogru gelmeye başladı. koşar adımlarla çıktım kapıdan bu peşimden geliyor eminim arkama bakmıyorum ama, dışarıda da yağmur artık sağanağa dönmüş çıkar çıkmaz sırılsıklam oldum amk.
neyse yetişti bu arkamdan konuşmak istiyorum falan diyor. ağlıyor bi yandan gözyaşları yağmura karışıyor, o an merhamet edecek gibi oldum beyler ama fezanın yüzü birden gözümün önüne geldi.
neyse buna cevap vermeden yürümeye devam ettim sürtük tişörtümden falan çekiştiriyo, sertçe kolunu sıkıp ittim kizi, sendeledi düşecek gibi oldu sonra koşarak xbarın olduğu sokağa geldim. girdim xbara o tayfa da yoktu bomboş yine. sahibiyle takılıp maç neyim izledim kafa dağıtıp eve döndüm. -
+2
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
yazın son günlerine gelmiştik. dersler başlamıştı dershaneye gidip geliyordum. bi gün ders bitti çıkışta dedim xbara atayım kendimi ama birden yağmur başladı. öyle taktan bir şehir ki iki dakika sonra havanın nasıl olacağı bilinmiyor. barların dizildiği bir sokaktaydım ilk bulduğum yere sığınıverdim. mekandakilerin tip tip bakışlarından rahatsız olunca girdim içeri ama hıncahınç dolu, arka taraflarda bi yer buldum kendime oturup bir sigara yaktım, bir de kahve söyledim onu bekliyorum. yağmur kahve sigara üçlüsüyle tumblr kızı gibi takılırken onu gördüm beyler. öyle bir şok yaşadım ki az kalsın sigarayı üstüme basacaktım. kendi kendime yemin ettiğim gördüğüm an döve döve öldüreceğim kız karşımdaydı beyler ama ben yerimden kıpırdayamaz haldeydim. kız da beni farketti ve bi şok da o yaşayarak bakakaldı. -
+1
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
neyse işte düzenli olarak gitmeye başladım, mekana xbar diyelim. tek tük insanlar oluyordu burada bi de düzenli gelen bi tayfa vardı. insanlar karşısında adımı söylerken titreyen ben tayfanın da ilk adımı atmasıyla tabi arkadaşlık ediyodum gelen geçene laf atıyodum. sahibiyle falan da aramız iyiydi, para tak zaten teyzemler sürekli yolluyor, benim de bi kiram var bi dershane param geri kalanını burada harcıyordum. haliyle xbarın sevilen bini olmuştum.
günler böyle geçiyordu. içmek değil ama diğer insanlarla iletişim içinde bulunmak, sevilmek falan bazen unutturuyo gibiydi bazı şeyleri. bi yandan da fezanın ailesi arayıp duruyodu ama açmaya yüzüm yoktu, kendimi acayip suçlu hissediyordum. teyzemler de sürekli ısrar ediyorlardı gelmem için, eve en son cenaze için gitmiştim çünkü. hiçbir şeyle yüzleşmeye gücüm yoktu beyler. ne o şehirle, ne sütannemlerle, ne kendimle yüzleşebiliyordum. zaten sürekli sorunları erteleyip görmezden gelerek idare etmeye çalışan bir insanımdır, o da çok kötü bir şekilde patlak veriyordu. -
+1
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
biliyorum kardeşim zaten mazlum edebiyatı da yapmak değil amacım en başta da belirtmiştim bunu. -
+2
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
neyse işte bulamadım kızın izini, evi falan değiştirdim takılıyorum ama bi yandan sosyal medyada şurda burda kızı araştırıyorum beyler, baya bi süre bulamadım. neyse dedim vardır her işte bir hayır, kendi hayatıma bakmaya başladım. yazıldım bi dershaneye evde duramıyorum zaten atıyorum kendimi dışarıya. ders çalışmaya çalışıyorum olmuyo, bilmediğim bi sehrin sokaklarında yürüyorum paso. sonra bar tarzı bi yer gördüm yürümekten yorulmuştum zaten dedim gireyim içeri. yer altında karanlık küçük bi yerdi, insanların takıldığı bi saat olmasına rağmen burası pek tenhaydı, güzel müzikler de çalıyor falan derken oturdum köşeye bir yere. oturdukça hoşuma gitmeye başladı ortam, sonra hayatımda ilk defa orada alkol aldım beyler. -
+1
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
gerçi sadece kardeşimin vefatına kadar olan bölümü yazacaktım ama isterseniz kevaşeden nasıl intikam aldığıma da değineyim beyler? -
0
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
kapıyı açık gördüklerinden herhalde komşular bizi bulmuşlar o halde, ben zaten kriz geçiriyormuşum, hastanede açtım gözlerimi. ayağa kalkar kalkmaz aynı şehirde başka bir eve taşındım. işe girdim çalışıyorum, sağolsunlar teyzemler de para gönderiyor biraz. bu yıl sınava bir daha hazırlanıyorum. yine odadan çıkmayıp oyun oynuyorum. o kevaşenin de izini bulamadım bir türlü bi süre herhalde vicdan azabından gibtirip gitmiş olacaktı. hayat gittikçe taka sarıyor. gözlerimden şu bir yıl içinde bir damla yaş akmadı. içimde fırtınalar kopuyor ama ne zaman patlarım bilmiyorum. çok zor beyler çok zor. -
+1
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
okuyan varsa teşekkür ederim. insanın içini dökmesi iyi geliyormuş hakikaten. -
+1
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
bu sürtük kardeşimi iyice kafaya aldı, e çocuk yakışıklı, kültürlü, tıp da okuyo ne yapsın amk. yatıp kalkmaya başladılar, iyice evden çıkmaz oldu. kendisi de başlamış taklara eve getirip duruyor ama ben evde olduğum sürece gibseler kullanamaz farkında, o yüzden uslu uslu duruyor kevaşe.
bi gün çıktım dersten eve geldim, baktım feza uçuyo, cinlerim tepeme çıktı, kıyametler kopardım. feza kendinde olmadığı için kızla muhatap oldum haliyle, sesi gittikçe cırtlaklaştı laf yetiştiremez oldum, gittim odama aldım bikaç tane kıyafet, dedim okulunuza da sokayım size de, gittim terminale bi bilet alıp ananemlerin yanına döndüm. renk vermedim tabi ziyaret falan ama abartmıyorum geldiğim geceden beri her gün bikaç tane kabus gördüm. feza zaten arayıp sormadı, ben de gurur yaptım sorsalar umrumda değil ama nasıl merak ediyorum. böyle böyle bir haftayı zor ettim, içim içimi yiyor dedim artık eve döneyim.
atladım otobüse döndüm geri. gece vaktiydi tuttum bi taksi eve gittim, ama sanki koşarak gitmişim gibi kalbim küt küt kafamdan atıyor. içimden geçiyo kesin kötü bişey oldu sonra kendimi zor rahatlatıyorum. koşarak merdivenleri çıktım, o heyecanla anahtarı çevirip kapıyı zor açtım.
evi tak zütürüyodu. ben hayatımda fezanın dolabında katlanmamış bir kıyafet görmemiştim. ama evi cidden tak zütürüyordu. kafayı yiyecektim, o telaşla kapıyı falan açık unutup odasına koştum. karanlık, ışık yanmıyo, zaten ortalık duman altı önümü zor görüyodum, yürüyodum ama bir şeylere basıp basıp tökezliyo gibi oluyodum habire.
odanın kapısı açıktı, ilk önce seçemedim ama feza yatağa sırtını dayayıp oturuyodu, hareketsiz gibiydi, gözlerini dikmiş bi yere sadece bakıyodu. önce korktum koşup kucağıma yatırdım bi yandan dik tutuyorum, o hafif hafif titriyo, canlı olduğunu titremesinden anlıyorum sadece, bi de nefes alıp verişinin sesi var. biraz daha titredi, azıcık daha, sonra titremez oldu. ne kadar durduk öyle bilmiyorum, en son güneş pencereye girmişti, saçlarına vuruyodu. sonrasını pek hatırlamıyorum. hatırlamak da istemiyorum. -
0
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
bizim kampüste zararlı madde kullanımı çok yaygındı. kız da kullanan tiplerle takılıyodu, bu yüzden mesafeli olmaya çalışıyordum ama olmadı. bizim eve de zırt pırt gelmeye başladı. bakıyorum fezanın gözlerinin içi gülüyor kız bizdeyken ama içimi bi kıskançlık kaplıyodu ister istemez kin duymaya başladım kıza. ister istemez mal gibi davranıyorum ikisine de, arıza çıkarıyorum falan derken feza iyice uzaklaştı benden. sürtük zaten sürekli kulağının dibinde dolduruyodu çocuğu. -
0
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
buraları biraz kısa keseceğim artık, çünkü o güne yaklaştıkça bi kasvet basıyor...
feza çok fazla çalışıyodu ama sosyal hayat da yapmıştı. bense amele amele gidip geliyordum, doğru düzgün insanlarla tanışmamıştım ve okula kendimi veriyor da değildim. odadan çıkmadan oyun oynuyordum. iletişimimiz gittikçe azalıyor gibiydi.
sınıftan bi kız geldi sonra yanıma, tanıştık falan. kız çirkince bişey ama ağzı iyi laf yapıyor. sesinin de güzel bir tınısı var bülbül şakıması gibi insanın dinledikçe dinleyesi geliyor beyler. kızın bir sürü arkadaşı var ama kız sürekli kıçımda dolanıyor, ister istemez samimi olmaya başladık. -
0
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
yanımızda fezanın babası ve abisi, otobüse bindik kayıt yaptırmaya gittik. şehre geldiğimde resmen nutkum tutuldu, ben hayatımda bu kadar kalabalık görmemiştim. köyden indim şehire dumurunu yaşıyordum, nasıl adapte olacam edecem derken orada bir bunalıma daha girdim.
sınav zamanı feto dershanesine gidiyorduk, sürekli telefon geliyor yurt falan geziyoruz, okula yakın yurtlar ama çok dandik, 6-7 kişi kalınan yere 700 lira istiyor adamlar. fezanın abisi, benim teyzeler falan sağolsunlar bi destek çıktılar, ev tutmaya karar verdik. zar zor bulduk eşyalı bi yer ama tek kişilik yurt parası kadar kira ödüyoruz, fezaya zaten bir sürü yer burs bağlamış, ben de bir iki yerden alıyorum para sıkıntımız da olmayacak gibi geldi.
ben hazırlık okumak zorundaydım, bu yüzden farklı kampüslere düştük. bilmediğim bi şehirde ilk defa bu kadar kalabalığa karışıyordum hem de tek başıma. ayrı gayrı okullarımıza gidip geliyorduk. diyorum şimdi keşke geçseydim hazırlık sınavını. -
0
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
tercih gününü çok iyi hatırlıyorum, teyzem sürekli fırça çekiyor ama ben oyunu bırakmıyorum sayko gibi oynuyorum habire. kapı çaldı, feza geldi bağırıyorum hoşgeldin falan ama kalkmıyorum oyundan. teyzem de zavallıyı lafa tutmuş, beni çekiştiriyor, onu överek aklı sıra bana laf sokuyor yok çok derli toplusun yok çalışkansın falan filan. neyse işte teyzem sonunda onu azat etti, geldi yanıma, o soğuk gözlerde, gözleri de mavi-gri gibi bir şeydi amk, ilk defa alev alev yanan bir şey gördüm. santo maria? dedi, maça da yeni girmiştim ama gözlerinde gördüğüm şeyden sonra giberim oyununu diyip çıktım. soran gözlerle baktım "ben bu şehirde kalmayacam artık, istemiyorum. fırsat bu fırsat dışarıda bir yer yazıp gidecem" dedi. tamam abi, dedim. soru sormak da istemedim, sanki sorsam kararından vazgeçecekmiş gibi geldi.
fikrimiz değişmeden tercihleri yaptık. büyük şehirlerden birinin iyi bir üniversitesinde tıp yazdı. ben de aynı üniversitenin baya taktan bi bölümünü yazdım. gerçi o puanla birkaç tık daha iyi yerlere girebilirdim ama aynı kampüste olmak istiyordum fezayla. ve tercihler açıklandı, kazanmıştık. -
0
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
tercih zamanları geldi çattı. kaçacağım evden ama nereye? yaşadığım şehir çok taktan ama o kadar güzel şeyler yaşadım ki insan öylece bırakıp gidemiyor. fakat evdekiler malum, akıl hastalığı normal hastalıklardan daha çabuk yayılır beyler, kalırsam ben de ruh hastası olacağım. hadi ben başka şehre gitsem, ailem gördüğüm insanlar burada, kardeşim, sütannem burada. az kalsın bunalıma giriyordum beyler sanki siyam ikiziymişiz de ameliyata girip iki ayrı birey olacakmışız gibi. -
0
kardeşimi sonsuza kadar kaybettim
bu dönemde süt annem ve kardeşim de hep yanımda oldu, taşınacağımız güne kadar onların evinden çıkmadım. taşındıktan sonra da ya ben onların yanına gidiyordum ya da feza bize geliyordu zaten. sınırsız internet var diye onu kandırıp zorla dota oynatıyodum. sabaha kadar ben uyurken o kaybettiği zamanı telafi etmek için ders çalışırdı.
bu arada genel özet geçmekten hala geçemedim olaya...
okullar açıldı, taşındığımız apartman çok gibko zaten ben yine lojmana girip çıkıyorum. fezayla da aynı dershanedeyiz ama aynı sınıfta olmamız imkansız. ben hem tembel hem hayalciyim zaten, okulda devam zorunluluğu yok, en işsiz gezdiğim yıl oldu. zincirini koparmış it gibi geziyorum, oyun oynuyorum, kırlara gidiyorum tek başıma dershaneyi asıp kuşları dinliyorum. tabi ergenlik falan şairane bi ruh var o zamanlar. ağaçlara falan tırmanıyorum hayvan gibi halimle, yoruluyorum bi ağacın gölgesine atıp kendimi bir sigara yakıyorum. telefondan açıyorum bi şarkı. ne dedem geliyo aklıma, ne sınav, ne evdekiler...
böyle böyle yıl sonu da geldi. ben sürterken feza parmakları kanayana kadar test çözdüyordu, haliyle derece yaptı sınavda, bense taktan bi sıralama getirdim eve. teyzemlerin, sütannemin hayal kırıklığına uğramış bakışlarını görüyodum. - daha çok