Huur çoçuğu dıbını gibiyim...

Üç tane 35 cm haşmetli bana doğru yürüyodu ve arkalarında benim ki vardı. Bunlar yanlış anladılar ne bakıyon falan üç zenci ben zanledip kayaları gibti amk. Şakası da yok güneş geçmiş herhalde. K

Yazacağın hikayenin teşebbüs saniyelerini gibiyim.

Çok acıklı değildir beyler hoşunuza giderse anlatmaya devam ederim...

Sene 2010. Dedemden miras kalan yazlıkta dayım ve yengemle takılıyorduk. Daha küçüktüm ve hep dışlanma sonucu bilgisayar dışında bir şeyle uğraşmazdım. Bir gün dayımın arkadası *** abi geldi. Yanında eşi ve bir kız vardı, çocuklarını getirmemişti. Kıza güneş ışığı geliyormuş gibi parlıyordu. 11 yaşındaydık ama güzelden anlardık yani, baariz güzeldi. Yeşil gözleri, minyon boyu, ince sesi... Herksten farklıydı herkesten. O sene daha bir şey hissetmiyordum. Ama bir sonra ki senesi sosyalliğe atılmaya başlamıştım onu etkileyebilmek için. Okul ortamında bilinirdim az buçuk,ama abartamam. Notlar fena değildi yaz geldi ben hemen gittim yazlığa. Annem ve babam da var, Temmuz'un sonu deniz kenarındayız. Bir geldi, geldi ki geliş o geliş...
Şukulayın devam edeyim kardeşlerim

Çok acıklı değildir beyler hoşunuza giderse anlatmaya devam ederim...

Sene 2010. Dedemden miras kalan yazlıkta dayım ve yengemle takılıyorduk. Daha küçüktüm ve hep dışlanma sonucu bilgisayar dışında bir şeyle uğraşmazdım. Bir gün dayımın arkadası *** abi geldi. Yanında eşi ve bir kız vardı, çocuklarını getirmemişti. Kıza güneş ışığı geliyormuş gibi parlıyordu. 11 yaşındaydık ama güzelden anlardık yani, baariz güzeldi. Yeşil gözleri, minyon boyu, ince sesi... Herksten farklıydı herkesten. O sene daha bir şey hissetmiyordum. Ama bir sonra ki senesi sosyalliğe atılmaya başlamıştım onu etkileyebilmek için. Okul ortamında bilinirdim az buçuk,ama abartamam. Notlar fena değildi yaz geldi ben hemen gittim yazlığa. Annem ve babam da var, Temmuz'un sonu deniz kenarındayız. Bir geldi, geldi ki geliş o geliş...
Şukulayın devam edeyim kardeşlerim

Çok acıklı değildir beyler hoşunuza giderse anlatmaya devam ederim...

Sene 2010. Dedemden miras kalan yazlıkta dayım ve yengemle takılıyorduk. Daha küçüktüm ve hep dışlanma sonucu bilgisayar dışında bir şeyle uğraşmazdım. Bir gün dayımın arkadası *** abi geldi. Yanında eşi ve bir kız vardı, çocuklarını getirmemişti. Kıza güneş ışığı geliyormuş gibi parlıyordu. 11 yaşındaydık ama güzelden anlardık yani, baariz güzeldi. Yeşil gözleri, minyon boyu, ince sesi... Herksten farklıydı herkesten. O sene daha bir şey hissetmiyordum. Ama bir sonra ki senesi sosyalliğe atılmaya başlamıştım onu etkileyebilmek için. Okul ortamında bilinirdim az buçuk,ama abartamam. Notlar fena değildi yaz geldi ben hemen gittim yazlığa. Annem ve babam da var, Temmuz'un sonu deniz kenarındayız. Bir geldi, geldi ki geliş o geliş...
Şukulayın devam edeyim kardeşlerim

Rezervuar

Ne kadar ilginçtir ki Ali'nin yanına gittiğimde kimse gelmemişti. Ali bana dönmüş ve elinde ki kağıdı vermişti. Kağıtta mahalleni hocası Abdullah abinin gösterdiği kara büyülerden biri yazıyordu. Büyü yakmam gerekiyordu ancak o sıra korkuyordum. Bu yüzden kağıdı cebime koyup Ali'yi odadan çıkardım. Ama nedir ki Ali normalden daha ağırdı. Koluma asıldı, beni rahat bırak dedi ve evden dışarıya doğru kaçmaya başladı. Ancak kapıya geçince Ali yere devrildi. Dışarı çıkıp onu dikledim ve kapının önünde bıraktım. Tahmin ettiğim gibi büyüler sadece evin içiyle sınırlıydı. Sanırım...
Halil'in gittiği odaya geçtim ama Halil orada yoktu, gerçi epey bir olay yaşanmıştı. Yerde bir kağıt daha buldum ve üzerinde kan vardı. Bu tehlikeliydi çünkü büyülerin bir çoğu kan aracılığıyla yapılıyordu. Çakmak sesi duydm ve arkamı döndüm...

Bundan 2 yıl önce Rize'ye babaannemin yanına gitmiştim. Orada cinli olduğu iddia edilen bir eve girdik. 5 meraklı arkadaştık. Ben,Ali, Selim,Recep ve Halil. Bastık girdik evden içeri, dağın başında kimsenin geçmediği bir yerdi burası. Ali dalga geçer şekilde içeri girdi, Selim ve Recep dualar okuyarak, Halil'de kendi kendine konuşuyordu. Basit bir şekilde selam verdim. Tayfanın başı bendim. Bana dönüp baan arkadaşlarım dağılma kararı aldı. Dağılmaya ne kadar karşı çıksamda "korkmayın ve dalga geçmeyin" dedim. Tabii bu huur çocuğu Ali odaya giderken bile gülüyordu. Ben odaya girip selam verdim, sonra dıbını gibeyim diyip çığlık atan Ali'nin sesi duyuldu...
Rez al şukula devamı gelecek