0
Ben pis bir adamım. Tabii ki bunu her yönden ve her bakış açısından söyleyemem açıklamama izin verin. Mesela fiziken temiz sayılırım ; her sabah okula gitmeden duş alırım sebebi çoğunlukla pis kokmam değil saçım yağlanıyor diye kötü hissetmem, günlük deodorant ve oldukça parfümde sıkarım ama zihnen, fikren öylesine pis öylesine yazık biriyim ki... Bugün Tuluğ Çizgen ‘in memelerini ekranda görünce hemen hayal etmeye başladım biraz hayalden sonra ilk önce internette arattım ve 71 yaşında olduğunu gördüm bir an duraksadım aklımdan bir çok şey geçti ama sonunda hayale devam ettim. Daha önce kendi zihnim dışında kimseyle paylaşmadığım bir kötülüğüm daha var fakat bu o kadar fena bir kötülük ki çoğunlukla yalnızken bile sesli ifade edemiyeceğim fenalıkta bir şey. Aslında her zaman bu fenalıklar başımın içinde kıvranmıyor bazen tamamen bunlar varken bazen zerresine rastlanmıyor sanki benden içerde benden farklı benler var. Kızmayın bu kadar oyalanmamın sebebini daha önce belirttim kendime bile söyleyemiyorum çoğunlukla. Sadede geleyim ben çoğunlukla olaylara, anlara, kişilere, durumlara farklı varyasyonlar hayal ediyorum, bu zihnimi hem dolduruyor hem de çalıştırıyor ama çoğunlukla karıştırıyor. Bu durum hemen hemen her konuda var ve doğal görürsünüz ki cinsel alandada var.
Farklı zamanlarda farklı yerlerde denk geldiğim karşı cinsle ilgili olur olmadık durumlar hayal ediyorum ve bu kötü bir olay sanırım. Bu türlü insanlara karşı bişey hem yakın hem uzak farketmeksizin olan şey yengelerim, teyzelerim, onların erişkin kızları birçoğu zihnimden geçti bazısı bir anlıktı, bazısı ara sıra nükseden bir travma gibi gelip gelip gidiyordu. Bu durumdan nefret ediyorum zihnen beni çok kötü etkiliyor zihinsel aktivitem her geçen gün azalıyor, asalaklaşıyorum ,belkide bu yüzden bunu yazabildim, bilmiyorum düşünemiyorum eskisi gibi... Bazen saniye sürmeyen bir sahnede bi cinsel görünce nevrim dönüyor o birkaç saliselik görüntü için saatler heba edebiliyorum. inanın bu çok alçak bi durum ;hele genel düşüncesi cinselliğin insanlıktan uzak hayvani bir olay olduğunu, her türlüsünün insanı derece olarak hayvan alçaklığına indiren bir olay olduğunu düşünen ben gibi biri için. Zihinsel olarak çökmüş vaziyetteyim. Bunun belkide en önemli sebeplerinden biri bunu daha önce hiç kimseyle sözlü, yazılı herhangi bir iletişim yoluyla paylaşmamış olmam. Bazen haddim olmayarak kendimi Yusuf Atılgan gibi hissediyorum insanlara küsmüş köye değilde kendi içime çekilmiş gibi... Her şey gibi bununda bir kaynağı var elbette ana kaynak özgüvensizlik tabi mesela özgüvensizliğimden liseye kadar derslere istekle katılmadım(üniversite okuyorum bu durum aynı) , beni dahil etmesinler diye içimden binlerce dua ettim. Birçok başarım bu yüzden göz ardı edildi insanlar arasında gösteriş yapanlar, kendini pazarlayanlar kadar değer görmedim aslında okadar değerli olduğumuda hissetmiyorum bazen kendime 3.gözle bakıyorum ve çoğu insana göre çoğu insandan başarılı, zeki, sosyal kısacası çoğu insanın kıskanacağı bir yapıda görünüyorum yeni katıldığım veya çoktan sahip olduğum çevrelerde de bu görüş hakimken ben bir türlü kendime değer vermeyi başaramıyorum. Kendimi tam anlamıyla yetkin, yeterli göremiyorum. Birinin yanlış olmasına rağmen kendinden emin olduğu (cahil cesareti dediğimiz şey) şeylerde fikrimi belirtmiyorum. Kendimi bir alanda yetkin görmememin bir sebebide ilgim olan şeylerin kocaman bir ağacın binlerce uzunlu kısalı dalları gibi çok fazla olması : bir şeye başlayamıyorum, başlasam bile sona erdiremiyorum. Spor yapayım diyorum işe çocuk yaşta girmişiz belki iyi gelir diyoeum Türkiye şampiyonasında 4 olup dönüyoruz sporu bırakıyorum. Ardından kilo alınca kilo aldığım için pgibolojime ek bir darbe geliyo. Matematikte olimpiyatlara gireyim diyorum az zaman kala vazgeçiyorum çalıştırdığım arkadaşları kazandırırken kendim dizi izliyorum. Dizi izliyorum dediğimede bakmayın maksimum 4 bilemedin 5 bölümdür dayandığım duramıyorum heyecan olan sahneleri hemen ileri sarıyorum ki ne olduğunu hemen göreyim... Bir düzen yapmak istiyorum fakat elimde olmayan sebepler düzenimde değişikliğe sebep olunca çöküyorum. Kötü durumda olmamın bir sebebide bu aslında; elimde olmayan şeylere çok takılmam...
Özgüven ekgibliğinden dolayı hep yalnızdım, bunu sanırım bilerek kendim yaptım. Bu yüzden insanlarla nasıl muhabbet edilir, arkadaşlarla ne yapılır, insanlarla aramdaki mesafe nasıl ayarlanır hiç bilmiyorum bu dünyaya bi türlü ayak uyduramadım. En neşeli anlarımda bile bi hüzün var. Kendimi olduğum yere ait hissetmedim. Daha doğrusu kendimi bir yere ait hissetmedim fakat herkes biyerlere zorla ait hissettirmek istedi anlayamadım. Kendimi her zamanki gibi yine ifade edemedim; içimin en karanlık odalarını yine kimseye aydınlatamadım ama belki işte belki bir gün her şeyi toparlarım, tüm odaları açar, ışıkları yakarım. Kendi kendimi adam ettiğim an kendimle görüşmek üzere...