tam anlamıyla bir özet değil ama şu ana kadar benim derleğim satır başları diyeyim.
liseliler için dikkat: her aforizmanın kız düşürme potansiyeli var (%100 çalışıyor)
--
spoiler--
Hiç kimse kendine çaresizliği yakıştırmaz. Her kabullenişimizin ardında bir başka umut yatar. Umutların söndüğü yere bu hayattayken ulaşmak her babayiğidin harcı değildir.
Zengin olup da bir şeyler paylaşanlara yardımsever diyemeyiz. Gerçek yardımseverler bir köpek kadar açken ekmeğini bölebilenlerdir. - Jack London / Demiryolu Serserileri
*
En zoruymuş insanın kendisine yüzünü dönmesi, en büyük hapishane kendimizi hapsettiğimiz kendimizmişiz.
Beyaz
En temizimizdir. Çünkü en ispiyoncumuzdur. Çünkü en bencilimizdir. içine girmeye çalışanı deşifre eder. insanin beyaza imrenmesinin altında, kendi bencilliği yatar. Kendisi dışındakini benimsememek, beyaza özleme dönüşür. Çünkü bunu doğada en iyi beyaz becerir. Beyaza imrenen ispiyonculuğumuz ve bencilliğimizdir. iyi olmaya çalışırken beyaza meyil eden, kötüyü seçerken siyah der. Çünkü siyah iyi saklar. Geceler de siyahtır. Her şeyi örten siyah, beyaz olmaya çalışan bizlerin pisliklerini örtmek için var.
Gündüzümüz ve gecemiz bu yüzden farklıdır. Gündüz rutinin hizmetindeki insan, gece kurt adam olabilir. Gündüz beyazı oynayan, gece siyahın koruyuculuğuna teslim olur.
Sıradan olanı yaşayamayan birinin, biraz rahata kavuşunca sıradan olanı aşağılaması, ince bir öç almaktı.
Standart çok ince çizgidir. Kırbaç bu yüzden çok acıtır. Sırtında şakırdayan kırbacın acısı, seni standartta tutar. Standarttan çıkarsan eğer kırbacın acısı bile lüks gelir. Çünkü gerçek acı, seni standarda zorlayan değil, standardın dışına çıkınca hissedeceğindir.
Yağmurun verdiği en büyük özgürlük, ağlarken kimsenin bunu anlamaması idi.
Yaşlanmanın güzelliği ortadan kaldırdığı bir gerçek. Güzelliğini kaybedecek olan kadının yaşlanmayla savaşması da kaçınılmaz. Kendini güzelliğinde bulan kadın, elbette ki böyle bir direnç gösterecektir. Kremler kozmetik ürünleri estetik ameliyatlar hep talep edilen bir sınır içinde kalabilmek için. Ama yaşam yaşlıya yatırım yapılmasın diye güzelliği almış ondan. Çünkü yaşlı, ölmek zorunda olandır.
iyi bir delilik, başarıların arkasında gizlenen deliliktir.
Bir ormanda yürüyorsunuz, sessiz bir orman… Herkes gibi siz de tedirgin oluyorsunuz bundan. Bu esnada biri dibinizde balon patlatsa ödünüz takunuza karışır. Ama aynı ormanda yürürken 10 km ötenize atom bombası düşse şöyle bir döner bakarsınız. Peki hangisi öldürücüdür. Elbette ki atom bombası… Ama ödünüzü takunuza karıştıran balonun patlamasıdır.
Yaşam çağlaya çağlaya akıyordu. Sizin de bildiğiniz gibi o ırmak durmayacak. Sakin bir ırmakta iseniz, sırt üstü uzanırsınız. Ama azgın dalgalar arasındaysanız, tutunacağınız kütüğünüz yoksa ölürsünüz. O kütük aslında kendinizsiniz. Çalkantıdaysan kendini ara tutunmak için… Çünkü diğerleri seni dibe çeker.
Üretemeyen kişi entelektüel olur, üretilmişlere ağzının salyası akanlardır onlar. isimler ağızlarından düşmez. Madem kendinle mutlusun isimleri neden ezberliyorsun?
Aslında karşımızda ne var biliyor musunuz? Kendisini yaşayamayanların, günlük yaşamdaki var oluşlarının yakınından bile geçmeyenlerin, günlük yaşamda var ettikleri var.
Bir koyunun farkında olmadığı en büyük şey, sistemin işleyişinin belirleyici olmamasıdır. Bulunduğu konum, sistemin işlenmesi için bulunması gereken konumdur. Koyun hiçbir kuralı belirleyemez, var olanı uygular. En büyük ödülü ise görevini yerine getirdiğinde önüne dökülen ottur yemesi için. Yiyeceği otlarla mutlu olabilecek milyarlar var. Herkes arabası, evi ve kariyeri için zütünü yırtmakta. Mutluluğunuz bunlara endeksli. Bunlara sahipseniz mutlu bir koyunsunuz demektir. Geriye kalan ise umud eden koyunlardır.
Geçmiş pişmanlıklarımızın, gelecek ise umutlarımızın yığıldığı alanlardır. Biz ise şimdiki zamanda plan yaparak geçiririz ömrümüzü. Başarısız olursak geçmişteki pişmanlıklarımıza bir yenisini katarız. Kum saati gibidir ömrümüz, sürekli geçmişe düşer. Var olduğumuz yer, o ince beldir. Zaman durmaz akar, bir gün hepimiz gitmiş olacağız. Kabullenmesek de, bu bir bayrak yarışıdır.
Umut, kötülüklerin en kötüsüdür, işkenceyi uzatır. - Friedrich Wilhelm Nietzsche
*
En büyük hapishane insanın kendisine kurduğudur.
Cezaevinde merhamet dilenirsen, huur olursun.
Şefkatiniz ancak yiyemeyeceklerinizedir.
Merhametiniz, acımasızlığınızın var olamayacağı kadar küçük ısırıklarınızda var olabilir ancak. Sizi doyuracak hiçbir şeye merhamet beslemezsiniz.
Kendini yaşayamayan, başkasına göz kulak kesilir.
Yanlış yapmaya cesareti olmayanlar, kenardan izlemeye mahkum olanlardır.
insanın en büyük hapishanesi kendi vicdanıdır.
Sürü yapmaya çalıştığın bir toplulukta, ahlak; içinde kaldığın sürünün kurallarıdır. Sürüde kalmak için kırbaç yiyen herkesten, ahlaklı olmalarını beklemek ahmaklıktır.
Sürüyü izlemek, cesurluk değil korkaklık örneğidir.
Yaşama en çok sahip çıkan en büyük hazzı alacaktır. Bu, acıktığında bir bisküvi için taklalar atan bir köpek olmaktır. O taklayı attığınızda yaşam size bisküvisini verecektir. O bisküvi ise kısmi huzurdur. Ne yazık ki size mutlak huzuru verecek kadar bonkör değil, ama o varmış gibi sizi kandıracak kadar akıllı.
Arz edilenin talep edicileri olduğumuz için hala en iyi para eden şeydir kadının var oluşu.
Acıyı tatmamış insan, mutluluk için gözünü kırpmadan acımasız olur.
Kendi üstünde otorite tanıdığın an, sen gelecekte var olamazsın. Yaratanların ırmağında geçmişe dökülürsün ve kimse seni değerli bulmaz geçmişi iyi bildin diye. Çnkü var olanı bilmekten öte, yanlış da olsa geleceğe sözünüz olmalı.
--
spoiler--