sabaha reserved'larınızı alın arkadaşlar, devam edeceğim ..

ilgi yok lan, neyse devam etmiyorum ..

-“Nasılsın doktor ?”
-“Teşekkür ederim,sen nasılsın ?”
-“iyi olmaya çalışıyorum, doktor sana ne diyeceğim. Hadi seansın yoksa sana bi’ kahve ısmarlayayım. Bırakalım şu hasta-doktor ilişkini de iki arkadaş gibi oturalım, çok yalnızım be.”
-“40 dakikalık bir aram var, kahve içebiliriz.”
-“Tamam doktor, kliniğe geliyorum oradan geçeriz bir yere.”
Yaklaşık bir buçuk aydır bir insanı arayıp buluşalım dedim.O kişi de pgibologum, Allah kahretsin.

Mesai bittikten sonra pgibologumu aradım, üzülüyorum bu kadına.

Ertesi gün uyandığımda rezalet bir Cumartesiydi, yağmurluydu.Bu gün mesaim 12’ye kadar, diğerlerinin de öyle. Dışarı çıkmak için çok kötü bir hava var,ama yalnızlığın bir avantajı da imkanlar el vermediği zaman zaten bir planın olmadığı için üzülmemen.

Kelime testi bittikten sonra seansta bitmişti zaten, sokağa çıkıp bütün kaybetmişliğim ile yürümeye başladım gene.Ne rezil bir insan olduğumu reddedip, bireyciliğimi üstüme takınarak insanları suçlamaktan çekinmiyordum. Bunu yaparken ne kadar küstah ve rezil bir kişilik olduğumu kınayarak sigara yakıp sokakta kuytu bir noktada sineye çekildim. Yerin de olsam bende inanmazdım ama bu değildim,bu hale gelmeyi tahmin dahi etmedim.Her şeyin nasıl başladığını ve bu hale geldiğini bilmiyorum, sadece tek bir düşüncem var yaşadıklarım ile ilgili ; mutluluk insanların iki dudağı arasında.

-“Nokta atışı,tam vaktinde geldiniz.”
-“insan yalnız olunca malum buluşması falan olmuyor. Yalnızlığın da yararları var doktor.”
-“Neden yalnızsın, sorguladın mı ?”
-“Ben yalnız değilim doktor, sadece çevremde ki insanlar öldü.”
-“Sadece bir arkadaşını kaybettiğini söylemiştin ?”
-“Yok arkadaşlarım değil o ölenler. Komşu ile sabah ekmek alırken muhabbet ederdik, Mithat abide zaten bir lokanta da paket servisçi. Sipariş olduğu zaman muhabbet ederdik, bunlar benim için ciddi sosyal aktiviteler.”
-“Sözel bir test yapacağız, sana bazı kelimeler vereceğim ve sende neyi çağrıştırdıklarını söyleyeceksin.”
-“Tamamdır doktor.”
-“Yalnızlık.”
-“Her gece tek yatmaktır, telefonunun şarjının tam 1 ay dayanmasıdır, bazen mutluluktur, bazen intihara sürükler, bazen Necla’ya aşık olmaktır yalnızlık.”
-“intihar ?”
-“Karşı komşumun 5. Kattan 32 kalibre av tüfeği ile vurulup taklalar atarak yere düşmesi.”
-"Peki evlilik sana neyi çağrıştırıyor ?"
-"Yasal tecavüz."
-"Ailende tecavüze uğrayan mı var ?"
-"Maalesef doktor."
-"Nasıl yani maalesef ?"
-"Saklama doktor. Ailemde tecavüze uğrayan biri olduğu için sana evliliğin yasal ciksi çağrıştırdığını söylememi isterdin.Çünkü senin mesleğin bu,insanların ruhlarında ki sorunları incelemek. Daha enteresan sorunlar, daha enteresan deneyimler, daha çok kazanç.”

Ertesi gün yani Cuma günü işten geldikten sonra hiçbir insanın dikkat etmeyeceğini bilsem de üstümü değiştirip, kahve içtikten sonra rezervasyon gereği kliniğe gittim. Saat; 19:30

Hayat şartlarını tartışmayacağım ama hayat şartları da kötüydü. Ekonomik bir problemim yoktu ama hayatım kötüydü.Tek arkadaşım aynaydı, bendim yani tek arkadaşım.Her akşam rakı içerken iki bardak çıkartıp,iki duble koyup, ikisini de eşit miktarda-aynı anda içmeyi bilmezsiniz. Kendi kendinize karşı tavla oynamak nedir sizin için ? En kaybedeniniz bile benden daha çok kazandı bu hayatta. Hiç birinize düşman değilim,ama insanız işte kıskanıyoruz bizde.Hey yavrum hey ..

Tanımlama ve tanışma aşaması başarılı bir şekilde bittikten sonra pgibologdan çıktım. Yağmur durmuş, yerine beyaz kar taneleri transfer olmuştu. Yalnız ve kaybetmiş benliğim ile zorunluluktan dolayı isyan ediyordum toplumculuğa. Yalnızdım çünkü, yalnızlığa mahkum edilmiştim.

-“Merhaba, hoş geldin.”
-“Hoş bulduk doktor, sana da merhaba.”
-“Sana verdiğimiz formda her hangi bir tanımlama yapmamışsın, sanırım direk anlatmak istiyorsun.”
-“Tanımlamayı yapmadım doktor, çünkü sen bana tanımlama yapacaksın. Bana benden daha kötü durumda olanları anlat.”
-“Gizlilik nedeni ile diğer hastaların problemlerini açıklayamam.”
-“Olsun, deneyimlisin.Dozajı daha yüksek problemleri hayal dünyamda kurarken bana yardım et doktor. Bana yardım etki benden daha kötüleri de var diyeyim.”
Nasıl hasta bir zihniyete sahibim ben .. Kendi acımı yok saymak için benden daha kötü durumda ki insanların acılarını kullanıyorum resmen. Kendime gelmeliyim,ama çok geç diye düşünürken doktor kahvesini masaya bırakıp bana bakıyor,
-“Benim görevim bu problemleri hayali olarak yaratıp seni avutmak değil, seni kendi sorununla rahatlatmak, hadi sıkıntılarını anlat.”
-“3 yıl peşinden koştuğum kadın beni 3 dakikada reddetti doktor, aynı gün sigaraya da zam geldi.1 hafta sonra en yakın arkadaşımla gördüm o kadını.O günde içki zamları açıklandı.1 hafta sonra Mithat abiye damacana su taşıyan bir kamyonet çarptı, adam 1 gün komada kaldıktan sonra öldü. Ardından 3 gün sonra intihara teşebbüs ettim, balkona çıkıp tam kendimi sallayacakken karşı apartmanda ki balkondan bir tane erkek cesedi uçtu. Karşı komşunun karısı vurmuş adamı.O anki kriz anı ile benim intihar işi de iptal oldu tabii. Buraya gelirken travestiler tarafından uğradığım tacizi trajikomik olarak nitelendirdiğim için saymıyorum.”
-“intihara teşebbüsünün sebebi olayların üst üste gelmesi miydi yoksa tek bir neden mi var ?”
-“Bu konuda da net bir fikrim yok,ama bence olayların var olmasının sebebi benim intihar etmemin istenmesi. istenmiyorum doktor, istenen bir insan olsam seninle konuşurken her dakikasına para vermezdim.”

içeride ki boş havayı açılan kapıdan ismimin telaffuz edilmesi bozdu. Ayağa kalkıp kapıya doğru gittiğim de insanlar bana ev sahibi iken 1-1 berabermişiz de milli takımı kurtaracak oyuncu benmişim gibi bakıyorlardı. Velhasıl kelam girdim içeriye.

Bunları fark ettiğim de kendi kendimi tedavi etmeliyim diye düşündüm.Ve verdiğim uzun soluklu kavga sonucu –bu kavga en son gidip duvara kafa atıp burnumu kırmamla sonuçlanınca- bir neticeye ulaştım. Benden daha kötü ve beter insanlar görüp dünyada daha fenaları da varmış diyebilmeliydim. Bunun için kendimi karla karışık yağmurun olduğu bir Perşembe akşamı pgibologda buldum. içerisi “aslında hiçbir sorununuz çözülmeyecek ama o kadar parayı verdikten sonra pgibolojik olarak düzeldi sanacaksınız” lafı için idealdi. insanlar gereksiz bir şekilde gülüyordu.

Her şeye rağmen en azından sigara yakabilecek kadar kuvvetim ve nefes alabilecek kadar direncim varken “düzelmeliyim” dedim kendime. Düzelmeliyim çünkü hala kaybedecek bir çok şeyim var. Hala güzel kadınlar var mesela, müzik var, sokaklar da yerin de duruyor. Bunlar en kötü ihtimalle kaybedebileceğim şeyler, benim olmadığı halde kaybedebileceğim.

Hiçbir şeyin farkında olmayıp her şeyin farkındaydım. Hiçbir şeyin farkında değildim çünkü dünyada bilmediğim ve görmediğim binlerce acı vardı.Her şeyin farkındaydım, terk edilmiş ,arkasından vurulmuş bir insandım. Yanlış olduğunu bildiğim halde dünyanın bütün pisliklerini görmüş gibiydim.

@3 e katılıyorum öyle bir şey yok

sözlüğü terk edebiliriz ..

(bunu bir analtıncı olarak söylüyorsam, sözlükten koşarak da uzaklaşabiliriz)

beyler bir ara güzel bir yazı serisi vardı yazan new yorkta taksiciliği anlatıyordu, sürekli yaşdaıklarını falan ama başlığın adını unuttum, bulamıyorum aranızda bilen var mı ya ..

başlığın adını verene çok taşaklı nick altı gireceğim ..

beyler bir ara güzel bir yazı serisi vardı yazan new yorkta taksiciliği anlatıyordu, sürekli yaşdaıklarını falan ama başlığın adını unuttum, bulamıyorum aranızda bilen var mı ya ..

başlığın adını verene çok taşaklı nick altı gireceğim ..

umut adan'ın efsane şarkısı ..

http://www.youtube.com/watch?v=hCSo2ovNOWI

@1-rus.

farklı bölümlerden mezun olan üniversitelilerin ortak sloganı.

işsizdir.

(mesleki olarak)

@3- yaratıcı ol,şukuyu iste. yarak yarak denemeler yap, çüküyü alırsın bu gidişle ..

ha bu arada liseliler bilmez bir zamanlar bu mal adamın uçurulduğunu, çaktırmayın beyler