Muhabbetim yok. Önce arkadaş olarak mı tanisayim. Sonra devdıbını getireyim.

Onu sürekli dinliyorum zaten. *

Aga kendime guvenemiyorum. Hepsi doğrudur yazdıklarımin. Ama garip biriyim yani

Gotveren ben değil arkadaşım üye oldu. Ondan dolayı ismi kendi yazmış. Sıktır git amk

Beyler şimdi size bir şey sorucam. Ben asosyal biri değilim rahatım. Ağzım çok iyi laf yapar. Ortamlarda konuşur, espiri yaparım. Herkes de güler yani, beğenirler konuşmamı. Mesela okulda çoğu kişi tanır beni ama bir çoğu ile merhaba merhaba şeklinde geçer muhabbet. Kız arkadaşlarım da var baya. Hiçbiri kezban da değil güzel ve kibar insanlar. Kısa kes bin işimiz var diyorsanız özetleyeyim. Tıp olarak orta sınıf bir tipim var. Şu ana kadar teklif ettiğim 4 kızdan 3ü kabul etti. Ama hiç biri ile bulusamadim çok. Çünkü amk utanıyorum. Şu an hoşlandığım kız var. Ona nasıl açılabilirim ve nasıl devdıbını getiririm. Bir de arkadas cevremi nasil genisletirim. Bir taktik verin.

Bu sefer hakem odasını değil hakim odasını basmıştır kesin. Türk futbolunun dıbına koydu ama hala bu adamı sevenler var amk.

Sen de önceden biriyle birlikte olduysan sorun yok da zaten kız pişman olmuş. Olabilir böyle hatalar. Peşinden gidersen kızın sana olan bağlılığı sadakatı artar. Bence seviyorsan git konuş barış

Kendisinin mi amk salagı. Ayrıca o da tarayicidan çekiyor. Ha chromedan girdin ha ondan. Amk salağı

Beyler wattpadden saçma sapan korkunç bilgiler diye bir kitabı inceliyordum. Gece 2 gibi filan. Huur yazar çocuk bir dua yazmış okudum. Altına da yazmış bu dua cin çağırma duasıdır diye. Dedim sıçtım. Neyse yattık o gece. Sabah 6 gibi uyandım. Hava aydınlanmak üzere. Yattım tekrar uyumaya çalışıyorum birden üst ranzadan sesler gelmeye başladı. Ama üste kimse yatmiyor. Dedim aha bir şeyler olcak yannanlara geldik. Önce karabasan sandım o hep geliyor alıştım artık ona. Meğersem değilmiş. Birden karanlık hava aydınlandı. Dedim noluyor. Böyle siyahımsı bir şey içime doğru girdi. Ben ama kitlenmişim hareket edemiyom. Girince ağırlık çöktü sanki 300 400 kilo var üstümde. Öyle bir ağırlık. Sonra böyle gözümü kapadım korkudan ama bir şeyler görüyom gözümün önune geliyor. Ben başladım içimden nas süresini okumaya. Ama sanki böyle çarpılmış gibiyim. Ağzım filanda hafif kaydı. Nası bir kaç kez okudum. içimden siyah gölge çıktı ama birden rahatladım. Sonra baktım hala hareket edemiyom. Agzımdaki kayma da düzeldi. Sonra nas okudum yine içinden tabi ses çıkmıyor. Birden rahatladı hareket etmeye başladım. Altıma ediyordum. Dediklerimi hepsi doğrudur. iki gün önce yaşadım. Siz siz olun besmelesiz duasız uyumayın. Böyle çok da araştırma yapmayın. Sonra inanılmaz bir korku oluyor.

Verdim şukunu bin

Üniversite hakkında bir şeyler sormak istiyorum da varsa beni bir aydinlatsın.

Vay amk. Yakın bir kız arkadaşıma bir fime gitmeyi teklif ettim. Bir sürü bahane bulup olmaz demişti. Ama ben arkadaşça demiştim. Şimdi anladım neden reddettiğini. Dur mesaj atayım öyle bir niyetim yoktu diye.

Çok Sağol Reis. Adamsın

Cem Yılmaz Reis Zaten Ağzına yannan Soktu. Bir de biz sokmayalım.

Yazılım ile uğraşıyorum. Bu yüzden. Zaten ilerde de mesleğin bu olacak. Haftanın yedi günü full doluyum sabah 7 akşam 7. Bunu düşünüyordum zaten. Peki kaç aya düzeltiriz

Adam tek başına Türk Ordusunun yapamadığını yapıyor amk. Rezervasyon

Abilerim kardeşlerim, bu yıl üniversite sınavına giricem ama çocukluğumdan beri bilgisayar başında çok vakit geçirdiğim için hafif kambur duruyorum. Dik durabiliyorum ama belli süre sonra sırtım ağrıyor. Deneme sınavlarında bu yüzden hiç yetiştiremiyorum. Çok az soru çözebiliyorum. Doktora gittim iki defa ama verdikleri hareketleri yapamıyorum. Yapmak da istemiyorum. Sırt korsesi var. Dik tutuyor ama bu da anlık tutuyor. Kasları çok kullanımında tembel yapıyormuş. Bir taktik verin. Hedefler yüksek olduğu için bu sorunu halletmek istiyorum.

Not:Liseli ve türünde espiri yapan gibikleri takmıyorum. Evet liseliyim.

O kız seni değil sen o kızı haketmiyorsun karaktersiz şerefsiz. insanda azıcık vicdan olur. Kimsenin garantisi yok bu dünyada. ileride bir gün aynı duruma düşersen belki anlarsın diyecem de karakterin yok, yine anlamazsın.

Yalçın Abiye Çık. Adam eşek gibene bile kadın buldu. Sana mı bulamayacak.

Millet on numara hikâye yazıyor. Kimsenin okuduğu yok. Adamın biri çıkıyor. Yok şunu gibtim. Yok bunu gibtim diye sallıyor. Okuna okuna adamın zütünü Kaldırıyorsunuz. On numara hikâye yazıyorum. iki kişi okumuş amk.

Hikâyeyi okumak isteyenler için: http://www.incisozluk.com.tr/w/çifte-kişilik/

Devam etmek istiyorum ama okuyan yok sanırsam. illa okunmak için cinsel içerikli hikâye mi yazmak lazım.

Yatakta yarım saat civarı kadar derin hayallere daldım. Onu düşünmek dahi beni mutlu ediyordu. Bu sefer onunla konuşmalıyım diyerek yataktan fırladım. Saat sabahın yedisiydi. Pazar günü olduğu için daha bizimkiler kalkmamıştı. Alelacele üstümü giyip evden çıktım ve parka doğru yol aldım.

Yollardan geçerken eskiden bana monoton gelen bu sokaklar, sanki daha önce üstünden hiç geçmemişim gibi bir his uyandırdı. Mutluluğa ulaşmamın en kestirme adresine doğru koşarak ilerliyordum. Sokaklarda hemen hemen hiç insan yoktu. Bu yüzden üzerinde beni ve duygularımı taşıyan bu arka sokaklar; mutluluğumu benimle paylaşıyor, sevincime ortak oluyordu.

Parka vardığımda yanlızca biri hariç bütün banklar boştu. Koca parkta bir ben bir de oldukça eskimiş parkasından yorgan, altına da kartondan yatak yapan büyük olasılıkla evsiz ihtiyar bir amca vardı. Uyanmıştı ve sanki beni bekliyormuş gibi gözlerime bakıyordu. Ben ise mutluluğun penceresini tam karşıdan gören, her şeyin başladığı o banka yaslandım. Gözlerimi bir an olsun camdan ayıramıyor, hayallerimi süsleyen melek yüzlü kızı görmek için sabırsızlanıyordum. Tam o sırada hiç beklemediğim bir ses benimle konuşmaya başladı:

-Onu bekliyorsun değil mi?

Bozuntuya vermeden cevapladım:

-Kimi? Yani kimden bahsediyorsunuz?

ihtiyar gülümsedi:

-Kimden bahsettiğimi ikimizde biliyoruz.

Dedi. Nasıl bilebilir diye düşünürken anlamamazlıktan gelerek:

-Dediklerinizden hiç bir şey anlamıyorum. Buraya sadece bunaldığım için soluklanmak adına geldim. Bahsettiğiniz kişiyi tanımıyorum.

Dedim. işte bu sözlerden sonra ihtiyar beni pes ettirecek o kelimeleri dudaklarında bir bir sıraladı.

-Gece boyunca onun için yataklarda kıvrandığın, odanın içinde turladığın, Çok sevdiğin karanlık geceleri dahi unutup güneşin doğuşunu sabırsızlıkla beklediğin ve seni sabahın bu saatinde buraya getiren kişiden bahsediyorum. Onu tanımamış olamazsın herhalde.

Ben donakalmış bir halde ihtiyara odaklandım ve ona sorular sormaya başladım:

-Siz de kimsiniz? Nereden biliyorsunuz bu kadar şeyi?

ihtiyarın suratında bir tebessüm filizlendi. Kir tutmuş sakalının ardından konuşmaya başladı:

-Ben senin kader ortağınım evlat, kader ortağın...

-Merhaba ben Hande. Tanışabilir miyiz?
diye yaklaştı bankın yanına. Onu yakından görünce donakaldım. Uzaktan gördüğümden kat kat daha güzeldi. Gözlerine baktım sadece. Yemyeşil, Bursa Yeşili gözlerine... Odaklandım ve dudaklarımda tebessüm doğdu.

-Konuşabiliyor musun sen?
diyerek gülümsedi. Ben ise ani bir silkinme ile kendime geldim.

-Ben de Onur. Sen buralara yeni taşındın galiba. Daha önce seni hiç görmedim de.

-Evet. Babamın vefat etmesi üzerine buraya taşındık. Haliyle buraları pek bilmiyorum. Hiç arkadaşım da yok. Seninle birlikte takılırsak hem sen beni gezdirirsin hem de birbirimizin yalnızlığına çare oluruz. Gördüğüm kadarıyla pek arkadaşın yok.

-Ben biraz insanlara mesafeliyim. Ama sana karşı hiçbir engelim yok.
dedim ve gülümsedim.

Uzun süre gözlerine baktım. Hiç konuşmadan. Dokunmak, onu hissetmek istedim. Fakat elimi dahi süremeden gözlerimi bu mükemmel rüyadan kabusa açtım.

Gece boyunca yatakta kıvranıp durdum. Bir sağa bir sola döndüm. Yetmedi, kalkıp odada volta attım. Ne yaptıysam o gülümsemeyi bir türlü unutamıyordum. Bir melekti sanki. Görüntüsü diğer kızlardan farklıydı. Boya küpüne dönüp de güzelim diye takılan hem cinslerinin aksine doğuştan gelen bir güzelliğe sahipti. Adeta hayallerimden fırlamışçasına güzeldi. Ondan başka hiçbir şeyi umursamayacak kadar...

Nerde oturuyon Kanka sen