• 1 / 1 / 448 entry
  • 45 başlık
  • 1,345.96 incipuan

mor are the önüncü nesil normal

  • 0
    uyku pozisyonunuza göre psikolojik değerlendirme
    1 4 3 şekilleri değişseler de genellikle böyle uyurum
    ···
  • 0
    cinsellik olmadan ilişki olur mu
    insan sevdiğini gibermi la
    ···
  • 0
    guinness entry rekoru
    Destek olayım gaz vermişsin
    ···
  • 0
    liselilere laf atıp duruyorsunuz
    Aksine.. Bunun bir aptal bir oyun olduğunu anlatmaya çalışmış. Liseli ilkokullu olmasının zeka durumunda herhangi bir geriliğin olmadığını anlatmak istemiş. Sadece Inci sözluk olarak değil Din, ırk,ten rengi, maddi durumu, tipi,şekli, düşüncesi "farklı" olduğu için hiçbir insanın dışlanmaması gerektiğine vurgu yapmış.
    ···
  • 0
    bu da benim hikayem
    OKUMAYA DEĞER

    lise 2'ydi galiba bahçede dolanıyordum. gözlüklü bir kız yanıma yanaştı, gergin bi bakar mısın dedi. kızı tanımam etmem. bir şey mi oldu, dedim. meğer bir kız varmış beni seven. dedi ki; bizim sınıfta bir kız var seni seviyor. ama öyle böyle değil. belki sana göre güzel bir kız değil ama inan çok seviyor. senin için gece boyu ağladığına gözümle şahit oldum. annesi 2 yıl önce öldü babası da şehir dışına gidip geliyor iş için, yalnızlıktan olmasa da sevgisizlikten içi kurudu. ben dayanamıyorum onun bu haline. bir hafta olsun onun sevgilisi ol ne olur. dünya gözüyle onun mutlu olduğunu göreyim. kendisi sana gelemez, e sen zaten ona gitmezsin. ben yapmak istedim, sana söylemek istedim. eğer istemezsen anlarım ama yaparsan bir insanı gerçekten ve tam manasıyla mutlu etmiş olacaksın. kim olsa şok olurdu. ben de oldum. önce inanmadım. kıza arkadaşının ismini ve sınıfını sordum. biraz araştırdım kendi çapımda. sessiz sakin içine kapanık bir tipti. çok düşündüm bir insana yalan söylemek onun mutluluğu için bile olsa doğru mu diye. sonra onun mutluluğunun daha önemli olduğuna karar verdim. ve bir sabah sınıfının bulunduğu koridorda dalgın dalgın yürürken çarptım ona. kafasını kaldırıp karşısında beni gördüğünde yüzünün ifadesi öyle bir değişti ki beni sevdiğine o an inandım. özür dilerim görmedim, dedim ve gülümseyerek sınıfıma indim. daha sonra kantinde sırada tam arkasına kaynak yaptım. kantinci abiye seslendim kız beni fark etsin diye, sesimi duyar duymaz arkasını döndü. yüzünde yine aynı ifade vardı. sevgi ve hayranlık yüklü nemli gözleriyle bana bakıyordu. onun bakışları içimi delip geçmiş ve üzmüştü beni. yanlış mı yapıyordum? kalbim hayır diyorsa da mantığım evet diye haykırıyordu! fakat ok yaydan çıkmıştı artık. bana gelip durumu anlatan kız arkadaş sınıfıma uğradı, sen ona çarptın ya hala onun etkisinde belki yüz kere anlattı daha şimdiden onu çok mutlu ettin dedi. beraber plan yaptık. okul çıkışı onlar bir kafeye gidecekler, tesadüf bu ya ben de aynı kafede olacaktım. sonra selamlaşacaktık ve ben masalarına oturacaktım. sonra ne olacaktı bilmiyordum. planımız işledi. harfi harfine hem de. bir tiyatro oyuncusu gibi sahneler planladım ve onları hayata geçirdim... tanıştık konuştuk. inanılmaz bir mutluluk ve şaşkınlıkla, ne yapacağını şaşırmış bir halde bana bakıyordu konuşurken. güldürdüm onu birkaç kere, utandırdım. muhabbet öyle koyulaştı ki saat geçmiş fark etmedik. onu evine bırakabileceğimi söyledim. evet demedi ama hayır da demedi. kızardı, utandı, ne diyeceğini bilemedi. diğer arkadaş bizden ayrıldıktan sonra beraber yarım saat yürüdük. ben konuştum o dinledi. o zaten az konuşan ve sustuklarını içinde yaşayan bir kızdı. vedalaşırken yanağına bir buse kondurdum. utanarak ve hızla eve girdi. o gece yatağımda dönüp durdum. acaba şimdi ne yapıyor dedim. mutlu mu? neler düşünüyor? içi kıpır kıpır mı? sırıtıyor mu sebepsiz yere? ne yapıyor şu an... tabi o dönem cep telefonumuz olmadığı için haberleşme imkanı sınırlıydı. nasıl olduğunu görmek için ertesini günü beklemek zorundaydım. bu şekilde tam on gün beraberce gezdik konuştuk tanıdık birbirimizi. artık ona sevgili olalım diyecektim. sonra fark ettim ki ben de heyecanlıyım. elim ayağıma dolanıyor. oyun yaparken gerçekten etkilenmiştim ondan. evet görece güzel değildi ama muhteşem bir kalbi vardı. okul bahçesinde karşılaştık. beni öptü yanaklarımdan ve yürümeye başladık. sonra duvarın orada durup susuştuk. lafa nasıl gireceğimi bilemedim. sonra gözlerine baktım ve onunla sevgili olmak istediğimi söyledim. gözlerinden yaşlar döküldü. sustu tek kelime etmedi. sonra hızla uzaklaştı yanımdan. öylece kalakaldım. onu o gün bir daha görmedim. ertesi gün de görmedim. arkadaşı beni buldu ve o hafta okula gelemeyeceğini söyledi. çok telaşlanmış ve korkmuştum. sebebini sorduğumda da biraz rahatsız olduğunu söyledi. ama öyle değildi biliyordum. gidip ziyaret edelim dedim, bence iyi bir fikir değil şu an dedi. üzüntüden çökmüş bir halde sınıfa döndüm. ne derse kendimi verebiliyordum ne de neşeli o halimden eser kalmıştı. her teneffüste arkadaşlarım başıma toplanıyor "neyin var, bir şey mi oldu, gergin kesin bir şey oldu ben hiç seni böyle görmedim" gibi şeyler söylüyorlardı. evet bir şey olmuştu ama ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. neyi yanlış yapmıştım bilmiyordum... tam altı gün boyunca ondan haber almadım. ne yüzünü gördüm ne sesini duydum ne de evine gidip sormaya cesaret edebildim. içim içimi kemirdi günlerce. kötü bir şeye sebep olmaktan ölesiye korkuyordum. hani bir kere görsem, iyi olduğunu bilsem, bir iki kelam etsek karşılıklı o zaman dinecekti içimdeki sebepsiz fırtına. sonraki haftanın pazartesi günü istiklal marşı için sıraya girerken gözlerim hep onu aradı. yine yoktu. hayatımda kendimi hiç bu kadar kötü hissettiğimi hatırlamıyorum. sınıflara dağıldıktan sonra ben onun sınıfına gittim ders başlamadan önce. arkadaşını buldum. allah rızası için bana güzel bir şey söyle dedim, iyi mi o? neden gelmiyor? omzuma bir el dokundu ben onunla konuşurken. arkamı döndüğümde tam karşımda duruyordu. yüzüne utangaç bir hüzün çökmüş, gözleri yine nemlenmiş, gülümsemesindeki coşku yerini dudak kenarlarına gizlenen bir umutsuzluğa bırakmıştı. birkaç saniye konuşmadan bakıştık. "nasılsın" dedim sesim titreyerek. iyi olduğunu söyledi. kısa cümleler kuruyordu. öğle arasında buluşmak üzere sözleştik ve ben sınıfıma döndüm. izafiyet teorisi işte tam da o sıralarda kendini hissettirdi. öğleden önce 45'er dakikadan 4 ders vardı. bir de 10'ar dakikalık teneffüsler. allahım bu zaman ne menem bir şeydi neden geçmiyordu. dakikaları bıraktım saniyeleri saydım. karnıma ağrılar girdi, kalp atışlarım en yüksek seviyedeydi, parmak uçlarım uyuştu, avuçlarım karıncalandı, yanaklarım al al oldu. sanki 3 buçuk saat değil de bir o kadar yıl geçti aradan. öğle tatili zili çalınca sınıftan ışık hızında çıktım. her zaman konuştuğumuz duvarın önünde onu beklemeye başladım, heyecandan buz gibi olmuş uyuşuk avuçlarımı birbirine sürttüm. yüzümü ellerimin arasına alıp yanaklarımdaki ateşi söndürmeye çalıştım. uzaktan geldiğini gördüm ve toparlandım. yarım saat sonrasını çıldırasıya merak ediyordum. ne olacaktı, nasıl bir konuşma geçecekti aramızda? samimi bir şekilde elini sıktım ve yanaklarından öptüm onu. neler olduğunu sordum, neden okula gelmediğini, neden bu kadar üzgün göründüğünü, neden sevgilim olur musun dediğimde cevap vermediğini... - sen harika bir insansın. ama ben senin sevgilin olamam. ne yapmaya çalıştığını biliyorum, neden çırpındığını biliyorum. ama yapamam. senin sevgilin olup bir süre sonra benden ayrılacağını bilerek yaşayamam. seni sevmek, uzaktan da olsa yetiyor bana. sırf ben seni seviyorum diye beni mutlu etme çabanı takdir etsem de yapamam. ben böyle mutluyum, sensizliği bile seviyorum inan. beni çok mutlu ettin biliyor musun, hayatım boyunca unutamayacağım şeyler yaşattın. ama burada kalalım. senin önce sevgilin ayrılınca da arkadaşın olamam. ben senin bir şeyin olmadan da mutluyum. gözlerimde biriken yaşları tutmakta çok zorlandım. boğazım düğümlendi tek kelime edemedim. şimdi ben ona "ama ben de seni seviyorum, artık gerçekten seviyorum, bir kor oldun göğsümde" desem inanmazdı. çünkü bir yalanla başlamıştı her şey. kendime kızdım, hem de çok kızdım. üzüntüm tarif edilemeyecek boyutlardaydı. sarıldım ona, kafasını göğsüme yaslayıp ağladı, beni de ağlattı. bir süre öylece bekledik. o an ölmek istedim. kahır denen şey gelip çöreklendi içime. öğle tatilin bittiğini haber veren zil yankılandı bahçede. ağlamaktan kızarmış gözleriyle bana bakıp son kez elime dokundu ve uzaklaştı. uzunca bir süre birbirimizi görmedik. korkumdan bahçeye bile çıkmıyordum görürüm de elim ayağıma dolaşır diye. aylarca düşündüm, üzüldüm, ara sıra gözlerim doldu. bana tarifi imkansız bir duyguyu yaşatmıştı o süre boyunca. hayatıma değer katmış, kalbimde iz bırakmıştı. sene sonunda tiyatro gösterimizde arka sıralarda otururken görmüştüm onu sahneden. kalbim delicesine çarpmıştı. kendini ne kadar gizlemeye çalışmışsa da başaramamış, sandalyeye gömülmüşse de nemli gözlerinin parıltısı onu ele vermişti. oyun sonrası usulca kapıdan çıkıp giderken gördüm. bu onu son görüşüm oldu. arkadaşıyla görüştüğümde babasının işi sebebiyle bir başka ile taşındıklarını öğrendim. uzaklarda bir yerlerde hala beni seviyor, hala kendini sevdiriyordu. şimdi nerede ne yapıyor, bilmiyorum. bir kere daha görmeyi, o güzel gözlerine bakmayı, kocaman yüreğine dokunmayı isterdim. belki buraları okursa diye yazıyorum; seni gerçekten sevdim...
    ···
  • 0
    aslan kürdistan
    Rüyasında kürdistanı görmüş galiba haha ancaa... neyse *
    ···
  • 0
    en iyi işkenceleri bekliyorum panpalarım
    kaynamış sıvı haldeki demir i yavaşça gözlerine boşaltırdım.Ve devasa bir kazanda derisi pişene kadar diri diri yakardım.Hem kör ve acı çekerken hemde cayır cayır yanması.. daha kötüsü olamaz galiba
    ···
  • 0
    umarım hepiniz bir gün
    Sözü ünlü bir yazardan çalmış olsanda.. yinede sevdiğim bir soz oldugu için + oyunu vermiş bulunmaktayım..
    ···
  • +1
    nasıl zayıflayabilirmm
    Dostum fazla anlamam ama kilo vermek istiyorsan ilk öncelikle kalori açığı bırakman gerekli..
    Sadece diyet yetersiz kalız o boy a 90 veya 85 kilo çok uygundur dostum.. yolun çok uzun degil ama hergün DÜZENLi spor(spor hareketlerini asla sabit tutma vicut kolay alışır herşeye hep zorla farklı hareketler farklı sporlar dene) ve diyetinde öncellikle olarak şekeri azalt. Protein ve karbonidrat ta önem vermen daha ideal olabilir. Yada su diyeti yapabilirsin.1 hafta veya 3 4 gün sadece su tüketerek yaşarsan hızlı bir kilo kaybın olucak internetten veya diyetisyenlerden bilgi alabilirsin zararlı değil belli bir kiloya kadar.. Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana üzme kendini dostum:))
    ···
  • 0
    sınıfımdaki kızlar ile yaşadıklarım
    burdayız hacı
    ···
  • 0
    çok sağlam bi şekilde dolandırıldınız
    Kötü bir durum olsa gerek. Fotoraftaki çizgi dizi karakterinin tıp a tıo ruh haline sahip olurdum muhtemelen:D
    ···
  • +14
    fiziksel ve zihinsel engelliler dışlansın
    Dostum bence yanlış düşünüyorsun. Onlar birer insan birer birey. Empati yapmadığını varsayarak yazıyorum ve fikirlerine saygı duyduğumu baştan belirtiyorum..
    Hepimiz birer engelli adayıyız sözünü mutlaka duymuşsundur duymamışsan bile artık biliyorsun.Ve sadece senden engelli olduğunu ve hatta kendine bir gram. faydan olmayan bir insan gibi düşün.. Yetmezmiş gibi seni dışlıyorlar.Ha evet bazen sorunlara yol açıp insanları yavaşlatsan bile sonuç olarak mutluluk ve gülmek evrensel birşeydir. Kimilerinin faydan değilde yanında olmak onlara daha çok enerji verdiğini unutma.Ve unutmadan bahsetmek isterim dostum Türkiye engelli 20 yaş altı basketbol takımımız Avrupa 1.si oldular.. Belkide sandığın gibi değildir herşey. Dostum fikrini tekrar analiz etmeni isterim benim fikirlerim bunlar saygılar..
    ···
  • 0
    bunu buraya bırakıyım da
    Hahah:) kesinlikle doğru bir tespittir + oyu rahatlıkla verebilirsiniz.
    ···
  • +1
    filistine mi ağlayalım yoksa
    insanlar isteseler Dünyadaki tüm bu vahşet görüntuleri ve artık kırmızı seviyeye gelmiş kötü sayılabilecek durumları yok edebilirler.Her yönden!
    Fakat umursuyor gibi davranıp aslında kıçımızı dönüp "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" takılıyoruz.. Gerçekten uzücü. Eistein in bununla ilgili sözleri var internetten bulabilirsiniz dostlarım.. iyi günler
    ···
  • +1
    insta kullanan incici
    Dostum kesinlikle katılmıyorum.2017 de yaşıyoruz ve sosyal medya ve sanal ağ ortamı her geçen gün büyümekte. Bunun zararları olduğu kadar faydaları da bir o kadar vardır.En basit örneği ise kolay ve basit haberleşmedir..
    Senin bu düşüncene katılmıyor ve acilen tekrardan düşünceni şekillendirmeni isterim dostum iyi günler:)
    ···
  • 0
    burayaa bunu atıyorumm
    Ahahah sevdim bunu + oy hak ediyor.

    1. noterörizm
    ···
  • 0
    bu fotoğrafa bakıpta gördüğünüz şey
    Damar ve sinir ilitirasyonu(yanlış yazdıysam affola) olabilir.

    veyahut bir haritadan parça olabilir-daha çok istanbul tarafları ve boğazının harita görünümü gibi duruyor.

    benim. cevabım en başta yazdığım ilitirasyonlu cevap:)
    ···
  • 0
    neden mi atatürk sevdalısıyız işte sebebleri
    Bu gerçekten harika ilk 10 15 tane fabrika ve icraat denilen maddelerden okudum ve durup acaba bunun sonu nerde diye baktığımda ise sonunu zor getirdim.Şuanki devlet başkanlarının -sözde başkan- toplam tüm. icraatlerinden daha fazlasını yapmış bulunmakta bu adam.Bu ADAM Türkiye Cumhuriyetinin temellerini imkansızlık içinde imkan yaratarak oluşturmuş ve geleceğe sözlerinde de bahsettiği gibi Gençliğe emanet etmiştir..
    ···
  • +1
    beyler neler dönüyor iq
    ferregrafi videosu Türkiye'de çekilmiş olabilir..?
    ···
  • +2
    feministler bakıyorum da hiç sesiniz çıkmıyor
    Günümüz kültürünü de artık içimize giren femizm muhabbetini duymayan kalmamıştır muhtemelen..
    Feminizm:Kadın ve erkeğin aynı derecede eşit haklar sahibi olduğunu savunuyor..
    Fakatki bunu araştırmadan sadece sosyal medyadan veya yapılan protestoların gazına gelerek kendini "feminist" ilan eden bireylerce Kadın omuz üstünde tutulmalı ve elmas değeri verilip erkeklerin ona köle olması sağlanılmasını savunan bir kavram ne yazıkki..
    Dostlarım burada eğer ölen gerçekten bir kadın olsaydı başta "femizm.tr" sayfası olmak üzere çeşitli protesto eylem küfür ve eleştirilere maruz kalarak gündeme resmen bomba misali düşücekti. Fakatki bir erkek olunca "Haketmiştir yea" "kim bilir ne işler çevirdi.. Erkek milleti güven olmaz."gibi eleştirilere maruz kalıyor. Yazık..

    Siz kadınlar asla üstün olmadınız piskolojik eylem ve yorumlar ile asla da olamiyacaksınız iki cinsiyet tamamı ile eşittir.iyi geceler.
    ···
  • 0
    dizi önerin ergenler gelmesin
    Yabancı olarak Black mirror u tavsiye ederim.Her bölümü birbirinden bağımsız şekilde çekilmiş olan bu dizi bazı bölümlerde insanlara "ince" mesajlar veriyor...

    Türk dizisi olarak bu aralar sevdiğim bir yönetmenden bahsediceğim ilk olarak. Onur Ünlü.. Dizileri gerçekten kaliteli bir bakmalısın derim dostum.
    Diziye gelicek olursam genç kurgu icabında Adı Efsane dizisine puanım iyi. Sebebi ise gençlere basketbol ve sporun ne kadar önemli olduğunj ve eylenceli olduğunu tatlı bir dil ile anlatıyor. Ayrıca pes etmemeleri gerektiğini mesaj veriyor..
    ···
  • 0
    feministler bakıyorum da hiç sesiniz çıkmıyor
    Gerçekten haklı bir isyan
    ···
  • +1
    erkek gibi cevap verin
    Tabiiki ediceğiz, Kendimiz için olmasa bile çocuklarımız veya sevdiklerimiz için ediceğiz.
    ···
  • 0
    martı elvan ehehhehe
    ehehehehehe
    ···
  • +1 -3
    sözlüğün geldiğı son durum
    Kesinlik hak veriyorum.Ülkede başarılı bir sanatçı doguyor ve bu andavallar onu yok etmeye uğraşıyor.
    ···
  • daha çok