@3 c r a c k nasıl yapcam? olm spastiğe anlatır gibi anlatsın biri

@2 m a k a r a yaptıysan bile anlamadım o denli cahilim bu konuda bak. yok mu bilen?

s k i d r o w diyor crack diyor anlamıyoz bu işlerden nasıl kurcam bi yardım

a n a n ı n amı olurdu

i k i n c i

d n dn dn

n e atarlı çıktın lan sen

@2 o k t m m

e m i n i m ananız size hamileyken babanız boşalınca gool diye bağırmışınızdır anayızın amında

@2 s i k t i r g i t tes çöz aq şoparı

ç ı k ı ş a bassam 12ye düşer allah belanızı versin aq orta2lileri

@30 t m m o k

@16 s i l i n m i ş olabilirm.

@27 a h a teko diye bunun gibi ayılara diyorlar

p u p u p u p u p u p

@11 o n u da okuyamamışsın aq malı maal yazıyor mal değil

a n e l k a dır. bu arada bastım eksini.

e y v a l l a h panpalar

@2 n e zaman açıktı ki şimdi olsun aq sözlüğü swh swh

m a a l e s e f artık miadımızı doldurduk... aslında çok önceden gözümden düştü ama son yaşananlar noktayı koydu.

çoğu kişi gerçek inci sözlüğü bilmiyor. çoğu kişinin bildiği ergen yuvasına döndükten sonraki hali. özet geç diyenleri duyuyor gibiyim, yok özet falan. bilmeyenler için inci sözlük;

inci sözlük çoğu kişi tarafından yapılan ziyaretlerle duyuldu. sonra popularitesi artınca doğal olarak ilgi çekti ve yediden yetmişe herkesin az da olsa uğradığı mekan oldu. aslında bu sözlüğün kuruluş amacı bu değildi. amaç sanal kahvehaneydi. herkes boş vakitlerinde gelecek, birkaç kriter dışında sınırsız geyik muhabbet yapmak için kurulmuştu. kaldı ki sözlüğün o ilk zamanları hayatımda gülmediğim kadar güldüğümü bilirim. nereden bilebilirdik ki bizim geyiğine saf, abazan ayağına yatmamızın bi kısım çevrelerce gerçek anlaşılacağını. dedim ya maksatımız sadece muhabbetti.

kendini bi halt zanneden medyadaki kokuşmuş isimlerle taşşak geçmeler, anketlere saldırıp en olmayacak sonucu birinci yapmalar (o anketler zaten hep hikayeydi. bizim amacımız o anketlerin ne derece yalan olduğunu göstermekti zaten) , kendi jargonunu oluşturmalar falan hepsi güzel şeylerdi. şöhret kaygısı olmadan herkes eğleniyordu ta ki bir kısım popularitesini artırmak için alınan yanlış kararlara kadar.

işte burada film koptu ve gerçek manada abazanlar ve yüzündeki sivilceleri ıq seviyesinden daha fazla olan ergenler doldu. içinde akıllı adamlar olduğu kadar geri zekalı sürüsü de barındırıyor her yerde olduğu gibi. bir zamanlar liseliler azınlık konumundayken bu sefer biz azınlık konumuna düştük. işte inci sözlüğün olayı bu.

şimdi burası kapanır mı kapanmaz mı bilemem ki artık umrumda da değil. inci sözlüğün bana öğrettiği en büyük gerçek; ileride çocuğum olursa 10 yaşına gelince cami avlusuna bırakmak, 18'ine gelince de gazete ilanıyla geri bulmak olacaktır.

a k a p e'nin olgunlaşmamış çocuksu zihniyetini ortaya çıkartmış sözlüktür inci...

bildiğin oylama yapıp züt olma durumu. amcalarım unutmuşlar ki internette insanların huzuruna sunulan her materyal, kullanım şekli ve amacı dışında kullanılma olasılığı hayli hayli barındırır. siz ne kadar masumsunuz, ne kadar temiz kalplisiniz öyle; kafamızda sevgi kelebekleri, nur ışıltıları süzülerek "ben tek oy atacağım, allah çarpar * " diyerek oy kullanılmasını bekliyorsunuz. olmaz, yok öyle bir şey.

adamlar "tek bir bilgisayardan ve tek bir ip'den oy kullanılmasını sağlayan sistem kırılmıştır" falan demişler açıklamalarında. zütümle güldüm. için kaldırmayacaksa koymayacaksın oraya anket. belki adamın evinde 50 kişi var, her kişi için 1 tane oy kullandı. nereden bilebilirsin ha? nereden bilebilirsin. her bilgisayar 1(bir) oy demek mi ?

badem bıyıklı kağıt yazılımcılara yaptırırsanız anketlerinizi, bırak kırmayı dıbına bile koyarlar anketin. bir kere ip kaydederek anket işi olmaz, modemimi resetlerim yine oy kullanırım. azimle sıçan duvarı deler. oneo ? sizin engeliniz ancak cookie olur. onu da silersin geçer. "wtf?" demek istiyorum.

halka öyle bir yansıtıyorlar ki gören de milli savunma framework'ünü falan kırdılar sanacaklar. ahaha lan ohohoh hatta.

ya bi de ne kadar içerlemişler öyle. yazık lan. basit bir anket sadece. resmi bir geçerliliği yok, hiçbir şey. nedir bu endişe ? anlamadım.

inci'yi kayırmıyorum burada, akp'nin çocuksu tutumuna sinirlendim. böyle adamlar memleket yönetiyorlar bir de. heyt bea.

i n t e r n e t t e gazete sayfalarini gezmeden once ne var ne yok diye oncelikle sozluge bakmak gibidir... zaman zaman onemli haberlerden haberdar olurken zaman zaman bulent ersoy un canli yayinda osurmasi gibi yurtdisinda abuk sohbet ortamlarina malzeme olabilecek haberlerin de edinilmesidir.

-ahah abi bulent ersoy canli yayinda osurmus
-heuheu nerden duydun
-sozlukte okudum ya linkini de vermisler...

yada

-ya lost un ikinci serisinde sole sole oluomus
-hadi ya forumlara mi baktin?
-yok yazimislar sozlukte bi ton biseyler hepsini okumadim daha..

k e n d i n i son derece akıllı bir şekilde ve ustalıkla gizlemenin bir sonucudur. internet andıcı iddianamesinden anladığımız kadarıyla filter shawn bunu yapabilen kişilerden biridir. 1962 yılında sızdığı tsk'da genelkurmay başkanlığına kadar yükselmiş, kimse bu sızmanın farkına varamamıştır. ta ki emekli olana kadar. emekli olunca ergenekon silahlı terör örgütünün üst düzey yöneticisi olduğu anlaşılmış ve hak ettiğini bulmuştur.

bakın savcı nasıl çözmüş olayı; "örgüt hakkında soruşturma devam ettiği esnada elde edilen deliller, tsk içerisine sızan ve üst düzey görevlere kadar ilerleme imkanı bulan ve birlikte hareket eden örgüt mensuplarının, devletin imkan ve kabiliyetlerini kullanarak kurulan internet siteleri üzerinden hükümete ve millete yönelik pgibolojik harekat faaliyetleri uygulandığını göstermiştir"

sanırım tsk'nın kurum içi hiyerarşisini, atamalarını gözden geçirmesi gerekmektedir. 1962 yılında kuruma sızan birisi nasıl genelkurmay başkanlığına kadar yükseliyor birileri bunun hesabını vermelidir. özel yetkili savcıları göreve davet ediyorum. ergenekon terör örgütü genelkurmay başkanlığına kadar sızıyorsa, aşağıda kimbilir neler dönüyordur. tsk didik didik aransın, terör örgütü üyeleri bir bir silivri'ye gönderilsin.

temiz bir türkiye için, yersen.

b a s t ı m eksini açmadan

s u n u c u s u kenan ışık'ın genel olarak takdir ettiğim bir sanatçı, tiyatrocu olmakla birlikte ve yarışma sunuculuğunu da genel olarak beğenmekle birlikte dünkü bölümünde bir bilgi yarışması sunucusu için yadırgadığım şeyler yaptığı programdır:

yarışmacıları iki ayrı soruda yine (bunu daha önce yazmıştım), yanıltıcı ipuçlarıyla yanlış şıklara yönlendirmeye çalıştı, en azından yarışmacı o şıkları hiç düşünmüyorken kafasını iyice karıştırdı. (soruları ve vermeye çalıştığı yanıltıcı ipuçlarını tam hatırlamıyorum şu an)

"hangi romandan sonra hayvanlar üzerindeki deneylerin yasaklanması gündeme gelmiştir:

a- dr moreau'nun adası
b- kuşlar
c- dr jekyll ve mr hyde
d- maymunlar cehennemi"
sorusu üzerine yarışmacı ile konuşurken sorudaki eserlerden sürekli film olarak bahsetti. ki soruda "romanlardan hangisi" deniyor. (bu arada yazarken hatırladım yarışmacıyı yanıltıcı ipucu vermeye çalıştığı sorulardan biri buydu: "en çok hangi hayvanlar üzerinde deney yapılıyor?" gibisinden bir şey sorup yarışmacıyı maymunlar cehennemi şıkkına yönlendirmeye çalıştı.)

bir de son olarak, yukarıda yazılmış ama ben de tekrarlayayım: sorulan soru (dünyada çekilen ilk foto sorusu) henüz yarışmacı tarafından cevaplanmamış olduğu hâlde yarışmacının beraberinde gelmiş olan üç ayrı kişiye tek tek "siz olsanız ilk neyin fotoğrafını çekerdiniz?" diye sordu. yani o üç kişinin arasında cevabı bilen biri olsa bunu yarışmacıya hissettirerek cevabı verebilirdi pekala!