+1
Bilindiği üzere Hz. muhafazid, Mekkede (610-622) arası 12 yıl tebliğde bulunmuş, bu süre zarfında kendisine aşağı yukarı 100 kişi inanmıştır. islami kaynaklara göre, hem kendisine, hem inanırlarına bu dönemde, çok büyük işkenceler baskılar yapılmış, Bunların başında da Hz. muhafazid'in amcası Ebu Lehep geliyormuş. Ebu Lehep, neler yapmış neler, kafasına deve işkembesi fırlatmış, dövermiş, sövermiş, ağzına geleni sayar, ana avrat dümdüz gidermiş. Yapmadığı nane kalmamış. Nuri ALÇO'nun Hülya AVŞAR'a yapmadığı şeyleri o peygambere yapmış. Hanımı da ondan aşağı kalmamış, islam Peygamberi yolda yürürken, yürüdüğü yollara yanan odunlar dikenler atarmış. Tüm bunlara karşılık, müslümanların vitr namazlarında okuduğu Tebbet Suresi iniyor! ve Ebu Leheb'e beddua ediyor "Ebu Lehebin elleri kurusun, kurudu da... " diyen ayetler gelip, çiçek hastalığından yıllardır muzdarip, Ebu Leheb'e beddua eden ayetler iniyor. Baskılar artınca, islam Peygamberi Yesrib'e hicret etiyor. Yahudilerin hakimiyetindeki Yesripde arapların %99'u onu kabul ediyor. Taraftarlarının sayısı 100 iken 1000'i geçiyor. Güçleniyor. Ama orada da kendisine rakipler çıkıyor. Bunlardan birisi Esma Binti Mervan diye bir kadın. Yezid b. Zeyd’in eşi ve 5 çocuk annesiydi. Beni Khatma kabilesindendi ve şairdi. Bu kabilede de Hz.muhafazid’e sadık müminlerin sayısı artmıştı. Buna karşın inanmayanlar da çoktu. Asma b. Mervan da Hz.muhafazid’e inanmamakta ve onu yazdığı şiirlerle eleştirmekteydi.
Hz.muhafazid, Asma’nın aleyhindeki şiirlerini ve konuşmalarını haber almaktaydı. Anlaşılan o ki, muhafazid aleyhine okuduğu şiirleri kendi kabilesinden Hz.muhafazid’e ileten ajanlar vardı. Ebu Afak’ın öldürüldüğünü duyunca üzüntüsünü şu dizelerle şiire döker: B. Malik ve El-Nabit ve Auf ve El-Khazraj’e saygı duymuyorum.
Sizden biri olmayan bir yabancıya
Murad yada Mahrij (yemenli iki kabile) olmayan bir yabancıya itaat ediyorsunuz.
Ahcının pişirdiği yemeğin olmasını bekleyen aç adamlar gibi bekleyen
Resinizi öldüren bu adamdan (muhafazid’den) size iyilik geleceğinizi mi bekliyorsunuz?
Aranızda onu gafil avlayarak ona saldıracak
Ve ondan gelmeyecek yardımı bekleyenlerin
Umutlarına son verecek gururlu bir adam yok mü?
(Kaynak Ibn Sad, Siret resul)
muhafazid Asma’nın bu şiirlerine öfkelenir ve öldürülmesine karar verir. “Kim beni Mervan’ın kızından kurtaracak?” diye sorduğunda; Adiyy b. Hareşe isminde (gözleri görmeyen) bir müslüman bu göreve talip olur. Hz.muhafazid’in adamları Bedir’den döndükten sonra Adiyy ile birlikte Ramazan’ın yirmibeşinci gecesi o kadının evine giderler. Evdekiler uykudadır. Asma, çocukları ile birlikte yatmakta olup, hatta bir bebeği de onun üstüne uzanmış durumdadır. Adiyy eliyle yoklayarak bebeği kenara çeker ve gözleri görmemesine rağmen kılıcını Mervan’ın göğsüne dayayıp yüklenir ve kılıç Mervan’ın arkasından çıkar.
Sabah olunca gelip muhafazid ile birlikte namaza durur. muhafazid onu tedirgin görünce “Ya Umeyr Mervan’ın kızını mı öldürdün ?” diye sorar. O da “Evet ya Rasulullah, acaba hata mı ettim?” diye cevap verir. muhafazid “Hayır onun için iki keçi bile birbiriyle toslaşmazdı” der.
Başka kaynaklarda muhafazid’in söylediği son söz şöyledir : “Onun kanı hederdir, sorup karşı çıkacak kimse yoktur”(Mahmud Esad- islam Tarihi “Tarih-i Din-i islam” Sayfa – 550-551)
Ömer “Tebrikler doğrusu, böyle kör bir şahıs böyle mühim bir hizmette bulunsun” deyince muhafazid cevap olarak, “ Ya Ömer, kör deme, O gerçeği gören mert bir kişidir. Habersizce Cenab-ı Hakk’a ve Resulü’ne yardım etmiştir” der. muhafazid böyle başarılı bir işi “kör” olmasına rağmen yerine getirdiği için Adiyy b. Hareşe’ye Umeyr yani “gözleri gören” ismini takar. ibn ishak Allah’ın Resulü’nün Sireti (S.675-676), ibn Sad “Tabakat el-Kebir” (Cilt 2 Sayfa 31)
Bu cinayetten bir gün sonra Khatma kabilesinin tamamı müslüman olur.
Esma, Hz.muhafazid’in öldürttüğü kişiler için iyice içerlemiş olacak ki, halktan Hz.muhafazid’i (tıpkı muhafazid’in öldürttüğü gibi) gafil avlayacak birinin çıkmasını ümit ediyor. Bu demektirki Esma’nın kendisi hem kadın olduğu için ve hem de acizliğinden böyle bir işi kendisi yapamaz.
O halde Esma denen bu 5 çocuklu kadın Hz.muhafazid için ne gibi bir tehdit unsuru idi Hz.muhafazid’in “O kadın için iki keçi bile toslaşmaz” cümlesinden anlıyoruz ki, Esma’nin ölümü halk içinde pekte ses getirecek bir hadise değildir. Bu demektirki Esma o dönemlerde otoriter, devlet idaresinde bulunan bir kişi ya da Hz.muhafazid’e karşı diğer kabilelerle iş birliği yapabilecek mevkide bir kadın değildi.
Esma, kendi çapında şiirler yazan 5 çocuklu şair bir annedir. Esma şiirleri ile değil diğer güçlü kabileleri Hz.muhafazid’e karşı savaşmak için iş birliğine çağırabilmek, kendi halkını bile Hz.muhafazid’e karşı ayaklandıramayacak kadar aciz bir kadındı. Tek suçu Hz.muhafazid’in kişileri gafil avlamasına ve kallesçe işlenen suikast olaylarına kızarak, Hz.muhafazid’in bu eylemlerini eleştirmesidir. Akabinde yazdığı dizelerin bedelini kendi çocukları önünde vahşice katledilerek ödemiştir.
Esma Bint Marvan için iki keçi tokuşur mu bilemem ama, geride bıraktiği 5 yetim çocuğun sabah akşam analarına ağladıkları kesin. Esma, islam Peygamberinin kafasına deve işkembesi fırlatmamış, yurüdüğü yollara yanan odunlar dikenler odunlar atmamış, Onu yazdığı şiirlerle eleştirmiş, Tüm bunlara karşılık islam Peygamberi ona "Ey Esma Dilin Kurusun... " diye beddua eden bir ayet indirtmemiş, evine yolladığı bir suikastçiye işini bitirtmiş. Şimdi diyelim ki, islam Peygamberi Esma hususunda haklıydı, peki aynı suikastçileri, neden Ebu Leheb'in evine yollamadı? Medinedeki gücü desteği, adamı, Mekkede olsa, Vitr Namazında okunan Tebbed Suresi hiç oluşmayacaktı, buyük ihtimal, Ebu Leheb'in evine giden bir suikastçi işini bitirecekti. Yada Mekkedeki ezikliği Medinede devam etse, "Ey Esma dilin kurusun... " diye bir ayet inerdi. Ben Esmayı örnek verdim, Medinedeki ilk yılında, kendisine rakip olan 7 kişiyi suikastçilere öldürtmüştür. Zayıfken beddua etmiş, uyarmış, cehennemle tehdit etmiş, hoşgörü ayetleri getirtmiş. Güçlenince kelle almış.