bu hikayemde siz değerli dostlarıma, türkiyedeki işsizliği ve yozlaşmış kutupların rezilliğini gözler önüne sereceğim.

beni bilen bilir sağlam sıçardım amma velakin son günlerde türlü çileler çektiren ailemden, yaman bakışlı, sırma bıyıklı halidenurdan sıtkım sıyrılmış, kariyerime yön vermeyi amaç edinmiştim. artık otostopcu kişisel gelişim sempozyumlarında boy gösteriyor adeta bir ceo gibi takılıyordu. limon satıcılığından top toplayıcılığa kadar yükselen iş kariyerim aynı ivmede devam etti. son olarak hami ustanın halı dükkanında siz yıkasanız nolur, elinize mi yapışır şeklinde bir öneride bulunmuş, olaylı bir şekilde ayrılmıştım.

bu ayrılıklar beni yıldırmadı aksine ateşledi. batıcıl avrupai yönüm bana yurtdışında bir çok iş fırsatı verebilirdi. bu hayallerle en yakın bankadan ihtiyaç kredisi çektim. gözümü kapayıp, haritada, parmağımı koyduğum bir ülkeye yepyeni umutlarla gitme kararı aldım. sonuç olarak papau yeni gine ye almanya aktarmalı olarak yola çıktım. ilk olarak atatürk havalimanından frakfurt'a indim. inanın avrupa insanı değiştiriyor mübarek topraklara basar basmaz içime bir huzur doldu... türk hava yollarında hostesin çektiği muamele, almanların sıcak kanlı davranışları yol boyunca beni benden aldı. dil pratiği için almanyaya inene kadar herkese şıvaştayger mönşın glahtbaht dedim çoğundan ohh şayze cevabı aldım. seyahat boyunca dil üzerinde bambaşka boyutlar atladım. kim bilir, belki havaalında bir alman kadınla tanışacaktım, belki o çıtır kızı muhallebi kıvdıbına getirip karım yapacaktım ve belki ilk defa alman asıllı bir insan türkiye de milli olacaktı.

bu hayallerle frankfurt havalimanına giriş yaptım, türkiyede yolluk için yaptırdığım etli pideleri harman edip üstüne le colayla cilaladım ve varoluşumu sorgulayarak patır patır ossurdum. karnımdaki bu hararet zaman geçtikçe işkenceye dönüştü, karnıma vuran ağrı taşşaklara inince tuvalete gitmek için kalktım. ve taşşakları tuta tuta tuvalet aramaya başladım
almancada hela kelimesinin anldıbını bilmediğimden, bu arayış hiç bir gibe yaramadı.

tamda bu sırada uçak anonsu yapıldı. artık bu zütüme bir hal çare bulmalı dedim ve tüm zekasal yönümü kullanarak seçenekleri belirledim. o an en mantıklı hareketi yapıp , kuytu köşeye geçtim ve çantamın içine gümbür gümbür sıçmaya başladım. gavur ellerine hoyratca sıçıyordum. hemde ulu orta... çılgınca... bağıra bağıra... vuruyordum, merkelin ülkesine...

deli dumrul, taharetlendikten sonra çantamın fermuarını çekip, uçak sırasına girdim. tam kabinden geçecekken güvenlik olduğunu düşündüğüm adam nayn tasche deyip çantamı çekiştirmeye başladı. ıch bin ananı giberim dedim anlamadı,yav gardaşım kaç puanla atandın buraya'' deyip konuyu dağıtmaya çalıştım, dinlemedi. aksine 2 3 tane daha güvenlik görevlisi bağırışmaları duyup geldiler biraz sonra çantamı al aşağı ettiler.

çantayı açan güvenlik görevlisi ooohh şayse deyip feryat figan etti. diğer güvenlik görevlisi siz pis türkler diyerek sırtıma jopu indirdi. havaalanında bulunan tüm polisler ve sivil halk sevrin intikdıbını alırcasına ağzıma sıçtılar. gavur ellerin karakolunda iki gün yattım, her geçen gün anamın tarhanasını ibrahim erkal parçalarını biraz daha özledim iki günün sonunda beni, sınır dışı edip gibtir ettiler.

şuan halidenurla barışmaya çalışıyorum.

hami abiylede görüştüm, ona halıları sabunlayabileceğimi promosyon olarak işçileride yıkayabileceğimi söyledim.

ben otostopcu... umarım, ülkemizin kalkınması için iş dünyasına gümbür gümbür geri dönerim...

lan am düdüğü, adam akıllı mesaj attığımda seni sevmiyorum diyen sen değil miydin? tüm hikayelerimi kopyalayıp çalan sen değil miydin? burda kameralara oynama giberim olmayan beynini.

bekliyorum delikanlı

bekliyorum delikanlı

benim idi kardeş

takları salıp, ruhları hayır hasenat ile doldurmak, sıçmak diyorum hani... perdeli kulaklarınızı gümbürtüsüyle havalandırmak...

kendini tokatlamak hela köşelerinde, umumhanelere mesken olmak ve bir feryat koparmak ansızın, yedi düvele sesini duyurmak... fütursuzca anırıp, sıçmak diyorum hani...

kabız mı oldun bey? bu ne hal çare diyen bir hanım olmalı yatağınızda.
ve bir çocuğunuz olmalı size peçete yetiştiren. sen sıçmalısın ey hat, her yemek sonrası aile reyisi gibi vurmalısın alafrangaya.

sıçmak var ya hani, öyle derin öyle haşin... fütursuzca hoyratça gümbür gümbür sıçmak...

Senin derdin ne koçum her başlığıma saydırıyorsun

beni bilen biliyor zaten kardeş, şu sözlüğe prim için giren son adamım hikaye yazar çıkarım ama aylar oldu hala prim veriyor muallakler

şuku veren entry giren herkesin elinin ayarını gibeyim atatürkü malzeme yapıp şuku toplamaktan bıkmadı huur evlatları.

http://imgim.com/ads%C4%B1z2.jpg

bu gerçeği dişi penguenlerle ilgili bir belgeselde öğrendim.

erkekler nasıl ki, kerhaneye gidiyor parasını ortaya koyup kızı gibiyorsa penguenlerde de aynı durum var.
penguenlerin yaşadığı bölgede en zor bulunan şey çakıltaşı ve yuvalarını yapmak için bu çakıltaşlarını kullanıyorlar. dişi penguenler gidip erkeklere kur yapıyormuş. ayarttıkları erkeklerle sevişip karşılığında çakıltaşı alıyormuş. erkekler, seviştikleri dişilere verebilmek için çakıltaşlarını bulup biriktiriyorlarmış.

bazı dişi penguenler çok yosmaymış, gidip erkeği azdırıyorlarmış erkek öylesine etkileniyormuş ki, nasıl olsa sevişeceğiz diye çakıltaşlarını veriyormuş, dişide çakıltaşlarını alıp sevişmeden uzaklaşıyormuş.
ingiliz bilimadamı bir dişi penguenin hiç bir erkekle sevişmeden tam 62 tane çakıltaşı topladığını görmüş.

insan alışverişinin aynısı bizde kıymetli olan para, onlarda çakıltaşı rollerde aynı, çakıltaşlarını toplayan erkek, vücudu karşılığı o çakıltaşlarını erkeğin elinden alan dişi...

dünyada bunun pek çok örneği var peki ama neden?

kadınların buna çünkü erkekler aptal diyeceğini tahmin ediyorum. öyle olsaydı erkek, o paraları çakıltaşlarını yiyecekleri bulup biriktirmezdi demek ki neden bu değil.

ne o zaman ?
niye bir erkek sevişmek için kadına para vermeye hazırdırda kadın sevişmek için para vermediği gibi üstüne para alır? bu nasıl bir dengedir ki aptallık erkeklerde, huurluk kadınlarda kaldı?

bana göre erkek bir kadından sadece vücudu isterken, kadın aşk şefkat güç güven istiyor, bununlada kalmıyor, hep daha fazlasını istiyor. bunlar azalınca da çakıltaşı turlarına çıkıyor ya da...

dişi ne olursa olsun erkeğe güvenmiyor, her şartta kendisini ve yavrusunu güvence altına alacak kadar çok çakıltaşı biriktirmeyi amaçlıyor.

şuku kardeşim eyvallah

trende girmek için atatürkü malzeme yapan huur çocukları, ulan sizin yüzünüzden bu adama eksi veriyorum.

herkesin bu ırzını gibtiğimle bir pozu olmasına rağmen sokakta kimse takmaz. bu şapka, bazen turistlik bir yerde alışveriş sırasında poz verilip face'ye malzeme olmuştur, bazen yaşlı bir dayının kovboy pozlarına alet edilmiştir. bu şapkanın hiç mi haysiyeti yok huur çocukları?

bir peçete gibi kullanıp, kenara atmak delikanlılığa sığar mı?

Bunu Ömer çelakıla sorsana delikanlı

beni tanımıyorsun heralde delikanlı? sen buralarda yeni misin?

dünyadaki en uzun tak bana aittir. 56 santim sıçtığımı bilirim, takumun kenarlarına barikat koydular. hatta akp tüp gecit yapmaya çalıştı.

hangi huur çocuğu çekti lan bunu?

sende o küçücük yaştaki çocuğu yalnız yolladın?
ya senin yaşında maksimum 16 yada sende korkak muallaknin birisin, benim kuzenime biri atar yapıcak he? ağzına sıçarım ağzına...

bu aralar yazamıyorum aşkı memnunun tekrar bölümlerini izlemem gerekiyor. behlülün aslında kıvanç tatlıtuğ olduğunu anladım. artık daha sık yazacağım. bihteri seviyorum

babam nerde o avradını gibtiğim diye içeri girdi. işten erken dönmüş, neymiş tüm komşulara rezil etmişim adı topa çıkmış. hüsnü abinin çocukları babamı arayıp taciz etmiş.
numarasını duvarlara yazmayı biliyor amk suçu üstüme yıkacak pekekent. babadır deyip ses etmedim. 5 6 gün dışarı çıkmayacakmış iyi oldu amk karısını ihmal etmez annemin o ürkek bedenine gereken saygıyı gösterir. bende kendimi odaya kapatıp, bu tarz benim frikikleri aradım.
akşama doğru mahremiyetime her zaman ki gibi saldırdılar, babam pata küte içeri girdi.
gibtir olup okuluna gideceksin bu evde seni görmek istemiyorum diyor. ona ankaralı turgutun kaymak lazım parçasındaki anlamın çok başka olduğunu anlattım. allah belanı versin kapıyı çarptı.

neyse, en azından okulda kafamı dinlerim selami hocayla aramızdaki buzları eritmeyi düşünüyorum. halidenin de gönlünü almam gerekiyor.

tak yenmez, tak SIÇILIR.

bu tiple bana sakso çekebilirsin delikanlı

çok şükür imanımız tam kardeş şu memeleri görüp iman etmeyenin beyin damarlarını gibeyim

ben bir tanrıya iman edeceksem ağaçları ve kadın memelerini yarattığı için iman ederim.
kendi yarattığı kadınları örtülere ve evlere hapseden tanrılarla, savaşları çok ciddiye alan memleketlerle ilgim yok benim...

bak çocuğum, şu benim yarattığım memelere, bacaklara, kalçalara bak şu salıntılı yürüyüşlere bak evladım diyen bir tanrıyla dostum.

arada bir başımı okşamalı benim tanrım işini elinden geldiğince iyi yap, sonra da hayatın alabildiğine tadını çıkar demeli, dostça uyarmalı beni iyi yaşa, öbür tarafta neler olacağı hiç belli değil

böyle bir tanrı var. ben çalışırken başımı okşuyor. ben gezerken, önüme sahiller dolusu bronzlaşmış memeler biçimli bacaklar sıcak gülümsemeler çıkarıp, bak diyor.

bak neler yaratmaya kadirim