BEYLER ANLAM VEREMEDiĞiM BiR ŞEKiLDE ÇAYLAK YEDiM. ÜSLUBA VE OLAYLARA DiKKAT ETMEYE ÇALIŞMIŞTIM OYSA Ki , AYRICA SÖZLÜKTEKi ONLARCA YALAN YANLIŞ HiKAYEYE RAĞMEN CiDDEN VE GERÇEKTEN YAŞADIĞIM OLAYLARI ANLATMAYA ÇALIŞIYORDUM. KISMET DEĞiLMiŞ BAŞLAMADAN BiTMiŞ OLDU.

çocuğun evine ilk gidişim kızı ilk görüşüm böyle olmuştu. o zamanlar ben 10-11 yaşlarındaydım kız da 14-15 işte. bu ilkten sonra ben bu şefiklerin evine bayağı bi gidip geldim. böyle bu oyun yükleme olayından bir kaç ay sonra ben tuanayı kendi okulunun yanındaki bir parkta bir çocukla görmüştüm. gündüz vaktiydi ama hava kararmaya yakındı. bizim arada maç yapmaya gittiğimiz park mahalledeki binlerin sigara içmek için saklandığı duvar arkasındaydılar. sen ne gib arıyodun orda diye sorarsanız bende bizim binlere bakmaya gitmiştim. kızı çocukla yiyişirken basmıştım ama yiyişmek derken böyle aklınızda bi kız bi oğlanın öpüşmesi canlanmasın. kızın okul eteği zütüne kadar sıyrılmıştı oğlan bunun baldırları kavramıştı , kızda iki eliyle oğlanın kafasını sıkmış öpüşüyorlardı. ben bizim binlerin orda olduğundan %1500 emin olduğum için "yarrrrrrrağaam" diye atladım duvarın arkasına. bunlar neyin nasıl olduğunu şaşırdı ama kalkıp toplanmaya bile tenezzül etmedi. oğlan kızacak gibi olurken tuana yapıştırdı hemen "sakın bak ne şefiğe söylüyosun nede başkasına aramızda tamammı" gibilerinden söylenmeye başladı. bende bişey demeden fıydım tabi. bütün gece o sahneyi düşündüm istemsizce. lan bir yandan da vicdan yaptım çocuk film çeker gibi yiyişiyodu arkadaşımın ablasıyla çok kararsız kaldım söylesemmi diye ama çocuğun durumu geldi aklıma vazgeçtim.

ÜST EDiT: BEYLER KIYAMADIM SiZE 22.00'A KADAR BEKLEMEDEN DEVAM ETTiRiYORUM 5. SAYFADAN OKUYABiLiRSiNiZ DEVAMINI.

bu arada beyler sözlük bu saatlerde pek aktif değil takip etmek isteyenler gece saat 22.00 sularında gelsin devam edeceğim o zamana kadar da işleri halledeyim.

neyse geçtik çocuğun odasına bilgisayara. oturduk açtık bilgisayarı derken annesi çıktı zaten. ben yüklemek için taktım dvd'yi kasaya. bilgisayar hiç okumadı bile. sonradan farkettim çocuğun cd sürücüsü dvd rom değilmiş cd rom muş. dedim şefik senin iş yattı. çocuk bozuldu bayağı bi nasıl yapabiliriz felan dedi. dedim ben sana vereyim bu dvd'yi sen git bi internet cafede bunu cd'ye çevirttir o zaman yükleriz. öyle boş boş takılırken ablası geldi şefiğin açtı kapıyı. kız girer girmez başladı bunu fırçalamaya nerdesin niye açmıyon kapıyı felan diye. bende aldım montu çıkmak için geçiyom kapıya kız gördü beni arkadaşın mı dedi şefiğe. evet abla oyun yüklemeye geldik de olmadı dedi. anlattım işte böyle böyle diye çıkıyom dedim sonra. kız tamam şekerim hadi güle güle derken kafamı okşadı arkadan çıktım bende.

BEYLER ANLAM VEREMEDiĞiM BiR ŞEKiLDE ÇAYLAK YEDiM. ÜSLUBA VE OLAYLARA DiKKAT ETMEYE ÇALIŞMIŞTIM OYSA Ki , AYRICA SÖZLÜKTEKi ONLARCA YALAN YANLIŞ HiKAYEYE RAĞMEN CiDDEN VE GERÇEKTEN YAŞADIĞIM OLAYLARI ANLATMAYA ÇALIŞIYORDUM. KISMET DEĞiLMiŞ BAŞLAMADAN BiTMiŞ OLDU.

BEYLER ANLAM VEREMEDiĞiM BiR ŞEKiLDE ÇAYLAK YEDiM. ÜSLUBA VE OLAYLARA DiKKAT ETMEYE ÇALIŞMIŞTIM OYSA Ki , AYRICA SÖZLÜKTEKi ONLARCA YALAN YANLIŞ HiKAYEYE RAĞMEN CiDDEN VE GERÇEKTEN YAŞADIĞIM OLAYLARI ANLATMAYA ÇALIŞIYORDUM. KISMET DEĞiLMiŞ BAŞLAMADAN BiTMiŞ OLDU.

internetim kötü kısa kısa yazacağım partları.

ilk bunların eve gitmemden ve kızı ilk görmemden bahsedeyim. o zamanlar fifa 07 internet kafelere bile düşmeden ben ankaraya geldiğimde bi cd marketten alıp yüklemiştim bilgisayarıma. mahallede lafını yaparken de bu şefik duymuş yalvar yakar banada yüklesene diye kudurmuştu. bende çocuk zaten zararsız sessiz bi çocuk gideyim işini halledeyim demiştim. gittiğimde ablası yoktu evde annesi açmıştı kapıyı sebahat teyze. arada gidip gelmemizden tanıyordu zaten beni hoşgeldiniz oğlum geçin odanıza ben çıkıcam birazdan dedi. şefiğe de tembih etti çıkma evden ablan gelecek diye.

ilgi artmış beyler teşekkürler herkese pederle aramızda normalin üstünde bir kanka ilişkisi vardır inandırıcı gelmeyen arkadaşlara şu kadarını söyleyeyim istemezse yine inanmasın ;

Mesela eve misafir gelir annem yokken peder bey bunların yanındayken bana bakıp anormal anormal gülmeye başlar sırf troll olsun diye. Sonra aniden gülmeyi keser ben mal gibi kahkaha atarım insanların önünde

ben tanışırken bu muallaklere babamın mesleğini felan gayet açıkça söylemiştim zaten. ama kız iyice yüz göz olmasın diye bir firmadan teklif var şartları uydurursak iyi bir maaşla başlıycam işe felan diyordum. neyse kız sordu napalım diye felan bunlar atladı hemen "bir yere gidecekseniz bırakalım arabayla" diye tabi. ben yok eyvallah biz hallederiz diye çıkıştım oğlana. "ne oldu gurur mu yaptın şöför çocuğu şöförle gezemez mi ahuahuahu" diye gülmeye başladı geblo. benim sinir attı tabi sarıldım bunun yakasına benim kız başladı hemen obamareyis saçmalama okuldayız rezil etmeyin bizi insanlara sakin olun gibilerinden.

sonra hayatımda belki bir daha denk gelmeyecek ve galiba bütün şansımı bu olayda kullandığım bir şey geldi başıma. benim peder bey patronunun audi ile yanaştı bizim arkamızdan kaldırımın kenarına. ben döndüm tanıdım hemen tabi bıraktım muallakyi. buda fırsat bu fırsat "ne o baban mı geldi seni almaya ahuahu" diye devam ettirdi bin. sonra ben şaşkın şaşkın bakarken peder indi arabadan "kusura bakmayın obamareyis bey girişi bulamadım buyrun hamfendi lütfen" diyerek açtı bize arka kapıyı. bende çaktım hemen tabi "tamam emin bey bidaha olmasın" diyerek hafif sırıttım kızla bindim arabaya binerken bu binlerin suratlara baktım sanki babaları ölmüş gibi ağız surat 5 karış yerde bakıyorlar. arabada da kızı babamla tanıştırdım kız kat kat daha da etkilendi tabi pederle ilişkimizden.

adet bozulmasın buda böyle bir anımdır.

EditEnd : bayağı şuku gelmiş yatarken 60 lardaydı seviyorum sizi beyler pederle böyle çok hikayemiz var takipte kalın anlattıkça eklerim başlığa

beyler olay bu haftasonu başıma geldi. önce kahramanları kısaca tanıtayım ben istanbulda oturuyorum marmara üniversitesi elektrik elektronik mühendisliğinde okuyorum.

3-4 aydır takıldığım ve maddi olarak benden oldukça yüksek diyebileceğim bir kız arkadaşım var. kendisi bilgi üni.de paralı okuyor.

benim peder bey de 10 yıldır ismini vermeme gerek olmayan bir araba firmasının genel müdürünün şöförlüğünü yapıyor. şükür iyide kazanıyor bir eksiğimiz olmadı bu güne kadar.

cumartesi kızla konuştuk anlaştık kızı almaya gidecektim okulu bitince. gittim bunların arabalarını park ettikleri yerin çıkış kapısında bekliyorum (bitek bu girişten sorunsuz buluşabiliyoruz.) buda yanında 1 kız 2 de erkekle geliyorlar bana doğru. bunun arkadaşları bizim sevgili olduğumuzdan ve benim durumumdan haberleri var ve daha önce de 1-2 olay olmuştu eziklemeye kalkmışlardı kızın yanında felan. yine geldi muallakler yanıma kızla sarıldık felan ulan biz böyle öğrendik insanlıktır adamlıktır dedim bunlara da uzattım elimi tokalaşmak için. bunlar elime bakıp yarım adım geri gitti meraba demekle yetindiler.ben çektim elimi tabi büyütmek istemedim.

beyler 2 partta bitircem de geliyorum şimdi bir iş çıktı siz rez alın

Edit: ilgi artmış beyler trenddeyiz galiba teşekkürler herkese pederle aramızda normalin üstünde bir kanka ilişkisi vardır inandırıcı gelmeyen arkadaşlara şu kadarını söyleyeyim istemezse yine inanmasın ;

Mesela eve misafir gelir annem yokken peder bey bunların yanındayken bana bakıp anormal anormal gülmeye başlar sırf troll olsun diye. Sonra aniden gülmeyi keser ben mal gibi kahkaha atarım insanların önünde

gibtir git sığır bitmiş diyorum

mesela 11.22.63 dizisini bilen varsa bu dizi gibi olabilir. 8 bölümlük efsane bir dizidir izlemeyene de tavsiye ederim.

bu kadar kısa olmasa da olur. 20-30 bölümde olabilir çok uzun olmasın ama hikayesi "EFSANE" olsun.

çokta gibimde dıbına koduklarım

bu gün tramvayda 15-16 yaşlarında genç bi çocuk oturuyodu (mavi yaşlılar için ayrılan bölümde.) ama ayakta yaşlı veya çocuklu hamile vb. yoktu tabi. sonra çok yaşlı olmayan 45-50 yaşlarında bi kadın bindi tramvaya. çocuk kalktı geç abla otur dedi oturdu kadın.

sonra kadın 3-4 durak gidince indi çocuk tekrar oturdu oraya. kadının indiği duraktan 1 durak sonra da takım elbiseli 50-60 yaşlarında bir adam bindi tramvaya. elindeki poşeti çocuğun oturduğu koltuğun arkasındaki tümseğe koydu sonra çocuğa "kalk bakalım geç şöyle" gibi bişey dedi. çocuk "efendim abi ?" diye karşılık verdi. "kalk diyorum kalk bak ne yazıyor burada" diyerek yaşlılarla ilgili uyarı tabelasını gösterdi. çocukta "insan gibi istesen kalkmıycaz mı abi ?" diye sesini yükseltti ve kalktı adam oturdu. otururkende bişeyler dedi anlayamadım çocuk tekrar "sana mı sorcam... " gibilerinden yine yüksek sesle çıkıştı adama sonra geçti diğer tarafa. adamda arkasından "serseri herif diye söylendi"

benimde aklıma takıldı. şimdi adam beklese belki çocuk zaten yer verecekti. ama öte yandan karşısında yaşlı bir adam var sesini yükseltip insan içinde atar yapması da haksız duruma mı düşürdü diye düşündüm. siz ne dersiniz beyler merak ettim ?

bu gün lokalde adamın biri anlattı çok dikkatimi çekti dilim döndüğünce size anlatayım dedim panpalar.

avrupa'da -sanırsam ilaç sektörüne- önde gelen firmalardan birinin ceosu mu müdürü mü neyse artık. adama bir yerden bireysel bir yardım isteği geliyor. 9 yaşında bir kız çocuğu kanser hastası olduğunu ve maddi yardım gerektiği söyleniyor. adamın'da kısır olduğu söylendiğinden ve çocuğu olmadığından bu konuda hassas olduğu için isteği geri çevirmeyip yüzbinlerce liralık yardımda bulunuyor bu "sözde" aileye.

aradan 4-5 hafta geçiyor adam sürekli arattırıyor tabi nasıl gidiyor tedavisi felan diye bir süre sonra ne aileden nede medyadan ses gelmemeye başlayınca bu iş addıbının elemanları şüpheleniyor dolandırıcılıktan.

iş addıbına sormadan da dava açmıyorlar tabi. gün geliyor haber vermek için iş addıbına gidiyorlar işte dava açalım felan diye. adama diyorlar efendim üzgünüz sizin yardım ettiğiniz kanser hastası çocuk yalan çıktı öyle bir hasta da aile de yokmuş dolandırıldık diyorlar. adamın verdiği cevap şöyle oluyor ;

"siz benimle dalga mı geçiyorsunuz ? bir çocuğun kanser olmadığını müjdeliyorsunuz ve aynı zamanda üzgünüz diyorsunuz. ya biraz daha bardağa dolu tarafından bakmayı öğrenin yada firmamdan da benden de uzak durun !"

YaZdım panpa inboxa bak

burdan kendini belli etsin özel mesaj yoluyla bir kaç sorum olacak kendisine

Dostum okuyan yok anladığım kadarıyla başlık geride kaldı devam ettirmenin luzumu yok

aslında ana konulara değinmiş bulunduk çoğu şeyden bahsettik fakat özel mesaj olarak giyim kuşam ve kusurlar konusunda sıkıntı yaşayan arkadaşlar ulaşmış bana sağolsunlar elimden geldiğince cevaplamaya çalıştım şöyle genel bir açıklamada bulunayım istedim;

beyler bir part öncesinde "kadınların gittiği güzellik merkezleri" gibi yerlerden bahsetmiştim , bu tür yerlere sadece kadınlar gitmiyor. bakım merkezleri var bunun gibi isimleri farklı oluyor mesela "hollywood bakım merkezi , supra güzellik merkezi (tamamen sallıyorum.)" gibilerinden afişlerinde erkek resmi görürseniz dalın içeri anlatın derdinizi her türlü soruna çare buluyorlar. kaşlarınızı , saçlarınızı , ağzınızı burnunuzu istediğiniz şekle sokabilirler fakat abartıya kaçmanızı tavsiye etmem. sadece sorusu olan arkadaşlar için değinmek istedim.

"panpa anlatmışsın bir bölümde kızla tanışmak için senaryo kurup cesaret edememe olayı bizzat yaşıyorum ne önerirsin" diye bir mesaj gelmiş nickini ifşa etmek doğru olmaz fakat buna benzer sorun yaşayan arkadaşların yararına olabileceğini düşündüğüm bir part olacak bu. çünkü bu partta zaten bu konudan bahsedecektim.

şimdi beyler "kızla tanışmak" demek çok genel oluyor benim gözümde. kızla hangi seviyede tanışmak istediğinize göre farklı senaryolar hazırlayabilirsiniz kendinize. ben bu seviye ne olursa olsun kızla ilk konuşmanızda telefon numarası istemenin biraz fazla olduğunu düşünürüm. yapılamaz mı ? tabiki yapılabilir defalarca da yapmışımdır fakat işin bütün gizemini bir kerede silip süpürmüş olursunuz. mesela şahsen tanıştığım kızların hiçbirisi aramızda geçen küçüçük bir muhabbeti bile hafızasından silmemiştir. bu kızların doğasında vardır. kıza bir yerde bir kelime etseniz yıllar sonra karşısına çıkınca hatırlar sizi. bu durumu lehinize çevirebilirsiniz mesela.

"nasıl yapacağız ?" diyenler için 5 dakika içerisinde kahvemi koyar koymaz geliyor yeni part.

beyler fazla bekletmeden saatimiz geldiği gibi devam edelim bari. 5 dakikaya burdayım toplanın yavaş yavaş.

Beyler çok rezerve var takip ediyorsunuz farkındayım ama bi hastalık durumu oldu yarın akşam devam edeceğim.

Belli konularda yardım isteyen arkadaşlar olmuş onlarda isterse inboxa mesaj bıraksın yarın cevaplarım soruları...

"lan kaşlarımıza ne yapacağız delirdi mi bu adam ?" diye iç geçirenler var sanki geçen kısmın sonuna doğru. beyler insanların yüz yüze iletişimine yön veren en önemli unsur kuşkusuz jest ve mimiklerdir. eğer mimiklerinizi efektif bir şekilde kullanırsanız her zaman olduğunuzdan daha doğal ve sempatik bir görünüm oluşturursunuz. mimiklerinizi etkileyen en önemli uzuvunuz da kaşlarınızdır. aklınızda canlandırın isterseniz , bir insan düşünün konuşurken gülerken kızarken şaşırırken vb. kaşları şekilden şekile girer. mesela etkileyici bir gülüş için ağzınız gülerken gözlerinizin de gülmesi lazım , bunun için de kaşlarınızı kullanabilirsiniz işte.

"abi benim kaşlar dediğin gibi şekilden şekile girecek gibi değil" derseniz size şöyle bir tavsiyem olacak. eskiden kadınların çok yaptırdığı kaş kontürleme işlemi var , bazı özel hastanelerde ve güzellik merkezlerinde yapılıyor bu işlem. bu işlemin 2011 yılından sonra müşterilerinin %40'ını erkekler oluşturuyormuş. en kalitelisi 400-500 liralık bir yatırımla olan bu işlemde gidiyorsunuz 1-2 saatlik bir operasyonla kaşlarınıza keskin ve dolgun bir görünüm veriyorlar. bu şekilde duygusal ifadelerinizi ve mimiklerinizi çok daha canlı bir şekilde yüzünüe yansıtabiliyorsunuz.

fakat dediğim gibi ekstrem bir tavsiyedir bu kiminin kaşı dökük olur (herhangi bir rahatsızlıktan dolayı.) kiminin hiç olmayabilir bunlar için de aynı işlemi tavsiye edebilirim faydasını görürsünüz. en azından her zaman söylediğim gibi kafanızdaki soru işaretini kaldırmış olursunuz.

"peki hacı iyi anlatıyosun da biz kendimize ne yaparsak yapalım düşüncelerimiz beynimiz hep aynı" diyen var sanki aralarda. haklısın bir bakıma sen kendine istediğin kadar bak , giyimine kuşdıbına mimiklerine dikkat et yine de çevrendeki kızlarla aranı yapabilmek için iyi bir muhabbet dağarcığın olması gerekir. peki nedir bu "muhabbet dağarcığı" ?

bu kelimeyi şu an yazarken aklıma getirdim. nasıl bir insanın kelime dağarcığı oluyorsa , hafızasında bildiği ve kullanabileceği kelimse sayısı belli ise aynı şekilde muhabbet kurmanız için de bunun olduğu kadar geniş olması gerekir. "nasıl genişletebilirim?" derseniz de size gidip film izleyin kitap okuyun felan dersem en fazla umut vermiş yani bir bakıma kandırmış olurum. kızlarla doğru iletişim kurmak için yüzlerce kitap okuyup kelimeler arasından kelimeler seçmek , dikkat çekici konulara değinip akıl dağıtmak eskilerde kaldı. karşınızdaki kızlar da şekspir felan değil merak etmeyin , dolayısıyla etkilemek için de öyle bir birikiminiz olması gerekmiyor. ihtiyacınız olan şey sadece samimi ve içten muhabbetler kurmak.

mesela ilk defa konuşacağınız bir kız sınıfta oturuyor tek başına sizde yakınlarındasınız. eğer o kızla gerçekten tanışmak istiyorsanız gidip doğrudan "merhaba tanışalım ben ahmet" diye girmek yerine , önünde bir kitap , dergi , sayfa , broşür artık her ne varsa (yoksa da başka bir şey bulursunuz muhakkak.) bir süzün ne olduğunu ve o şey hakkında kafanızda bir kaç cümle oluşturun ve kıza öyle giriş yapın. mesela kızın önünde genel matematik kitabı var sallıyorum şu an alın size fırsat ; gidip önce boş mu oturabilir miyim diye izin istersiniz %95 tabi der veya kafa sallar , gözleriyle evet der (%5 reddetme payı verdim onda da ya bu kız harbiden çok farklıdır yada gerçekten yanına gelecekler vardır.) oturursunuz ve çok beklemeden "bu kitabı nerden aldın ya sordum bir kaç yere de bulamadım" diye girersiniz kızda anlatmaya çalışır şurdan şurdan diye siz hemen anladım demek yerine muhabbeti uzatmaya çalışırsınız cümlelerinizin arasına da "bu arada ben ahmet memnun oldum" diye eklersiniz tokalaşırsınız tanışmış olursunuz. dediğim gibi bu çoğu kız için geçerlidir. kızın sevgilisi olsa bile sizi direkt terslemez hangi çağda yaşıyoruz sonuçta ?

ilgi için herkese tek tek teşekkürler beyler beklettiğim için de özür dilerim devam ediyorum...

kendinizdeki kusurlardan bahsedecektik. şimdi takdir edersiniz ki daha önce de söylediğim gibi hepimiz 4-4'lük yaratılmıyoruz , bizi autocad programından oiksel piksel çizipte getirmiyorlar sonuçta. karşı cinsle sağlıklı iletişime geçebilmeniz için kusur olduğunu düşündüğünüz özelliklerinizi bir şekilde örtbas etmeniz lazım. örtbas etmek derken ne demeye çalışıyorum ? yani beyninizde o olayı bitirmeniz lazım ki kafanızda soru işaretleri yapmasın. kapatın abi kusurlarınızı (kusur olduğunu düşündüğünüz.) hiçbir şey yapamıyorsanız. yanlış mı anasını satayım yapan nasıl yapıyor ? farz ediyorum ki kiminiz kısa boylu diye sıkıntı yapıyordur , giy abi 4-5 santim yüksek topuklu botlardan kendini daha uzun hissedersin (veya giydiğin ayakkabıya taban renginde topuk eklet , televizyonda gördüğünüz ünlülerin yüzde 60'ı bunu yapıyor kimseninde gibine olmuyor ve hatta anlaşılımyor bile. ya da ne örnek verebilirim; saçınız dökükse çok kafaya takıyorsanız imajınıza uygun bir şapka ile , bere ile veya kapşonlu ile gezebilirsiniz. kimse demez sizin hakkınızda "ulan bu çocuk salak mı niye hep böyle geziyor." aksine tanınmanızı kolaylaştırır. çevrenizde "kapşonlu olan , bereli çocuk vb.." şekilde çabuk akılda kalırsınız.

mesela sakalı olan panpalarıma önemli bir önerim olacak bu noktada. eğer sakallarınız yeteri kadar gür ve şekil verebilecek durumda ise. ayda 1 kere sağlam bir erkek kuaförüne (mahalle berberlerini demiyorum erkekler için kadınların güzellik merkezleri gibi yerler var işin üstadı olanlar.) her yerde var böyle , yoksa da en eli düzgün kuaföre gidin ve sakallarınıza güzelce bir şekil verdirin. "ne şekli verdireyim abi sakal işte.." diyenleri duyuyorum sanki , aklında hiç bir şey yoksa dediğim yerdeki adamlar "biri gelse fikir istese" diye yanıp tutuşuyorlar zaten bu konuda şüpheniz olmasın , en azından o adamlardan fikir alıp bir şeyler uydurabilirsiniz. fakat dediğim gibi imajınıza yakışır bir şeyler yapmaya çalışın.

bunun haricinde size ekstradan kaşlar hakkında önerim olacak fakat yemek yiyip geliyorum birazdan millet de yavaş yavaş oturmuş olur başlığa.

neyse beyler yarın devam ederim okuyan eden yok şimdilik iyi geceler herkese.

2-3 tane okuyan var benim için yeterli. masraflı olmadan bakımlı olmak cümlesinden devam edelim bari. şimdi çoğumuz aynanın karşısına geçince burak özçivit gibi kıvanç gibi elini sallasa elli binlisi görmüyoruz tahminimce. fakat çevrenizdeki kızların yanında da hep böyle yakışıklı tipler görmediğinize eminim. şimdi bir kere eğer kızlarla takılacaksanız kafanızda soru işareti kalmayacak kendinizle ilgili. "abi dışardan ter kokuyor muyum acaba , lan bu giydiklerim nasıl duruyo acaba çapulcu gibi gezmeyelim" gibisinden sorular sorarsanız kendinize rahat olamazsınız ve doğal olarak kendinizi de izah edemezsiniz. abi temiz olmak lazım önce. temiz derken her defada 6 tane havlu kullanıp günde 2 kere banyo edin , kremle sabunla ıslak mendille gezin demiyorum tabiki. ama haftada 3-4 kere banyo edin en azından ve eliniz tırnaklarınız kulaklarınız (bu en itici olaydır dışardan kulak kiri gözüken tipler.) vb. temiz dursun ya çok mu zor yani ? aynı zamanda yanınızda çoğu zaman sakız bulunsun naneli veya damla sakızlı. nefes kokusu derdini de silmiş olursunuz var mı yok mu diye düşünmezsiniz.

giyime değinmeden önce vücuttan bahsetmem lazım. kilonuzla boyunuz orantılı değilse veya çok kilolu duruyorsanız çekici gözükmek kolay değildir. ha olmaz mı ? tabiki olur ama işinizi zorlaştırır en azından insanlarda ön yargı oluşturur. bu işi gerçekten istiyorsanız hem sağlığınız hemde görünüşünüz için yediğinize içtiğinize dikkat edin , haftada 3-4 spor yapın zaten ideal kilonuza bir kaç ayda ulaşırsınız. (bunun için profesyonel destek te alabilirsiniz. tabi obez 150 kilo bir tip değilseniz işiniz kolay.)

geldik işin en önemli kısmına. giyim olarak size gidin caterpillar alın dünya paralar ödeyip polo felan giyinin demeyeceğim tabiki. giydiğinizin fiyatı ne olursa olsun vücudunuza karakterine ve duruşunuza uyan şeyler olsun. modayı takip etmenize gerek yok abi yeri geliyor her şeye özeniyorsunuz bu konuda da özenti olun yeter size , "bu nasıl tavsiye özenti ol diyor adam" diyeceksiniz ama alakası yok aslında. olay ne mi ? bakın abi etrafınızda sizin fiziğinizde olan insanlara (işi çözmenin en kolay yolu budur.) bu insanların giyimleri hangisinin gözünüze hoş geliyorsa , veya insanlar bu kişi hakkında "adam iyi giyiniyor abi" diyorsa ondan örnek alarak başlayın işe. kot mont mu yakışıyor sizin fiziğinize , giyin kot montla takılın. dar paça kot pantolon mu iyi duruyor yoksa normal paça kanvas mı? (bunlar ikisi birden yakışacak insan tipi zordur bir fiziğe biri gider onunla takılırsınız.) mesela kış geliyor şal takıp gezmek mi çekici duruyor yoksa hırka üstü mont yapıp ağzınıza çekmek mi. (bunları sorun çevrenizdekilere ve fikirlerine değer verin.) koyu renk bot mu daha iyi gidiyor giyiminize yoksa açık renk mi? gibisinden yani. (zıt örnekler verdim bilerek çünkü dediğim gibi birine birisi gider bunların ikisi birden olmaz tarzınızın belli olması lazım.)

bunun haricinde kendinizde gördüğünüz kusurlar hakkında kafanıza takılanlar vardır. bu konuya değineceğim bir dahaki partta. 1-2 rezerve daha gelirse fena olmaz. okuyanlar da belli etsin kendini.

2-3 rezerve gelmeden devdıbını getirmem beyler kusura bakmayın ama deli değilim yani zamanımı boşa harcayayım.

bir önceki kısımda da dediğim gibi. nasıl çirkin bir kızın karakterini bilmeden o kıza tavır almamanız gerektiği gibi çok güzel ve bakımlı bir kızın da "bu kızın burnu havadadır abi zütü kalkmıştır buna yanaşılmaz." gibisinden yüceltmeniz ve ona karşı kırılmaz bir duvar koymanız da doğru değil. önceki kısımda da söyledim her paragrafta da söyleyeceğim muhabbetinizi kuracağınız herkesin karakterini 3-5 cümle sohbet ederek çıkartabilirsiniz. şunu da belirteyim gün içinde (üniversiteliyseniz daha çok yaşarsınız genelde.) okulda veya sınıfta kantinde gezerken tozarken kızların olduğu tarafa en azından hoşunuza giden bir kaç tipin tarafına istemesenizde beyniniz tarafından yönlendirmeler yaşarsınız. bunu nasıl örnekleyebilirim; mesela sınıfa girersiniz bu tip kızların oturduğu tarafa oturmak istersiniz ama cürret edemezsiniz , veya kız otururken yürürken kafanızda kızla muhabbet açmak için çok mantıklı senaryolar kurarsınız ama yine yapmazsınız. ve şu tip engellere takılırsınız genelde "abi görenler abaza demesin , aman abi kız ya terslerse , ya ben öyle diyince karşılık vermezse" yahu siz kendinizden hesap edin en azından. birisi gelip size bir şeyler sormaya çalışınca siz hemen tersliyor musunuz ? ya da kızlar yakınınızda takılınca bunlar bana yavşıyor mu diyorsunuz ? veya bir çocuknormal bir vaziyette kızla konuşurken hemen vay yavşağa bak mı diyorsunuz hemen ? e "hayır" ise siz neden çekiniyorsunuz ? işte bu ön yargıyı da yıktığınız zaman işin %60'ını tamamladınız demektir.

hiç bir kız karşısında ne tip erkek olursa olsun insan gibi ve içten gelen sohbet - muhabbet - espri vb. tavırları hemen geri tepmez. sandığınız kadar ilgiye karşı tepkili veya itici değiller aslında. yani mesela bir kıza bir yerde herhangi bir vaziyette şahit oldunuz ve bunu o kızla muhabbet açmak için kullanacaksınız. gidip kıza içten bir tavırla gülümseyerek "geçen gün kantinde çay sırasında kızmıştın ya içimden helal valla dedim ha" diyerek olaya başlasanız mesela kız direkt "ne kantini be üff uza" diyecek hali yok. önce bir düşünür en fazla "harbi ya sinir ettiler" gibisinden olayı devam ettirir e alın size muhabbet için fırsat daha ne olsun ?

e tabi bunları yaparken de inek yalamış gibi yağlı saçlarla leş kokulu bir vaziyette incin duğunuk olmayacaksınız. bir dahaki partta masraflı olmadan (yakışıklı veya çekici olmak zorunda değilsiniz.) bakımlı ve göze hoş gözükmeye değineceğim.

"kezban" tabirinden devam edelim önce. beyler eğer çevrenizde sadece taşak kokusu çekmek yerine kızlarla da muhabbetim ortamım olsun en azından cinsiyet dengesi olsun diye içerleniyorsanız ilk olarak ve bence şart olarak gördüğüm mesele kızlara karşı ön yargılarınızı kaldıracaksınız. çirkin olduğunu düşündüğünüz bir kızı her fırsatta küçük düşürmeye veya tiksinmeye bakarsanız bundan sadece o kız değil çevresindeki ve sizin çevrenizdeki kızlar ve diğer arkadaşlarınız da etkilenir. ki siz o çirkin dediğiniz kezban dediğiniz kızların nasıl bir karaktere sahip olduklarını , belki de o kızlara karşı salak salak tavırlar takınmak yerine mertçe iki sohbet edip (gidin kıza sohbet açın demiyorum bir yerden aranızda muhabbetiniz açılırsa diye.) kendisini tanıyıp ondan sonra hareketlerinize yön verseniz çevrenizdeki diğer kızlarda da "bu çocuk abaza değil abi muhabbeti de sağlam duruyor iyi çocuk sanki" görüşü uyandırırsınız zamanla.

"ee abi ne yapalım güzel kızlarla takılamıyoz diye hep itilmişlerle mi gezelim tozalım?" görüşü uyanıyor sanki zihnilerinizde. tabiki hayır beyler. olayın en ince basamağındayız aslında. yavaş yavaş kızlara karşı olan görüşlerinizi ön yargılarınızı kırarsanız her türlü ortamda her türlü kızla sohbet muhabbet kurabilirsiniz. size çirkin kız kezban kız örneğini burdan verdim aslında. yani anlatmak istediğim karşınızdakini tanımaya çalışmadan ne güzel bir kıza ne de çirkin bir kıza telafisi olmayan yaklaşımlarda bulunmayın.

rezerveler artıyor galiba kahvemi yenileyip geliyorum