- 2 / 7 / 7 entry
- 3 başlık
- 36.78 incipuan
marjinal mahmud "Her gün öncekinin aynısı"
-
0
sigara zirvesi 01 57
mevzu unutamamakta panpa ol olma bunlar olağan şeylerde 2 senedir görmediğim sosyal mecradada takip etmediğim kızı rüyamda görünce mevzu bi anda değişiyo afallıyosun mallaşıyosun -
+2
sigara zirvesi 01 57
Ben unutulan belki unutulduğunu sanan
Ama aynı zamanda unutamayan, ilk sevdiğini, ilk aşkını unutamayan ve unutamayacak olan.
Bir kerecik olsa aklında olduğumu bilsem. Lütfen unutma beni.
Sigara zirvesi başlasın unutanların şerefine yakalım bu gecede.
Zirve parçamız: http://youtu.be/TmZNuNPHljA -
0
bi insanın dört yılı nasıl geçer
9. gun gelip cattıgında artık veda etmem gereken bir sevgilim vardı karşımda, çalıştığım için benim gidip gelmem imkansızdı. O da ben gelirim merak etme diyor bi yandan gözyaşları yanaklarını ıslatıyordu. Ağlayınca çok çirkin oluyomuşsun sen dedim. Öyle mi gerçekten dedi gülmeye çalışırken... Otobüse bindi istanbul yolcusu kalmasın dedi muavin otobüs hafiften hareketlendi. elim ayağam kaldı orda, nolduğunu anlamaya algılamaya çalışıyordum. arabaya oturdum. Kullanamıcagımı anladım bizim elemana verdim anahtarı gidelim eve hadi dedim. evde t shirtlerimin birinin ekgibliğini farkedip, aradım aradım en sevdiğimdi hemde en sonunda buldum hiç bakmayı akıl edemediğim yorganın içinden çıktı bi notla...
"Sevgilime... " diye başlıyordu.
"Geçen gunlerde bahsettiğim sevgi sözcüklerinin hepsi yalandı. Hepsi kocaman söylediğim yalandı. Çünkü seni o kelimelere sığdıramayacak kadar çok seviyorum."
Oturup ağladım. günlerce hemde t shirtünü bana bırakmıştı. onu koklayıp, geceleri öyle uyur olmuştum. insan rahata çabuk alışıyormuş bunu öğrendim. ılk 4 -5 ayımız sıkıntısız geçti. özledimler seni seviyorum vs. vs.
Sezon geldi artık tam zamanlı çalışıyordum. Ailesine sölediğinde ailesi de gelsin tanışalım dediğimde konuyu bana yansıttı. bende hayır diyemedim tabi ki... gün belirlendi izin aldım uçakla soluğu istanbulda aldım. Babası kıdemli askerlerden... yemeğe oturduk direk çünkü eve vardığımız saat yemek saatlerine tekabül ediyodu. -
0
bi insanın dört yılı nasıl geçer
içerden süzülen mum ışığıydı, titrekliğinden belliydi. Alışmamıştım böylesine müthiş bi süpriz lan diyodum kendime... içeri girdim sadece 2 mum vardı yerde yanan dedim, sıç maho niye bu heves noluyor sana nedir bu heves. Hayal kırıklığına uğramıştım ceketimi omzuma attım, odama yürüdüm odanın kapısını açmamla içerisinin mumla döşenmiş oldugunu gördüm. salondakiler sadece dikkatimi çekmek ve asıl süprizi bozmamak için yapılmıştı. kapının arkasına saklanmış olduğu yerden çıkıp "beğendin mi?" diye sordu. Olmamış dedim. Dudaklarını büktü senin güzelliğinin yanında bunlar hiç dedim. vestiyere bıraktığım çiçekleri ona verdim sımsıkı sarıldım. Hayatımda hiç bi kıza sarılırken bu kadar heycanlanmamıştım. Değişik birşeydi bu, anlatamadığım kadar farklı. O gece yanıma yattığında dünyalar benimdi artık. Sevgilimdi hayatımı kavrayan insandı benim için, ki ben kimseye bu kadar çabuk güvenmezdim babamın söylediklerini bile neden diye sorgulardım. Ama hepsini unutmuştum. Sadece o vardı. Daha aylardan eylül olduğu için ve ege bölgesinde olduğumuz için denize de gidebiliyorduk. 9 gün adeta cennetten bahşedilmiş gibiydi. akşamları terasta rakı balık gibi aktiviteler yapardık. Sarılırdı şarkılar falan derken, 9 gunun sonuna yaklaştıkca beni bi telaş sarmaya başladı acaba dedim. Ya beni gidince giblemezse, unutursa napardım bu kadar hızlı gelişen şey bu kadar çabuk biter miydi? Korkum ona da yansıdı tabi ki.. Neyin var dedi. Dedim sen gidiceksin, başkalarını tanıyacaksın beni unutucaksın sallamayacaksın ben ise burda senin yolunu bekliyo olacaktım. içtiğim rakının şişe dibi sen olacaksın dedim. Bu kadar çabuk mu? dedi. Evet dedim bu kadar çabuk, bi anda avına saldıran aslan gibi kavradın beni, bi anda sensiz napıyormuşum dedim. Bende aynı şeyleri hissediyorum dediğinde az da olsa rahatlamıstım. iyi geceler öpücüğümü verip yattım. -
-1
bi insanın dört yılı nasıl geçer
üniversitede 2. sınıftaydım. ev arkadaşlarımla bir akşam toplanmış, içmekte idik. Nevalemizin bittiğini farkedip almak için dışarı yöneldiğimde ev arkadaşlarımın bir tanesi "hacım bu gece kuzenim gelicek arabayla gider alır mıyız?" dedi. Bende "tabi ki neden olmasın" dedim. Ben bunun kuzenini ilk başta erkek sanıyordum. Otogara gittik, kırmızı bankta oturan boyu 1.65 civarı beline kadar saçları üzerinde siyah kahverengi elbisesi, dizine kadar siyah çizmesi ile oturan bi kız vardı. Gözüm ona takılmıştı. Bizim eleman "aha orda işte" demesiyle irkildim. Bir baktım o çıktı, karşımdaydı. "Merhaba ben Neslihan" dedi. Sesi o kadar güzel tınladı ki kulağıma konuşamadım. Ben Maho diyemedim. Ela gözlerine bakmaktan nutkum tutulmuştu, kokusu tüm benliğimi benden almıştı. Birazcık durduktan sonra Kuzeni "bu da bizim Maho" dedi. elini uzattı elini tuttum "ben bu eli bırakmak istemiyorum" diye espri yaptım, bizim elemanda "bırakma o zaman hacım" dedi. Eve geldik hazırda olan nevaleden devam ettik. Gece uzun muhabbet önce omzuma yaslandı. sıcacık eliyle elimi kavradı. "Biliyor musun" dedi. "Neyi" dedim. "Kalp atışlarını burdan duyabiliyorum" dedi. Hiç bir şey demedim. diyemedim. orda uyuya kaldı. Sabaha kadar bi kere bile kıpırdamadım. Elemana üzerini örtmesi için birşeyler getirmesini söyledim. Sabah uyandıgında onu seyrediyordum. Gözlerime baktı "hep böyle başlasın isterdim." dedi. Hiç bi ciks içeriği olmayan sadece saf duygularla beslenen gecenin ödülüydü benim için bu cümleler. Gözlerine baktım "kaç gün burdasın?" dedim. "9" dedi. "Tamam, 9 gun bize ne getircek görelim" dedim. Sabah gitmem gereken bir işim vardı. Kalktım hazırlandım. Ailemin durumu iyi olmasına rağmen onlardan para aldığım 14 yaşından sonra görülmemiştir. işte sürekli mesajlaşmalar falan derken akşam oldu ama ömrümden ömür gitti. Eve girdiğimde ışıklar yanmıyordu.