
- 3 / 3 / 12 entry
- 4 başlık
- 57.81 incipuan
obsesif insan evladi önüncü nesil normal
-
0
balkonda çay içiyorum
pekii öyle diyorsanız. buradan iletişim kurabilirsiniz. ara ara girer bakarım. -
+1 -1
balkonda çay içiyorum
http://imgim.com/vRV9Qz.jpg
Balkona çıktım bir yandan çay içiyorum bir yandan sigara. Bir yandan da sokaktan gelip geçen insanların hakkında kısa kısa düşünüyorum. "Acaba mesleği ney? Hangi okul mezunu? Sigara içiyorsa Hangi marka içiyor? Ne olmak istiyordu? Çoluğu çocuğu var mı? Nereye gidiyor? Araba kullanmasını biliyor mu? Musluk tamirinden anlıyor mu? Sevgilisi var mı? Karısını/kocasını hiç aldatmış mı? Nasıl bir çocukluk geçirdi? Komşularıyla iyi anlaşıyor mu? Çetik giydi mi hiç? Örümceklerden korkuyor mu? Fare kapanına elini kaptırdı mı? Uzun yola giderken otobüste çaktırmadan ayakkabılarını çıkartıyor mu? Acaba çocuğu olsa kendisine benzer mi? Acaba erkek arkadaşına sevgili olduktan ne kadar sonra çıplak fotoğraflarını göndermeye başladı? French kiss yapmayı biliyor mu? Format atmadan anlıyor mu? Genital bölgesinde ne kadar sık kıl çıkıyor? Günde kaç litre su içiyor? Bu ülkeden gitme imkanı olsa hangi ülkeye giderdi? Korse takıyor mu? Hangi ayda doğdu? Sarışınlardan mı yoksa esmerlerden mi hoşlanıyor? Ayak tırnakları uzun mu? Evinde dijitürk var mı? Düşünmeden edemiyorum amk. Belki bu yüzden insan icine çıkmak ağır geliyor bana. Bilemiyorum. Çoğu kişiye tuhaf gelse de düşünmeden edemiyorum. Daha uzun uzun yazardım da pek yazasım yok. -
0
travestiler cumaya
gidiyor mu acaba beyler. şimdi facede dolanırken dindar bi travesti profiline denk geldim. ister istemez bi merak ettim. kendisine mesaj atıp soramam bir kere dilim yanmıştı o mevzu yüzünden. -
+1 -1
sünnet olmak farz ise
neden adı sünnet olmak? büyüklerimiz farz olmak dese olmuyor muymuş? akıl edememişler mi onu amk -
0
normal hayat yaşayan ben
"Noldu" dedi
"Biz Güvenlik askeriyiz de, Güvenlik demediniz. Nasıl gideceğiz oraya?" dedim
"Bilmiyorum" cevabını aldık.. Hay dıbınakoyim olacak iş mi lan bu. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, üssün içinde taburumuzu bulamıyoruz. Neyse indik beyler yemekhane ile Karargah arasında büyük yer var orada duruyoruz. Gelen geçen bize bakıyor amk. Geçenlerden 1 2 kişisi "Oooo yeniler gelmiş, torun gelmiş, alt devreeee" falan gibisinden yarak kürek konuşuyor. Ulan bitane geldi yanımıza. K*rt olduğu her hâlinden belli beyler. 1.80 boylarında, Süper Mario kardeşlerin sinema filmindeki dinazorlar gibi kafa yapısı var. Ama o kadar iyi ki; hayatımda o ana kadar gördüğüm en iyi k*rt oydu amk. O da güvenlik askeriymiş, sağolsun çok yardımcı oldu.. Nöbetçi Asb. a zütürdü, jurnale girişimizi falan yaptı görevli asker. Nöbetçi Asb. dedi "Bölükleri belli olana kadar yerleştirin arkadaşlarınızı bir koğuşa" diye. Neyse bizi kendi koğuşuna aldı, sağolsun telefon verdi ailemizi aradık sağsalim içeri girdiğimizi haber ettik.. 3. Bölükteydik 2 gün orada kaldık. O kadar iyi gelmişti ki bize beyler anlatamam. Hani başka bölüğe gitme düşüncesi bile korkutuyordu bizi amk. Gün geldi bölükler belli olacak, bize tavsiye vermişti üst devreler "arka taraflarda durun ki en son siz kalın, bizim bölüğe (3. bölüğe) gelin" diye.. Ulan lise mezunu var mı dedi astsubayın biri. Mehmet ile ikimiz el kaldırdık. Lan tak mu var el kaldırıyon, bi gibe yarayacağını sanıyorduk işte. Tamam sizi özel seçiyorum, gelin benim tarafa dedi adam. Ulan bi öğrendik ki 1. bölükmüş. Bizi de o 3. bölükte kaldığımız 2 gün boyunca çok uyardılar 1. bölük için. Hırsızlık adam dövme kavga ispiyon herşey o bölükte falan diye. Bi korkmaya başladık amk. Neyse ki ilk günden görev verildi bize. Bölük komutanı Mehmet ile beni çağırdı yanına, ikimizden birini postası olarak seçecekti. Gözü beni tutmuş. Ben bölük komutanının (Dz.P.Kd.Yzb.X.X. Yaşar)'ın postası oldum, Mehmet de yeni silahçı oldu. Bizden üst devreler o kadar çok nefret etti ki beyler şu ana kadar oraya gidip de ilk günden rahat eden ilk biz varmışız amk. Günler günleri kovaladı işte öyle böyle derken ben 3 gün erken terhis aldım. Beyler inanın giderken gözlerim doldu. O an yaşadığım hissi hayatım boyunca birdaha yaşar mıyım bilmiyorum. Eve gideceğim diye seviniyordum, arkadaşlarımdan ayrıldığım için üzülüyordum. Çok kötü bişey beyler. Ama şöyle de birşey var, Askerlik; mutlaka kısa veya uzun her erkeğin yapması gereken birşey.
Öyle pek bir maceralı askerlik yapamadım ben. He çok iyiydi ama yaşadığım şeyler buraya yazılacak türden anılar değil. Ama öyle sağlam arkadaşlıklar edindim ki "iyi ki gelmişim" amk dedirtecek türden. Birtane yine Mehmet gibi Bursalı Tolgahan diye bi arkadaş geldi. Alt devremiz. Çocuğun boyu ortalamadan biraz kısa, ama bir gider yapıyor beyler şaşırıp kalırsınız. O kadar çok samimi olduk ki çocukla, kendi toprağından önce ben geliyordum. Sadece kendi toprağı değil, Aksaz'da herkesten önce ben vardım çocukta. Mesleği berberdi. Canım sıkıldıkça kapısını açıyordum "NAH!" diyip kaçıyordum amk ahahaha. Bir gün yine aynısını yaptım da Yücehan Astsubay'a yakalandım. Allah'tan kafa dengi bir insan da birşey demedi(sonraları Yücehanla am züt karı kız muhabbetine giriyoduk). Bu aralar maddi sıkıntıdayım çalışmadığımdan dolayı. Para bulabilirsem, atamam olmadan o kardeşlerimin yanına gideceğim(Mehmet ile Tolga'nın arasında özel araba ile 20 25 dakikalık mesafe varmış) 13 Eylülde Mehmet in yanına gittim bir gün orada kaldım. Beyler o kadar sevdim ki oraları, şeytan dedi gir babanın kanına sat tası tarağı ne var ne yoksa Bursaya yerleş diye amk. -
0
normal hayat yaşayan ben
"Kör müsün yan dolmuşta koskoca yazıyo ya Aksaz"(Gideceğimiz yer ile Marmaris arası 18 km. beyler. Anasınısatayım biz Marmaris'te askerlik yapacaz diye seviniyorduk, karşımıza çıkana bak. Bizim üssün etrafı dağlarla çevrili, nöbet kuleleri dağın eteklerindeydi amk.)
Bizi oraya giden görgüsüz cahil huur evladı k*rtlerle karıştırmış adam beyler. O kadar nefret etmiş ki artık yerli halk k*rtlerden. Görmeden anlayamazsınız yani. Anlatamam da zaten.
"Eyvallah ağabey, kusura bakma kızdırdık seni heralde" dedim bindik yandaki dolmuşa. Dolmuşta da bomboş, Mehmet ile benden başka sadece birtane üst devre var.. Neyse harekete geçti gidiyoruz.
"Lan buraya geldik biz amk" dediğim biyere gitti dolmuş. Meğersem oraya uğruyormuş amk, bileydik alırdık valizleri o durağa yakın biryere bırakırdık. O kadar zahmet çekmezdik. Askerler bi doluştu amk oturacak yer kalmadı. Allah'tan ilk biz binmiştik eheheh. Neyse anladı pekekentler bizim alt devre olduğumuzu hava atmaya başladılar. En uyuz olduğum şeylerin hemen hemen ilk 5 ine girer bu davranış beyler. "Başkalarını küçük düşürmek". Bre dıbına öksürdüğüm evladı senin cakan kime havan kime de bize birşeyleri ispatlamaya çalışıyorsun. Böyle insanları askerlik hayatım boyunca çok gördüm ben beyler. Sivil hayatta kimse tarafından değer görmemiş, sevilmemiş insanlar; sırf sizden 1 2 ay önce oraya gitti diye sizden üstün olduklarını sanıyorlardı.. Neyse konudan uzaklaşmayalım. Vardık giriş kapısı lumbarağzına. işte görevli uzman çavuşlar(ben de aynı sınıf uzman çavuş oldum, şuan atama bekliyorum. 2015/1. Dönem DZKK Deniz Piyade[Güvenlik] uzman erbaşıyım.) üst baş araması yaptı, valizler X-Ray dan geçti. Bekliyoruz, büyük otobüs gelip bizi alacak, biz nereye tertiplendiysek orada ineceğiz. Ulan baktım nöbetçi subay çok tanıdık geliyor bana. Surat olarak o kadar emindim ki daha önce gördüğüme.. Rütbesi asteğmendi, kaslı yakışıklı, 25 26 yaşlarında playboy tipli biriydi. Sormaya çekindim beyler "Komutanım siz nerelisiniz? Bana tanıdık geliyorsunuz" falan diye. Yağ çektiğimi sanmasın diğer insanlar diye. Beyler ben olmadığım biri gibi görünmeyi sevmem, olmadığı biri gibi görünenlerin hepsinin de dıbına koyim. Geldi otobüs işte yavaş yavaş üs içinde gidiyor. Bi tabura gelince de "Ristab, Ordonat, TCG Gediz, TCG Albatros vs. vs. diyip bağırıyordu ki askerler duyup da ben buranın askeriyim" diyip insinler. En son "Karargah, son durak" dedi şoför uzman çavuş lan bi şüpheye düştük biz Mehmet ile.
"Komutanım!" diye bağırdım -
0
normal hayat yaşayan ben
Lâkin herşey düşündüğümüz gibi olmuyormuş.. Her zaman aynı hataya düşüyorum ben beyler. Her zaman olmayacak hep olumlu şekilde düşünüyorum. Misal "Marmaris'e askerliğe gidiyorum, parmak arası terlikle askerlik yapacağım amk" diye düşünürdüm hep dağıtım izninde. Gece gündüz aklımdan çıkmazdı bu düşünce. Dağıtım iznim bitti tertipli birliğime katılmaya yola çıktım. iskenderun'dan Mehmet diye Bursalı bi arkadaşım vardı. Muhafız kursunda da aynı koğuştaydııık acemi birliği süresince de aynı koğuştaydık. ikimizin de aynı yere düşeceğini öğrenince telefon numaralarımızı aldık, gittiğimizde birbirimizi buluruz diye.. Neyse vardım otogara. Marmaris otogarını bilen bilir, ufak biyer. Emanetçi var orda hemen, yaşlı bi amca. Yardımcı oldu bana sağolsun valizi bıraktım dükkanına. Dükkanı da hemen arkada otogarın. Neyse Mehmet'e telefon ettim.
+"Aga nerdesin?"
-"Moruk ben bitane banka var Ziraat Bankası. Heykel karşındayken sola dön, dümdüz yürü bankayı görünce ara yine beni.."(otogar ile Marmaris merkezi arasında bi 10 15 dk. yürüme mesafesi var.)
Vardım bankanın oraya. Aradım bunu, karşıdan gördüm geldiğini kapattım telefonu. Beyler böyle bi sevinç olamaz inanın ki. Sanki 20 yıldır görmediğim arkadaşımı görmüş gibi sarıldım çocuğa.. Sonuçta gurbete gelmiştik. Ne o biryer biliyor, ne ben.. Birbirimizden başka kimsemiz yoktu amk. Biraz dolandık;
"iskender yiyelim aga" dedim.
"Olur dedi"
Oturduk bi dükkana, verdik siparişi. Lan geldi, görüntüsünde birşey yok. Normal bildiğimiz iskender. Aga bi tadına baktım, ben öyle pek sosyetik biri değilim ama hani o ana kadar yediğim iskenderlerin en berbatıydı diyebilirim. Yine Allah'ıma şükürler olsun bulamayanlar da var ama insanız sonuçta.. Azıyla yetinemiyoruz. Neyse, yedik yemeklerimizi. Ne yapalım ne edelim derken hadi dedik biraz plajda dolanalım. Beyler plaja gittik şu yaşıma kadar şehir efsanesi sanıyordum öyle üstsüz güneşlenenleri. Dakika bir gol bir. Direk önümüzde rus ablanın biri çıkartmış sütyeni güneşleniyor.
+"Mehmet olm bura böyleyse yaşadık biz aga, gibmediğimiz karı kalmaz" dedim.(Hiç gibemedik)
-"Olm nasıl bir yere düştük lan hehaoha"
Plajda da biraz dolandık, saat akşamüstü 4 gibiydi. Dedik artık yeter mesai bitmeden gidelim katılalım birliğimize. Önce valizleri almaya otogara gittik işte aldık valizlerimizi bıraktık telefonları(en alt devreyiz, daha yeni gidiyoruz neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz kaptırmayalım telefonu diye). Orada otogarda da dolmuşlar var, sorduk adamlara
"Ağabey Aksaz a nasıl gideriz?" -
0
normal hayat yaşayan ben
Bu ilk entry'm. Son da olmayacak. Zaman zaman bu başlığa uğrayıp, içimi dökeceğim. Bu gerek küfür olacak, gerek hüznüm olacak, gerekse sevincim olacak. ileride bu başlığa girdiğimde(moderasyon tarafından silinmezse eğer) bakıp bakıp "ulan ben ne yazmışım, ben neymişim amk" diyeceğim. Ben böyle eski tarihli şeyleri severim. Mesela nedir? 2011 de açmış olduğum dötüncü nesil inci hesabım silinmişti, ama entry leri duruyor. Arada girer bakarım yazdığım saçmalıklara. Yani sizden bir ricam var arkadaşlar. Ben bu başlıkta hiçkimseye hiçbir şekilde başlığı okursanız şöyle olacak, şu kadar güleceksiniz vs. gibisinden vaat vermiyorum. Yapamayacağım şeylerin sözünü de vermek istemem. Bu siteyi seviyorum, benim de bir başlığım, çorbada tuzum, internet çöplüğünde çöpüm olsun istedim. -
+4 -1
normal hayat yaşayan ben
Neden bu kadar takıntılı ki acaba? Başlıkta yazdığım gibi; normal bir hayatım var. Allah\'a şükür ana baba sağ, elim ayağım tutuyor yakında sağlam bi işe gireceğim.. Ama kendimi mutsuz hissediyorum ben ya. Maddi olarak olmasa da manevi olarak çoğu insanın sahip olmadığı şeye sahibim..
Bu başlığa ara ara girip bizzat yaşadığım yahut çevremde şahit olduğum olayları yazacağım arkadaşlar(fazla bir beklentiniz olmasın, öyle ahım şahım bir hayat yaşamıyorum). Yazmaya ihtiyacım var.
Öncelikle kendimi tanıtmakla başlamalıyım diye düşünüyorum. 22 yaşında, henüz hayata atılamamış, gelecek kaygısı olan genç bir delikanlıyım. Sırrım gibi olmasa da, 1.65 boyunda 57 kilo, saç uzatmayı seven fakat uzun saçın yakışmadığı, hâliyle kısa saçlı sarışın biriyim. Karşımdaki insanları hep kendim gibi sanıyorum, karşı cinsimin yakınlık göstermesine hemen kanıp, birlikte olduğum her karşı cinsle gelecek planlıyorum. Böyle olmayı ben de istemiyorum aslında ama görmemişlikten mi dersiniz, masumluktan mı dersiniz abazanlıktan mı dersiniz bilemiyorum ama böyleyim işte(büyük ihtimalle abazanlıktan). Hayatımda yapmadığım bir çok şey var. Mesela nedir? En basitinden başlarsak, hiç waffle yemedim ben mesela. He bunu ekgiblik olarak da görmüyorum ama hiç yemedim nedense.
Neyse..
3 sene örgün öğretimden lise okudum ben. Okudum okumasına da ne işe yaradı? Zaman kaybından başka hiçbirşey değildi. 9. sınıfı geçip 10. sınıfta kalan kaç kişi tanıyorsunuz? Kaç kişi bu salaklığı yapmıştır? Ben de o salakların arasındayım arkadaşlar. 9. sınıfı geçtim, 10. sınıfta üst üste iki kere kaldım. Dolayısıyla öğrenim hakkım tamamlanıp okuldan şutlandım. Ama vazgeçtim mi? Hayıır. Hiç vakit kaybetmeden açıköğretim lisesine yazıldım. Okuldan da 72 kredi verdiler sağolsunlar. \"Bu arada boş kalma, elin ekmek tutsun\" demişti babam. Haklıydı da. Ulan bu devirde kim kime bedava ekmek vermiş de babam bana bedavaya bakacaktı ki amk? Küçük abimin yanında işe başladım çırak olarak(küçük dediysem aramızda 12 yaş var). Haftalık 100 liraya girmiştim saya atölyesine(bilenler vardır illa ki, ayakkabı konfeksiyonu). ilk başlarda ortalarda geziniyordum, makinecilerden çıkan işleri falan teklerdim, bakkala giderdim, 10 çaylarında börekçiye gönderirlerdi. Yaklaşık 1 ay kadar sonra tezgahçılardan biri askere gitti(azeriydi, 18 yaşında gidiyor onlar askere). Usta da(aynı zamanda patron) bana \"yapabilir misin tezgahta?\" diye bi soru yöneltmişti. E yaparım dedim amk ne olacak, ölüm yok ya sonunda. Geçmez olaydım amk. 3 sene boyunca çalıştığım her gün, 12 saat boyunca tezgaha oturup, bally ile aramda 45 cm den daha az bir mesafede eşek derisinden olan iş sürdüm(sürmekten kastım; derileri bally leyip, benden kıdemli tezgahçılara yapıştırmaları için uzatıyordum). Bu 3 sene beni ciddi anlamda etkiledi. Kilo alamadım, boyum uzamadı, sosyal çevreme de olumsuz etkileri oldu(asosyalliğimi birşeyin üzerine atıyorum, sanki benim hatam değilmiş gibi). Neyse, zamanı geldi askere gittiim. Benim babam askerliğini Bahriyeli olarak yapmıştı arkadaşlar. Aynı şekilde küçük abim de öyle. Beyazlar ile çekilmiş fotoğrafları görünce içim bi hoş oluyordu, çok seviyordum o elbiseleri amk. 12 13 yaşımdan beri dua ederdim \"inşallah ben de denizci olurum\" diye. Askerlik zamanı geldi çattı, e devlette açıklandı gideceğimiz acemi birlikleri. Girdim, ulan ne göreyim? iskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı. Allaaaahh evin içinde çıldırdım, dört dönüyordum amk. Vakti geldi çattı işte eğlencem oldu(ben aslında istemiyordum eğlencemin olmasını ama arkadaşlarım sürpriz yapmış, ekgib olmasınlar). Çıktım yola otobüsle. Ulan çıkmasına çıktım da, 18 saat yol amk nasıl bitecek. Bi de metro turizm ile gidiyorum. Ulan hadi ona katlanırım da, önümde de benim gibi oraya acemi birliğine giden 2 tane k*rt var. Otobüse bindiğimden beri k*rtçe konuşuyorlar amk. Neyse bi şekilde kazasız belasız iskenderun otogarına vardık(garaj, terminal lafına alışamadım bir türlü). Birliğime katılmaya gittim, lan çok değişik bir his. Benim gibi 5000 küsür insan amfilere yığılmış katılış yapıyorlar. Katılış işlemleri bitmek bilmedi arkadaşlar. 21 gün acemilik + 7 gün muhafız kursu eğitimi gördüm, bana deseler ya tekrar amfilerden geçeceksin ya da bu 21+7 yi tekrar yapacaksın diye kesinlikle 21+7 yi seçerim amk(o kadar berbat birşeydi).
Neyse, katılış bitti bölüklere tertiplendik. 1. Tabur 3. Bölükteydim ben. Talim öğretmenimiz vardı, Balıkesirli Tolga diye biri. Yakışıklıydı da bin.. Nöbetçi çavuş olduğu her gün sürünüyorduk. Gerçi Bolulu Vedat olduğunda da sürünüyorduk da neyse. Sürünmeden günümüz geçmiyordu bizim beyler. Alayın içini bilen illaki bir kişi çıkar aranızdan, o toprak arazilerde mayıs sıcağında levent elbiseleriyle(usta askerlerde uçaksavar elbisesi olarak geçiyor) sürünmek kadar lanet birşey sanırım yoktur. 30 mayısta 94/2 tertiplerin yemin töreni icra edildi. Yani bizim.. iki abimde geldi yanıma sağolsunlar, beni yalnız bırakmadılar.. Hemen evci iznine çıkıp istanbula geldik. Neden mi? Çünkü açıköğretim sınavları vardı ve benim son 1 dersim kalmıştı diploma almama. Din Kültürü dersinden 2 kere üst üste aynı nottan kalmıştım, bir daha girmem gerekiyordu. Kalsam bile farketmez, muaf olacaktım dersten. Girdim ve geçtim amk dersini. Şaka gibi lan. 2 kere aynı notla kaldım, üçüncüye fazla iplemeden geçtim sınavı amk. Evci iznim sona erdi bu sefer bir haftalık muhafız kursu için. Kurs süresinde öyle anlatılacak birşey yaşamadım. Tertip yerlerimiz açıklandı, bi de ne göreyim? Aksaz Deniz Üs Komutanlığı Marmaris/ Muğla. Anaaaaammm. Laan Marmaris\'e askerlik yapmaya gidiyorum amk! Var mı benden kralı? -
0
götüncü nesil
tam 5 sene olmuş kaydolalı. tabii eski hesabım silinmiş ama olsun. tekrardan buralardayım.