
- 3 / 3 / 28 entry
- 5 başlık
- 106.85 incipuan
mrneuer "Bir Kadın Susuyorsa Su Verin !!"
-
-1
annem beni gay saniyo
Beyler Benim Çok bin Bir Arkadaşım Var Amina Koyduğum Bugün Bizim Eve Geldi Oturduk Benim Telde Takilioz Benim De S3vgilim Var Amq Biz Bunla Facede Inci'de Takilirken Mesaj Geldi Sevgilimden Bu huur Evladi Teli Aldi Elimden Ben Bunu Aldim Olesiye Dovcem Kisrak Bir Hareketle Yere Yatırdı Beni Sonra Üstüme Düştü Tam Brazzerslik Pozisyon Ama O An Annem Odaya Daldı Bizi öyle Gördü Ben Kıpkırmızı Benim Lavuk Arkadaşım Kaçtı Gitti bin Şimdi Annem Çok Kötü Bakiyo Bana Napcam Taktik Verin Aq! -
+12
ulan sevmiştim be
"Bundan tam 4 yıl önce, üniversitede ilk yılımdı. Yeni gelmiş olmama rağmen, yaptığım organizasyonlarla ve müzikle uğraştığım için okulun çoğunluğu beni tanıyordu. 'Zayi' veya 'Burak' dendiğinde, direk tanırdı insanlar. Yine soğuk akşamlardan birinde, eve dönerken okulun önünde bir kız takıldı gözlerime. Kumral, kendine aşık eden koyu kahverengi, iri gözleri, uğruna şiirler yazılacak dudakları... Yavruağzı bir bluz vardı üzerinde. Uzun saçları beline ulaşmaya çalışıyordu. Öyle bir bakışı vardı ki boşluğa doğru, bir şeyler arıyordu sanki, içinde.. kaybettiği bir şeyleri arıyordu. Arkadaşıma dönüp "Kim lan bu?" diye sordum heyecanla. "Boşa uğraşma Buraak, bakmaz sana. Okulun en popüler hatunu, daha yazmaya cesaret edeni görmedim." dedi. Açıkçası baya moralim bozulmuştu. Eve geçtim, hiç aramadım kızı. Yattım yatağıma, gözlerini, saçlarını, dudaklarını hayal ettim. O kadar güzeldi ki. Saf bir güzelliği vardı. Ne yapıp edip tanışmam gerekiyordu. Günlerce akşam dışarı çıkıp, otobüs durağındaki bekleyişini seyrettim uzaktan. Satırlarca söz yazdım onun için, yazıp yazıp yaktım sözleri. Kelimeler yetmiyordu anlatmaya, güzelliğini, hislerimi tarif etmeye uygun ne bir kelime bulabilmiştim ne cümle. 37 gün boyunca o durakta otobüs bekleyişini seyrettim. Ve işin ilginç tarafı geçen 37 gün boyunca bir defa bile internetten açıp kızı bulmaya çalışmadım, sadece seyrettim. Çünkü biliyordum ki o duraktaki bekleyişini, hiçbir yerde göremezdim bir daha. Aynı filmi ardarda 37 defa seyretmek gibi bir şeydi bu. 38.günün sabahında, daha fazla dayanamayacağımı farkettim. Konuşacaktım onunla, direk açılmasam da tanışacaktım. Akşam çıkmadan önce en güvendiğim kıyafetlerimi giydim, camel white paketini cebime koymadan önce bir tane sigarayı yaktım ve çıktım evden. Durağın karşısında durdum, o geldi, attım sigarayı ve ufak adımlarla durağa doğru yaklaştım. Her adımda ayaklarım titriyordu. Derin bir nefes aldım yanına geldiğimde. "Merhaba." diyip, gülümsedim. Kulaklığının tekini çıkardı, "Merhaba." dedi, beraberinde küçük bir tebessümle. Bana ilk gülüşü... Unutulmaz. Durakta sadece ikimiz vardık. "Burak ben, senin için de sakıncası yoksa, tanışmak istiyorum. Bilmem dikkatini çekti mi ama, tam 37 gündür her akşam bu saatte, şu karşıdaki duvarda seni izlerken bir sigara içip, otobüse bindiğinde gidiyorum." dedim. Gözlerimi kısıp, yüzünü, vücudunu inceledim. Mükemmelliğin sembolüydü. Tekrar gülümsedi, "Farkındayım." dedi. "ilk günlerde sapığın teki olduğunu düşünmüştüm ama bir süre sonra bakışlarına dikkat ettim, çok farklı bakıyordun." 1-2 saat sohbet ettik o durakta. Bir akşam evine otobüsle gitmek yerine benimle sohbet etmeyi tercih etti, saat 00.24'ü gösteriyordu. "Kalkalım." dedi, evine bıraktım. Elini sıktım, "Sonra görüşürüz." dedim, "Görüşürüz." dedi. Ben yine her akşam o durağa gittim, sohbet ettik, otobüse binmedik, evine bıraktım. tam 12 gün boyunca, aynı senaryoyu tekrarladık. Bir akşam, yemeğe çıkalım dedim. Kabul etti. Özenle hazırlandım ve çıktım evden, durakta buluşalım dedik. Ayakkabı seslerinden tanıdım, kafamı çevirir çevirmez, ilk gördüğüm gibi heyecanlandım. Masmavi bir elbise, beline kadar uzanmış düz saçlar, yüzünde çok hafif bir makyaj ve içime işleyen o koyukahve, iri gözleri. Uğruna şiirler yazılası kadın... Koluma girdi, yavaş yavaş yürüyerek sahil kenarında bir cafeye geçtik. Yemeklerden sonra, 2 çay alıp sahildeki banklardan birine oturduk. Tek şekerli içerdi çayını, deliler gibi kitap okur, slow müziklerden hoşlanırdı. ilk defa orda konuştuk, müzik yaptığım hakkında, birbirimiz hakkında. Sırtında Fransızca bir dövme vardı, anldıbını sordum, biraz zaman geçsin söylerim dedi. Ama araştırmak yok, söz ver dedi. "Söz." dedim. Kokusu, kendine hastı. Daha önce hiç böyle bir parfüm görmemiştim. Tıpkı bebek gibiydi. Slim Monte Carlo içiyordu, dolgun dudaklarının arasında için çekişi hala gözlerimin önünde. Birlikte o kadar çok vakit geçirdik ki, yeri geldi deliler gibi eğlendik, sarhoş olduk, yeri geldi beraber ağladık, aynı evde, aynı yatakta yattık. Dokunmaya kıyamazdım asla. içimde ona karşı hiç kötü niyet yoktu, sadece seviyordum. Sadece. Temiz, adam gibi seviyordum onu. Sevgili gibiydik ama adımız yoktu. Astronomiye çok önem verirdi. Kova burcuydu. Uğurlu çiçeği Hercai Menekşesiydi. Takıntılıydı burçlara. Bir akşam saat 10 gibi beni aradı. "Canım, 1 haftalığına ailemin yanına gidiyorum haftaya buradayım, kendine dikkat, öpüyorum seni." dedi. "Kendine dikkat et." dedim, kapattık telefonu. 1 hafta onsuz ne yapacaktım ? Günler geçmek bilmiyordu. Geleceği günün sabahında, telefonumun sesiyle uyandım. O arıyordu, heyecanla açtım telefonu "Günaydın hanımefendi." dedim. Titreyen bir sesle "Seni seviyorum." dedi ve telefonu kapattı. Ardarda aramama rağmen açılmadı telefonlarım. Bir arkadaşından babasının telefon numarasını aldım ve aradım. "Alo, iyi günler ben Burak, kızınızın arkadaşıyım. Görüşebilir miyim?" dedim. Ağlayarak cevap verdi babası, "Başımı sağolsun oğlum." Telefonu elimden düşürdüm. Her zaman onun beklediği durakta, bu defa ben bekliyordum. Asla gelmeyecek bir otobüsü. Karşımdaki duvara dalmış gözlerimden akan yaşlarla şu cümleleri fısıldadım kendi kendime: "tırnaklarının ucunda nemli bir slim monte carlo olsun dudağında chivas sarhoşluğu." O gece yazdım Hercai Menekşesinin sözlerini, her cümlesinde onu, geçirdiğimiz vakitleri anlattım. Sırtındaki dövmede de, ne yazdığını hala bilmiyorum. Zamanı gelince söyleceğim dedi, zamanı gelince söyleyecektir. inanıyorum." -
0
dağda yaşadığımız garip olaylar
Kafayı Yemek Üzereydim Ama Koşmaya Devam Ettim Arkama Baktığımda Adamlar Vardı Ve Bir Kız Ama Yüzü Saçlarından Gorunmuyordu Durun Dedim Durdular Kız Uçuyordu Ve Hepsinin Gözü kirmiziydi Ve Ben bunu Farkedince Hepsi Yok Oldu Koşun Dedim Koştuk Sonra Ses Kesildi Agliyacaktim Az Kalsin Ayağımın Acısından Coktuk Yere Dinleniyoruz Benim Pgiboloji Acayip Bozuldu Dinlendik Sonra Ardanın Koluna Girdim Gidiyorduk Alcaktaydik En tepe Ve O Beyaz Ve Inşaat Ev gözüküyordu Sonra Enes Durun Dedi Beyaz Evin Bahçeye Bakın Dedi Sonra O Kızın Yüzünü Gördüğüm Anda Başım Döndü Dusecekken Arda Tuttu Bu Benim Ona Baktığımı Farkedince Sacıyla Hemen Yuzunu Kappatti Ve Bagiriyordu Gidin Diyor gibiydi Ayagi Yoktu Ucarak Hızlı Hızlı geçiriyordu Neyse Beyler Hadi Gidelim Dedim Gittik Dağildik Ve Su An Evde Entry Yazıyorum Kafam Çok Karışık Her Yerde O Kızın Yüzünü Görüyordum Yarın Entry Atmaya Devam edeceğim Az suku Atın Da TRend Olalım -
0
dağda yaşadığımız garip olaylar
Okuyan Yok Ama Yine De Yazacağım
Yolda Ilerliyoruz Acayip Yorulduk Az kalmıştı En Tepeye Ama Daha Fazla Yokuş Cikamazdik Zaten Ayağımız Buruktu Neyse Aşağı Iniyoruz 6-7 Keko Gördük Yanımızda Çakı Tasiyorduk Bunlar Üstümüze aradı Ben O Ara Cakiyi Çektim Sonra Bunlar Geri Çekildi Biz Depar Attık Ve Kactik Bi Yerde Coktüm Artık Kosamayacaktim Ayağım Aşırı Derece Aciyordu O Anda Bir Kız Çığlığı Duyduk Muammer Kaldırdı Beni Kalktık Hayatımızın En Güçlü Deparini Attık Ses Bizi Takip Ediyordu Beyaz Evin Yanından Geçtik Adamlar Bizi Güldü Ve Bağırdı Insaattan Geçtik Yine Aynı Adamlar Aynı Hareketi Yaptı Kafayı Yiyecektim -
0
dağda yaşadığımız garip olaylar
Neyse Beyler Devam Ediyorum Biz Gidiyoruz Yolda Çok Virajlı Biz Baya Yürüdük Sonra 2 - 3 Adam Gördük Korktuk Biraz Ben Gelin Boşver Dedim Neyse Adamların Yanına Gittik
B : Kolay Gelsin Abi
Adamlar: Eyw Kardeş
Pek Konuşmadan Tekrar Yola Düştük O Adamları Gördüğümüz Yer Inşaat Gibiydi Biraz Daha Yürüdükten Sonra Bu Sefer Beyaz Bir Ev Karşımıza Çıktı Ve Aynı Adamları Gördük Biraz Tirstik Ama Belli Etmedik Onlar Bizi Hiç Görmemiş Gibiylerdi Aramızda Aynı Diyaloglar Geçti Ve Yola Devam Ettik Baya Yorulmustuk Ben Ve Mami Ayağımızı Burkmustuk Zaten Aciyordu -
-1
dağda yaşadığımız garip olaylar
Sa Panpalar Kısa Kısa Anlatmaya Calisiciam
Beyler Olay Az Önce Yaşandı Dün Anlaştık Ben Ve 4 Kişi Bizim Evde Toplanacaktik Bizim Evde Dağın Hemen Oralarda Neyse Bunlar Geldi Top Oynadık Felan Sonra Beyler Isimleri Soyliyim B = Ben Mr = Muammer A = Arda M = Mustafa E = Enes
B : Beyler Yoruldum Mola Verelim
Mr : Tamam Knk
E : Knk Gelin Su Dağa Çıkalım
B : Ben Ve Mami (Muammer) Kalcaz Siz Gidin Ama Fazla Uzaklasmayin
E : Tamam Hadi Gelin Beyler
Sonra Bunlar Gitti Yaklaşık 10-15 Dk. Sonra Koşa Koşa Gelip
M : Knk Gelin Çabuk Çabuk
B : Mami Hadi Gidelim
Giderken Sordum Ben Mustiye
M : Knk Biz Burda Bekliyorduk 3 Kız Gördük Takip Ettik Kaçıp Su Eve Gittiler.
B : Neyse Madem Buraya Geldik En Tepeye Çıkalım
Yol Patika Gibiydi
Rez Lütfen 10 Dk. Geliyorum -
+1 -2
abimden aldığım ıbretlik ıntikam
Beyler Olay Bu Gün Yaşandı Neyse..
Günlerden Pazardı Beyler Yarın Okulun Olduğu Aklıma Gelip Duruyordu Neyse Yarın Okul Var Deyip Banyoya Girdim Suyu Açtım Tam Suyu Üstüme Tutucam...
Okuyan Var Mi Beyler..?? -
0
misafirliğe gidilen evde tuvalete sıçmak
hepimiz hayatımızda bu zor imtihan ile sınandık bugüne kadar. modern teknolojimizin çözüm bulamadığı nice sıkıntı.
bir yemek sonrasında ki muhabbet anında vurur aniden zütümüze zütümüze karısına baskına gelen bir koca gibi zorlar kapıyı "dan dan dan".
geçiştirmeye çalışırsınız ama nafile inatçıdır, azimlidir, yılmaz. oradan çıkacağım diyorsa çıkacaktır. artık son çare olarak izin istemek zorunda kalırsınız. orası bile ayrı bir sıkıntıdır lavabo nerede diye sorduğunuz zaman bakışları değişir sizlere.
"aaa herife bak hem yemeğimizi yiyor hemde gelip tuvalete sıçıyor" derler içlerinden. ayıplayan yadırgayan gözler eşliğinde boynu bükük yavaş yavaş uzaklaşırsınız derbi günü yenilen takımın taraftarı gibi. evin hanımı kapıya kadar refakat eder size. buyrun buraya sıçabilirsiniz dercesine.
işte en zor kısma gelirsiniz o an. yavaşça indirilir pantolon ve utangaç poponuzu iç anadolu ayazı yemiş klozete değdirirsiniz.
sıçma ayrı bir derttir. deliğe tutturmamak için çabalarsınız ses çıkar diye. zütünüze hafif bir viraj verirsiniz kenarlara çarpsın ses gitmesin diye. virajın verdiği ivmeyi kaldıramayan tak kopup gider engin karanlığa doğru emin adımlarla. hız kazanan tak parçamız sert bir şekilde çarpar, yapışır klozete inatçı bir sevgili gibi.
tüm bu gecenin karanlığında fırtına öncesi sessizliğin şakaklarıza estiği, esen sessizlik havasının iliklerinize işlediği artık zor bölümü atlattım deyip yutkunurken usain bolt gibi fırlayan çişiniz tazyikli bir şekilde patlayıverir oracıkta. yaz yağmuru gibi kısa süren çişinizin ardından görevinizi tamamlamaya hazırsınızdır.
artık o takun verdiği rahatlığıyla abanırsınız üstüne üstüne. oraya sıçarsınız artık yumuşak zemini hazırladınız siz ama o an en büyük hatayı yapmış olursunuz.
az önce klozete gazneli mahmud seferleri düzenleyen o zütten eser kalmamış light erkek selami tatlılığında ayrılır oradan. o rahatlık ile sifon çekilir ve hatamızı anlarız. gitmez inatçı tak oradan gitmez artık. yapabileceğiniz pek bir şey yoktur artık 2. sifonu çekemezsiniz ev sahipleri şüphelenir.
"aa herife bak ya tuvaletin dıbına koydu". çekemezsiniz sizde ikinci sifonu. penaltı kaçırmanın verdiği hüzün eşliğinde çıkarsınız kapıdan sessizce içeriye girer kız arkadaşınıza ceren geç oldu hadi kalkalım artık der ve uzakça ayrılırsınız evden.
eve gider balkonda bir sigara yakar ve içinizden defalarca bir daha sıçmadan çıkmayacağım evden.. asla..
(Alıntıdır) - daha çok