- 2 / 5 / 302 entry
- 66 başlık
- 1 trend
- 1,697.90 incipuan
oramancy önüncü nesil silik
-
+1 -1
az önce darbe yaptım
beyler havalimanı girişinde arabam bozuldu. hem yolu tıkadım hem de havalimanı girişini engelledim darbe yapmış sayılıyor muyum -
+18 -1
askere gitmeyeceğim siz de gitmeyin
Emirlere uysan vatan hainisin, koruduğun millet kafanı kesebilirler.
Emirlere uymazsan vatan hainisin, her cezaya çarptırılabilirsin.
Batıya gidersen teröristsin, seni öldüren kahraman
Doğuya gidersen şehitsin, seni öldüren terörist
Ben askere gitmeyeceğim çünkü şunu anladım, eğer başımıza bir şey gelirse hep beraber sokağa çıkar hallederiz. -
+1 -2
pokemona bir de bu yönden bakın
Pokemon'u izlediğimiz zamanlarda bir efsaneye tanıklık ettiğimizin farkındaydık ancak üzerinden yıllar geçtikten sonra bile bu kadar çok gündemde kalacağını tahmin etmiyorduk.
Şu sıralar Pokemon GO oyunu da aldı başını gitti. Çok sevdiğimiz çizgi film, uzun zaman sonra gündemi bu kadar fazla meşgul etmişken Pokemon'a bakış açınızı değiştirebilecek bir teoriden bahsedelim. Bazıları için epey şaşırtıcı olacaktır.
Hayatınızda Pokemon izlediyseniz, sevdiyseniz ve orada yaşamak istiyorsanız, bir kez daha düşünmeniz gerekli.
ilk olarak; pokemonlar, poketoplarının içinde n'apıyorlar sorusu geldi aklıma.
Eğer kuantum transferiyle ilgili bir şeyler biliyorsanız, bir şeylerin ışınlanabileceğini ve bunun yansıyan birkaç ayna düzeneği temel alınarak yapıldığını biliyorsunuzdur; bilmiyorsanız da öğrendiniz.
Böylece fiziksel şeyler data olarak bir yerden bir yere aktarılabiliyor.
(Poketoplarının içi aynalıdır. Fark ettiyseniz Pokemon dünyasında ışınlanma o kadar garip bir şey değil). Poketopları ışınlanabiliyorlar, 6'dan fazla pokemon yakaladığınızda olduğu gibi. Pokemonlarınız poketoplarının içinde durmuyorlar, sadece bir yere aktarılıyorlar ama neresi?
Şimdi poketoplarını burada bırakıp en büyük problemlerden biri olan Ash'in babasını ele alalım.
Ash'in babasına ne oldu? Ya da diğer bütün çocukların ailelerine...
Brock niye bi' ton çocuğa 10 yaşındayken bakmak zorunda kalmış?
Çünkü petrol ve enerji kaynaklarının azalmasından dolayı büyük bir savaş çıkmış ve büyük bir olayda bütün askerler ölmüş. Efsanevi pokemonlar yüzünden ya da benzer nedenlerden dolayı Ash'in babası da ölü. Belirli bir yaş üstü erkekler ölü, hatta çok sayıda kadın da. Neredeyse çocuk oranının %1'i kadar yetişkin var.
Peki bunu baz alırsak, Ash'in seyahetlerine kim para sağlıyor? Ya da Gym liderlerinin parasını kim ödüyor? Jenny ve Joylar'ın parasını? (hemşire ve polis)
Devlet? işte asıl ekgibliklerden biri: Pokemon dünyasında bir demokrasi örneği veya krallıklar yok. Sadece belediyeler var ama başta kim var? Savaşı kim kazandı?
Tabii ki savaşa silah sağlayan kişiler...
Silph şirketi; poketopları, pokedexleri, hatta pokemonları en başta üreten ilk ve tek şirket.
Bu şirket "unknown(bilinmeyen)" adındaki ilk pokemonu uzaylı DNA'sından üreten şirket.
(Arceus olayı tam bir yalan, pokedexi kendileri üretiyorlar ve pokemonlara meşruluk kazandırmak için kullanıyorlar.) (Pokemonların yapay olarak üretilebileceğini Mewtwo'dan biliyoruz.) (Arceus'u tanrı olarak tanıyan bir pokedex var ama "unknown" kaynağı bilinmeyen pokemon olarak geçiyor, orada bir yalan olduğu açık.)
Ve bu şirket her şeyin sahibi. Bütün marketlerin, pokemon hastanelerinin, bütün her şeyin... Hatta Jenny ve Joylar'ın bile.
Bizim ekip nereye giderlerse gitsinler Jenny ve Joylar birbirlerinin kopyası gibiydiler.
(Bulut Atlası'nı izlediyseniz oradaki klon üreten şirketlerin yaptığı gibi düzeni sağlamak için üretilmişler.)
Bu şirket her şeyin tek yöneticisi. Peki, petrol savaşından sonra düzen nasıl sağlanmış?
Küçük çocuklara doğada üreyen başıboş pokemonları avlatarak. Pokemonları avlıyorlar ve geliştiriyorlar, niye? Şampiyon olmak için... Gotta catch em all!
Peki, niye hepsini yakalamak zorundasın, neden herkes pokemon yakalamaya çalışıyor ve pokemon yakalamak neden bu kadar çok özendiriliyor?
Etrafta hiç enerji üreten bir şey gördünüz mü?
Birkaç Pikachu'dan oluşan jeneratör hariç. (Bu da benim teoirimi destekliyor.) işin asıl başlangıcı o eski Pikachu jeneratörü.
işte büyük cevap: Pokemonları enerji kaynağı olarak kullanıyorlar. Pokemonlar, poketoplarıyla yakalandıklarında bir yerde saklı tutuluyorlar, tıpkı Matrix'te makinelerin insanlara yaptığı gibi.
Silph de pokemonlardan enerji topluyor, o yüzden çocukları yakalamaya teşvik ediyor. Ash'in harçlığını bu şirket veriyor; o yüzden pokemon hastanesi bedava, o yüzden hiç benzinci yok, hava o yüzden bu kadar temiz.
Ve can alıcı nokta: işte bu yüzden Pikachu, poketopuna girmek istemiyor.
Peki, Roket Takımı bu işin neresinde?
Büyük savaştan hayatta kalan patronları Giovanni ile pokemonları çalmaya ve en güçlü pokemonu elde etmeye çalışıyorlar ki Silph'i devirebilsinler.
Giovanni gerçeği biliyor ama terörist muamelesi görüyor. Halbuki Giovanni'nin gerçekten birini incittiğini gören var mı? Giovanni aslında devrimci lider ve Roket Takımı bir avuç devrimci. Dünyayı yöneten tek şirket tarafından terörist olarak lanse ediliyorlar sadece.
Bu sözlerin bir anlamı olmalı değil mi?
"Dünyayı yok olmaktan kurtarmak için!
Tüm insanlığı ulusumuzla birleştirmek için!
Gerçeğin ve sevginin kötülüklerini açığa vurmak için!
Amacımız yıldızlara ulaşıncaya kadar!"
Dünyayı yok olmaktan kurtarmak, ulus-devlet gerçeğini ve sevginin kötülüklerini açığa vurmak? Nasıl yani der gibi oldunuz, evet.
Pokemon; pokemonların avlandığı, enerji üretmek için kullanıldığı ve bunları çocuklara yaptıran tek büyük şirket tarafından yönetilen bir kaos ütopyasıdır.
Hem de 1984'ten, Cesur Yeni Dünya'dan, Matrix'ten ve Bulut Atlası'ndan daha karmaşık bir şekilde. Ve bu hikaye allı pullu anlatılmaktadır. Gerçeği bilenin ağzından değil, Silph'in ağzından mutlulukla reklamı yapılarak.
Ve siz de uyutularak bunu yediniz, Pokemon dünyasını mükemmel sandınız, orada yaşamak istediniz.
Verilmeye çalışan mesaj da bu, şirketler zaten her şey yolundaymış gibi hissetmenize neden olarak sizi köle haline getiriyorlar; yavaşça ısınan su ve kurbağa misali.
Her şey mükemmel! Hadi gidip Pokemon yakalayalım, birilerinin dünyayı tek başına yönettiği bir yerde her şey yolundaymış gibi gözükür.
Eveett, teori bu şekildeydi. Bir de senin düşüncelerini alalım? -
+1
karşı binada birisi beni izliyor lan fotoğrafları
cenaze namazından geldim kara çarşaflılar vardı sadece allah rahmet eylesin -
+3
taso gitti pokemongo geldi
Beyler eskiden ilkokul ortaokul zamanlarında deli gibi pokemon tasosu oynardık. taso koleksiyonu olan çocuklar olurdu, poşet poşet taso taşıyan çocuklar olurdu, vura vura eskitirdik o tasoları ama değerlerini hiç bir zaman kaybettirmezdi o çizikler... Hatta bazı tasolar bembeyaz olurdu onunla bile oynardık. Akşamları eve gitmek istemezdik. Çünkü eve gittiğim zaman bir daha dışarı çıkamayacağımızı bilirdik. Akşam geç vakitte eve gittiğimde hep azar işitirdim babamdan. Şimdi pokemon go çıktı. Oyun çıktığından beri her şeyi unuttum deli gibi pokemon go oynuyorum. Çocuk değilim artık işim gücüm var mühendis adamım ama çocukluğumdaki gibi eve gitmek istemiyorum gezip dolaşmak pokemon yakalamak istiyorum. Yine azar işitiyorum ama artık babamdan değil eşimden...
Resmen çocukluk yıllarıma geri gittim şu 2-3 gündür. Bir saat kadar önce eve geldim. Çarşıya, sahile çıktım pokemon avlamak için ve bu esnada evin tüm alışverişini yaptım. Bu yazıyı evde yazıyorum ama dışarı çıkıp o kadar çok pokemon yakalamak istiyorum ki...
pokemon dünyası gerçekten çok başka ya da bende bir sorun var -
0
pokecoin
Yeni zellanda üzerinden iphone telefonda pokemon go oynuyorum. pokecoin nasıl alabiliriz buradaki kredi kartımızı kabul etmiyor pezeevenkler -
0
allah ın varlığını kanıtlıyorum kesin olarak
ahaha şu söylediklerini tek tek yazımda açıkladım aslında ama istediğin gibi anlamışsın.
1. inanmak duygusu insanlarda her zaman var olan bir şey. bir iç güdü. binlerce yıl önce de vardı bu sonra da olacak. ben hiç put yapan bi kedi görmedim veya bir av için yalvaran aslan. onlar iç güdüleri ile hareket eden biyolojik varlıklardır. fakat insan kendini çok üstün görmesine rağmen bu kadar detaylı ve anlamakta güçlük çektiği dünyayı mutlaka birinin yarattığına iç güdüsel olarak inanarak doğar.
2. yarasalar için verdiğim örnekte. herkese ihtiyacı olduğu duyu organları verilmiş. bizim gözümüzden öte kartal gözü var onlar bizden daha iyi görürken, köpekler bizden daha iyi koku alırken her şeyin en iyisini bildiğimizi sanmak gerçekten hayal. kendi duyu organlarımıza göre bütün hayatı ve dünyayı çözemeyiz. çözdük diyenler sadece tablonun bir parçasına bakmış olur
3. iki saysını bana gösteremezsin. bana göstereceğin her şey bir varlık olacak. ben de yukarda dediğim gibi. allahı da gösteremezsin ama etrafına baktığın zaman nasıl 2 elma görüyorsan allahı da görürsün. çok uzaklaşma evren dünya falan. kendi vücudunun çalışma prensibine bak. kalbin çalışma prensibine bak. bunlar aslında birer kanıttır. aynı iki sayısı gibi. ben sana 2 elme verdiğim zaman hayır burda 2 elme yok diyorsan o zaman hayır kardeşim allah yok her şey tesadüfen oldu diyorsan o zaman sana verdiğim 2 elma da 2 elme değildir.
4. allah seni fakir yapıyor mu diyorsun? yani sen çalışıyorsun çalışıyorsun maaşını allah vermiyor mu? insan insana para verir, kötülük yapar, iyilik yapar. allah fırsatlar verir. sen o fırsatları değerlendirirsin. allahta insan kibiri aramak veya insan şefkati aramak, allahta insan duyguları olduğunu varsaymaktır. büyük bir hatadır aynı dünyayı tüm evrene yormak gibi.
5. ölmekle rüyanın alakası var ya da yok. bunu kim bilebilir? kim ölüp geri geldi? kimse! fakat eğer allaha inanıyorsan allah sana bunu söylüyor zaten. dünyanın bir rüya olduğunu zaten söylüyro. yukarıdaki maddelere inanmıyorsan zaten buna da inanmaman normal.
6. bir amaç uğruna geldi herkes evet. ama doktor olmak için mühendis olmak için veya zengin olmak için gelmedi. herkes sınavını verip gitmek için geldi. sınavda kullandığın kalem kağıt ve karşılaştığın sorular yok mu? burda da kalem para kağıt hayat süren sorular da kağıdına dizili bir şeyler yapıyorsun. -
0
allah ın varlığını kanıtlıyorum kesin olarak
tamam ben de onu söylüyorum. bizler sadece dünyayı biliyoruz ve ona göre yorumlarda bulunuyoruz ve bunun "hayatın kendisi" diyoruz. aslında biz hiç bir şeyiz koca evrende. eğer allah yok diyorsan o zaman sadece dünyaya inanıyorsun demektir. ama diğer gezegenler de var ve kaç tanesini biliyoruz? bir kaç tanesini teorik olarak tahmin ediyoruz. evrimcilik bir inanç değil bu yüzden dünyanın parçası. evrende neler oluyor bitiyor haberimiz yok. -
0
allah ın varlığını kanıtlıyorum kesin olarak
haklısın hemen sonrasında zaten herkese ihtiyacı olan duyu organı verilmiştir dedim. bizim gözümüzden öte kartal gözü var onlar bizden daha iyi görürken, köpekler bizden daha iyi koku alırken her şeyin en iyisini bildiğimizi sanmak gerçekten hayal. kendi duyu organlarımıza göre bütün hayatı ve dünyayı çözemeyiz. çözdük diyenler sadece tablonun bir parçasına bakmış olur -
+1
allah ın varlığını kanıtlıyorum kesin olarak
uzun gibi duruyor ama 2 dkda okunuyor ben de tekrar okudum uzun göründüğüne bakmayın. atladığım veya sizin sormak isteidğiniz bir şey varsa söyleyin -
+8 -1
allah ın varlığını kanıtlıyorum kesin olarak
bir çok kişi allah'a inanmak için kanıt aramaktadır. bu konu altında bir çok başlık açılmaktadır ve eminim bir çok kişi de o başlıkları merakla okumaktadır. şimdi size allah'ın varlığını ispatlıyorum.
dünya üzerinde yaşayan her canlı evrim geçirmiş olabilir. evrim geçirdiğine dair bir çok kanıt bulunmaktadır. insanlar kendilerini bildiklerinden beri bir yaratıcıya inanmışlardır. bazı insanlar çıkıp kanıt aramıştır fakat buldukları tek şey evrim olmuştur. bu tip insanlar ise bu yüzden evrime inanmak istemişlerdir.
konudan çok sapmadan başka bir konuya geçiyorum.
dünya üzerindeki fizik, biyoloji, kimya vb diğer tüm kurallar dünyaya has özelliklerdedir. yani dünyadaki fizik kuralını ay'da veya mars'ta veya başka bir gezegende bulamazsınız. aynı şekilde biyoloji evrimini hiç bir gezegende bulamazsınız çünkü dünyaya has bir özelliktir. dünyadan biraz uzaklaşalım. milyarlarca galaksi içerinse milyarlarca gezegen bulunmaktadır ve biz sadece bir tanesinde yaşamaktayız. klagib örnek olacak ama dünya şimdi yok olsa evrenin gibinde olmaz aynı afrikada ölen bir karıncanın şu an sizi etkilemesi gibi.
peki sadece evrime inanan insanlar o zaman sadece dünya kurallarına inanmış sayılmaz mı? hepiniz bilim kurgu filmi izlemişsinizdir. orada gördüğümüz bir şey var. en basiti zaman farklılıkları ve yer çekimi farklılıkları olsun. bu farklılıklar yarın dünyamıza gelse tüm evrim çöker. yani aslında evrim dünyanın sadece bir parçası, tanrısı değil.
konuya tekrar gelirsek. hepimiz insan oğlu dünyanın en zeki hayvanı olarak biliyoruz. fakat belgeselleri izlerken bir çok canlı iç güdüsel olarak inanılmaz işler yapıyorlar ve bunu her gün her dakika bir eko sistem içerisinde yapıyorlar. sizin ruhunuz duymayabilir ama dünya her saniye her yerde çalışmaktadır. bu canlıların iç güdüsünde örneğin avlanmak, göç etmek, inanılmaz ekip çalışması yapmak gibi yetenekleri var. insanların iç güdüsel duyguları var mı? elbette var, çocuğunu herkesten çok sevmek ve onu ne olursa olsun korumak bu iç güdünün başında gelmektedir. bunun yanında inanmak... insan oğluna verilmiş en büyük yetenek. peki neden bu kadar önemli?
eğer bir aslana "inanırsan yaparsın" dersen yapamaz. aslanın iç güdüsel olarak ve fiziksel olarak hazır olması gerekmektedir. fakat insanlarda şöyle bir söz vardır "inanırsan yaparsın"... inanmak duygusu insanın vazgeçilmez duygusudur. kendisine inanır, başka insana inanır ve mutlaka ama mutlaka bir yaratıcıya inanır... bazıları inanmam der ama bazı anlar gelir inanır o bile far etmez.
dünya fiziksel olarak çok karmaşık ve çok detaylı bir yaşama alanıdır. tüm inancımızı dünyanın belirlediği fiziksel kurallara inanamayız. bu alllahın sadece dünyada olduğuna inanmaktadır halbu ki uzayda dünya kuralları yoktu bunu bir kez daha hatırlatıyorum. bununla alakalı başka bir örnek vereceğim.
eğer bir insanı alıp yapay bir dünyaya koyarsanız onun doğrularına inanacaktır ve onun kurallarına göre yaşayacaktır. bu aynı bir muhabbet kuşunun bir evde bir kafesinde içinde yaşaması gibi bir şeydir. o zaman muhabbet kuşu için dünya ev, tanrıları ise insanlardır.
konudan konuya atlıyorum fakat bağlıcam.
peki neden evrim var?
dünya basit değil arkadaşlar. gerçekten basit değil. eğer basit olsaydı insanlar sıkılırdı ve her şeyini çözmüş olurduk. fiziksel kuralları bi kenara bırakın doğa üstü diye tabir ettiğimiz ruhsal ve büyüsel varlıklarda var. bu kadar karmaşa içinde her şeyin düzen içerisinde olması zaten evrimle veya dünya ile alakalı değildir.
ruhsal ve büyüsel varlıklara inanmayanlar dünyanın sadece fiziksel kurallarına inanan kişiler çıkmaktadır. dedikleri şey "görmeden inanmam" unutmayın ki yarasalarda görmez fakat duvara çarpmadan uçabilirler. o zaman yarasalar duvara inanmazlar ve çarpıp düşerlerdi. bu yüzden gözünüzün, kulağınızın, burnunuzun en iyi olduğuna inanmayın. sadece size ihtiyaç olan verilmiştir. bazı insanlar ise bazı büyüler veya dualar ile ermiş sayılır ve farklı boyutları görebilirler. bu çok nadir ve çok özel durumlardır.
özetleyecek olursam
işte bu kadar karma karışık bir dünyada yaşıyoruz. "ben görmek istiyorum ben kanıt istiyorum" demek bir çocuğun ben "iki" sayısını görmek istiyorumla aynı şeydir. "iki" sayısını göremezsiniz. ama "iki" vardır. allahı da göremezsiniz ama allah vardır. etrafınızda ve aklınızın içinde.
unutmadan. bazı insanlar "madem allah var neden afrikaya yardım etmiyor" diyor. dediğim gibi dünya bizim bazı şeyleri anlayamayacağımız kadar karışık. bundan 1000 sene önce afrikanın durumunda avrupa vardır. belki de daha öncesinde afrikada yaşayan insanlar en sağlıklı insanlardı. dünyada fakirliğin ve kötüğülün olması sebebi allah değil insanlardır. insanlar insanları öldürmekte, yardım etmekte veya sömürmektedir. bu yüzden insanların insanlara yaptığı kötülüğü allaha yıkmak mantıksızlıktır. unutmayın ki herkesin hesabı ona göre görülecektir. bu hesabın nasıl ve neye göre görüleceğini yine sadece allah bilir.
hepiniz rüya görmektesiniz. çok güzel rüya gördüğünüzü hayal edin. o kadar güzel ki paralarınız var, bir sürü kadın size hizmet ediyor. sınırsız içki dolabına sahipsiniz. yatınız var denizlere açılıyorsunuz. fakat bir den fırtına kopuyor ve batıyor gemi. siz de o an uyanıyorsunuz ve bi bakıyorsunuz ki sıradan bir apt dairesinde yaşıyorsunuz ve saniselik olarak hayatınızı hatırlıyor her şeyin rüya olduğunu görüyorsunuz.
öldükten sonra da aynı bu şekilde uyanacağınızı ve uyandığınız zaman dünyanın bir rüya olduğunu ve oraya sınav için gönderilmiş olduğunuzu hatırlayacaksınız. ama her şey için çok geç olacak. rüya bitmiş siz uyanmış olacaksınız. o an bile belki "keşke geri dönebilsem" diyeceksiniz...
ruhsal varlıkları ve dünya dışı yaşayan olası varlıkları katmazsak,
insanlar madem evrenin en zeki varlığı, bu dünyaya bir amaç uğruna gelmediğimizi düşünmek de bir o kadar aptallıktır.
not: uzun oldu ama soru alabilirim. -
0
kürtler için açılmış altinci
kürtlere rahat rahat sövebilelim diye geçmişe dair kürtlere sövülen ne varsa rahatça bulabilelim diye IrkçılıkinsanlıkSuçudur adında bi altinci açıp bizim için çalışan koca yürekli serkan teşekkürler
https://galeri7.uludagsoz...C4%B1lar%C4%B1_511576.jpg -
0
beennnnn dünyanın en büyük aşığıı olabilirim
ben de gözümü kapatıp zütümü parmaklayabilirim ama yapmıyorum -
0
ünlü olan ama tr de bilinmeyen 10 anime
lan bilinmeyen animeler yazıyor burda eğer siz biliyorsanız onu herkes biliyordur -
0
maaşı alamadım
lan yarak liseli ilk ay maaş almazsın örnek:
haziranın maaşını teemuzda alırsın
temmuzun maaşını ağustosta alırsın
eylülde işten çıktın diyelim işten çıktığın halde ekimde eylülün maaşı yatar -
+4 -8
ünlü olan ama tr de bilinmeyen 10 anime
1. Kino no Tabi
Bu anime'de dostumuz Kino'nun motorgibleti Hermes ile çıktığı maceraları anlatan harika bir anime. Kendine has sakin tarzıyla sizi adeta kendinden geçirecek bir anime.'Beautiful World' deyip sizi anime ile baş başa bırakalım
2. Hetalia - Axis Powers
Kim ülkelerin insan halini görmek istemez ki?işte bu anime bize tam olarak bunu bize vererek eğlenceli vakitler geçirtiyor.(Videodaki şarkı Türkiye'nin Hattafutte Parade adlı şarkısı.)
3. Ghost in the Shell
insanlar, cyborglar,robotlar ve yapay zekaların olduğu dünyaya adımınızı atın.
4. Last Exile
Steampunk ve gökyüzünün mükemmel uyumu.
5. Sayonara Zetsubou Sensei
Kim Koro-sensein tam tersini görmek istemez ki? Hoşgeldin Bay Umutsuzluk.(Anime'de sizi rahatsız edecek sahneler olabilir)
6. DRAMAtical Murder
Yakışıklı erkeklerin oynadığı sanal dövüş oyununu görmek istiyorsanız buyurun. (size göre incici ipneler)
7. Mawaru Penguindrum
Olabilecek en garip animeler'den birisidir kendisi. Sonuçta kardeşinizin içine bir varlık girip onu hayatta tutmak için her gün görev vermiyor.
8. Mahou Shoujo Madoka★Magica
Müthiş sevimli büyülü kızlar çok harika değil mi?Tabi en azından başlangıcı öyle olduğunu ümit edin ve başlayın pişman olmayacaksınız.(Kötü karakterlerin çizimleri sinirinize gidebilir uyarmadı demeyin.)
9. Kokoro Connect
Bir kulübe katılmadınız ve katılmayan kişilerle bir kulübe alındınız buraya kadar çok normal ilerledik ama birden arkadaşların ile ruh değiştirmek pek normal olmaz herhalde.
10. Neon Genesis Evangelion
Bu anime nasıl bu kadar az izlendi anlamıyorum böyle bir efsane nasıl bu kadar az izlenir aklım almıyor.
not: Death Note gibi bilindik animeleri yazmadım başlık adı üstünde. -
+2 -1
serdar ortaçı bayılttım
çok sıcaktı aq kılima var ama annem açtırmıyo ben de vantiratöre sarılmıştım televizyonda 360 kanalında hayat bilgisi izliyodum bi an etrafıma baktım dalmış olduğumu fark ettim saate baktım iftara az kalmış anne yemekte ne yaptın dedim odada yoktu gideyim bari ben kendim bakayım dedim buzdolabına doğru giderken serdar ortaçı gördüm serap sandım ilk başta siz kimsiniz dedim bana baktı bi anda göbek deliğinden vişne atmaya başladı ne olduğunu anlamadım tencereyi kafasına geçirdim inanmayanlar için foto koyuyorum -
-3
de turkiye v2016
+Önden girelim (havalimanına)
+olumlu, olumlu, olumlu (3 terörist)
+düşman görüldü (polis görüldü)
+ateş altındayım yardım edin (polis tarafından vuruldu)
-olumsuz, olumsuz (diğer 2 terörist)
+bomba atıyorum(yaralı terörist)
+anlaşıldı tamam, olumlu (diğer 2 terörist)
- ateş altındayım yardım edin (diğer terörist)
+olumsuz
é "killterorist"
anti-teröristler kazandı - daha çok