• 5 / 10 / 34 entry
  • 14 başlık
  • 3 trend
  • 335.05 incipuan

quantuim "Gavat Olmayan Yazar"

  • 0
    zombi saldırısı var deseler inanmazdım
    *uzun uzun yazıcam gençler biryere ayrılmayın)" >*~
    ···
  • -2
    zombi saldırısı var deseler inanmazdım
    1) Hikaye Fazla Uzun Rez Alıp Şukulayın Atıcam Part Part

    Hayatım boyunca zombi filmleri izledim, oyunlarını oynadım ve hikayelerini okudum. Hayal ettim hep olsa nasıl olurdu diye... neyse başlıyorum
    Fazla televizyon izleyen birisi değilim genelde bilgisayarda telefonda takılırım, haberlere de pek bakmam ara sıra nadiren bakarım bir gün internette bu videoyu gördüm ( http://www.youtube.com/watch?v=8B_vyPMNJDI bunu amatör çekip ajanslara yollamış binler nasıl olduysa ), dedim hıyarın teki delirmiştir arkadaşını yiyordur ne virüsü hıamıına diye düşündüm, fakat içten içe acaba? dedim ve ardından haftalardır açmadığım televizyonu açtım haberlere bakmaya başladım. Çoğu kanalda biraz önce gördüğüm florida da ki zombi saldırısı vardı ama endişelenmedim ve kendi kendime gibseler gelmez, ayrı kıtadalar amk okyanus var nereye geliyor dedim. O gün ama kıllanmaya başladım yinede. Günler gayet normal geçiyordu ama düşünmüyor değildim nasıl çıktı bu olay diye gibtiğimin dengesiz amerikalıları rahat durmamıştır yine dedim, ve haberleri açtım bakmak için...

    Açtığımda şok oldum diyemiyorum çünkü amerikalı mallar her işi tak ettikleri gibi bir gibi beceremeyip salgını engelleyememişlerdi. Bildiğiniz yannanı yemişti amerika kıta olarak birde amk kuzey güney ikiside, dedim zaten mekgiba, arjantin, brezilya da mal bunlar kendi kendilerini giber durur dedim. Kurtulanlar ise uçağa gemiye atlayıp avrupaya ve ya avusturalya' ya gitmeye çalışıyorlarmış ama çok geçmeden uçak seferleri durdurulmuş ( bizde yedik amk yannan kafalılar yüzünden bize de sıçrayacak ipneler ). Neyse amk gayet normalmiş gibi hayatıma devam ettim, aileme komşulara arkadaşlara falan anlattım bu olayları mallar yok el kaidedir yok efendim rusya binlik yapmıştır falan filan, alayı yannanı yiyecek haberleri yok diyorum bende, sadece bir iki hayalperest asosyal inek bin bana inanmıştı ama onlarda mal olduğu için ellerinden bir şey gelmiyordu kimse giblemiyordu onları.
    ···
  • -1
    nick değiştirmeyi anlatıyorum gelin panpalar
    quote/+15&-newnickname/quantumm/confirm.cls
    ···
  • 0
    lunaparkta başlayan cinli hikayem
    lan noluyo dedik adamlar arkalarına bakıyorlar sonra bi ses duymuş gibi

    neyse sona doğru bişey geliyo 1974 diye siyah beyaz o adamların cenazesi

    neyse benim içimde bi korku hissi doğdu bu alev teyzeyi görünce ne zaman dışarda birini görsem sanki beni izliyorlarmış gibi geliyodu

    ben o cd ye bidaha bakmaya karrar verdim vermez olaydım

    cd kasetten çekilmiş

    yine izledim bişey farkettim arkada inşaat gibi bişeydi

    sonra biraz araştırıyım bakalım şunu dedim yazıları araştırdım ne olduğunu bulamadım cahiliz ya amk ozamanlar

    tamam dedim ölen 3 adam yazdım yine bişey yok

    cd de bişey vardı bişey bişey bişey yazıyodu türkçe onu yazdım web sayfalarının sonuda bi site de biHABER yazıyodu

    KiM ÖLDÜRDÜ!

    bu 3 adamı kimin ve neyin öldürdüğü hala belirlenemedi

    gece yarısı saat 12 civarında bulunan cesetlerin otopsisinde bişey çıkmadı

    olay batıkentte küçük sitede olduuuu!!! sıctık dedim sıctık

    panpalar bu önceki hikayem o olaydan tam 4 sene sonra şimdi lunaparkta çalışırken başıma gelenleri anlatcam
    ···
  • +2
    lunaparkta başlayan cinli hikayem
    Lunaparkta başlayan Cin li hikayem

    Herşey kuzenimgilin bize gelmesiyle başladı...

    Tarih 10 ağustos 2009 kuzenler bize geldi tatil için kendileri istanbulludur.

    bunlar bizde yatıyo eğleniyoz falan ondan hergün dışarı çıkıp geziyoz dondurma yiyoz birlikte anlayacağınızHAYAT boş pompala çoş u yaşıyoz

    14 agustos 2009 tarihine kadar kuzenler bizde kaldı gitcekleri gün gece gidecekler.

    öğlen saat 13:00 civarı kardeşimle birlikte dışarı çıktılar ekmek almaya

    bunlar geldiler bir gariplik var bunlarda ne oldu felan diyoz bişey yok diyolar

    sadece bir şey bulduk o ne diyoz cd dediler üstünde değişik yazılar vardı

    şimdi kuzen var benim bir tane bana aşıkmış gitmeden evvel söyledi bana

    bende ne yapıyım içeste karşıyım

    anlattım olayı böyle böyle diye de neyse hikayeye devam edelim

    cd ye baktık açsakmı açmasakmı lan dedik ya ferre felan çıkarsa da

    neyse ben bi cesaretle açtım bu cd yi

    ilk başta 1973 yazıyo siyah beyaz bi ekran var sonra bi kaç adam görünüyo adamlar

    değişik bir dille konuşuyo konusurken arkalarından değişik bişey geçiyo görmelisiniz

    siyah saclı uzun sacı orta boylu ayakları görünmüyo gecerken

    Rez alıp şukulayın devamı var daha hikayenin 50/1 i bile değil gerçekten korkmayanlar devam etsin
    ···
  • 0
    liseliler gelmeden
    Hemen bi yoklama alalim

    Nick6 Onerin bu arada

    1) Liseliler Gelince Trendde Bunu Gorsunler Amk
    2) Nede sukulayip rez alalim gececi tayfa belli olsun
    ···
  • +4 -1
    sandal kiraladım başıma gelmeyen kalmadı
    kızla beraber aldık 6'lı biramızı açıldık denize.

    ben sırtımı ufuk tarafına vermiş ahenkle kürek çekerken o da karşımda birasını içiyor, kajusunu yiyor, bir yandan da türlü şebeklikler yapıp beni güldürmeye çalışıyor.

    arkadan güzel bir müzik de çalıyor falan derken baya ilerlemişiz. baktım geri dönerken sıkıntı olacak bıraktım kürekleri geçtim kızın yanına.

    biralar da bitmek üzere kafalar hafif çakırkeyf, daldım boynuna oynaşmaya başladık. tam işi ciddiye bindireceğim engelliyor tabi. oramı tutma, buramı elleme, kulağımı yalama gibi kezbanlıklarla ömrümden ömür yiyor.

    kaç saat böyle güreştik bilmiyorum, bir baktım hava kararmış, güneş batıyor. neyse ki akıntı bizi kıyıya doğru yanaştırmış biraz biraz, içim rahatladı. tam geçtim küreklere bir adam sesi duydum.

    'yiğeeeennn huuooppp' diye bağırıyor biri. biraz ötede bi balıkçı takası. üstünde 4-5 tane adam, bize bakıyorlar. kız var bi de yanımda hayırdır dayı!? diye sert bir tonda bağırdım ben de.

    'biz burada gümüş balığıyla, istavritle uğraşalım, adam köpek balığını zütürmüş baksanıza ya ahahahah' diye anıra anıra güldü bana bağıran. sonra yanındakine döndü yine bağırıyor tabi biz de duyalım diye, 'ısırır mı bu hikmet?' diye sordu. hikmet 'ısırmaz mı kaptan, koparır şerefisizim' diye cevap verdi.

    benim kafa attı tabi. kız da sindi sandala kaldı. 'adam gibi konuşun lan huur çocukları' diye bir bağırdım ama inlettim ortalığı. bir baktım takada kimse kalmamış. saniyesinde pata pata pata diye çalıştırdılar motoru bize doğru geliyorlar.

    yapıştım kürekleri kıyıya doğru çekmeye başladım ama imkansız yani. ağzımla pata pata pata dedim yine olmadı. adamlar motor gücü kullanıyor, çağ olarak ilerdeler.

    kıza 'ben elimden geldiğince seni korumaya çalışacağım çisem, ama ikimizin arasında bir tercih yapmak zorunda kalırlarsa, seni gibeceklerdir... ' dedim dürüstçe. başladı ağlamaya dıbına koyim.

    taka geldi zütümüzün dibine kadar. adamlar baktı kız ağlıyor. 'naptın lan kıza?' diye bağırdı bana kaptan olan. 'abi sizden korktu, babası da yok bunun, öyle duygusal zaten hep ağlar. şehitmiş babası' dedim. 'yapma ya' dedi hikmet abi.

    'şaka yaptık biz kızım' dedi kaptan. 'hadi bakın keyfinize' dedi hikmet abi, uzaklaştılar.

    ben hep altıma falan işemişim zaten. dedim atlayayım şurada, gibtirip gideyim bu hayattan. baktım çisem ağlayınca bi tatlı olmuş. çıkardım pantolonu.
    ···
  • 0
    muavinden yediğim efsane ayar
    adana'dan istanbul'a giden kamil koç turizmin yolcusuyuz ikimiz de.

    saçlarını topuz yapmış, tweety desenli gri bir pijama ve yine gri kapşonlu bi sweat giymiş. o kadar tatlı ki, gidip hiçbir şey demeden sarılası, bırakmaması geliyor insanın. gayet masumane duygular besliyorum yani. o sırada muavinle göz göze geldik.

    bana baktı, benim bakışlarımdan kızı yakaladı ona baktı. bana baktı, gülümsedi. ona baktım, kıza baktım, ona baktım gülümsedim. kızın yanındaki kıza baktı, gülümsedi, bana baktı gülümsedi. anladım, benim kıza baktım gülümsedim. ona baktım gülümsedim. anladı.

    yanıma geldi.

    şimdi şöyle yapıyoruz diye başladım söze. sen beni göstererek, bu kahveler beyefendiden geldi diyorsun ve kahvelerini ikram ediyorsun. komik bir şey, hoşlarına gidecektir. sonra onlar bana bakınca ben başımla selamlıyorum ve tadında bir kuullukla önüme dönüyorum.

    sonra ne olacak abi dedi meraklı bakışlarla muavin.

    sonra ilk molada bitecem zütlerinin dibinde. ben benim kızı ayarlayınca, diğerini de sana yönlendiririm. yattı mı aklına dedim.

    elinde tuttuğu kaynar su dolu termosa baktı. yattı dedi.

    servis arabasını alıp kahveleri koydu ve adeta bir 5 yıldızlı otel komisi edasıyla kurbanların yanına vardı. kahveleri uzattı. beni gösterdi. kızlar önce şaşkın bir ifadeyle, sonra da birden hoşnut bir ifadeyle bana baktılar ve hiç beklemediğim bir şekilde el salladılar. içimden muavinin yedi sülalesine yasin, bakara gibi en statülü duaları gönderirken gülümseyerek karşılık verdim bu hareketlerine.

    muavin yanıma geldi. oldu mu lan dedim. olmaz mı abi, yandı kızlar dedi. beni heyecan bastı. terlemeye başladım. ilk molada işi bitirecektim resmen. çok kolay olmuştu.

    bilmem ne oğlu tesislerinde durduk. önce kızlar indi, arkalarından cüneyt arkın gibi atladım indim ben de. sigarasını yakmaya çalışıyordu benimki, müsaadenizle dedim, yaktım sigarasını. teşekkür ederim tatlım dedi. tatlım? bir sigara yakmaya tatlım? gidip cips mips alsam arka koltukta grup yaparız herhalde diye düşündüm.

    sonra bu tatlımlar, hayatımlar çoğaldı. ve kilitlendiğim kızın 'sen hangi şehirden üyesin lgbti'ye?' sorusunu duyduğumda anladım olayı. üzerine de diğer kız benim kıza 'ben lavaboya gidiyorum aşkım' deyince beynimden vurulmuşa döndüm.

    muavin olacak huur çocuğu biliyormuş bu karıların lezbiyen olduğunu. beni de gay diye tanıtmış, kahve ikrdıbını da buna yormuş. kükreyerek girdim otobüse. yoktu muavin. geçtim oturdum yerime. başka muavin geldi. işi bırakacaktı da gider ayak beni mi gibti bin? o gaydi de, kıskandı da mı yaptı? o kızlar akrabası mıydı? gibi yüzlerce soru var kafamda. ama ne olursa olsun gördüğüm yerde önce güzel bi zütünü gibecem muallaknin
    ···
  • +22 -82
    lezbiyen kızdan yediğim ayar
    adana'dan istanbul'a giden kamil koç turizmin yolcusuyuz ikimiz de.

    saçlarını topuz yapmış, tweety desenli gri bir pijama ve yine gri kapşonlu bi sweat giymiş. o kadar tatlı ki, gidip hiçbir şey demeden sarılası, bırakmaması geliyor insanın. gayet masumane duygular besliyorum yani. o sırada muavinle göz göze geldik.

    bana baktı, benim bakışlarımdan kızı yakaladı ona baktı. bana baktı, gülümsedi. ona baktım, kıza baktım, ona baktım gülümsedim. kızın yanındaki kıza baktı, gülümsedi, bana baktı gülümsedi. anladım, benim kıza baktım gülümsedim. ona baktım gülümsedim. anladı.

    yanıma geldi.

    şimdi şöyle yapıyoruz diye başladım söze. sen beni göstererek, bu kahveler beyefendiden geldi diyorsun ve kahvelerini ikram ediyorsun. komik bir şey, hoşlarına gidecektir. sonra onlar bana bakınca ben başımla selamlıyorum ve tadında bir kuullukla önüme dönüyorum.

    sonra ne olacak abi dedi meraklı bakışlarla muavin.

    sonra ilk molada bitecem zütlerinin dibinde. ben benim kızı ayarlayınca, diğerini de sana yönlendiririm. yattı mı aklına dedim.

    elinde tuttuğu kaynar su dolu termosa baktı. yattı dedi.

    servis arabasını alıp kahveleri koydu ve adeta bir 5 yıldızlı otel komisi edasıyla kurbanların yanına vardı. kahveleri uzattı. beni gösterdi. kızlar önce şaşkın bir ifadeyle, sonra da birden hoşnut bir ifadeyle bana baktılar ve hiç beklemediğim bir şekilde el salladılar. içimden muavinin yedi sülalesine yasin, bakara gibi en statülü duaları gönderirken gülümseyerek karşılık verdim bu hareketlerine.

    muavin yanıma geldi. oldu mu lan dedim. olmaz mı abi, yandı kızlar dedi. beni heyecan bastı. terlemeye başladım. ilk molada işi bitirecektim resmen. çok kolay olmuştu.

    bilmem ne oğlu tesislerinde durduk. önce kızlar indi, arkalarından cüneyt arkın gibi atladım indim ben de. sigarasını yakmaya çalışıyordu benimki, müsaadenizle dedim, yaktım sigarasını. teşekkür ederim tatlım dedi. tatlım? bir sigara yakmaya tatlım? gidip cips mips alsam arka koltukta grup yaparız herhalde diye düşündüm.

    sonra bu tatlımlar, hayatımlar çoğaldı. ve kilitlendiğim kızın 'sen hangi şehirden üyesin lgbti'ye?' sorusunu duyduğumda anladım olayı. üzerine de diğer kız benim kıza 'ben lavaboya gidiyorum aşkım' deyince beynimden vurulmuşa döndüm.

    muavin olacak huur çocuğu biliyormuş bu karıların lezbiyen olduğunu. beni de gay diye tanıtmış, kahve ikrdıbını da buna yormuş. kükreyerek girdim otobüse. yoktu muavin. geçtim oturdum yerime. başka muavin geldi. işi bırakacaktı da gider ayak beni mi gibti bin? o gaydi de, kıskandı da mı yaptı? o kızlar akrabası mıydı? gibi yüzlerce soru var kafamda. ama ne olursa olsun gördüğüm yerde önce güzel bi zütünü gibecem muallaknin
    ···
  • +1 -1
    arkama gras yağı bastım beyler
    Arkama Gres Yağı Bastım Beyler Pişmanım

    Malum vizeler falan var beyler kütüphanede sabahlıyorum bir kaç gündür.E haliyle öğrenci adamız yiyecek ihtiyacımıda tost, döner, sandviç gibi şeylerle karşılıyorum mideme 3 gündür sulu yemek girmedi. Dedim bir eve gideyim de duş falan alıp biraz yatakta uyuyım masada uyumaktan telef oldum amk. Neyse gittim eve güzelce duşumu aldım koydum kafayı uyucam ama o üç gündür yediğim tostlar, dönerler falan anüste baskı uyguluyor sıçmam gerek.
    Gittim tuvalete aldım pozisyonu başladım ıkınmaya ananı gibeyim bir tak geldi züt deliğimden çıkmıyor ucunda kaldı. 5 cm çapında devasa bir şey amk. Azcık daha ıkınıyım çıkar dedim 2-3 cm çıktı ama öyle bir acı yok beyler. Gözümden nasıl yaş akıyor görmeniz lazım zütüm yırtılcak o derece. Ulan felç inmiş gibi kaldım hareket bile edemiyorum dedim böyle olmucak dışarıdaki taku koparıp attım geri kalanıda parmakla derinlere doğru itip çektim donu çıktım tuvaletten.

    Düşünüyorum acaba bunu nasıl çıkarıcam diye biliyorum biraz sonra tekrar çıkmaya çalışacak çünkü.O an aklıma bir fikir geldi indim bizim depoya aldım gres yağını çıktım eve. Onun bir tane makinası var bilenler bilir arkadan itersin ucundan yağ çıkar. Soktum ucunu züte başladım yağı basmaya baya bastım yeter artık bu kadar heralde dedim. Tuttum zütün yanaklarından sallaya sallaya onu yedirdim bide. Başladım beklemeye bakalım ise yarıcak mı diye. Ulan bi basınç hissettim karnımda dedim geliyor tuvalete gidiyim artık.Tam kapının önündeyim bir hapşurdum donum yırtılıyordu amk zütümden adeta tüfek gibi ateş ettim. Baktım donda kocaman yağlı tak kütlesi duruyor. Neyse rahatladık dedim ama sorun bundan sonra başladı gülmeye gelmiyor amk direk altıma sıçıyorum.O kadar pis bir yağ ki yıkadım yine fayda yok geçmiyor amk siz siz olun böyle şeyler denemeyin beyler bu yaştan sonra bez bağlamaya başladım ev ahalisinin maskarası oldum :((
    ···
  • +2 -7
    ateist ogretmenime verdigim ayar
    Oncelikle selanun aleykum bende her incici panpaniz gibi 1.80 boy 80 kiloyum neyse olay ateist ogretmenim ve benim aramda gecior hemen baslayayim

    Bizim okulumuzda ateist bi fen ogretmeni var bize sinifa girdi ve aynen soyle dedi

    Ogretmen : O
    Ben : B

    O : Evet gencler allah bizim yani
    hepimizin cennete girmesini istiyorsa neden bizi sinva aliyor

    B : hocam sizde bizim dersi gecip takdir almamizi istiyorsunuz nesen sinav yapiyorsunuz

    sonra hoca tenefuste imana gelsi aq neyse adet yerini bulsun buda boyle bi animdir
    ···
  • +1
    deepweb ile ilgili sorulariniz
    Varsa sorun hemen yanitlarim

    1) Cok fazla istek geldi sorularla ilgilu sorusu olan sorabilir
    ···
  • -2
    kızla buluştuk napiyim
    Konu buöamıyoruz donduk napak yardımm
    ···
  • +2 -2
    ecin cin çıkmazı
    Bizden başka kalan öğretmen ya da öğretmen yakını da yoktu... Aslında içerisi biraz terk edilmiş gibiydi.

    Sabah olmuştu , kahvaltı yapmak için kafeteryaya indik.

    O sırada orta yaşlı bir esnaf vardı... Macun , kağıt helva gibi şeyler satıyordu.

    "Hoşgeldiniz Şanlıurfa'ya" dedi.

    "Hoşbulduk" dedim.

    "Maşallah , çok gençsiniz... Talebe misiniz muallim mi ?" dedi.

    "Öğretmenim bey amca." dedim.

    Hangi okulda çalışacağımı sordu.

    "Karakeçi köyü N***C***A*** Orta okulu" dedim.

    Yüzü düşmüştü.

    "O köye daha önce gittin mi ?" diye sordu.

    "Hayır bu ilk gidişim olacak" dedim...

    "O köye gidişin olursa dönüşün olmaz evladım... O köyün bütün yolları yine o köye çıkar.O köyün halkı kafirdir kafir... Gitme o köye , gerekirse bırak mesleğini ama gitme o köye" dedi.

    Eşim huzursuz olmuştu... Onu da alıp odaya çıktım.

    Biraz endişeli gözüküyordu , ona nedenini sordum... Sinirliydi ayağa kalkıp

    "Bak işte duyduğumuz kaçıncı kötü söz... Belli değil mi yeterince ? Ben bu köyde yaşamak , çocuğumu orda dünyaya getirmek istemiyorum." dedi.

    ( şukularınızı atın trende girelim herkez okusun)
    ···
  • +3 -27
    ecin cin çıkmazı
    Aşağıdaki hikaye Öğretmen Fuat Erdağ ve eşi Füsun Erdağ'ın başından geçen olayları konu alacaktır.
    Kişilerin izni sonucu buraya ve belli sosyal ortamlarda yazıya geçilmesi için izin alınmıştır.

    "De ki ; Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden Allah'a sığınırım."
    (Felak 4)

    • Hikaye Fuat Erdağ'ın ağzından yazılmaktadır*
    __

    1950'li Yılların başıydı... Genç bir öğretmendim. Eşimle de çalıştığım okulda tanışmıştım. Kendisi daha sonradan sağlık problemleri nedeni ile işi bırakmıştı.

    Çocuğumuz olmuyordu , o dönemin şartlarıyla bir çok tedavi yöntemi uygulasak da Allah bize bir evlat sahibi olmayı bağışlamamıştı.

    Hayatımı eşimin mutluluğuna adamıştım , birlikte güzel bir yaşantımız vardı.

    Füsun'un bir ailesi yoktu... Çocukluğundan beri yalnızdı , zaten 10 yaşından beri yetimhanede yetişmişti.

    Birbirimize hem aile hem arkadaş hem de hayat arkadaşı olmuştuk.

    Bir gün yine babamlarla birlikte otururken eve faks gelmişti... Faksın içeriğinde tayin olduğum şehir yazıyordu.

    Aslında internette araştırırsanız yine göreceksinizdir.Şanlıurfa'nın Karakeçi köyündeki N*** C*** A*** Orta okuluna tayinim çıkmıştı.

    Okulun adını okumamla evdekilerin suratı düşmüştü... O dönemler Karakeçi köyündeki hikayeler bütün ülkece yaygındı... Büyüye , cine inanan birisi değildim...

    Bana yapılan uyarılara da gülüp geçiyordum... Eşimle 1-2 ay gibi bir sürede hazırlandık ve yarı yıl tatilinin gelmesiyle Şanlıurfa'ya yola çıktı.

    Dönemin otobüsleri ağır ağır gidiyordu... Aslında yaşadığım şehir ile Şanlıurfa arasında çok fazla bir mesafe de yoktu (Yaşadıkları şehrin saklı tutulmasını istedikleri için burada detay vermiyorum.)

    Beş-altı saatlik bir yolculuğun ardından Şanlıurfa'ya varmıştık... Sömestır dönemiydi ve ortalığı kar zütürüyordu.

    Karakeçi köyüne varabilmemiz zor gözüküyordu ve o geceyi Şanlıurfa'daki öğretmen evinde geçirmemiz gerekecekti.

    Merkezdeki öğretmen evine geçtik... Saat 2-3 sularıydı sabah erkenden yola çıkacağımız için uyumaya başlamıştık.
    ···
  • 0
    playstation salonunu bok bastı
    evet beyler geçen yazdı denize gitmiştik falan tatilden eve döndüğüm gibi arkadaşla buluştum pes atmaya denizden enfeksiyon kapmıştım malum motor falan bozuldu ama bin beni öyle bir gaza getirdi ki neyse dedim gibicem zütünü biraz uzak bi yere gittik ben tabi unuttum motoru maçın tutkulu heyecanındayım o sırada kıpraşmalar hissettim
    sanki karnımda sistem karşıtı bir örgüt var ve dükkanları taşlıyo gibiydi küçük bir kıvılcımdı ama bir volkan misali patlıcağını biliyodum
    sonra baktım golleri yiyince bende maça odaklandım tam o sırada fitil ateşlenmişti dıbına koyim bir ağrı girdi oracıkta doğurcam sandım

    ben bi su dökmeye gidiyom dedim arkadaşa samimi bir şekilde söyledim çok utanırım amk evim dışında bir yerde sıçmaya bide tuvalet çok dipte yani tak suya düşerkenki ses bile yankılanır amk ben girdim işte boşaltım yapıyorum midemde bulanıyo fena kapmışız mikrobu zütüm klozette ağzım lavoboda sıçarken kusmayı bekliyorum arkadaş bağırıyo hadi olum nerde kaldın bende kıvırıyorum manitayla mesajlaşıyoruz falan uzun sürdü biraz sonra tam zütümü silmiş ve o rahatlamanın verdiği özgüvenle kalkarken salonun sahibi seslendi kardeşim büyük mü yapıyosun küçük mü ?? evet beyler ne diyeceğimi şaşırdım ama ben canımı kurtarmıştım o ağrıdan daha kötü bişey olamazdı düşüncesiyle büyüğü abi dedim adam haykırdı bildiğin dıbına koyim ödüm zütüme girdi tamda o sırada sifonu çektim tuvalet tıkalıymış yeni yapılan yer bide beyler ilk siftahi ben yaptım dıbına koyim adam aç kapıyı demeden sular yükselmeye başladı beyler açtım kapıyı taklar sanki arşa yükselcekmiş gibi nasıl gidiyolar varya kapıdan dışarı çıktılar millet olduğu yerde kustu amk biri manitasını getirmiş oynuyodu manita bayıldı oracıkta herkes sanki hollywood misali bir yaratık görmüş gibi kaçıyordu ama heryer tak beyler arkadaşda sıçtı gülmekten bildiğin sıçtı adam bağırınıyo utanma yokmu lan sizde ben başkalarının tuvaletinde işemeye utanıyom herif geldi taka buladı yeni mekanı ben o kızarıklığın verdiği ateşle olduğum gibi koştum beyler nası koşmak ama bir yandan ağlıyorum bi yandan biraz kalmış hala donuma sıçıyorum sonra eve gittim ve fifa menajerlikte galatasarayı şampiyonlar ligi şampiyonu yaptım
    ···
  • +1
    haribo yerke anama sövdüler aq
    Bu gün o çok sevdiğim lise arkadaşlarımdan ikisinin yolu benim tarafa düşmüş. Baya sevindim amk. Hemen buluştuk bunlarla bir cafeye oturduk.Üçlü batak atıyoruz hesap yenilen de kalıyor. Başlarda iyidim ama sohbet ilerledikçe kazık ucunu benden tarafa çevirmiş haberim yok. Yirmi bir bardak çay içmişiz amk.
    Oturduğumuz yerde masa numaraları kart gibi masanın üstünde duruyor.Yan masada boş. içimden şöyle düşündüm ben yandaki masanın numarayla, bizim masanın numarasını değiştirsem, gelenler bizim masanın hesabını bende onlarınkini öderim.
    Ama geldikleri gibi kalkmak lazım. Kasaya onlardan önce gitsem hiç bir tak olmaz sonuçta. Olur mu olur dedim aldım yan masadan kartı bizimkiyle değiştirdim.Çayda yirmi dört tane olmuş o sıra.
    Arkamdan bir çift el ele geçip numarasını aldığım masaya oturdular.O sıra arkadaşlarda hesap için dalga geçiyorlar benle. Kırk sekiz lira az değil amk.
    Çiftlerden nefret ettiğim için öz güvenim iyice yerine geldi. Yaparım ulan dedim. Peşi sıra bunlarada iki çay geldi hemen arkadaşları kaldırdım siz çıkın geliyorum dedim. Gittim çiftin hesabını kestim içim kıpır kıpır çıktım. Kırk sekiz nerede dört nerede?
    Bir saat sonra falan arkadaşları bıraktım bir haribo alıp cafenin önüne gittim hala oradalar.Ben daha paketimi yarılamadan kalktılar. Kasadaki herifle aşk çocuğu tartışmaya başladı.Ne olduğunu tam anlamadım ama çıkarken çocuk çok sinirliydi.Çıktıkları gibi düştüm peşlerine.Hep benden bahsettiler.Bir yandan haribomu bir yandanda ana avrat küfürümü yiyordum.Çok sallamıyorum ama çocuğun sağlam sokak ağzı vardı hesabı sokmasam saldırırdım. Allahtan yanıma haribomu almıştım. Yediğim haribolar bir nebze olsun yatıştırıyordu sinirimi. Baktım bunlar bir apartın kapının önünde durdular.Çocuk kıza:Adam anlayışlı çıktıda o binin hesabını almadı. Sonra girdiler içeri. Haribo paketim elimden düştü. Boşunaydı suskunluğum. Gözlerim doldu dönüp yurda gittim.
    ···
  • +9 -2
    deepweb kambur katil corr0
    bu deep web in kambur katili. Yüzüne küçük yaşta annesi tarafından kaynar su döküldüğündünden dolayı maske takıyor. Kurbanları fahişeler eşcinseller ve masum insanlara zarar veren kişilerdir. Eşi benzeri olmayan işkence yöntemleri olduğu bilinmekte. Chat odalarında ismi Corr0 dur. Rwetgi den daha ünlü olan bu abimiz chat odalarına girince tüm chat odasındaki katiller korkudan çıkmaktaymış.

    ( katil bilgileri isteyenler şukulasın daha çok var)
    ···
  • +33 -10
    deepweb yüzünde kararan hayatımm
    iyi oldu geldiğin, canım sıkkındı zaten.
    - hayırdır?

    deep web'den söz etmeli miydim ona? sır saklamazdım ondan fakat yine de boşboğazlık etmemeye karar verdim.

    - hiç ya, genel bir sıkkınlık var üstümde.
    - iyi ben de seni almaya geldim zaten, hadi çıkıyoruz. ahmet de bekliyor.
    - ya inan hiç çıkasım yok, bugün bensiz takılın.
    - iyice ev kuşu oldun sen de. son kararın mı?
    - evet kenan bey.

    güldü. onu güldürünce kendime olan saygım artardı. iyi eğlenceler dileyerek kapattım kapıyı, deep web beni bekliyordu.
    bir kahve hazırlayıp tekrar bilgisayarın başına geçtim. deep web'i biraz daha keşfetmeye çalışacaktım. bu yoldaki tek yoldaşım tor'la birlikte seyahatime başladım. bu defa ferrelara da göz atmak istiyordum. anlatılanlar gerçekten ürkütücüydü, acaba ne kadarı gerçek olabilirdi ki?

    izlediğim yolları anlatıp da deneyimsiz kardeşlerime kötü örnek olmak istemediğim için ayrıntıya girmeyeceğim. her neyse, az buçuk bilgisayar bilen herkesin ulaşabileceği türde ferrelara rastladım. daha fazlası olmalıydı, bunlar sıradandı dedim kendi kendime ali ağaoğlu misali. içimde altı delik bir kova vardı sanki, dolmak için aradığı sıvının deep web'de olduğunu fısıldıyordu bana.

    daha da hırslanıp yeni videolar aramaya koyuldum.

    yaklaşık bir hafta önce inci'de de paylaşıldığına şahit olduğum ve şu an normal web'de de yer alan bir video buldum aperatif olarak. bir yatakta yarı baygın yatan bir erkeğe buz kıracağı saplanıyordu pgibopatın biri tarafından. daha sonra eline bıçak alıp kurbanının vücuduna kegibler atmaya başladı ki midemin bulandığını fark ettim. ( çok hızlı yazıyorum lütfen şukulayın trende girelim biraz ara vericem)
    ···
  • 0
    deepweb yüzünde kararan hayatımm
    Teşekkür ederim pampa destelçk verdikçe yazıcam
    ···
  • +20 -4
    deepweb yüzünde kararan hayatımm
    ben bu satırları okurken zilin çalması bir anda hayatı sorgulamama sebep oldu. absürd bir şekilde kapıdakinin polisler olduğunu düşünüp, içinde bulunduğum aptal duruma güldüm. tor'u kapatıp yavaşça kalktım sandalyemden, kapıya doğru ağır adımlarla ilerlemeye başladım.

    - kim o?
    - benim deniz.
    deniz'le yaklaşık 6 ay önce ortak bir arkadaş vasıtasıyla tanışmıştım. işsizdim o sıralar, bana kendi çalıştığı yerde iş bulup hayatımı kurtarmıştı bir anlamda. zor zamanımda bana böyle bir faydası dokunan deniz'den istemsizce hoşlanmaya başlamıştım o sıralar. hoş kızdı, kahverengi uzun dalgalı saçları, koyu kahverengi gözleri ile her ne kadar sıradışı olmasa da gözlerindeki anlam onu diğer kızlardan ayırıyordu.

    duygularımı ona da açmaya karar verdim. birkaç cümle sarf etmiştim ki eliyle ağzımı kapattı. yapma, dedi. sakın aramızdaki ilişkiyi bozma. şaşkın bakışlarla süzüyordum onu, gururum kırılmıştı. fakat öyle bir güç yayıyordu ki karşı koyamadım o anda. uysalca itaat ettim. ve o günden beri sıkı birer arkadaş olmuştuk. o gün ona karşı hissettiğim duyguları alıp arkadaşlığımıza katkıda bulunması için yeniden düzenlemişti sanki.
    ···
  • -2
    deepweb yüzünde kararan hayatımm
    Şuan ki yaşımdan küçüktüm pampa
    ···
  • +19 -4
    deepweb yüzünde kararan hayatımm
    kiralık bir katil, kendi rekldıbını yapıyordu bir başlıkta. şaka olduğunu düşünerek tıkladım ve herkesin aşina olduğu o sayfayla karşılaştım. bana kalırsa hala şakaydı bu, hiç kimse bu kadar ucuz yollu bir katil olamazdı... en azından ben öyle düşünüyordum o sırada, eski ciddiyetimi ve korkumu kaybetmiştim nedense. kiralık katilin sayfasını okumaya başladım.
    deep web'e yabancı olanlar için ince bir özet geçeyim. adam sanki küçük esnaf gibi kendince bir fiyat tablosu hazırlamıştı. sanki ekgib olan tek şey veresiye veren, peşin satan resmiydi. ödeme bitcoin şeklinde oluyordu. ayrıca herhangi bir yamukluk çıkması hususunda söylediği şey, risk alınmadan hiçbir şeyin gerçekleştirilemeyeceğiydi.
    ···
  • -2
    deepweb yüzünde kararan hayatımm
    Liseliler uyansım tutar pampa
    ···
  • +54 -139
    deepweb yüzünde kararan hayatımm
    şu sıralar sözlükte deep web'in popülerleşmesi sonucu kendi hikayemi anlatmak ve sizleri bir konuda aydınlatmak istedim. orada iyi insanlar için hiçbir şey yok, bunu kafanıza sokun. ayrıca anlatacağım şeyler " çok iğrenç şeyler vardı ya, kustum. " şeklinde değil, deep web'in bizzat gerçek hayatıma nüfuz etmesini konu alıyor.
    herkes gibi başladım ben de... deep web'in varlığından haberdar olup büyük bir şaşkınlığa uğradım. bu zamana kadar nasıl haberimiz olmazdı? ve her küçük insan gibi, büyük şeylerden etkilenmeye meyilliydim. belki de deep web beni bir kahraman yapardı ha? evet evet, hepimizin içinde vardır bu kahraman olmak isteği lakin bu amaç uğruna hiçbir zaman önümüze çıkan fırsatları değerlendirmez, boş boş nutuklar atarız kendi kendimize.

    öğrendiğim ilk gün deep web'in ne olduğunu araştırmakla geçti. şu klagib buzdağı resmi korkutmuştu beni, özellikle fbi kısmı. say hi to fbi ha? fbi'la karşılaşsam, hi en son diyeceğim şey olurdu herhalde... tüm bu olumsuzluklara rağmen kendimi önemli hissetmek güdüme karşı koyamadı hiçbir şey ve tor browser'ı indirmeye başladım.

    olacakları önceden görebilme yetim olsa, bu işe girişmemek adına parmaklarımı feda etmeye hazırdım...
    deep web'e giren herkesin bildiği süreçleri yaşadıktan sonra hidden wiki'ye ulaştım sonunda. bir yandan da her an içeri polis girecekmiş gibi saçma bir his vardı içimde. dediğim gibi, küçük bir insandım ben. adeta bir mastürbasyondu bu deneyim benim için. kendimi diğer insanlardan farklı hissedecek, bilinmeyeni bilmek, saklı olanı keşfetmek onuruna erişecektim. bunların bedeli hakkında en ufak bir fikrim olsa, emin olun küçük bir insan olarak kalmaya devam ederdim.

    hidden wiki'deki linklere tıklamaya korkuyordum adeta. ya birisi bilgisayarıma girerse? ya kredi kartlarım ele geçirilirse? bir süre sonra bu saçma hislerden kurtulmaya başladım, zira bunların kimseye faydası yoktu. çocuk ferresindan olabildiğince uzak durmaya çalışarak herhangi bir linke tıkladım. acemice kodlanmış bir forum topic'indeydim sanki, en azından izlenimim bu yöndeydi. çeşitli başlıklar sunulmuştu karşıma, güncel bir hidden wiki adresi veriyordu bir tanesi, bir diğeri ot satıyordu ucuz ve kaliteli mala sahip olduğunu iddia ederek... fazla korkmadığımı fark ettim o anda, savaşa girmiş bir asker pgibolojisi yaşıyordum. egom, korkularıma galip gelmişti bu savaşta. başlıkları incelemeye devam ettim.
    ···
  • daha çok