Yok anlaşılan üzdünüz be beyler.

Var mı okuyan?

Telefon hala çalıyor. Açtım telefonu hemen Sude'nin evinin oraya gel oruspu çocuğu diye bağırdım. Sonrada kapattım direk. Sude beni tuttu yapma lütfen diyor, yalvarıyor. Kes sesini diye bağırdım. Bildiğin gibi değil demeye başladı. iğreniyorum senden dedim. Bi süre tersledim bunu durmadan. Yanındaki çocukta belirdi karşıdan geliyor, yanındada bi arkadaşı var. Tek gelmemiş p*şt. Boyumda vardır. Kimsin lan sen dedi bu. Üstüme geliyor. Dur diye bağırdım beyinsize, harbidende durdu sonra burnuna bi geçirdim. Ama nasıl hırslanmışım bu küt diye yere yığıldı sonrasında zaten Sude bi çığlık attı ve kafamın acısını hatırlıyorum sadece. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Annem ağlıyor kolum felan hep çizilmiş. Diğer çocuk bulduğu taşı kafama vurmuş sonra tekmelemişler bir süre kaçmışlar. Sude dışarda ağlıyo. Annemde ortalığı ayağa kaldırmış ne kadar uyuduysam tüm sülale kapının önünde odada yayılmışlar. Emre felanda beni arıyor.

Bana doğru geldi. Yaklaşınca beni farketti. Bi duraksadı, pek çaktırmadım gördüğümü. Baktım gülümsedim buna, buda bana baktı gülümsemeye başladı gevşedi bi. Geldi yanıma kadar "Aşkımmmm" dedi sarıldı bana. Bende buna sarıldım ama deli gibi aşıktım beyler son olduğunu düşünerek sarılıyorum. Bi süre sonra bu bana "Çok özlemişim seni" tarzında şeyler söyledi. Bende bunu kendimden ayırdım yavaşça. Sonra aramızdaki diyalog şu:
(Ben:b Sude:s)
B: Neden? (gülerek söyledim bunu)
S: insan sevdiğini özlemez mi? (oda gülüyordu)
B: Neden peki? (Burda ciddileştim)
S: Söyledim ya, burda telefonu çalmaya başladı, ama açmıyor.
B: Lan, dedim bi süre sustum düğümlendim beyler konuşamıyorum. Gözlerim doldu.
B: Telefonun çalıyo.
S: Noldu? , dedi gözlerini ayırıp
B: Bak bakim kimmiş?,çıkardı telefonu çıkarmasıyla kaptım elinden. Bakmamla bağırmaya başladım. Sevdiğim diye biri arıyor.
B: Lan sen nasıl bi insansın?(istemeden ağlamaya başlamışım bile)
Derken bi tokat attım buna. Anladı bu gördüğümü.

Bide bu kısımları özet geçiyorum bunlar karakterimi değiştiren etmenler olduğundan söylüyorum.

Beyler noktalama imla kurallarına pek dikkat edemiyorum mobildeyim kusura bakmayın. Gece boyu giricem dinleyen olursa. Bi kişi olsun gene anlatırım o kadar birikmişimki tek amacım birine anlatıp rahatlamak o kadar.

ilk günler eve bi hasretim. Ama ortam çok güzel tabi. Üç arkadaş aynı ev herşey rahat. Muhabbet desen fena. işe gidiyoz geliyoz felan. Ben Sude'yide özlüyorum tabi ilk bi ay kadar böyle geçti. Sürekli arıyorum konuşuyoruz felan. Bi ay kadar sonra ben fazladan nöbet tuttum görevli teknisyen abimiz var. Adı Mustafa onlada konuştum. Memlekete gidim diye. ibrahim abininde yerine çalıştım. Oda benim yerime bakıcak. Anestezi ne bilirsiniz herhalde zaten. Amelyatta hastanın fonksiyonlarını takip edip, uyutan, havalandıran, uyuşturan, ilaçlarından sorumlu kişiye denir. Bilmeyenler vardır belki. Neyse anlaştık işte. Atladım ilk otobüse koyuldum memleket yoluna.

Geldim özlemişimde heryeri. Gittim bizimkilerin yanına herkese süpriz yapıyorum. Annem sarıldı gözü doldu kadının felan. Babam aynı şekil. Oturdum konuştuk ettik. Borçlarda biraz hafiflemiş. Sudeyede süpriz yapim dedim. Evlerinin oraya gittim. Zile bastım annesi tanıyodu beni. Selamlaştık sordum nerde olduğunu felan "Arkadaşına gitmişti, gelir birazdan." dedi. Arayıp beni söylemeden çağırmasını istedim, kırmadı beni aradı bende aşağıya indim bekliyorum. Biraz zaman geçti 1-2 sigara içtim ben. Karşıdan Sude geliyor ama bi çocukla el ele. Önce anlam veremedim. iki sene kadardır sevgiliyiz. Sokağın başında durdu bunlar. Sarıldılar felan ayrılıyolar. O anı tarif edemem beyler hani karnınızda bi sancı olur ya, anlatamazsınız hani, kafayı yersiniz.

Sizi pek sarar mı bilemem ama birsürü şey değişti hayatımda. Anlatim rahatlayim istedim. Dinleyen olursa ne mutlu bana.

Lise yeni bitmişti ve ben anestezi bölümünü okuyup bitirmiştim. Durumumuz pek iç açıcı değildi. Babam esnaftır ama borca batmış ek bi işle daha uğraşıyordu. Biz lisede 3 arkadaş çok samimiydik. Direk lise bitsinde babama yük olmayim diye düşünürken Turan (kardeşim gibi severim ama biraz hassas bi çocuktur) babasıyla kavga etmişti. Üçümüzde işe başlamıştık. Bilerek aynı şehirleri tercih ettik. O zamanlar atamalarda rahattı. Ben Devlet Hastanesinde göreve başladım. Sürekli birlikte olmamızdan ötürü ve benim babama yük olmamla beraber Turan'da babasıyla kavga ettiği için. Ayrı bi eve çıkma kararı aldık. Emre'de bize uydu. Tabi neyin ne olduğunu bilmiyoruz daha. işe yeni başlıyorum. Benden bi yaş ufakta bi sevgilim var, adı Sude liseden beri birlikteyiz ve o lise son sınıf hemşirelik okuyor. Naptık ne ettik ailelerle konuştuk pekte karşı çıkmadılar ve destek oldular. Bulvar üstünde bi apartman dairesi tuttuk. Aylık 7500 lira giriyor zaten eve. Sözde bizimkiler için çok iyi bi durum ama benim açımdan daha farklıydı. Babamın borçları ödemek lazım ve birlikte iş kurmakta istiyoruz 3 arkadaş. Sude zaten evlilik hayallerinde. Farklı bi şehir, farklı insanlar, farklı çabalar. Herşey o evle başladı anlıycağınız.

Not: Çok aksiyon dolu, tuhaf bi hikaye değildir sadece anlatmak istedim isteyen olursa devam edicem.

Allah yardımcın olsun kanki

Kamon bebek

Rezuzazizu

Eğer bağımlı olmalık arıyorsan lol

Prezervuar

Proterez

Dinleyen var mı?

"Lan sen benle dalgamı geçtin oruspu çocuğu öldürücem seni!" diyerek koşmaya başladı üzerime. Sağ cebimdeki çakıyı çıkardım Sude solumda bağırarak ağlıyordu.

Menderese davet ettim. Sude bana yalvarıyordu yapmamam için ama dinlemiyordum. "Aşkım ulu orta buluşmayalım. Menderese ... 'ya gel piknik yaparız hani şu milletin toplandığı park varya oranın aşağısı * "dedim ve ekledimde "dershaneden kaçı gelicem yanına sabah 8 gibi orda ol hem kimsede olmaz ;)" tarzı birşeyler yazdım. Bu mal zaten süzme salaktı bide keko. Hemen atladı zaten. Sabah erkenden kalktım ve menderese gittim. Onu bayağı köşede olan biyere kayalıkların oraya davet etmiştim. Nerde olduğunu sordum bana yaklaştığını söyledi. Kayalıklar normal yolun biraz altındadır, karşısıda sevgi adası. Pusudum bekliyorum. Bi yandan mesajla tarif ediyorum. Beklediğim yönün tersinden geldi ve beni gördü. Direk gözleri ayrıldı. Yavaş yavaş çakmaya başlamıştı olayı.

Planlar kuruyordum kafamda ama hepsinde bi ekgib vardı. Öldürmem gerekiyordu onu ama nasıl? Kusursuz olmalıydı. Kendine fazla güvenen bi puşttu bu. Bu özgüvenini kullanmam gerekiyordu. Oldukçada gerizekalıydı. Denizi ikna etmeyi başardım sonunda. Deniz bu çocukla muhabbet kurup kendi numarası diye benimkini vermişti. Ona bazı düşünce yapıları enjekte etmeyi başarmıştım bile. Bir kızla yaşanılanların erkekle aralarında kalması gerektiği gibi. Bu sayede onu biyere çekmek istersem daha az kişi duyucaktı. Benle yani denizle sevgili olduğunu sanıyordu. Bayağı aşık olmuş gibi davranıyordu zütveren. Sonunda dayanamayıp buluşalım diye beynimi gibmeye başladı. Arıyorduda ama bi bahane ile geçiştiriyordum.

Bağırmamla annem odaya dalıp iyi olup olmadığımı sordu. iyiyim deyip çıkardım onu. Sude'nin zıttıma gitmesi beni çıldırtıyordu. Kardeşimi döven çocuğun adı Süleymandı. O zamanlar Adana'da Denizli mahallesinde oturuyoduk. Bilen bilir burdaki aşiret gibi gezen puştları. Onlardan birine çatmıştım. Süleymanı yolda görüyordum arada bir her gördüğümde karnımda bi ağrı. Beynim sızlıyordu. Sude gene boşver demeye başlıyordu hatta yalvarıyordu. Süleyman şerefsizi gelip para istiyor, yakınımdan geçince omuz atıyordu. Benim boyum uzundur, o zamanda uzundu. Sağda solda tek başına beni dövmüş gibi anlatıyordu amın evladı. Artık her gece aralısksız onu öldürme hayalleri kuruyodum.

O zaman yazdığım günlüğümden parçalar atim size:

03.03.2000'den bir parça:
Gene hergünümle aynı bir gün daha. Artık sinirlerime hakim olmaktaki güçlüğüm iyice arttı. Bugün gelen bi müşteri içerde küfretti diye az daha birbirimize giriyorduk.

05.03.2000'den bir parça:
Kardeşim bugün ağzı yüzü kan içersinde geldi. Kendisinden büyük biri dövmüş. Çok arkamız yok diye kardeşimi ezebiliceklerini sanıyorlar. Yarın gidicem ve gerekeni yapıcam.

06.03.2000'den bir parça:
Dükkandaki işler nedeniyle bugün kardeşimin okulunada gidemedim ama o oruspu çocuğunu bulucam.

07.03.2000'den bir parça:
Neden tanrı bana bu kadar acımasız davrandı ki? Kardeşimin önünde dayak yememe sebep olacak ne yapmıştım ben?

Okula gitmiştim ancak çocuk benden kalıplıydı ve diklenmemle arkadaşlarınıda toplamıştı. Ağzım yüzüm kan içinde eve döndüm. Sabaha kadar uyumadım ve Sude'nin beni teselli edişini dinleyip kafamda gene öldürme hayalleri kurdum ama bu sefer Sude bana katılmıyordu. Bana boşver deyip duruyordu. Ona son gücümle bağırdım.

Sude... Benim yol ortağım. Beş yaşımdan beri tanıyordum onu evet millet onu benden başkası göremiyordu. Onu ben kurgulayıp kontrolünü kaybetmiştim ve her rüyamda bir kenarda o beni izler veya bana yardım ederdi derken, gerçek hayattada onu görmeye başlamıştım. Nefret ettiğim insanları öldürme hayalleri kurardık beraber. Uzun uzun, bıkmadan, usanmadan. Çok geçmeden o yıllarda bi cinayet işledim bile. Korkmayın bu işlediğim bi cinayeti anlattığım zavallı bi korkağın hikayesi değil insan birçok cinayet işleyince bi tanesi umrunda bile olmuyor. Ama özet olarak ilk cinayetimden bahsedeyim sizlere.

En iyisi ilk başlardan anlatim size herşeyi. Merak etmeyin hikayenin sonunu ilk başta yazmadım. Henüz yeni başladık. Geçmişimden kısaca bahsedim. 1999 yılında bir lisede sağlık okumaya başladım. Normal bi çocukluk geçirdim ancak herkesten farklı bir yönüm vardı. Kurban bayramlarında daha çocukken bile pür dikkat hayvanın ölümünü sonsuz bir zevkle izleyip kanının akışını yavaşça kafamda tekrar tekrar canlandırırdım. Bu bana zevk veriyodu. Babam esnaftı ve 2000 yılında amcamın dükkanı batırıp gitmesiyle babam başka bi işe girdi ve tüm iş yeri bana kalmıştı. Çok sürmeden insanlara bir nefret beslemeye başlamıştım ve ne kadar bencil olduklarını gördüm Sude ile aynı fikirdeydik. Hepsi çıkarcı iğrenç varlıklardı.

Önüme çıkan güvenliğe sert bi yumruk indiriyorum, sesi çıkmamalı. Eğer ses ederse tüm plan bozulabilir. Yavaşça silahımı çıkarıyorum adam hemen önümde. "Ahmed!" diyor. "Bir terslik var!" arkasına dönmesiyle beyninden vuruyorum ve birde göğsüne sıkıyorum. Kanın akışı beni çıldırtıyor. Can çekişmesini sonsuza dek izleyebilirim ancak vaktim yok. Elindekini alıyorum ve yavaşça silaha eğiliyorum. Bu arabayı engelleyemezsem pekte hoş şeyler olmayacak. Tay'ın teslimatını durdurmam lazım.

Rezarvuar

pREZervatif