ben yaşlandım artık.

aferim yavru kurt

kod öğrenmeye başlamak için çok güzel bir site. ilginizi çekiyorsa böyle şeyler, ilk adımı burdan atabilirsiniz.
herhangi bir dil öğretilmiyor. sadece her dilde ortak olarak bulunan kavramları öğreniyorsunuz.

önce mümin kardeşlerimin anlayacağı dilde:
Allah'a sır yoktur. yeterlilik fiili kullanman onu bir yetenek meselesi yapmaz. burda
"çözemeyeceği bir şifre yaratması"nın imkansız oluşu, Allah'ın gücünün yetmemesinden değil, olayın oluşmasının imkansız olmasındandır.

bunu demek şuna benzer:
1-Allah bir tanrı yaratsin kendini bile yaratmış bir tanrı. Şimdi böyle bir tanrı yaratırsa ezeli olmadığı ve yaratılmış olduğu anldıbına gelir. Eğer ki yaratmazsa yine her şeye gücü yetmez çünkü kendini bile yaratan bir tanrı yaratmamıştır.
2-Allah öldüremeyeceği bir insan yaratsın. Şimdi böyle bir insan yaratırsa, öldüremeyeceği için gücü sonsuz olmaz. Eğer ki yaratmazsa yine her şeye gücü yetmez çünkü öldüremeyeceği bir insan yaratmamıştır.
bu örnek her türlü kullanılabilir. kalıbı veriyorum:
Allah'ın *** edemeyeceği bir --- yaratması imkansızdır.

Allah'ın özünde ona sır olmaması var, sen buna aykırı bir şeyi kullanırsan zaten senin bahsettiğin şey Allah değil.
Önce şunu tahayyül et. Allah'ın çözemeyeceği bir şifre olabilir mi? Allah şifreleri çözer mi?
durumun imkansızlığını, Allah'ın ekgibliği olarak gösterme. onun için şifre çözmek yok. olayları, şifreleri oluşmadan önce de bilir. zaman kavramından dışarıdadır. şifre bizim gibi sınırlı varlıkları durdurmak, engellemek için bir yöntem.

bunu demek şuna benzer:
1-Allah bir tanrı yaratsin kendini bile yaratmış bir tanrı. Şimdi böyle bir tanrı yaratırsa ezeli olmadığı ve yaratılmış olduğu anldıbına gelir. Eğer ki yaratmazsa yine her şeye gücü yetmez çünkü kendini bile yaratan bir tanrı yaratmamıştır.
2-Allah öldüremeyeceği bir insan yaratsın. Şimdi böyle bir insan yaratırsa, öldüremeyeceği için gücü sonsuz olmaz. Eğer ki yaratmazsa yine her şeye gücü yetmez çünkü öldüremeyeceği bir insan yaratmamıştır.

bu örnek her türlü devam eder. kalıbı veriyorum:
Allah'ın *** edemeyeceği bir --- yaratması imkansızdır.

sonra Allah'a yeterince inanmayan kardeşlerime özel açıklama:
akıl var mantık var.
sen bilimsel ispatta bile bir varsayımda bulunursan onu doğru kabul ederek işlem yaparsın.
işlem sırası:
1- Allah'ın sonsuz gücü olduğunun varsayılması.
2- Allah'ın çözemeyeceği bir şifrenin var olabileceğinin varsayılması.
Eğer Allah'ın gücünün sonsuz olduğunu varsayım olarak kullanıyorsan, bunu ihlal eden ek varsayımlarda bulunmayacaksın.

burada çelişen ne Allah, ne mantık. tamamen varsayımı yapan kişi.

kimseye laf sokma niyeti ile yazılmamıştır. Allah hepimizi hidayete erdirsin inşallah.

alıştırma amaçlı bir düşünce oyunu daha:

bir adam düşünün her şeyi doğru hatırlıyor olsun.
bir gün, geçmişte bazı şeyleri yanlış hatırladığını hatırlasın. şimdi adamın hatırladığı doğruysa eskiden bir şeyleri yanlış hatırlamış. değilse de şimdi yanlış bir hatırlamış oldu.
çelişki nerde? biz şimdi kimse geçmişi tamamen doğru hatırlayamaz diye kestirip atacak mıyız? aksine, böyle biri varsa "zamanında bazı şeyleri yanlış hatırladığını" hatırlaması imkansız olurdu, yanlış bir varsayım yapmışız.

ölçen adamlar kriterleri kafalarından atmıyorlar. dünyaya iz bırakmış, buldukları ile dünyayı etkilemiş kişilerle ne kadar benzersin ona bakıyorlar.

buldukları şey genelde senin de dediğin gibi tam olarak zeka seviyesi olmuyor. çünkü zeki olduğu halde açığa çıkmamış, potansiyelini kullanmamış veya kullanamamış kişilere ne kadar benzediğinizi ölçmüyorsunuz. eğer sizde zeki ama pasif biriyseniz, bu testlere göre aptal çıkabilirsiniz.

ama senin verdiğin destek yanlış. insanlar sadece daha üstün oldukları özellikleri ölçmez.
birinin zeki olduğunu bir aptal da anlayabilir.
suyun 100 derecede kaynadığını bulurken hiç kimse 100 dereceye kadar ısınmış değil. milyonlarca km uzaklıktaki gezegenleri, yıldızları gözlemlerken oraya gitmeye çalışmıyorlar.
spor antrenörlerinin rekortmen sporcu yetiştirmeleri için rekor kırmaları gerekmiyor.

yani zekayı ölçmek için zeki olmak gerekmiyor. zekanın ne olduğunu bilmek bile gerekmiyor. sadece zeki insanların ortak özellikleri, eğilimleri, davranışları, tercihleri gözlemlenerek senin de zeka seviyen aşağı yukarı bulunabilir.

çok güzeldi di mi ama

hacı özelden mi sorcan ilk entry de bam diye patlat soruyu.

kanka,
1- hepsinin koordinatlarını okut.
2- sonra geometrik ortalamalarını bul. (ağırlık merkezi) bunu koordinatların aritmetik ortalamasıyla bulursun.
3- sonra bütün noktaların uzaklıklarını hesaplat.
4- uzaklıkları kıyasla
5- en büyük dört sonucu veren noktaları bastır cevap olarak.

mıknatısların uzayda sabit bir noktaya yerleştirilmesi imkansız olacağından dünyanın onlara uygulayacağı tepki ile mıknatıslar uzaklaşır.
eğer bunları dünyanın üzerine sabitlersen, dünyayı zıt yönde döndürmeye çalışan iki kuvvet sonucu gezegenimiz parçalanır (bkz: kıyamet)
bir de o kadar kuvvetli mıknatısları nah üretirsin. ikincisi zaman dünyanın günlerine, dönmesine bağlı değil. yani dünya ters bile dönse zaman mekandan bağımsızca akmaya devam eder. üçüncüsü eğer zamanı geriye doğru akıtmaya başlarsan buna zaman yolculuğu denmez olsa olsa geriye sarma denir. her şey aynıyla geri sarar. biz bunun farkına bile varamayız. insanda zaman algısı yok çünkü. zamanın hızını hiç değişik yaşamadık.

zaman yolculuğu için zaman akmaya devam ediyorken senin zamanın farklı bir anını ziyaret etmendir. eğer zamanın akış yönünü değiştirirsen zihnimiz de olaylar da silinir.
ve bütün olaylar, kararlar aynı şartlarda şekilleneceğinden tamamen aynı şeyleri ilk defa yaşıyormuş gibi yaşarız. ve böylece farkına bile varmayız.

kanıtlamak sabit şeyler için yapılır. fark edilen her hatada anlamı değişen 'evrim' gibi kavramların olmadığı kanıtlanamaz.

ben sana törsinleşmenin* geçerli olmadığını kanıtla desem, sonra törsinleşmenin tanımını her verilen cevaba göre değiştirsem bana da kimse bunu kanıtlayamaz.

saygılar.

şimdi hacı,
hafıza dnaya işlenmez. beyinde depolanır.
zira doğum sırasında dna'mız neyse ölürken de odur.
yeni nesle de sadece sperm ve yumurtadaki dna'yı aktarıyoruz.

kaldı ki biz hatırlayabilsek önce kendi bebekliğimizi hatırlarız.

yaa bu da bilimin inançlarından biri işte. ışık hızı da geçilemez deniyordu, n'oldu bozuldu.

yani bilim de din kadar inanca bağlıdır. kul icadı sonuçta. insan güdüsüz hareket edemez.
dinin daha çok tartışılmasının tek nedeni ben Allah'a, peygambere inanmıyorum diyenlerin, ben sonsuza, ışık hızının limit olduğuna, pi sayısının sonsuza kadar gittiğine inanmıyorum diyenler kadar çok olmamasındandır.

bilimin hesaplarına tuttuğu için sonsuzluk var kabul edilir. zaten kesin ispatlanamadığı için kanun değil teori olarak kalmıştır.
kaldı ki sen sonlu bir bedende, sonlu gözlem yeteneğine sahipsin. sana biri zaman sonsuz, evren sınırsız dese ölçemezsin. en yakın yapacağın yakınsamak, tahmin etmek, işlem yapmak.

yani kimse bilmiyor, bilim de din gibi bazı şeylere yeterli kanıt olmadan inanmakta. pi sayısının virgülünden sonra sayının hiçbir düzen göstermeden sonsuza kadar uzayacağı gibi.

çok verimsiz bir bilgisayar olmuş saydığın özellikler. piyasadaki çoğu oyun zaten o kadar istemiyor. minimumu geçtim maximum için bile o kadarına ihtiyacın yok. yani gereksiz yere fazladan elektrik yakar.

sana en çok önereceğim oyunlar:
kredi kartı boşaltmaca (single player +fatura dlc)
ekran kartı yakmaca (korku/gerilim )
inci user with 16gb ram (troll escape )
the entry: nickfucker (self destruction )

matrix, zamana karşı, sherlock holmes, ölüm yarışı, lucy, john wick, şeytanın avukatı, prestij, sihirbazlar çetesi, esaretin bedeli, wanted

yapımcılar genelde diğer türleri ayarlamakta zorlanıyor. tutturduklarını da zamanında bitirmiyor. bunları daha bilinçli bir seyirci kitlesi izlediğinden, kötü devam edenin ipini çekiyor.

aşk dizilerini, moda programlarını izleyen kitle aynı şeyleri görmekten bıkmıyor. böylece tutan bir program kolay kolay bozulmuyor.

bir de bizde bölümler anormal derecede uzun. cem yılmaz bile seyirciden 3 saat verim alabiliyorken, bizim komedi dizilerimiz canımıza okuyor.

işin bir de başka yüzü var. yabancı piyasada yılda 3-5 bölüm oynatıp kaliteyle rekorlar kırarak paralar kazanılıyor. bizdeyse düşük kalitede sürekli üretim ile kar ediliyor.

kısacası seyirci cezayı kesmeyince üretici az emekle çok para kazanmayı tercih ediyor.
haklı da hani.

en korkunçları gerilimli olanlar. kurbanların kaçma ve yakalanma arasında gidip geldiği filmler. diğerleri zaten korkunç değil iğrenç geliyor bir yerden sonra.
favorim:
kanlı hasat

hacı biraz korku/gerilim ama beyin yakabilir: okyanusta av
bir de kanlı hasat var onda da garip şeyler oluyor.

vizyondaki filmleri bulmak çok zor. kaldı ki bulsan bile orijinal dilinde oluyor. altyazı falan ayrı dert.
ingilizcem var diyorsan o başka.
torrent sitelerine genelde dvd si çıkınca düşüyor. daha erken çıkan sinema çekimlerini hiç önermem google maps ten bir sinemanın içini dolaşsan o kaliteye ulaşabilirsin. tak gibi.
deep web'i de bir bilenle konuşmadan dolaşma. sonra senin filmini izleriz.

ölüm yarışı
now you see me
zamana karşı

en aksiyonludan en fantastiğe doğru.

seni dinlemeliydim

hint filmi var Aamir khan oynuyor. Ghajini diye. ama hint tarzı biraz.
imdb 7.3

doğal olmayan yollar var ama sadece düzene girmek için kullan derim: kafein ve çeşitli haplar.
bunlarla uyuma saatini tekrar yerine oturtabilirsin ama sürekli bunları kullanarak düzende tutamazsın. bunlar sadece ilk adımı attırır sana. bir kere gereken vakitte uyuduğun zaman bırakman lazım.
bunların dışında kendini doğru zamana kadar uyumamaya zorlamak, uykunuz geldiğinde kısa (2-3 saat) bir uyku daha çekmek, veya uykuyu 2-3 saatte bir bölmek de işe yarar yöntemlerdendir. hiç önermem ama mastürbasyon yapmak da uyku getirir.
(yukarıdaki yöntemler tekrarlandıkça etkisini yitirir. o yüzden bunlarla uykunuzu düzene soktuktan sonra, düzeni korumak için bunlara devam etmeyin.)
burdan sonrası düzeni korumak için:
eğer hala uyku saatin kayıyorsa (yatmayı bilerek ertelemeyi kastetmiyorum, aynı saatte yatağa girmene rağmen uykunun gelmemesinden bahsediyorum) o zaman hayatını 24 saatlik yaşama uydurman gerekiyor. kendini gün içinde yorman, fiziksel olarak dinlenme isteği yaratman çok yardımcı olur.
uykunun gelmemesinin bir diğer nedeni de ertesi günün istenmemesidir. aklınız gizliden gizliye yarın sabah uyanmanın zorluğundan veya yarınki buluşma, sınav, toplantı ,ödev gibi şeylerden dolayı huzursuzluk çıkarabilir. bunu çözmek için kafanı her akşam yattığında boşaltabilmen lazım. (bunun çözümü kişiye ve problemlerine göre değişir.)
kendinizi huzurlu bulduğunuz anları veya dinlendirici konuları düşünün. (yağmur, rüzgar, uyku, slow dans, esnemek, gülümsemek, anne, kedi, bozuk para sesi ... )
uykuyu bölmek uyanma güçlüğünü hafifletir.
yatış pozisyonunuzu hesab ederek alın. sizi saatlerce zorlayacak bir şekilde yatmayın.
sabahları aç olmasanız da az da olsa bir şeyler tüketin. akşam yemeğini uykudan en az 45 dk önce bitirmiş olun.
enerjinizi günün ortasında harcamaya çalışın. akşam egzersiz yaparak bedeninizi tekrar uyandırmayın.

düzenli egzersiz ve beslenmenin bunlara ek olarak çok etkili olduğu söyleniyor.

burdan sonrası yapmamanız gerekenler:

yatmak istediğiniz saate yarım saat kala elektronik ve radyasyon yayan her türlü cihazdan uzak kalmaya çalışın. (tv, bilgisayar, telefon, mp3 çalar... )
mümkünse gözünüzü karanlığa alıştırmak için karanlık ortamları tercih edin.
uykunuzu açacak, sizi duygulandıracak şeylerle irtibatınızı kesin (komik, hüzünlü, şehvet içerikli her şey)
yatmadan önce elma yemeyin. (kahveden daha çok uyku açtığı söyleniyor.)
yatmadan önce bir öğün kadar besin tüketmeyin.

bazı kişilerin yaptığı hatalardan dolayı din gibi kutsal, ideolojik ve geleneksel sayılabilen bir unsurla dalga geçmek ne kadar doğru sizce. benim bir ateisti dışlamam ve ateizmle dalga geçmem farklı şeyler.
senin bu mantığın yüzünden birkaç kendini müslüman addeden terörist peydah oldu diye bütün müslümanlar şaibe altında kaldı. bireylerin hatalarını onların üstünde başka bir şeyle ilişkilendirmeyin.
ama sen yine de haklı olduğunu düşünüyorsan sen bilirsin.

cümle sonunda durmak veya sonrakine devam etmek gibi bir şey bu. nefesinin yettiği yere kadar son harfleri okursun. nefesinin bittiği yerde son harfi okumazsın.