- 0 / 0 / 3252 entry
- 451 başlık
- 3 trend
- 15,756.09 incipuan
mugiwaranorufi "Ich bin meine Welt."
-
+4
neredeyse 7 şiddetinde deprem oluyor
Öncelikle (bkz: moment magnitude scale).
Elazığ'daki deprem bu ölçeğe göre 6.5 büyüklüğündeydi (Kandilli'nin web sitesinde "Mw" değeri olarak görülebilir). isranbul'da olacak depremin büyüklüğü ise 7-7.6 arası bekleniyor ve sadece bu açıdan bile, üstteki panpaların da söylediği gibi arada muazzam bir fark var.
Onun dışında istanbul bir metropol. Mimari ve nüfus yoğunluğu açısından Elazığ ile kıyaslanamaz. Daha da önemlisi normal şartlarda bile kentte ulaşım konusunda büyük zorluklar var, bahsedilen büyüklükteki olası bir depremde durumu düşünmek dahi istemiyorum.
istanbul için tek mesele doğrudan depremin sebep olduğu can kayıpları da değil. Ülkenin en büyük nüfusa sahip, finansal açıdan merkezi sayılabilecek şehrinden bahsediyoruz. Bu olay, Türkiye'yi uzun vadede de çok büyük sıkıntıya sürükleyecektir.
Velhasıl, lineer bir kıyas yapmak mümkün değil. Yaklaşıyor yaklaşmakta olan, önlemler derhal alınmalı. -
0
gerdekte zar patlamadı ama karınız bakire
Endoskopi vücut delikleri vasıtası ile yapılan görüntüleme yöntemlerinin genel adıdır panpalar. Gastroskopi, kolonoskopi, histeroskopi, bronkoskopi vs. aslında hepsi birer endoskopidir. Gastroskopi demek zor olduğundan olsa gerek, yaygın olarak kullanılmıyor pek. -
0
kadınlık ve kadın hastalıkları ile
Neisseria gonorrhoeae ya da gram pozitif koklardan biri olabilir. -
+5
joker
en azından beklentilerimi karşılamış filmdir.
anaakım bir çizgi roman filmi izleyeceğini düşünenler filmin daha ilk yarısında hayal kırıklığına uğrayacaktır, buna bizzat şahit de oldum. umduğum gibi daha çok bir festival filmi havasındaydı. ha klişeler yok muydu, vardı tabii. sinemayla biraz haşır neşir biri için olacakların pek çoğu tahmin edilebilirdi. öte yandan görüntü yönetmeni takdir edilesi bir iş çıkarmış, sinematografi gerçekten başarılıydı. gelelim içeriğe;
--spoiler--
olay örgüsüne yukarıdan bakacak olursak, halihazırda yozlaşmış bir toplumun ve akıl sağlığı bozuk, şiddete eğilimli bir bireyin günlük yaşamın olumsallığı ve tabii ki bu dejenere toplumun kendi iç dinamiklerinin etkisiyle bürünebileceği korkunç karakter ile karşılaşırız.
ama filmin bize vermek istediği asıl şey -bence- sosyal mesaj değil. asıl amaç çoğu sinemaseverin film daha vizyona girmeden önce de tahmin ettiği gibi, joker'in iç dünyasını tasvir etmek ve karaktere derinlik kazandırmak. bu bağlamda, film süresince dikkat etmemiz gereken en önemli şey karakter gelişimi.
hasta annesiyle yaşayan, palyaçoluk yaparak geçimini sağlayan, gayet masum ve çocukça hayalleri olan; bunların yanı sıra ciddi pgibolojik problemleri olan ve bu sebeple topluma uyum sağlamakta güçlük çeken bir adam nasıl oldu da joker'e dönüştü? filmin cevap vermek istediği soru bu.
filmde gözlemlediğimiz kadarıyla, arthur'un joker karakterini tedricen dışa vurmasını tetikleyen iki büyük olay var; birisi metroda kendisine saldıran üç borsacıyı öldürmesi, diğeri ise annesiyle ve kendisiyle ilgili gerçeği (bu gerçeğin kendisi arthur'un kişiliğini oluşturan en büyük etken olabilir) öğrenmesi. sanrılarından anladığımız kadarıyla ilaç almayı bırakması birinci olayla aşağı yukarı aynı zamanlarda oluyor (burada kaçırdığım bir şeyler olabilir).
arthur'u bir dizi cinayet işlemeye iten etkenler başta da söylediğim gibi büyük oranda olumsal. fakat aynı şeyi gotham için söylemek zor, zira şehir filmin başından itibaren anladığımız kadarıyla zaten patlamaya hazır bir bomba gibi. dolayısıyla joker olsa da olmasa da işlerin eninde sonunda aynı noktaya varacağını varsayabiliriz. bu bakış açısıyla joker'in batman'in doğuşuna aracılık ederek aslında, istemeden de olsa, iyi bir şey yaptığı gibi zorlama bir fikir bile atılabilir ortaya.
--spoiler--
onun dışında, heath ledger ile joaquin phoenix'in joker'ini kıyaslamak bence anlamsız. çünkü yer aldıkları filmlerin kapsamları farklı, heath ledger'la jack nicholson'ı ya da jared leto'yu kıyaslamak gibi değil bu. iki oyuncunun da üstüne düşeni fazlasıyla yerini getirdiğini düşünüyorum.
film elbette daha iyi olabilirdi ama bu kadar büyük bir işi ellerine yüzlerine bulaştırmamaları bile bana göre büyük başarı. -
0
one piece
957 suratımıza bir tokat gibi indi. Enformasyonel açıdan, serinin şimdiye kadarki en yoğun bölümü olabilir. -
0
ali kurmuş
izliyorum lan bunu arada, çok sempatik bir çocuk.
Furkan Öztürk var bir de, Harvard'da deneysel fizik doktorası yapıyor. Bilimsel merakı olan gençler için bilgilendirici videolar çekiyor, tavsiye ederim. -
+1
şu dünyada en gıcık olduğum insanlar filozoflar
böyle bir yargıya varmadan önce felsefeyi tanımlamalısın; bunun için de ciddi okumalar yapman ve bir paradigma oluşturman gerekiyor. deleuze'ün dediği gibi, "felsefe nedir?" sorusu başlangıçta değil, sonda sorulan bir sorudur.
"felsefe faydasızdır" derken bile kendi oluşturduğun "fayda" kavramından hareket etmen gerekiyor ki, kavram oluşturmak felsefenin işidir. ister kabul et ister etme; daha geniş bir açıdan bakıldığında, "fayda" kavrdıbının senin tanımladığın şekliyle bile, dolaylı yoldan da olsa felsefe insanlıkla ilgili birçok şeyin temelini oluşturmuştur. -
+3
sizce müzik zevki ile
Gördüğüm en haklı yorum sanırım bu.
Farklı sosyokültürel ve sosyoekonomik çevrelerden iki kişi alsanız, dinledikleri müzik türlerinin farklılığını zevkler ve renklerle açıklayamazsınız.
Ayrıca burada etkili olan yalnızca kültürel farklılık da değildir; müzik duygulara hitap ettiği kadar, matematikseldir (kimileri bunu IQ ile ilişkilendirecek kadar ileri gidiyor hatta). Kişinin müzikal yeteneği de -örneğin teorisini bilmesi, bir enstrümanla uğraşması- belli bir bakış açısı kazandıran, dolayısıyla müzik zevkini oluşturan ana unsurlardandır.
Bu durumda ancak bu iki değişkeni eşitlediğimizde, benzer çevrelerden gelen ve müzikal açıdan benzer yeteneklere sahip olan insanları örnekleme dahil ettiğimizde aradaki farkı "zevkler ve renkler" ile açıklayabiliriz diye düşünüyorum. -
+2
spring waltz ve moonlight sonata
öncelikle spring waltz değil o, mariage d amour. chopin'in falan da değil. kim uydurduysa amk, öyle kaldı parçanın ismi. zaten chopin'e ait olmadığı gün gibi ortada, herhangi bir bestesinin yanından geçemez. nitekim chopin osursa bile dinleyebilirsin, evvela söyleyeceğim bu.
onun dışında şöyle birkaç eser bırakabilirim ilk aklıma gelenlerden:
https://www.youtube.com/watch?v=xXcF8OFGWw4
https://www.youtube.com/watch?v=IUAF3abGY2M (erkan oğur versiyonu da hoştur, bakabilirsin.)
https://www.youtube.com/watch?v=KpOtuoHL45Y
https://www.youtube.com/watch?v=AZBLXxa4T_E
https://www.youtube.com/watch?v=JSAd3NpDi6Q
https://www.youtube.com/watch?v=EwUIJGqh3O4
https://www.youtube.com/watch?v=wXQCPAR0EHo
https://www.youtube.com/watch?v=zPXinFjtIyg
https://www.youtube.com/watch?v=NlprozGcs80
https://www.youtube.com/watch?v=Zq9U8oL7D04
https://www.youtube.com/watch?v=7hkw4rw3ong
https://www.youtube.com/watch?v=7E-RTI-H2oI
https://www.youtube.com/watch?v=GMkmQlfOJDk
https://www.youtube.com/watch?v=ufIlOXXMqs0
https://www.youtube.com/watch?v=u99f9RAvwu4
beethoven'ın senfonileri; mozart'ın requiem'i, 40. senfonisi gibi bilindik şaheserlerden bahsetmiyorum bile. verdiğin örneklere bakarak çok kompleks ya da uvertür gibi hareketli parçalara da girmiyorum hiç.
bunların dışında, günümüz bestecilerinden tiersenn, einaudi, grinko vs. de ilgini çekebilir. basit, dinlemesi kolay ve keyifli besteleri var. -
-1
ingilizcesi iyi olan bir panpmm
burada "openness" ile kastedilen, büyük ihtimalle finansal ve ticari açıklık; yani bir anlamda ülke ekonomisinin globalleşme düzeyi. "uluslararası açıklık" yerinde bir çeviri, zorlamaya gerek yok. -
0
klavierstücke
alışılmışın dışında bir besteci ve müzik teorisyeni olan karlheinz stockhausen'ın kendisi gibi olan beste serisi. çoğu dinleyici için pek bir şey ifade etmeyip, “bu ne amk” dedirtebilir. haksız bir serzeniş de değildir aslında.
eserde 142/8'lik gibi ölçüler kullanılmasından daha ilginç bir şey varsa o da bu ölçülerin fibonacci dizisiyle yakından ilişkili olmasıdır. zaten bir bu herifin, bir de john cage'in acayip bir matematik kafasına sahip olduğunu düşünüyorum.
fibonacci dizisini kullanan başka bir eser için, (bkz: lateralus). -
+1
one piece
aynen öyle panpa, tamamen medyanın şişirmesi. zaten oda, morgans'a luffy için “mastermind” falan dedirterek bunu gözümüze soktu.
anladığım kadarıyla anime takipçisisin, mangada neler oldu bir bilsen... (: -
0
mbti
astrolojiye inananlar için, özellikle kişilik analizi konusunda çok daha bilimsel bir alternatif olabilir.
jti (jungian type index), kts (keirsey temperament sorter) gibi varyantları da mevcut. zaten bunların hepsi esasen jung'un tipolojisine dayanıyor. @1 sağ olsun, fonksiyonların kombinasyonlarıyla ilgili temel bilgiyi vermiş. yine de biraz daha derinlemesine araştırmanız fena olmaz. -
+1
göreli doppler etkisi
yine açılmış ama hiç entry girilmemiş bilim konulu bir başlık... neyse ben bir şeyler yazayım.
halihazırda fiziği sevmeyene sevdirecek kadar enteresan olan bir etkinin, üzerine bir de izafiyet eklenmiş katmerli halidir.
bilindiği üzere, gözlemcinin yahut kaynağın hareketi sonucu algılanan frekanstaki değişiklik, doppler etkisi olarak adlandırılıyor. şöyle ifade ediliyor kendileri:
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{resim: https://i.hizliresim.com/lqGNoE.png }}
]]
ancak bahsedilen hareket ışık hızına yakın ise zaman genişlemesinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor. bu durumda dt = γdτ eşitliğini
frekans (f) için kullandığımızda ve yeniden düzenlediğimizde şu ifadeye ulaşıyoruz:
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{resim: https://i.hizliresim.com/ADM87L.png }}
]]
β bildiğimiz v/c.
ha ne işe yarıyor derseniz, mesela astronomideki şu meşhur kırmızıya kayma olayını hesaplamak için kullanılıyor. -
0
memento
filmi bu kadar başarılı ve özgün kılan en önemli şey, anlatılan hikaye ve kurgu tekniği arasındaki uyum. prestige, inception ve batman trilogy'i izlemiş biri olarak (interstellar'ı saymıyorum bile) izlediğim en iyi nolan filmi diyebilirim.
--spoiler--
ancak teddy'nin en sonda söylediklerini kabul ederseniz tüm taşlar yerine oturuyor. dolayısıyla teddy'nin yalan söylüyor olma durumundaki olası senaryolar, filmi tam olarak anlayan kimselere de düşünme ve tartışma imkanı sağlıyor.
--spoiler--
filmin dayandığı, özellikle son kısımda üzerinde durulan felsefe de oldukça derin. -
0
oldeuboi
bir filmde en çok önem verdiği şeylerden biri müzik olan beni, fazlasıyla tatmin etmiştir. sen hem jo yeong-wook, shim hyun-jung gibi üst düzey besteciler ile çalış, hem de vivaldi'den dört mevsim çal; seviyeyi bu denli yükseltmeye ne gerek vardı?
duygusal ve ahlaki açıdan ağır oluşu sebebiyle herkesin izlememesi gerektiği kanaatindeyim. genel olarak park chan-wook'un filmlerinde bulunan bir özellikten bahsediyor olsak da oldeuboi bence bu açıdan farklı bir seviyede.
izledikten sonra sağda solda sövecek kadar hassas olanlar, izlemeyin.
edit: film albümünde gözüken “cries and whispers” ve “farewell, my lovely” bazı enstrümantal farklar dışında tıpatıp aynı, ayrıca şostakoviç'in 2 numaralı valsi ile benzerlikler taşıyor. -
+1
astroloji
Burçları tarif eden kaynaklara baktığınız zaman her birinin iyi özelliklerinin ön plana çıkarıldığını fark edersiniz, bu bir klişedir. Gerçekçiliği artırmak için araya ufak tefek pürüzler eklenmiştir ama manzara toz pembeliğinden pek bir şey kaybetmez.
Astroloji ile haşır neşir, salak saçma biriyle bu konu hakkında konuştuğunuzda ise bazı burçları kötülediğini, bazılarını ise öve öve bitiremediğini görürsünüz. Aslında bahsettiklerinin hepsi çevresindeki insanlarla olan ilişkilerinin ve kişisel tecrübelerinin malum kaynaklarda okuduklarıyla olan bir sentezinden ibarettir.
Astroloji, yöntemiyle birlikte sistematik olmaktan uzak, unsurları arasında hiçbir nedensellik ilişkisi bulunmayan bir sözdebilimdir. insanların kişiliği, davranışları, geleceği gibi şeyler doğdukları aylara göre sınıflandırılamayacak kadar karmaşık ve geniş bir spektruma sahiptir.
Anladığım kadarıyla bu ve bunun gibi New Age saçmalıkları, çoğu mensubu tarafından farklı amaçlarla (bir tanesi yukarıda belirtilmiş) kullanılıyor. Yine de büyük bir kitlenin bu tarz zırvalara ciddi ciddi inanıyor olma ihtimali bile beni çıldırtmaya yetiyor. -
0
gram zeka kırıntısı
Kilo ile kastedilen kilogram ise, bu karşılaşmanın galibi yüksek olasılıkla demirdir.
Çünkü aynı kütleye sahip pamuğun hacmi demire göre daha büyük olacağından, kütle merkezinin demire kıyasla yere uzak olma ihtimali daha yüksektir. Dolayısıyla yerçekimi ivmesi "g", demir için ekseriyetle daha büyük bir değer alacaktır.
edit: pamuk ve demirin eşit koşullarda olduğu varsayıldı. - daha çok