
- 2 / 10 / 1539 entry
- 274 başlık
- 5,847.13 incipuan
monkeylerin luffy yemişinci nesil normal
-
0
föşik tece sivillöri vuriiy völlah
Bakalım dağlarda maymunlar gibi yaşayan, zoru görünce fistan giyip kaçan, sivilleri bombalayan zütüne amerikanınkini aynı anda ağzına rusunkini almış olan tarih boyunca hep asalak gibi yaşayan bu huurnun çocuklarını ne zaman ağlamaya başlayacaklar. *
ALLAH TÜRK ASKERiNi KORUSUN
-
+1
telefona gelen en son mesajları yazıyoruz
Ben başlıyorum. Son mesaj sevgilimden gelmiş. Direk copy-paste yapıyorum.
"merhaba... sana bu yazacaklarımı yüz yüze söylemeyi çok isterdim ama buna vaktim yok. biraz önce eski sevgilim reşat aradı. telefonu açmayacaktım ama ısrar edince açmak durumunda kaldım. onun sesini duyunca onu unutamadığımı farkettim. zamanında beni aldatmış da olsa onu hala seviyorum bunu anladım lütfen sende beni anla. seninle onu unutmak için çıkmamıştım gerçekten senden hoşlanıyordum veya öyle zannediyordum ama bu gece farkettim ki ben hala reşata aşığım.sen çok masum bi insansın seni kandırmak duygularınla oynamak istemiyorum. bundan sonra beni arama hatta bu mesaja bile cevap verme böylesi ikimiz içinde daha iyi olacak. reşatla bi ilişkiye başlamak üzereyim ve bu ilişkiye zarar vermeni istemiyorum. hoşçakal... " -
0
sa ben geeldim
merhaba... sana bu yazacaklarımı yüz yüze söylemeyi çok isterdim ama buna vaktim yok. biraz önce eski sevgilim reşat aradı. telefonu açmayacaktım ama ısrar edince açmak durumunda kaldım. onun sesini duyunca onu unutamadığımı farkettim. zamanında beni aldatmış da olsa onu hala seviyorum bunu anladım lütfen sende beni anla. seninle onu unutmak için çıkmamıştım gerçekten senden hoşlanıyordum veya öyle zannediyordum ama bu gece farkettim ki ben hala reşata aşığım.sen çok masum bi insansın seni kandırmak duygularınla oynamak istemiyorum. bundan sonra beni arama hatta bu mesaja bile cevap verme böylesi ikimiz içinde daha iyi olacak. reşatla bi ilişkiye başlamak üzereyim ve bu ilişkiye zarar vermeni istemiyorum. hoşçakal... -
+1
lan gelin anlatın amk
katty pery i gördüm
ateş çıktı doksana
karı resmen diyor
gelip bana soksana
bir an oldu gördüğüm
gibim oldu kör düğüm
ne nazlı yarsın sen
oy dıbına gömdüğüm
katty pery katty pery
dedim ona gel beri
inek gibi meme var
gibtiğimin dilberi
kattylerin pery si
gibim onun delisi
öğrencim olsa giberim
takdir eder velisi
katty i görmüş dedeler
adam haklı dediler
cin çıksa lambadan
gibim başka ne diler ?
yazdıkça azıyorum
katty i görsem koşardım
tek elle yazıyorum
oyhş sanırım boşaldım
kilodunda dantel olayım
sen iste entel olayım
girip kukunun içine
bir ömür kaybolayım -
+3 -1
eğer bi yazar sizi gördüğü zaman
seri eksiliyorsa bilin ki o ilkokulludur.
şarjının bitmesini bekleyin, bittiği zaman gidin kafasına sıkın...
• eğer sadece sizi gördüğü zaman eksiliyor ve her entrynin altına anan yazıyorsa o bir liselidir.
kaçın ve canınızı kurtarın...
• eğer sizi gördüğü zaman ortadan kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilinki o eski sözlüğü özleyen bayburtlu bir yazardır.
merak etmeyin o sizi bulur... -
-5
bu kadarmış arkadaşlar hakkınızı helal edin
Arkadaşlar artık yavaş yavaş sözlüğü bırakmam gerekiyordu. O yüzden siz değerli dostlarıma bir kaç cümleden oluşan bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Elveda diyebilmek zor iştir. Zor iştir, güzel anlarını uzak siluetlere yolcu etmek. Kıyamadıklarını, zamanın hoyrat girdabına uğurlamak… Hüzünlerin ve mutlulukların tadını sararmış sayfalarda bırakmak… Zor iştir;bitmeden başlamaya mecbur olmak.
Hayatın ta kendisiydi yaşadıklarımız. Yaşamanın en doruk noktasında anılarımız. Güldüğümüzde hep beraber güldük. Katıla katıla, doyasıya! Sanki bugünlerin acısını çıkarırcasına. Sanki bir gün elveda diyeceğimizi bilirmişçesine. Ağladığımızda yine beraber ağladık. Birimizin içini yakan, diğerimizin de içini acıtırdı öyle değil mi? Birimizden akan gözyaşını hepimiz akıtmalıydık, dostçasına ve kardeşçesine. Ağlamanın verdiği asaleti bilirmişçesine! Bir gerçekten güldük, mutlu olduk, coştuk, çıldırdık, sıkıldık, sinirlendik, bağırdık, ağladık. Dolu dolu yaşadık yaşadık hayatı, hayat denen koskoca yüklemin başlı başına tek öznesi olurmuşçasına!
Güzel şeyler bulduk, güzel şeyler öğrendik. Sevginin evrenselliğini, umut etmenin verdiği vitamini, gözyaşının ardından gelen bekleyişi, bekleyişin ardından gelen mutluluğu…Hırçın, öfkeli ve ürkütücü şimşeklerden sonra yağan yeniden dünyaya gelişi, temizlenişi, doğallığı, masumiyeti,o görkemli yağmuru, uysal gökkuşağını…Gerçekleşmesi imkansız gibi görünen fakat gerçekleşen dilekler tutmayı…Susarken konuşmayı, konuşurken bağırmamayı… Var olmanın yok olmaktan sonraki evre olduğunu ya da yok olmanın varsızlığını… Açığa vurulmamış kızgınlıkları Kaf Dağı'nın ardında saklamayı… Lambadan çıkan cinden özgürlüğü, sevgiyi ve adaleti istemeyi… Sadece kendimiz için değil, başkaları için de dua etmeyi…
Evet, evet hepsini!!!
Güzel şeyler buldum ve öğrendim ben de.
Hayatı aradım değişik coğrafyalarda. insanların sahip olduğu iklim çeşitlerinin altındaki kişilikleri fark ettim. Her insanın farklı bir iklimi vardı ve bir de kişiliği. Çoğunun mutluluk rejimleri de düzensizdi ayrıca;ama ben yine de mutluluğun biriktirme şekillerini seçtim karınca kararınca.
içimde çıkan isyanları nasıl bastıracağımı, başarısızlığımda benim için gerekecek ıslahatları, yüreğimin merkezi otoritesini koruma biçimini öğrendim. Ruhumun kültürünü ve uygarlığını keşfettim. Müttefiklerimi belirledim. Dersler çıkardım kendime özgü yerel tarihimden.
Sonra…
Bazı kötülükleri, nefretleri, hataları, hüzünleri, gözyaşlarını görmezden gelmeyi öğrendim. Tecahül-ü arif yaptım hayata. Kendimi bildim hep, nerede olduğumu, nasıl olmam gerektiğini, neye ihtiyacım olduğunu hep farkında olmam da,kendi veznimi çözmüş olmamdan ileri gelirdi elbet!
Son öğreneceğim şeyse, elveda demekmiş birbirimize. Yaşayarak öğrenmek en etkili yol belki de…
Bunu demekten daha kötü olan hiç diyememektir bence. Kelimelerin bir yerlerde uyuması, seni duymaması…Demek istediklerini dile getirememek…
Bu yüzden aldım kalemi ben elime.
Selam olsun buradan tüm gerçek dostlarıma! Diyeceğim şudur ki;hepinize elveda!!!
Size, sizi unutmamaktan başka ne vaat edebilirim ki? -
0
fistanlı dağ maymunları
Hani şu dağda maymunlar gibi yaşayan, askeri karşısında görünce karı kılığına girmekte bir beis görmeyen, sosyal medyada atıp tutan yakalnınca herkesten daha çok Atatürkçü olan, karşısındaki asker-polisin ne kadar mert olduğunu bildiği için 18 yaşından küçük binlerine molotof attıran bir topluluk vardı. Hakkını savunduğunu iddiaa ettiği kendi ırkına mensup insanları bombalayarak özgürleştiren çirkin, iğrenç dağ maymunlarından oluşan bir grup vardı hani. Bir Rusyayı, bir ABDyi yalayan topluluk. Sonunuz yakın huur çocukları. Sempatizanlarınız bu kadar ağladığına göre gerçekten sonunuz yakın... -
0
6 yıllık sevgilim bende ayrıldı
Beyler 3 gündür durmadan ağlıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Haftaya istemeye gidecektik. Beni ortada bıraktı. Ayrılırken karşıma geçip konuşmayı bile beceremedi. Bir gibindirik mesajla ayrıldı benden. 3 gündür ağzıma bir lokma yiyemedim. Oysa 3 gün önce ne kadar mutlu oldugumu kimse tahmin bile edemez. Herşey çok iyi giderken gelen şu mesajla benden ayrıldı. merhaba... sana bu yazacaklarımı yüz yüze söylemeyi çok isterdim ama buna vaktim yok. biraz önce eski sevgilim reşat aradı. telefonu açmayacaktım ama ısrar edince açmak durumunda kaldım. onun sesini duyunca onu unutamadığımı farkettim. zamanında beni aldatmış da olsa onu hala seviyorum bunu anladım lütfen sende beni anla. seninle onu unutmak için çıkmamıştım gerçekten senden hoşlanıyordum veya öyle zannediyordum ama bu gece farkettim ki ben hala reşata aşığım.sen çok masum bi insansın seni kandırmak duygularınla oynamak istemiyorum. bundan sonra beni arama hatta bu mesaja bile cevap verme böylesi ikimiz içinde daha iyi olacak. reşatla bi ilişkiye başlamak üzereyim ve bu ilişkiye zarar vermeni istemiyorum. hoşçakal..
Ne yapacağım beyler nasıl geçecek bu acı yardım lütfen -
+2 -1
vücut yapmak fakirlerin işidir
2 karı kız düşürecem diye zütleri çıkana kadar çalışıyorlar. Evde yemeye zeytinleri olmayan adamlar ortada " benchte 85 basıom qanqa "diye dolanıyorlar. Herkesi dahil etmeden bir genelleme yapacak olursak; parası olmayan, çirkin, boş beleş işler peşinde koşan adamlar. Tabi spor için yapana, sağlık için yapana saygımız sonsuz. Ama diğer apaçiler çok komikler. Sevgili yapıp ortada kasıntı kasıntı gezinirlerken, 170 boyunda 85 kilo olan ben arabamla yanlarından geçince o sıcak, küçük, kaygan malum yerlerde oluşan ıslanma şehrin nem oranını artırıyor. Ahahaha fakir ve ezikler hadi s.a -
+5 -1
e l v e d a inci elveda beyler
Elveda diyebilmek zor iştir. Zor iştir, güzel anlarını uzak siluetlere yolcu etmek. Kıyamadıklarını, zamanın hoyrat girdabına uğurlamak… Hüzünlerin ve mutlulukların tadını sararmış sayfalarda bırakmak… Zor iştir;bitmeden başlamaya mecbur olmak.
Hayatın ta kendisiydi yaşadıklarımız. Yaşamanın en doruk noktasında anılarımız. Güldüğümüzde hep beraber güldük. Katıla katıla, doyasıya! Sanki bugünlerin acısını çıkarırcasına. Sanki bir gün elveda diyeceğimizi bilirmişçesine. Ağladığımızda yine beraber ağladık. Birimizin içini yakan, diğerimizin de içini acıtırdı öyle değil mi? Birimizden akan gözyaşını hepimiz akıtmalıydık, dostçasına ve kardeşçesine. Ağlamanın verdiği asaleti bilirmişçesine! Bir gerçekten güldük, mutlu olduk, coştuk, çıldırdık, sıkıldık, sinirlendik, bağırdık, ağladık. Dolu dolu yaşadık yaşadık hayatı, hayat denen koskoca yüklemin başlı başına tek öznesi olurmuşçasına!
Güzel şeyler bulduk, güzel şeyler öğrendik. Sevginin evrenselliğini, umut etmenin verdiği vitamini, gözyaşının ardından gelen bekleyişi, bekleyişin ardından gelen mutluluğu…Hırçın, öfkeli ve ürkütücü şimşeklerden sonra yağan yeniden dünyaya gelişi, temizlenişi, doğallığı, masumiyeti,o görkemli yağmuru, uysal gökkuşağını…Gerçekleşmesi imkansız gibi görünen fakat gerçekleşen dilekler tutmayı…Susarken konuşmayı, konuşurken bağırmamayı… Var olmanın yok olmaktan sonraki evre olduğunu ya da yok olmanın varsızlığını… Açığa vurulmamış kızgınlıkları Kaf Dağı'nın ardında saklamayı… Lambadan çıkan cinden özgürlüğü, sevgiyi ve adaleti istemeyi… Sadece kendimiz için değil, başkaları için de dua etmeyi…
Evet, evet hepsini!!!
Güzel şeyler buldum ve öğrendim ben de.
Hayatı aradım değişik coğrafyalarda. insanların sahip olduğu iklim çeşitlerinin altındaki kişilikleri fark ettim. Her insanın farklı bir iklimi vardı ve bir de kişiliği. Çoğunun mutluluk rejimleri de düzensizdi ayrıca;ama ben yine de mutluluğun biriktirme şekillerini seçtim karınca kararınca.
içimde çıkan isyanları nasıl bastıracağımı, başarısızlığımda benim için gerekecek ıslahatları, yüreğimin merkezi otoritesini koruma biçimini öğrendim. Ruhumun kültürünü ve uygarlığını keşfettim. Müttefiklerimi belirledim. Dersler çıkardım kendime özgü yerel tarihimden.
Sonra…
Bazı kötülükleri, nefretleri, hataları, hüzünleri, gözyaşlarını görmezden gelmeyi öğrendim. Tecahül-ü arif yaptım hayata. Kendimi bildim hep, nerede olduğumu, nasıl olmam gerektiğini, neye ihtiyacım olduğunu hep farkında olmam da,kendi veznimi çözmüş olmamdan ileri gelirdi elbet!
Son öğreneceğim şeyse, elveda demekmiş birbirimize. Yaşayarak öğrenmek en etkili yol belki de…
Bunu demekten daha kötü olan hiç diyememektir bence. Kelimelerin bir yerlerde uyuması, seni duymaması…Demek istediklerini dile getirememek…
Bu yüzden aldım kalemi ben elime.
Selam olsun buradan tüm gerçek dostlarıma! Diyeceğim şudur ki;hepinize elveda!!!
Size, sizi unutmamaktan başka ne vaat edebilirim ki? - daha çok