kurcalamayın dedeler...

bide giblemiyorsunuz ya onda gıcık oluyorum gibtirin gidin osbir çekin

ateş olsa düştüğü yeri yakar dıbına kodumun bu ne böyle japon uçurtması

çok sinirlendim lan cevap verilemeyecek sorular var sadece sessiz bir an var her şeyin ucunda

dıbına kodumun çocukları dünya ne taktan amcık ağızlı ibineler (sözüm meclisten dışarı beyler atacaksanız da atın lan kaç yıldır buradayım zaten hala aynı nesil dıbına koyayım ) sözlükte takum gibi oldu zaten

uuuuuuuup

http://imgim.com/cmnr4.jpg

alabilir miyim diye hesaplıyor sanırım...

yolla panpam benim

diş fırçasının uçlarını minik minik kesip yatağına at kaşıntıdan gebersin pekekent silkelesede gitmez onlar, sapını da kendi zütüne sok artık ne bilim

demiştim amk dağılın şimdi adamlar sanatçı

sokak sanatçısı ne zamandır pekekent oldu lan ? adamın elinde gitar yerde gitar kutusu

gitarlı eleman ne iş lan

monitörden yansımış amk panik yok

yaşamak için sebebe ihtiyacın yok. ölmek içinde neden gerekmiyor. sen yapma belki yarın trafik kazası geçiririrsin bırak ölüm seni bulsun öylesi daha hayırlı

yaz benide

izmirdeyim lan bana da bulun amk açlıktan nefesim kokuyo

bu kadar mı lan

kız fake çıkacak son belli

http://www.youtube.com/wa...uAq64&feature=related

bir mucize gibi en yakın arkadaşım arayıp alsancak yakınlarında olduğunu söyledi hemen çağırdım. bu işi yalnız halletmeliydim ama buna mecburdum hiç param kalmamıştı ve zaten kızlarda iki kişiydi. biraz daha sakindim şimdi. kızlar geldı ve burnuma artık karanfil kokuları gelıyordu. masalarının üzerine baktım ve koskoca djarum black ( simsiyah karanfilli mükemmel bir sigara) dünyanın odak noktası haline gelmişti benim için. sonunda bir odak nokta anlamsal bir değer bulmuştum. biraz arsızlık yapıp bir tane istedim ve ardından yanlarına çağırdılar. kulaklarımın duyduğu en muhteşem teklifti bu. böylesine yalnız bir günde potansıyeli olan kızıl küt saçlı melekler gibi bakan simsiyah oltu taşından oyma mükemmel bir kız beni yanına çağırmıştı.

sen heey sen denizin arkadaşısın değil mi ? dedi haa evet diye cevap verdim ve o an ilk defa bir kıza karşı bu kadar heycan duymuştum sebepsizce. koku iyiden iyiye dağılmaya başladı sonra biz lavaboya çıkıyoruz eşyalarımıza bakarmısın dedi kafamla onaylayıp son yudumumuda aldım ve oturup beklemeye başladım

ansızın bakarmısın dedi diğerine göre daha güzel olan hatun. şaşkınlıkla kafamı çevirdim ve evet dedim ama nasıl ve ne kadar düre sonra dediğimi hatırlamıyorum. 4 tane bomonti içmiştim ve ben soyledıkçe onlarda söylüyorlardı nisbet yapar gibi. para suyunu çekmiş bomontinin fiyatı 5 liraya çıkmıştı

her zamankinden farksız bir akşamüstü cebimde bir paket camel ve para üstü olarak 20 liradan kalan 17 lirayla alsancakta safsaf dolaşıyordum. yalnızlık kokusu miğdemi bulandırıyor bende bir çağre arıyordum. daha önceden yaptığım hataya düşüp eski sevgilim aradım önce gelemeyeceğini söyledi ve suratıma kapadı telefonu. o bile beni reddetmişti koku iyice bastırmıştı. tarifi pek mümkün olmasada tak kokusuna yakındı, içine çekince miğdeni bulandıran daha sonrada göhüs kafesine fil oturmuş gibi hisssetmeni sağlayan berbat bir koku. sanırım zaten hepiniz az çok bilirsiniz.
tam o sırada eski bir arkadaşım karşıdan gülümseyerek yaklaşmaya başladı . yanında tanımadığım biri vardı ikisiylede selamlaştıktan sonra bende burada seni arıyordum telefonun cevap vermiyor diye orada ki mal oturuşumu telafi ettim. birer sigara yakıp sessizce oturuyorduk. canın mı sıkkın diye bir soru yöneltti. hayır diyerek geri püskürttüm. her itiraz edişimde dahada iğrençleşiyordu durum. fakat böyle bir şey nasıl anlatıla bilinirdi ki ? hemen sonra kızlı erkekli bir gurup karşıdan güle oynaya yanımıza geldıler meğer hepsi arkadaşımın arkadaşlarıymış. vay dıbına dedim adam coll bende buna yamanayım bi karı düşürürüm belki diye düşündüm. eski sevgilim geldi aklıma onun kadar mal olamaz heralde idare ederim yinede dedim kendimce.
hatunlar sanki küçük dağları ben yarattım edasında havalı punk çu tiplerdi ne muhabbet ediliyor nede laf söyleniyordu. bunlardan bağımsız bir gurup daha geldi yandan selam verip geçtiler. anlamasamda duyduğum tek kelime borsaydı. borsa nerde lan mekan filan mı diye sordum arkaşda. haaa evet iyi biyerdir cansularda oraya gitti dedi. benimde fena içesim var diyerek mekanın yerini öğrendim. bu tiplerle pek muhattap olmadıklarına görede daha farklı kişiliklerdir diye de yargıladım kendımce ve kalkıp borsaya gittim. izmirliler bilir işleyişi içilen içkinin fiyat artar içilmeyenim düşer. zaten öğle vakti pek müşteri olmadığından da tüm içkilerin fiyatı bi hayli düşüktü. bomonti 2 tl efes 4 tl filan parada sorun olmayacaksa durum gayet mutlu etmişti beni biran ufacık bir mutluluğa kapıldım ve gittim. bahçede kimse yoktu bende terasa geçtim belki oradadırlar diyerek. ne yazık ki ordada yoktular. en azından ben öyle sandım. kafamı sağ tarafa çevirmemle burnumun dibinde olduklarını farkettım. o an ilk defa şans yüzüme güldü diye düşündüm. böyle bir tanışma vakası daha önceyaşamamıştım ve şimdide ne yapacağımı hiç bilimiyordum

şahsen ben göresem aralarına katılırsım ne ses çıkartıcam

sevgi karın doyurmuyor amk !!! sevginle ev kiranı ödeyebilecek misin ?