Ulan ulkende insanlar terör yüzünden ölüyor hala millet ferre capsi paylaşıyor. Sozluk olarak tepki vermek lazım ateş düştüğü yeri yakar insallah yakınlarınızın basinada gelmez dediğimi anlamanız için.

Kral adam burda ne işi var acaba

Ancak bunların esas nedeni ailelerinin baskıcı ve deger vermeyen tutumları. Oğlunu babası giblemezse annesi giblemezse onlara küçük yaslardan başlayıp sorumluluk duygusunu aşılamazlarsa hiçbir zaman soz hakkı vermez , kendi fikrini soyletmez yada yorum yapması icin fırsat tanimassa bu kadar baskının altında yetişmiş cocukta tüm tabular saplantıya ve sapıklığa doner. Sonra anasının capsinide paylaşır teyzesiyle olan fantazisinide yazar. Cocuğun babası birgunden birgune sormusmu acaba oglum kız arkadasın varmi yokmu yoksa niye yok varsa kimdir tanistir. Ailesi ve cevresi cahil olunca tabiki cocuktanda Freud dehası beklememeli. Adam gotune bişeyler sokup caps atıyor. Bu muallaklik falan değil direk benim hayatımda hiçbir alanda soz sahibi oldugum hiçbir konu yok lütfen bana ilgi gösterin demek adamın tek derdi iyi Yafa kötü muhattab alınmak duşun ne kadar bitik cocuk normal hayatında kimse muhattab bile almıyor adami , adamda kendini farkettirme çabasına giriyor.

Gencler birbirleriyle cahillik yarisina girmiş en çok küfür edenin en Zeki zannedildigi bir platform olmuş. Yurtdışında elin veledi heimlich manevrasını öğreniyor bogazi tikanan servis şoförünü hayata döndürüp servisdeki arkadaşlarını kurtarıyor bizimkisi otobüsü durdurup basamağında ayakkabısını bağlıyor ve ultra zekice bir saka yapıyor. Aradaki fark bu boş nesiller boş kafalar bomboş türkiye tam bir samanlık gibi hemen alev alır ve yok olur sonumuzda o olacak zaten.

Reserved

@32 nin dediği çok doğru idmanın hakkını vermedikce supplemente gerek yok ayrıca yağ yakman lazım ancak karnatin kullanabilirsin vücut ısını arttırır yağ yakimini hızlandırır ama yine hakkını vererek mekik kosu vs yapman lazım.

@31 ilk kez bu konuda mantıklı ve yaşadığı tecrübeleri , milletten duydugu sallamasyonlari yazmayan birini gordum. Boş barla bile çalıştığını yazmışsın. Çoğu insan kendine yediremez öyle çalıştığını söylemeyi ama gercekler senin anlattığın gibi. Önemli olan ne kadar ağır bastığın yada ne kadar tekrar yaptığın değil hareketleri ne kadar düzgün yaptigindir. Ve yapan bilir ne kadar zor olduğunu o siskin kaslara gezen tiplere ne kadar artist herifler demez yılların emegi ve cabası olduğunun farkindadir saygı duyar. Helal olsun gib ki bulasın.

bu da başka bir arkadaşın başlığına yazdığım yemek programım.

Şimdi, kahvaltıyla girelim; kahvaltıda benim şahsen kullandığım ve tavsiye ettiğim menü, omlet ve yulaf ezmesidir (müsli’de olabilir, lakin yulaf ezmesi daha iyidir, tok tutar besin değerleri daha yüksektir). örneğin ben 6 yumurtadan omlet yapıyorum. omletin içine 5 yumurta beyazı ve 1 sarı ekliyorum. yumurtanın sarısı fazla kaloridir, o yüzden sarısından kaçınıyoruz. omleti daha çekilir kılmak içinse içine diyet beyaz peynir, mantar, ve diyet süt katıyoruz. yumurtanın yanında bu saydıklarımında hepsi protein olduğu ve omletin tadını çekilir kıldığı için benim şahsi tercihim bunlar. bunun üzerine bir de yulaf ezmesi yediniz mi, hem tok kalacağınız gibi, hem de güne protein ihtiyacınızın çok ciddi bir kısmını karşılamış olarak başlarsınız. unutmayın vücudunuz en çok proteine sabah kalktığınızda ihtiyaç duyar. ve yeterli protein sağlanamadığı taktirde protein deponuz olan kaslarınıza saldırarak buradaki proteinden beslenir. yani iyi bir kahvaltı etmediğiniz sürece dün bütün antreman süresince geliştirdiğiniz kaslarınızı sömürmeye başlar. yani bir ileri bir geri adım atmış olur ve gelişme gösteremezsiniz.
öğlen ve akşam yemeğinizde ise yağsız tavuk-kırmızı et (protein) ve yağsız makarna-pilav tercih etmenizi öneriyorum. yada diyet ton balığı-yağsız makarna gibi kombinasyonlarda da bulunabilirsiniz. yağsız tavuk olarak en iyi önerim tavuğun göğüs kısmıdır. hem ucuzdur ve bütçeyide zorlamaz. imkan sorununuz yok ise antrikot-biftek tavsiye ederim. yanında bol limonlu fakat yağsız salata da kullanabilirsiniz. bunlar karbonhidrat ve protein ihtiyacınızı yeterli ölçüde karşılar. akşam yemeğinden sonrada ağzınıza ufak bir parça tatlı atmanızda sorun yok, hayattan soğursanız direnciniz kırılır. ayrıca yine benim şahsi tavsiyeme göre 6 gün diyet ve 1 gün serbest “ne istersen ye” günü olarak yaşamanızda fayda var. yani 7 gün diyet yapmayın, gerek yok. ayrıca 3 öğün yerine yemeklerinizi 6 öğüne bölmeye çalışın. böylece metabolizmanız daha çok çalışacağından daha fazla yağ yakımı ve kolay sindirim yapmanıza sebep olur. unutmayın, yemedikçe metabolizmanız yavaşlar, metabolizmanız yavaşladıkça sindirim ve yakım azalır. yani yemeyerek zayıflama olmaz. aslında olur, lakin sonunda afrikalı çocuklara dönersiniz..
şimdi tuz ve şeker hususuna gelelim. tuzun direk yağ oranınızla hiçbir alakası olmamasına rağmen, vücudunuzun su tutmasına sebep olacağı için kaslarınızın belirginleşmesini engeller ve bilhassa karın bölgesinin baş düşmanıdır. yani yağ oranınız düşük olsa bile fazla tuz vücudunuza su tutturacağından yine karın bölgesinde sorun yaşamaya başlarsınız. bu yüzden mümkün olduğunca tuzdan uzak durun. şeker ise vücudunuza hiçbir yararı olmayacağı gibi direk kalori olarak geri döneceğinden, diyet için yağ ile birlikte baş düşmanlardandır. şekerden mutlaka uzak durun.
peki günde 1000 mekik ve 3 saat koşu şart mı? kesinlikle hayır, dediğim gibi yağ oranınızı aşağı çekmedikten sonra günde 10.000 mekik çekin fark etmez. hem kendinize bu kadar yüklenmenizde gerekmez. günde 20-30 dakikalık bir koşu ve çeşitli hareketlerle yapacağınız 150-200 mekik yeter ve artar. istek olursa alt karın – orta karın ve üst karın hareketlerinden oluşan bir rehber de hazırlayabilirim. çünkü örneğin sadece üst karın hareketlerinden oluşan bir mekik çalışması yaparsanız, alt karnınız gelişmez ve belirginleşmez. ama internette bu konuda yeterince video bulabilirsiniz.
son olarak protein tozu ve suplamentler hususundaki genel sorular için bir şey söyleyeyim. protein tozunun zararlı olduğu gibi bir yanılgı var ülkemizde. kimileride kıçlarını kaldırıp spor yapamadıkları için, kıskançlıklarını bir savunma mekanizmasıyla bastırmaya çalışarak “abi yeaaa o herifler ilaç kullanıyor, sonra ölüyorlar, pipileri kalkmıyor” gibi komik saçmalamalarda bulunuyorlar. benim tavsiyem protein tozunun kesinlikle kullanılması, amino-asitin ise isteğe bağlı olarak kullanılmasıdır. protein tozu peynir altı suyundan (çılgın bir protein kaynağı) sentezlendiği için son derece doğaldır. sadece bunun içilebilir tada kavuşması için, içine aroma eklenir o kadar. protein tozu temel ve çok önemli bir yardımcı gıdadır. ve alınması iyi bir gelişim isteniyorsa neredeyse şarttır. amino asit ise aynı derecede doğal ve önemli bir yan besin olduğu gibi, protein tozu gibi çok temel bir ürün olmadığından şart değildir, lakin yinede gelişiminize önemli katkısı olur. ve en önemlisi, steroidlerin aksine, bunlar tamamen doğal ürünler olduğu için bunları bıraktıktan sonra sarkmaz, ya da ölmezsiniz. pipinizede zeval gelmez.
herhangi bir sorunuz yada ekstra bir bilgi isteğiniz olursa elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım. ama sanırım temel olarak bu bilgiler yeter ve artar. umarım yazım ilgilenenler için yarar sağlar.

@1 http://www.spor101.com/ oku öğren kimseyi dinleme bu işler okuyarak öğrenilir. Hayatında 2 aydan fazla zaman geçirmeyen herkes bir şeyler biliyormuş gibi anlatır kafanı bulandırır her zaman.

edit : geçen bunu başka bir arkadaş paylaşmıştı ordan alıntıdır.

önce sağlık allah sağlık versin

uzun ballıca

jean michel jarre hepsinin atasıdır giber atar hepsini

insanlar tarihin her döneminde ateistliğe eğilim duyup ateist olmuşlardır. Çok tanrılı zamanlarda yunan ve mısır mitolojisinde hatta ve hatta azteklerde bile ateistlik mevcuttur. Bunun sebebi toplumdan ayrı bir sınıfa girmek kendini daha üstün görmektir. Aslında din ve ateistlikde insan piskolojisinin birer ürünüdür. insan doğası gereği yanlız yaşayamaz sosyal bir olgudur o bakımdan bir şeye inanmak ihtiyacı duyar.

Ateistler ise toplumdan ayrılmak ve kendini farklı bir konuma koyabilmek için bu yolu seçerler. Yani gökten şu anda taş yağsa bir insan havaya uçup ben peygamberim bile dese ona inanmazlar. Asilik ve üstünlük benliklerine işlemiştir. Ateistler hiçbirşeye boyun eğmezler çıkış sebepleri budur. Ancak bir dine bağlı olanlar kendinden üstün olan bir varlığın gücü kudreti ve varlığına inanırlar.

Bu arada müslümanım ama saygılı müslüman.

@3 başbakan : )

az uyumanın en büyük sakatlığı halüsinasyona bağlıyorsun hormon dengen alt üstü oluyor gerekli enzim ve hormonlar salgılanmayınca gerçekle hayal birbirine geçiyor.

Ben 10
When 10-year-old Ben Tennyson finds a mysterious device, he's able to turn into a variety of alien heroes, each with uniquely awesome powers.

With such abilities at his disposal, Ben realizes a greater responsibility to help others and stop evildoers, but that doesn't mean he's above a little superpowered mischief now and then.

Ben 10 is just your average story about an ordinary kid, a strange watch and super alien heroes.

Yani kısacası çocuğun adı ben tennyson kısaltması ben ten yani 10

Ayrıca japon değil amerika çıkışlıymış bu çizgi film

Ben = binn diye okunur 10 = ten diye işte a.q

genç vücut çalışarak boy uzatamazsın üstüne öyle kalırsın uzayacağın varsada. Ancak aerobik tarzı atlama zıplamalarla boyun bir nebze uzayabilir. Senin eklemlerini açman gerekiyor o yüzden komik gelebilir ama plates tarzı şeyler yapman lazım esneme hareketleri olan sporlar yapman lazım yüzme , basketbol , voleybol , hentbol tarzı 18 yaşına kadar body building kimseye tavsiye edilmez aşırı kilon yoksa gerekte yoktur.

firefox kur ordan download grabber eklentisini yükle bu kadar

rusyada polisin eline düşersen dexer bile kurtaramaz inanılmaz sakat bir yer polis mafya olmuş resmen orada adam zütünden kan alırlar kan

gib sok bölümler okumayın ilerde aç kalırsınız http://wtndt.metu.edu.tr/odtu-psm.pdf kaynakcı deyip geçmeyin 5000 TL den aşağıya çalışmıyorlar ama amele kaynağından bahsetmiyoruz bunlar teknik kaynak mühendisler genelde yapıyorlar bu işleri.

@8 direk mezun olunca ne tak olursun öğren

1927 tarihli Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Madde 325 - Ecnebi lisanla yazılmış olan vegibayı ibraz eden taraf tercümesini de raptetmeye mecburdur.

Noterlik Kanunu Yönetmeliği –
Çevirme işlemleriMadde 96 - Belgelerin bir dilden diğer dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevrilmesine ve noterlikçe onaylanmasına çevirme işlemi denir.

Noterin, çevirmeyi yapanın o dili veya yazıyı doğru olarak bildiği­ne, diplomasını veya diğer belgelerini görerek veya diğer yollarla ve hiç­bir tereddüde yer kalmayacak şekilde kanaat getirmesi gerekir.
Noterlik Kanununun 75. maddesinin son fıkrası gereğince noter ter­cümana Hukuk Yargılama Usulü Kanununa göre yemin ettirir. Bunun bir tu­tanakla belgelendirilmesi zorunludur.

Bu tutanakta tercümanın adı, soya­dı, doğum tarihi, iş adresi, ev adresi, tahsil derecesi, hangi dil veya dilleri, hangi yazıyı bildiği, noterin çevirenin bu dil ve dilleri veya yazıyı bildiğine ne suretle kanı sahibi olduğu, yemin biçimi ve tutanağın tarihini gösterir. Tutanağın altı noter ve tercüman tarafından imzalanır.
Kendisine çevirme yaptırılan kimselerin yemin tutanakları noterlik dairesinde özel bir kartonda saklanır. Noter, kartonunda yemin tutanağı bulunmayan bir kimseye çevirme yaptıramaz.

Noter tarafından ilgilisinden alınan çevirme ücretleri noterlik daire­sinin gelirlerinden olup yevmiye defterine gelir olarak kaydedilir. Noterin çevirene ödediği para da dairenin giderlerindendir.
Çevirme ücreti hesaplanırken, çevrilmesi istenilen yazının sayfaları değil, çevirme yapıldıktan sonra noter tarafından yazdırılan değerli kağıdın sayfa sayısı esas tutulacaktır.

Çevirme işleminin, ilgilinin bulunduğu yer noterliğinde yaptırılması mümkün bulunmayan hallerde, o noterlik aracılığı ile başka bir yer noter­liğinde çevirme yaptırılabilir. Bu takdirde, ilgiliden ayrıca, aracılık ücreti de tahsil olunur.
Pratik uygulamada, genelde tercüme büroları birlikte çalıştıkları tercümanları notere yönlendirirler ve bir kimlik ve dil bildiğini gösterir belge ibrazı ile birlikte ilgili tercüman için yemin tutanağı düzenlenir.

Yani şu anda yeminli tercüman olmak için herhangi bir sınav vs. söz konusu değildir.
Tercümanlar Notere bağlı çalışır gözüktükleri için, Kanun yeminli tercümanlara imzaları karşılığında ücret ödenmesini öngörmüştür.

Bu ücret bugün itibariyle bürolar tarafından alınmaktadır, zira tercümanların büyük kısmı serbest meslek erbabı gibi çalışmamakta ve fatura/makbuz düzenlememektedir.

Riski ve faturayı/vergiyi üstlenen bürolar olduğu için bu ücret bürolar tarafından Notere ay sonunda fatura kesilerek toplu olarak tahsil edilmektedir.
Yeminli Tercümanlar, zaman içinde serbest meslek erbabı olmaları ve yaptıkları iş için hem bürolara hem de doğrudan müşterilere fatura/makbuz düzenlemeleriyle birlikte bu ücreti almaya hak kazanacaklardır.

Şu an itibariyle tercümanların çoğu doğrudan Notere çalışmadıkları için bu ücreti alamazlar.. Bu ücret sayfa başına ortalama 15-20TL civarındadır.
Yeminli Tercümanlar iyi organize olup, örneğin avukatlar gibi serbest meslek erbabı olabilirler ve müşterileri doğrudan kabul etmeye başlayabilirlerse bu ücreti de hak ederek kazanabilir ve gelirlerini artırabilirler.

konak barçın nike store büyük bina orada var.

rus dili gerçektende sana ilerede çok iyi paralar kazandırabilir son 5 senedir rusyayla olan ticari anlaşmalarla ihracat deli gibi arttı. Her türk şirket orada iş yapmak istiyor. ingilizceyi zaten simitçiler bile konuşuyor ancak rusça bilen üniversite mezunu biri işsiz kalmaz. Okurken birde yan dil yaparsın sonra tek ihtiyacın para sayma makinası.

http://www.ibb.gov.tr/sit...ite/Pages/Dilekceler.aspx tamam işte bana özelden sorduğun formu buldum hemen doldur yolla.

panpa izmir üniversitesine kesinlikle gitme direk şakirt üniversitesi adı sanı duyulmamış hatta şarkitleri bile para toplayarak kazıklamaya çalışan bir yer. Lise binası gibi kampüsleri yok hocalar toplama akademik bilgi sıfır altyapı yok araç yok gereç yok kısacası