Ahmet kaya mahur

salavat getir pekekent

http://www.incisozluk.com.../w/şukusuz-ece-hikayesi/

http://www.incisozluk.com.../w/şukusuz-ece-hikayesi/

Püskürtme işlemi bittikten sonra, sabırsızlanmaya başlayan Güney, beş litrelik benzini Ece'nin üzerine döktü. Belinde ki Smith&Wesson tabancasını çıkarıp ateşledi.
Pat.Pat.Pat.Pat.Pat.Pat.
Ece'nin cayır cayır yanan bedeni bir mutluluk oluşturmuştu Güney'de.Kızarmış et ve Ece'nin kokusu. Duman gitsin diye aspiratörü çalıştırdı.Ece yoktu artık.Ece gitmişti. Sigarasının söndüğünü fark eden Güney yeniden turuncu Pall Mall'ı yaktı.O iyiydi.iyi olacaktı.

Sigarayı ağzına koydu ve bulunduğu odada ki bir başka kapıyı açtı.
Klik. Klik
Klak.
"Kimsin lan sen, beni neden buraya getirdin!"
"Ben Güney,ya sen?"
"Ece'nin erkek arkadaşıyım."

Bir avuç tuzu alıp,Ece'nin kulağına bastıran Güney. Aldığı zevkin doruklarda olduğunu hissetti. Daha da bastırıyordu. Durmadan.
"Yetmeyeceğini düşünüyorum Ece. Bilirsin ben hep hazırlıklıyımdır."
Üzerinde HCl yazan polietilen tereftalattan yapılma şişeyi aldı. Kapağını açtı. Makinenin ağzına döktü."ON" tuşuna bastı. Bekledi.Bir buzdolabının çalışma edasıyla homurdanıyordu makine. Acı gerçeği Ece, birazdan anlayacaktı.

Ece'nin yattığı yerin her iki tarafında bulunan taşıyıcı kolonların üzerinde (iki adet, sağ ve sol) kolon başı dört adet toplamda sekiz adet püskürtme ahizesi bulunuyordu. Püskürtme ahizelerinin içinden çıkacak o sıvı Güney'in yüz kaslarının gerilmesine sebep olacaktı.

Tuz ruhu.Ece'nin üstüne püskürtülmeye başlandı.Her püskürmede aort damarından iki metrelik tavana kan fışkıran bir havuz fıskiyesiydi adeta. Gözleri yanıyordu. Kalbinin içine giren o yakıcı sıvıyı hissediyordu.
Ssssss.
Acı, Güney bundan hoşlanıyordu.

Kapıyı kitleyip yukarı çıkan Güney Smith&Wesson tabancasına altı adet cilalanmış mermi koydu.
Çıt. Klik.
Tabancasını beline soktuktan sonra üzerinde "Dikkat! Yanıcı" ibaresi geçen 5 litrelik benzini sol eliyle aldı. Noel'de ilk hediyesini alan bir çocuk gibi gülümsüyordu. Aşağıya indi. Kapı sesi.
Klik. Klik.
Klak.
Kapı açıldı.

Kapı açıldığı gibi.Ece'nin parıldayan gözleri,5 litrelik benzin bidonuna kaydı.
Güney, usulca parmaklarını çıtlattı.
Sigarayı kültablasına koydu.
Masanın üzerinde bulunan neşteri aldı.
Titreyen dudaklar.
Ece'nin göğsünü, bastırarak,yardı.
Dayanılmaz acının vermiş olduğu haz.
işte bu.
Defalarca,Ece'nin vücudunu yardı.
Müthiş bir acı.
Neşteri alıp kulağını usulca kopardı Güney.
Ne güzel bağırıyor.Bu kadar acı yetmez.
"Bak bakalım elimde ne var?"
Tuz.

"Hala anlamıyorsun değil mi?Seni sevdiğimi, sana değer verdiğimi hala anlamıyorsun ve üstüne üstlük beni reddediyorsun Ece. Senin yaşamaya hakkın yok."
Güney omuz silkti.Ece'nin gözleri parladı.
"Birinin yaşamaya hakkının olup olmadığına sen mi karar veriyorsun?(Zincirlerden kurtulmaya çalışır)Sen ciğeri beş para etmez lanet huur çocuğusun!
"Belki de seni yavaş yavaş öldürmeliyim ha?Buna ne dersin Ece? Beni reddetmenin cezasını en iyi şekilde alırsın sanırım."
"istediğini yap seni huur çocuğu!"
Güney,Ece ile konuşmanın vermiş olduğu haz ile hafif bir kahkaha atar. Cebinden yıllanmış bir K serisi Zippo'su ile turuncu Pall Mall sigarasını çıkarıp yaktı.

Duman, difüzyonun yardımıyla tüm odaya hakimdi artık.
"Biraz içine çekmek ister misin Ece?"
"Ece?"
"Hadi ama bana bu şekilde davranman hiç hoş değil.Sen bir köpeksin ve itaat etmek zorundasın. Sana bir soru sorulduğu zaman bunun cevabını vereceksin."
Cevap yok.
Sessizlik.
"Bana neden bunları yapıyorsun, Güney?"
"Biliyor musun,ben de bu soruyu kendime soruyorum.Ben niye yapıyorum bunları?(Kendi kendine) Hey sen! Güney! Neden böyle yapıyorsun?(Ayağa kalkar ve sigarayla Ece'ye gösterir)
"Benim için bir tek yanan bu var Ece."
Hafif bir yutkunma sesi.
"Birazdan bu sayı ikiye çıkacak."

Korkular bel bağlamıştı, odanın dört bir yanı karanlıktı. Işık hüzmeleri bile yoktu.Ece, mahzene benzemeyecek şekilde karanlık odada, zincirlenmiş bir şekilde yatıyordu. Tüm umudunu, cesaretini yitirmişti artık.Ta ki o ana kadar.

Güney kapıda ki anahtarları çevirdi.iki tatlı ses duyuldu.
Klik. Klik.
Klak.
Kapı açıldı.
\"Merhaba Ece.\"

Sesi o kadar tanıdık gelmişti ki Güney\'in,Ece frekansı tutturmaya çalışıyordu.
\"Az önce yukarıdaydım ve aşağıya inip iyi misin diye soracaktım. Zincirleri senin için biraz gevşettim.O narin, kuğu gibi boynuna zarar vermek istemem.\"
\"Benden ne istiyorsun seni lanet! Zincirlerinin de senin de canın cehenneme!\"
\"Bak, senin şu an ki durumun ben de seni kurtaracak bir sempati yaratmadı. Sana sevgimden ötürü yaklaşmaya çalışıyorum.\"
\"Seni reddettim diye mi bütün bunlar? Seni bir kez daha reddediyorum çünkü sen onaylanacak kalitede değilsin!Çıkar şu zincirleri!
\"Zincirleri çıkarırsam bana saldırmayacağına söz verir misin?\"
\"Güney,bak zincirleri hemen çıkar. Bırak gideyim. Kimseye bahsetmeyeceğim.\"
\"Oradan bakılınca salak gibi mi gözüküyorum Ece?Sen şu an köpeksin ve ben de senin sahibinim. Başın gövdenin üzerindeyken susma hakkını kullan bence.\"

Sesi o kadar tanıdık gelmişti ki Güney'in,Ece frekansı tutturmaya çalışıyordu.
"Az önce yukarıdaydım ve aşağıya inip iyi misin diye soracaktım. Zincirleri senin için biraz gevşettim.O narin, kuğu gibi boynuna zarar vermek istemem."
"Benden ne istiyorsun seni lanet! Zincirlerinin de senin de canın cehenneme!"
"Bak, senin şu an ki durumun ben de seni kurtaracak bir sempati yaratmadı. Sana sevgimden ötürü yaklaşmaya çalışıyorum."
"Seni reddettim diye mi bütün bunlar? Seni bir kez daha reddediyorum çünkü sen onaylanacak kalitede değilsin!Çıkar şu zincirleri!
"Zincirleri çıkarırsam bana saldırmayacağına söz verir misin?"
"Güney,bak zincirleri hemen çıkar. Bırak gideyim. Kimseye bahsetmeyeceğim."
"Oradan bakılınca salak gibi mi gözüküyorum Ece?Sen şu an köpeksin ve ben de senin sahibinim. Başın gövdenin üzerindeyken susma hakkını kullan bence."

Güzel hikaye panpa anlatayım hele

intikam hikayesini anlatıyorum beyler.

Korkular bel bağlamıştı, odanın dört bir yanı karanlıktı. Işık hüzmeleri bile yoktu.Ece, mahzene benzemeyecek şekilde karanlık odada, zincirlenmiş bir şekilde yatıyordu. Tüm umudunu, cesaretini yitirmişti artık.Ta ki o ana kadar.

Güney kapıda ki anahtarları çevirdi.iki tatlı ses duyuldu.
Klik. Klik.
Klak.
Kapı açıldı.
"Merhaba Ece."

Devam et panpa

Yolla panpa

Tanrının formülü nü bitirdim panpa

Neden kırmızı kundura

Aselsan da calısıyorum beyler soruları alayım

Laptop recai amk