• 1 / 1 / 152 entry
  • 19 başlık
  • 2 trend
  • 657.58 incipuan

platonikpanda "Bir ölür, Bin Diriliriz cCc"

  • 0
    duydum ki yoklugumda yeni bankacılar türemiş
    Silik yemişin amkoydum
    ···
  • 0
    sigdursun
    Adam gibi adam, yamuk yannanlı bi panpamızdır kendisi.
    ···
  • 0
    z j m
    Nick6 da benim de entarim olsun dnxbshd
    ···
  • 0
    oha lan birinci nesiller çaylak oluyor muymuş
    Z J m çaylak değil mi aq
    ···
  • 0
    bütün ifşa fotoğraflarına bakıyorum
    Gelecekteki karım için yolla panpa adamsın
    ···
  • 0
    bence sözlük beni kaldiramiyor
    Ulan madem sağcısın deniz gezmiş ne alaka dalyannan
    ···
  • +2 -3
    bence sözlük beni kaldiramiyor
    Solcu varsa. huur çocuğu vardır. Anancılık yapasım geldi. Ananı gibeyim
    ···
  • 0
    sarık çarşaf sakal gibi bedevi arap görüntüsüne
    Çok basit. Tartışamayız
    ···
  • 0
    her yıl binlerce sağ el
    Sağ elimize yakalım...
    ···
  • +2
    beyler allah için çok sıkışığım
    binlik değil mi olmuyorum
    ···
  • +6 -1
    öğrencilere ucuz yemek doluşun
    Bu saatte tutması zor pnp
    Emek var şuku
    ···
  • 0
    hayır hayır hayır yapamazsın
    Aşk acısı dedected
    ···
  • 0
    zamqiler naaaaaaberrrrrrr
    O ney la
    ···
  • 0
    lan hep beni buluyo
    Bende gibeyim
    ···
  • +1
    cinler gerçek
    Beyler öncelikle çalıntı diyenler icin söylüyorum hikaye alıntıdır.

    Rüyamda bir sokak arasındayız. Hava kararmış ama etraf hala kalabalık. Selim ile cin’lerle ilgili hararetli bir konuşma yapıyoruz. Ben her zamanki gibi bu konuda şüpheliyim ve ona inanmıyorum.

    Konuşmanın bir yerinde diyorki: “Cinler gerçek.”

    “Hatta şu an burda bir tane var. Karşımızdaki adamın sağ omuzuna dikkatlice bak.”

    Karşımızda telefonla konuşan orta yaşlı bir adam var. Omuzunun üzerine dikkatlice bakıyorum ama hiç bir şey gözükmüyor.

    Selim kendinden gayet emin bir şekilde “Şu an aslında orda, ama görmek için bütün dikkatini vermelisin” diyor.

    Bu sefer kafamda hiç bir düşünce olmadan, sanki meditasyon yaparmış gibi omuzun üzerindeki boşluğa sadece ‘bakıyorum’. Bakarken de içimden, cinlerin gerçek olup olmadığını sorguluyorum, ama aynı meditasyon sırasında yaptığım gibi kafam dağıldığını farkedip dikkatimi sağ omuzun üzerine geri döndürüyorum.

    Adamın omuzuna böyle boş boş bakmaya devam ederken birdenbire kafama bir baş ağrısı saplanıyor. Başağrısının artması ile nasıl oluyorsa konsatrasyonum da artıyor ve gerçekten bir şeyler görmeye başlıyorum.

    Omuzun üstünde küçük bi suratın silüeti belli belirsiz bana bakıyor. Gördüğüm küçük adam bağdaş kurmuş, tamamen ifadesiz ve hangi yönden bakarsam bakayım suratı hep bana dönük.

    Dikkatimi arttırdıkça siluet daha da belirginleşiyor. Gördüklerimin gerçek olduğuna şaşırıp çok heyecanlanıyorum.

    Cin’in silüeti ve bakışları belirginleştikçe kafamı başka bir yöne çeviremediğimi farkediyorum. Beynimin içinde bir çeşit elektriksel uğultu gittikçe yükseliyor ve o an felç geçirdiğimi anlıyorum.

    Ayaktayım ama sanki ağır bir uyuşturucu ile kitlenmiş gibiyim. Ne konuşabiliyor ne de gözlerimi cin’den ayırabiliyorum. Kafamın içindeki garip uğultu ve titreşimler daha da artarak dayanılmaz hale geliyor.

    Aniden bütün bunların ancak bir rüya olabileceğine karar verip uyanmaya çalışıyorum, ama bir türlü uyanamıyorum.



    Rüyamda bir süre daha cin’den bakışlarımı kaçırmaya, kafamı başka yöne çevirmeye çalıştım.

    En sonunda gözlerimi gerçek hayatta açabildim. Artık rüya görmüyordum ama kafamdaki sesler ve baş ağrısı aynı şiddette devam ediyordu.

    Bilincim tam açık olmasada kendi odamda olduğumun ve uyandığımın farkındaydım, ama üzerimdeki yorgan sanki 100 kiloymuş gibi bir türlü doğrulamıyordum.

    Ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre gözlerim açık, tamamen haraketsiz kitlenmiş bir şekilde yatakta bekledim. Beynimdeki sesler azalıp, biraz daha düşüncelerim normalleşince ayağa kalkabildim.

    Ayağa kalktığımda yaşadıklarımın rüya olup olmadığını hala çözememiştim. Kendimi yatakta öyle sıkmışım ki yürürken bacaklarım ağrıyordu.

    Biraz zaman geçtikten sonra da sakinleştim ve hiç korkmadan uyudum.

    Şu an bu yazıyı yazarken ertesi gün öğlen saatlerindeyiz. Hala kafamda garip bir ağırlık ve hafif karıncalanmalar var.

    Sanıyorum cinler gerçek.
    ···
  • -1
    atatürk ü ağlatan ağaç
    Kodumun andavalı. Sana çügü vermek farz aq
    ···
  • 0
    tüh ya bilemedik asıldı
    Solcuya gibertme var rez
    ···
  • 0
    atatürk ü ağlatan ağaç
    Atam var kesin tutar.
    ···
  • +5 -2
    rus uyku deneyleri kısa hikaye
    1940'ların sonunda Rus araştırmacılar II. Dünya Savaşı'nda ele geçirdikleri 5 politik tutsak üzerinde 15 gün sürecek uyku deneyleri yaptılar. Deneyin amacı denekleri 15 gün boyunca oksijen seviyesinin sabit tutulduğu odalarda uyarıcı gazlar vererek uyanık tutup davranışlarındaki değişimi gözlemlemekti. Denekler, kendilerine deney süresince yetecek erzak ve suyun bulunduğu bir odaya konup mikrofonlarla dinlendiler ve 5 inç'ten daha büyük olmayan gözlem camlarından izlendiler. Odada kitaplar, karyolalar ve tuvalet dışında başka bir eşya yoktu.

    ilk 5 gün herşey yolundaydı. Deneklere araştırmanın sona ermesiyle özgürlüklerine kavuşacakları söylenmiş olsa da 5. günden sonra denekler deneyi yapan araştırmacıları sorgulamaya ve koşullardan şikayet etmeye başladılar.  Birbirleriyle konuşmayı kestiler ve mikrofonlara fısıldamaya başladılar. Araştırmacılar bunu gazın bir yan etkisi olarak değerlendirdi. 9. gün deneklerden biri çığlık atmaya başladı. 3 saat boyunca bağırdıktan sonra sesinin kısıldığını fark eden araştırmacılar ses tellerinin yırtılmış olabileceğini düşündü. Diğer denekler mikrofonlara fısıldamaya devam ediyor, hiçbir tepki vermiyorlardı. Birkaç saat sonra bir başka denek çığlık atmaya başladı. Bunun üzerine diğer denekler odadaki kitapları parçalara ayırıp sayfaları yüzlerine sürmeye, gözetleme camlarına yapıştırmaya başladılar. Bunun üzerine çığlık sesleri kesildi. 3 gün boyunca odadan çıt çıkmadı. Araştırmacılar 14. gün mikrofonları kontrol etmek için odaya girmeye karar verdiler. Odanın kapılarının açılacağını anons ettiklerinde "artık özgür olmak istemiyoruz" cevabını alınca askeri birliklerin artık deney odasını boşaltması gerektiğine karar verdiler.

    Askerler odaya girdiklerinde gördükleri manzara karşısında hayrete düştüler. Odadaki yiyeceklere neredeyse hiç dokunulmamıştı. Deneklerden biri ölmüştü ve odadaki giderin üzerinde yatıyordu. Gider tıkandığı için yerde 4 inç yüksekliğinde bir kan gölü oluşmuştu. Diğer denekler çığlık çığlığa bağırıyorlardı. Vücutları paramparça olmuştu. Karınlarının üzerindeki deri iç organları görünecek derecede hasar görmüştü. Ve hepsi odadan çıkmamak için askerlere direniyordu. Bu kargaşada deneklerden birinin dalağı patladı ve öldü. Kendilerini dışarıya çıkarmak isteyen askerlerden birinin boğazını bir diğerinin de testislerini koparan diğer 3 denek tıbbi merkezlere yatırılıp tedavi altına alınmaya çalışıldı. Fakat uyumamak için direniyor, ayık kalmak için kendilerine gaz verilmesini istiyorlardı. Denekler anestezi verilmeden ameliyat edildikten sonra yeniden gaz verilmek üzere odalara alındılar. Kendilerine gaz verileceğini öğrendiklerinde sakinleştiler. Deneklerden biri bu esnada uyuyakaldı. Uyanır uyanmaz da öldü. Askerleri otoriteler deneyin amacından saptığına ve araştırmacıların deneklerle birlikte kapatılarak cezalandırılması gerektiğine karar verdiler. Araştırmacılar, deneklerin bulunduğu bölüme geldiklerinde denekleri öldürdükten sonra intihar ettiler. Deneklerden birinin ölmeden önce söyledikleriyse son derece ürkütücüydü: " Bu kadar kolay mı unuttunuz? Biz sizleriz. Biz sizlerin içinde, hayvansal dürtüleriniz arasından çıkmak için yalvaran deliliğiz. Bizler her gece yataklarınızın altında saklanan canavarlarız."

    Edit: Beyler hikaye alıntı Türkçeye çevrilmiştir
    ···
  • 0
    okul servisi
    Seriye devam ediyorum. Okuyanlar belli etsin

    Her zamanki gibi okula gitmek için servise binip cam kenarındaki bir koltuğa oturdum. Bir yandan müzik dinliyor bir yandan da dalgın dalgın servisteki diğer öğrencilere bakıyordum. Servisin sarsılarak duruşu beni kendime getirdi. Tommy'nin evinin önündeydik. Dışarıdan yan pencereye doğru bir el belirdi ve otobüs şoförüne devam etmesini işaret etti. Tommy bugün hasta galiba diye düşündüm. 

    Okuldan çıktıktan sonra eve geldim ve akşam haberlerini seyretmeye başladım. Duyduğum son haberle neredeyse felç geçiriyordum. Tommy ve tüm ailesi bu sabah kimliği belirlenemeyen biri tarafından öldürülmüştü. Aldığım bu kötü haberden sonra odama doğru süründüm ve uyumaya çalıştım.

    Ertesi gün yine okula gitmek üzere servise bindim. Olanlardan bihaber servis şoförü yine Tommy'nin evinin önünde durdu. Tam haberlerde duyduklarımı söyleyecekken yine solgun bir el belirdi pencerede. Devam etmemizi işaret etti.

    Olduğum yere yığıldım.

    http://c12.incisozluk.com...11506/4/1648954_o309e.jpg
    ···
  • 0
    herkes küçükken yaptığı şeyleri yazsın
    1.30 saattir bekliyorum zaten aq dkxhsbdj
    ···
  • 0
    kenevirin yararları
    Vay aq ekşiden inciye birşey girmemeli
    ···
  • 0
    soğuk bir kış akşamında başladı herşey
    Tutmaz bu
    ···
  • +5
    korkunçlu hikaye serisi asansör
    Beyler bu seriye başlamayı düşünüyorum. Eğer ilgi gelirse diğer kısa hikayeleri paylaşırım. Son olarak şunu söyleyeyim hikayeleri yabancı bir siteden alıp bizzat Türkçeye çeviriyorum. Emek var şuku atarsanız çok makbule geçer.
    Başlıyorum.

    Ameliyathaneden çıkan doktor, dördüncü kattaki ofisine inmek için asansöre bindi. Yanında bir de hasta vardı. Asansör sekizinci kata gelip durdu ve kapıları açıldı. Asansör kapısının önünde küçük bir çocuk dikiliyordu.

    "Aşağı mı iniyor?" diye sordu çocuk. Doktor, çocuğu dikkatlice süzdü ve cevap verdi:

    -"Hayır, yukarı çıkıyor." Düğmeye bastı ve asansörün kapıları kapandı. Yanındaki hasta, doktora dönüp sordu:

    -"Neden çocuğun bizimle birlikte asansöre binmesine izin vermedin? Aşağı iniyorduk zaten." Doktor:

    -"Çocuk çoktan ölmüştü. Geçtiğimiz gün lösemi yüzünden hayatını kaybetti."

    -"Ölü olduğunu nerden çıkardın?" diye sordu hasta.

    -"Sol bileğindeki mavi bilekliği görmedin mi? Ölenleri morga zütürülmeleri için mavi bileklikle işaretlerler." dedi doktor. 

    -"Benimki gibi mi yani?" dedi hasta bilekliğini doktora göstererek.
    ···
  • 0
    sözlüğün en peçetelik anıları
    Hikaye var tutar. Yanlız panpa baştan söylüyorum devdıbını yazmayacaksan hiç başlama
    ···
  • daha çok